FIFA 2008/2009 Oyun Kuralları
Kural 13. Serbest Vuruşlar
İhlaller ve Cezalar
Eğer bir serbest vuruş sırasında rakip oyuncu topa gerekli mesafeden daha yakınsa:
- Vuruş tekrarlanır.
Kaleciden başka bir oyuncu tarafından yapılan serbest vuruş
Eğer, top oyuna girdikten sonra, vuruşu yapan oyuncu (elle oynaması hariç), top başka bir oyuncuya değmeden önce topa ikinci kez dokunursa:
- İhlalin yapıldığı yerden rakip takım lehine bir endirekt serbest vuruş verilir (bakınız Kural 13, Serbest Vuruş Pozisyonu),
Eğer, top oyuna girdikten sonra, vuruşu yapan oyuncu başka bir oyuncuya dokunmadan önce bilerek topla elle oynarsa:
- İhlalin yapıldığı yerden rakip takım lehine bir direkt serbest vuruş verilir (bakınız Kural 13, Serbest Vuruş Pozisyonu),
- Eğer ihlal, vuruşu yapan oyuncunun ceza alanı içinde olmuşsa bir penaltı vuruşu verilir.
http://www.tff.org/Resources/TFF/Documents/TFF/Ligler OyunKurallari-2008-09.pdf
----------------
Kural 5. Hakem
Yetki ve Görevleri
Hakem
- Oyun kurallarını uygular,
- Oyunu, yardımcı hakemler ve varsa dördüncü hakem ile işbirliği içinde yönetir,
- Kullanılan her topun Kural 2'de belirtilen özelliklere uygun olup olmadığını kontrol eder. Vesaire...
----------------
Kural 12. Disiplin Cezaları
İhtar Verilecek Haller
Eğer bir oyuncu, aşağıdaki yedi ihlalden birini yaparsa ihtar verilip sarı kart gösterilir:
- Sportmenliğe aykırı davranıştan suçlu ise,
- Hakeme veya hakemin kararlarına sözle veya hareketle itiraz ederse,
- Oyun kurallarını devamlı ihlal ederse,
- Oyunun tekrar başlamasını geciktirirse,
- Oyun bir köşe vuruşu, serbest vuruş veya taç atışı ile tekrar başlarken
gerekli mesafeye açılmaz ise,
- Hakemin izni olmaksızın oyun alanına ilk kez girer veya tekrar girerse,
- Hakemin izni olmaksızın oyun alanını kasıtlı olarak terk ederse (...)
----------------
Kural 5'ten başlamak lazım zira önemi şu: Elinizde birden fazla metin varsa (TFF Yönetmelikleri / Hakemlere Uygulanan Sınav Yönetmeliği/ Uygulama Soruları vs) ve bunlar arasında çelişki varsa, uygulanması gereken metin FIFA oyun kuralları metnidir.
"Hakem oyun kurallarını uygular" derken kastedilen yegane kurallar bütünü, FIFA kurallarının yazıldığı metindir.
Bunu tespit ettikten sonra FIFA Oyun Kuralları madde 13'e dönersek bu konumun tek ve basit bir yaptırımı olduğunu, başka da bir seçenek içermediği görülüyor. Basitinden, bu eylemin karşılığı: Vuruşun tekrarlanması...
Oyuncunun "oyunun başlamasını geciktirmek" gerekçesiyle sarı kartla cezalandırılması akla gelebilirse de burada oyun
başladı.
Belki pozisyon öncesinde, topu geç veren Emre Aşık'a sarı kart verilebilirdi, o bu tarife bir ölçüde giriyordu denilebilir. Ama oyun hakem düdüğü ve hakem ayarlaması olmadan rakip oyuncu tarafından başlatılmışsa, burada oyun başlamıştır. Ben buna müdahale edersem, hakemin oyunu durdurup, nizami düdükle ve mesafe ayarı yaparak oyunu tekrardan başlatması lazım.
Bunca yıldır maç seyrederim her maçta en az 1-2 kere olani çok sık raslanan bir pozisyondur bu (oyuncunun vuruşu aniden kullanması ve araya birinin girmesi) bir kere sarı kart verildiğine tanık olmadım bugüne kadar. FIFA kuralı da hakemin ayarlamasından önce başlatana avantaj sağlarken buna engel olmayı da cezalandırmamak üzere oluşturulmuş.
-------------------------------------------------------------
Maçla ilgili şunu söylemek isterim.
1. Futbolcular bugün cansiparane ve onurlu mücadele ettiler.
2. Yayıncı Kuruluş, Federasyon ve Hakem Teşkilatı bu sene Galatasaray'ın önünü kesmek için işbirliği içinde. Bu komplo teorisi değil. FB her an yarıştan kopabilir, her an Aragones'in bileti kesilebilir. Beşiktaş'ın hali ortada...
Suni bir rekabet yaratmak için Sivas ve Trabzon üzerine promosyon yapılıyor. Galatasaray aleyhine yapılan bu engelleme de FB ile aranın açılmasını önlüyor.
İlk devredeki FB maçından bu yana sistemli bir engelleme var. Altay maçı dahil son 5-6 maçtır sürekli kırmızı kart, verilmeyen penaltılar ve aleyhe kullanılan takdir hakları...
Hakem bugün verdiği kararları inanarak verseydi, Baros'un üstüne kanlı ellerini sürmesini yalayıp yutamazdı. O sahne hakemlik camiasının yüzkarasıdır.
3. Hakemleri ve yayıncı kuruluşu bir tarafa bırakırsak bugün 2 kurum bana göre rezil olmuştur:
Bir. Galatasaray Yönetimi.
Haftalardır bu takıma rakipleri kasaplık yapıyor, medya irin kusarak davranıyor, yayıncı kuruluş Goebbels propagandası yapıyor. İzlemedim ama eminim sarhoş Erman bu hafta 220 promil yorumlarında aslında Kayseri'nin hakkıın yenildiğini savunuyordur.
Bu maçta devre arasında Haldun Üstünel'in ve Adnan Sezgin'in saha içine inmesi ve tehdit savurmaları lazımdı. Öyle "evinden aldırırım" demekle olmuyor o işler. Göremedik daha neyi aldırdığınızı.
İki. Seyirci.
Koskoca bir 2.yarı uğultu altında geçti. 60.dakikadan sonra ses çıkmadı. Nerede hakem düdük çaldıkça yuhalamalar, nerede rakibi ıslıkla baskı altına almalar, nerede baskı, nerede yoğunlaşma. Belediyespor'un seyircisi kadar ses duymadım ben bugün tribünde.
Hiç değilse biri sahaya girip hakemin kafasını patlatsaydı, 10 maç ceza alır, eminim 9'unu kazanırdık. En büyük hizmet de bu olurdu. ASY seyircisi bugün takıma maç kazandırmak için hiçbirşey yapmadı.
--------------------------------------------------------------------------
Yönetim Federasyonla, MHK ile konuşur mu bilmem. Ama ben olsam önce yayıncı kuruluşun patronu Mehmet Emin Kararmhmet'e giderdim, şunları söylerdim:
Bu ligin 2 asli unsurundan biri benim...Diğeri FB.
Bir sarhoş yüzünden ticari işbirliğimiz bitecek. Sürekli benim aleyhime yanlı yayın yapıyorsunuz. Siz patron olarak bu yanlılığın ve doğuracağı sonuçların galiba farkında değilsiniz. Ancak televizyonunuz için elli kuruş tüketim ve reklam potansiyel olmayan Sivas'ı ve Trabzon'u bu kadar yüceltmeye devam ederseniz, sözleşmemizi tek taraflı feshedeceğim.
Ekonomik kriz içindesiniz. TV'nini bırakın, gazetenizi bile ayakta tutmakta zorlanıyorsunuz. Benim maçımı yayınlarken kazandığınız paralar, bana her zamankinden çok ihtimam göstermenizi mecbur kılıyor.
Sizden bir talebim var, sonuç alamazsam 10 gün içinde Doğan Grubu ile görüşmeye başlıyorum. Onlar da Federasyona yeni ihale için baskıya başlayacak bu zamana kadar benim maçlarımı kimse yayınlayamayacak.
Biliyorsunuz ki Türkiye'de hukuk sistemi ağırdır, beni dava etseniz, sözleşmeye aykırılık iddia ederim, bilirkişi, itiraz, temyiz derken 2011'de davanız biter. Kazansanız bile, bu sürede mahrum kalacağınız gelirlerden batarsınız. Ki Türkiye'deki ticari dava bilirkişilerinin çoğu Galatasaray'lıdır tabii bir de davanızı kaybetme riskiniz olacak.
Talebim, Erman Toroğlu'nun kovulması ve bahsi geçen programın formatının değişmesidir. Benim haklarımı açıkça kayıracak taraflı yayın istiyorum. Adaletli yayın da istemiyorum açıkçası kayırılmak istiyorum. Çünkü maç arasında reklamını aldığınız otomobillere Sivas'lılar değil İstanbullular biniyor, benim taraftarım biniyor; yılda size 3-4 milyon $ bütçe veren Unilever'in ürünlerini Migros'tan benim taraftarım alıyor. Falanca havayolları, benim taraftarımın sizi seyretmediğini bilirse reklam vermez. Mevcut kontratını de derhal fesheder. Tıpkı benim gibi.
Üstelik benim maçımı FB'lisi, BJK'lisi, üst gelir grupları seyrediyor. Size ayda şıu kadar üyelik bedeli Trabzon ve Sivas kahvehanelerinden değil, İstanbul'dan, benden geliyor; inanmazsanız ölçüm yaptırın.
Sonuç alamazsam kısa bir süre sonra basın toplantısı yaparak taraftarımdan LİG TV aboneliklerini iptal etmelerini isteyeceğim. Beni severek dinleyeceklerdir. Zaten hepsi ajite durumda ve benden icraat bekliyor. Bunun söylentisi bile seni batırır. Doğan grubunun akbaba gibi seni nasıl takip ettiğini biliyorsun. bana destek vereceklerdir. Bu şartlarımı da seve seve kabul edeceklerdir.
Yine de dilerseniz pazarları 19.00-21.00 arası Sivas - Denizli maçlarını 5.000 aboneye verin. Süreniz, 10 gün.
Ben size kazandırıyorsam, siz bana kaybettirmeyeceksiniz. Win Win olacağız. Arada kimin lost olacağını yukarıda size anlattım.
----------
Tabii bu bir hayal, olmayacak duaya amin.
Yönetimimiz maalesef iktidar (muktedir) değil. Sadece iyi transfer yaptı ama onu koruyacak hiçbir önlemin peşinde değil.
Kıçı kırık bir hakem camiası ve yayıncı kuruluş tarafından bu kadar ezilmek, ancak güçsüzlükle açıklanır. Bu kadar güçsüzsek bırakalım Sivas şampiyon olsun.
Şair ve pehlivan hocaları bile bizim başkanımızdan daha çok konuşuyor ve sözü daha çok dinleniyor...