Page 10 of 11

Posted: Fri Mar 20, 2009 9:34 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Kotu oynadik ve elendik.Macin hakki da buydu.Hatta kacirdiklari ve direkten donen pozisyonlari ile Hamburg fark ta atabilirdi.

Bulent Korkmaz'a kizamiyorum, cunku hata O'ndan once SKIBBE gibi yetersiz bir adami Galatasaray'in basina getiren , ve sonra basarisiz diye gonderen ve yerine Bulent Korkmaz'a tutunan yonetimdir.

Gelecek sezon icin TD ve futbolcu transfer calismalari hizla baslamali.

Su an sular cok kabardi, sakinlesmesi lazim.

Posted: Fri Mar 20, 2009 11:09 am
by Can Ergun
Herkes içinden geleni söylemiş,analizler yapmış,kızmış,bilmiş,görmüş ama herkesin bilmiyormuş gibi yaptığı gerçeği tekrar tekrar hatırlatayım.

Servet,Emre A.,Emre G.,M.Topal,Linderoth,Uğur,Serkan Ç. sakat

Nonda,Ümit,Hasan,Arda ya sakatlıktan çıkmış ya formsuz.

Lincoln ince sakat,Meira gönderilmiş.

Daha belki saymadıklarım vardır.Bu kadar sakatlığın içinde UEFA ve Ligde yürüyecek bir kadro kurmak imkansıza yakındır ve bugüne kadar gayet başarılı geldik.Bunun Bülent'in zihniyeti iel alakası olduğunu sanmıyorum.Eleştiri yaparken solbekten ve sol kanat-forvetten stoper yarattığımızı unutmayalım.Öyle hadi koçumlarla olmuyor işte futbol malesef,özellikle günümüz futbolu.

Takımın iskeletini oluşturan adamlar sakat olmaz,adam gibi kadro kurma şansımız olur ve ona rağmen bu tip sonuçlar alırsak o zaman eleştirelim ama şu an bence anlamsız oluyor.

--Uğur---Servet---Emre G.---Hakan B.--
------M.Topal-------Ayhan-------
Arda------------Lincoln----------Kewell
------------Baros------------------

Bu takımı kim kolay kolay yenebilir? Avrupa veya lig de...

Ama malesef işte bu adamları oynatamadık bir arada.M.Güven,Nonda,Hasan,Ümit gibi adamlarla olmuyor işte.Ne zaman bu takım sakatlıklardan arınıp tam kadro mücadele eder,o zaman biz de rahat rahat futbol izleriz...

Dün geceki maçta Ayhan bugüne kadar oynadığı en iyi oyunu oynadı,tebrik etmek lazım.Kimse moralini bozmasın,Galatasaray iyidir.

Posted: Fri Mar 20, 2009 11:15 am
by Murat Biricik
Selçuk Samli wrote:Maalesef cok kolay gol yiyoruz,hal boyle olunca da maci istedigimiz sonucla tamamlamak imkansiz oluyor.Bu kaliteli kadronun iyi konsantre olup sampiyonlugu kazanmasi lazim.
Patron, selam. GS da bu sene ozellikle yeni yonetim surecinde olmaz dedigim bir dizi olaylar gerceklesti.

Adnan Polat in bu son 12 ay icerisinde calistigi dorduncu teknik heyet. Bu sadece futbol A takimi ile sinirli degil. PAF takimindaki yapilanmadan tut, Basketbol takiminda Murat Hoca ile yollarin ayrilip sezon oncesi tekrar anlasilip sezon ortasi tekrar yollari ayirmamizi dusun. Bu icerikte bir yonetim sekli ve uygulamasi oldugu surece birak orta vadeyi kisa vadede ne yapabilecegimiz mechul.

UEFA CUP tan elenmemiz ozellikle BJK yi rahatsiz edecektir. Denizli, Hamburg pilisini pirtisini toplar doner diyordu. O da biliyor UEFA CUP surecinde ne kadar cok kalinirsa, BJK nin sansi bir o kadar fazla. GS in konsantrasyonu oncelikler goz onune alindiginda dagilacakti.

Ben rakiplerden ziyade yonetim sekli ve uygulamasinin bizde ciddi problem yarattigini ve yonetim kadrosunda bir degisiklik yapilmazsa surecin verimsiz devam edecegini dusunuyorum. En azindan Adnan Sezgin yonetime bir cevap verebilmeli, yerinin saglam olmadigi hissettirilmeli. Her basarisizlikta oyuncu yada teknik heyet cezalandiriliyor. Nerede ekip ve takim ruhu?

Posted: Fri Mar 20, 2009 11:24 am
by Tan Erten
Takım ikinci yarı fizik olarak bitti. Ancak Bülent Korkmaz'ın hatalarını da yazmazsak Skibbe'ye haksızlık olur. Ne de olsa onun en ufak hatası mercek altında 20 kat büyütülüp gündeme getiriliyordu:

- Bidon gibi olmuş Hasan Şaş'ı oyuna soktu ve Hasan da saçma sapan ortalar ve top kayıplarıyla maçın çok değerli son 20 dakikasını heba etti. Zaten önceki maçlardan belliydi bu adamın berbat oynadığı, ne bekliyorsun ki?

- Kendisine genç yaşta sorumluluk verildiği halde aynı cesareti gösterip Semih'i bu maça hazırlamayarak, Lincoln'le çok iyi anlaşan ve hücumdaki en etkili silahlarımızdan biri olan Kewell'i stoper mevkine hapsetti.

- Takımın genel olarak düşen direncine karşı, kabiliyetleri çok kısıtlı da olsa en azından sağa, sola koşabilecek olan M.Güven'i takıma almayarak orta sahayı rakibe teslim etti.

- İlk maçta yaptığı saçma sapan Lincoln'ü oyundan çıkarma hatası bu oyuncunun kaprislerinin de etkisiyle geldi, elinde patladı. Aynı sebeple TS maçında da Lincoln'den yararlanamadık.

- Ve de en önemlisi takımı zihinsel olarak öne geçmeye hazırlayamadığı için hem Bordo hem de bu maçta 3 dakikada 2 gol yemek gibi bir komikliğe izin verdi.

- Bülent askeri disiplin uygulayarak iyi bir takım oluşturabileceğini sanıyor. Ancak kusura bakmasın, bu kadar kolay olsaydı emekli askerler dünyanın en iyi TD'leri olurdu. İngilizlerin bu pozisyona "manager" demelerinin bir sebebi var. Çünkü takım içindeki dengeleri gözetip, her oyuncudan en iyi verimi almak bir yönetici yeteneği gerektirir.

Bunların dışında, oyuncuların bireysel çabalarından kaynaklanan bir kaç pozitif nokta da vardı:

- Baros çok iyi oynadı. Penaltı yaptırdı, gol attı, açık alan deplase olup top aldı ve çalımlarla taşıdı. Çok istekliydi, mücadele etti ve koştu.

- Arda, Ayhan, Barış her zamanki gibi ellerinden gelenin hepsini yaptılar, helal olsun aldıkları paralar.

- Serkan Kurtuluş'u beğendim, ilk 10 dakika bocaladı ama sonrasında sağ kanadı rakibe tıkadı.

Her işte bir hayır vardır diyelim ve yönetimin aklını başına alıp takıma kariyerli, bir oyun felsefesi olan bir hoca getirmesini umud edelim. Şimdiliki başka çare yok. Şampiyonluk filan da zor artık, ama rakipler ikramlarını sürdürürlerse olabilir bir ihtimal.

Posted: Fri Mar 20, 2009 11:34 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Valla bu forumda defalarca yazdim, hepimiz yeri gelince tartistik.

Bu takimin cokiyi bir hocaya ihtiyaci var.Senelik 3-4 M mu alacak ne alirsa alsin.Boylesine iyi bir kadroyu iyi bir hocanin eline vermek lazim.

Sakatliklar gecicidir.Ama kadro iyidir.Can'a katiliyorum.

Takimdan gidecek bir kac oyuncu olabilir.Alternatifsiz bolgelere yeni oyuncular alinarak kadro desteklenebilir.

CL maclari oynamamiz lazim, Galatasaray ust ligden dustu artik, bir CL takimi degil.

Tekrar yukari cikmak icin, Kewell, Baros, Arda, Ayhan, Emre Gungor,Topal, Baris, Balta, Servet'in merkezi olusturdugu cekirdek kadronun ustune bir takim olusturulmali diye dusunuyorum.

Ciddi bir sene sonu indirimi ile Nonda,Lincoln (yerine daha iyisi gelecekse),Hasan Sas, Emre Asik (Bence klupte gorev almali-durusunu begeniyorum) Umit Karan, Sabri ile vedalasilmali.

Yaser,Alparslan,Serkan (ki dun bence oldukca basarili idi) gibi gencler hakkinda bir sey soyleyemiyorum ama cogu kapasitesi yeterli oyuncular degil.

Hep soyledik, yeni stad yeni heyecan demektir.Iyi bir TD ile Galatasaray'in gelecegi bence cok parlak.

Galatasaray'in basinda acemi bir sofor gormek istemedigimi defalarca yazdim.Biz surucu kursu degiliz yahu..

Aslinda kizgin yada cok uzgun de degilim, belki bu bize bazi seyleri idrak etmemizi saglar.

Yonetim hatalarini gorur mu bilinmez ama yasadiklarindan ders almadiklari acik. Oturup iyice bir dusunmeleri lazim. SKIBBE ve Bulent KORKMAZ'in ortak hatalari neydi diye,

A AAAA ! ortak hata bizmisiz megerse
Galatasaray Yonetimi

Posted: Fri Mar 20, 2009 12:30 pm
by Murat Kara
GS golu yiyene kadar Hamburg'u iyi kitledi. Daha sonra her zamanki gibi pil bitti ve oyundan dustu, kel gorundu.

BK'a fazla laf etmek dogru olmaz. Kafasindaki oyun planini golu yiyene kadar iyi uygulatti. Ancak takimin pili bitince, o da takimdaki oyuncular gibi panik oldu. Tecrubesizligine vermek lazim.

Boyle iyi hucum oyuncularin olunca elinde, gol atmak icin hucum futbolu oynamana gerek yok. BK bu gecis doneminde bunun avantajindan yararlanmaya kalkti. Ama takimda o kadar cok problem var ki. Kondisyon yok, sakat cok! Hem Skibbe'nin hem de TD'lere zaman tanimayan ve kendilerini kanitlamasina imkan vermeyen yonetimin miraslari bunlar. Yeni TD her zaman icin once 'gecis' taktigi uygular. Skibbe gecis doneminde olmasa sakat oyunculari iyice dinlendirmeden sahaya surmez idi. Hatta genc oyunculara daha fazla firsat verirdi.

BK'da simdi ayni konumda. Yukari tukurse biyik asagi tukurse sakal. Hadi paran olur anlarim. O zaman tecrubeli ve pahali TD'leri getirirsin ve yapamazlarsa basarsin kicina tekmeyi. Boyle ucuz TD getirip, adamlarin kendilerini bulmalarina bile firsat vermeden basarsan tekmeyi, elinde boyle patlar iste. Milyonluk ayaklar, nal toplarlar boyle.

Posted: Fri Mar 20, 2009 1:45 pm
by Selcuk Samli
Murat Biricik wrote:
Selçuk Samli wrote:Maalesef cok kolay gol yiyoruz,hal boyle olunca da maci istedigimiz sonucla tamamlamak imkansiz oluyor.Bu kaliteli kadronun iyi konsantre olup sampiyonlugu kazanmasi lazim.
Patron, selam. GS da bu sene ozellikle yeni yonetim surecinde olmaz dedigim bir dizi olaylar gerceklesti.

Adnan Polat in bu son 12 ay icerisinde calistigi dorduncu teknik heyet. Bu sadece futbol A takimi ile sinirli degil. PAF takimindaki yapilanmadan tut, Basketbol takiminda Murat Hoca ile yollarin ayrilip sezon oncesi tekrar anlasilip sezon ortasi tekrar yollari ayirmamizi dusun. Bu icerikte bir yonetim sekli ve uygulamasi oldugu surece birak orta vadeyi kisa vadede ne yapabilecegimiz mechul.

UEFA CUP tan elenmemiz ozellikle BJK yi rahatsiz edecektir. Denizli, Hamburg pilisini pirtisini toplar doner diyordu. O da biliyor UEFA CUP surecinde ne kadar cok kalinirsa, BJK nin sansi bir o kadar fazla. GS in konsantrasyonu oncelikler goz onune alindiginda dagilacakti.

Ben rakiplerden ziyade yonetim sekli ve uygulamasinin bizde ciddi problem yarattigini ve yonetim kadrosunda bir degisiklik yapilmazsa surecin verimsiz devam edecegini dusunuyorum. En azindan Adnan Sezgin yonetime bir cevap verebilmeli, yerinin saglam olmadigi hissettirilmeli. Her basarisizlikta oyuncu yada teknik heyet cezalandiriliyor. Nerede ekip ve takim ruhu?
Dogru soyluyorsun Murat,sorun Skibbe'de degildi bence.Yoneticilik sadece sporcu transfer etmekle bitmiyor;o yetenekli ve kaprisli(bazisi) sporcu gurubunu ve teknik kadroyu da yonetmeyi basarabilmek lazim.Bakalim onumuzdeki gunler ne getirecek?

Posted: Fri Mar 20, 2009 4:30 pm
by Burak Ayyildiz
Dogru soyluyorsun Murat,sorun Skibbe'de degildi bence.Yoneticilik sadece sporcu transfer etmekle bitmiyor;o yetenekli ve kaprisli(bazisi) sporcu gurubunu ve teknik kadroyu da yonetmeyi basarabilmek lazim.Bakalim onumuzdeki gunler ne getirecek?
Cok dogru ama maalesef burda egolar giriyor isin icine! Gercek yöneticilik her ne kadar her Türk evladi gibi futbol profesörü oldugunu düsünsen de bu isten gercekten anlayan "bir ekibi" (bu ekip kesinlikle eski GS li futbolcu tayfasindan olmak zorunda degil) isin basina getirip, hoca transferinden oyuncu secimine kadar bu ekibe güvenmek ve islerine karismamaktir.

Posted: Fri Mar 20, 2009 4:35 pm
by Kaan Önem
Türk kulüplerinin kronik rahatsızlığı: gol yedikten sonra oyundan hemen düşmek. Demoralize olmak. Avrupalı’da bu yok. Ya da daha anlaşılır olması için şöyle diyelim, görece daha az düşüyorlar oyundan. Galatasaray 2-0’ı da bir şekilde bulduktan sonra daha temkinli ve kontrollü fakat icap ettiğinde de kontratak düşünen bir hüviyete bürünmüyor, tümden geri çekiliyor. K.Erciyes mantalitesi denilen tam da bu işte. Hepten geriye yaslanınca da kaçınılmaz son gerçekleşiyor, gol yeniliyor. Sonrası, en başta belirttiğim sürece doğru hız kazanan bir ivme. Bu senaryoyu ezberledim artık senelerdir. Hep aynı film oynanıyor, fakat ilginçtir kimse aynı filmi defalarca izlemekten bıkmadı. Anadolu takımlarının 3 büyüklere hep yaptığı şey. Elbette oyuncu kaliteleri de önemli bir kıstas ama bizim lig bu yüzden de biraz seyir zevkinden yoksun ve futbol kalitesi çok düşük.

Öte yandan 2 sezondur aynı çalıştırıcı sezonu bitiremeden bir şekilde Galatasaray’dan ayrıldı/gönderildi. Takım resmen Fenerbahçeleşti. Değişen antrenör kısa vadede köklü değişimler zaten yapamaz. Her kim olursa olsun. Skibbe sezonu tamamlamalıydı bu anlamda. Öyle ya da böyle bir şekilde tamamlamalıydı. Hagi Romanya Milli takımının başına geçtiğinde futbolu bıraktın sonra çok net bir demecini hatırlıyorum. Beklentiler yüksekti kendisinden ve zannediyorum takım Avrupa Şampiyonası veya dünya kupası elemeleri maçları oynuyordu. Tabii damdan düşer gibi gelip beklentiler de yüksek olunca şöyle dedi ilk olarak: Hagi sihirbaz değil, mucizeler yaratamaz. Yorum yapmazdan evvel herkes bunu dikkate alsın.

Ümit Karan ve Nonda hakkında şunu rahatlıkla- evet çok rahat- söyleyebilirim ki şu anki Hakan Şükür bu iki oyuncudan daha fazla katkı sağlardı Galatasaray futbol takımına. Ümit Karan rakibe basmaz, pres sıfır, ilk toplara herhangi bir müdahalede bulunma refleksi yok, o zaman ne iş yapar bir futbolcu olarak biri izah etsin bana. Nonda fiziken olduğu kadar mental anlamda da bitmiş, onun için başkaca bir şey söylemeye zaten lüzum yok. Şu maçta Arda o haliyle bir de üstelik, Baros ve Ayhan son ana kadar her yere koştular, sahanın her yerindeydiler, ayıptır yahu.

Son olarak aslında bu kadar eksiğe, sakata vs.ye rağmen Galatasaray iyi bile geldi buraya kadar. Söylenildiği gibi hücum gücüne inanılmaz katkı yapacak Bir kewell defansta oynamak zorunda kaldı, rotasyon şansı çok çok düşük, eh gerisini siz düşünün. Bana kalırsa Hamburg’u elese bile bir sonraki turu da zaten geçemeyecekti. Ama işte 2-0’dan verilince tur insan ister istemez kahroluyor.

Posted: Fri Mar 20, 2009 5:15 pm
by Alpay Dedeoglu
Takim bu yil sezonu acti,1-2 ay gecti, Skibbe, Lincoln, Meira ve Umit Karan ve de Adnan Sezgin yollanmali dedim, ki butun yeni transferlere her zaman beyaz sayfa acan ve uzun sure destekleyen biri olarak. O kadar barizdiki olmayacagi. O ZAMAN 6-7 gecti ,PEKİ simdi su yukaridaki laflara kim itiraz edebilir? Bir daha neden olmayacagina girmeyelim, cok uzun defalarca yazdim, ama olmasi gereken buydu.

Bulent Korkmaz'da bana gore iyi bir yardimci ve kondusyonerden oteye gitmemeli, yeri o. Cunku antrenorluk dedigimiz iste, ,insan ve baski grubu idaresi, vizyon, cabuk algilama ve ogrenme, ifade yetenegi, analiz yetenegi, vs... gibi ozelikler gerekir. FT cok kaliteli bir ese sahip oldugu icin bazi eksiklerini kismen giderebildi. BK'i cok sevmeme ragmen, kendisinde GSyi bir ust seviyeye cikartacak kapasitenin olmadigina inaniyorum.GS'ye emeklerinden ve fedakarliklarindan dolayi kendisini hic elestirmek istemiyorum , ama kapasite bu. Hasan Sasi isliklatttigi gibi, onumuzdeki sene/bu sene kendinide isliklatmasindan korkarim ,peki iyi mi olur bu. ? Kisi kendini bilmeli, baskalari sana metozorik bildirirse daha kotu olur.

Belki sunu saglayabilir. Genc , cok kosan, cok mucadele eden bir takimla biraz da harala gurele futbolla Turkiyede takimi sampiyon yapabilir . Zaten bu federasyonla ve hakemlerle ancak bu yapilabilir. Ama Avrupada bunu yapabilecek yapiya sahip degil. Hadi soylemeyelim diyorum ama altyapi ve zekaya sahip degil. Sonra onun gibi GS icinden gelen bir antrenorden
bekleneninide yerine getiremiyor. Sadece ruh, ama nerede gencleri gelistirme ve kazanma..? Bulent sadece GS icinde degil, ayni zamanda GSnin ozaman icindeki insanlarla calismayi yegliyor. Yani yerli oyuncular icin onunla zamaninda takim arkadasi olmak, bana gore formda olmaktan once gelen en onemli kistas.

Semihi , Serkan ve Yaseri tercih etmemesini hic anlamadim ayni Hasani tercih etmesini anlamadigim gibi. 1-2 hafta evvel PAF takimi ile yapilan macta o kadar barizdiki Hasanin formsuzlugu ve Semihin, Serkanin ve Yaserin tercih edilmesi gerekliligi. BK'ya ilk defa 17 yasinda Avrupa Kupasinda sans taninirken, o bana gore su an onun halinden daha iyi olan Semihe sans tanimadi.

Bulent Korkmazda isletme korlugu var. Kendi zamaninin isimlerine saplanip kalmis. Ayni zamanda takimda 18 Bulent Korkmaz istiyor, kendi pozisyonunu biliyor. Ama o EEFAyi kazanan takimda 18 tane ayri karakterde , yetenekte ve anlayista adam oynuyordu, maksat onlardan dogru bir uyum ve performans elde edip idare etmekti.

Peki ne yapmali? Onumuzdeki yilda zaten stad yetismiyor, kalirsak bir ihtimal UEFAya kalabiliriz. CL sansi gormuyorum ben.

Lincoln, Nonda, Karan, Sas, Aykut, Aydin, Ferdi, Linderoth kurtulmak icin,

Arda ( Gs icin cok sey yapti, en degerli oyuncu, ama insan olarakta sevdigim icin Turkiye liginin pisliginden kendisini kurtarmak lazim, aciyorum bu cocuga , tuketiyor kendini), Sabri, Topal, para kazanmak icin yollanmali.

Kariyerli, 45 ustu, Akdeniz ve Sark kulturune adapte olabilecek duzgun bir yabanciyla antrenor olarak 4 senelik anlasma yapilmali,
sadece antrenore ve kaleciye duzgun para verilip gurbetcilerin ve Fransa liginden genc adamlarin oldugu genc bir kadro kurulup, 1 yil tecrube kazandirilmali . Oyle bilgisayar oyununda takim kurar gibide transfer yapilmamali.

Bu arada cakma Barcelona takimi olan İspanyaninda, Turk Milli takimini beslik yapmasini yurekten istiyor ve bekliyorum. O anlayisa bu futbol.

Bu arada RTE'nin dunku isliklardan sonra federasyon konusunda birseyler yapmasi gerektigini anlamistir. Tamam Fenerlisinde, kendisinin ciktigi semtin takimi. Bir Hasan Doğan daha bulmasi gerekiyor.

Posted: Fri Mar 20, 2009 5:23 pm
by Osman Kiciman
Alpay Dedeoglu wrote:BK'ya ilk defa 17 yasinda Avrupa Kupasinda sans taninirken, o bana gore su an onun halinden daha iyi olan Semihe sans tanimadi.
Bulent' Semih'i oynatmama gerekcesini söylemişti! Ancak Alpay'ın canlı seyredip de yukarıdaki fikri beyan ettiğini görünce acaba BK kendisine nail olan ilk'in*, bir ikinci kişiye nail olmasını istemedi mi diye çok pis bir fikir geliyor aklıma. Bu ihtimali buraya yazarken dahi izdirap çekiyor ve lutfen boyle olmasın diyorum, eger oyleyse...

* Alpay'ın yazısındaki koyu kısım...

Posted: Fri Mar 20, 2009 5:28 pm
by Alpay Dedeoglu
Osman Kiciman wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:BK'ya ilk defa 17 yasinda Avrupa Kupasinda sans taninirken, o bana gore su an onun halinden daha iyi olan Semihe sans tanimadi.
Bulent' Semih'i oynatmama gerekcesini söylemişti! Ancak Alpay'ın canlı seyredip de yukarıdaki fikri beyan ettiğini görünce acaba BK kendisine nail olan ilk'in*, bir ikinci kişiye nail olmasını istemedi mi diye çok pis bir fikir geliyor aklıma. Bu ihtimali buraya yazarken dahi izdirap çekiyor ve lutfen boyle olmasın diyorum, eger oyleyse...

* Alpay'ın yazısındaki koyu kısım...
Benimde aklimdan gectide, art niyetli yorum olarak dusunulmesin diye yazmadim. Belki bu kadar genc yasta baslarsa foma giymeye,
benim rekorumu kirabilir diyemi dusundu acaba . Bulentten yalniz IQ olarak degil, EQ olarakta kuskuluyum.
Burada onu benden daha cok seyreden Murat Biricik var, Selcuk var. Onlari okuyun, cocuk iyi. Bu cocugun genc milli kariyeri var, PAF kariyeri, Milandan transfer teklifi almis, Meriadan ne kadar kotu olabilirdiki?

Bu Hakan Sukur ozlemi oldugu gibi antrenor ve yurt disindan tutunamamis eski futbolcu secimlerinde gorulen , son 3-5 yildir olmakta
olan bit pazari sendromundan kurtulmamiz lazim. Yeni, kendine ozgu yetenekler buldugumuz surece fark yaratiriz.

Posted: Fri Mar 20, 2009 5:38 pm
by Kerem Gulec
Can Ergun wrote:Herkes içinden geleni söylemiş,analizler yapmış,kızmış,bilmiş,görmüş ama herkesin bilmiyormuş gibi yaptığı gerçeği tekrar tekrar hatırlatayım.

Servet,Emre A.,Emre G.,M.Topal,Linderoth,Uğur,Serkan Ç. sakat
Bilmiyormus gibi yapilan birsey yok, sadece bakis acilari farkli. Oncelikle, su saydiginiz adamlardan ancak Servet girer ilk 11'e (Serkan veya Sabri'nin yerine), belki biraz da M. Topal o da buyuk bir 'upgrade' olmaz Ayhan veya Baris'in uzerine. Hakan Balta'nin yerini yadirgamadgini, ne kadar iyi bir futbolcu oldugunu gorduk dun.
Yenilgiyi sakatliklara baglamak dogru degil, nuanslarla kaybetti turu Galatasaray. Eldeki malzemeyle ne yapildigidir onemli olan. Tabii ki herkes kendince analiz yapacak, 'bilecek', 'gorecek'. Ayrica su saydigim adamlar birsey cagiristiriyor mu size?

Petric, Gravgaard, Reinhart, Demel, Trochowski, Atouba, Castelen, Choupo-Moting...

Neyse bunlari bir kenara birakip, en azindan bardagin dolu tarafina bakalim bazi arkadaslarin yaptigi gibi. Bu sene sampiyonlar ligine katilmayi basarirsak hedeflerimize tamamen ulasmis oluruz bence. Avrupa'da alinan hatiri sayilir puan + borc stogunu azaltmasi acisindan sampiyonlar ligi. Onumuzdeki yila bakarsak, elimizde Baros, Kewell, Arda, Servet, Balta, Baris, M. Topal, Sanctis gibi ust duzey oyuncular; Ayhan gibi yasli ama cok faydali bir isim var. Volkan, Emre Asik ise rolatif olarak dusuk maliyetli ama yine de rezerv olarak faydalanilabilecek oyuncular. Ben dun Serkan'i da begendim, teknigi Sabri'yi ona katlar gibi geliyor. Her zamanki gibi problem dayaniklilik. Eger fiziksel olarak kendini gelistirirse Sabri bir daha forma yuzu goremez. Bir de Emre Gungor mevzusu var. Begendigim bir oyuncuydu ama bir suru soru isareti var sakatliklari konusunda. Asagi yukari bir senedir dogru duzgun mac oynayamadi cunku oyuna girer girmez sakatlaniyor. Gecen sezon sonunda sakatlandi sanirim, sonra Avrupa sampiyonasina yetisti ama tekrar sakatlandi orada, daha sonra Steaua macinda ve son olarak bir ay onceydi sanirim yine sakatlandi. Merak ettigim, bu oyuncu tamamen hazir olmadan mi geri donuyor yoksa sakatligi cok bolgesel ve kronik bir hal mi almaya basladi? Umarim ikincisi degildir.

Onumuzdeki yil icin problemler ise Nonda ve Umit Karan gibi asiri yuksek bordrolu iki yedek. Gorunen o ki, teknik direktorle yonetim ayni sayfada olmadigi icin boyle sacma bir durumla karsi karsiyayiz. Hicbir profesyonel takimda, takimin en cok kazanan futbolcularindan ikisi muzmin yedek olmaz bana gore. Sonucta Manchester United, Chelsea degiliz. Kotu oyuncular olmamalarina ragmen yedek kalmayi pek kabullenemiyorlar (ayni Hakan Sukur ornegindeki gibi) ve verimlilikleri yerlerde surunuyor. Benzer sekilde Linderoth'a da hoscakal desek iyi olacak. Diger bir care bu oyuncularin kontratlarini yeniden yapilandirmak olabilir ancak muhtemelen bunu da kabul etmeyeceklerdir. Rezerv oyuncularin, ister veteran ister genc olsun, dusuk bordrolu oyunculardan olusturulmasi gerekir bence, hele ki kulubun su an mali acidan batmanin esiginde oldugunu dusunursek. Emre Asik buna cok guzel bir ornek, ayni sekilde genc Yaser, Mehmet Guven, Aydin, Semih guzel ornekler. Ozellikle Aydin'dan herkes cok umitliydi. Takimda naturel sag kanat oyuncusu olmamasina ragmen o formayi alamamasi cok enteresan.

Son olarak, Adnan Polat'in acikladigi "yolda yururken olmadigi" ileri surulen son bir senede yapilmis 22 ameliyat hadisesine gelelim. Bu 22 ameliyat arasinda Murat Akca, Semih ve Hasan'in bag, Serkan'in meniskus, Linderoth'un tahminim darbeyle ilgisi olmayan 3-4 ameliyati, Ugur'un ilkini takiben yapilan 2-3 ameliyat daha, Kewell'in fitik ameliyati, M. Topal'in kendi kendini sakatladigi ['rotator cuff' sanirim], Servet'in ayagindaki catlak/kirik icin oldugu ameliyat var yanilmiyorsam. Benim aklimda kalan darbeye bagli yapilmis olan ameliyatlar ise Servet'in elmacik kemigi ve Baris'in tarak kemigi ameliyatlari. Servet neredeyse hic zaman kaybetmedi. Baris'sa 5-6 haftada geri dondu. Neyse benim hatirladiklarim bu sekilde, eksikler yanlislar varsa duzeltilebilir. Yine de, sanki Adnan Polat konuyu saptirmis gibi geldi biraz bana. Eger saglik kurulunun da cok iyi oldugunu varsayarsak, geriye sanssizlik kaliyor bahane olarak.

Posted: Fri Mar 20, 2009 6:46 pm
by Mehmet Cirak
Murat Biricik wrote:
Patron, selam. GS da bu sene ozellikle yeni yonetim surecinde olmaz dedigim bir dizi olaylar gerceklesti.

Adnan Polat in bu son 12 ay icerisinde calistigi dorduncu teknik heyet. Bu sadece futbol A takimi ile sinirli degil. PAF takimindaki yapilanmadan tut, Basketbol takiminda Murat Hoca ile yollarin ayrilip sezon oncesi tekrar anlasilip sezon ortasi tekrar yollari ayirmamizi dusun. Bu icerikte bir yonetim sekli ve uygulamasi oldugu surece birak orta vadeyi kisa vadede ne yapabilecegimiz mechul.

UEFA CUP tan elenmemiz ozellikle BJK yi rahatsiz edecektir. Denizli, Hamburg pilisini pirtisini toplar doner diyordu. O da biliyor UEFA CUP surecinde ne kadar cok kalinirsa, BJK nin sansi bir o kadar fazla. GS in konsantrasyonu oncelikler goz onune alindiginda dagilacakti.

Ben rakiplerden ziyade yonetim sekli ve uygulamasinin bizde ciddi problem yarattigini ve yonetim kadrosunda bir degisiklik yapilmazsa surecin verimsiz devam edecegini dusunuyorum. En azindan Adnan Sezgin yonetime bir cevap verebilmeli, yerinin saglam olmadigi hissettirilmeli. Her basarisizlikta oyuncu yada teknik heyet cezalandiriliyor. Nerede ekip ve takim ruhu?
Evet, dogru analiz bu. Yonetime birilerinin sabretmeyi, taraftarin gunluk isteklerine karsi durabilmeyi, ve basladiklari isin bitimini gorecek sekilde devam etmeleri gerektigini ogretmesi/anlatmasi gerekli.

Ben bu yonetimi aslinda seviyorum, Canaydin'in olu topragini ustumuzden en azindan atmayi basardilar. Ama bu kadar sabirsizlik, panikleme, gunluk olaylara anlik reaksiyonlar verme GS geleneklerinde olmayan seylerdi ve de buyuk ihtimalle GS'i diger buyuk Turk kluplerinden ayiran da budur. Bunu tez elden idrak etmelerini umuyorum.

Posted: Fri Mar 20, 2009 7:10 pm
by Davut Gerçekcioğlu
Yönetimi skibbe konusunda hiç suçlamadım, açıkçası gönderilmesine de pek sıcak bakmadım içten içe. Skibbenin gönderilmesinin sebebi takım disiplinini oturtamaması ve oyuna gerekli müdaheleleri yapmakta yetersiz kalmasıydı. Yeni alınacak hocanın da takım disiplinini sağlayacak, aynı zamanda oyuna iyi müdahele edebilecek, kadronun ağırlığını taşıyabilecek kurt bir hoca olması gerekirdi amaç ortadayken. Bülent hocanın oyuna etkisinden söz etmek imkansız. Madem getirdiniz devam edeceksiniz sezon sonuna kadar, biz taraftarlar da şampiyonlar ligi şansı yakalamanın ümidiyle geçireceğiz sezonu.