forum.cimbom.org

Rijekaard'i filan fazla tanimam. Ama adamin kariyerine bakinca attan inip esege binmesi icin hicbir sebeb yok. Parasini bulup bulustursaniz bile neresinden bakarsaniz bakin bir degil uc dort basamak asagiya gidis olur. Adam boyle bir sey icin ne yasli bir pinpon ne de dort ayaginin ustune dusmus bir sarlatan. Kimeseye birsey ispat etmesini gerektirecek bir olay yok. Barcelona gib bir takimdan sonra GS'yin ona kazandiracagi hicbir sey yok bas agrisi ve agiz kokusu disinda.

Mert Tokman wrote:Cok uzaklara gitme o kadar - adaylari ben sayayim sana...

1. Lucescu
2. Daum
3. Hagi
4. Avci
5. Bulent Korkmaz

Rijkaard'i falan birakin arkadaslar - ya yukaridakiler yada bunlara ek olarak...

Souness ve Tugay, Gotz ve Stumpf veya Skibbe inat edip ben parami alirim der ve gorevinde kalir. Bir baska ihtimal de yillardir agizlarinda dolasan Fransiz modeli ve dolayisi ile bir Tigana trajedisi de gorebiliriz.

Uzun donemli planlamaya dayali kararlar beklemeyin - gorunen o ki hersey gunu kurtarma amacli - en cok buna uzuluyorum

Haklisin Mert,

Umit Davala Cuma gunu bir basin toplantisi yapacakmis.

Bende Skibbe, Umit Davala, Adnan Sezgin ve Haldun beyin kalkip bazi sorumluklari ustelenmelerini ve 6 haftadir devam eden problemlere hep beraber temel cozum getirmelerini bekliyordum.

Benim yaklasim sahada taktik filan degil. Bence saha disindaki eksiklerimiz cok fazla...

Nasil olurda rakibimiz bir korner atarken sol kanatta oynayan Kewell arkadaslarina ikaz ederek sag direge kim bakiyor deyip de ondan sonra kendi bolgesini birakip o diregin onunde defans yapiyor?

Bu gibi set defans anlayisi antremanlarda hic mi calisilmiyor?

Isvicrenin sonuncusu bize 10 kisi kalinca nasil 3 gol atabiliyor?

Lig sonuncusu Kocaelispor 4 macda ancak 1 gol atabilmisse bize nasil gol atabiliyorlar?

Niye Servet ile Meira'nin kademe, zamanlama ve alan tutma sorununa hala bir cozum bulunamadi?

Sabri ile Lincoln Bursa macinda birbirleri ile kavga ettiler? Bu sinir nerden kaynaklaniyor?

Skibbe, Umit Davala, Adnan Sezgin ve Haldun beye son sorum: Bursa macinda niye hepiniz "outcoached" oldugunuz?

Murat Gokcigdem wrote:Haklisin Mert,

Umit Davala Cuma gunu bir basin toplantisi yapacakmis.
..

Murat, Umit Davala senin sordugun bu sorulara insallah cevap verir basin toplantiinda. Ben senelerdir soruyorum bunlar idmanda ne calisiyorlar diye? Cunku ne defansta ne de ofonsta ben hala calisilmis bir oyun duzeni oormedim. Topa alan gidiyor ya da kesmeye calisiyor. Bu sene Meira ile Servet bir turlu synch etmedi. Bunda Meira'ya verilen paranin Servet'i ne kadar rahatsiz ettigini dusunen oldu mu? Adam ikiye bir ondan bundan sikayetci.

Cengiz Akgun wrote:Bunda Meira'ya verilen paranin Servet'i ne kadar rahatsiz ettigini dusunen oldu mu? Adam ikiye bir ondan bundan sikayetci.

Gecen yil son mac (Oftas) sonrasi sampiyonluk kutlamalarina sakatlandigi icin soyunma odasina gittigi ve takim o gelemeden kutlamayi yapti diye olan bozuklugunun hala süregeldigini, gecen yil sampiyonlukta sahsen payinin cok oldugunu dusundugu icin (Suleymanou'nun kalesine o ust direkten ziplayan kafa ile attigi ilahi gol gibi...) ve taraftarin yerli yersiz sürekli "Servett... Servetttt" diye bagirmasiyla gaza geldigi ve amiyane tabirle simartildigi icin bir tür diyet odettirdigini düsünüyorum.

EURO2008 sonrasi, hem sampiyon takim gazi, hem comeback-Turkiye gazi ile Servet ve Arda'yi guzel bir rate ile satamamak kulup olarak hatamiz bence. Servet gecen yil tek atimlik baruttu, bu sene gecen yil ki Servet'i beklemek yanlis olur.

Zoban Raftik wrote:Servet gecen yil tek atimlik baruttu, bu sene gecen yil ki Servet'i beklemek yanlis olur.

Siz takimin icinde olan bitinlerini bizden daha iyi bilirsiniz.

Servet'in takimin icinde olgun ve lider olabilecek kapasitesi oldugunu dusunuyorum. Umit Karan, Hasan Sas ve Ayhan kadar kidemli olmadigini biliyorum.

Kendi capimda dusunuyordum da acaba Servet'e kaptanlik sorumlulugunu versek ona motivasyon olarak iyi gelir mi?

Aslinda benim gordugum kadari ile biraz karakter olarak biraz icine donuk ama son derece profesyonel bir gorunumu var. Fizik olarak kendisine iyi bakiyor.

Bu arada diger baslikta Trabzon maci biletleri hakkinda yazdiginiz haberde cok makbule gecti. Macin atmosferine bizde bu sekilde uzaktan hazirlaniyoruz

Murat abi, takim icinde olan bitenleri oyle derinligine bilen biri degilim.
Ben de taraftar gibi, disardan bakan biri olarak gozlemlere gore yorum yapiyorum. Ekstra birsey bilmiyorum yani :)

Servet dedigim gibi bana gore hala Oftas maci sonrasinda kalmis.
Bunu da atabilecek profesyonellikte degil malesef.
Bu baglamda kaptanlik icin de dogru secim olmaz.

Yavas yavas boku cikmaya basladi bu isin...
Alenen yaziyorlar, FT gikini cikarmadi yada ben duymadim.
Anlasilan gorusmeler bir kere degil bir kac kere olmus.
FT ucretini arttirmaya calissa da adam, megaloman hepimiz biliyoruz.
Elbette Galatasaray'in basina tekrar gecmek isteyecektir.Her horoz coplugunde oter, Terim'in coplugu Galatasaray'dir.


-------------------------------------------------------------------------


FOTOMAC
Fatih hoca G.Saray'a hayırlı olsun

İşte Terim'in 'evet' demesinin iki ana nedeni
1- Futbol Federasyonu'nun, Belçika maçının ardından sözleşme yenileme konusunda ağır davranmasına kızdı ve Milli Takımı 10 puana ulaştırdıktan sonra görevi bırakmaya karar verdi

2- Bu sırada Adnan Polat'tan gelen teklifi kabul etti. Çünkü Terim, G.Saray'ın çok güçlü bir kadroya
sahip olduğunu ve takımı yine UEFA Şampiyonu yapacağına inanıyordu...

G.Saray'da antrenörler Ümit Davala ve Edwin Boekamp'ın ardından teknik direktör Skibbe'nin de gönderileceğine kesin gözüyle bakılırken, takımın yeni teknik patronunun son anda büyük bir aksilik çıkmazsa Fatih Terim olacağı öğrenildi.

Fotomaç'ın çok özel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Terim'i Florya'ya taşıyacak süreç şöyle gelişti: 10 Eylül'deki 1-1'lik Belçika maçından sonra sözleşme yenilemek için federasyondan görüşme çağrısı bekleyen Terim, bu gerçekleşmeyince kızdı ve Milli Takım'ı bırakmaya karar verdi. Terim bu düşüncesini çevresine "Milli Takımı 10 puana ulaştırır bırakırım" sözleriyle açıkladı.

Terim'in bu kararını öğrenen G.Saray Başkanı Adnan Polat harekete geçmekte gecikmedi. Teknik direktör Michael Skibbe'den memnun olmayan Polat, Fatih Terim'e G.Saray'ın başına geçmesini istedi.

Terim ilk görüşmede kesin bir yanıt vermedi ancak daha sonraki buluşmada Polat'ın teklifine "Evet" dedi. Galatasaray'ın bu sezonki kadrosunun çok güçlü olduğunu düşünen tecrübeli teknik adam, istediği şartların sağlanması durumunda sarı-kırmızılı ekibi bu sezon yeniden UEFA Kupası Şampiyonu yapabileceğine inandığını söyledi. Bu sözlerin heyecanlandırdığı Polat, Terim'e elini uzattı ve ikili prensipte anlaştı.

ULAN BU BENIM YAZIM

Can Ergun wrote:Yönetim Skibbe'ye haber vermeden yardımcıları görevden alıyor,
Skibbe böyle bir ortamda,kadroda 5 oyuncusunun oynadığı milli takım maçını izlemiyor... Ne kadar profesyonelce yönetiliyor kulüp,tebrik etmek lazım.

Bu konu her$eye sebep olabilecek cinsten. Kendi takImInIn 5 oyuncusunun oynadIgI Türkiye - Bosna macInI izlemek yerine o Almanya - Rusya macInI izlemeyi tercih ettiyse, Galatasaray'da günlerinin sayIlI oldugunu düsünüyor ve Almanya'da yeni bir is arIyor galiba.

Zoban Raftik wrote:EURO2008 sonrasi, hem sampiyon takim gazi, hem comeback-Turkiye gazi ile Servet ve Arda'yi guzel bir rate ile satamamak kulup olarak hatamiz bence. Servet gecen yil tek atimlik baruttu, bu sene gecen yil ki Servet'i beklemek yanlis olur.

Sevgili Zoban,

Arda'yi guzel bir rate ile satip kazandigimiz para ile ne yapacaktik, merak ettim. Tahminim cevap "genc ve etkili bir sol acik alacaktik" degil cunku oyleyse Arda'yi neden satiyoruz sorusu ortaya cikar, o yuzden merakim.

Ali

Ali Gursel wrote:

Zoban Raftik wrote:EURO2008 sonrasi, hem sampiyon takim gazi, hem comeback-Turkiye gazi ile Servet ve Arda'yi guzel bir rate ile satamamak kulup olarak hatamiz bence. Servet gecen yil tek atimlik baruttu, bu sene gecen yil ki Servet'i beklemek yanlis olur.

Sevgili Zoban,

Arda'yi guzel bir rate ile satip kazandigimiz para ile ne yapacaktik, merak ettim. Tahminim cevap "genc ve etkili bir sol acik alacaktik" degil cunku oyleyse Arda'yi neden satiyoruz sorusu ortaya cikar, o yuzden merakim.

Ali

Bence de. Trabzon Fatih Tekke'yi ve Gökdeniz'i satınca ne yaptı mesela, o paralarla tesis yapıp, Avrupa kulubu mu oldu? Hayır, Kayseri'den Gökhan'ı aldı.

Satılacak oyuncunun sonraki donemde takıma faydası olmayacağının bilinmesi veya tahmin edilmesi lazım. Bu bakımdan Arda bence iyi örnek değil.

Bu açıdan kaçan fırsat 2002 Dunya Kupasından hemen sonra Hasan Şaş'tır. Beşiktaş o dönemde İlhan Mansız'dan kurtularak akıllılık etmiştir. mesela.

Is endustriyel futbol cephesinden bakmak zorunlulugu oldugu icin, bunu "iyi bir sol kanat kimi alacaktik" diye bakmamak gerekiyor.
Kaldi ki, sola zaten Kewell geldi.
Burada zaten sol kanatta yeteri miktarda adam varken, Arda'nin bir daha boyle guzel "parlatilmasi" mumkun olur mu acaba dusuncesiyle uygun zaman araligi diyerek kulube mali girdi saglanmasi. Bu girdinin Galatasaray SK nin toplam borcu icinde bir asset olarak degerlendirilip, borc eksiltmeye yonelik kullanilmasi da dusunulebilir. Bazen futbolcu satmak, karsiliginda "peki parasiyla kimi alacagiz" diye dusundurtmemeli. Bizim bu tip parlatilan genc oyunculari Avrupa'ya pazarlayip, kulup borc dengesini ayarlamak, futbolla acilan butce deliginin yine futbolla kapatilmasi gerekliligimiz var.
Dogru olanin bu oldugunu dusunuyorum.

Tekke ve Gokdeniz'i satan TS dogrulamadi ornegi, GS icin de pekala dogru olabilir. Arda her sekliyle GS ruhu tasiyan ve takimda banko oynayabilen, takimi sampiyonluga iten buyuk bir guc, takimda olmasi artidir. Ama dedigim gibi elde alternatifler varken, ortami ve piyasasi varken Arda'nin 15M£'lara satilmasi guzel bir hareket olurdu.
Ben de takimdan kalmasindan yanayim ama bazen firsatlari degerlendirmek lazim. Bu baglamda O.Lyonnais'da baskan Aulas'in hamlelerine ve futbolcu satarak kulube getirdigi kaynaga dikkatli bakmak lazim. Her sene 20-30M€'lara futbolcu satiyorlar. Her sene CL'de ya da FR lginde iddiali takim yaratiyorlar. (CL'de soluklari ve sanslari yetmese de, bizden basarililar) FR ligini domine ediyorlar yillardir.
Bu sene satmadiklari Karim Benzema'nin seneye P.League'e, Mutd'a gidecegi asikar. 30-40M€ kazanacaklar o transferden.

Türkiye henüz maalesef oyuncu ihraç eder bir konumda değil ve kısa dönemde bu konuma gelmesi zor görünüyor. TFF, geçen yıl başladığı altyapı yatırımlarının arkasında durursa, ancak 10-15 yıl içinde bir takım fundamental eksikliklerin giderilmesiyle bir şeyler değişebilir.

Bu nedenle Lyon benzetmesi bana pek doğru gelmedi. Şimdilik Türk futbolcuların imajı hala zayıf olduğundan Türkiye'de hiçbir kulübün düzenli olarak futbolcu satması mümkün değil. Ortada Tugay dışında hiçbir istikrarlı Türk futbolcuğu örneği yokken kimse riske girmek istemiyor ki hak vermemek elde değil. Arada Arda gibi, Sercan gibi futbolcular çıkar, 7-8 milyon dolara Avrupa'ya gönderilir (o bile şüpheli, çünkü hala bir örneği yok) ya da Fatih Tekke, Yattara gibi futbolcular Rusya'ya, Katar'a 5-10 milyon dolar civarında bir rakama satılabilir. Ama bunlar sınırlı gelirler olarak kalıyor ve yıldız futbolcunun gönderilmesiyle kamuoyu tarafından yönetim üzerinde gidenin yerinin doldurulması beklentisini oluşturuyor. Çünkü satılan genellikle takımın en çok sevilen futbolcusu oluyor.

Arda degil de Servet satılsa iyi olurdu diye düşünüyorum ben de. Geçmiş sezonlara göre geçen sezon olağanüstü bir performans gösterdi. Sonra şampiyonluk kutlamalarındaki malum küskünlüğünü belli eden tavır ve konuşmalarını izledik. Bu yılda vurdumduymaz hareketleri ile satmazsanız böyle oynarım der gibi sanki. İşte Guiza sıradan bir golcuyken gecen yıl rekor gol attı, kulübü de fırsatı iyi değerlendirip FBye sattı.

Dolayısıyla takımdaki oyuncunun "oynama hevesi"ni kaybettiği ya da azaldığı durumlarda, iyi para ediyorsa satılması gerektiğini düşünüyorum.

Arda'nın ise talibi çıkmaya devam edecek bir süre daha. En iyi performansa ulaştığı zirvede, en yuksek fiyattan satılması doğru olur. Daha zirveye gelmemiştir umarım

Zoban Raftik wrote: Kaldi ki, sola zaten Kewell geldi.

Bizim bu tip parlatilan genc oyunculari Avrupa'ya pazarlayip, kulup borc dengesini ayarlamak, futbolla acilan butce deliginin yine futbolla kapatilmasi gerekliligimiz var.

Sol kanat olarak belki de Kewell'in alınması yanlıştı.

Oyuncuları parlatıp satmak bana (Turkish yonetim tarzının her düzeyde işletme içi bakış açısını bildiğim için) rasyonel gelmiyor. Fazladan bir futbol kulubunde giderler, başkanın veya yönetimin şahsi sorumluluğunu gerekli kılmıyor; o nedenle borçlanmak kadar sevdikleri birşey yok.

Bizde sağlıklı iç ve dış denetim yok, gelen kaynağın kime nereye gittiği hep belirsiz. Genel Kurullardaki ibra prosedürü ya göstermelik, ya politik. Kulupler halka açık görülmekle birlikte tabana yayılmış bir sermaye yapısı olmadığından hissedarlar da söz sahibi değil.

Arda satılsaydı, kamuoyu baskısı yoneticilere panik yaptiracakti ve yildiz transfer almak ugruna üste para verip belirsiz bir adam peşinde koşacaklardı. Bütçenin kapatılması sözkonusu bile olmayacaktı.

Zaten bütçe deliğinin kapatılması için önce bu yönde bir vaatlerini görmek lazım; ben ne Polat'ın ne başka yöneticinin "x vadede xx borç kapatacağız, bütçe şu kadar yıl sonra bu düzeye gelecek" gibi bir vaadine rastlamadım.

Vaat edilen yıldız oyuncu ve süper hoca transferi, 3 kupa falandır bizde.

O sebeple Trabzon gibi, boşu boşuna satmış olurduk. Bakın Trabzon hala Avni Aker'in zeminlerini para bulup düzeltemedi; bize de yumurta topuk geleceğine göre, yeni Lukunkular için daha çoook paraya ihtiyaç var.