Page 11 of 11
Posted: Tue Sep 02, 2008 10:33 am
by Murat Uludağ
Murat Kara wrote:
Ote yandan su anda kurulan kadro, GS'ye gelmis gecmis en iyi kadrolardan birisi. Gerets'in eline verilen Inamoto, Saido filani unutmadik. Yani su anda bir potansiye var, en azindan kagit uzerinde.
Bu potansiyeli kullanacak kisinin ne yaptigini bilen bir kisi olmasi gerekir. Simdi akli basinda bir kul cikip da GS'nin Skibbe ile oynadigi 13-14 maca bakip, bu adam ne yaptigini biliyor diyebilir mi? Diyemez ise, o zaman potansiyelin kinetik enerjiye donusmesi imkansiz. Ayrica bunun uzerine adam resmen odlek yahu! Ne vizyon var, ne yaraticilik, hic bir sey yok. Mac icinde dumduz oynayan ve dumduz oynamaya devam eden bir takim, serbest atislarda saskinlar ordusuna donen yetenekli ayaklar, yani tam bir rezalet. Ha boyuna al gulum ve gulum! Steaua macinda %70 bizdeymis top. Ozur de hazir: son vurus yokmus da ondan. Ne yani Maradona'yi mi getirmek lazim Skibbe efendinin basari elde edebilmesi icin.
Bu yeni sistemi anlamak da zor degil. Ne yeni sistemi? Bildigimiz 442 veya 4231 yani eski deyimle 451! Neresi yeni bunun? Duyan da Skibbe futbol dunyasina bir hibe yapmaya hazirlaniyor sanacak.
Hic bir isilti ve umut yok! Bu durumda isilti gorenler ya isilti gozlugu bulmus karaborsadan ya da baska GS seyrediyorlar.
Skibbe'ye notu erkenden verenlerin soyledikleri sadece bu. Umut etmek icin ip ucu lazim. Bu kadro ile bu kadar korkak oyun oynatan adam ip ucunu veriyor ama ters yonde veriyor.
Leverkusen'in Istanbul'da GS karsinda oynadigi oyunu hatirla.
Ben sayın Murat Kara'yı kutluyorum. Geleceği bu kadar erkenden görebilmek herkesin harcı değildir. Ancak tek birşey merak ediyorum. Acaba bu Galatasaray, birçok kişinin dediği (umduğu da diyebilirim) gibi bu hocayla başarısız olmazsa ne olacak. Arkadaşlarımız bu kadar keskin düşüncelerinin ardından neler söyleyecek?
Kazanma vizyonu yokmuş? Yahu hayatınızda kaç tane kazanmaktan hoşlanmayan veya umursamayan adam gördünüz? Kim kazanmak istemez? Hele ki takıma henüz gelmişsiniz, CL'ye kalamamışsınız, beklenti artmış, istim üzerindesiniz. Şimdi soruyorum, Galatasaray Kayseri'ye yenilse ne olacaktı? Off! O zaman forumda bekleyelim-gönderelim değil de kim gelsini tartışacaktık. Bu arada yenilse diyorum çünkü herkes neden çift forvet oynatılmadı diyor. Hazır olmayan iki forvet (Ümit Karan-Baros) ikilisinin aynı anda oyunda olması demek savunmanın da çökmesi demek.
Bazen aynı ifadeleri tekrarladığımı fark ediyorum. Üzgünüm ancak gitsinciler (ki onlar kendilerini "bugün gitsin demiyoruz" olarak niteliyorlar) tarafından bu adamın her seferinde başka bir tarafından eleştirildiğini görmek beni yorum yazmaya itiyor.
Posted: Tue Sep 02, 2008 11:32 am
by Murat Kara
Murat Uludağ wrote:Murat Kara wrote:
Ote yandan su anda kurulan kadro, GS'ye gelmis gecmis en iyi kadrolardan birisi. Gerets'in eline verilen Inamoto, Saido filani unutmadik. Yani su anda bir potansiye var, en azindan kagit uzerinde.
Bu potansiyeli kullanacak kisinin ne yaptigini bilen bir kisi olmasi gerekir. Simdi akli basinda bir kul cikip da GS'nin Skibbe ile oynadigi 13-14 maca bakip, bu adam ne yaptigini biliyor diyebilir mi? Diyemez ise, o zaman potansiyelin kinetik enerjiye donusmesi imkansiz. Ayrica bunun uzerine adam resmen odlek yahu! Ne vizyon var, ne yaraticilik, hic bir sey yok. Mac icinde dumduz oynayan ve dumduz oynamaya devam eden bir takim, serbest atislarda saskinlar ordusuna donen yetenekli ayaklar, yani tam bir rezalet. Ha boyuna al gulum ve gulum! Steaua macinda %70 bizdeymis top. Ozur de hazir: son vurus yokmus da ondan. Ne yani Maradona'yi mi getirmek lazim Skibbe efendinin basari elde edebilmesi icin.
Bu yeni sistemi anlamak da zor degil. Ne yeni sistemi? Bildigimiz 442 veya 4231 yani eski deyimle 451! Neresi yeni bunun? Duyan da Skibbe futbol dunyasina bir hibe yapmaya hazirlaniyor sanacak.
Hic bir isilti ve umut yok! Bu durumda isilti gorenler ya isilti gozlugu bulmus karaborsadan ya da baska GS seyrediyorlar.
Skibbe'ye notu erkenden verenlerin soyledikleri sadece bu. Umut etmek icin ip ucu lazim. Bu kadro ile bu kadar korkak oyun oynatan adam ip ucunu veriyor ama ters yonde veriyor.
Leverkusen'in Istanbul'da GS karsinda oynadigi oyunu hatirla.
Ben sayın Murat Kara'yı kutluyorum. Geleceği bu kadar erkenden görebilmek herkesin harcı değildir. Ancak tek birşey merak ediyorum. Acaba bu Galatasaray, birçok kişinin dediği (umduğu da diyebilirim) gibi bu hocayla başarısız olmazsa ne olacak. Arkadaşlarımız bu kadar keskin düşüncelerinin ardından neler söyleyecek?
Sevgili Murat, ben bunu yarisma olarak veya rekabet olarak dusunmuyorum. Ileriyi gorme cabasinin (ve cesaretinin) en buyuk riski elbette ileriyi yanlis gormek. Eger boyle bir sey soz konusu olursa o zaman o sonuctan kacmak yerine, allah allah neden acaba boyle oldu diye geriye gidip bakilir.
Skibbe, Mikibe cok onemli degil. GS icin basari arayanlarin, bazi basit gosterilerin uzerinden atlayarak, karmasik teoriler yapmasi gerekmiyor.
Sunu da soyleyeyim. Burada Gerets icin de tamtamlar erkenden calmaya baslamisti. Ben o zaman sabir gerekir diyordum cunku Gerets'de takimda o zaman mevcut olan moral bozuklugunu giderecek, ciddi bir insanlik gormustum.
Ama sonucta Gerets gonderildi. Bu demek degildir ki o zaman Gerets'e hemen gitsin diyenler hakli yada haksiz cikti. Mesela kosullar degistiginde Gerets o kosullara ayak uyduramadi da denebilir.
Mesela simdi tutup Ronaldo'yu GS'ye getirseler o zaman basri da gelebilir ve Skibbe kalabilir. Ama bu Skibbe'nin basarili bir TD oldugu anlamina gelmez.
Bu arada soyleyeyim ben UEFA kupasini FT'den cok Hagi'ye verenlerdenim
Posted: Tue Sep 02, 2008 12:33 pm
by Murat Uludağ
Murat Kara wrote:
Sevgili Murat, ben bunu yarisma olarak veya rekabet olarak dusunmuyorum. Ileriyi gorme cabasinin (ve cesaretinin) en buyuk riski elbette ileriyi yanlis gormek. Eger boyle bir sey soz konusu olursa o zaman o sonuctan kacmak yerine, allah allah neden acaba boyle oldu diye geriye gidip bakilir.
Skibbe, Mikibe cok onemli degil. GS icin basari arayanlarin, bazi basit gosterilerin uzerinden atlayarak, karmasik teoriler yapmasi gerekmiyor.
Sunu da soyleyeyim. Burada Gerets icin de tamtamlar erkenden calmaya baslamisti. Ben o zaman sabir gerekir diyordum cunku Gerets'de takimda o zaman mevcut olan moral bozuklugunu giderecek, ciddi bir insanlik gormustum.
Ama sonucta Gerets gonderildi. Bu demek degildir ki o zaman Gerets'e hemen gitsin diyenler hakli yada haksiz cikti. Mesela kosullar degistiginde Gerets o kosullara ayak uyduramadi da denebilir.
Mesela simdi tutup Ronaldo'yu GS'ye getirseler o zaman basri da gelebilir ve Skibbe kalabilir. Ama bu Skibbe'nin basarili bir TD oldugu anlamina gelmez.
Bu arada soyleyeyim ben UEFA kupasini FT'den cok Hagi'ye verenlerdenim
İşte ben Gerets paragrafını sorguluyorum... Gitsin diyen arkadaşlarımızdan kaçı Skibbe ile birebir futbol ve Galatasaray konuştu? Onun bilgi ve birikiminin Galatasaray için yetersiz olacağına nasıl karar veriliyor? Gerets babacan, Skibbe değil mi? Aksine baktığınız zaman yaşıyla ve futbolcuları hakkında (aynı zamanda futbolcularının da onun hakkında) söyledikleri sözlerle pekala samimi bir intiba bırakıyor.
Ayrıca Ronaldo paragrafı da hayli ilginç. Skibbe'nin başarısızlığı neye göre? kariyerinin önceki kısmına göre mi yoksa beş maçlık Galatasaray macerasına göre mi? Her ikisine göreyse de çok üzüntü verici bir durum. İstanbul'daki Leverkusen maçını örnek vermişsin... Maç 0-0 bitti. Çoğu taraftar "biz bu takımı ALmanya'da yeneriz" dedi. Ne oldu 5 yedik... Demek ki TD'miz aynı rakibe karşı iki maç arasında ayrı ayrı taktikler kullanabiliyor. En azından bunu başarabiliyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl çeyrk finale çıkmışlardı. bu da bir başarıdır.
Posted: Tue Sep 02, 2008 12:40 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Dolap beygiri gibi ayni yerde donup duruyoruz.
Artik bence susalim ve TD ve takimi islerini yapsinlar.
Yapamadiklarinda elestirelim.
Konu artik sen haklisin ben hakliyima dondu.
Yazilan yazilari satir satir incelemeler, satir aralarinda acik aramaya calismalar, du ben suna bir koyiim de cikaramasin zihniyeti.
Galatasaray kazansin hepimiz mutlu olalim
Posted: Tue Sep 02, 2008 12:52 pm
by Murat Kara
Murat Uludağ wrote:İşte ben Gerets paragrafını sorguluyorum... Gitsin diyen arkadaşlarımızdan kaçı Skibbe ile birebir futbol ve Galatasaray konuştu? Onun bilgi ve birikiminin Galatasaray için yetersiz olacağına nasıl karar veriliyor? Gerets babacan, Skibbe değil mi? Aksine baktığınız zaman yaşıyla ve futbolcuları hakkında (aynı zamanda futbolcularının da onun hakkında) söyledikleri sözlerle pekala samimi bir intiba bırakıyor.
Ayrıca Ronaldo paragrafı da hayli ilginç. Skibbe'nin başarısızlığı neye göre? kariyerinin önceki kısmına göre mi yoksa beş maçlık Galatasaray macerasına göre mi? Her ikisine göreyse de çok üzüntü verici bir durum. İstanbul'daki Leverkusen maçını örnek vermişsin... Maç 0-0 bitti. Çoğu taraftar "biz bu takımı ALmanya'da yeneriz" dedi. Ne oldu 5 yedik... Demek ki TD'miz aynı rakibe karşı iki maç arasında ayrı ayrı taktikler kullanabiliyor. En azından bunu başarabiliyor. Ayrıca geçtiğimiz yıl çeyrk finale çıkmışlardı. bu da bir başarıdır.
Bilgi ve birikimi yeterli olabilir. Ayrica iste Arda da demis, iyi adam ugrasmayin diye. Yani takim icersinde de bir birlik var demek ki.
Ama ote yandan Skibbe'nin su ana kadar yaptiklari ve yapmadiklari da ortada. Tamam iki-uc maca bakarak karar veremezsin ama ust uste ayni hatalar 4-5 mac yapilirsa o zaman karar vermek icin yeterince malzeme olusuyor. Ozelikle hatalar inat edercesine ayni cinsten olunca. Olay ogrenme ozurlu olmaya variyor.
Istanbul'daki mac ile Almanya'daki mac arasinda farkli oyun oynatmasi normal. Her TD bunu yapiyor. Kendi sahasinda baska deplasmanda baska. Bu bir yaraticilik isareti degil. Ancak GS'yi 5-0 yenebilecek bir takima Istanbul'da mahkum oyun oynatmak korkaklik isareti. Bunu Steaua maclarinda da gorduk zaten.
Tabii burada hicbirimizin kesin konusmasi mumkun degil. Tahmin yapiyoruz. Kimisi bu tahminleri teknik alandaki bilgilere dayandiriyor, digerleri psikolojik faktorlere, digerleri ahlaki dis gorunuse baskalari ise davranis bicimlerine bakiyor. Ben son kategoriye giriyorum sanirim. Ama sonucta hepimiz uzaktan bakiyoruz ve biliyoruz ki Skibbe 1 yil GS'de ve gonderilmeyecek. Ama bu bizim adama not vermememiz icin bir engel degil. Herkesin diledigi gibi not verme serbestisi var. Bu arada cok ilginc fikirler cikiyor ortaya ve beyin cimnastigi yapilmis olunuyor. Mesela Osman Kiciman asagida yonetimin Skibbe konusundaki ciddiyetsizligini gundeme getirdi. Oldukca ilginc bir bakis acisi kanimca.
Ayrica ben prensiplere mumkun oldugunca sadik kalinmasindan yanayimdir ama ezbercilige de karsiyimdir. Yani sirf imzalar atildi diye bir sekilde GS'ye Emektar Apartmaninin kapicisi gelse ve ilk 4-5 macta ne yaptigini bilmedigi anlasilsa, o zaman hemen kulagindan tutulup atilmamasi icin prensip filan one surmem. Bu o kapiciya hakaret etmek degildir ayrica. Her is yerinde olan yanlis pozisyona yanlis adam alma olayidir ve duzeltilir.
Posted: Tue Sep 02, 2008 1:28 pm
by Murat Kara
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Dolap beygiri gibi ayni yerde donup duruyoruz.
Artik bence susalim ve TD ve takimi islerini yapsinlar.
Yapamadiklarinda elestirelim.
Konu artik sen haklisin ben hakliyima dondu.
Yazilan yazilari satir satir incelemeler, satir aralarinda acik aramaya calismalar, du ben suna bir koyiim de cikaramasin zihniyeti.
Galatasaray kazansin hepimiz mutlu olalim
Katiliyorum Mehmet. Ayni anda yazmisiz.
Posted: Tue Sep 02, 2008 1:49 pm
by Murat Uludağ
Murat Kara wrote:
Ayrica ben prensiplere mumkun oldugunca sadik kalinmasindan yanayimdir ama ezbercilige de karsiyimdir. Yani sirf imzalar atildi diye bir sekilde GS'ye Emektar Apartmaninin kapicisi gelse ve ilk 4-5 macta ne yaptigini bilmedigi anlasilsa, o zaman hemen kulagindan tutulup atilmamasi icin prensip filan one surmem. Bu o kapiciya hakaret etmek degildir ayrica. Her is yerinde olan yanlis pozisyona yanlis adam alma olayidir ve duzeltilir.
son bir söz de prensiplere... son. Prensipler olmasaydı bugün hiçbir takımda gelenek falan olmazdı. Neden herkes yorum yaparken "Evet Skibbe'nin gönderilmeyeceğini bilsek de" gibi ifadeler kullanıyor? Çünkü hepimiz yaşın yettiği yerden erdiği yere kadar takip ettiğimiz Galatasaray'da bu gibi değişikliklere rastlamadığımız için. Belki Beşiktaş-Fenerbahçe-Trabzon olsa daha kolay TD değişikliği yapılabilir ancak Galatasaray'da dere geçilirken kolay kolay at değiştirilmez. TD ancak yönetime ve kulübe (başarısızlık söz konusu dahi değil) değerler açısından büyük zarar vermesi gerekir. İşte gelenek budur. Bu gelenekler de prensiplerden gelir. Bence her zaman da çizgileri kesin olmalı ve o çizgiler korunmalı.
Dediğim gibi sondu bu yazdığım...
Posted: Tue Sep 02, 2008 2:15 pm
by Mehmet Gurdal Cetin
Murat Uludağ wrote:Murat Kara wrote:
Ayrica ben prensiplere mumkun oldugunca sadik kalinmasindan yanayimdir ama ezbercilige de karsiyimdir. Yani sirf imzalar atildi diye bir sekilde GS'ye Emektar Apartmaninin kapicisi gelse ve ilk 4-5 macta ne yaptigini bilmedigi anlasilsa, o zaman hemen kulagindan tutulup atilmamasi icin prensip filan one surmem. Bu o kapiciya hakaret etmek degildir ayrica. Her is yerinde olan yanlis pozisyona yanlis adam alma olayidir ve duzeltilir.
son bir söz de prensiplere... son. Prensipler olmasaydı bugün hiçbir takımda gelenek falan olmazdı. Neden herkes yorum yaparken "Evet Skibbe'nin gönderilmeyeceğini bilsek de" gibi ifadeler kullanıyor? Çünkü hepimiz yaşın yettiği yerden erdiği yere kadar takip ettiğimiz Galatasaray'da bu gibi değişikliklere rastlamadığımız için. Belki Beşiktaş-Fenerbahçe-Trabzon olsa daha kolay TD değişikliği yapılabilir ancak Galatasaray'da dere geçilirken kolay kolay at değiştirilmez. TD ancak yönetime ve kulübe (başarısızlık söz konusu dahi değil) değerler açısından büyük zarar vermesi gerekir. İşte gelenek budur. Bu gelenekler de prensiplerden gelir. Bence her zaman da çizgileri kesin olmalı ve o çizgiler korunmalı.
Dediğim gibi sondu bu yazdığım...
Sevgili Murat,
Lutfen yanlis anlama.Soyleyecek sozun varsa elbette yazacaksin.Kimse "yeter yazmayin artik" demiyor.
Ben sadece bana bikkinlik verdi demek istemistim.Yoksa dipsiz kuyu misali bu SKIBBE, yaz babam yaz bitmez
Posted: Tue Sep 02, 2008 2:33 pm
by Murat Uludağ
Mehmet Gurdal Cetin wrote:Murat Uludağ wrote:Murat Kara wrote:
Ayrica ben prensiplere mumkun oldugunca sadik kalinmasindan yanayimdir ama ezbercilige de karsiyimdir. Yani sirf imzalar atildi diye bir sekilde GS'ye Emektar Apartmaninin kapicisi gelse ve ilk 4-5 macta ne yaptigini bilmedigi anlasilsa, o zaman hemen kulagindan tutulup atilmamasi icin prensip filan one surmem. Bu o kapiciya hakaret etmek degildir ayrica. Her is yerinde olan yanlis pozisyona yanlis adam alma olayidir ve duzeltilir.
son bir söz de prensiplere... son. Prensipler olmasaydı bugün hiçbir takımda gelenek falan olmazdı. Neden herkes yorum yaparken "Evet Skibbe'nin gönderilmeyeceğini bilsek de" gibi ifadeler kullanıyor? Çünkü hepimiz yaşın yettiği yerden erdiği yere kadar takip ettiğimiz Galatasaray'da bu gibi değişikliklere rastlamadığımız için. Belki Beşiktaş-Fenerbahçe-Trabzon olsa daha kolay TD değişikliği yapılabilir ancak Galatasaray'da dere geçilirken kolay kolay at değiştirilmez. TD ancak yönetime ve kulübe (başarısızlık söz konusu dahi değil) değerler açısından büyük zarar vermesi gerekir. İşte gelenek budur. Bu gelenekler de prensiplerden gelir. Bence her zaman da çizgileri kesin olmalı ve o çizgiler korunmalı.
Dediğim gibi sondu bu yazdığım...
Sevgili Murat,
Lutfen yanlis anlama.Soyleyecek sozun varsa elbette yazacaksin.Kimse "yeter yazmayin artik" demiyor.
Ben sadece bana bikkinlik verdi demek istemistim.Yoksa dipsiz kuyu misali bu SKIBBE, yaz babam yaz bitmez
yanlış anlamadım. benim de demek istediğim aynı şey. aynı şeyleri tartışmak. hatta iki mesaj önce bunu vurgulamıştım. son derken ben de senin söylediğini kastediyordum.
Posted: Tue Sep 02, 2008 5:03 pm
by Fatih Mutlu
Murat Kara wrote:Ancak GS'yi 5-0 yenebilecek bir takima Istanbul'da mahkum oyun oynatmak korkaklik isareti. Bunu Steaua maclarinda da gorduk zaten.
boluk porcuk bakabildigim (fener maclarindan firsat verildigi olcude) iki steaua maci haricinde bu sezonki galatasaray'i henuz izleyemedigim icin buradaki tartismalara giremeyecegim. ancak su yukaridaki ifadede onemli bir bakis acisi hatasi oldugunu dusunuyorum; hatta birden fazla.
5-0lik skor aldaticidir. "gs'i 5-0yenebilecek bir takim" gibi bir kavram bu duzeydeki takimlar arasinda kullanilmaz. galatasaray icin beykozspor'u 5-0 yenebilecek bir takim denilebilir ama mesela bir kocaelispora karsi bunu diyemeyiz. ama ayni duzeydeki ya da yakin duzeydeki takimlar arasinda hep boyle sonuclar cikabilir. ne biz fenerden alti yedigimizde onlar bize alti atabilecek takimdi, ne de biz kupa finalinde 5 attigimizda oyle bir takimdik. ama oldu.
ikinci hatali gordugum nokta da korkak oynatmak kullanimi. skibbe deplasmanda yenilmemeye gelmis ve bu amacla da sahada oldukca basarili mucadele ettiler. yagan kar da islerini kolaylastirdi. ama o geceki galatasaray da gercekten cok iyiydi ki bunun leverkusenle cok ilgisi yok bence. leverkusen normal bir avrupa deplasmani takimi taktigine gayet uygun oynamasina ragmen yenilebilirdi de burada. ama bu korkak oynadigi anlamina gelmiyor. adamlar kapandi iste. sonra da acilmasi gerektiginde de acildilar. gerci acildiklari macta da galatasaray kotuydu.
---
bence bir hocanin yeterliligi/yetersizligi acisindan sezon basindaki dort-bes resmi macla karar vermek cok yanlis. daha basindan onu buraya getirirken yapilmaliydi bu degerlendirme. sonra sunu cok merak ediyorum: onceki sayfalarda skibbeyle gecen sezondan gorusuldugu laflari var, 6-7 ay galatasarayi incelemis adam, vesaire.
bunlar ama dogru ama gercek de acaba bu adamla anlasirken sahaya nasil bir galatasaray surmeyi dusundugu hic konusuldu mu? ben terim'den dinlemistim, daha galatasaray basindayken istanbul'da galliani'ye milan'i nasil oynatacagini, oyuncular, takim, oyun plani hakkinda ne dusundugunu anlatmis. belki milan'a gitmeden bir yil belki daha da fazla zaman once. acaba galatasaray yoneticileri bunu yapti mi?
hadi bunu yapmadilarsa, leverkusen'de nasil bir futbol oynattigi arastirildi mi? alman liginin ortalama takimi leverkusen'deki futbol felsefesini turkiye liginin basa guresen takimina nasil adapte edebilecegi hic kendisine soruldu mu?
tum bunlar yapildiysa ne ala. o halde yoneticiler, skibbe'nin neye hazirlandigini biliyor olmalilar. baslangicta bu plan da hoslarina gittiyse bekleyecekler. yok skibbe planindan sasmis gozukuyorsa o zaman begenmiyorlarsa gondersinler. ancaak, eger bunlarin hicbiri konusulmadiysa; ya sen genclere de onem veriyomussun gel bizim takima diyerek getirildiyse gonderme/gondermeme meselesi yonetim icinde daha cook suruncemede kalir. o zaman da galatasaray'a yazik olur.
Posted: Thu Sep 04, 2008 2:16 am
by Cengiz Akgun
Bu maci seyretmedim ama tanidiklarim arasinda seyredenler GS hic begenmemisler. Kayseri de bir halt yoktu biz de halt bile yoktu dediler. Indiriyorum bu basligi gayri.
Posted: Thu Sep 04, 2008 3:38 am
by Murat Kara
Fatih Mutlu wrote:Murat Kara wrote:Ancak GS'yi 5-0 yenebilecek bir takima Istanbul'da mahkum oyun oynatmak korkaklik isareti. Bunu Steaua maclarinda da gorduk zaten.
ancak su yukaridaki ifadede onemli bir bakis acisi hatasi oldugunu dusunuyorum; hatta birden fazla.
Ok. Normal kosullarda eyvallah. Ancak gecen yila donersek kosullar normal degil. GS gruptan Bordo'nun hediyesi ile mucize bir sekilde cikmis. Helsingborg'a evinde yenilmis, averaj takimi Avusturya Viyen ile dogru durust pozisyon bile yaratamadan evinde berabere kalmis.
Simdi sen Leverkusen TD'si olsan ve bu maclari izlesen ne dusunursun? Yanu bu GS 2000'de de gruptan zar zor cikmis, simdi gelir bizi darmadagin eder ben en iyisi mi kati defans yapayim, gol yemeyeyim ikinci macta allah kerim diye mi dusunursun. Yoksa ilk macta bu dokulen takima bir hatta bilemedin iki tane atarim ben ve sonra keyfime bakarim diye mi dusunursun.
Dusun bir bakalim.
Steaua TD'si daha kotu durumda idi. Elinde bakacak grup maclari filan yoktu. Hazirlik maclarina bakti ve ben bu takima bir iki tane takar gelirim dedi ve takti da. Arada fark yok mu sence?