Posted: Thu Feb 14, 2008 10:39 pm
Ozan'ı herkes gibi ben de çok özlediydim, çok yazamayacaksan bile arayı çok açma hocam, benim gibi çok insan burada yazmasa bile GS'ı medyada takip etmektense burayı okuyor sürekli olarak.
O TS maçını ben de arkadaşlarla yad etmiştim 2 hafta önce. Cyzio 6-7 dakika kala 1-1 yapmıştı. Taraflı tarafsız herkes pes demişti gencecik takımın performansına. Yine o sene Beşiktaş'la ligde ve kupada oynadığımız maçlar ve Kadıköy'de Mert'in 44. dakikada (skor 0-1iken) atıldığı 1-4 biten maçta olduğu gibi. Hatta onun arkasından "gençlere yatırım yapma" fikri ve sloganıyla bir dolu deli iş yapıldı rakiplerde. Sanki yaşın küçük olması tek kritermişçesine genç oyuncu transferleri moda oldu idi. Aklımda iz bırakan Tarık (FB) ve Ayhan (BJK) örnekleridir. Ayhan kendisine harcanan 8Mdollar altında ezilmiş, Tarıksa tam hayal kırıklığı olmuş, yok olup gitmişti.
Galatasaray'da futbolcular kendilerine hiç inanmadıkları kadar inanıyor şu an. Hocaları kendilerinden beklentilerini hiç azaltmadı. Şimdi de onlar kendilerini yapılmazı yaparken görebiliyorlar. Ümit Karan'la Arda'daki değişim gerçekten etkileyici, takım da topluca o yolda, Sabri de sadece kafasını değştirmekle ne kadar yol alabileceğini anlar yakında.
Ben her zor maçtan önce tek santrfora inip bu sefer 4321 yapar, 4231 yapar ama bir şekilde tek santrforla ve oyunu kontrol etmeye çalışan bir takım yapar diye düşündüm. Feldkamp illa 2 santrfor oynatırken, asıl o santrforları orta saha oyuncusu kadar oyunun içine alarak oyunu kontrol etmeye soyundu ve aşağı yukarı ev-deplasman, Türkiye-Evrupa demeden herkese karşı aynı dinamizmle oynamakta ısrar etti. 7 ay sonra bakıyoruz ki oyunculardan daha yüksek standarta ulaşmalarını istemek, yapabileceklerini optimize etmeye karşı daha doğru yaklaşım olmuş. Genç oyuncuların doğru yönetimle neler yapabileceğini yıllardır bu forumlarda yazan herkes için bu günler güzel, çünkü daha güzellerini müjdeliyorlar.
Feldkamp'ın bir sene daha kalmasını çok isterim ve yerine de doğru dürüst bir selef hazırlamasını.
O TS maçını ben de arkadaşlarla yad etmiştim 2 hafta önce. Cyzio 6-7 dakika kala 1-1 yapmıştı. Taraflı tarafsız herkes pes demişti gencecik takımın performansına. Yine o sene Beşiktaş'la ligde ve kupada oynadığımız maçlar ve Kadıköy'de Mert'in 44. dakikada (skor 0-1iken) atıldığı 1-4 biten maçta olduğu gibi. Hatta onun arkasından "gençlere yatırım yapma" fikri ve sloganıyla bir dolu deli iş yapıldı rakiplerde. Sanki yaşın küçük olması tek kritermişçesine genç oyuncu transferleri moda oldu idi. Aklımda iz bırakan Tarık (FB) ve Ayhan (BJK) örnekleridir. Ayhan kendisine harcanan 8Mdollar altında ezilmiş, Tarıksa tam hayal kırıklığı olmuş, yok olup gitmişti.
Galatasaray'da futbolcular kendilerine hiç inanmadıkları kadar inanıyor şu an. Hocaları kendilerinden beklentilerini hiç azaltmadı. Şimdi de onlar kendilerini yapılmazı yaparken görebiliyorlar. Ümit Karan'la Arda'daki değişim gerçekten etkileyici, takım da topluca o yolda, Sabri de sadece kafasını değştirmekle ne kadar yol alabileceğini anlar yakında.
Ben her zor maçtan önce tek santrfora inip bu sefer 4321 yapar, 4231 yapar ama bir şekilde tek santrforla ve oyunu kontrol etmeye çalışan bir takım yapar diye düşündüm. Feldkamp illa 2 santrfor oynatırken, asıl o santrforları orta saha oyuncusu kadar oyunun içine alarak oyunu kontrol etmeye soyundu ve aşağı yukarı ev-deplasman, Türkiye-Evrupa demeden herkese karşı aynı dinamizmle oynamakta ısrar etti. 7 ay sonra bakıyoruz ki oyunculardan daha yüksek standarta ulaşmalarını istemek, yapabileceklerini optimize etmeye karşı daha doğru yaklaşım olmuş. Genç oyuncuların doğru yönetimle neler yapabileceğini yıllardır bu forumlarda yazan herkes için bu günler güzel, çünkü daha güzellerini müjdeliyorlar.
Feldkamp'ın bir sene daha kalmasını çok isterim ve yerine de doğru dürüst bir selef hazırlamasını.