Page 3 of 6

Posted: Thu Feb 02, 2006 5:12 pm
by Ozan Ersoy
Bu acilan kampanyanin GS'i karaladigina ve cok iyi olduguna dair iki gorus kopyaliyorum asagiya. Karaladigini Kiran dusunuyor ve dogru taraflari var. Cok iyi bir kampanya oldugunu dusunense Hincal. Onun da dogru taraflari var. Bana gore cok daha organize yapilmaliydi ve yonetim tarafindan yapilmaliydi. Ama bu yonetimde beceri sifir, yonetime olan guven de sifir. O yuzden camianin hala ayakta oldugunu, gerektigi zaman birlesebilecegini durumu toparlayabilecegini gostermesi ve taraftara/futbolcuya tekrar guven asilayabilmesi icin onemli bir kampanya.

Bu forumda bana cok zengin mutahhit tanidiklari olan ve bu adamlarin "gozunu kirpmadan milyonlarca dolari GS bagislayacaklarini ama Canaydin'dan baska birisine bagislayacaklarini" ozelden soyleyen arkadaslarimiz vardi. Ben inanmiyordum. Simdi inaniyorum.

Ozan Ersoy

**********************************************************

2 Şubat 2006, 11:12

İHA'dan İsmail Kamit'in röportajı:

Sarı-kırmızılı kulübe kurumsal demokrasiyi getirmek için sürdürdüğü çalışmalarını sonuçlandırdığı taktirde, genel kurulda yönetime talip olmak için adaylığını kısa bir süre sonra açıklayabileceğini belirten Kıran, Başkan Canaydın ile aralarında kırgınlık olmaması için çalışmalarını kendinden tavizler vererek gerçekleştirdiğini kaydetti.

Turgay Kıran, Galatasaray eski yönetim kurulu üyesi Adnan Polat tarafından sarı-kırmızılı kulübe maddi gelir sağlamak amacıyla gerçekleştirilen yardım kampanyasının Galatasaray'ın dünyada çok iyi bilinen markasını zor duruma düşürdüğünü belirterek, "Bir 'depremzedelere yardım veya sokakta kalmış çocuklara yardım' gibi bir kampanyayla para bulunması bize pek sevimli gelmiyor. Adnan eğer Galatasaray'a yardım etmek istiyorsa bunun yolları var. Değerli işadamlarını bir otelde toplayıp onlara Galatasaray'ın herkesin bildiği ekonomik durumunu anlatarak kendilerinden yardım isteyebilirdi. Ancak 2 saat boyunca telefonla yapılan yardım kampanyası bana ve benim gibi düşünen Galatasaraylılar'a hiç hoş gelmedi. Düşünce doğru. Ama araç olarak seçtiği yol yanlış diye düşünüyorum. Dolayısıyla bana bu olay Galatasaray'ın kurumsal imajında bir sıkıntı meydana getirecek gibi geliyor. İyi niyetle düşünülmüş bir şey. Maalesef yanlış bir yola sokuldu" dedi.

"GALATASARAY'A BİN TANE 100 BİN DOLAR VERECEK İNSAN VAR"
Elde edilmek istenen maddi gelirin farklı yöntemlerle de bulunmasının mümkün olduğuna işaret eden Kıran, "Galatasaray'a bin tane 100 bin dolar verecek insan vardır. Ama Galatasaray'ın da onlara bir şey vermesi gerekir. Eğer olay Riva ile ilgiliyse bin tane sertifika hazırlayıp bu belgeleri değerli işadamlarına verirdik. Onlar da bir-iki yıl sonra oluşacak bu projede hak sahibi ve kazanç sahibi olurlardı. Dolayısıyla paralarını da keyifle verirlerdi. Bu da bir yardım olmazdı. Bir tasarının sonucu olurdu. Bizim bunun gibi çok sayıda tasarımız vardı. Bunların hepsini zamanında yönetim kurulumuza sunduk. Ancak maalesef bunlar gerçekleşmedi. Dolayısıyla Galatasaray'ın kurumsal imajını zedeleyecek bir yardım kampanyasına gitmesine gerek yok. Galatasaray elindeki mal varlıklarıyla ve entelektüel sermayeyle çok daha önemli tasarılarla para toplayabilir. Ama ne yazık ki şu anda böyle bir olayı üzülerek izliyoruz" diye konuştu.

"FIFA'YA ŞİMDİYE KADAR YAPILAN ÖDEMELERDE PARALAR NASIL BULUNDU?"
Galatasaray eski yönetim kurulu üyesi Adnan Polat'ın 'Galatasaray'ın FIFA'ya olan 1.5 milyon dolarlık borcunu en geç iki hafta içerisinde ödemelidir. Aksi taktirde takımın 6 puanı silinir. Bu ceza takımın Avrupa kupalarından men edilmesine, hatta küme düşürülmesine kadar gidebilir' ifadelerine de tepki gösteren Kıran, "Bunlar hep yanlış bilgilenmeden oluşuyor. Galatasaray'ın bugün ilk defa FIFA'ya ödemesi olmuyor. Şimdiye kadar kimsenin haberi olmadan bu ödemeler yapıldı ve hiç gündeme gelmedi. İlk defa bir Galatasaraylı bunu gündeme getirdi. Son derece yanlış bir olay. Galatasaray FIFA'ya 1.5 milyon dolar ödeyemeyecek kadar aciz değil. Bunu da bütün Galatasaraylılar biliyor. Bugüne kadar FIFA'ya gerçekten çok önemli paralar ödendi. Bu paralar nasıl bulundu ? Adnan kardeşimizin bunu öne çıkararak böyle bir kampanyaya girmesi doğru değil" ifadelerini kullandı.

"GALATASARAY'IN İLERİ GELENLERİNİN DEĞİL, SESSİZ ÇOĞUNLUĞUNUN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPTIM"
Galatasaray'ın yeni başkanının ve yönetim kurulunun belirleneceği Mart ayındaki genel kurul için çalışmalarını sürdürdüğünü kaydeden Kıran, göreve talip olduğunu ilerleyen günlerde açıklayabileceğini söyledi. Kıran şöyle devam etti:
"Ben 2 yıl önce Galatasaray'a kurumsal demokrasiyi getirmek üzere bu yola çıkmıştım. Turgay Kıran adı önemli değil. Galatasaray'ın 2. yüzyılında bir sistem değişikliği olması gerektiğini savunmuştum. Bu savunmamın karşısında sayın Canaydın beni ikna ederek, çalışmaları beraber yapacağımız konusunda bana söz vermişti. Ancak parasal sıkıntıların öne çıkması nedeniyle ben bu kurumsal demokrasiyi Galatasaray'da uygulama şansına sahip olamadım. Dolayısıyla bu dönemde, Galatasaray'ın ileri gelenlerinin değil de sessiz çoğunluğun sözcülüğünü yaptım. Sayıları oldukça fazla olan, mesleklerinde oldukça uzman arkadaşlarımın sözcülüğünü yapıp Galatasaray'a önümüzdeki günlerde kurumsal demokrasiyi getirmenin tartışmasını yapıyoruz. Eğer bu tartışma sonucunda istediklerimizi getirme şansına ve güvenine sahip olursak 15-20 gün sonra ben de bu arkadaşlarımla beraber Galatasaray'da bu sisteme talip olduğumuzu ilan ederiz".

"BAŞKANIMLA BİRBİRİMİZİ SEVMEMİZ ÖNEMLİ DEĞİL"
Kıran, mevcut yönetimde Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın'ın kendisine 2. başkanlık sözü vermesine rağmen yerine getirmemesi nedeniyle aralarında bir kırgınlık olmadığını, bu tür kırgınlıkların diğer konularda yaşanmaması için de çalışmalarını kendisinden tavizler vererek sürdürdüğünü dile getirerek, "Başkanımızın bana 2. başkanlık söz ü vardı. Fakat 2. başkan olarak farklı bir arkadaşımıza görev verdi. Dolayısıyla böyle bir durumda kırgın bir insan hemen o gruptan ayrılır. Biz Galatasaray'ın menfaatleri doğrultusunda ve genel kurulun verdiği oylan sonucunda orada duruyoruz. Bizim onlara bir borcumuz var. Benim bir kırgınlığım yok. Başkanımla birbirimizi sevmemiz de hiç önemli değil. Biz Galatasaray'a olan görevimizi yerine getirmek için vardık. O yüzden bugün de hiçbir kırgınlık olmaması için mümkün olduğu kadar kendimden taviz vererek çalıştım. Bana 100. yılla ilgili görev verildi. Mümkün olduğunca onunla ilgili çalışmalarımı gerçekleştirdim. Bu konularla ilgili projelerimizi başkanımıza yönetim kurulumuza verdik. Bunların uygulanıp uygulanmadığı ise onlara sorulacak sorulardır. Çünkü biz görevimizi yaptık. Dolayısıyla benim başkandan dolayı bir kırgınlığım yok. Ancak tabi ki bir başkan görev verdiği zaman o sözü tutmasını bilmeli" şeklinde konuştu.

"HERKES GALATASARAY'IN MENFAATİ İÇİN ÇALIŞIYOR"
Riva projesiyle ilgili çalışmaların ağırlıklı olduğu dönemde Canaydın'ın 'Galatasaray'a ihanet edenler var' şeklindeki ifadesiyle ilgili olarak ise Kıran, "O 'ihanet' kelimesini sanırım başkan ağzından kaçırdı. Sonrasında defalarca sorulmasına rağmen bunu yanlışlıkla ifade ettiğini söyledi. Çünkü Galatasaray'da ihanetle suçlanacak birileri yok. Herkes Galatasaray'ın menfaati için çalışıyor. Biz o kelimeleri unuttuk" ifadelerini kullandı.
İHA muhabirinin 'Galatasaray'ın mevcut borcunun bu rakamlara ulaşmasında siz kendinizi ne kadar sorumlu hissediyorsunuz?' şeklindeki sorusu karşısında ise Kıran, "1996 yılından itibaren Galatasaray'ın sportif başarısı yükselirken ekonomik gücü düşmeye başlamıştır. Bu da 10 yıl boyunca görev alan başkan ve yönetim kurullarının sorumluluğudur. Geçtiğimiz günlerde Mehmet Cansun ile de aynı konuyu konuştuk. Ama 'Senin döneminde borç şu kadar oldu, benim dönemimde şu kadar oldu" diye konuşmanın bir anlamı yok. Bu borçlar ödenmediği için bugünlere gelinmiştir" cevabını verdi.

"RİVA'YI ÇOK DİKKATLİ İZLEMELİYİZ"
Riva projesinin Galatasaray için önemli bir değer olduğunun altını çizen Kıran, "İlk zamanlarda başkanımızın 75-80 milyon dolar değer biçtiği bu projelerin değeri 150 milyon dolara yaklaştı. Demek ki Galatasaray'da projeler iyi irdelenip, uzman kişiler tarafından ele alınıp yönetilirse Galatasaray'a çok daha önemli ekonomik gelirler sağlanabilir. Demek ki biz Riva'yı çok dikkatli izlemeliyiz. Önemle üstüne gitmeliyiz. Çünkü arkasından Florya ve Seyrantepemiz var. Buralarda çok ciddi tasarılar yapılarak Galatasaray'ın önü çok rahat açılabilir" dedi.
Yaşanan tüm sorunlara rağmen Galatasaray'ın geride bıraktığı maçlara bakıldığında son 6 sezonun en başarılı dönemini yaşadığını, bunu da her şeyden önce Galatasaraylılık ruhuna bağladığını vurgulayan Kıran, "Pırıl pırıl oyuncularımız terlerinin son damlasına kadar savaşıyorlar. Olayı bir gurur meselesi yapmışlar. Bunu söylerken bile insanın tüyleri diken diken oluyor. Onun için ben bütün kardeşlerimi kutluyorum. Ayrıca bizim eğitimini ve kültürünü hazmetmiş bir teknik direktörümüz var. Avrupalılarda para sorundur. Ama g6z örüyorsunuz parayı hocamız bile sorun etmiyor. Kendisinin Galatasaray'ı gururla taşıdığına inanıyorum" diye konuştu. Galatasaraylıların birbirlerine sevgi ve saygı bağıyla kenetlenip sportif başarıyı ve ekonomik gücü de yeniden geri getirmeleri gerektiğini belirten Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Turgay Kıran, bunun için şanslarının ve her türlü olanaklarının bulunduğunu sözlerine ekledi.

***********************************************************

2 Şubat 2006, 10:32



Hıncal Uluç'un Sabah Gazetesi'ndeki yazısı:

İşte Galatasaraylılık bu.. Bravo Adnan!..

Adnan Polat harika bir iş başardı.. Galatasaray'a hizmet etmek için yönetimde olmanın şart olmadığını gösterdi. Özhan Canaydın da harika bir iş başardı. O da G.Saray'a hizmet için yönetimde olmanın şart olmadığını gösterdi..

1980'de İstanbul'a taşındığımdan bu yana çok daha yakından izlemeye başladığım G.Saray'da gördüğüm en kahredici uygulamaydı bu. Yazılı kuralı olmadığı halde, yönetim dışından birinin devreye girmesi mümkün olmuyordu.

Dışardakiler adeta "Daha beter olsunlar da sıra bana gelsin" diye uzak duruyor, yönetimdekiler ise, büyük bir kıskançlıkla "Ya ben.. Ya da batsın isterse" kıskançlığı içinde dışardan uzanan elleri ısırıyorlardı.. Özhan Canaydın ve Adnan Polat, tüm içtenlikleri, tüm cesaretleri ve tüm Galatasaraylılıkları ile geleceğe örnek bu teşebbüsün gerçekleşmesini sağladılar.

Adnan ortaya atıldı. Özhan, başkan olarak atılımı kabul etti, hatta arkasında durdu..

Son yıllarda Galatasaraylılık adına yapılan en güzel eylemdi bu..

Sorunu çözer mi?.. Çözer..

Hayır, mesele toplanacak birkaç milyon dolarda değil.. Mesele, G.Saray'daki dayanışma ruhunun tekrar ortaya çıkmasında..

G.Saray camiası, Adnan'ın yaktığı meşalenin etrafında toplanırsa eğer, ki toplanmaya başladılar, çözülmeyecek sorun yok.. G.Saray camiası için bugünkü mali sorunlar, devede kulak.. Camia birleşirse..

Şimdi bu kenetlenmeye kimlerin katıldığını, kimlerin uzak durduğunu izleyeceğiz.

Kendileri için Galatasaraylı olanlarla, G.Saray için Galatasaraylı olanlar şaşmaz bir şekilde ortaya çıkacaklar..

Bu güzel olay başlıyor, ama çirkinlik sürüyor.. Tüm sorumlular iğrenç, rezil, kokuşmuş Konya olaylarını geçiştirmek, örtbas etmek için söz birliği etmiş sanki..

Bir uçak içinde, topu topu 20 metrekarede, herkesin, özellikle de medyanın, kameraların ve fotoğraf makinelerinin önünde cereyan eden olayları unutturmak için bir söz birliği var sanki..

Neden?..

Yönetim bu amigo işine bulaşmış. Üstüne giderse, adamlar konuşur, rezil olurlar.

Medya korkuyor. Gördüklerini, bildiklerini yazamıyorlar. Adları Taksim olayları içinde de geçen kişilerin kendilerine kötülük yapmasından korkuyorlar.. Yönetimi kızdırmaktan korkuyorlar. Çünkü ülkemizde haber çıkarma bitti. Yönetimden biri telefon edip söyleye ki, haber olsun. Tek haber alma kaynağını kaybetmek, yöneticiyi kızdırmak ister mi?.

Durum ne kadar acı görüyorsunuz.. Ondan sonra da, Trabzon'da yaşanan dehşet saatlerini yadırgamıyorsunuz..

Futbolcu ile karanlık güçler bu kadar iç içe olursa.. Ve de devlet bu kadar zayıf, bu kadar güçsüz, bu kadar işlevsiz olursa, eline silahı alan "Bizzat ihkak-ı hak" ka çıkar tabii..

Bu arada, özetle, G.Saray'da son durum.. İnan Kıraç, yani "Liseci" lerin lideri, desteğini çektiğini açıklayınca, Özhan Canaydın'ın artık yeniden aday olması mümkün değil. Kıraç yokken seçime girerse hezimete uğrar. Özhan bunu göze alamaz..

Ali Dürüst hala düşünüyor.. Beş yılı geçti düşünmesi.. Tefekküre dalacak artık. Derviş Ali!. Bir düşünen daha çıktı.. Alp Yalman.. Özhan Canaydın'ı olağanüstü kongrede yıkan muhalif platformun desteğini aldığına inanırsa, ortaya çıkar resmen..

Yiğit Şardan'ın şansı yok. Sonunda Turgay Kıran'ın yaptığını yapıp, son anda kazanması muhtemel adayın listesine katılabilir.

Turgay Kıran'ın şansı daha da yok.. Kendisi oy atar kesin.. Ama onun listesinde olanların tamamının oyunu bile zor alır. Şu anda başkanlığa en yakın aday Semih Haznedaroğlu.. Çünkü Ünal Aysal'ın desteğini aldı.

Ünal Aysal'ı para babası gibi göstermeye çalışanlar var gerçekte.. Adamda para, G.Saray'ın şu an ihtiyaç duyduğu sıcak para var gerçekten.. Esirgemiyor da.. AEG hisselerinin geri alınması gibi büyük, son futbolcu ödemelerinin yapılması gibi küçük ödemeleri her zaman yapıyor.. Ama Ünal Aysal bu değil..

Özhan Canaydın yapılan anlaşmayı rafa kaldırmasaydı, gerçek Ünal Aysal'ın ne olacağını görecektik. G.Saray'ın Başkanı Semih Haznedaroğlu olacak. Tüm G.Saray Şirketleri bir G.Saray Holding'de birleştirilecek, bu holdingi Aysal yönetecek. Yani G.Saray yönetimi artık profesyonellere bırakılacak.

Formül iyi.. Semih de kazandıktan sonra Özhan'ın yaptığını yapar, Ünal'ın telefon numarasını unutur mu? Bilmem!..

Posted: Thu Feb 02, 2006 5:41 pm
by Cengiz Akgun
Kerem elbette gelin 10 milyon toplayip Dogu ve Guneydogu Anadolundan 200 genci en iyi $ekilde okutup bu ulkeye kazandirip deseler 10 YTL bile toplanmaz. Turkiyede futbola harcanan hele bu paranin cogu kici kirik kitipiyoz yabancilarin kicina sivanmasi (bak AY hala yabanci sayisini artiralim diye ugra$iyor. Getire getire kici kirik Anelka'yi getirdi ve onun da oynafigi oyun ortada) ise icler acisi. Ben ortadaki kurulu duzenden bahsediyorum aman versinler milyonlari GS kurtarsinlar degil derdim. GS futbol klubune de acik soyleyim milyar dolarim bile olsa zirnik bile vermem ba$indaki adamlar bu herifler oldugu muddetce. Du$unebilyor musun Turgay Kiran gibi adamlarin ba$kan olma potensiyeli olu$unu filan. Turkiyede elinden tutulacak o kadar insan varken haramdir zaten bu tur harcanan paralar.

Posted: Thu Feb 02, 2006 5:51 pm
by Mehmet Marsan
Turgay Kiran'a uyuz oluyorum. Bu degilmiydi Cinlilere GS formasi satacak olan. Sirf liseli olmasindan dolayi hala adam yerine sayiliyor.

Posted: Thu Feb 02, 2006 5:58 pm
by Ercan Dumlupinar
Son 4 sene icinde yasan olaylar Galatasaray'i yeteri kadar karaladi zaten, bunun son iki senesinde T. Kiran'da yonetimde. UEFA borcu'nun nedeninin pek onemi yok, 1,5 milyon gibi bir miktar ise bu hemen odenmeli, 100. yil balosu icin harcana para kadardir herhalde.

Adnan Polat'in baslattigi kampanyanin G.S karaliyacak bir durum yok bence, kendi ismini, arkadasliklarini, hatta taraftarin govenini kullanarak yardim topluyor. Hedefi 12 milyon dolar sicak para oncelikli yerlere harcamak icin. Yonetimin ayni zamanda klup hesap numaralarini aciklamasi ve catlak sesler cikmasi hatali. Taraftar bir noktada toplanmaya calisirken, boluculer gibi ortaya cikiyorlar.

Alinti:

"Adnan Polat'ın başlattığı ''Bağış Toplama Kampanyası''nda toplanan paranın kulüp hesabına yatırıldığı açıklandı. Ama toplanan meblanın ne kadar olduğu belirtilmedi."

http://www.internetspor.com/v3/futbol/h ... erID=20998

Posted: Thu Feb 02, 2006 6:09 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Kerem Tezic wrote:Ben bu kampanyayi cok yanlis buluyorum. insanlar zorla calisip cabalayarak biriktirdikleri paralari bagislayacaklar. Nereye gidecek bu paralar? Sonunda gene milyon dolarlari cebe indiren futbolcularin cebine. Su ulkede daha eline kalem defter alamayan milyonlarca cocuk var yaziktir bu paralara. Aziz Nesin kendi yazdigi kitaplardan biriktirdigi paralarla kimsesiz cocuklar icin vakif kurmus, sonradan okudum yazarken kullandigi kagidi israf olmasin diye her kösesine kadar kullaniyormus. Bir de su paralarin harcanis sekline bakiyorum daha baska isimiz mi kalmadi? Kusura bakmayin buyuk sorumsuzluk olarak göruyorum bu kampanyalari. Futbol bu kadar yuceltilecek bir spor degil. Ne kadar kolaymis insanlari manipule etmek.
Kesinlikle katiliyorum. Taraftar olarak kusura bakilmasin, ben 5 kurus vermem. Kulubu bu hale getirenler versin. Ergun Gursoy versin, Adnan Polat versin, Albayrak versin, Turgay Kiran versin. Bu hale onlar getirdi, kulubun adi uzerinden butun nemalari da onlar yiyor. Adnan Polat dahil hepsinin Galatasaray sayesinde yaptigi reklam ranti, 100.000.-dolarin kimbilir kac katidir ? Futbolcular da milyon dolarciklarini 4-5 ay gec aliversinler.

Posted: Thu Feb 02, 2006 6:48 pm
by Kenan Atak
Cengiz Akgun wrote:Kerem elbette gelin 10 milyon toplayip Dogu ve Guneydogu Anadolundan 200 genci en iyi $ekilde okutup bu ulkeye kazandirip deseler 10 YTL bile toplanmaz. Turkiyede futbola harcanan hele bu paranin cogu kici kirik kitipiyoz yabancilarin kicina sivanmasi (bak AY hala yabanci sayisini artiralim diye ugra$iyor. Getire getire kici kirik Anelka'yi getirdi ve onun da oynafigi oyun ortada) ise icler acisi. Ben ortadaki kurulu duzenden bahsediyorum aman versinler milyonlari GS kurtarsinlar degil derdim. GS futbol klubune de acik soyleyim milyar dolarim bile olsa zirnik bile vermem ba$indaki adamlar bu herifler oldugu muddetce. Du$unebilyor musun Turgay Kiran gibi adamlarin ba$kan olma potensiyeli olu$unu filan. Turkiyede elinden tutulacak o kadar insan varken haramdir zaten bu tur harcanan paralar.
Abi zaten ben seni senelerdir bu forumdan taniyan bir kisi olarak, ilkesel olarak böyle bir seye karsi olacagini biliyorum. Aklin yolu birdir. Senin mesaja alinti yapmam orada önemli gördugum bir yerin olmasindan dolayi idi, futbolcu maaslarinin ödenmesi konusu. Bu oldugu icin alinti yaptim sözum meclisten disari, böyle yerlere, taraftar olusumlarina(!) falan filan para ödeyenlere. Hadi biraktim doguyu-guneydoguyu, senin dedigin gibi istisnalar disinda, kendi reklamini yapmadan 5 kurus kimse ödemez oraya (ismini reklam olarak kullandirtma durumu disinda), bari bu paralari bilmemkim futbolcunun cebine akitmak yerine kendi cocuklarinin kulturel donanimina harcasalar cok daha hayirli is yapar insanlar. Seneler evvel bizim lise eglence gecesi yapsin diye gene böyle hallendi millet, ordan burdan paralar yagdi, fizik labaratuarlarinda onca yoklukta karin tokluguna calisan, ordaki cocuklar icin gecesini gunduzune katan benim cok yakin fizikci bir arkadasim 'madem o kadar paraniz var hele bir el atin da önce labaratuarlari duzeltelim' dedi. Ondan duydum kimse umursamamis bile. Simdi kendisi de 'aman GS camiasi mi bana uzak olsun bu kadar simarik, vurdumduymaz, kendini bir bok sanan bir camia görmedim' diyor liseden oldugu halde. Millet oraya buraya adini koyup kendi reklamini yapiyor gene, ne kadar GS'li olduklarini gösterecekler. GS böyle kurtulacaksa batsin, iflas etsin. 1990larin ortasindan beri nasil yok olmus klubun paralari hele bir bu konuya el atsinlar. Ufuk arkadasin dedigi gibi, bu hale getirenler duzeltsinler durumu. Su ulkede artik hersey futbol oldu sanki cok futbol varmis gibi. Dagda yakalanan eskiyaya bile hangi takimi tuttugu soruluyormus. Benim insanlarin bu kadar umursamazligina, onu gectim bu kadar takoz kafali olmasina isyanim buyuk.

Posted: Thu Feb 02, 2006 7:31 pm
by Ozan Ersoy
Kerem Tezic wrote:
Cengiz Akgun wrote:Kerem elbette gelin 10 milyon toplayip Dogu ve Guneydogu Anadolundan 200 genci en iyi $ekilde okutup bu ulkeye kazandirip deseler 10 YTL bile toplanmaz. Turkiyede futbola harcanan hele bu paranin cogu kici kirik kitipiyoz yabancilarin kicina sivanmasi (bak AY hala yabanci sayisini artiralim diye ugra$iyor. Getire getire kici kirik Anelka'yi getirdi ve onun da oynafigi oyun ortada) ise icler acisi. Ben ortadaki kurulu duzenden bahsediyorum aman versinler milyonlari GS kurtarsinlar degil derdim. GS futbol klubune de acik soyleyim milyar dolarim bile olsa zirnik bile vermem ba$indaki adamlar bu herifler oldugu muddetce. Du$unebilyor musun Turgay Kiran gibi adamlarin ba$kan olma potensiyeli olu$unu filan. Turkiyede elinden tutulacak o kadar insan varken haramdir zaten bu tur harcanan paralar.
Abi zaten ben seni senelerdir bu forumdan taniyan bir kisi olarak, ilkesel olarak böyle bir seye karsi olacagini biliyorum. Aklin yolu birdir. Senin mesaja alinti yapmam orada önemli gördugum bir yerin olmasindan dolayi idi, futbolcu maaslarinin ödenmesi konusu. Bu oldugu icin alinti yaptim sözum meclisten disari, böyle yerlere, taraftar olusumlarina(!) falan filan para ödeyenlere. Hadi biraktim doguyu-guneydoguyu, senin dedigin gibi istisnalar disinda, kendi reklamini yapmadan 5 kurus kimse ödemez oraya (ismini reklam olarak kullandirtma durumu disinda), bari bu paralari bilmemkim futbolcunun cebine akitmak yerine kendi cocuklarinin kulturel donanimina harcasalar cok daha hayirli is yapar insanlar. Seneler evvel bizim lise eglence gecesi yapsin diye gene böyle hallendi millet, ordan burdan paralar yagdi, fizik labaratuarlarinda onca yoklukta karin tokluguna calisan, ordaki cocuklar icin gecesini gunduzune katan benim cok yakin fizikci bir arkadasim 'madem o kadar paraniz var hele bir el atin da önce labaratuarlari duzeltelim' dedi. Ondan duydum kimse umursamamis bile. Simdi kendisi de 'aman GS camiasi mi bana uzak olsun bu kadar simarik, vurdumduymaz, kendini bir bok sanan bir camia görmedim' diyor liseden oldugu halde. Millet oraya buraya adini koyup kendi reklamini yapiyor gene, ne kadar GS'li olduklarini gösterecekler. GS böyle kurtulacaksa batsin, iflas etsin. 1990larin ortasindan beri nasil yok olmus klubun paralari hele bir bu konuya el atsinlar. Ufuk arkadasin dedigi gibi, bu hale getirenler duzeltsinler durumu. Su ulkede artik hersey futbol oldu sanki cok futbol varmis gibi. Dagda yakalanan eskiyaya bile hangi takimi tuttugu soruluyormus. Benim insanlarin bu kadar umursamazligina, onu gectim bu kadar takoz kafali olmasina isyanim buyuk.
Simdi ben de o zaman biraz seytan avukatligi yapayim. Burada Kerem'in dedigi sozde surata carpan bir yan olsa da (kendi ustume alinmiyorum) soylediklerinde altinda profesyonel futbolcularin gereginden fazla para kazandigi ve futbol sanayisini kokusmuslugu yatiyor.

Ama...

GS'in ve GS taraftarinin ve GS'a yardim etmek isteyen isadaminin burada kizilacaklar listesinde en dipte yer aldigini dusunuyorum. Kizilacaklarin basinda Abromovic'ler, Berlusconiler, sonra Vodofone'lar, Nike'lar, Adidas'lar, Renault'lar geliyor. Bu piyasa serbest piyasa. Sen kendini serbest olmayan herhangi bir piyasaya cevirsen bile dunyanin gerisi katilmayacagi icin hic bir anlami olmaz. E iyi bir ortayla frikik atmaktan baska bir halta yaramayan sarisin delikanli Beckham gibi bir futbolcunun piyasasi bugun 100 milyon dolarlarla olculuyorsa, bunda kendi yetistirdigi futbolcunun parasini bile alamayan GS'in sucu cok az.

O zaman profesyonel futbol izlemeyeceksin. Ki bu Amerika'da cok yaygin. Benim tanidigim NBA, NFL, MLS herhangi bir profesyonel ligi izlemeyi red eden bir cok sporsever var. Sadece amator Kolej liglerini izliyorlar. Neden? Cunku profesyonel liglerin kokusmus oldugunu, daha fazla dolar milyarderleri zengin etmek istemediklerini soyluyorlar. Ama... Yine amasi var..

AMATOR???? Hadi canim sende.. Bugun Duke-UNC macina bilet bulmak olum. Normal bilet fiyatlari 50-100 dolar. Okullar TV gelirlerinden milyonlarca dolar kazaniyorlar. O kadar cok kazaniyorlar ki sirf bu sporlardan gelen gelirle Turkiye'nin en zengin kulubu olabilirler. Koclari, antrenorleri milyonlarca dolar maas aliyorlar. O kadar cok kazaniyorlar ki NBA bu adamlari transfer etmek isterse, 70-100 milyon dolar maas teklif ediyorlar. Eee sporcular ne kadar kazaniyor. SIFIR !!! Ceplerine 1 dolar dahi girse okuldan atilabiliyorlar. Eeee onlar ne oluyor o zaman?

KOLE !!! Hem de sirtlarindan milyonlarca dolar kazanilan koleler. Oyle boyle degil... Yani amator falan bitmistir.

Uzun sozun kisasi. O sozlesmeye 2 milyon dolar yazmis misin, her ay su kadar odeme yapilacak diye imzayi atmis misin, SOKE SOKE kanirta kanirta O-DE-YE-CEKSIN !!! Cok fazlaymis, zaten zenginlermis bitmistir. Onu once dusunecektin.

Bu duzenin icinden basarili bir takim cikarabilmek icin gerekli carki da kurmak senin yonetici olarak gorevin.

Ha bu arada bu sadece GS da oluyor saniyorsunuz. Turkiye'de bir cok sirket elemanina paralarini odemiyor. Adi sirket sahipleri 2-3 ay gec oduyorlar. MOda olmus. Cunku neden paralar repoda borsada bokta pusurde yatiyor. Biraz cash flow sikintisi olunca maaslar odenmiyor. Millet de ay sonunu nasil getirecegini, kirayi nasil odeyecegini bilemiyor.

Ozan Ersoy

Posted: Thu Feb 02, 2006 8:09 pm
by Tolga Girici
Kerem Tezic wrote:
Cengiz Akgun wrote:Kerem elbette gelin 10 milyon toplayip Dogu ve Guneydogu Anadolundan 200 genci en iyi $ekilde okutup bu ulkeye kazandirip deseler 10 YTL bile toplanma....
Abi zaten ben seni senelerdir bu forumdan taniyan bir kisi olarak, ilkesel olarak böyle bir seye karsi olacagini biliyorum. Aklin yolu birdir. Senin mesaja alinti yapmam orada önemli gördugum bir yerin olmasindan dolayi idi, futbolcu maaslarinin ödenmesi konusu. Bu oldugu icin alinti yaptim sözum meclisten disari, böyle yerlere, taraftar olusumlarina(!) falan filan para ödeyenlere. Hadi biraktim doguyu-guneydoguyu, senin dedigin gibi istisnalar disinda, kendi reklamini yapmadan 5 kurus kimse ödemez oraya (ismini reklam olarak kullandirtma durumu disinda), bari bu paralari bilmemkim futbolcunun cebine akitmak yerine kendi cocuklarinin kulturel donanimina harcasalar cok daha hayirli is yapar insanlar. Seneler evvel bizim lise eglence gecesi yapsin diye gene böyle hallendi millet, ordan burdan paralar yagdi, fizik labaratuarlarinda onca yoklukta karin tokluguna calisan, ordaki cocuklar icin gecesini gunduzune katan benim cok yakin fizikci bir arkadasim 'madem o kadar paraniz var hele bir el atin da önce labaratuarlari duzeltelim' dedi. Ondan duydum kimse umursamamis bile. Simdi kendisi de 'aman GS camiasi mi bana uzak olsun bu kadar simarik, vurdumduymaz, kendini bir bok sanan bir camia görmedim' diyor liseden oldugu halde. Millet oraya buraya adini koyup kendi reklamini yapiyor gene, ne kadar GS'li olduklarini gösterecekler. GS böyle kurtulacaksa batsin, iflas etsin. 1990larin ortasindan beri nasil yok olmus klubun paralari hele bir bu konuya el atsinlar. Ufuk arkadasin dedigi gibi, bu hale getirenler duzeltsinler durumu. Su ulkede artik hersey futbol oldu sanki cok futbol varmis gibi. Dagda yakalanan eskiyaya bile hangi takimi tuttugu soruluyormus. Benim insanlarin bu kadar umursamazligina, onu gectim bu kadar takoz kafali olmasina isyanim buyuk.
Abi ben seni anliyorum aslinda, yani 1) bu pisligi yaratan kimse onun temizlemesi lazim, yani taraftar degil yoneticiler 2) turkiye'de her hangibir hayir vesilesiyle bu kadar kisa zamanda bu kadar cok para zor toplanirdi, bu para hayir islerine gitse daha iyi degil mi?

Ama o zaman maclara da gitmeyelim, bilet almayalim, digiturk abonesi olmayalim, dergi, DVD vesaire almayalim. Cunku her halukarda verecegimiz para fakir cocuklarin okutulmasina nazaran bosa gitmis olacaktir.

O zaman "futbola harcanan para threshold'u" gibi bir kavram icad etmemiz gerekiyor. Futbola ne kadar para harcamaliyiz, bunun alt , ust siniri nedir?

Borcu yaratan yoneticiler, onlar temizlesin mantigi da dogru ama onlarin bu isi beceremeyecegine dair bir konsensus olustu artik. Adnan Polat belki yonetimden bir girisim bekledi Riva kongresinden itibaren. Hic bir sey yapmayacaklarini anlayinca kendi inisiyatifini kullanarak boyle bir kampanya baslatti.

Posted: Thu Feb 02, 2006 11:56 pm
by Mehmet Marsan
Mehmet Marsan wrote:FIFA ya ne ceza borcumuz varmis bilen varmi? Eski transfer borcalarindan olma ihtimali yuksek ama 2-3 senedir pek oyle transfer yapmadik. Yaptiklarimizda elden kacti gitti FIFAya borcumuz olmamasi gerekir.
Sorumun cevabini kendim buldum. ajanssport.com' dan
Galatasaray Mali İşlerden Sorumlu Asbaşkanı Refik Arkan, Hırvat futbolcu Robert Spehar'ın ödenmeyen parası nedeniyle FIFA'ya olan borcunu yarın ödeyeceklerini söyledi..

Sarı-kırmızılı kulübün Mali İşlerden Sorumlu Asbaşkanı Refik Arkan, yaptığı açıklamada, gerekli paranın hazırlandığını ve yarın sabah itibariyle ödemenin gerçekleşeceğini söyledi.

Arkan, miktarın medyaya yansıyan 1 milyon 500 bin doların daha altında olduğunu ifade ederken, söz konusu paranın bağış kampanyasından elde edilen gelirle karşılandığı öğrenildi.

FIFA'ya olan borç nedeniyle sarı-kırmızılı kulüp, küme düşme, Avrupa Kupaları'ndan men ve puan silinme yaptırımlarıyla karşı karşıya kalmıştı.

Posted: Fri Feb 03, 2006 12:32 am
by Mehmet Gorgen
Bu arada Chelsea'nin profesyonel top yöneticisi Peter Kenyon kulüb adına 140 milyon pound zarar açıklamış.

Elimiz değmişken Chelsea'ye de para yardımı yapalım.
:lol:

http://www.sportinglife.com/story_get.c ... nance.html

Posted: Fri Feb 03, 2006 5:43 pm
by Mehmet Marsan
Benim gibi bol vakti olan, sabirli ve sakin olmayi becerebilenlere konu hakkinda okuncak yazilari linkliyorum. Hepsi Hurriyet'den.

http://www.hurriyet.com.tr/spor/3881931.asp?gid=53
http://www.hurriyet.com.tr/spor/3884086.asp?gid=53
http://www.hurriyet.com.tr/spor/3884119.asp?gid=53
http://www.hurriyet.com.tr/spor/3881932.asp?gid=53

Posted: Tue Feb 07, 2006 12:17 am
by Can Baysan
BAYRAK, POLAT'TAN SÜREN'E GEÇTİ (Ajansspor'un Haberi)

Swissotel'de basın mensuplarının karşısına çıkan Adnan Polat ve Faruk Süren gelinen nokta ile ilgili bilgi verirken, önümüzdeki bir hafta süresince kampanyanın sözcülüğünü Süren'in yapacağını açıkladılar.

Galatasaray'ın içinde bulunduğu zor duruma kısa vadeli çözümler bulabilmek için böyle bir çalışmaya giriştiklerini belirten Polat, şunları kaydetti:
''Tabi ki bu kampanya ile Galatasaray'ın tüm sorunları çözülmeyecek. Ancak ilk 2,5 günde FIFA ile olan sıkıntıyı giderecek miktarda bağış topladık. Şimdi ise mevcut imkanları dahilinde Fenerbahçe'nin hemen ardından şampiyonluk yarışını sürdüren futbol takımımızın oyuncularına destek olmaya çalışacağız. Kampanyamız 24 Şubat'a kadar devam edecek ve 25 Şubat'taki Mali Kongre öncesi sona erecek. Kampanyanın sahibi Galatasaray'dır. Biz sadece başlattık. Önümüzdeki bir hafta içinde mesajları sayın Süren'den alacaksınız.''

Önümüzdeki haftaya kadar kampanyanın sözcülüğünü Faruk Süren'in yapacağını dile getiren Polat, kalan sürede ise bu çalışmayı Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu'nun devralıp devam ettirmesi gerektiğini ifade etti.

Galatasaray futbol takımının şampiyonluk yolunda ciddi fikstür avantajı olduğunu ve gerekli imkanların sağlanması durumunda da şampiyon olacağına inandığını dile getiren Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hızımızı kesmeden aynen devam edelim. Galatasaray'ın, taraftarlarının katkısına ihtiyacı var. Bundan sonra kampanyamıza maddi destekte bulunmak isteyenler havalelerini, Galatasaray Kulübü'nün hesaplarına yapsınlar. Bu kampanyayı destekleyenler, desteklemeyenlerden çok daha fazla. Eleştiri yerine çözüm önerileri getirilmeli.''

Polat ayrıca, kampanyayı başlattığı dönemde Galatasaray camiası içinde eleştiriler olduğunu da anlatarak, ''Faruk Süren'in bile buna karşı olduğu söylendi. Ama ben daha sonra kendisi ile konuştuğumda, benim bu çalışmalarıma büyük destek verdiğini öğrendim'' dedi.

-SÜREN: ''ESAS MESAJ DAYANIŞMA''-
Bağış kampanyasının sözcülüğünü bir hafta için üstlenen eski başkanlardan Faruk Süren ise çalışmaya ön ayak olan Adnan Polat'ı övdü.

Adnan Polat'ın başlattığı organizasyonla Galatasaray'da bir şuur yarattığını vurgulayan Süren, ''Kampanyayı dayanışma, birlik ve beraberlik simgesi olarak görüyorum. Esas mesaj dayanışma ve tabana yayılmadır. Ama üzücü bir şekilde bizi (destekleyenler ve desteklemeyenler diye) cephelere böldüler. Kampanyayı kimin başlattığı önemli değil, kişiselleştirilmemeli. Gönül arzu eder ki Galatasaray yönetimi bunu sahiplensin ve kurumsallaştırsın'' şeklinde konuştu.

Süren, Galatasaray taraftarlarının kulüplerine olan sevgilerini azaltmaması gerektiğini de vurgulayarak, ''Son derece ciddi bir şekilde şampiyonluk adayıyız. Taraftarlarımızın desteği ile bunu başarabiliriz. Bu dayanışma kişisel çekişmelerden soyutlanmalı. Geriye dönük olarak da durmadan enkaz edebiyatı yapılmaktan vazgeçilmeli. İleriye bakmalıyız'' diyerek sözlerini tamamladı.

Posted: Tue Feb 07, 2006 3:48 am
by Mustafa Dogan
Emre Belözoğlundan 50 bin dolar!
Hadi boş geçmeyelim beyler hadi hadi!
Lafla peynir gemisi yürümüyor

Posted: Wed Feb 08, 2006 4:51 am
by Burak Fenercioglu
Can Baysan wrote: Swissotel'de basın mensuplarının karşısına çıkan Adnan Polat ve Faruk Süren gelinen nokta ile ilgili bilgi verirken, önümüzdeki bir hafta süresince kampanyanın sözcülüğünü Süren'in yapacağını açıkladılar.
Bayragin Suren'e gecmesi sanssizlik. 'Alacagim var' yada 'Bu parayi ikiye katlamanin yolunu biliyorum' deyip tum bagisin ustune yatacak diye korkuyorum.
Ozan Ersoy wrote:Kıran şöyle devam etti:
"Ben 2 yıl önce Galatasaray'a kurumsal demokrasiyi getirmek üzere bu yola çıkmıştım. Turgay Kıran adı önemli değil. Galatasaray'ın 2. yüzyılında bir sistem değişikliği olması gerektiğini savunmuştum. Bu savunmamın karşısında sayın Canaydın beni ikna ederek, çalışmaları beraber yapacağımız konusunda bana söz vermişti. Ancak parasal sıkıntıların öne çıkması nedeniyle ben bu kurumsal demokrasiyi Galatasaray'da uygulama şansına sahip olamadım. Dolayısıyla bu dönemde, Galatasaray'ın ileri gelenlerinin değil de sessiz çoğunluğun sözcülüğünü yaptım. Sayıları oldukça fazla olan, mesleklerinde oldukça uzman arkadaşlarımın sözcülüğünü yapıp Galatasaray'a önümüzdeki günlerde kurumsal demokrasiyi getirmenin tartışmasını yapıyoruz. Eğer bu tartışma sonucunda istediklerimizi getirme şansına ve güvenine sahip olursak 15-20 gün sonra ben de bu arkadaşlarımla beraber Galatasaray'da bu sisteme talip olduğumuzu ilan ederiz".
Turgay Kiran kurumsal demokrasi(!) demis. Ne demek istedigini anlamadim. Kuracagi sistem neden bagis kaldirmayan bir sistem onu hic anlamadim. Eger insanlarin karsiliksiz bagis yapmasi koyduysa, baskan olunca bagis yapanlara Riva'dan sertifika verir, bu kadar basit. Niye kanal kanal dolasip olayi elestirirsin ki! Secim icin palyacoluk yapiyor diyorum...
Kerem Tezic wrote:Ben bu kampanyayi cok yanlis buluyorum. insanlar zorla calisip cabalayarak biriktirdikleri paralari bagislayacaklar. Nereye gidecek bu paralar? Sonunda gene milyon dolarlari cebe indiren futbolcularin cebine. Su ulkede daha eline kalem defter alamayan milyonlarca cocuk var yaziktir bu paralara. Aziz Nesin kendi yazdigi kitaplardan biriktirdigi paralarla kimsesiz cocuklar icin vakif kurmus, sonradan okudum yazarken kullandigi kagidi israf olmasin diye her kösesine kadar kullaniyormus. Bir de su paralarin harcanis sekline bakiyorum daha baska isimiz mi kalmadi? Kusura bakmayin buyuk sorumsuzluk olarak göruyorum bu kampanyalari. Futbol bu kadar yuceltilecek bir spor degil. Ne kadar kolaymis insanlari manipule etmek.
Bagis konusunu bu argumanlarla elestirmek yersiz. Iki nedenden oturu... Bir, bu bir tercih meselesi. Su durumda GS'li is adamlarinin tercihi su. Bana baska yere harcayacagim $100K, GS'ye bagis yapmaktan daha degerli birsey katamaz. Birak Guneydogu Anadolu'daki cocuklari, belki kendi cocuklarindan fedakarlik edip bu parayi GS'ye bagislamis adam. Ama bu bagis yapan isadaminin deger anlayisi, elestirmek yersiz. Iki, belki ayni adam Guneydogu'ya da bir suru para gonderiyor. Bunu bilemeyiz.
Ozan Ersoy wrote: Bu forumda bana cok zengin mutahhit tanidiklari olan ve bu adamlarin "gozunu kirpmadan milyonlarca dolari GS bagislayacaklarini ama Canaydin'dan baska birisine bagislayacaklarini" ozelden soyleyen arkadaslarimiz vardi. Ben inanmiyordum. Simdi inaniyorum.
Ilginc!

Posted: Wed Feb 08, 2006 7:34 pm
by Ozan Ersoy
Bugun topcular sabah antrenmanina cikmamislar. Ergun Gursoy haklilar demis. Aksam idmani iptal edilmis. Yarin da cikmayacaklarmis. Necati "Tomas'la Ilic para aldi" dediydi. Sanirim butun bunlar onun yankilari. Ben Saidou, Song hepsine verildigini dusunuyorum.

Bitsin artik bu cile. Ben o futbolcunun yerinde olsam coktan kacmistim. Kimsenin cekmesi gereken bir kahir degil bu.

Ozan Ersoy