TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Moderator: Staff
-
- Site Admin
- Posts: 6041
- Joined: Wed Oct 16, 2002 6:57 pm
- Location: Stockholm
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-0 (Kewell)
Yöneticelerimiz bakalim mac sonrasi hangi bahanelere siginacak. Bu mac sportif acidan kaybedilmis bir musabaka, baska birseyin arkasina siginmasinlar. Kacirilan goller arandi, ama yapilan tercih hatalari puan kaybina sebep oldu. Macin kritik aninda sen Keita, Ayhan ve Aydin gibi sorumluluk almayan oyunculari sok...kime guvenipde aliyorsun...ustelik Elano gibi adami sahadan alarak. Macin hakki bu bir bakima, aksi taktirde aptalligi mukafatlandirmis olurdum.
Benden bu aksamlik bu kadar, son seneler en cok sinirlendigim mac oldu bu mac. TD'un iflas ettigi bir mac.
...yazik gunah ~80. dakikaya kadar cantada keklik bir mac. GS her haliyle maca hakim, gol kaciriyor. Bu ne degisiklik diye sormazlar mi insana. Macin kirilma ani derler ya, iste o an. Takim 2. yariya firtina gibi baslamis, baskili oynuyor.
Bu mac Arda'yi mercek altina alacagim mac olacak. Bundan sonra benden cekecegi var. Bencil tavirlarini artik anlayis ile karsilamayacagim. Takimi baltalayan adamlardan kendisi. Nasil mi, sahada kalarak, bencil hareketleri ile. Arda artik kendine mi oynuyor ne. Taraftarin sevgilisi olabilir, GS'liligina diyecegim yok ama kaptan gibi oynamiyor ise yararindan cok zarari dokunur bu takima. Kulagi cekilsin demiyorum, neticede TD'u Frank, ve bu yuzden ona degil Frank'a kizginim ben. Yaziktir, gunahtir.
Bu aksamlik bu kadar diyorum ama yazmaya devam ediyorum, cunku icim kan agliyor. Böyle göstere göstere puan kaybi olmaz kardesim. Yazilarinizi buyuk ilgi ile bekliyorum.
Benden bu aksamlik bu kadar, son seneler en cok sinirlendigim mac oldu bu mac. TD'un iflas ettigi bir mac.
...yazik gunah ~80. dakikaya kadar cantada keklik bir mac. GS her haliyle maca hakim, gol kaciriyor. Bu ne degisiklik diye sormazlar mi insana. Macin kirilma ani derler ya, iste o an. Takim 2. yariya firtina gibi baslamis, baskili oynuyor.
Bu mac Arda'yi mercek altina alacagim mac olacak. Bundan sonra benden cekecegi var. Bencil tavirlarini artik anlayis ile karsilamayacagim. Takimi baltalayan adamlardan kendisi. Nasil mi, sahada kalarak, bencil hareketleri ile. Arda artik kendine mi oynuyor ne. Taraftarin sevgilisi olabilir, GS'liligina diyecegim yok ama kaptan gibi oynamiyor ise yararindan cok zarari dokunur bu takima. Kulagi cekilsin demiyorum, neticede TD'u Frank, ve bu yuzden ona degil Frank'a kizginim ben. Yaziktir, gunahtir.
Bu aksamlik bu kadar diyorum ama yazmaya devam ediyorum, cunku icim kan agliyor. Böyle göstere göstere puan kaybi olmaz kardesim. Yazilarinizi buyuk ilgi ile bekliyorum.
Yaşadıklarımız ve bende yansıması, değerli sözler eşliğinde
Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
Alma garibin ahını; çıkar aheste aheste.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir sadece.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya.
Eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir.
Alma garibin ahını; çıkar aheste aheste.
Vefa, İstanbul’da bir semt adı değildir sadece.
Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır.
Bozuk olunca maya; ne ar tanır ne de haya.
-
- Posts: 1764
- Joined: Tue Oct 22, 2002 5:45 pm
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-0 (Kewell)
Hakkettik hakketmesine de Hasagic'in doldurdugu topta 4 oyuncu offside, seken top ortalandi bizim adam assist yapti onlar da atti. Tabii golun gelecegini hepimiz biliyorduk bizim oyuncular da dahil. Kac tane kacirdilar, Ardanin iki topu da direkten dondu. Inanilmaz top kayiplari yaptik. Macin basinda begenmedigim Elano bugun iyiydi, onunla beraber bir de Sarp. Gerisi bos. Keita is yapardi, girer girmez farkini belli etti. Kotu takim kurduk, kotu oynadik, yine de firsat elimize gecmisken teptik. Boyle takima karsi defansa cekilmek buyuk ayip, 8 eksikleri vardi. Geri cekilip oyalama pasi yapacagimiza uzerlerine gitseydik fark olurdu. Inanilmaz bir olaya imza attik.Mert Tokman wrote:Sapina kadar hakattik bu puan kaybini... TDsinden futbolcusuna ve arti taraftarina kadar hakedilmis bir pun kaybi...
-
- Posts: 1606
- Joined: Wed Jan 30, 2008 8:30 pm
- Location: Atlanta USA
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Sakin hakemi suclamayin, herkez yaptigi icin "cool" degil hakem suclamak. Yoneticiyi futbolcuyu suclayinki "bak ne kadar bilgin, yuksek adam; diger taraftarlar gibi degil' desinler.
Kar yagdi yaktigim ateslere
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Murat Cekem
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Murat Cekem
-
- Posts: 785
- Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Ben Galatasaray'ın bu kadar büyük bir psikolojik çöküş içine girdiği bir dönem hatırlamıyorum.
Formasını yırtan psikopat oyuncu var yahu... Böyle bir şey olur mu?
Yönetim ve Rijkaard tam bir fiyaskoya imza atıyorlar.
Teknik Ekip derhal bugün istifa etmeli.
Kovulsunlar demiyorum. Rijkaard gibi bir markayı kovmak Galatasaray'a yakışmaz. O yüzden kendisi istifa etmelidir.
Kulübün dengesi bozuldu.
Tribünler işi gücü bırakıp Hakem'le uğraşıyorlar... Ne yapmış Hakem? Birkaç tane aut/korner ve faul kararında aleyhte karar vermiş.
Buna mukabil Hakan Balta'ya gösterilmeyen ikinci sarı kart var.
Mustafa Sarp adamın yüzüne doğru "A..ına koyayım" diyor, arkasını dönüp gidiyor.
Tribünlerde küfür gırla gidiyor.
İş Federasyon'a düşüyor artık.
Nush ile uslanmıyoruz, köteği yemeye ihtiyacımız var demek ki.
Oyunun ise anlatılacak tarafı yok.
Yahu Skibbe ile Bülent'in bundan ne eksiği vardı?
Kendi sahanda habire yan pas yap, ileri şişir... Felsefe bu.
Kaleci ikramlarıyla gelen goller. Buna rağmen galibiyete yetmiyor. Çünkü savunma da mutlaka bir karşı-ikram veriyor.
Kenardaki Hoca, oyundan boyuna hücum oyuncusu çıkartıp takımı paniğe sevkediyor.
Her yönden çökmüş durumda Galatasaray. Herkes deli gibi hareket ediyor.
Yazık...
Formasını yırtan psikopat oyuncu var yahu... Böyle bir şey olur mu?
Yönetim ve Rijkaard tam bir fiyaskoya imza atıyorlar.
Teknik Ekip derhal bugün istifa etmeli.
Kovulsunlar demiyorum. Rijkaard gibi bir markayı kovmak Galatasaray'a yakışmaz. O yüzden kendisi istifa etmelidir.
Kulübün dengesi bozuldu.
Tribünler işi gücü bırakıp Hakem'le uğraşıyorlar... Ne yapmış Hakem? Birkaç tane aut/korner ve faul kararında aleyhte karar vermiş.
Buna mukabil Hakan Balta'ya gösterilmeyen ikinci sarı kart var.
Mustafa Sarp adamın yüzüne doğru "A..ına koyayım" diyor, arkasını dönüp gidiyor.
Tribünlerde küfür gırla gidiyor.
İş Federasyon'a düşüyor artık.
Nush ile uslanmıyoruz, köteği yemeye ihtiyacımız var demek ki.
Oyunun ise anlatılacak tarafı yok.
Yahu Skibbe ile Bülent'in bundan ne eksiği vardı?
Kendi sahanda habire yan pas yap, ileri şişir... Felsefe bu.
Kaleci ikramlarıyla gelen goller. Buna rağmen galibiyete yetmiyor. Çünkü savunma da mutlaka bir karşı-ikram veriyor.
Kenardaki Hoca, oyundan boyuna hücum oyuncusu çıkartıp takımı paniğe sevkediyor.
Her yönden çökmüş durumda Galatasaray. Herkes deli gibi hareket ediyor.
Yazık...
AYRILMAZ İKİLİ
-
- Posts: 1764
- Joined: Tue Oct 22, 2002 5:45 pm
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Abdullah Avci ders verir gibi demec verdi. Bu adam isini de cok iyi yapiyor, cok takdir ediyorum.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Okuzler goz gore gore bizden bir bok olmayacak dediler yine. Vallahi helal olsun Denizli'ye. Cuma gunu mactan sonra bu mac bizim icin iki puan kaybimi yoksa bir puan kazancimi onumuzdeki gunler gosterecek dedi. Evet atiyor tutuyor ama bu ligde hoca olmak icin fazlasina da ihtiyac olmadigini gosteriyor. Tepeye cikti.
Bizimkilerin ise ustundeki ucuncu degisti ve hala dorduncusun birader. Okuz dememin sebebi de o. Bilirsiniz okuz boa'nin burulmusudur. Bunlarida birileri burdu aman bana hakem demeyin hatiriniza degerim kusura bakmayin.
Sino biliyor Okuzle Boa arasindaki farki. Gerci o inekle karsilastiyor boa'yi ki yanlis. Okuzle karsilastirmasi lazim. Sirden bok dolu cunku. Yabancilar yine tatil dusuncesine girdiler. Turk olanlarda kabiliyet sinirli. Cabalama kaptan ben gidememi oynuyorlar. Sinir harbi birader. Buna bu yasta tekrar baba olan Frank'de var. Neeskens'den umitliydim ama o da bos cikti birader. Demek ki artik bu isi sadece para icin yapiyor.
Bizimkilerin ise ustundeki ucuncu degisti ve hala dorduncusun birader. Okuz dememin sebebi de o. Bilirsiniz okuz boa'nin burulmusudur. Bunlarida birileri burdu aman bana hakem demeyin hatiriniza degerim kusura bakmayin.
Sino biliyor Okuzle Boa arasindaki farki. Gerci o inekle karsilastiyor boa'yi ki yanlis. Okuzle karsilastirmasi lazim. Sirden bok dolu cunku. Yabancilar yine tatil dusuncesine girdiler. Turk olanlarda kabiliyet sinirli. Cabalama kaptan ben gidememi oynuyorlar. Sinir harbi birader. Buna bu yasta tekrar baba olan Frank'de var. Neeskens'den umitliydim ama o da bos cikti birader. Demek ki artik bu isi sadece para icin yapiyor.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-0 (Kewell)
Onu takima oynar diye getirenlere sormak lazim. Bu adami mumla mi arayip buldunuz diye.Hasan Tezcan wrote:Evet beraberlik golu. Bu maci oyuncu degisiklileri ile kaybettiler...Cengiz abi begenmedigimiz Elanor cikti takim cöktu. Arda primadonnasi sahada, 90 dakika.
Arda'yi primodonna yapan ise AP ve surekesi. Bok olmadan kokmasina el birligi ile yardim ettiler. Dunun bacak kadar sicirtmasi bugun kaptan diye sahada. Nerde gorulmus isitilmis. Sen takarmisin Arda'yi bunca sene bu boka emek verip sahada ter dokmusken iki calim atiyor diye basina kaptan diye getirseler. Bu onun kabahati degil elbette. Onu suclayamam. Iyi kotu saman alevi gibi bir iki sey yapmaya calisiyor. Bu iste kotu niyet var. Bu da Arda'dan gelen bir kotu niyet degil Birileri biz size bu karariniz yedirtiriz demisler. Iclerinde degilim ama tahmin ediyorum bunun kimler tarafindan yapildigini.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 360
- Joined: Sat May 06, 2006 1:25 pm
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Bu rezilliği anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor doğrusu.... Böyle rezil bir oyunu, yüzsüzlüğü, dağınıklığı anlayamıyorum açıkçası... Çok büyük iş yaptık havalarıyla getirilen oyuncuların,teknik ekibin yapacağı iş bu kadar mıdır yani? Eğer ben bir Manisa'yı, Belediye'yi kendi sahamda rahat rahat yenemeyeceksem, bu takımda Elano'sunu,Franco'sunu bilmem nesini tutmanın anlamı ne? Bu kadar oyunu Yaser'ler Mehmet Güven'lerde oynardı be yazık...En azından o gençleri kazanırdınız, sanki getirdiğin yabancılar Avrupa'dan kupa getirecek de bende görücem, geçelim...Öbür taraftan eğer bu kadar düşüş Baros'un sakatlığındansa daha da büyük rezillik, kepazelik; bir tek ona mı kaldı bu takımı sırtlamak ya da onsuz bu takım takım olamıyacak, gol atamayacak mı? Nonda'nın halini hele hiç anlayamıyorum, sanki top oynamak istemezmiş gibi bir hali var? Ben bu Galatasaray'ı izleye izleye sinir hastası olmazsam iyidir?Ne diyeyim vallahi ya, Allah bunların hepsine akıl fikir versin. İşimiz artık Allah'a kalmış yani...
Galatasaray,
imkansızı olağana çeviren ruh....
imkansızı olağana çeviren ruh....
-
- Posts: 1764
- Joined: Tue Oct 22, 2002 5:45 pm
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Rijkaard da iyi konustu ama maci bayagi kotu yonlendirdi. Ondeyken topu iyi ayaginda tutan 3 oyuncumuzu oyundan aldi. Top tutamaz acayip faulluer yapan bir hale geldik ve son saniyede olsa bile golu yedik, ondan once de yiyebilirdik. Belediyenin esas forvetleri olsa coktan keserlerdi faturayi.
Kayseri'ye Bursa'ya helal olsun. Bizden bir halt olmaz. Takimda forvet yok her mac izdirap cekiyoruz, gol atmak rastlantilara kalmis. Baros nasil geri gelecek bilmiyorum ama oldugu zaman da son haftalarda bu sistemde zorlaniyor ve yipraniyordu. Her kanatta 3 adam kumelenmis ceza alninda yalniz bir forvet Torres olsa ne yazar. Yok boyle bir sistem, ben hic isik gormuyorum. Keita da artik ne kadar verimli olur tartisilir. Rijkaard ve Neskens daha kacinci kez rakip hocasindan ders alacak resmen sinifta kaldilar.
Kayseri'ye Bursa'ya helal olsun. Bizden bir halt olmaz. Takimda forvet yok her mac izdirap cekiyoruz, gol atmak rastlantilara kalmis. Baros nasil geri gelecek bilmiyorum ama oldugu zaman da son haftalarda bu sistemde zorlaniyor ve yipraniyordu. Her kanatta 3 adam kumelenmis ceza alninda yalniz bir forvet Torres olsa ne yazar. Yok boyle bir sistem, ben hic isik gormuyorum. Keita da artik ne kadar verimli olur tartisilir. Rijkaard ve Neskens daha kacinci kez rakip hocasindan ders alacak resmen sinifta kaldilar.
-
- Posts: 785
- Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
İlk heyecanım geçtiğine göre biraz takımın oyununu analiz etmek istiyorum.
Bir kere, Galatasaray'ın geriden oyun kurma planı yok.
Sapır sapır dökülen geri dörtlü, kendi aralarında ve kaleci'ye doğru durmaksızın paslaşıyorlar.
Beklerin bilinçli ve organize hücum olayına karkıları sıfır.
Önlibero Mehmet Topal tandeme oturuvermiş... Servet'le beraber bir tane ileriye olumlu top çıkarmıyorlar.
Mustafa-Barış ikilisinin hücuma katkısızlıklarını zaten biliyoruz... Defansif yönleri ise, rakibi karşılarken hamle zayıflığı çekiyorlar ve hızlı akan rakiplere karşı adeta sürklase oluyorlar.
Ayhan'ın toparlayıcı aklını arar hale geldik.
Hücumda ise... Sol çizgi'ye yaslanmış ve maçın büyük kısmını çizginin üzerinde tamamlayan, ne topsuz ne toplu alanda koşmayan bir Kewell var.
Son vuruşlardaki laubaliliği de iyice sırıttı bugün.
Arda bu maçta belirgin şekilde çaba sarfetmesine rağmen, oyun zekası düşük olduğundan dolayı ne zaman ne yapacağını bilemiyor. Olmadık yerde çalıma giriyor, olmadık yerde topu ayağında tutuyor.
Doldur-boşalta dayalı bir hücum taktiği...
Kime dolduruyorsun? Maçı orta saha gibi gerilere gelip kendi topunu kendi kazanmaya çalışan Nonda'ya mı?
El insaf Hocam.
Kanatları etkili kullanmak, sıfıra inip yerden çıkarmak yok...
Oyuncular birbirine yakın oynamaz, topsuz alanda koşmaz, efor sarfetmez, boş alanlara koşu yapmaz...
Göbekten ileri akamıyoruz. Kanatlarda bir tek doldur-boşalt var... Nasıl gol atacağız?
Birkaç haftadır olduğu gibi ya kaleci hatalarıyla... Ya da oyuncuların bireysel patlamalarıyla... Veya son ihtimal olarak, geriyi boş bırakıp gol aramaya çıkan rakibin bıraktığı alanları kırk yılda bir değerlendirip pozisyona girerek.
Galatasaray'ın kısa özeti. Dilim döndüğünce, gözlerim gördüğünce anlatmaya çalıştım.
Aslında değinilmesi gereken çok konu var. Mesela yedek bekleyen oyuncuların bitik halde oyuna girmeleri gibi.
Otur Rijkaard, sıfır.
Bir kere, Galatasaray'ın geriden oyun kurma planı yok.
Sapır sapır dökülen geri dörtlü, kendi aralarında ve kaleci'ye doğru durmaksızın paslaşıyorlar.
Beklerin bilinçli ve organize hücum olayına karkıları sıfır.
Önlibero Mehmet Topal tandeme oturuvermiş... Servet'le beraber bir tane ileriye olumlu top çıkarmıyorlar.
Mustafa-Barış ikilisinin hücuma katkısızlıklarını zaten biliyoruz... Defansif yönleri ise, rakibi karşılarken hamle zayıflığı çekiyorlar ve hızlı akan rakiplere karşı adeta sürklase oluyorlar.
Ayhan'ın toparlayıcı aklını arar hale geldik.
Hücumda ise... Sol çizgi'ye yaslanmış ve maçın büyük kısmını çizginin üzerinde tamamlayan, ne topsuz ne toplu alanda koşmayan bir Kewell var.
Son vuruşlardaki laubaliliği de iyice sırıttı bugün.
Arda bu maçta belirgin şekilde çaba sarfetmesine rağmen, oyun zekası düşük olduğundan dolayı ne zaman ne yapacağını bilemiyor. Olmadık yerde çalıma giriyor, olmadık yerde topu ayağında tutuyor.
Doldur-boşalta dayalı bir hücum taktiği...
Kime dolduruyorsun? Maçı orta saha gibi gerilere gelip kendi topunu kendi kazanmaya çalışan Nonda'ya mı?
El insaf Hocam.
Kanatları etkili kullanmak, sıfıra inip yerden çıkarmak yok...
Oyuncular birbirine yakın oynamaz, topsuz alanda koşmaz, efor sarfetmez, boş alanlara koşu yapmaz...
Göbekten ileri akamıyoruz. Kanatlarda bir tek doldur-boşalt var... Nasıl gol atacağız?
Birkaç haftadır olduğu gibi ya kaleci hatalarıyla... Ya da oyuncuların bireysel patlamalarıyla... Veya son ihtimal olarak, geriyi boş bırakıp gol aramaya çıkan rakibin bıraktığı alanları kırk yılda bir değerlendirip pozisyona girerek.
Galatasaray'ın kısa özeti. Dilim döndüğünce, gözlerim gördüğünce anlatmaya çalıştım.
Aslında değinilmesi gereken çok konu var. Mesela yedek bekleyen oyuncuların bitik halde oyuna girmeleri gibi.
Otur Rijkaard, sıfır.
AYRILMAZ İKİLİ
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Gecen sene bana Sivasspor'da bir bok yok nesine bu adamlarin bu ligi almasina seviniyorsunuz diyenlerin basinda idin. Sonunda hakli ciktin bir balon oldugunu sonra malasef gorduk hep birlikte. Beni uzen ise bu ise milyonlarca avro harcayanlarin yanlis TD getirmesine olan itirazlara karsi verilen hakem ve federasyon suclamalari idi. Elbette ne Scibbe ne de ona buradan haksizca sarapci dene Gerets'in bir sucu vardi. Olsa zaten bu disipsizligi Frank boazrdi diyenlerin bugunku mosmor yuzleri olmazdi. Goruluyor ki parayi saga sola carcur edenlerin siginma noktasi bu federasyon ve hakem oluyor. Asil ayip burada. Sen takimina top oynatama. Golu kacirsinlar ya da boyle boktan gol yesinler ve faturayi hakeme cikar. Ne ala. Sert giriyorlarmis kart gostermiyorlarmis. Olur siz cikin yonetin bari be. Ne yapti Hirvat hakem persembe gunu. Verdi mi bizimkilerin istefigi kartlari ya da faulleri. Arda efendi sonunda parmagini gozune sokacakti. Hakemin saygisi top oynayan takima olur. Kimsenin taraf tutmasi icin bir sebeb yok. Yonetim dort haftadir gotun gotun giden su takimi hali icin teknik yonetimden hesap soramiyorsa kimden soracak. Kalkip gidip futbolcularla toplanti yaparsan gecen sene dustugun zavalliliklarin icine dusursin. Arkadas bu isi yapacaksniz yapin yapmayacaksaniz birakin diyeceksin gerektiginde. Cakil vermiyorsun maas veriyorsun cuvalla hem de bunlara. Bilmiyorumn neden oluyor demeyi cevap sayamazsin. Kampa mi sokacak kendimi defolup gidecek bir karar verecek. Burasi Barcelona degil. Ha bunu isterim deyince eline verilecek. Adamlar bunlar. Begenmediklerini rapor etsin. Istedigi kimler ise belirtsin bir butce icinde. Ocakta agizlarini ayirip yatacaklarina bu isi vaktiyle cozsunler. SL ayak basama parasi birkac milyon avro. GS her sene sampiyon olacak sekilde sahaya cikartilmali bu ligde. Sicarim total futbolunda dahasinin da icine. Ulan IBB onunde bile defans yapamaz iken sen nasil boyle hucum futbolu filan oynayacan. Bunu diyememek yoneticilik yuz karasi. Karsinda senden iyi mali durumda olan ya da seyirci destegi fazla olan bir rakip durumu yok.Soner Özaltındere wrote:Bu rezilliği anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor doğrusu.... Böyle rezil bir oyunu, yüzsüzlüğü, dağınıklığı anlayamıyorum açıkçası... Çok büyük iş yaptık havalarıyla getirilen oyuncuların,teknik ekibin yapacağı iş bu kadar mıdır yani? Eğer ben bir Manisa'yı, Belediye'yi kendi sahamda rahat rahat yenemeyeceksem, bu takımda Elano'sunu,Franco'sunu bilmem nesini tutmanın anlamı ne? Bu kadar oyunu Yaser'ler Mehmet Güven'lerde oynardı be yazık...En azından o gençleri kazanırdınız, sanki getirdiğin yabancılar Avrupa'dan kupa getirecek de bende görücem, geçelim...Öbür taraftan eğer bu kadar düşüş Baros'un sakatlığındansa daha da büyük rezillik, kepazelik; bir tek ona mı kaldı bu takımı sırtlamak ya da onsuz bu takım takım olamıyacak, gol atamayacak mı? Nonda'nın halini hele hiç anlayamıyorum, sanki top oynamak istemezmiş gibi bir hali var? Ben bu Galatasaray'ı izleye izleye sinir hastası olmazsam iyidir?Ne diyeyim vallahi ya, Allah bunların hepsine akıl fikir versin. İşimiz artık Allah'a kalmış yani...
Bundan sonra FB macinda hakem hatasi dilan beklemeyin. Aziz agirligini koyar ve hakem hatalasini lehlerine cevirtir. Ama bunun hicbir cozum olmyacagini artik kendi taraftarininda gormesi lazim.
Bu arada ilk defa adam gibi GOLTV'den GS'yi genis erkanda Emre Tilev gibi salaklarin mac anlatmadigi bir sekilde gecen Persembe gunu evimde izledim. Seyirci konusunda BJK ile GS arasinda farki gordum. Her ne kadar carsi marsi gibi kabadayilik ile un yapsalarda BJK seyircisi takimin arkasinda olmasi gerektigi sekilde iticilik gorevini ustleniyor. GS seyircisi en aciz sayirci yahu. Hala ayni nakartlarlar bir iki gumteke gumteke davulla ayni yerde. Tribunun onune bir platform kurmuslar mekanik bir sey. Yuksek binalarin cam silicileri gibi. Guya bir maestro'nun verdigi tiyo ole tezahurat yapiliyor havasindalar. Ama tek bir agizdan sahayi inletecek bir coskunluk goremedim. Hala bir banallik icindeler. Avrupa maclari icin BJK seyircisini kiralasinlar. Daha iyi olur. Deveye boynun neden egri demisler o da nerem duzgunku demis olayi bu.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 406
- Joined: Tue Oct 22, 2002 6:11 pm
- Location: Brooklyn- New York
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Cok abartmaya gerek yok. Hakkettigimiz bir maci alamadik, oynama yuzdesi % 65 lerdeydi ikinci yari, demek iki gol atmadan mac kazanmak sansa kalmis. Illa berabera kaldik diye aci edebiyati yapmanin geregi nedir anlamiyorum. Duzeltilmesi gerekenler
Nonda cok geriye geliyor. Takim bir turlu ileri cikamiyor. Baros gelene kadar Nonda ile oynamaya mecburuz.
Mustafa Sarp cok cabaliyor ama o da geriye donuk oynuyor macin cogunda. Buyuk takimda boyle oynanmaz.
Baris ve Ugur cok faullu oynuyor. Ozellikle Ayhan'i Baris'a tercih ederim.
Keita bu takima muhakkak girmeli, varyeten vazgecmeli.
Franco'da bir ugursuzluktur gidiyor. Iyi kaleci ama son top cikarabilirdi.
Oyuncularda guven problemi var. Varsin Istanbul gol atsin karsi takim, bu kadar geriye yaslanmanin sebebi nedir.
Hakem'in manteletisi yanlis, bence sonuca etkiledi.Oyuncularin sinirini bozdugunu soylemek mumkun. Hele Kewell pozisyonundaki dangalakligi maci kontrolsuz yonettigini gosterdi.
Nonda cok geriye geliyor. Takim bir turlu ileri cikamiyor. Baros gelene kadar Nonda ile oynamaya mecburuz.
Mustafa Sarp cok cabaliyor ama o da geriye donuk oynuyor macin cogunda. Buyuk takimda boyle oynanmaz.
Baris ve Ugur cok faullu oynuyor. Ozellikle Ayhan'i Baris'a tercih ederim.
Keita bu takima muhakkak girmeli, varyeten vazgecmeli.
Franco'da bir ugursuzluktur gidiyor. Iyi kaleci ama son top cikarabilirdi.
Oyuncularda guven problemi var. Varsin Istanbul gol atsin karsi takim, bu kadar geriye yaslanmanin sebebi nedir.
Hakem'in manteletisi yanlis, bence sonuca etkiledi.Oyuncularin sinirini bozdugunu soylemek mumkun. Hele Kewell pozisyonundaki dangalakligi maci kontrolsuz yonettigini gosterdi.
Kemal Bakircioglu
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Ya oyuncuya gore sistem ya da sisteme gore oyuncu gerek.
Rijkaard'in oyun sistemini saat gibi oynayan bir takim icin beton gibi bir orta sahan olmasi lazim - Skibbe'nin sistemi icin de oyleydi. Maalesef su anda ben bunu gormuyorum.
Arada bu kadar boslukla oynayan bir takimda top hakimiyeti icin herkesin Zidane gibi ustun top saklama ve calim kabiliyeti olmasi gerekir. Bunun olmasi imkansiz oldugunu bilgigim icin temele donus mentalitesiyle: Herkesin nerede ne zaman olacagini bilmesi ve uygulamasi gerekir derim. Ama gordugumuz uzere o da yok.
Linderoth'u cok bekledik (bazilarimiz:)) orta sahayi toparlar diye ama ondan da hayir gelmedi. Ya gercekten cam adam ya da devre arasinda yolcu.
Sagbek'imiz Ugur Ucar'in takima geri donmesi gerek. Sol tarafta oynatmanin ya da yedek kulubesinde curutmenin hic alemi yok. Sabri ortanin ortasinda ya da sag acikta cok daha yararli olur - kabiliyeti olmadigi yerde oynatiliyor o da bitiyor yavas yavas.
Bu kadroda bir iki degisiklikle ve kilit adamlarin kendilerini duzeltmesiyle, bu takim cok daha guzel top oynar, rakiplerini sadece yenmekle kalmaz ama anasindan dogduguna pisman eder, tribunleri doldurur ve Avrupa'da da cok iyi isler yapar. Bence devre arasindaki degisikliker cok onemli. Onumuzdeki iki maci da alip devre arasina girelim. Nonda Linderoth out. Kewell - gitme kal.
Bu arada Mustafa Sarp bir anda kameraya oynayan adamimiz oldu. Bravo kocum! Boyle devam et. Al kafana kendi taraftarindan bir su sisesi taaa San Diego'dan. Cant kapagi taze bitti bunula idare et.
Rijkaard'in oyun sistemini saat gibi oynayan bir takim icin beton gibi bir orta sahan olmasi lazim - Skibbe'nin sistemi icin de oyleydi. Maalesef su anda ben bunu gormuyorum.
Arada bu kadar boslukla oynayan bir takimda top hakimiyeti icin herkesin Zidane gibi ustun top saklama ve calim kabiliyeti olmasi gerekir. Bunun olmasi imkansiz oldugunu bilgigim icin temele donus mentalitesiyle: Herkesin nerede ne zaman olacagini bilmesi ve uygulamasi gerekir derim. Ama gordugumuz uzere o da yok.
Linderoth'u cok bekledik (bazilarimiz:)) orta sahayi toparlar diye ama ondan da hayir gelmedi. Ya gercekten cam adam ya da devre arasinda yolcu.
Sagbek'imiz Ugur Ucar'in takima geri donmesi gerek. Sol tarafta oynatmanin ya da yedek kulubesinde curutmenin hic alemi yok. Sabri ortanin ortasinda ya da sag acikta cok daha yararli olur - kabiliyeti olmadigi yerde oynatiliyor o da bitiyor yavas yavas.
Bu kadroda bir iki degisiklikle ve kilit adamlarin kendilerini duzeltmesiyle, bu takim cok daha guzel top oynar, rakiplerini sadece yenmekle kalmaz ama anasindan dogduguna pisman eder, tribunleri doldurur ve Avrupa'da da cok iyi isler yapar. Bence devre arasindaki degisikliker cok onemli. Onumuzdeki iki maci da alip devre arasina girelim. Nonda Linderoth out. Kewell - gitme kal.
Bu arada Mustafa Sarp bir anda kameraya oynayan adamimiz oldu. Bravo kocum! Boyle devam et. Al kafana kendi taraftarindan bir su sisesi taaa San Diego'dan. Cant kapagi taze bitti bunula idare et.
-
- Staff Member
- Posts: 1271
- Joined: Thu Nov 07, 2002 4:25 pm
- Location: Washington, DC USA
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Maci izleyemedim ama eve gelince sonucu ve yorumlarnizi okuyunca resmen coktum.Soner Özaltındere wrote:Bu rezilliği anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalıyor doğrusu....Eğer ben bir Manisa'yı, Belediye'yi kendi sahamda rahat rahat yenemeyeceksem, bu takımda Elano'sunu,Franco'sunu bilmem nesini tutmanın anlamı ne? .
Rakiblerimizi kucumsemiyorum ama kendi sahanda Manisa'larla Belediye'lerle berabere kalirsan youmlar yerindedir
Takimimizda niye bir "killer instinct" onu ben anliyamadim. Demek istedigim karsi tarafi olanak vermeden taktiksel, fiziksel en onemlisi zihinsel sahadan silmek.
Ne bu defansdaki lackalik? Hayret bir sey. Resmen cok sinirlendim.
Kendimize...
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Re: TSL 15. Hafta: Galatasaray IBB 1-1 (Kewell)
Maci izleyemedim ama eve gelince sonucu ve yorumlarnizi okuyunca resmen coktum.
Rakiblerimizi kucumsemiyorum ama kendi sahanda Manisa'larla Belediye'lerle berabere kalirsan youmlar yerindedir
Takimimizda niye bir "killer instinct" onu ben anliyamadim. Demek istedigim karsi tarafi olanak vermeden taktiksel, fiziksel en onemlisi zihinsel sahadan silmek.
Ne bu defansdaki lackalik? Hayret bir sey. Resmen cok sinirlendim.
Kendimize... [/quote]
Murat ağbi, çökecek bir durum yok. Yazılanların çoğu fevri ve skora bağlı yazılar. 16 hafta sonra muhtemelen aynı yerlerde Rijkaard'ın dehasını okuyacaksın. Ha olur da bu ekibi kaçırırsak, gelecek sene bu zamanlar nasıl dizimizi dövdüğümüzü de okuyabilirsin.
Ben Manisa-Pana ve İBB maçlarını stadda izledim. Takımın belli bir kesitte en iyi oynadığı maç bu haftaki maçtı (ondan önce Sivas ve Bükreş maçlarında da çok düzgün oynandığını söyleyebilirim). Özetlerden anlaşılamayabilir ama 25 - 75 arası total futbol oynandı. Sistemde sorun yok yani.
Sorun, bir arkadaşımızın yukarıda tespit ettiği gibi, bu sistemin gerektirdiği adamların olmaması.
Defans hattımız maalesef sezon başında topu oyuna sokamayacak oyunculardan kurulmuş.
Bütün meselemiz bundan fazlası değil.
Servet - Zan (bu maçta Topal) Balta ve Sabri topu ayağa oynayamıyor, ilerideki oyuncuya aktaramıyor. Devamlı yan pasların ve Song'u da aratacak kötü uzun topların nedeni bu kabiliyetsizlik.
Bunun için bu maçta FR Elano'yu ortanın göbeğinde başlattı. Defansa yakın oynasın, topu alsın, köprü olsun diye. Sahada olanların göreceği şey, ne yazık ki oyuncularımız Elano'yu dışlıyorlar. Adam ilk 35 dakika bağıra çağıra, toplam 3 top aldı. Açıkçası takım içinde Elano'ya top atmamak gibi bir karar var.
Devre arasında nasıl bir fırça yedilerse ikinci yarı Balta, Topal, Sarp, ilk toplarda Elano'yu bulmaya başladılar. Kewell da mesafeyi daraltıp en az Arda kadar ikinci top isteyen adam oldu. O yüzden top kullanımındaki hatalar düştü. Topun Franco'dan forvete gidişi çok kısaldı (saniye olarak ölçmedim ama ilk yarıda şöyleydi durum: Franco-Servet....Servet-Topal.... Topal-Servet....Servet-Topal...Topal-Franco...Franco-Balta ve bu sırada artık seyirci ıslıklamaya başladığı için Balta'dan ileriye şişirme).
Bu sürede takımdaki tek çürük diş -defansı saymazsak- Nonda'ydı. Dün Rıdvan NTV'de Nonda'nın temel sakatlık problemi olduğunu, devre arasında gönderileceğini ve bu sebeble haftada 2 idman yaptığını iddia etmiş.
Bu muhtemelen doğru ve Nonda'nın Bursa maçında oynatılmamasını açıklıyor.
Kısacası takımda teknik heyet değil, kadro sorunu var. Top kullanımı kötü defans, golcüsüz ileri hat.
Bu sebeple bütün yük bir iki oyuncuya biniyor.
Bir de işin uzun vadeli tarafı var. FR'nin ilk amacı bir sistemi takıma benimsetmek. Bunun tekrarları veya provaları yapılırken elbette defolar ortaya çıkacak.
Şu ana kadar görünen defo, FR'nin eline tam teşekküllü kadro verilmemesi.
Emre Güngör 4 maçta 15 dakika falan oynadı, müzmin sakat.
Gökhan Zan hatalı transfer, müzmin sakat.
Linderoth hatalı transfer, müzmin sakat.
Sabri - Servet - Balta ne kısa ne uzun pas atma becerisi olmayan oyuncular, defansif yetenekleri, yer tutmaları, koşmaları, fedakar oynamaları ayrı konu ama bir topu mesela yerden Mustafa Sarp'a atamayacak kadar yetenekleri kısıtlı adamlar.
FR ve ekibi geldiğinde ilk sezonun gerekirse 10.bitirelim ama bir sistemimiz olsun diyenler şimdi skor yazarlığı yapıyorlar. Yoksa takımda sistemin temel prensipleri oturuyor ve herkes şaşırabilir, tribün seyircisi takımı çok seviyor. Burada yazılanlarla maçı stadda yaşayanların hisleri aynı değil.
Özellikle 2.devre başlarına (fırça yenildikten sonraki ilk 25 dakikaya) bir bakın, pas hatasının az, iletişimin fazla, konsantrasyonun yoğun olduğunu göreceksiniz. Oyunun en azından bir bölümünde Türkiye dışı bir top oynuyoruz.
Nitekim dün 2 top direkten döndü, ilk yarıda Nonda'nın kaçırdığı akıllara zarar bir karşı karşıya var (galiba gerçekten sakat ve güçsüz), ikinci yarı Kewell, Arda, Elano ve Sarp'ın kaleciyle burun buruna kaldığı pozisyonlar var.
Buna karşılık İBB'nin ceza sahası içinden bir şutu yok.
Son olarak, hakemin bu maçı katlettiğini söylemeye utanıyor gibi bir halimiz var. Golden önce topun kimin ayağından çıktığını tespit etmek için taç çizgisi kenarına 20 metre depar atıp, 70 santim ötedeki topun hangi ayaktan çıktığını göremeyen bir hakem kötü niyetlidir.
Tribünden 80-90 metre öteden o topun nasıl çıktığını göremeyen bir Allah'ın kulu olmadı. Senin varlık nedenin o topu görmek, bir de bunun için topun içine giriyorsun, mesafen santimlerle ölçülecek kadar yakın. Sonuç, delirtilen tribünler, haksız sarı kart, dönen top, gol.
Hakem oyun içinde takımı sinirlendirmek ve dengesini bozmak için büyük çaba harcadı. Aziz Yıldırım'ın bir gün önce söylediklerinin bunda mutlak etkisi var. Derbi maçında 2.dakikada bir oyuncumuzun ayağı kırılırken, ilk golü ofsayttan yerken ve Carlos Keita'yı boğduğunda ceza almazken Türk hakemliği iyiydi tabii.
Moralinizi bozmayın. Galatasaray şu anda Türkiye'de çağdaş futbolu oynamayı ideal edinen tek takım. Ne FB gibi ezilerek oynuyor, ne BJK gibi şans eseri kazanıyor.
Sistemin % 60'ı çalışıyor, bu sene kalan defolar elden geçecek, herhalde seneye bu sistemin mecburiyetleri yerine getirilip bir 4 bir de 5 numara alınacak. Tabii bir de golcü. Mümkünse Elano ve Kewell'den gelecek sene de yararlanmak lazım.
Çok iyiyiz.
Birileri bunu söylemeli.
Rakiblerimizi kucumsemiyorum ama kendi sahanda Manisa'larla Belediye'lerle berabere kalirsan youmlar yerindedir
Takimimizda niye bir "killer instinct" onu ben anliyamadim. Demek istedigim karsi tarafi olanak vermeden taktiksel, fiziksel en onemlisi zihinsel sahadan silmek.
Ne bu defansdaki lackalik? Hayret bir sey. Resmen cok sinirlendim.
Kendimize... [/quote]
Murat ağbi, çökecek bir durum yok. Yazılanların çoğu fevri ve skora bağlı yazılar. 16 hafta sonra muhtemelen aynı yerlerde Rijkaard'ın dehasını okuyacaksın. Ha olur da bu ekibi kaçırırsak, gelecek sene bu zamanlar nasıl dizimizi dövdüğümüzü de okuyabilirsin.
Ben Manisa-Pana ve İBB maçlarını stadda izledim. Takımın belli bir kesitte en iyi oynadığı maç bu haftaki maçtı (ondan önce Sivas ve Bükreş maçlarında da çok düzgün oynandığını söyleyebilirim). Özetlerden anlaşılamayabilir ama 25 - 75 arası total futbol oynandı. Sistemde sorun yok yani.
Sorun, bir arkadaşımızın yukarıda tespit ettiği gibi, bu sistemin gerektirdiği adamların olmaması.
Defans hattımız maalesef sezon başında topu oyuna sokamayacak oyunculardan kurulmuş.
Bütün meselemiz bundan fazlası değil.
Servet - Zan (bu maçta Topal) Balta ve Sabri topu ayağa oynayamıyor, ilerideki oyuncuya aktaramıyor. Devamlı yan pasların ve Song'u da aratacak kötü uzun topların nedeni bu kabiliyetsizlik.
Bunun için bu maçta FR Elano'yu ortanın göbeğinde başlattı. Defansa yakın oynasın, topu alsın, köprü olsun diye. Sahada olanların göreceği şey, ne yazık ki oyuncularımız Elano'yu dışlıyorlar. Adam ilk 35 dakika bağıra çağıra, toplam 3 top aldı. Açıkçası takım içinde Elano'ya top atmamak gibi bir karar var.
Devre arasında nasıl bir fırça yedilerse ikinci yarı Balta, Topal, Sarp, ilk toplarda Elano'yu bulmaya başladılar. Kewell da mesafeyi daraltıp en az Arda kadar ikinci top isteyen adam oldu. O yüzden top kullanımındaki hatalar düştü. Topun Franco'dan forvete gidişi çok kısaldı (saniye olarak ölçmedim ama ilk yarıda şöyleydi durum: Franco-Servet....Servet-Topal.... Topal-Servet....Servet-Topal...Topal-Franco...Franco-Balta ve bu sırada artık seyirci ıslıklamaya başladığı için Balta'dan ileriye şişirme).
Bu sürede takımdaki tek çürük diş -defansı saymazsak- Nonda'ydı. Dün Rıdvan NTV'de Nonda'nın temel sakatlık problemi olduğunu, devre arasında gönderileceğini ve bu sebeble haftada 2 idman yaptığını iddia etmiş.
Bu muhtemelen doğru ve Nonda'nın Bursa maçında oynatılmamasını açıklıyor.
Kısacası takımda teknik heyet değil, kadro sorunu var. Top kullanımı kötü defans, golcüsüz ileri hat.
Bu sebeple bütün yük bir iki oyuncuya biniyor.
Bir de işin uzun vadeli tarafı var. FR'nin ilk amacı bir sistemi takıma benimsetmek. Bunun tekrarları veya provaları yapılırken elbette defolar ortaya çıkacak.
Şu ana kadar görünen defo, FR'nin eline tam teşekküllü kadro verilmemesi.
Emre Güngör 4 maçta 15 dakika falan oynadı, müzmin sakat.
Gökhan Zan hatalı transfer, müzmin sakat.
Linderoth hatalı transfer, müzmin sakat.
Sabri - Servet - Balta ne kısa ne uzun pas atma becerisi olmayan oyuncular, defansif yetenekleri, yer tutmaları, koşmaları, fedakar oynamaları ayrı konu ama bir topu mesela yerden Mustafa Sarp'a atamayacak kadar yetenekleri kısıtlı adamlar.
FR ve ekibi geldiğinde ilk sezonun gerekirse 10.bitirelim ama bir sistemimiz olsun diyenler şimdi skor yazarlığı yapıyorlar. Yoksa takımda sistemin temel prensipleri oturuyor ve herkes şaşırabilir, tribün seyircisi takımı çok seviyor. Burada yazılanlarla maçı stadda yaşayanların hisleri aynı değil.
Özellikle 2.devre başlarına (fırça yenildikten sonraki ilk 25 dakikaya) bir bakın, pas hatasının az, iletişimin fazla, konsantrasyonun yoğun olduğunu göreceksiniz. Oyunun en azından bir bölümünde Türkiye dışı bir top oynuyoruz.
Nitekim dün 2 top direkten döndü, ilk yarıda Nonda'nın kaçırdığı akıllara zarar bir karşı karşıya var (galiba gerçekten sakat ve güçsüz), ikinci yarı Kewell, Arda, Elano ve Sarp'ın kaleciyle burun buruna kaldığı pozisyonlar var.
Buna karşılık İBB'nin ceza sahası içinden bir şutu yok.
Son olarak, hakemin bu maçı katlettiğini söylemeye utanıyor gibi bir halimiz var. Golden önce topun kimin ayağından çıktığını tespit etmek için taç çizgisi kenarına 20 metre depar atıp, 70 santim ötedeki topun hangi ayaktan çıktığını göremeyen bir hakem kötü niyetlidir.
Tribünden 80-90 metre öteden o topun nasıl çıktığını göremeyen bir Allah'ın kulu olmadı. Senin varlık nedenin o topu görmek, bir de bunun için topun içine giriyorsun, mesafen santimlerle ölçülecek kadar yakın. Sonuç, delirtilen tribünler, haksız sarı kart, dönen top, gol.
Hakem oyun içinde takımı sinirlendirmek ve dengesini bozmak için büyük çaba harcadı. Aziz Yıldırım'ın bir gün önce söylediklerinin bunda mutlak etkisi var. Derbi maçında 2.dakikada bir oyuncumuzun ayağı kırılırken, ilk golü ofsayttan yerken ve Carlos Keita'yı boğduğunda ceza almazken Türk hakemliği iyiydi tabii.
Moralinizi bozmayın. Galatasaray şu anda Türkiye'de çağdaş futbolu oynamayı ideal edinen tek takım. Ne FB gibi ezilerek oynuyor, ne BJK gibi şans eseri kazanıyor.
Sistemin % 60'ı çalışıyor, bu sene kalan defolar elden geçecek, herhalde seneye bu sistemin mecburiyetleri yerine getirilip bir 4 bir de 5 numara alınacak. Tabii bir de golcü. Mümkünse Elano ve Kewell'den gelecek sene de yararlanmak lazım.
Çok iyiyiz.
Birileri bunu söylemeli.