Ajan provokatör
)
Yazmış yine..
Rasim Ozan Kütahyalı ( eski taraflı, şimdi sabahçı)
Türk futbol tarihinin en büyük krizi yaşanıyor. Yer yerinden oynadı, üçüncü bir dalga bekleyebilir miyiz?
Üçüncü dalga gelecek haliyle bu Temiz Kramponlar operasyonları kesinlikle Fenerbahçe operasyonu değildir. İlk günden beri bunu söylüyoruz. Nitekim ikinci dalgada işin Trabzonspor ve Beşiktaş ayağı da sorgulanmaya başladı. Üçüncü dalgada da teknik adamlar ve futbolculara bu iş gidecektir. 140'a yakın gözaltı olacağı bekleniyor. Dolayısıyla bu bir Fenerbahçe soruşturması değil, bu bir Temiz Kramponlar soruşturması. Bugüne kadar futbolcular nerede deniliyordu, bu dalgada da futbolcular ve teknik adamlar ayağına girilecektir. Dolayısıyla genel fotoğrafı görmemiz gerekir.
Aziz Yıldırım'ın ifadeleri ve tutuklanmasını nasıl değerlendirirmek gerekir? Ayrıca ortaya çıkan belge ve bilgiler üzerine Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar'ın yaptığı açıklamayı nasıl görmek gerekir?
Aslında Fenerbahçe'nin şu anki baronları diyeyim, şu anki establishment'ı Aziz Yıldırım'ı satabilecek duruma geldi. Aziz Yıldırım'ı size veririz, eyvallah Aziz Yıldırım kirli işlere bulaşmış olabilir ama bizim bununla bir alakamız yok. Fenerbahçe ve Türk futbolunu üç restorandan yönetmeye devam ederiz. Aziz gitsin ama düzen aynı kalsın mantığındalar. Aziz Yıldırım da buna karşı. Beni satarsanız ben de satarım, konuşursam mahvolursunuz mesajını verdi. O arada da sihirli bir elin değmesini bekledi. Hukuk yine de gereğini yaptı. Artık sihirli el, şu adam güçlü, bu adam güçlü diye değmiyor yeni Türkiye'de. Aziz Yıldırım ile Fenerbahçe'nin diğer baronları arasındaki durum budur.
Mehmet Ali Aydınlar intihar etmiştir. Çok açık söylüyorum, Mehmet Ali Aydınlar intihar etmiştir. Mehmet Ali Aydınlar'ın elinde hayatının fırsatı vardı. Yine de tamamen bitmiş değil bu fırsat. Kendisi adliyeden çıktığında ne söyledi? Dedi ki; savcılık bize delilleri gösterdi, biz değerlendireceğiz dedi. Ardından dün açıkmasında hiçbir şey yoktur, delil yoktur, eski tas eski hamam devam edecek dedi. Bir kere bu olacak iş değil. Daha dün adliyeden çıkışta delilleri gördüm diyen adam, nasıl oluyor da şimdi deliller yoktur diyor. Bu doğru bir olay değil.
Bu durumu neye bağlıyorsunuz peki?
Mehmet Ali Yıldırım, eyyamla idare-i maslahat yolunu seçti. Mehmet Ali Aydınlar cesur davranamadı, gerekeni yapamadı. Olay tek Fenerbahçe olayı değil. Genel olarak bir kararlar verebilirdi. Biraz bekleyip ondan sonra da karar verebilir. Dünkü açıklamasını geçici bir kaza olarak kabul ediyorum. Ondan sonra gerekeni yapabilir. Asla Mehmet Ali Aydınlar hayati kararları verecek diye bir şey yok. Mehmet Ali Aydınlar kendi ile ilgili hayati kararlar verecek. Çünkü UEFA, böyle giderse duruma el koyar. UEFA, yüzde 1 bile şüphe olsa gerekeni yapın dedi. UEFA, Futbol Federasyonu'nun üzerinde bir kurumdur. Enternasyonal bir kurumdur. Gerekirse UEFA duruma el koyar. Artı temiz kramponlar soruşturmasını götüren yetkililerle UEFA'nın da doğrudan bağlantısı var, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuyorlar.
Dolayısıyla UEFA, Futbol Federasyonu'nun eyyamcı kararına bakmadan kendi de karar verir, duruma el koyar. Bu da Mehmet Ali Aydınlar'ın sonu olur. Türk futbol tarihinin en kısa süre federasyon başkanlığı yapan adamı olur. Böyle olmasını istemiyoruz, cesur davranması şart. Yoksa şu kararıyla intihar etmiştir. açıkca söylüyorum. Fenerbahçe taraftarları Aziz Yıldırım ve diğer yöneticilerle ilgili fotoğrafların, belgelerin medyaya yansımasına çok tepki gösterdi. Emniyeti ve savcılığı soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekle suçluyorlar. Bu konuda kendilerine hak verir misiniz?
Bu konuda öyle büyük bir haksızlık yapılıyor ki, hem emniyete, hem adliyeye, hem de savcılarımıza. Polis bu konuda çok hassas. Aziz Yıldırım'ın eşkal fotoğraflarını Habertürk gazetesi bastı, o sızdırmayı yapan polis şu an hapiste, gözaltına alındı. İkincisi, bu da çok önemli, çok konuşulmadı, Aziz Yıldırım'ın avukatı Abdullah Kaya'nın ve belki diğer sanık avukatlarının da bilgi, belge ve dökümanları basına sızdırdığı anlaşıldı. Çok açık söylüyorum emniyet güçleri değil sanık avukatları medyaya soruşturmanın gizliliğiyle ilgili dosyaları vermektedir.
Bu çok önemli bir iddia...
İddia değil. Emniyet, bugün Fatih Cumhuriyet Savcılığı'na resmen başvurdu. Abdullah Kaya ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Çünkü ellerinde kanıtları, görüntüleri de var. Bu bahsettiğimiz bilgileri sanık avukatları sızdırmaktadır ve emniyet bugün gereğini yaptı. Abdullah Kaya'nın fotoğrafları sızdırdığı MOBESE kayıtlarıyla belgelendi. Hürriyet'in muhabiri Arda Akın, kendi telefonundan Organize Suçlarla Mücadele Şube'den işlerin başındaki Mutlu Ekizoğlu'nu arıyor. Soruşturmayla ilgili sorular soracağı için Mutlu Ekizoğlu telefonu açmıyor. Ardından Toygun Atilla, '13 sayfalık ifade almış, yarın gazetede çıkacak bunu bana verebilir misiniz?' diyerek mesaj atıyor Mutlu Ekizoğlu'na. Ekizoğlu bunun üzerine arıyor, ifadelerin nereden alındığını soruyor. Avukatın verdiğini Arda Akın, Mutlu Ekizoğlu'na söylüyor. Böylece, Toygun Atilla'da haber kaynağını deşifre etmiş oluyor. Daha sonra MOBESE kayıtları incelenince ve Aziz Yıldırım'ın avukatının belgeleri verdiği ortaya çıkarılıyor. Avukat Abdullah Kaya hakkında suç duyurusunda bulunuluyor. Yani Hürriyet'in bir muhabiri diğer muhabirine belgeleri sızdıranın avukat olduğunu söylüyor. Yani hiçbir şekilde emniyetin sızdırması diye bir şey yok.
Burada hedef nedir? Aziz Yıldırım'ın avukatının böyle önemli belgeleri sızdırması Aziz Yıldırım'ın alaeyhine değil mi diyeceksiniz. Buradaki hedef, eski Türkiye medyasıyla işbirliğiyle Fenerbahçelileri sokağa dökmek ve Türkiye'de bir kaos ortamı yaratmaktır. Fenerbahçe'nin 25 milyon tarftarı vardır. Fanatikler, holiganlar taraftar içinde son derece azınlıktır. Fakat bu azınlığa oynayarak, bu azınlığı daha azdırmaya oynayarak, onları sokağa dökerek bir operasyon planlıyorlar. Bunun için de bunlar yapılıyor bana göre. Eski Türkiye medyasının yayınlarını da böyle yorumluyorum.
İşte Rasim Ozan Kütahyalı tarafından Sabah.com.tr'ye ulaştırılan resmi tutanak...
"04.07.2011 günü öğle saatlerinde, tarafımızca gazete muhabiri olduğu bilinen Arda AKIN kullanımında bulunan 0549 ……0 numaralı telefondan, Müdürlüğümüz Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nden sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı 2. Sınıf Emniyet Müdürü Mutlu EKİZOĞLU'nun kullanımında bulunan 0507 ……9 numaralı telefonunu defaten aramasına rağmen, yürütülmekte olan soruşturma ile ilgili sorular soracağını değerlendirdiğinden cevap verilmemiştir.
Aynı gün Saat:13:00 sıralarında Arda AKIN kullanımında bulunan 0549 …..0 numaralı telefondan Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu EKİZOĞLU'nun kullanımında bulunan 0507 …..9 numaralı telefon hattına "TOYGUN ATİLLA 13 SAYFALIK İFADE ALMIŞ. BUNLAR GAZETEDE YARIN ÇIKACAK. BANA VEREBİLİR MİSİNİZ." şeklinde mesaj atmıştır.
Söz konusu mesajın görülmesinin hemen ardından, Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu EKİZOĞLU kullanımında bulunan 0507 …..9 numaralı telefon hattından, Arda AKIN'ın kullanımında bulunan 0549 …..0 numaralı telefon hattına "Ne ifadesi kimin ifadesi, kim vermiş nasıl vermiş bunu söyle gerekli işlemleri yapayım" şeklinde mesaj gönderilmiştir.
Söz konusu mesajın Arda AKIN'a gönderilmesinden kısa bir süre sonra Arda AKIN kullanımında bulunan 0549 …..0 numaralı telefon hattından, Emniyet Müdür Yardımcısı Mutlu EKİZOĞLU'nun kullanımında bulunan 0507 …..9 numaralı telefon hattına "Abi Valla 25-30 kare kadar fotoğraf. İbrahim işcanın ifadesinden. Başkan mecnur falan birliktelermiş fotoğraflarda. çeşit çeşit.Görmedim ama birazdan geçecek. Avukat vemiş.50 sayfa ifade ile birlikte. Fotolar gelince atarım. isterseniz." şeklinde mesaj atmıştır."