Page 16 of 20

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:29 pm
by Mert Tokman
Ali Gursel wrote:
Kerem Gulec wrote:Bir denenmeyen Umit Karan-Baros ikilisi vardi, yakindir.
Aman ha, agzindan yel alsin, Allahini seviyorsan yazma bile, daha bes gun once seyrettik Karan'i, Baros'u hayata kusturmekten baska bir ise yaramaz bu, dusun Barossun, Umit firca atiyor, biraz sonra rovesata denemesi falan.

Baros-Lincoln, Baros-Kewell, Baros-Arda, neyse bakilir, zaten tek forvet gibi oynayalim.

Ali
Benim oyum Baros-Kewell'a --- Baros on direge Kewell arka direge :D

Lincoln Kewell'in yedegi olsun :wink:

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:36 pm
by Kerem Gulec
Ali Gursel wrote:
Kerem Gulec wrote:Bir denenmeyen Umit Karan-Baros ikilisi vardi, yakindir.
Aman ha, agzindan yel alsin, Allahini seviyorsan yazma bile, daha bes gun once seyrettik Karan'i, Baros'u hayata kusturmekten baska bir ise yaramaz bu, dusun Barossun, Umit firca atiyor, biraz sonra rovesata denemesi falan.

Baros-Lincoln, Baros-Kewell, Baros-Arda, neyse bakilir, zaten tek forvet gibi oynayalim.

Ali
Yok hocam benimki dilek degil "brainstorming". Skibbe iki forvet kullanmaya calisiyor sanki. Nonda'nin bugunku halinden sonra boyle bir uygulamaya gidebilir diye dusundum sadece. Umit'i genel olarak severim ama onda da bir disiplinsizlik, gariplik var bu sene. Ceza sahasi disindan rovasata denemelerinde istatistiksel bir artis var sanki :) (atin sahibine gore kisneme sendromu yoktur umarim). Neyse en azindan Baros var. Tek forvet de olabilir. Zaten Lincoln'u 11'e koyup sonra iki tane daha forvet koymanin 3 forvet oynamaktan pek farki yok bana gore.

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:37 pm
by Ozgur A. Boztepe
Mert Tokman wrote:
Ali Gursel wrote:
Kerem Gulec wrote:Bir denenmeyen Umit Karan-Baros ikilisi vardi, yakindir.
Aman ha, agzindan yel alsin, Allahini seviyorsan yazma bile, daha bes gun once seyrettik Karan'i, Baros'u hayata kusturmekten baska bir ise yaramaz bu, dusun Barossun, Umit firca atiyor, biraz sonra rovesata denemesi falan.

Baros-Lincoln, Baros-Kewell, Baros-Arda, neyse bakilir, zaten tek forvet gibi oynayalim.

Ali
Benim oyum Baros-Kewell'a --- Baros on direge Kewell arka direge :D

Lincoln Kewell'in yedegi olsun :wink:
Butun foruma soruyorum. Lincon'un karakterini, kisiligini degil, bu mactaki OYUNUNU nasil buldunuz?

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:45 pm
by Ercan Arslan
Ali Gursel wrote:
Kerem Gulec wrote:Bir denenmeyen Umit Karan-Baros ikilisi vardi, yakindir.
Aman ha, agzindan yel alsin, Allahini seviyorsan yazma bile, daha bes gun once seyrettik Karan'i, Baros'u hayata kusturmekten baska bir ise yaramaz bu, dusun Barossun, Umit firca atiyor, biraz sonra rovesata denemesi falan.

Baros-Lincoln, Baros-Kewell, Baros-Arda, neyse bakilir, zaten tek forvet gibi oynayalim.

Ali
Baros-Kewell sanirim en mantiklisi. Yaser girene kadar bir ara boyleydi. Hatta Kewell ceza sahasinin sag caprazinda bir gol kacirdi. Baros'la bilincli capraz kosular yer degistirmeler filan olmustu ama sonra Yaser girdi ve Kewel yine sol acik mevkiine saplandi.

Bu takimda bence ciddi anlamda bir takim ici LIDER sorunu var. Hakan Sukur'un birakmasini ben de istemistim ama ondan sonraki bos kalacak lider sorununun da halledilebilecegini ongoruyordum. Olmadi, sorun cozulemedi. Kaptanlik sadece bir takimda uzun sure oynayan tecrubeli oyunculara has bir unvandir zhiniyeti oldugu surece bizim 5 yil sonraki kaptanimiz Sabri, 10 yil sonraki de M.guven olur. Oysa kaptanlik gercekten apayri bir karakter gerektiriyor. Bugun sahada Ayhan iyi oynamis olabilir ama takimin derli toplu olmamasinda, disiplinsiz ve laubaliliklerinde birsey yapamadi. Ayhan'in Servet'e firca atabilecegini dusunen var mi? peki ya Umit Karan'in Serveti veya Hasan Sas'i dogru duzgun oynamasi icin uyarmasi mumkun mu? Tersi mumkun hatta Antalya macinda oldu ama Hasan'in kendisini kontrolu mumkun degilken takimi ona emanet etmek zaten akilli is degil.Ama bizim Kaptanlarimiz Umit Karan, Hasan ve Ayhan. Bu durumda olmaz iste. Bence Harry Kewell dusunulmeli bu konu icin. Illa bizde 5 yil oynayip 34 yasina mi gelmesi lazim yani?

Macta Servet surekli kendi hatasini ortmek icin Volkan ve Meira'ya bagirip durdu. Ayrica gol atip kahraman olma yolunu da goz ardi etmedi. Simdi dusunun, G.Saray son 2 mactir abartili sekilde ofansif bir kadroyla cikmasina ragmen hala stoperi neden kendini gol bolgelerine yollama geregi duyuyor? G.Saray zaten sahada 3-4 forvetle oynuyor, ustelik sorunu gol atamamak degil gol yemek oldugu skordan bile belliyken Eyyy Servet senin ne isin var orda? Bu ucuz kahramanlik pesinde kosmaktir. ustelik illaki bir stoper gidecekse bu Meira olmali. Hem hava toplarinda hem de yerden sutlarda daha iyi. Ustelik geri donusu de hizli.

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:46 pm
by Serif Halimler
BU aksam izledigimiz neydi anlayamadim, anladigim tek sey büyük bir problem oldugu.

Böyle bir takImdan 3 gol yiyorsan, problem büyük, cok büyük.
Tek tek, su yanli$, bu yanli$ diye yazmaya girismeyecegim,
zira hicbir$sey dogru degildi bu ak$am, sadece bu ak$am degil sezon ba$Indan beri.
Böyle giderse bu sezon i$imiz coook zor.
Bu oyunla pazar günü Kocaeli kar$IsInda bile i$imiz kolay degil.
Hani hep alay ettigimiz OT parayI basIp oyuncu getirince taklm olunmuyor, dü$üncem, su an Galatasaray icin gecerli.
OyuncularIn adlarIna bakInca Waaaaw diyorsun, fakat sahada TAKIM yok, oyun yok, tertip düzen, sistem yok.

Bu sezon i$imiz, gecrn sezondan daha zor, tek caremiz var :
ANTRENÖRSÜZ KALMAK.

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:49 pm
by Ali Gursel
Ozgur A. Boztepe wrote:
Mert Tokman wrote:
Ali Gursel wrote: Aman ha, agzindan yel alsin, Allahini seviyorsan yazma bile, daha bes gun once seyrettik Karan'i, Baros'u hayata kusturmekten baska bir ise yaramaz bu, dusun Barossun, Umit firca atiyor, biraz sonra rovesata denemesi falan.

Baros-Lincoln, Baros-Kewell, Baros-Arda, neyse bakilir, zaten tek forvet gibi oynayalim.

Ali
Benim oyum Baros-Kewell'a --- Baros on direge Kewell arka direge :D

Lincoln Kewell'in yedegi olsun :wink:
Butun foruma soruyorum. Lincon'un karakterini, kisiligini degil, bu mactaki OYUNUNU nasil buldunuz?
Ozgur, Lincoln Nonda'ya al at diye bir top verdi, Baros'un kafa golunde ortayi yapti, bir de sans mans gol atti. Benim hatirlamadigim pozisyonlar da var eminim, ama Lincoln Hakan Sukur gibi, rasyonel tartisma mumkun degil hakkinda o yuzden bosver.

Baros'a yaptigi ortanin benzerini GS'da en son kim ne zaman yapti diye sor, cevap gelmez. Ozellikle Mert bu konuda tam asmis vaziyette, cirkinlerini arasina Lincoln'u yazabilmek icin golunu falan buluyor cirkin listesine koyacak.

Bence iyi oynadi bu aksam, ama her konuda anlasma olmuyor deyip bazi konulari bos vermek lazim. Lincoln yarin cikip bes gol atip harika da oynasa burada bazi arkadaslar ya sessiz kalir ya da sortunun rengi rezaletti falan yazar.

Ha, Lincoln hala cok yumusak, ikili mucadelelerde felaket falan, ama adam 90 daika oynadigi her mac en az bir asist yapiyor (ha, attigi paslar Nonda'ya, Umit'e degil de baskalarina gitse mac basina uc asisti olur). Ben daha iyi olacagini dusunuyorum, ama herkesin yazmasini bekleme bunu olsa bile.

Ali

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:51 pm
by Mert Tokman
Ozgur A. Boztepe wrote:
Mert Tokman wrote:
Ali Gursel wrote: Aman ha, agzindan yel alsin, Allahini seviyorsan yazma bile, daha bes gun once seyrettik Karan'i, Baros'u hayata kusturmekten baska bir ise yaramaz bu, dusun Barossun, Umit firca atiyor, biraz sonra rovesata denemesi falan.

Baros-Lincoln, Baros-Kewell, Baros-Arda, neyse bakilir, zaten tek forvet gibi oynayalim.

Ali
Benim oyum Baros-Kewell'a --- Baros on direge Kewell arka direge :D

Lincoln Kewell'in yedegi olsun :wink:
Butun foruma soruyorum. Lincon'un karakterini, kisiligini degil, bu mactaki OYUNUNU nasil buldunuz?
Bence idare etti arada bir iyi isler yapti ama karsisinda ki takima da bir bak istersen --- Lincoln'u hic zorlamadilar, adama dama mudafa yoktu, fazla sert girmediler, Lincoln biraz da hucumda kalabalik oldugumuz icin kendine bos alanlar buldu --- baska takimlara karsi boyle rahatligi zor bulur --- bu kadar rahat bir macda bile bana gore cogu zaman tembeldi.

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:57 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Mahalle maciydi.

Bu maci seyrederken, gecen sezon sonunda Kalli'den devraldigi takimi 2000 yili duzeyinde pres yapan ve disiplinli bir makinaya getiren Cevat Guler donemini hatirladim. Bu macla, bundan 3-4 ay once oynadigimiz FB maclarinin arasindaki fark, gelecege isik tutabilir.

Birincisi, takim yeni model bir FB olmus. Sadece starlarla ve starlik yapacaklari sartlar olursa gidiyoruz. Kewell'n golunde, topu alip voleyi yapana kadar neredeyse 5 saniye geciyor, ne basan var, ne aci kapatan. Vasat bir Avrupa takimini birakin, Kewell bu rahatlikta bir golu Kocaelispor'a atamayacaktir. Baros da o kaptigi topu hicbir Avrupa macinda kapamaz.

İki, Bellinzona takiminin attigi goller tam yuzkarasi. Ceza sahasi onunde neredeyse 8 pas yapip, hali saha golunden; son dakikada yine rahatsiz edilmeden, armut gibi atilan kafa golune kadar.

Bunu salt laubalilik ile aciklamak kolaycilik olur. Lincoln, Baros, Ayhan, Emre Asik mesela; can havli ile oynadilar. Buna mukabil Servet ve Nonda -kulup yoneticisi olsam para cezasi kesecegim- bir terbiye icindeydiler.

Hissettigim, Nonda'da ufaktan bir Anelka sendromu basladigi. Umarim yanilirim ama kendini kanitlamaya geldigi Galatasaray'dan hevesini fazlasiyla almis gibi oynamaya basladi. Butun bir yaz sezonunu bosa gecirmis. Seyrettigim 4 macta, Umit Karan 1 Nonda 2, oy-na-mı-yor-lar.

Servet ise gecen sene Denizli'ye attigi son golunun hala etkisinde kalmis. Ve kendini Hakan Sukur'den sonra takimin agbisi sanmaya baslamis. Cok luzumsuz yere ileri gidiyor (tabii hoca otoritesini de pic ediyor) ve defansta pozisyon hatalari ile oynuyor. Kac mactir, ceza sahasi icinden sallana sallana kafa vuruyorlar. Son golde de onundeki adama bakti, adam cikti, yaylandi ve koseye golu asti.

Takim tam anlamiyla basibos ve disiplinsiz oynadi. Saint Gallen'i yukselme maclarinda yenerek 2.ligden 1.lige cikan bu takim tam anlamiyla bir koy takimi, kendimizi kandirmayalim. 3 ay once Cevat Guler'in biraktigi takim, bu maci 0-3 net kazanir, 2.5 pozisyon vermezdi. Kewell, Aydin, Baros, Santcis eklentisiyle biz bu macta 10 pozisyon verdik.

Macin adami bence Lincoln'du. En az 4 gol pasi atti, oyundan hic kopmadi. Son ana kadar gucunu iyi kullandi ve hak ettigi sansin yardimi ile galibiyet golunu atti. Bu gole sevinmesi hala motivasyonunun oldugunu gösterdi, Lincoln'un oyun bagliligi, 2 haftadir oyundan cikarken gotunu donen Umit Karan'dan ve sahada gezen Nonda'dan daha yuksek.

Kalli'nin attigi temellere yazik oluyor. Bu macla birlikte takimda gelecegi olmayan oyuncularin gorulmesi lazim. Karan ve Nonda'ya sans verilecegine Yaser'de israr edilmeli. Servet'siz bir defans kurgusu dusunulmeli.

3 vasat Avrupa macinda 7 gol yedik. Sorun defansta. Disiplinsizlikte.

Buna ragmen elimizde Kewell-Aydin-Arda-Baros ve Lincoln var. Olmayani da goren gorur.

Posted: Thu Sep 18, 2008 11:59 pm
by Ozgur Huseyinoglu
MH Haber ajansi resimlerini gecmis olayim:

Image

Image

Image

Image

Image

Posted: Fri Sep 19, 2008 12:00 am
by Yucel Basara
Salih Bora wrote: Galatasaray Dergisi'ni yöneten sivrizekalılara tavsiyem, bu maçın VCD'sini hazırlayıp, okurlara versinler.
Galatasaray Dergisini yöneten bir kişi var ve onu da iyi tanıdığımı sanıyorum... Sivri olmasa dahi zekidir...

En azından bir başkasının zekası hakında emin olmadıkça sivri zekalı yazmayacak kadar zeki olduğunu biliyorum...

Ne gerek var böylesi sözlere?

Yakışıyor mu?

Yakıştırıyor musunuz?

Size yönelik söylense hoşunuza gider mi?

hele ki sizin anladığınız manada olmayan birisine böyle bir ithamda bulunulduğunu gördüğünüzde ne düşünürsünüz?

Maksadınızı aşmışsınız demiyorum... Anladığım kadarı ile maksatsız yazmışsınız...

Posted: Fri Sep 19, 2008 12:06 am
by Ismail Gezer
"Baros+Kewell" formulü banada makul geliyor. Bu ikisi mutlaka sahada olmalı. Tabi buna Arda'yı da eklemek zorundayız. Eder 3.

Bu defansif beceriksizlikle çift önliberoya mecburuz. Bu durumda salt hücuma yönelik 4 kişi oynatılabilir. O da Lincoln yada Aydın olur.

Posted: Fri Sep 19, 2008 12:10 am
by Salih Bora
Yücel Bey, size hak veriyorum.
Elbette orada sözkonusu kişilere gerizekalı iması yapmadım.
Kabalık ve saygısızlık olurdu bu.
Bir insana gerizekalı demek için onu iyi tanıyor olmak gerekiyor.
Mesela Skibbe efendi'yi tanıyoruz. Ama dergi sorumlularımız hakkında yüzeysel birkaç satır bilgim belki vardır belki yoktur.
Dergi yöneticiliğine getirilmiş bir insanın orayı hakedecek bir zeka birikimi olacağı muhakkak.
Bunun yanı sıra, başka şeyler de gerektiriyor.
Mesela, şartlar her ne olursa olsun Galatasaray'ın içine eden kimseyi eleştirir tek satıra yer vermeyeceksin.
Bunun aksi nasıl olur? Yönetim basıyor parayı, çıkarttırıyor dergiyi. Adamı orada oturturlar mı?
O yüzden de, dergiye yönetici diye atayacağı kişileri, bu göreve gelince eleştirilerini keseceklerden değil, zaten hiç eleştiri yapmayanlardan koyduklarına eminim.
Çok bağımlısı değilim ama bizim Galatasaray dergisini ne zaman elime alsam, kulübün çağ atladığına dair tonla makale ve yazıyla karşı karşıya kalıyorum.
Geçmişte alınan Lukunku, Bratu, Inamoto, Almaguer gibi müthiş yıldızları allayıp pullayıp pohpohlamak...
Hatırlıyorum, Petre için "Gelecek O'nun" diye başlık atmışlardı. Çocuk bir daha iflah olmadı ondan sonra.
Zaten ben o "Gelecek O'nun" başlığını en az 5 futbolcu için görmüşümdür dergide... Hiçbiri de şimdi Galatasaray'da adı yok.
Zihni Sinir projeleri'nden beter Canaydın projelerini öve öve bitiremeyen makaleleri de hep o dergiden okuduk.
Steaua Bükreş'e elendikten sonra hiç böyle bir olay yokmuş gibi davranan dergimize yol göstereyim dedim, hepsi bu.
Bellinzona Fatihi kahramanların büyük boy posterini verirlerse iyi ederler.

Posted: Fri Sep 19, 2008 12:13 am
by Murat Gökcigdem
Ozgur Huseyinoglu'na tesekkur ederim.

Salih Bora arkadasimizinda Isvicrede ki sacmaligi Galatasaray dergisine, o kadar emege, calismaya bagdastirmasini hic anlayamadim :?

Posted: Fri Sep 19, 2008 12:17 am
by Yucel Basara
Salih Bora wrote:Yücel Bey, size hak veriyorum.
Elbette orada sözkonusu kişilere gerizekalı iması yapmadım.
Kabalık ve saygısızlık olurdu bu.
Bir insana gerizekalı demek için onu iyi tanıyor olmak gerekiyor.
Mesela Skibbe efendi'yi tanıyoruz. Ama dergi sorumlularımız hakkında yüzeysel birkaç satır bilgim belki vardır belki yoktur.
Dergi yöneticiliğine getirilmiş bir insanın orayı hakedecek bir zeka birikimi olacağı muhakkak.
Bunun yanı sıra, başka şeyler de gerektiriyor.
Mesela, şartlar her ne olursa olsun Galatasaray'ın içine eden kimseyi eleştirir tek satıra yer vermeyeceksin.
Bunun aksi nasıl olur? Yönetim basıyor parayı, çıkarttırıyor dergiyi. Adamı orada oturturlar mı?
O yüzden de, dergiye yönetici diye atayacağı kişileri, bu göreve gelince eleştirilerini keseceklerden değil, zaten hiç eleştiri yapmayanlardan koyduklarına eminim.
Çok bağımlısı değilim ama bizim Galatasaray dergisini ne zaman elime alsam, kulübün çağ atladığına dair tonla makale ve yazıyla karşı karşıya kalıyorum.
Geçmişte alınan Lukunku, Bratu, Inamoto, Almaguer gibi müthiş yıldızları allayıp pullayıp pohpohlamak...
Hatırlıyorum, Petre için "Gelecek O'nun" diye başlık atmışlardı. Çocuk bir daha iflah olmadı ondan sonra.
Zaten ben o "Gelecek O'nun" başlığını en az 5 futbolcu için görmüşümdür dergide... Hiçbiri de şimdi Galatasaray'da adı yok.
Zihni Sinir projeleri'nden beter Canaydın projelerini öve öve bitiremeyen makaleleri de hep o dergiden okuduk.
Steaua Bükreş'e elendikten sonra hiç böyle bir olay yokmuş gibi davranan dergimize yol göstereyim dedim, hepsi bu.
Bellinzona Fatihi kahramanların büyük boy posterini verirlerse iyi ederler.
Salih bey,

"Galatasaray" dergisinden bahsediyoruz değil mi?

Hayır orada ne yazılmasını beklerdiniz diye sormak isterim... Millet zaten Galatasarayı sahada izliyor... Gazeteden yeterince muhalif yazıları/yazarları takip ediyor.. Bir de kendi dergisinden demi bunları okusun istiyorsunuz?

Yahu, beni ilgilendirmez Galatasaray Dergisinin nasıl yönetildiği... Ancak sivri zekalı yöneticiler diye girizgah görünce dayanamadım, kusura kalmayın... Şahsen tanıdığım ve hayat görüşü olarak kendime son derece yakın bulduğum birisi hakkındaki böylesi bir yaklaşımı kabullenemeyeceğim aşikardır.. Galatasaray Dergisi Genel yayın yönetmeni ile şahsen tanışırsanız (ki türkiyede iseniz bu hiç zor olmaz) siz de bana hak vereceksiniz, inanıyorum...

Saygılar sunuyorum..

Posted: Fri Sep 19, 2008 12:24 am
by Kerem Gulec
Ali Gursel wrote: Ha, Lincoln hala cok yumusak, ikili mucadelelerde felaket falan, ama adam 90 daika oynadigi her mac en az bir asist yapiyor (ha, attigi paslar Nonda'ya, Umit'e degil de baskalarina gitse mac basina uc asisti olur). Ben daha iyi olacagini dusunuyorum, ama herkesin yazmasini bekleme bunu olsa bile.
Ali
Lincoln bugun sonuca etki etti, ozellikle hucuma cok katkisi oldu. Nonda ve Baros biraz daha gununde olsalarda neredeyse 8-9 gol atilabilecek bir rakip. Servet biraz dikkat etse iki gol atiyordu neredeyse. Steaua maci asil referansti.

Ancak bugunku mac 3-4 bitti. Duzgun bir takim olsaydi rakip, mac muhtemelen 6-2 falan rakip takim lehine bitebilirdi. O atacagimiz iki golun ikisini de atsa ne farkeder. Lincoln bir orta saha oyuncusu veya en azindan Skibbe oyle zannediyor. Orta saha futbolcusundan beklentiler biraz daha yuksek. Lincolngillerin en babasi olan Ronaldinho'ya tahammul edemedi Barcelona. Milan'a transferini, Beckham'in LA Galaxy'ye transferine benzetiyorum. Zaten dusunun odenen para topu topu 18M Euro. Artik bu tip futbolcular biraz demode oldu bence yakinda buyuk takimlarda hic boyle oyuncu kalmayacak. Zaten Arsenal, Chelsea, Liverpool, ManU gibi takimlarda bir tane kosmayan, mucadele etmeyen adam yok. Orta sahada oynayan oyunucunun hem oyunu kurup hem de mucadele etmesi gerekir (forvet ve defans oyuncusunun da). Yoksa biz bunun gibi rakip dandikse 2-3, 3-4 veya iyiyse 5-1'lik maclar izleriz. Demek istedigim derli toplu oynayip, rakibe pozisyon vermeden maci 1-0 kazanmayi tercih ederim boyle sacma bir futboldansa.

Yorumlarim bu mac icin degil genel olarak Galatasaray'da gormek istedigim oyuncu tipinden bahsediyorum. Ilk baslarda transferine cok sevindigim Lincoln artik cok soguk geliyor. Ancak Turkiye liginde bize birkac macta puan kazandirip, ise yarayabilir. Onun disinda guclu rakiplere karsi ben olsam ilk 11'de oynatmam. Hamit Altintop gibi adamlari tercih ederim orta sahada. Varsin daha az pozisyona girelim, en azindan cok zor gol yeriz.