Page 3 of 4

Posted: Thu Sep 11, 2008 7:46 am
by Ufuk Sezekkaplan
Cengiz Akgun wrote: Ben diyorum ki mahellede orospulugu sicille tescil edilmis bir kariya herhangi bir kavga sirasinda "orospunun zoruna bak. Kalkmis bir de bana ahlak dersi veriyor' dediginde bu hakaret olur mu?
Hakaret etmis olur zira burada orospu sıfatını bir zenaat karsiliginda degil, bir asagilama olarak kullaniyor...

Posted: Thu Sep 11, 2008 9:03 am
by Tan Erten
Bugünkü Hürriyet'te yayınlanan Yalçın Doğan yazısı:

" Küfürbaz Terim

SPOR yazarı ve yorumcusu Osman Tamburacı’nın yüzü bembeyaz oluyor. "Sen ne biçim konuşuyorsun" diyerek, yerinden fırlıyor, sinirden eli ayağı bir anda buz kesiyor.

9 Eylül, önceki gün. Saat 17.54. Levent Spor Yazarları Derneği. Bir grup arkadaş sohbet ediyor. Aralarında Osman Tamburacı da var. Tamburacı derneğe gelmeden önce Sky TV’de Türkiye-Belçika milli maçına ilişkin görüşlerini anlatıyor.

Dernekte arkadaş grubu sağdan soldan söz ederken, koyu sohbet sırasında Osman Tamburacı’nın cep telefonu çalıyor.

TELEFONDA KÜFÜR

Tamburacı telefon açıyor, arayan Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim.

Konuşmaya başladığı anda sinirleri gerilen Tamburacı, telefon konuşmasını bir arkadaşına dinletmeye başlıyor.

Terim:

"Yahu Osman, biraz önce Sky TV’de konuşmuşsun, bana söylediler. Ben ne demişim? Gündem değiştiriyormuşum, öyle demişsin. Ulan bu ne biçim konuşma?"

Tamburacı bu üslup karşısında şaşırıyor, nezaket içinde:

"Hocam, beni hep böyle zamanlarda arıyorsun, bir kere de, nasılsın, diye arasana."

Terim’de fren tutmuyor:

"Ulan ben senin bıyığını s...."

Tamburacı yerinde fırlıyor, "Sen ne biçim konuşuyorsun" derken, sinirden zangır zangır titriyor. Milli Takım Teknik Direktörü kendini kaybediyor:

"Ulan ben senin, ananı, avradını s....".

Tamburacı, "Doğru konuş, konuşmasını öğren" diye bağırırken, Fatih Terim galiz küfürlerini sıralamayı sürdürüyor.

Huzurunuzda Milli Takım Teknik Direktörü."

Posted: Thu Sep 11, 2008 9:53 am
by Mehmet Gurdal Cetin
Bu konusmanin dokumunu TURKCELL'den alip basin toplantisi ile yayinlayacaksin.

TAMBURACI bos konustugu cok gorulen bir adamdir.Ama bazen cuk diye oturan yorumlar yapar.STEAU maci oncesi bu kadro ile mac kazanamaz dediginde eminim bir suru Galatasarayli ifrit olmustur.

Sonuc ortada.Hadi 100 tane attiginin biri tuttu diyelim.

FT durumunda da oyle
Gorunen koy klavuz istemiyor.

FT sonunu hazirliyor.
Yakinda bir basin toplantisi bekleyin.
Kufure yakin imali konusmalar.

Ben gerci adamin Milli Takim'in basindan ayrilmasini istemiyorum.Ne zaman boyle bir sey olsa acik bagirmaya basliyor
"IMPARATOR FATIH TERIM"

FB'liler nasil direkten donduklerini gorunce soguk soguk terliyorlardir.
AY'yi tahtindan ederdi bu adam.

Deniz asiri bir ulkeye gitmesi cok iyi olur.
Ama agacin kokleri milli takimin icinde
Gitsede etkisi devam edecektir.

Hedefi 2010'da basari kazanip buyuk bir takima ziplamak.
Yakinda arapca kurslarina baslarsa hic sasirmayin :wink:

Posted: Thu Sep 11, 2008 8:58 pm
by Ali Gursel
Ulusça birlik ve beraberliğimize ve de birbirimize daha çok sarılacağımız bu günlerde Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim ile spor yazarı - yorumcu meslektaşımız Osman Tanburacı arasında yaşanan ve medya ya da yansıyan olay hepimizi derinden üzmüş, yüreklerimizde onulmaz yaralar açmıştır.

Yazimiza ulusca birlik ve beraberlikten dem vurarak duygu somurusu ile baslayalim, kalemleri kuvvetli ya. Sanki Terim'le Tamburaci Guneydogu'da komando olarak falan bulunuyorlar. Olayin ulusla alakasi neyse.

Bu müessif olay birlikte sevinip gururlanacağımız sportif başarılarımıza gölge düşürmüştür.

Sizin varliginiz Turk sporunda herseye golge dusuruyor, bosverin.

Olayın Terim ile medya arasındaki ilişkilerin tam da mutluluk duyacağımız bir yola girdiğini düşündüğümüz günlere rastlaması bütün iyimserliğimizi sonsuz bir karanlığa sürüklemiştir.

Nayir, nolamaz, aglamak istiyorum sayin seyirciler.

Milli Takımlar Teknik Direktörlüğü gibi üstün bir seviyeye gelmiş spor medyasının her zaman övgü, takdir ve ödüllerini kazanmış, başarı merdivenlerini adım adım çıkışı spor yazarlarınca hep saygı ile karşılanmış bir kişi olan Fatih Terim’in meslektaşımıza karşı takındığı bu anlamsız hiddet ve hakaret içeren bütün saygı sınırlarını aşan tavrını hiçbir mazeret bizlere hoş gördüremez.

Ama biz senelerdir kitleleri birbirine dusuren, reyting icin her seyini satan, her gun yalan uydurmaktan yorulmayan, yalan haberler yuzlerine vuruldukca mensuplari "canim artik onlara da gulmek lazim" diyecek kadar yuzsuzlesmis basin anlayisimizla her cesit hosgoruyu hakettigimizi dusunuyoruz.

Bu nedenle arkadaşımız Osman Tanburacı’ya yapılanları hepimize yapılmış sayıyor, tüm Türk spor kamuoyu önünde Fatih Terim’i şiddetle kınıyoruz..

Yalowa kaymakam ariyor, hemen basvurun.

Bütün demokratik toplumlarda basın özgürlüğünün vazgeçilmez anayasal hak olduğunu, bu bağlamda haberin özgür, yorumun da kutsal olduğunu Fatih Terim’e bir kez daha hatırlatıyor, bundan böyle medya ile ilişkilerinde herkesle olduğu gibi daha medeni ve saygılı olmaya davet ediyor, kendisini yaptıkları ile baş başa bırakıyoruz.

O kadar utanmaziz ki, sabah aksam yalan yaziyor, sonra da basin ozgurlugu konusunda fikir uretiyoruz. Basin ozgurlugu bizim yalan haber yapma hakkimizdir diyecek kadar kendimizi kaybettik, patronlarimiz reytingden baska bir sey iplemiyor, mahkeme desen Turkiye'de kim mahkemeden ne almis da bizi dava edecekler. Okuyucuya selam, yalana devam, iste basin ozgurlugu, bizden ogrenin.
TSYD Genel Merkez

Yönetim Kurulu
Tam sizlik adam Terim, hakettiginiz size kolunu gosteren oyuncu, telefon edip kufur eden TD. Kendi evinizin onunu temizleyene, bir gun de kendinize ve mensuplariniza bakip kendi rezaletlerinizi kinamaya karar verene kadar basiniza bunlar tarak olsun.

Posted: Thu Sep 11, 2008 9:28 pm
by Cengiz Akgun
Yumurta topugun kopukluguna buarada devam edelim. Gecen gun TFF bahsediyorduk ya. Ozan bana bu heriflerin arka ikalacak hali var mi demisti. Olsa zaten Yumurta Topugu cagirlar bu kufur olayindaki gercegi sorarlar. Inkar edecegini sanmam. Evet derse kendisine senin bu yaptiklarin bize cok pahaliya mal olmakta mannevi acidan bile. Bu sartlar altinda alismamiz mumkun degil. Derhal istifani sun eger sunmazsa hakkinda UEFA raporu gelmeden biz sorusturmaya baslayacagiz demelri gerekyor. Yapmayacaklarini adim gibi biliyorum. Ama kayida gecsin. Bugun Tanburaci ile yapilan bir soyleside soyle bir yer gecmekte..
Öncesinde herhangi bir husumetiniz ya da tartışmanız var mıydı Fatih Terim’le…

OSMAN TANBURACI: Öncesinde bir husumetimiz olup olmadığını ona soracaksınız. Bana ‘Osman ağabey’ diyordu. Benim onunla hiçbir husumetim yok. Onun benle var mı? Onu da Fatih Terim’e sormak lazım. Geçmişte bana yaşımı sorup da aramızda 7 yaş fark olduğunu öğrenince ‘Sana bundan sonra ağabey diyebilir miyim?’ diye soran bir insandı Fatih Terim. O da çok stresli ama bu stresi bu şekilde boşaltmamalı.

Posted: Thu Sep 11, 2008 9:33 pm
by Ali Gursel
Cengiz Akgun wrote:Yumurta topugun kopukluguna buarada devam edelim. Gecen gun TFF bahsediyorduk ya. Ozan bana bu heriflerin arka ikalacak hali var mi demisti. Olsa zaten Yumurta Topugu cagirlar bu kufur olayindaki gercegi sorarlar. Inkar edecegini sanmam. Evet derse kendisine senin bu yaptiklarin bize cok pahaliya mal olmakta mannevi acidan bile. Bu sartlar altinda alismamiz mumkun degil. Derhal istifani sun eger sunmazsa hakkinda UEFA raporu gelmeden biz sorusturmaya baslayacagiz demelri gerekyor. Yapmayacaklarini adim gibi biliyorum. Ama kayida gecsin. Bugun Tanburaci ile yapilan bir soyleside soyle bir yer gecmekte..
Farkli dusunuyoruz. Ben TFF'nun basina telefon edip kufur etmeyi TD'un is tanimina koymasini istiyorum, hatta eger bunu yapmazlarsa istifalari istenmeli.

Bizim basinla hakettigi lisandan konusan oyuncular ve TDler istiyorum, hem milli takim hem de tum klup takimlarinda.

Adam olsunlar, kapilarinin onunu, iclerindeki pisligi temizlesinler, sonra baskalari bunlara adam muamelesi yapar.

Bu arada Emre-Gokdeniz kavgasi olayi da yalanlanmis. :wink:

Posted: Thu Sep 11, 2008 9:48 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote: ..
Farkli dusunuyoruz. Ben TFF'nun basina telefon edip kufur etmeyi TD'un is tanimina koymasini istiyorum, hatta eger bunu yapmazlarsa istifalari istenmeli.

Bizim basinla hakettigi lisandan konusan oyuncular ve TDler istiyorum, hem milli takim hem de tum klup takimlarinda.

Adam olsunlar, kapilarinin onunu, iclerindeki pisligi temizlesinler, sonra baskalari bunlara adam muamelesi yapar.

Bu arada Emre-Gokdeniz kavgasi olayi da yalanlanmis. :wink:
Basini okumazsin ve de izlemezsin olur biter. Ekonomik olarak cezalandirabilirsin. Yoluna girerler. Ben Fotomac, Fanatik filan gibi sitelere hic girmiyorum bile. Orada ne yazmislar hic ilgilendirmiyor beni. Osman Tanburaci'yi da okumam. Okudugum uc dort tane spor yazan tip var. Bugune kadar da oyle beni sinirlendiecek bir hareketlerini gormedim. Her transfer donemi her yazilani okur ve inanirsan bu yazanlar kadar okuyanlarin da sucu olur.

Terim icin boyle bir durum yok. Su Saracoglun'da kirdigi cevizler bile yeter. Belcikali TD ile ortada hakem, UEFA gozlemcisi filan varken bile ustune yurume cesaretinde. Gordun mu boyle bir sey cagdas ulkelerde? Nitekim ne demis Belcikali TD, eger yaptigim bir ceza gerektirse idi hakem ortada gerekeni yapardi ona mi dustu bok yemesi demis degil mi? Yani su Isvicre macindan zerre kadar hisse kapmadigi ortada. Boyle bir adami TD diye tutmaktaki amac nedir? Avrupa ucunculugu deme bana.

Posted: Thu Sep 11, 2008 9:57 pm
by Kerem Gulec
Ali Bey'in yazdiklarina genelde katiliyorum. Basinin kendisine de bakmasinda fayda var. Simdi magdur durumda olduklari icin herseyi diyebilirler kabul. Ancak ayni kararliligi yalan haber yapan meslektaslarina karsi da bekliyoruz. Fatih Terim'in kiziyla Emre Belozoglu'nun sevgili oldugunu yazdilar zamaninda. Daha bugun yazdiklari Emre-Gokdeniz kavgasi uydurma cikti. Mansetten yalan haberler yapacaksin sonra mahkeme karariyla 15. sayfada iki satir tekzip gececeksin. Bunun bir parasal yaptirimi falan yok mu?

Diger topicde herkes yaziyor zaten basinin yalan haberlerini. Transfer sezonu kapanmis hala hergun transfer haberi geciyorlar. Bilmiyorum ama birseyler eksik gibi. Bir denetleme bir yaptirim mekanizmasi adi herneyse. Tabii ki gonul ister ki, halk boyle sacma yayinlara prim vermesin ve dogal yollardan kapilarina kilit vurulsun. Ama boyle bir ihtimal de gozukmuyor.

Kuluplerin kendi capinda bir yaptirimi var "tesislere giris yasagi". Adamlarin canina minnet :) Kardesim kim gidecek tesise haber yapacak simdi, hava sicak zaten. Oturdugumuz yerden cikaririz gazetemizi aslanlar gibi.

Simdi Fatih Terim haksiz, basina gun dogdu. Yalan haber yapmadan Fatih Terim'i dagitma firsati!

Gecenlerde Milliyet'te bir haber vardi. Antalya'da sanirim, balikcilar bir kopekbaligi yakalamislar asmislar kancaya bas asagi gururla poz veriyorlar yaninda, yuzler guluyor tabii 32 dis meydanda. Asagida da birisi bir yorum yapmis
"Ayni pozu sizden denizin icinde de bekliyoruz".

Butun basin toplantilarinda Fatih Terim'den kork, dogru duzgun soru bile sorma veya surekli sote sorular sor. Karakterli arkadaslar gercekten. Esasen, ben kufur olayini ortaya cikmasina da sasirdim. Tahminim Yalcin Dogan'in kulagina gitmesi bu hesaplari bozdu.

Fatih Terim acisindan olaya bakacak olursak herhalde bundan sonraki asamasi adam dovmek olur.
Muhtemel adaylar: basin mensuplari arkadaslar, rakip teknik direktorler, 4. hakem, Uefa veya Fifa gozlemcileri, top toplayici arkadaslar, Metin Tekin, Oguz Cetin ve Emre Belozoglu. Emre hem severim hem doverim kontenjanindan icerde. Zaten Leeds macinda dovmustu kendisini yeni bir sey degil. Fatih Terim bir de utanmadan hayatimda rakip teknik direktorlerle takismadim diyor. Daha iki ay once Hirvatistan macinda Slaven Bilic'le birbirine giriyorlardi. Burada Sirp bir arkadas da vardi maci izlerken, Fatih Terim Hirvatistan teknik direktorunu dovecek diye cok sevindi cocuk. Nasil basinsa bunu bile hatirlamadi daha...

Posted: Thu Sep 11, 2008 11:35 pm
by Kenan Atak
Cengiz Akgun wrote:Yumurta topugun kopukluguna...
:lol: Bu yumurta topuk lafi senin söyleminde daha da guzellesiyor abi. Laf aramizda bu yumurta topugun Isvicre macinda cikarttigi rezaletten sonra görevde kalmasindan sonra artik sahanin ortasina gelip ha$irt diye sicsa göndermezler. Tamburaciya iki uc kufur etmis yaninda devede kulak alir. Onun gazetelere cikan 'taaruz' isareti ile iki uc tanesi hastanelik bile oldu gariban Isvicrelilerin. Tam bir rezaletti uygar bir ulkede ne görevde kalir ne de halk benimser böylelerini ama memleket halki dolandiranlarin cirit attigi herseyin pislik ustune kurulu oldugu yer olunca o da kaldi görevde.

Italyanlar bunun kafaca ne oldugunu görunce sutladilar. Ustelik ben Milan'da bu kadar cabuk TD gönderildigini ender hatirliyorum, ona hayatta Italyan veya Ingiliz klupleri kanca atmaz hele ki Isvicre macindan sonra bitmistir anca böyle orta dogu cografyasinda yaptiklari destek görur. Istedigi kadar Cavalli'den giyinsin Italyanim diye ortalikta gezsin Turk spor kamuoyunun 'yumurta topuk' lakabi cuk oturuyor.

Posted: Thu Sep 11, 2008 11:46 pm
by Kenan Atak
Cengiz Akgun wrote:Belcikali TD ile ortada hakem, UEFA gozlemcisi filan varken bile ustune yurume cesaretinde. Gordun mu boyle bir sey cagdas ulkelerde. Nitekim ne demis Belcikali TD, eger yaptigim bir ceza gerektirse idi hakem ortada gerekeni yapardi ona mi dustu bok yemesi demis degil mi? Yani su Isvicre macindan zerre kadar hisse kapmadigi ortada. Boyle bir adami TD diye tutmaktaki amac nedir? Avrupa ucunculugu deme bana.
Onlara da dersini vermis iste :D Demiyormuydu ben ders almam ders veririm diye.

Posted: Thu Sep 11, 2008 11:54 pm
by Salih Bora
Medyanın pisliği medyaya, Terim'in pisliği Terim'e...
Futbolculuğunu biliriz bu adamın.
Rakip futbolcuları dövdüğü, hakemlere tükürdüğü vardır.
Kendisine Bitirim Adanalı rolünü yakıştırıyor.
Terim'in Bitirim Adanalı'lığını iki döneme aırmak gerek. İtalya'dan öncesi, İtalya'dan sonrası.
İtalya'ya gitmeden önce ne var? Yine benzer huylar. Fakat görünüşte, saçlarını arkadan öne doğru tarayıp kelini kapatan (Esat Kıratlıoğlu modeli), futbolculara "Oğullarımmm" diye sarılan, kenarda eşofman ve Coca Cola şapkası giyip hoplayıp zıplayan bir adam var.
İtalya'dan sonra kendine Robert De Niro kisvesi biçti.
Saçlarını arkadan öne doğru değil önden arkaya doğru tarar oldu. Konuşurken kelimeden önce derin nefes alıp, ağzını burnunu bükmeye başladı. "Ben İmparator oldum" deyip kibire ve saygısızlığa hız verdi.
Orhan Erdemir'e sövmesi... İsviçre maçı olayları... Durup durup basını azarlaması...
Medya ne olursa olsun. O ayrı bir dava.
Ama pislik nerede değil ki?
Sporu yönetenler de pislik, gazeteleri yönetenler de pislik, yukarıdan aşağıya herkes ve herşey pislik.

Posted: Fri Sep 12, 2008 3:57 am
by Murat Kara
Ali Gursel wrote:Bizim basinla hakettigi lisandan konusan oyuncular ve TDler istiyorum, hem milli takim hem de tum klup takimlarinda.
Kana-kan dise-dis mantigi islemez. Basina anladigi dilden konusmak diye birsey yok aslinda. Cunku basin bir kisi degil.

Emre'nin kolunu vatan millet sakarya diye elestirenleri elestirmek gerekir (ki ben de elestirdim). Basin o kolu hakketti mi, elbette hak etti! Kurum olarak hak etti. Emre o hareketi bir kisiye bile yapmis olsa oyle algilanmadi ve bir kurum olarak basin kendi uzerine alindi. (Bu, Emre'nin o isi dogru yaptigi anlamina gelmez sadece Emre'nin cahil oldugu anlamina gelir. Cahil diye de bir kisi elestirilmez. Sadece cahil olana cahilmis gibi davranilir.)

Emre cahil oldugu icin duygularini daha medeni bir sekilde ortaya dokecegine maganda bir sekilde ortaya doktu. Ama o duygularin ortaya dokulmesi dokulmemesinden daha onemliydi. Nasil dokuldugu de onemli ama ikinci derecede onemli. Emre kaba olur diye o hareketi yapmasaydi, basinin icersinde o gun baslayan tartismalar baslamayacakti. O gunlerde basin ikiye ayrildi ve basinin icinde Emre'ye destek veren yani cuvaldizi biraz da kendimize batiralim diyen tipler gorduk. Demek ki basin oyle tek blok halinde 'gerzek' degil. Cengiz'in de dedigi gibi iyileri var kotuleri var.

FT'nin durumu ise farkli. FT, kisisel egolarini basin uzerinde tatmin etme yoluna girdi. Kolay gelsin demek lazim. FT'nin yaptiginda Emre'nin hareketindeki asiligin (ne kadar kaba saba yapilmis olsa da) hic bir izi yok. FT isterse basini cok daha etkili sekilde rezil edebilecek bir konumda. Ama onu yapacagina, belli kisileri hedefleyerek, populerlik pesinde kosuyor. Bu da ters tepiyor surekli olarak.

Bazi insanlar boyledir. Uc kurusluk guc gecer ellerine ve zivanadan cikarlar.

Posted: Fri Sep 12, 2008 8:11 am
by Ufuk Sezekkaplan
Herhangi bir tv kanalinda mac seyrederken spikerin yorumcuya hep sunu soyledigine tanik oluyorum :

Otis agbi, sen de yillarca üst düzeyde top oynadin / milli formayi giydin / üst düzey takimlarda bulundun / bu isin icindesin / duayenisin; sence bu asamada nasil taktik bir degisiklik yapmak gerekir?

Her mac bu yaglama var. Evvelki gun Selcuk Yula, oyuncu degisikligini yorumluyor guya, "kan degisikligi lazimdi, hoca kan degistirdi" dedi.

O sirada stadda anons yapiliyordu, kanamali bir hastaya AB Rh + diye :)

Ali'ye katilmiyorum. Basin rezil durumda tamam da onun adam olmasi icin yumurta topuktan medet umamayiz. Yumurta topuk iyi biri degil cunku. Herkese is dusuyor, baski gruplarindan siradan vatandasa kadar.

Ben otokontrolden yanayim. Okumayacagiz agbi fotosporu, tanburaciyi, engin vereli. Erman'a, sansal'a, hava civadir'a, aziz ustel'e, hatta ridvan dilmen'e deger vermeyecegiz. Dune kadar yumurta topuk icin yakmadiklari yag kalmamisti, simdi agliyorlar.

Basinda okunacak, deger verilecek adamlar var. Bagis Erten okuyorum ben mesela, Turgay Renklikurt, Ahmet Cakir, Mehmet Demirkol, Ugur Meleke, Cem Dizdar (zamaninda yumurta topuku savunan Kemal Belgin'e oyle bir ayar vermisti ki o bile yeter benim gozumde)...

Sultan II. Abdülhamit döneminde 2 defa maliye bakanlığına getirilen bir paşa bir gün sabahın erken saatlerinde atının üzerinde karşıdan karşıya geçerken Galata Köprüsü üstünde sokak köpeklerinin saldırısına uğrar. Atı ürker ve kafasının üstüne düşerek beyin kanamasından ölür.

Sabahın ilk saatlerinde yıkanmak için hamama gelen şair Eşrefe bu hayırlı haber ulaştığında su dizeleri patlatir:

"Bir iti bir itle helâk etti Allah!
Lâ havle velâ kuvvete illa billah."

Durum budur :D !

Posted: Fri Sep 12, 2008 10:54 am
by Ali Gursel
Ufuk Sezekkaplan wrote: Ali'ye katilmiyorum. Basin rezil durumda tamam da onun adam olmasi icin yumurta topuktan medet umamayiz. Yumurta topuk iyi biri degil cunku. Herkese is dusuyor, baski gruplarindan siradan vatandasa kadar.

Ben otokontrolden yanayim. Okumayacagiz agbi fotosporu, tanburaciyi, engin vereli. Erman'a, sansal'a, hava civadir'a, aziz ustel'e, hatta ridvan dilmen'e deger vermeyecegiz. Dune kadar yumurta topuk icin yakmadiklari yag kalmamisti, simdi agliyorlar.
Bu bir iti bir ite helak ettiren Allah sozunu hatirlayip bana da katilmaman ilginc geldi. :D

Cengiz de su okumama isini yazmis. Cevap vereyim.

Bu yazdiklarim sadece spor basini hakkinda degil, tumu icin gecerli tabii (ama spor basini da dahil buna). Basinin, ifade ozgurlugunun, bunu sorumlulukla kullanan bireylerin bir topluma onemini ne kadar anlatsam anlatmis olamam diye dusunuyorum. Bu birbirine bagli kavramlarin bir toplum icin dogal kaynaklardan, yuksek milli gelirden, nukleer silahlardan falan cok cok daha onemli oldugunu dusunuyorum.

Tabii aslinda yazmaya bile gerek olmamali, bir ulke milli takim hocasinin kabadayi olmasindan gorecegi zararla basininin bizimki gibi olmasindan gorecegi zarari karsilastirmak dahi abes bence.

Politik teori forumu olmadigi icin bu ifade ozgurlugu, iyi isleyen basin falan gibi kavramlarin tarihcesine, toplumlarin hayatlarindaki rolune girmeye gerek yok. Ama sunu vurgulmakta fayda var: "e okumayalim o zaman" tabii ki cozum degil. Zaten her okuyan bu konulari dusunen, bu yargilarda bulunabilecek, bilgi kaynagi bollugu icinde olsa, bizim basini konusmaya gerek olmaz, cunku basin boyel olmaz.

Yani sorun Cengiz'in, Ufuk'un okuyup okumadigi degil ki. Eger bir toplumda yasayacaksan da sirf kendininin okumamasi da cozum degil.

Son gunlerde bolca okudugumuz RTE-Aydin Dogan atismasi Turkiye'nin bu konuda dustugu durumun ne kadar acinasi oldugunu cok guzel anlatiyor. Tartisilan basin, ifade ozgurlugu, insanlarin bilgi edinme hakki falan degil, olur da oyle zanneden varsa. Gazeteler kimin nasil yiyip carpacagi, hangi kanunsuzlukla kimin ne goturecegi kavgasinin yapildigi yerler olmus ya da bu kavganin araclarindan biri. Maksat okuyucalara bilgi vermek falan da degil, goturme duzeninin korunmasi.

Okumayalim, e iyi guzel, bir suru insan okuyor, ayni yerde yasiyoruz. Sene 1950 de degil artik, birak ayni sehri, ulkeyi, ayni gezegeni paylasiyoruz.

Cok basit bir ornek, dunyanin en guclu, en zengin ulkesinde halk okumayla, bilgilenmeyle, hukumetiyle ve yaptiklariyla alakasini kesti diye adamin teki sekiz senedir dunyanin icine defi hacet etti. Irak'tan Afganistan'a, Guantanamo'dan Sudan'a dunyanin bir haline bakin.

E ne var biz okumayalim, adamlar hristiyan kanallarinda tanri size sunu bunu emrediyor diye cigliklar atsin, dinlemeyelim, izlemeyelim, aaa bir de bakmisiz George Bush secim kazaniyor ve Irak'i isgal etmek icin Tanri'dan emir aldigini soyluyor, bir daha secim kazaniyor, sekiz sene gecti baskan yardimcisi adayi bir kadin Irak'ta askerler Tanri'nin savasini savasiyor diyor. Okumayalim, dinlemeyelim diyerek toplumlarin geldigi yer bu, maalesef birileri okuyor, hem de bu ozgurlukleri ve bunlarin onemini tarihsel olarak en iyi anlamis gibi gozuken ulkelerin birinde. Bunu bir de benzer bir laf edip kendi ulkesinde itin bir yerine sokulan Tony Blair ile karsilastirin, adam Irak icin Tanri'nin savasi falan gibi bir sey dedi, gunlerce gazeteler, mecliste muhalefet mensuplari adami eeee, bugun yukaridan dis politikayla ilgili ne emirler var, soyle de bilelim diye dalga gectiler. Cunku Ingiltere hala bu degerlerin nisbeten ciddiye alindigi, insanlarin Oskar odul torenini yilin en onemli haberi zannetmedigi bir yer.

Terim'den Turkiye'ye zarar gelmez, futbola dahi zarar gelecegini sanmam. Insanlarin gazete sayfalarini reyting ve kisisel cikar ugruna utanmazca yalanlarla doldurmalarindan cok zarar gelir ama. Bu gazetecilerden bir iki tanesine nasil olduysa bu soruyu sordular, yalan, uydurma haberlere ne diyorsunuz diye. Adamlar cikip bunu yanlis buluyoruz, boyle olmamali diyemediler, yalandan bile olsa diyemediler. Canim, onlarin yalan oldugu belli, gulup gecmek lazim. Yani adamlar yalani birakmayacak, sen neye gulup gececegini, neyi ciddiye alacagini tahmin edeceksin. Geldigimiz hale bak, haber uydurmayi savunuyorlar, lafla bile kinama geregi gormuyorlar.

Spor basini da bu sorunun parcasi. Bir binanin bir kati bir gazetenin belli sayfalarini yalanlarla dolduran insanlarla doluyken, diger katlarinda var gucleriyle baska sayfalarda halki dogru bilgilendirmeye calisan insanlar olur mu?

Sen okumazsin, sen dinlemezsin, ondan sonra bir gun bir sapka takar GS macina gidersin, senin kadar sakin olamayan, okuduguna inanma egilimi daha yuksek bir rakip takim taraftari uydurmalardan aldigi gazlarla kafana bir sey gecirir gorursun kendin okumamanin, seyretmemenin faydalarini.

Terim'in Tamburaci'ya yaptigi bunlari duzeltir mi? Elbette duzeltmez. Ama bir umut var, belki de tek umut, Emre kolunu gosterir, Terim acar kufreder, bir suru klup antremanlarina, maclarina sokmamaya, roportaj vermemeye baslar, sikayet edince de bakmisin bekledigin tepki gelmiyor. Belki, bir umit, bir ihtimal, ulan biz nerede yanlis yapiyoruz, neden toplum icinde sayginligimiz bu durumda diye dusunurler.

Ali

Posted: Fri Sep 12, 2008 11:23 am
by Levent Guntay
Babamin yalancisiyim. Fatih Terim 70'lerde en bickin zamaninda, bar (ya da pavyon) basip kavga cikartmis, ortaligi bayagi bir dagitmis. Konu da kiz meselesiymis galiba. Artik gazeteler mi yazmis, yoksa kulaktan kulaga mi yayilmis bilmiyor.

"O donemde iyi futbolcuydu ama kironun tekiydi, sonra milli takim teknik direktoru olunca bayagi bir sasirmistim." dedi.

Bu kafa yapisinda bir adama 1000-2000 dolar para odeyip "sirket yonetimi" konusunda seminerine katilan ust duzey sirket yoneticileri var.

Seminerde "Elemaniniz istediginiz verimde calismiyorsa iki tokat atip, anasina avradina kufredin, verimi ertesi gune patlayacaktir." gibisinden laflar da etmis midir acaba?