Page 11 of 12

Posted: Sat Mar 25, 2006 10:05 pm
by Mustafa Dogan
Ergun Gürsoyada baya bi iş havale etti... :)

Posted: Sat Mar 25, 2006 10:09 pm
by Tolga Girici
Adnan Polat ile 3 aydir beraberlermis.

Posted: Sat Mar 25, 2006 10:42 pm
by Can Baysan
ÖZHAN CANAYDIN'IN GENEL KURUL ÜYELERİNE HİTABEN YAPTIĞI TEŞEKKÜR KONUŞMASI:

Rahat ve huzurluyum. Her Galatasaraylı'nın bu kubbe altında 526 yıllık camianın yumruk gibi olma zamanıdır. Üçüncü defa bana gösterdiğiniz itimattan dolayı çok teşekkür ediyorum. Çok sıkıntı çektik, size bir şey gösteremedik. Ama bu dönemde vaadlerimizi yerine getirip yüzünüzü güldüreceğiz. Denizli maçı bunun başlangıcı olacak. Sezonu da şamopiyon olarak bitireceğiz.

Bundan sonra benim de yüzüm gülecek. Bu dönemde yumruğumu masaya vuracağım, sesimi daha çok çıkaracağım. Galatasaray'ın üzerine ölü toprağı serpilmez. 526 senedir serpilmedi serpilmeyecek de.

Yeni ve eski yöneticileri kürsüye çağıran Canaydın, sözlerine şöyle devam etti:

İki dönem beraber çalıştığımız eski yönetim kurula arkadaşlarımız yine bizimle bizimle olacaklar. Hep birlikte Galatasaray için çalışacağız. İkinci başkanımım Ergun Gürsoy'a çok teşekkür ediyorum. Galatasaray'da yöneticiliği bitmemiştir. Kendisinin de söylediği gibi bundan sonra da verdiğimiz her görevi Galatasaray için yapacaktır. Tekrar kendisine teşekkür ediyorum.

Bu yönetimin galip olarak buraya çıkması için çalışan bütün ekibime, abilerime, kardeşlerime çok çok teşekkür ediyorum. Bu zamana kadar hep Galatasaray için yaşadım. Sosyal hayatım, sosyal hizmetlerim Galatasaray için oldu. Ömrümünün sonuna kadar kadar Galatasaray için herşeyi yapacağım. Galatasaray'a borcumuzu ödeceğiz. Hepinize çok teşekkür ediyorunm. Sağolun varolun..

Canaydın'ın bu sözlerinden sonra kürsüye gelen Ergun Gürsoy, "3 ay önce söyledim, seçimde Canaydı'ı destekleyeceğim diye. Galatasaray için bana verilen projeleri yapmaya devam edeceğim" dedi.

Gürsoy'dan sonra konuşmasına devam eden Canaydın şunları söyledi:
"İşte okullu okulsuz farkı yok. Biz Galatasaraylıyız. Böyle bir ayrımı hiçbir zaman yapmadık, yapmayacağız. Ama okullu olduğumuzu gururla söyleyeceğiz. Ergun Gürsoy okullu değil ama çok iyi bir Galatasaraylı.
Adnan Polat kardeşime de çok teşekkür ediyorum.

2002'den beri şahsen çekiştiğim kardeşlerimi arkadaşlarımı pazartesi günü yemeğe davet ederek ilk köprüyü atacağım. Galatasaray'da kin perdesini kaldıracağız ve dostluk ve sevgiyi masaya koyacağız. 12 saattir Galatasaray için burada bulunan herkese çok teşekkür ediyorum. Ne mutlu Galatasaraylıyım diyene.

Bütün yönetim kuruluna teşekür ediyorum. İyi günler bizlerle beraber olacak.

Posted: Sat Mar 25, 2006 10:46 pm
by Yucel F Genc
Ne diyeyim, GS'imiza hayirli olur insallah. Ve de konusma sirasinda soyledikler sozleri aynen uygular. O baskan oldu, bu baskan oldu, o para caldi, bu yalanci diye beni CimBom'dan kimse kusturtemez. "Iyi gununde kotu gununde seninle birlikteyim" lafi, benim icin sadece bir tribun lakirtisi degil, benim gercek felsefemdir.

Posted: Sat Mar 25, 2006 11:51 pm
by Can Baysan
Fenerbahçe yıllardan beri kendine "Cumhuriyet" lakabını yakıştıragelmiştir...
O "cumhuriyet"i para babaları, mafyalar, diktatör bozmaları yönetir durur... Şu son kongrelerinde korkularından Aziz Yıldırım'ın karşısına aday çıkaramadılar. Adam başarısızken bile tek adayla seçim yapıyorlardı, "Benim" diyen karşısına çıkacak cesareti kendinde görmüyordu.

Fener ve Beşiktaş kongreleri; küfürle, sandalyelerin havada uçuşmasıyla, perde arkasından yapılan üçkağıt kulisleriyle özdeşleşmiştir. Buna tek karşıt örnek; 16 yıl başkanlık yapan Süleyman Seba örneğidir. Beşiktaşlıların tarihleri boyunca hep övündükleri Beşiktaşlılık değerlerinin en "etten kemikten" temsilcisi olan Seba, unutulan Beşiktaşlılık bilincini bir nebze olsun geri kazandırmıştı siyah-beyazlı kulübe... Şimdi o da gitti.

Galatasaray'da ise durum oldukça değişiktir. Kongreler; dostlukla, kardeşlikle, sevgiyle içiçe olmuştur. Başkan adayları -kim kazanırsa kazansın- sonuç belli olduktan sonra kolkola girip ağabey-kardeş sıcaklığında çaylarını yudumlarlar hep beraber. Halef de selef de Galatasaray teamülleri gereği tokalaşarak, sarılarak, öpüşerek devir-teslim yaparlar, birbirlerine kin ve haset duyma arsızlığının yakınından dahi geçmezler.

Öyle mi dersiniz?

G.Saray'da şu son kongrede yaşanan ayak oyunları öyle boyutlara vardı ki; Özhan Ağabey, Ceyar'ı karşısına oturtup "Yaz oğlum. Madde biirr..." diye sinsiliğin ve ayakçılığın dersini verecek kıvama geldi.

Ali Sami Yen'deki F.Bahçe kupa derbisi öncesi mikrofonlara "Yeni yönetimde yer almak istemiyorum" diye açıklamalarda bulunan Adnan Polat, -aradan 48 geçmişti ki- soluğu Özhan Bey'in listesinin en başında alıverdi. Üstelik listede olduğu açıklandıktan sonraki ilk beyanatı: "Üç aydır Canaydın'la temas halindeydik!".. Aferin!.. Yardım kampanyasının ne amaçla organize edildiği şimdi anlaşıldı.

"İlla ki başkanlığa talip olacağım" diyen, Özhan Canaydın'a kongre öncesi en ağır eleştirileri yönelten Semih Haznedaroğlu da, beklediği desteği alamayınca kendini Canaydın'ın listesine yamayıverdi. Muhalefet ettiğin, eleştirdiğin bir başkanın listesine niye giriyorsun diye sormazlar mı?.. Sorarlar sormasına da; soru havada kalır! 2004'teki Turgay Kıran örneğinde de öyle olmamış mıydı?

Bu kulüp, kendini "Batıya açılan pencere" diyerek yücelten "demokrasi savunucusu", "ilim irfan yuvası" Galatasaray Lisesi'nin paravan şirketi halini aldı.

Utanmasalar kalplerine "Öz Galatasaraylı" yazılı görünmez bir rozet takacak kadar kulübü sahiplenen toplasan 100 kişi, 25 milyonun sahibi olduğu bir camiayı GS Lisesi'ne mal etmek istiyor, "Aman elimizden çıkmasın" diye amaç güdüyor, kulübün kaderini kendisi belirlemeyi hakkı sanıyor. Öyle olunca da yapılan "göstermelik" seçimin demokrasiyle pek alakası kalmıyor.

Geri kalan genel kurul üyelerine de bir çift sözüm var:

Avrupa'nın "top class" takımları arasında yer alan Galatasaray'ı, uluslararası arenada esamisi okunmaz bir yerel ekibe dönüştüren...
Toplam borcu, aldığı rakamın nerdeyse iki katına ulaştınan; buna rağmen "hepsini tek merkeze toplamakla" övünen...
Yerli futbolculara paranın sözlükteki karşılığını dahi unutturan, yabancılara -kaçmasınlar diye- el aştından para ödeyen, 150 bin dolar yüzünden takımın tek yıldız oyuncusunu elinden kaptıran...
Amatör şubeleri ya küme düşüren, ya da iflas ettiren...
Seytantepe-Riva-Kalamış gibi elini attığı her nesneyi kurutup öldüren...
Saha içinde ve saha dışında, başkanı olduğu kulübün uğradığı haksızlıklara seyirci kalmaktan öteye gidemeyen...
Belli bir kesim hariç, başta taraftar olmak üzere herkesle kanlı bıçaklı hale gelen...
Her seçim döneminde bir kez daha güçlü gözükmek için listesine birbirinden güçlü isimleri katan ama hepsini bozuk para gibi harcayan

Özhan Canaydın'ı

1. kez seçtiniz; "Parlak vaadlerine inanmışlar" dedik.
2. kez seçtiniz; "Yarım kalanları tamamlasın iyiserliğine başvurdular" dedik.
Ağzınız yanmamış... 3. kez seçtiniz!
O halde siz tecavüzden zevk alıyorsunuz sayın genel kurul üyeleri!

* * *

Hıncal Uluç, bundan takriben bir hafta önceki yazısında "Herkes birer Cato halini almış. Özhan yıkılmalıdır diyip duruyorlar." diyerek veryansın ediyordu "Herşey GS İçin Platformu" üyelerine.

"Carthago delenda est" yani "Kartaca yıkılmalıdır" sözü, Roma Senatörü Marcus Porcius Cato'ya mal edilmiştir tarihte. Cato, Kartaca'nın hala güçlü bir devlet olduğuna ve Roma'ya potansiyel bir tehdit oluşturacağına dem vurmak amacıyla Senato'daki her konuşmasının bitiminde kullanırmış bu lafı. Amacı; Kartaca'nın Roma tarafından bir an önce yok edilmesi gerektiğine, aksi halde güçlenmekte olan Kartaca'nın Roma'yı zor durumda bırakacağının kaçınılmazlığına dikkat çekmekmiş.

"Canaydın yıkılmalıdır" sözünü kullananlar ise Romalılar (yani Fenerliler) değil. Bizzat biz, yani Kartacalılar tarafından zikrediliyor ünlü sözün 2006 yılı versiyonu.

Kartaca, M.Ö. 146 yılında Konsül Scipio komutasındaki Roma kuvvetlerine teslim oldu; tüm halkı köle yapıldı, direnenler katledildi.

Özhan Canaydın başımızda olduğu sürece Galatasaray'ın düşmanlarına teslim olması ihtimali pek uzak değil. Çünkü Canaydın, Kartaca'yı içten yıkmanın peşinde. Bu sabah ona oy veren 1621 kişi de Kartaca içindeki "hainler kontenjanı"nı oluşturuyor belki de...

Bizim hikayemizde Scipio kim olacak dersiniz?

Posted: Sun Mar 26, 2006 1:08 am
by Hasan Tezcan
Canaydin secildi diyemem, liste secildi demek daha dogru olur. Bunu gözardi
etmeyerek, kin ve nefreti icimizden atmamiz gerekiyor. Allah kolaylik
versin, cunku isleri zor. Kendilerine basarilar diliyorum.

Posted: Sun Mar 26, 2006 3:07 am
by Mustafa Dogan
Aklım almıyor! O kadarda iddialıydı. Patladı patlayacak diye beklerken 60 oyda kalmış Turgay. GS büyük bir fırsatı kaçırdı. Kesin şike vardır.

Posted: Sun Mar 26, 2006 9:28 am
by Murat Biricik
23 Mart 2002
Sn. Ozhan Canaydın: 2089
Sn. Mehmet Cansun: 1338
Toplam 15 sandıgın tamamında Sn. Canaydın, Sn. Mehmet Cansun u gecti. Oy sayımı toplu degil.

20 Mart 2004
Sn. Ozhan Canaydın: 1353
Sn. Mehmet Cansun: 1175

Oy sayımı toplu.

25 Mart 2006
Sn. Ozhan Canaydın: 1615
Sn. Yigit Sardan: 1331

Oy sayımı toplu degil. Sn. Canaydın toplam 12 sandıgın 4 unde az fark ile rakibine gecildi. Sn. Sardan nın yakalayabildigi sandık basına en buyuk net fark 23 oy.

20 Mart 2004: Sn. Canaydın, sonuçların açıklanmasının ardından kürsüye gelerek yaptığı açıklamada, 23 Mart 2002 tarihindeki seçimde yine Mehmet Cansun ile çekiştiğini ve o zaman 2089'a, 1338 oyla kazandığını ifade ederek, ''700 oy farkı vardı. Bu kez daha düşük oldu. Bu bizim için bir ihtardır. Bunu dikkate alacağız. 100. yılın Galatasarayını yaratmak için müşterek çalışacağız. Galatasaray'a hayırlı olsun'' dedi.

2002 deki 751 oy farkını 2004 te 178 e indirebilenler 2006 da vizyonsuzlukları nedeni ile 284 oy fark yediler.

Benim gozumde, Sn. Yalman durusu ve tavrı ile bu secim surecinin galibidir. Kendisine canı gonulden tesekkur ederim. GS ın bugunku durumunda hicbir aday adaylıgını acıklamadan, ben adayım diyerek tek liste olusturulması icin on ayak oldu. Kacırılmıs buyuk bir fırsattır!

Sn. Yigit Sardan bu oneriyi dikkate almayarak bu secimi degil belki de GS Baskanlıgını uzun bir donem icin bıraktı. Onumuzdeki iki seneyi Sn. Yalman baskanlıgında Ikinci Baskan olarak gecirip 2008 de Baskanlıga adaylıgını koyması en akıllıcı cozumdu. Kendisi ile beraber GS a hizmeti dokunacak bir dizi yoneticileri de bitirdi. 2008 secimlerine aday olması halinde bu secimde yaptıgı vizyonsuzluk kendisine gene oy kaybettirecektir.

Posted: Sun Mar 26, 2006 12:33 pm
by Selcuk Samli
Oncelikle Sn. Canaydin ve yonetim kurulunu tebrik ederim.

Oyumu Sn. Yalman icin kullandim;kulubun icinde bulundugu bu zor donemde gerekli liderligi gosterdigi icin tesekkur ederim.

Sn. Sardan’in listesinde yer alan Sn. Albayrak,ve Sn. Tahincioglu’nun yeni yonetimde gorev yapamayacak olmasi da Galatasaray icin bir kayiptir.(Secim sisteminin degismesi gerekiyor.)

Mart 2006-08 doneminde yapilmasi gerekenler belli.Gerekli adimlarin atilmasi ve verilen sozlerin tutulmasi gerekiyor.

Baskanimiza ve yonetim kuruluna basarilar diliyorum.

Posted: Sun Mar 26, 2006 3:37 pm
by Ozgur Al
Fatih Terim Efsaneydi bizim icin secim kazanmak icin ilk once onu yediler. Daha sonra Hagi yi harcadilar. Bu senede Sirada Adnan Polat var. Bu yonetim kendini tuketiyor, farkinda degil..En guzelini Yillar once Yeni Turku soylemis. Satir aralarinda Ozhan Canaydin ve onu secenler yalanlari her sey var..Su anda en cok dinledigim sarki.. tavsiye ederim..

YAKTIK GEMILERI , DONUS YOK ARTIK GERI

TAK ETTI CANIMA , BU MASKELI BALO

BU MASKELI BALO VE ONUN SAHTE DUSLERI

Posted: Sun Mar 26, 2006 3:42 pm
by Mustafa Dogan
Bende Sayın Turgay Kıranı tebrik ediyor, atıyla köpeğiyle kepeksiz saçlarıyla başarılı bir ömür diliyorum..

Posted: Sun Mar 26, 2006 5:19 pm
by Savas Macun
Once hepinize hayirli olsun diyeyim.Her baslangic veya degisim umit tasir.
Bir fenerli olarak Adnan Polat'in listede olmasi hosuma gitmedi, ama disaridan gozuken su ki Adnan Polat hic samimi davranmadi ve bir cok insani kandirdi.Once kampanya ile ortaya cikti, bir cok insani sucladi-megerse o insanlar gercek niyetini biliyormus-ondan sonra da son gun listeye girdi, bana bu organize ve onceden planlamis gozuktu disaridan.

Yigit Sardan'i telegol'de seyrettim, soylediklerinin hepsi cok dogruydu.Akilli bir adama benziyor, marka yonetimi konusunda uzmanmis bu yuzden GS'in sorunu da o olduguna gore yararli olabilirdi ancak secilmemesi iyi oldu bizim acimizdan.

Canaydin her zamanki gibi, bir baska postta Ercan Guven'in yazisini gordum, Canaydin'in durumu bahsedilenden farkli, son 1 haftayi TR'de gecirdim, nereyi acsam ya Hulya Avsar yada Canaydin vardi. En son Santra'da seyrettim ve Ahmet Cakar en guzel tespiti yapti, GS sevgisi tutku hale gelmis ve cocukluguna surekli geri donmesini de isaret olarak alip bunun GS cok zararli olacagini tespit etti.

Neyse artik secim bitti, tahminimce eger GS sampiyon olamaz ve sorunlarda gelisme olmaz ise o zaman bence 2 yil surmez bu durum.

Selamlar
Savas

Posted: Mon Mar 27, 2006 2:13 am
by Can Erden
Kafamı yerden yere vuruyordum 1 - 0 gerideyiz Konya karşısında. Bi yandan da seçimleri takip ediyordum. Ne yalan söyliyeyim , Özhan Canaydın (benim taktigim lakapla "zombi" ) gayet rahat kazandı işin sonunda.

Şimdi Kanal D'deki "3. Devre" izliyorum. Az önce söylediler GS taraftarına
"Eğer Galatasaray'ın başarısını , şampiyonlugunu istiyorsanız, başkanı karşınıza değil yanınıza alın."

Tamam, olablir Ö.Canaydın çok tepki topladı yeri geldiğinde.Örneğin 6 - 0 lık rezillikte A.Yıldırım'ın (artık siz ne dersiniz ona bilmem ama saygıyı bozmayalım..Tuncay'a benzemeyelim "indi bindi" olayı gibi.) elini sıkması, maçlara gelmemesi vs.

Mağdem şu anki başkanımız hala Ö.Canaydın...o zaman bizim değiştirebiliceğimiz bişey yok. Denedik zaten yeteri kadar bu vakte gelene kadar "Yönetim istifa" "Canaydın istifa " diye bağaranımız çok oldu.Sonuç aynı...

O yüzden hak verdim adamların dediklerine şimdi. Tersini denesek nasıl olucak diye.Diğer türlü bişeye yaramıyor zaten.

Düşüncemde şu;
Başarı = Moral = T.Y.T.Z = Taraftar Yönetim Takım Zinciri (Esipiri kötü ama idare edin )

Birde şu yön var. Adaylardan hiçbiri öyle paralı falan değil zaten. Para konusunda GS baya bir dertli zaten. Kim olsa bakan kolay değil o kadar sanırım o kadar borcu(Medyadan takip ettiğim kadar.Pardon...FB'li Medya)
O yuzden o kadar "üzülmedim" yeniden Canaydın'ın seçilmesine. Ama Şardan'ı isterdim. Biraz daha genç ve sesini yükseltebilir gibi bir karakter siluheti vardı.

Hepimize "hayırlı" ve inşallah "uğurlu" olur...

Posted: Mon Mar 27, 2006 4:08 am
by Murat Kara
Canaydin belli ki genel kurulu olusturanlar icin cok onemli bir sahsiyet. GS'nin hali ortadayken ve bariz bir basarisizlik varken Canaydin'a bu kadar destek vermenin tek nedeni genel kuruldakilerin cikarlarinin Canaydin ile uyusuyor olmasi olabilir. Nedir bu cikarlar? GS'nin bu durumundan kimler kar ediyor?

Uzman kulisci olmakla aciklanacak seyler degil bunlar.

Posted: Mon Mar 27, 2006 5:04 am
by Ozgur Huseyinoglu
Tolga Girici wrote:Ozhan Canaydin "Buyuk Baskan" tezahuratlariyla kursuye ilerliyor.
...
"Ozhan Abi, Ozhan Abi, Ozhan Abi " diye inliyor kongre salonu. hayret birsey
Bu bagiranlarin kacta kaci, acaba bundan uc ay once, Riva projesinde Canaydina guvenip de, ok verememisti, o anki yonetimin projeyi hayata gecirmesine?

Gursoy'un, Kiran'in filan, sikayetleri, Baskanin herseyi kendi basina yapmaya calismasi, YK'una yetki birakmamasiydi. Bu sefer de bu baslikta yazildigi hesap, listesi secildi aslinda herhalde, Canaydin'in kendisinden cok... Bakalim, Adnan Polat, Haznedaroglu, Isin Celebi filan da, iki ay sonra, "bu baskanla is yapilmaz" diyecekler mi, yoksa bir mucize gerceklesecek mi?!?! :) :(