Hasan Tezcan wrote:Sirada Umit Karan var galiba...Kalli demecinde isim vermeden 'buyuk' oyuncular
da gidebilir demis...neyi kastediyorsa...umut iste, haydi yollayin su sirk
artistini...
Bak kalsa da olur...o kadar sorunlu bir oyuncu degil, sahada sapitiyor sadece
Galatasaray 2007-2008
Moderator: Staff
-
- Posts: 6299
- Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
- Location: Alisamiyene 10 dk
- Contact:
Hakan ve Hasan gönderilemeyeceği gibi Ümit Karan da gönderilemez
-
- Staff Member
- Posts: 1271
- Joined: Thu Nov 07, 2002 4:25 pm
- Location: Washington, DC USA
Kaynak: Anadolu Ajansi
İstanbul - Galatasaraylı futbolcular, Turkcell Süper Lig'in 5. haftasında Konyaspor ile oynanacak karşılaşmanın hazırlıklarına 3 günlük iznin ardından başladı. Çalışmaya, milli takımlara giden oyuncuların çokluğu nedeniyle sadece 10 futbolcu katıldı.
Ülkesinde bulunan ve yarın İstanbul'a gelecek Alman teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'ın da katılmadığı idmanda, futbolcular, antrenör Ahmet Akcan yönetiminde, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde çalıştılar.
1,5 saat süren antrenmanda milli takımlarda bulunan futbolcular yer almazken, sarı-kırmızılıların idmanı Lincoln, Okan, Volkan, Serkan, Carrusca, Hasan Şaş, Aykut, Orkun ve Fırat'ın katılımıyla başladı. Hasta olan çocuğunu doktora götüren Ümit Karan ise antrenmana yaklaşık 20 dakika geç katıldı.
Ahmet Akcan, oyuncularına önce kültür-fizik hareketleri yaptırdıktan sonra, dar alanda top kapma çalışması üzerinde durdu. Bir hayli neşeli geçen bu çalışmada, kazanan grup diğer gruba şınav, mekik gibi sportif cezalar verdi. Özellikle Lincoln'ün oldukça istekli olması ve arkadaşlarıyla şakalaşması dikkat çekti. Bu arada, kaleci Orkun'un uzun saçlarını sıfır numara kestirdiği görüldü.
İdman, yine dar alanda yapılan minyatür kale maçla sona erdi.
Galatasaray, akşam yapacağı idmanla Konyaspor maçının hazırlıklarını sürdürecek.
Antrenmanın son bölümünde, yeni doğum yapmış bir kedi, saha içinden geçti. Ağzına aldığı yavrusunu saha içinden geçiren anne kedi, futbolcuların da dikkatini çekerken, idman sahasında ilginç bir görüntü oluşturdu.
Kaynak : Anadolu Ajansı
İstanbul - Galatasaraylı futbolcular, Turkcell Süper Lig'in 5. haftasında Konyaspor ile oynanacak karşılaşmanın hazırlıklarına 3 günlük iznin ardından başladı. Çalışmaya, milli takımlara giden oyuncuların çokluğu nedeniyle sadece 10 futbolcu katıldı.
Ülkesinde bulunan ve yarın İstanbul'a gelecek Alman teknik direktör Karl Heinz Feldkamp'ın da katılmadığı idmanda, futbolcular, antrenör Ahmet Akcan yönetiminde, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde çalıştılar.
1,5 saat süren antrenmanda milli takımlarda bulunan futbolcular yer almazken, sarı-kırmızılıların idmanı Lincoln, Okan, Volkan, Serkan, Carrusca, Hasan Şaş, Aykut, Orkun ve Fırat'ın katılımıyla başladı. Hasta olan çocuğunu doktora götüren Ümit Karan ise antrenmana yaklaşık 20 dakika geç katıldı.
Ahmet Akcan, oyuncularına önce kültür-fizik hareketleri yaptırdıktan sonra, dar alanda top kapma çalışması üzerinde durdu. Bir hayli neşeli geçen bu çalışmada, kazanan grup diğer gruba şınav, mekik gibi sportif cezalar verdi. Özellikle Lincoln'ün oldukça istekli olması ve arkadaşlarıyla şakalaşması dikkat çekti. Bu arada, kaleci Orkun'un uzun saçlarını sıfır numara kestirdiği görüldü.
İdman, yine dar alanda yapılan minyatür kale maçla sona erdi.
Galatasaray, akşam yapacağı idmanla Konyaspor maçının hazırlıklarını sürdürecek.
Antrenmanın son bölümünde, yeni doğum yapmış bir kedi, saha içinden geçti. Ağzına aldığı yavrusunu saha içinden geçiren anne kedi, futbolcuların da dikkatini çekerken, idman sahasında ilginç bir görüntü oluşturdu.
Kaynak : Anadolu Ajansı
-
- Posts: 2581
- Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
- Location: Virginia, USA
Bouzid ve Nonda'nin takimlari Afrika Uluslar Kupasindan elenmisler - boylece onlarin kupa finallerine gitme tehlikesi kalmadi...
Ama Song kesin yok Ocak 20'den Kamerun'un elendigi tarihe kadar... Finale kadar giderlerse bu Ocak 10'a kadar devam edebilir...
Bu arada konu ile alakasi yok - ama Roberto Carlos'un sesini ilk defa yapilan bir roportaj da duydum... Mike Tyson gibi kendisine hic yakismayan tiz bir sesi varmis
Ama Song kesin yok Ocak 20'den Kamerun'un elendigi tarihe kadar... Finale kadar giderlerse bu Ocak 10'a kadar devam edebilir...
Bu arada konu ile alakasi yok - ama Roberto Carlos'un sesini ilk defa yapilan bir roportaj da duydum... Mike Tyson gibi kendisine hic yakismayan tiz bir sesi varmis
-
- Posts: 3606
- Joined: Sat Jan 15, 2005 11:06 pm
- Location: Izmir
Yavuz KOCAOMER
Galatasaray ve su topu
Daha önce bu sütunlarda "Galatasaray'da su topu kötüye gidiyor" diye yazdık. Ve nihayet son 2 yılda Avrupa'da ilk 16'ya kalan su topu takımı bu yıl başarısız bir sonuç almıştır.
Başkan Özhan Canaydın "Bu konu açılınca üzülüyorum" diyor. Üzülmeyiniz Sayın Başkan, olaylara zamanında müdahale edilseydi iş bu duruma gelmezdi. Bu takıma sahip çıkan Hayri Kozak'ı, bir takım yedek yönetim kurulu üyelerinin isteği üzerine Disiplin Kurulu'na vermemek çözüm değil. Hatta bizi de Disiplin Kurulu'na verebilirsiniz. Verin ki bu konular ortaya çıksın, kimlerin bu takıma nasıl kötülük ettiği belli olsun.
Gencecik sporculara, "Bize kızdığınız için maçları satıyorsunuz" diyerek hakaret edenler, onların şevklerini kırmak isteyenler ortaya çıksın. Nasıl olur da bir Galatasaray yönetim kurulu üyesi ( yedek bile olsa) o şerefli formayı taşıyan sporculara bu sözleri söyleyebilir ?
Galatasaray Kulübünün hangi sporcusu yüzyılı aşkın sürede, ne zaman maç satmış ? Esas Disiplin Kuruluna verilip "Galatasaray'a hakaretten" kimin yargılanması gerektiği ortada. Yönetim kurulu olarak "bu konudaki yetkilerimizi Su Sporları İcra Komitesi'ne devrettik" demek nasıl bir yönetim anlayışıyla bağdaşabiliyor hâlâ anlamış değiliz. Sonra bu komite kalkıyor insanların izzet-i nefsi ile oynayarak Burhan Felek Tesisleri'ne girmelerini yasaklıyor ve bunu da hiç utanıp sıkılmadan, hukuki dayanağını düşünmeden, her gün önünden yüzlerce kişinin geçtiği tesis panosunda ilan ediyor ve konu yargıya intikal ediyor. Sadece bu nokta bile Galatasaray'ın ne büyüklüğüne ne de yüzyılı geçmiş tarihine yakışıyor.
Cevap bekliyoruz
Bu arada kendisine sorduk cevap alamadık, belki kamuoyunu ve Galatasaray'lıları yönetim kurulu olarak bilgilendirebilirsiniz. İşlerin bu hale gelmesine neden olan yedek yönetim kurulu üyesi iki sene evvel, Avrupa taraftar kartının 1.6 milyon Euro zararının (bu zararı sıfırlarım diye göreve geldiğinden beri neredeyse iki sene geçti) ne kadarını kapatabildi ? Kimse darılıp kızmasın, önümüzdeki haftalarda da Galatasaray Kulübünde kişisel sürtüşmelerden kaynaklanan huzursuzluğun, tekerlekli sandalye basketbol takımına nasıl yansıdığını bu sütunlarda dile getireceğiz.
Not: Tüm okurlarımızın mübarek Kurban Bayramı'nın huzur içinde geçmesini dilerim.
www.milliyet.com.tr
Galatasaray ve su topu
Daha önce bu sütunlarda "Galatasaray'da su topu kötüye gidiyor" diye yazdık. Ve nihayet son 2 yılda Avrupa'da ilk 16'ya kalan su topu takımı bu yıl başarısız bir sonuç almıştır.
Başkan Özhan Canaydın "Bu konu açılınca üzülüyorum" diyor. Üzülmeyiniz Sayın Başkan, olaylara zamanında müdahale edilseydi iş bu duruma gelmezdi. Bu takıma sahip çıkan Hayri Kozak'ı, bir takım yedek yönetim kurulu üyelerinin isteği üzerine Disiplin Kurulu'na vermemek çözüm değil. Hatta bizi de Disiplin Kurulu'na verebilirsiniz. Verin ki bu konular ortaya çıksın, kimlerin bu takıma nasıl kötülük ettiği belli olsun.
Gencecik sporculara, "Bize kızdığınız için maçları satıyorsunuz" diyerek hakaret edenler, onların şevklerini kırmak isteyenler ortaya çıksın. Nasıl olur da bir Galatasaray yönetim kurulu üyesi ( yedek bile olsa) o şerefli formayı taşıyan sporculara bu sözleri söyleyebilir ?
Galatasaray Kulübünün hangi sporcusu yüzyılı aşkın sürede, ne zaman maç satmış ? Esas Disiplin Kuruluna verilip "Galatasaray'a hakaretten" kimin yargılanması gerektiği ortada. Yönetim kurulu olarak "bu konudaki yetkilerimizi Su Sporları İcra Komitesi'ne devrettik" demek nasıl bir yönetim anlayışıyla bağdaşabiliyor hâlâ anlamış değiliz. Sonra bu komite kalkıyor insanların izzet-i nefsi ile oynayarak Burhan Felek Tesisleri'ne girmelerini yasaklıyor ve bunu da hiç utanıp sıkılmadan, hukuki dayanağını düşünmeden, her gün önünden yüzlerce kişinin geçtiği tesis panosunda ilan ediyor ve konu yargıya intikal ediyor. Sadece bu nokta bile Galatasaray'ın ne büyüklüğüne ne de yüzyılı geçmiş tarihine yakışıyor.
Cevap bekliyoruz
Bu arada kendisine sorduk cevap alamadık, belki kamuoyunu ve Galatasaray'lıları yönetim kurulu olarak bilgilendirebilirsiniz. İşlerin bu hale gelmesine neden olan yedek yönetim kurulu üyesi iki sene evvel, Avrupa taraftar kartının 1.6 milyon Euro zararının (bu zararı sıfırlarım diye göreve geldiğinden beri neredeyse iki sene geçti) ne kadarını kapatabildi ? Kimse darılıp kızmasın, önümüzdeki haftalarda da Galatasaray Kulübünde kişisel sürtüşmelerden kaynaklanan huzursuzluğun, tekerlekli sandalye basketbol takımına nasıl yansıdığını bu sütunlarda dile getireceğiz.
Not: Tüm okurlarımızın mübarek Kurban Bayramı'nın huzur içinde geçmesini dilerim.
www.milliyet.com.tr
Konsantrasyon, concentration, concentracion
nefvakfi.org
nefvakfi.org
-
- Posts: 3606
- Joined: Sat Jan 15, 2005 11:06 pm
- Location: Izmir
Bu sezon bircok yeni oyuncuyu kadrosuna katan GS ligde iyi bir performans gosterdi.Takimda en fazla sureyi alan(lig,kupa,UEFA maclari) 8 oyuncu sezon basinda GS'a gelmis.(Servet,Orkun,Ugur,Volkan,Baris,Lincoln,Linderoth,Nonda)Bu futbolculardan Ugur 1987'li,Baris ise 1986'li.Arda (1987),Mehmet Topal(1986),Sabri(1984), ve Serkan(1986) dogumlular.Bu kadar genc bir kadronun bu performansi gosterebilmesi de olumlu.
Devre arasi sakatliklari olan futbolcularin iyilesmesi ve yogun mac temposuna henuz alismamis futbolcularin dinlenmesi icin iyi bir firsat.
Hakan,Hasan,Umit,Lincoln ve Arda'yi,2. devreye, moral olarak iyi hazirlamamiz gerekecek.Saglik ekibinin futbolculari fiziksel ve psikolojik olarak cok iyi hazirlamasi lazim.
Ilk yari fazla oynama sansi bulamayan,Mehmet Guven ve Ozgurcan'in kiralik olarak baska bir takima gitmeleri faydali olabilir.
Devre arasinda cok yerinde bir transfer yapabilecegimizi dusunmuyorum.Emre Asik'in takima tekrar katilmasi yeterli olacaktir.
Devre arasi sakatliklari olan futbolcularin iyilesmesi ve yogun mac temposuna henuz alismamis futbolcularin dinlenmesi icin iyi bir firsat.
Hakan,Hasan,Umit,Lincoln ve Arda'yi,2. devreye, moral olarak iyi hazirlamamiz gerekecek.Saglik ekibinin futbolculari fiziksel ve psikolojik olarak cok iyi hazirlamasi lazim.
Ilk yari fazla oynama sansi bulamayan,Mehmet Guven ve Ozgurcan'in kiralik olarak baska bir takima gitmeleri faydali olabilir.
Devre arasinda cok yerinde bir transfer yapabilecegimizi dusunmuyorum.Emre Asik'in takima tekrar katilmasi yeterli olacaktir.
Konsantrasyon, concentration, concentracion
nefvakfi.org
nefvakfi.org
-
- Posts: 138
- Joined: Mon Jul 31, 2006 2:59 pm
sezon başında tablo o kadar güzeldi ki nerdeyse tüm taraftarlar uefada final oynarmıyız muhabbetlerine girmişti. haksız da değillerdi hani, lincoln gibi bir yıldız, linderoth gibi mücadeleci bir orta saha ve bunlara ek olarak disiplini ve gücü seven bir kalli. bu tablo beni de çok umutlandırmıştı, sebep ise yıllardır gördüğüm en büyük eksiklik olan kondüsyonu üst düzeyde olan 90 dakika tıkır tıkır işleyecek bir takım olamamamızdı. hırslı ve diri bir linderoth orta sahayı toparlayacak, defansta servet ve song katı bir blok oluşturacak, lincoln ve arda gibi beyniyle ayaklarına hükmedebilen iki yıldızla oyunumuz şova dönüşecekti.
sezon ilerledikçe bu beklentiler teker teker yerini hayal kırıklığına bıraktı. en acısı da bu kadar genc bir kadroyla, kalli gibi bir alman kurdunun takımı ayakta duramıyor. bu durum hiç ön plana çıkmadı.
devre arasında durum değerlendirmesi yapılırken bu konu gündeme gelecek mi merak ediyorum. oyuncuların sakatlanmaları da, uefadaki başarısızlığımız da hep oyuncuların güçsüz olmasından kaynaklanmıştır.
kadro olarak çok kötü değiliz,biraz güç depolarsa takım istenen futbolu sahaya yansıtacaktır.bunun dışında belki bir forvet alınabilir nondanın yanına.
sezon ilerledikçe bu beklentiler teker teker yerini hayal kırıklığına bıraktı. en acısı da bu kadar genc bir kadroyla, kalli gibi bir alman kurdunun takımı ayakta duramıyor. bu durum hiç ön plana çıkmadı.
devre arasında durum değerlendirmesi yapılırken bu konu gündeme gelecek mi merak ediyorum. oyuncuların sakatlanmaları da, uefadaki başarısızlığımız da hep oyuncuların güçsüz olmasından kaynaklanmıştır.
kadro olarak çok kötü değiliz,biraz güç depolarsa takım istenen futbolu sahaya yansıtacaktır.bunun dışında belki bir forvet alınabilir nondanın yanına.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Sukur Sivas'a lafi ortaya cikti. Yalan ihtimali cok ama Mehmet Yildiz alip ustune para ile yarim sezon oynarsa Saban GS'liligini bir kere daha ispat eder.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 3606
- Joined: Sat Jan 15, 2005 11:06 pm
- Location: Izmir
Yüzleri kızarmayanlar..
İnsanda gerçekten biraz utanma, sıkılma olur.. Yüzleri kızarıp susacaklarına, beceriksizlik ve başarısızlıkları yüzünden camiadan özür dileyeceklerine, "Biz yapamadığımızı gördük. Bu kulübün başında kalmaya layık değiliz" deyip ilk kongrede kenara çekileceklerine, hezimetleri zafer gibi sunup yeni kongreye hazırlanıyorlar..
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ve İkinci Başkanı Adnan Polat'tan söz ediyorum.
Arkalarında da Kutsal İttifak medyası.. Fener için her şeyi yapanlar işin farkında. Özhan ve Adnan kaldıkça, Galatasaray'dan ne köy, ne kasaba olmayacağını biliyor ve ha babam, de babam bu ikiliyi destekliyorlar.
Galatasaray camiası da bu tuzağa düşüyor..
Çünkü onlara gerçekleri söyleyen yok.
Divan Kurulu göstermelik bile değil.. Kongre lisecilerin oyuncağı.. "Yaşayan eski başkanlar" dedim.. Kimse kılını kıpırtdatmıyor..
Saldım çayıra, mevlam kayıra durumları..
Galatasaray'ın işi Allah'a kalmış. Galatasaray Allahlık..
Adnan Polat, hiç utanmadan, hiç sıkılmadan "İlk yarıyı liderin 1 puan gerisinde bitiren bu takımı ve hocasını alınlarından öpmek lazım" diyor..
Lider kim Adnan, lider kim?..
Sivas'ın gerisinde kalan Galatasaray ne zamandan beri alnından öpülüyor..
Bu Galatasaray sezona öyle bir kadro ile girdi ki, ikiye böler, iki takım yapar, lige sokardım, biri birinci, biri ikinci bitirirdi.. Herkesin kıskandığı, gıpta ettiği oyuncular Galatasaray'da kulübeye bile gelemiyor, tribünde oturuyordu.
Lige fırtına gibi giren takıma kişisel antipatilerin yüzünden müdahale ettin. Bu takımın süper starlarını yemek için kolları sıvadın. Bir yandan sana bağlı gazetecilere "Bunları temizleyeceğim, saldırmaya başlayın, işimi kolaylaştırın" talimatı verdin, öte yandan Kalli'nin kulağına "Harca bunları" dedin. Kariyerinin son döneminde, Galatasaray gibi Avrupa'da ağırlığı hâlâ çok büyük bir takımın başına getirmenin şükran borcu içindeki Kalli seni dinledi ve adını, saygınlığını sıfırlama pahasına, Galatasaray'ı biçmeye başladı. Sana köle gibi bağlı Adnan Sezgin ve Ahmet Akçan da devreye girince, Galatasaray darmadağın oldu.
Bugün Galatasaray'da takım ruhu yok.. Dostluk yok, arkadaşlık yok, sevgi yok. Futbolcu teknik kadroya, idarecilere güvenmeyince, onların kuyusunu kazmakta olduğunu hissedince kendisini korumanın yollarını arar. Bu da bireyselleşmeyi, ardından da guruplaşmayı getirir..
İşte eserin Galatasaray bu, Adnan!.. Dağılmış bir Galatasaray!..
Özhan, bir başka utancın altında imzası olan adam..
Galatasaray'ı bir dünya kulübü yapacak Seyrantepe projesini yüzüne gözüne bulaştırdı. Akıllara seza imkânları, kişisel hırsları, kaprisleri ve yeteneksizlikleriyle elinden kaçırdı. Geriye kalan çıplak stadı yaptırabilmek için Ali Sami Yen gibi bir tarihi ve ekonomik hazinedeki tüm haklarından vazgeçti. Yetmedi, kendisine en ağır hakaretleri eden Fener Başkanı Aziz Yıldırım'ın kölesi, kuklası olmayı kabullendi. Seyrantepe'den arta kalan çıplak stad Aziz Yıldırım izin verince gerçekleşme yoluna girebildi.
Seyrantepe bir utanç anıtı, bir hezimettir..
Özhan bunu zafer diye sunuyor..
Galatasaray, hezimetleri, bozgunları, fiyaskoları "Zafer" diye sunan iki kişi tarafından yönetiliyor.
Koca camia da üzerine ölü toprağı serpilmiş uyuyor..
Her toplum layık olduğu yönetime kavuşurmuş..
Galatasaray da bunlara layıkmış demek..
www.sabah.com.tr
Bugunku Sabah Gazetesi'nde cikan,Hincal Uluc'un yazisinin bir bolumu.
Adnan Polat'in takimdan uzaklastirmak istedigi SUPERSTARLAR kim?Adnan Polat'a yakin gazeteciler kimler?Adnan Polat neden iyi giden isleri bozmak istesin?Ozhan Canaydin'in kisisel kaprisleri yuzunden(Seyrantepe'de)kaybettirdikleri neler?Canaydin Yildirim'in nasil kolesi, kuklasi oldu?
Kongreler yaklasiyor,GS'lilarin bunlari bilmesi lazim.
İnsanda gerçekten biraz utanma, sıkılma olur.. Yüzleri kızarıp susacaklarına, beceriksizlik ve başarısızlıkları yüzünden camiadan özür dileyeceklerine, "Biz yapamadığımızı gördük. Bu kulübün başında kalmaya layık değiliz" deyip ilk kongrede kenara çekileceklerine, hezimetleri zafer gibi sunup yeni kongreye hazırlanıyorlar..
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ve İkinci Başkanı Adnan Polat'tan söz ediyorum.
Arkalarında da Kutsal İttifak medyası.. Fener için her şeyi yapanlar işin farkında. Özhan ve Adnan kaldıkça, Galatasaray'dan ne köy, ne kasaba olmayacağını biliyor ve ha babam, de babam bu ikiliyi destekliyorlar.
Galatasaray camiası da bu tuzağa düşüyor..
Çünkü onlara gerçekleri söyleyen yok.
Divan Kurulu göstermelik bile değil.. Kongre lisecilerin oyuncağı.. "Yaşayan eski başkanlar" dedim.. Kimse kılını kıpırtdatmıyor..
Saldım çayıra, mevlam kayıra durumları..
Galatasaray'ın işi Allah'a kalmış. Galatasaray Allahlık..
Adnan Polat, hiç utanmadan, hiç sıkılmadan "İlk yarıyı liderin 1 puan gerisinde bitiren bu takımı ve hocasını alınlarından öpmek lazım" diyor..
Lider kim Adnan, lider kim?..
Sivas'ın gerisinde kalan Galatasaray ne zamandan beri alnından öpülüyor..
Bu Galatasaray sezona öyle bir kadro ile girdi ki, ikiye böler, iki takım yapar, lige sokardım, biri birinci, biri ikinci bitirirdi.. Herkesin kıskandığı, gıpta ettiği oyuncular Galatasaray'da kulübeye bile gelemiyor, tribünde oturuyordu.
Lige fırtına gibi giren takıma kişisel antipatilerin yüzünden müdahale ettin. Bu takımın süper starlarını yemek için kolları sıvadın. Bir yandan sana bağlı gazetecilere "Bunları temizleyeceğim, saldırmaya başlayın, işimi kolaylaştırın" talimatı verdin, öte yandan Kalli'nin kulağına "Harca bunları" dedin. Kariyerinin son döneminde, Galatasaray gibi Avrupa'da ağırlığı hâlâ çok büyük bir takımın başına getirmenin şükran borcu içindeki Kalli seni dinledi ve adını, saygınlığını sıfırlama pahasına, Galatasaray'ı biçmeye başladı. Sana köle gibi bağlı Adnan Sezgin ve Ahmet Akçan da devreye girince, Galatasaray darmadağın oldu.
Bugün Galatasaray'da takım ruhu yok.. Dostluk yok, arkadaşlık yok, sevgi yok. Futbolcu teknik kadroya, idarecilere güvenmeyince, onların kuyusunu kazmakta olduğunu hissedince kendisini korumanın yollarını arar. Bu da bireyselleşmeyi, ardından da guruplaşmayı getirir..
İşte eserin Galatasaray bu, Adnan!.. Dağılmış bir Galatasaray!..
Özhan, bir başka utancın altında imzası olan adam..
Galatasaray'ı bir dünya kulübü yapacak Seyrantepe projesini yüzüne gözüne bulaştırdı. Akıllara seza imkânları, kişisel hırsları, kaprisleri ve yeteneksizlikleriyle elinden kaçırdı. Geriye kalan çıplak stadı yaptırabilmek için Ali Sami Yen gibi bir tarihi ve ekonomik hazinedeki tüm haklarından vazgeçti. Yetmedi, kendisine en ağır hakaretleri eden Fener Başkanı Aziz Yıldırım'ın kölesi, kuklası olmayı kabullendi. Seyrantepe'den arta kalan çıplak stad Aziz Yıldırım izin verince gerçekleşme yoluna girebildi.
Seyrantepe bir utanç anıtı, bir hezimettir..
Özhan bunu zafer diye sunuyor..
Galatasaray, hezimetleri, bozgunları, fiyaskoları "Zafer" diye sunan iki kişi tarafından yönetiliyor.
Koca camia da üzerine ölü toprağı serpilmiş uyuyor..
Her toplum layık olduğu yönetime kavuşurmuş..
Galatasaray da bunlara layıkmış demek..
www.sabah.com.tr
Bugunku Sabah Gazetesi'nde cikan,Hincal Uluc'un yazisinin bir bolumu.
Adnan Polat'in takimdan uzaklastirmak istedigi SUPERSTARLAR kim?Adnan Polat'a yakin gazeteciler kimler?Adnan Polat neden iyi giden isleri bozmak istesin?Ozhan Canaydin'in kisisel kaprisleri yuzunden(Seyrantepe'de)kaybettirdikleri neler?Canaydin Yildirim'in nasil kolesi, kuklasi oldu?
Kongreler yaklasiyor,GS'lilarin bunlari bilmesi lazim.
Konsantrasyon, concentration, concentracion
nefvakfi.org
nefvakfi.org
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Selcuk bey,
Bunu yazanin hic hayatinda yuzu kizarmis mi acaba?
Lucescu'ya cingene, Lorant'a Alman, Gerets'e Belcika koylusu; Daum'a kokainman, derken, kendisinin hangi eseri herhangi bir uluslararasi futbol veya spor dergisine konu olmus acaba? Veya herhangi bir uluslararasi yazarlar platformunda adi gecmis?
Daha 2 yil once "Avustralya'li surf'cunun Avrupa Sampiyonasina katildigini yazmak cahilliktir" diyip, sonra bu sporcunun wild card ile katildigi ve Avustralyali oldugu suratina vurulunca, maskara olan birine, mesela Fransa'da kese kagidina yazi yazdirirlar mi acaba?
Yazi tam bir belden asagi yazisi, hicbir mesneti yok. Sadece asagilama ve yalan itham var.
hezimetleri zafer gibi sunup yeni kongreye hazırlanıyorlar
Kimse hezimeti zafer olarak sunmadi, Polat sadece "bu sartlarda (ozellikle sakatliklari takindaki degisimi kastetti) liderin 1 puan gerisinde olan cocuklarin alnindan opuyorum" dedi. Bence de makul bir aciklamaydi.
Arkalarında da Kutsal İttifak medyası.. Fener için her şeyi yapanlar işin farkında. Özhan ve Adnan kaldıkça, Galatasaray'dan ne köy, ne kasaba olmayacağını biliyor ve ha babam, de babam bu ikiliyi destekliyorlar.
Kac haftadir izliyorsunuz. Hangi basin bizim yonetim arkasinda ben anlayamadim. Ahmet Cakar, Levent Tuzemen, Aziz Ustel, Ridvan Dilmen, kendisi, yamaklari (H.Babaoglu, Gurcan Bilgic) ve ismini sigdiramayacagim bircok futbol bilmezi, gunlerdir bir adamin hastaligi yuzunden belden asagi vurmuyorlar mi? En son "karisi izin vermiyor" bayagiligina kadar getirmediler mi bu isi? Ne bicim destekmis bu?
Bu Galatasaray sezona öyle bir kadro ile girdi ki, ikiye böler, iki takım yapar, lige sokardım, biri birinci, biri ikinci bitirirdi..
Nah bitirirdi.
Sezona giren kadronda kalecinden, santraforuna kadar herkes yeni. Son macinin ilk 11'inde tam 7 yeni oyuncu var. Yedi. 2 temel oyuncun sakat olmayip oynasa, 9 olacak. Eskileri de Sabri ve Arda kalacak.
Fenafillah, 2 takimdan bahsediyor.
Lige fırtına gibi giren takıma kişisel antipatilerin yüzünden müdahale ettin. Bu takımın süper starlarını yemek için kolları sıvadın. Bir yandan sana bağlı gazetecilere "Bunları temizleyeceğim, saldırmaya başlayın, işimi kolaylaştırın" talimatı verdin, öte yandan Kalli'nin kulağına "Harca bunları" dedin.
Ve bunu yazan bir gazeteci. Kulaga, "harca bunlari demis". Almanca mi demis acaba? Ya Turkce soylediyse ve yasli Kalli yanlis anladiysa?
Neymis bu mudahale, kim kesilmis, nereye gonderilmis?
Super star kim? Hakan Sukur mu? Sabri mi? Hasan Sas mi? Peki kac Avrupa kulubu kac Eurobastiriyor bu super starlara da haberimiz yok?
Futbolcu teknik kadroya, idarecilere güvenmeyince, onların kuyusunu kazmakta olduğunu hissedince kendisini korumanın yollarını arar.
28 takim calistirdin cunku biliyorsun. Ertekinspor'da oyle oluyor herhalde.
Bu arada, futbolcunun kime guvendigini guvenmedigini nereden biliyorsun ve futbolcu dedigin kim? Sifati ne? Irzina mi geciliyor da kendini korumanin yolunu ariyor.
Geriye kalan çıplak stadı yaptırabilmek için Ali Sami Yen gibi bir tarihi ve ekonomik hazinedeki tüm haklarından vazgeçti.
En son maca 10 yil once geldigin icin oyle saniyorsun ama insanlarin orada mabadi donuyor maca girer cikarken.
Başkanı Aziz Yıldırım'ın kölesi, kuklası olmayı kabullendi.
Ne bu ya? Adam olan adamda biraz izan olur. Olcu, terbiye olur. Yuh Allah belani versin.
Hincal Uluc yillar once Cumhuriyet gazetesinde Galatasaray'li oldugunu iddia ederek rant saglayan ve bugunku konumunu tamamen Galatasaray'dan elde etmis bir kisidir. Durumu psikanalizin konusudur. Bana gore Oidipus kompleksi icindedir.
Kendisini var eden, yaratan, ortaya cikaran kavrama, zamanla yabancilasmis, sevgisi nefrete donusmustur; artik zihninde onu oldurmektedir. Kifayetsiz muhteristir, bilgisi yoktur, arastirmaz, sallar. O yuzden de ne derse tersi cikar. Iste asil bu nedenle ve bu sayede, bu sene;
Sampiyon olacagiz. Hem de Kalli ile.
Bunu yazanin hic hayatinda yuzu kizarmis mi acaba?
Lucescu'ya cingene, Lorant'a Alman, Gerets'e Belcika koylusu; Daum'a kokainman, derken, kendisinin hangi eseri herhangi bir uluslararasi futbol veya spor dergisine konu olmus acaba? Veya herhangi bir uluslararasi yazarlar platformunda adi gecmis?
Daha 2 yil once "Avustralya'li surf'cunun Avrupa Sampiyonasina katildigini yazmak cahilliktir" diyip, sonra bu sporcunun wild card ile katildigi ve Avustralyali oldugu suratina vurulunca, maskara olan birine, mesela Fransa'da kese kagidina yazi yazdirirlar mi acaba?
Yazi tam bir belden asagi yazisi, hicbir mesneti yok. Sadece asagilama ve yalan itham var.
hezimetleri zafer gibi sunup yeni kongreye hazırlanıyorlar
Kimse hezimeti zafer olarak sunmadi, Polat sadece "bu sartlarda (ozellikle sakatliklari takindaki degisimi kastetti) liderin 1 puan gerisinde olan cocuklarin alnindan opuyorum" dedi. Bence de makul bir aciklamaydi.
Arkalarında da Kutsal İttifak medyası.. Fener için her şeyi yapanlar işin farkında. Özhan ve Adnan kaldıkça, Galatasaray'dan ne köy, ne kasaba olmayacağını biliyor ve ha babam, de babam bu ikiliyi destekliyorlar.
Kac haftadir izliyorsunuz. Hangi basin bizim yonetim arkasinda ben anlayamadim. Ahmet Cakar, Levent Tuzemen, Aziz Ustel, Ridvan Dilmen, kendisi, yamaklari (H.Babaoglu, Gurcan Bilgic) ve ismini sigdiramayacagim bircok futbol bilmezi, gunlerdir bir adamin hastaligi yuzunden belden asagi vurmuyorlar mi? En son "karisi izin vermiyor" bayagiligina kadar getirmediler mi bu isi? Ne bicim destekmis bu?
Bu Galatasaray sezona öyle bir kadro ile girdi ki, ikiye böler, iki takım yapar, lige sokardım, biri birinci, biri ikinci bitirirdi..
Nah bitirirdi.
Sezona giren kadronda kalecinden, santraforuna kadar herkes yeni. Son macinin ilk 11'inde tam 7 yeni oyuncu var. Yedi. 2 temel oyuncun sakat olmayip oynasa, 9 olacak. Eskileri de Sabri ve Arda kalacak.
Fenafillah, 2 takimdan bahsediyor.
Lige fırtına gibi giren takıma kişisel antipatilerin yüzünden müdahale ettin. Bu takımın süper starlarını yemek için kolları sıvadın. Bir yandan sana bağlı gazetecilere "Bunları temizleyeceğim, saldırmaya başlayın, işimi kolaylaştırın" talimatı verdin, öte yandan Kalli'nin kulağına "Harca bunları" dedin.
Ve bunu yazan bir gazeteci. Kulaga, "harca bunlari demis". Almanca mi demis acaba? Ya Turkce soylediyse ve yasli Kalli yanlis anladiysa?
Neymis bu mudahale, kim kesilmis, nereye gonderilmis?
Super star kim? Hakan Sukur mu? Sabri mi? Hasan Sas mi? Peki kac Avrupa kulubu kac Eurobastiriyor bu super starlara da haberimiz yok?
Futbolcu teknik kadroya, idarecilere güvenmeyince, onların kuyusunu kazmakta olduğunu hissedince kendisini korumanın yollarını arar.
28 takim calistirdin cunku biliyorsun. Ertekinspor'da oyle oluyor herhalde.
Bu arada, futbolcunun kime guvendigini guvenmedigini nereden biliyorsun ve futbolcu dedigin kim? Sifati ne? Irzina mi geciliyor da kendini korumanin yolunu ariyor.
Geriye kalan çıplak stadı yaptırabilmek için Ali Sami Yen gibi bir tarihi ve ekonomik hazinedeki tüm haklarından vazgeçti.
En son maca 10 yil once geldigin icin oyle saniyorsun ama insanlarin orada mabadi donuyor maca girer cikarken.
Başkanı Aziz Yıldırım'ın kölesi, kuklası olmayı kabullendi.
Ne bu ya? Adam olan adamda biraz izan olur. Olcu, terbiye olur. Yuh Allah belani versin.
Hincal Uluc yillar once Cumhuriyet gazetesinde Galatasaray'li oldugunu iddia ederek rant saglayan ve bugunku konumunu tamamen Galatasaray'dan elde etmis bir kisidir. Durumu psikanalizin konusudur. Bana gore Oidipus kompleksi icindedir.
Kendisini var eden, yaratan, ortaya cikaran kavrama, zamanla yabancilasmis, sevgisi nefrete donusmustur; artik zihninde onu oldurmektedir. Kifayetsiz muhteristir, bilgisi yoktur, arastirmaz, sallar. O yuzden de ne derse tersi cikar. Iste asil bu nedenle ve bu sayede, bu sene;
Sampiyon olacagiz. Hem de Kalli ile.
-
- Posts: 1279
- Joined: Tue Oct 22, 2002 11:38 pm
Ufuk, Hincal'in ne mal oldugu belli. Ancak GS yonetiminin de ne mal oldugu belli. Bu mallardan birisi otekine saldirinca mal olmaktan kurtulamazlar.
GS yonetiminin geldiginden beri yaptigi seyleri soyle detaya hic girmeden listelesek uzun bir liste olur:
1. Daha gelmeden populistlik yaparak Sampiyonluga oynayan takimin TD'sini degistirme ve 'Imparatoru' geri getirme sozu verdi. Daha GS'nin icinde bulundugu durumun belgelerini bile gormemislerdi.
2. Gelir gelmez sampiyon takimin TD'sini sutladi ve teorik bir hample yaparak 'Imparatoru' getirdiler.
3. Onumuzdeki 10 sende 7 sampiyonluk alacagiz filan dediler. Sonra eski yonetimin kirli camasirlarini ortaya dokerek klup icersinde aninda azili dusmanlar kazandilar (yine populistlik adina. Hah iste dobra ve durust bir yonetim gorduk sonunda diye umutlananlarin bir sure sonra agzi acik kalacakti.)
4. Her sene en az 3 yildiz getirecegiz dediler. Bunlari belgeleri gordukten sonra dediler.
5. Imparator'a sinirsiz bir kredi karti verip onlarca futbolcuyu bit pazarindan alir gibi alip gondermesini seyrettiler. Getirdikleri Imparator'un basarisiz gorunmesini kabullenmek yerine klubun mali olarak iceri girmesini yeglediler.
6. Sonra caylak Hagi'yi yine populistlik yaparak (yani iktidarda kalabilmek icin) TD yaptilar bir buyuk klubun basina.
7. Gerets'i getirdiler. Adam teknik olarak averajdi fakat idare etti. Adama fazla medeni diye Adnan amca kil oldu. Barindirmadilar. Yoksa TD'ligi daha kotu olsa fakat yavsak olsa muhtemelen daha uzun sure kalabilirdi.
8. Bu arada klup mali krizden mali krize kosmaktan takadi kalmadi.
9. Bu arada stad projesi yilan hikayesine dondu. Sonunda sirf stadi yaptirabilmek ve elestirileri azaltmak icin duz hesapla, annesinin arsasini mutahide verir gibi ve GS'nin adini neredeyse hic kullanmadan degis tokus yaptilar.
(9a. Stadin yapilmasi sirasinda rezil rusva olacaklar daha bundan bile haberleri yok.)
10. Sonra sapkadan Kalli dede cikti. Yap boz ile eskiye sunger cekme taktigi yapip, ellerini havaya actilar. Muhtemelen bogazlarina kadar da borca girdiler. Bir sonraki yonetim bunlarin kirli camasirlarini ortaya doker.
11. Alti yilda 1 sampiyonluk kazandilar, o da nasil oldu kendileri de sasirdilar.
12. GS marka olarak da, muesse olarak da on siralardan arka siralara ilerledi. Basketbol'de olanlara hic girmiyorum bile.
13. Simdi de Kalli ellerinde patlayacak gibi duruyor ve siritmaya basliyorlar yine. Azmadan onceki siritmalar bunlar. Bunlar azdi mi nasil davraniyorlar biliyoruz artik. Bkz. Lucescu, bkz. Gerets. Baska seye akillari ermiyor.
Bunlar sadece cimbom.org'dan yuzeysel olarak ogrendiklerimiz.
Azgin kopekten daha tehlikeli olani kuduz kopektir. Simdi oturup bunlar kuduz degil sadece azgin diyerek avunmak hic de ic acici bir durum degil. Belki de kuduz olsalar daha iyi is cikaracaklar. Iste AY ornegi karsilarinda.
GS yonetiminin geldiginden beri yaptigi seyleri soyle detaya hic girmeden listelesek uzun bir liste olur:
1. Daha gelmeden populistlik yaparak Sampiyonluga oynayan takimin TD'sini degistirme ve 'Imparatoru' geri getirme sozu verdi. Daha GS'nin icinde bulundugu durumun belgelerini bile gormemislerdi.
2. Gelir gelmez sampiyon takimin TD'sini sutladi ve teorik bir hample yaparak 'Imparatoru' getirdiler.
3. Onumuzdeki 10 sende 7 sampiyonluk alacagiz filan dediler. Sonra eski yonetimin kirli camasirlarini ortaya dokerek klup icersinde aninda azili dusmanlar kazandilar (yine populistlik adina. Hah iste dobra ve durust bir yonetim gorduk sonunda diye umutlananlarin bir sure sonra agzi acik kalacakti.)
4. Her sene en az 3 yildiz getirecegiz dediler. Bunlari belgeleri gordukten sonra dediler.
5. Imparator'a sinirsiz bir kredi karti verip onlarca futbolcuyu bit pazarindan alir gibi alip gondermesini seyrettiler. Getirdikleri Imparator'un basarisiz gorunmesini kabullenmek yerine klubun mali olarak iceri girmesini yeglediler.
6. Sonra caylak Hagi'yi yine populistlik yaparak (yani iktidarda kalabilmek icin) TD yaptilar bir buyuk klubun basina.
7. Gerets'i getirdiler. Adam teknik olarak averajdi fakat idare etti. Adama fazla medeni diye Adnan amca kil oldu. Barindirmadilar. Yoksa TD'ligi daha kotu olsa fakat yavsak olsa muhtemelen daha uzun sure kalabilirdi.
8. Bu arada klup mali krizden mali krize kosmaktan takadi kalmadi.
9. Bu arada stad projesi yilan hikayesine dondu. Sonunda sirf stadi yaptirabilmek ve elestirileri azaltmak icin duz hesapla, annesinin arsasini mutahide verir gibi ve GS'nin adini neredeyse hic kullanmadan degis tokus yaptilar.
(9a. Stadin yapilmasi sirasinda rezil rusva olacaklar daha bundan bile haberleri yok.)
10. Sonra sapkadan Kalli dede cikti. Yap boz ile eskiye sunger cekme taktigi yapip, ellerini havaya actilar. Muhtemelen bogazlarina kadar da borca girdiler. Bir sonraki yonetim bunlarin kirli camasirlarini ortaya doker.
11. Alti yilda 1 sampiyonluk kazandilar, o da nasil oldu kendileri de sasirdilar.
12. GS marka olarak da, muesse olarak da on siralardan arka siralara ilerledi. Basketbol'de olanlara hic girmiyorum bile.
13. Simdi de Kalli ellerinde patlayacak gibi duruyor ve siritmaya basliyorlar yine. Azmadan onceki siritmalar bunlar. Bunlar azdi mi nasil davraniyorlar biliyoruz artik. Bkz. Lucescu, bkz. Gerets. Baska seye akillari ermiyor.
Bunlar sadece cimbom.org'dan yuzeysel olarak ogrendiklerimiz.
Azgin kopekten daha tehlikeli olani kuduz kopektir. Simdi oturup bunlar kuduz degil sadece azgin diyerek avunmak hic de ic acici bir durum degil. Belki de kuduz olsalar daha iyi is cikaracaklar. Iste AY ornegi karsilarinda.
-
- Posts: 3606
- Joined: Sat Jan 15, 2005 11:06 pm
- Location: Izmir
Osman Tanburaci bu konuyla ilgili birseyler yazmis...Selçuk Samli wrote:Yüzleri kızarmayanlar..
İnsanda gerçekten biraz utanma, sıkılma olur.. Yüzleri kızarıp susacaklarına, beceriksizlik ve başarısızlıkları yüzünden camiadan özür dileyeceklerine, "Biz yapamadığımızı gördük. Bu kulübün başında kalmaya layık değiliz" deyip ilk kongrede kenara çekileceklerine, hezimetleri zafer gibi sunup yeni kongreye hazırlanıyorlar..
Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın ve İkinci Başkanı Adnan Polat'tan söz ediyorum.
Arkalarında da Kutsal İttifak medyası.. Fener için her şeyi yapanlar işin farkında. Özhan ve Adnan kaldıkça, Galatasaray'dan ne köy, ne kasaba olmayacağını biliyor ve ha babam, de babam bu ikiliyi destekliyorlar.
Galatasaray camiası da bu tuzağa düşüyor..
Çünkü onlara gerçekleri söyleyen yok.
Divan Kurulu göstermelik bile değil.. Kongre lisecilerin oyuncağı.. "Yaşayan eski başkanlar" dedim.. Kimse kılını kıpırtdatmıyor..
Saldım çayıra, mevlam kayıra durumları..
Galatasaray'ın işi Allah'a kalmış. Galatasaray Allahlık..
Adnan Polat, hiç utanmadan, hiç sıkılmadan "İlk yarıyı liderin 1 puan gerisinde bitiren bu takımı ve hocasını alınlarından öpmek lazım" diyor..
Lider kim Adnan, lider kim?..
Sivas'ın gerisinde kalan Galatasaray ne zamandan beri alnından öpülüyor..
Bu Galatasaray sezona öyle bir kadro ile girdi ki, ikiye böler, iki takım yapar, lige sokardım, biri birinci, biri ikinci bitirirdi.. Herkesin kıskandığı, gıpta ettiği oyuncular Galatasaray'da kulübeye bile gelemiyor, tribünde oturuyordu.
Lige fırtına gibi giren takıma kişisel antipatilerin yüzünden müdahale ettin. Bu takımın süper starlarını yemek için kolları sıvadın. Bir yandan sana bağlı gazetecilere "Bunları temizleyeceğim, saldırmaya başlayın, işimi kolaylaştırın" talimatı verdin, öte yandan Kalli'nin kulağına "Harca bunları" dedin. Kariyerinin son döneminde, Galatasaray gibi Avrupa'da ağırlığı hâlâ çok büyük bir takımın başına getirmenin şükran borcu içindeki Kalli seni dinledi ve adını, saygınlığını sıfırlama pahasına, Galatasaray'ı biçmeye başladı. Sana köle gibi bağlı Adnan Sezgin ve Ahmet Akçan da devreye girince, Galatasaray darmadağın oldu.
Bugün Galatasaray'da takım ruhu yok.. Dostluk yok, arkadaşlık yok, sevgi yok. Futbolcu teknik kadroya, idarecilere güvenmeyince, onların kuyusunu kazmakta olduğunu hissedince kendisini korumanın yollarını arar. Bu da bireyselleşmeyi, ardından da guruplaşmayı getirir..
İşte eserin Galatasaray bu, Adnan!.. Dağılmış bir Galatasaray!..
Özhan, bir başka utancın altında imzası olan adam..
Galatasaray'ı bir dünya kulübü yapacak Seyrantepe projesini yüzüne gözüne bulaştırdı. Akıllara seza imkânları, kişisel hırsları, kaprisleri ve yeteneksizlikleriyle elinden kaçırdı. Geriye kalan çıplak stadı yaptırabilmek için Ali Sami Yen gibi bir tarihi ve ekonomik hazinedeki tüm haklarından vazgeçti. Yetmedi, kendisine en ağır hakaretleri eden Fener Başkanı Aziz Yıldırım'ın kölesi, kuklası olmayı kabullendi. Seyrantepe'den arta kalan çıplak stad Aziz Yıldırım izin verince gerçekleşme yoluna girebildi.
Seyrantepe bir utanç anıtı, bir hezimettir..
Özhan bunu zafer diye sunuyor..
Galatasaray, hezimetleri, bozgunları, fiyaskoları "Zafer" diye sunan iki kişi tarafından yönetiliyor.
Koca camia da üzerine ölü toprağı serpilmiş uyuyor..
Her toplum layık olduğu yönetime kavuşurmuş..
Galatasaray da bunlara layıkmış demek..
www.sabah.com.tr
Bugunku Sabah Gazetesi'nde cikan,Hincal Uluc'un yazisinin bir bolumu.
Adnan Polat'in takimdan uzaklastirmak istedigi SUPERSTARLAR kim?Adnan Polat'a yakin gazeteciler kimler?Adnan Polat neden iyi giden isleri bozmak istesin?Ozhan Canaydin'in kisisel kaprisleri yuzunden(Seyrantepe'de)kaybettirdikleri neler?Canaydin Yildirim'in nasil kolesi, kuklasi oldu?
Kongreler yaklasiyor,GS'lilarin bunlari bilmesi lazim.
Aaaa Kalli geldi!
04.01.2008
Israrla yazmadım.
Çünkü yazacak pek bir şey yoktu…
Transfer sadece dedikodu! Kimse bir şey bilmiyor ama yalan dolan haber de çok.
Ben de bekledim ki Kalli gelsin! Otorite karar versin elbet o zaman yazarız.
Kalli’nin yokluğunda herkes Galatasaray’ın ipini çekti!
Başta Hıncal Uluç.
Kalli’yle bir kere konuşmuş olsa da bunları yazsa gam yemeyeceğim.
Ama ne gam, herkes bilmeden yazıyor da yazıyor…
Al işte Kalli geldi!
N’olacak şimdi?
Galatasaray batmadı!
Pek sevgili de olmasa dostum diyebileceğim Hıncal artık kafayı yemiş.
İşi gücü Adnan Polat’ı yemek!
Kalli’yi kemirmek ve de miadı dolmuş futbolculara şirin gözükmek!
Yetti artık kabak tadı verdi.
Bu tarz tarihe karıştı…
Yıllarca spor kamuoyunun beynini böyle yediler hala da yiyorlar.
Hıncal, yazacak bir şey bulamayınca sallıyor Adnan Polat’a,
Sallıyor Başkan Canaydın’a…
Zamanlı zamansız!
Hem de adlarıyla…
Sanki Koskoca Galatasaray Kulübü Başkanı ve Başkan Yardımcısı Hıncal’ın asker arkadaşı!
Adnan… Özhan…
Galatasaray’dan da bu ‘ismen tahkire’ tık yok!
Anlaşılır gibi değil!
Değneksiz köyde taşları bağlamışlar…
Hıncal o kadar gayz içinde ki;
‘Adnan Polat, Bab-ı Ali'deki yakını gazetecilere, 'Ben ocak ayında Hakan'dan kurtulacağım, işimi kolaylaştırmak için onu yıpratın' demiş diye yazıyor gazetesinde…
Vay hunhar ve de bir o kadar gaddar Hıncal!
Herkesi kendi gibi sanıyor.
Demek Hıncal ‘emirle ip çekme işini’ o kadar çok yapmış ki halden iyi anlıyor!
Yahu Tanburacı’dan başka Kalli’yi koruyan, Florya’daki futbolcu teşkilatına karşı çıkan var mı? Hakan’ın futbolculuğunu Tanburacı’dan başka tenkit eden var mı? Hem de şimdi değil sekiz senedir!
Desene be Hıncal; ‘Adnan, Tanburacı’ya yazdırıyor’ diye…
Korkma de!
Yüreğin yetmiyorsa da sus! İsim vermeden yazma! Mahalle çocukları gibi yine arkadan sallama! Günah alma, ayıp etme!
Eee n’olacak… Değneksiz köyde taşları bağlamışlar…
Galatasaray’ı yıpratmak isteyenler kol geziyor!
Canaydın ve Polat’ın hizmetlerini beğenmeyen çok, ben de hiç mi hiç beğenmiyorum ama ligin ortasında takımın dengesini bozup Kalli’ye, başkana, ikinci başkana sallamak da hoş değil.
Her şeyin bir sırası, zemini, zamanı var.
Vakitsiz öten horozu keserler.
Bekle seçimi, o zaman yaz dilediğini.
Hıncal’ı uyarıyorum;
Bilmeden araştırmadan yazma.
Haddini aşma.
Canaydın ve Polat’ı yıkacağım derken kimselere sataşma!
Florya’da sorun yok
Her kulüp gibi Galatasaray da takımını güçlendirmeyi düşünüyor, bazı yeni isimler kadroya girebilir ama ben ihtimal vermiyorum.
Yurt dışında takip edilen futbolcular var, Kalli geldi o karar verecek.
Bir de kasa hesaba katılacak.
Carrusca’ya da çare bulmak gerek!
Bir hafta sonra lig başlayacak, yeni oyuncu gelse ne olacak?
Bir zamanlar Koseçki gelmişti, Galatasaray ilk yarı liderdi şampiyonluğu kaçırdı.
Ocak transferi sakıncalıdır.
Meğer ki denk gele.
Ankaragücü’nden alınan ve defansın her yerinde oynayabilecek kapasitedeki Emre benim için mükemmel. Çok genç ve Terim’e Milli takım için önerdiğim bir oyuncu. Yönetim doğru yaptı.
www.sporx.com
Konsantrasyon, concentration, concentracion
nefvakfi.org
nefvakfi.org
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Sevgili Murat,
Yonetim hakkinda ne yazsan yeridir, hatta yazdiklarin da eksikler bile var mesela Ribery faciasini ve Gerets'e devre arasinda sozlesme uzatimi yaparak gereksiz maliyet artisi yaratmalarini da ekleyebiliriz. Ama orta uzun vadede kulubu iflastan kurataracak bazi adimlarin da atildigini dusunuyorum ben, tabii bunlar baska konular.
Benim yazimda amacim, yonetimin basarili olup da bunlarin aksina yapilan bir tespiti elestirmek degildi. Belden asagi gazeteciligi elestirmekti. Bu tarz gazetecelik bende mide bulandiriyor ve suphe uyandiriyor. Belli adamlara, belli amaclara matuf bir gazetecilik bu. Mustafa Sarigul'e ve Mustafa Denizli'ye yapilan pazarlamacalik bu. Samimiyeti ve durustlugu yok.
Diger taraftan iste Kalli geldi. Dun takimin basinda da maca cikti. Hani basinda bir satir ozur. Gelmeyecek diyen Ridvan, Levent Tuzemen, Kazim Kanat, Ahmet Cakar, Gurcan Bilgic, Sabah Gazetesi hangi cehennemde? Butun bir devre arasinda FB'ye fiilen ihalesiz devredilen Kadikoy arazisi icin 3 satir yazmayan basin, neredeyse Kalli'nin yatak odasindan yayin yapacakti. Sabah gazetesi hala daha (dun) "Kalli geldi ama hoca arayislari devam ediyor" diye utanmadan manset yapti.
Turk basininda yazanlarin, okurunu esek yerine koymasidir bu. Saniyorlar ki herkes kahvehane okuyucusu. Oysa ciddi spor okuyucusu cok seyin farkinda ve en buyuk 2 gazetenin toplaminin, Avrupadaki herhangi bir vasat moda dergisinin yarisindan az tiraj alamamasini bunlar acikliyor. Zavalli bir basin bu.
Bu basinin zavalliligi karsisinda, Gerets'in, Zico'nun, Kalli'nin kisilik ve tavirlari, oldukca fazla kaliyor.
Yonetim hakkinda ne yazsan yeridir, hatta yazdiklarin da eksikler bile var mesela Ribery faciasini ve Gerets'e devre arasinda sozlesme uzatimi yaparak gereksiz maliyet artisi yaratmalarini da ekleyebiliriz. Ama orta uzun vadede kulubu iflastan kurataracak bazi adimlarin da atildigini dusunuyorum ben, tabii bunlar baska konular.
Benim yazimda amacim, yonetimin basarili olup da bunlarin aksina yapilan bir tespiti elestirmek degildi. Belden asagi gazeteciligi elestirmekti. Bu tarz gazetecelik bende mide bulandiriyor ve suphe uyandiriyor. Belli adamlara, belli amaclara matuf bir gazetecilik bu. Mustafa Sarigul'e ve Mustafa Denizli'ye yapilan pazarlamacalik bu. Samimiyeti ve durustlugu yok.
Diger taraftan iste Kalli geldi. Dun takimin basinda da maca cikti. Hani basinda bir satir ozur. Gelmeyecek diyen Ridvan, Levent Tuzemen, Kazim Kanat, Ahmet Cakar, Gurcan Bilgic, Sabah Gazetesi hangi cehennemde? Butun bir devre arasinda FB'ye fiilen ihalesiz devredilen Kadikoy arazisi icin 3 satir yazmayan basin, neredeyse Kalli'nin yatak odasindan yayin yapacakti. Sabah gazetesi hala daha (dun) "Kalli geldi ama hoca arayislari devam ediyor" diye utanmadan manset yapti.
Turk basininda yazanlarin, okurunu esek yerine koymasidir bu. Saniyorlar ki herkes kahvehane okuyucusu. Oysa ciddi spor okuyucusu cok seyin farkinda ve en buyuk 2 gazetenin toplaminin, Avrupadaki herhangi bir vasat moda dergisinin yarisindan az tiraj alamamasini bunlar acikliyor. Zavalli bir basin bu.
Bu basinin zavalliligi karsisinda, Gerets'in, Zico'nun, Kalli'nin kisilik ve tavirlari, oldukca fazla kaliyor.
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Hurriyet internet basikisinin son sayfasinda Arda'nin roportajindan alintilar yapmis, bir iki yeri dikkatimi cekti:
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/ ... 1&sz=50627
Emre G.Saray'a gelmesin 11 Ocak 2008
F.Bahçe Teknik Direktörü'nü öven Arda Turan, "Her maça iyi konsantre olursak şampiyon oluruz" dedi, Emre Belözoğlu’nun G.Saray’a gelmesini istemediğini söyledi.
"GALATASARAY'ın alt yapıdan Türk futboluna kazandırdığı ve son zamanlarda çok tartışılan yıldızı Arda Turan, kendisini öven Arthur Zico'yla ilgili, "Zico'nun inanılmaz karakterli bir insan olduğunu Fenerbahçeli futbolcu arkadaşlarımdan duyuyorum. Ali Sami Yen'de de dizimin durumunu sormuştu. Onun sözleri beni heyecanlandırıyor, gururlandırıyor" dedi.
İşte Arda’nın ağzından dökülenler...
Tatil dönemleri hariç hata yapmadım. Gereken uyarıyı ve cezayı da aldım. En kritik maç öncesinde gece dışarıya çıkarsam o zaman assınlar beni.
Yaşadığım düşüşün sebebi psikolojik baskı olabilir. En büyük sebep kendimde. Kornerleri rezil denecek şekilde kötü kullanıyorum.
Servet abi 30 metre depar atınca taraftarın önünde beni zor durumda bıraktı. Servet abinin 30 metre koşması yanlıştı.
Burası benim evim. Gönlümde her zaman Galatasaray yatıyor. Emre Belözoğlu'nu şimdi burada görmek istemiyorum. O’nun yeri Şampiyonlar Ligi finali oynayacak bir takım. 32-33'ten sonra G.Saray'da oynayacak yetenekte. Emre ile yan yana Avrupa'da oynamak çok güzel olur.
Euro2008 benim için çok büyük bir hayal, büyük bir heyecan, finale gidip, kupayı almak...
Her maçta kontrollü oynamalıyız. Takımlar puan için mücadele ediyor. Gol yemezsek, gol atacağız. Her maça iyi konsantre olursak şampiyon olabiliriz. Bizim daha çok koşmamız gerekir."
Zico icin karakterli adam derken, bir yerlere gonderme yaptigini hissediyorum. Kornerleri rezil gibi kullanmak zorunda degil. Hatta kullanmak zorunda degil. Servet'e soyledikleri ise ayiptan ote. O pozisyonda Servet geriye kosmasa, Sivas'tan golu yiyorduk ve asla cikaramazdik.
Hakikaten takim icinde ne arkadaslik ne disiplin kalmamis. Bu takima alinmasi gerekenleri degil de kovulmasi gerekenleri oncelikle konusmak lazim galiba.
http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/ ... 1&sz=50627
Emre G.Saray'a gelmesin 11 Ocak 2008
F.Bahçe Teknik Direktörü'nü öven Arda Turan, "Her maça iyi konsantre olursak şampiyon oluruz" dedi, Emre Belözoğlu’nun G.Saray’a gelmesini istemediğini söyledi.
"GALATASARAY'ın alt yapıdan Türk futboluna kazandırdığı ve son zamanlarda çok tartışılan yıldızı Arda Turan, kendisini öven Arthur Zico'yla ilgili, "Zico'nun inanılmaz karakterli bir insan olduğunu Fenerbahçeli futbolcu arkadaşlarımdan duyuyorum. Ali Sami Yen'de de dizimin durumunu sormuştu. Onun sözleri beni heyecanlandırıyor, gururlandırıyor" dedi.
İşte Arda’nın ağzından dökülenler...
Tatil dönemleri hariç hata yapmadım. Gereken uyarıyı ve cezayı da aldım. En kritik maç öncesinde gece dışarıya çıkarsam o zaman assınlar beni.
Yaşadığım düşüşün sebebi psikolojik baskı olabilir. En büyük sebep kendimde. Kornerleri rezil denecek şekilde kötü kullanıyorum.
Servet abi 30 metre depar atınca taraftarın önünde beni zor durumda bıraktı. Servet abinin 30 metre koşması yanlıştı.
Burası benim evim. Gönlümde her zaman Galatasaray yatıyor. Emre Belözoğlu'nu şimdi burada görmek istemiyorum. O’nun yeri Şampiyonlar Ligi finali oynayacak bir takım. 32-33'ten sonra G.Saray'da oynayacak yetenekte. Emre ile yan yana Avrupa'da oynamak çok güzel olur.
Euro2008 benim için çok büyük bir hayal, büyük bir heyecan, finale gidip, kupayı almak...
Her maçta kontrollü oynamalıyız. Takımlar puan için mücadele ediyor. Gol yemezsek, gol atacağız. Her maça iyi konsantre olursak şampiyon olabiliriz. Bizim daha çok koşmamız gerekir."
Zico icin karakterli adam derken, bir yerlere gonderme yaptigini hissediyorum. Kornerleri rezil gibi kullanmak zorunda degil. Hatta kullanmak zorunda degil. Servet'e soyledikleri ise ayiptan ote. O pozisyonda Servet geriye kosmasa, Sivas'tan golu yiyorduk ve asla cikaramazdik.
Hakikaten takim icinde ne arkadaslik ne disiplin kalmamis. Bu takima alinmasi gerekenleri degil de kovulmasi gerekenleri oncelikle konusmak lazim galiba.
Arda bu kafayla giderse tarihe cabuk karisir. Kendisinde hakettmedigi olcude buyuk bir ego sahibi. "Daha cok kosmamiz gerekir" diye saçma bir laf etmiş, takımda en az koşan kendisi. 45 dakikalik kondüsyonu var daha bu yaşta, ayıptır. Servet'i de basın üzerinden tekrar eleştiriyor, halbuki pozisyonda kendisi hatalı.
Arda yetenekli ama lakayıt, hırstan yoksun. Mac sirasinda TV'nin yakin cekim yaptigi anlardan da yuzunden cok rahat okunuyor, bir bezgin hava icerisinde. Zaten oyle olmasa su ana kadar kondüsyonunu 30 kere düzeltirdi. Savunma yapmayi da bilmiyor, acayip çok faul yapiyor rakiplere, özellikle maçların ikinci yarısında.
Takımda şu an yaratıcı oyuncu yok fazla, Arda'ya tahammül ondandır. Ancak şunu unutmasın kendisi gibi onlarca yetenekli oyuncu 3 büyüklerde fırsat buldu ama sonra silinip gitti.
Arda yetenekli ama lakayıt, hırstan yoksun. Mac sirasinda TV'nin yakin cekim yaptigi anlardan da yuzunden cok rahat okunuyor, bir bezgin hava icerisinde. Zaten oyle olmasa su ana kadar kondüsyonunu 30 kere düzeltirdi. Savunma yapmayi da bilmiyor, acayip çok faul yapiyor rakiplere, özellikle maçların ikinci yarısında.
Takımda şu an yaratıcı oyuncu yok fazla, Arda'ya tahammül ondandır. Ancak şunu unutmasın kendisi gibi onlarca yetenekli oyuncu 3 büyüklerde fırsat buldu ama sonra silinip gitti.
Tan Erten
-
- Posts: 2632
- Joined: Thu Oct 24, 2002 2:53 am
Arda'nin kondusyonu gercekten sorun, bezgin oldugu da dogru ama bezginlik konusunda kendisine hak veriyorum. Takimin dogru duzgun atak yapmasi konusunda butun yuk onun ustune kaldi. O da bunu sirtlayip isini yaptiginda bir kazmalik sonucu hazirladigi pozisyon kaciriliyor. Arda Lincoln ile oynadiginda ne kadar iyi bir oyuncu oldugunu gosterdi, ama son maclarda orta sahada deli dana gibi oraya buraya kosup ayagina gelen toplarin 90%ini rakibe veren Baris, hucum konusunda oyuna hic katkisi olmayan Mehmet Topal, ileride kendisine verilen golluk paslarin hepsini garanti kaciran Hakan Sukur, golluk pas alamayacak kadar yorgun ve kalan tum enerjisini bes on metre yakinina gelen her topa nerede olursa olsun rovesata vurmaya calisan Umit Karan ve de aman aman vurucu bir santrfor olmayan Nonda ile hucum yaparak geciriyor. Servis yapiyor, dipsiz kuyuya atilmis tas gibi, kacacagi garanti.Tan Erten wrote:Arda bu kafayla giderse tarihe cabuk karisir. Kendisinde hakettmedigi olcude buyuk bir ego sahibi. "Daha cok kosmamiz gerekir" diye saçma bir laf etmiş, takımda en az koşan kendisi. 45 dakikalik kondüsyonu var daha bu yaşta, ayıptır. Servet'i de basın üzerinden tekrar eleştiriyor, halbuki pozisyonda kendisi hatalı.
Arda yetenekli ama lakayıt, hırstan yoksun. Mac sirasinda TV'nin yakin cekim yaptigi anlardan da yuzunden cok rahat okunuyor, bir bezgin hava icerisinde. Zaten oyle olmasa su ana kadar kondüsyonunu 30 kere düzeltirdi. Savunma yapmayi da bilmiyor, acayip çok faul yapiyor rakiplere, özellikle maçların ikinci yarısında.
Takımda şu an yaratıcı oyuncu yok fazla, Arda'ya tahammül ondandır. Ancak şunu unutmasın kendisi gibi onlarca yetenekli oyuncu 3 büyüklerde fırsat buldu ama sonra silinip gitti.
Sonra da saha icinde firca yiyor. GS icin cok ciddi yildiz olabilecek bir cocuk defansindan sonrasi hilkat garibesi gibi bir takim icinde bir de butun sucu ustune toplayan cocuk oldu.
Sen bezmez miydin?
Linderoth ve Lincoln olaylarinin ne kadari sansizlik oldugunu bilmiyorum, sene basinda adamlar alininca cok heyecanlanmistim. Sonra 5-6 senelik icraate bakiyorum, sanssizlik mi yoksa bir suru kotu transfer hikayesine iki yenisi daha mi eklendi diyorum.
Lincoln ve Linderoth yillardir yapilan kotu transferinin GS'a maliyetini ortaya koydular: takim bir kere bozlup sacmaladi mi, iki-uc transferle duzelmiyor, hele bunlara birsey olursa yine tepetaklak oluyorsun. Arada Arda falan gibi ciddi yildiz adaylarin da boyle kelege geliyor.
Ben stad yapacaklarini falan sanmam, ama yapsalar bile stad bittigi sirada GS'in taraftar sayisini 3-5 bine indirmis olacaklar. O da GS lisesi mezunlari ve ogrencilerinden olusur. Belki de misyonlai oydu, kim bilir? Ama daha da matragi var, Canaydin Mart'ta yine aday olacak, stad yaparak GS'i kurtaran baskan olarak, 52,000 kisilik stad, takim Trabzonspor'a donmus, takip eden yok. Tesekkur ederiz.
Sonra da Arda'ya, Hasan'a, Hakan'a, kime rastlarsak ona catariz.
Ali