Page 32 of 32

Posted: Thu Oct 25, 2007 5:07 pm
by Serif Halimler
Terim'in ingilizcesiyle alay etmeyi yanlis buluyorum ve burada dalga gecilecek birsey göremiyorum.

iyi olanaklari olup kolejlerde veya yurt disinda okuma sansina sahip olmus iyi yabnci dil ögrenmis kisilerin, olanaklari olmayan ve bu yüzden iyi egitim görememis insanlari elestirmesini dogru bulmuyorum.

Terim in geldigi yer belli, ancak bu kadar ingilizce ögrenebilmis , ve ne demek istedigini de herkes pekala anladi.

Prensip geregi, Türkce konusup tercüman kullansaydi daha yakisikli olurdu, tamam.
Yarim yamalak Türkce konusan yabanci antrenörler ve futbolcular pek sempatik geliyor vatandasimiza, kendi insanimiza karsi ise cok acimasiz.

Posted: Thu Oct 25, 2007 5:21 pm
by Ali Gursel
Serif Halimler wrote:Terim'in ingilizcesiyle alay etmeyi yanlis buluyorum ve burada dalga gecilecek birsey göremiyorum.

iyi olanaklari olup kolejlerde veya yurt disinda okuma sansina sahip olmus iyi yabnci dil ögrenmis kisilerin, olanaklari olmayan ve bu yüzden iyi egitim görememis insanlari elestirmesini dogru bulmuyorum.

Terim in geldigi yer belli, ancak bu kadar ingilizce ögrenebilmis , ve ne demek istedigini de herkes pekala anladi.

Prensip geregi, Türkce konusup tercüman kullansaydi daha yakisikli olurdu, tamam.
Yarim yamalak Türkce konusan yabanci antrenörler ve futbolcular cok geliyor vatandasimiza, kendi insanimiza karsi ise cok acimasiziz.
Agzina saglik. Ben Turkiey'de iyi lisan ogrenen cogu kisinin imkanlarina sahip olmadigi halde cok ileri yasta lisan ogrenmeye calisan bu insanla dalga gecenlerden kacinin 25 yasindan sonra hayatlarinda ne ogrendiklerini merak ederim.

Bizim imtiyazlarimiz iyidir, bizden olmayan, kolej memleketinde dogmayan ya da ailesi oraya yollayacak imkana ya da ongoruye sahip olmayan zavallilara bakin vah vah, ekmek yoksa pasta yeselermis tadinda tam Terim'le dalga gecmek.

Ali

Posted: Thu Oct 25, 2007 6:03 pm
by Murat Kara
Serif Halimler wrote:Terim'in ingilizcesiyle alay etmeyi yanlis buluyorum ve burada dalga gecilecek birsey göremiyorum.

iyi olanaklari olup kolejlerde veya yurt disinda okuma sansina sahip olmus iyi yabnci dil ögrenmis kisilerin, olanaklari olmayan ve bu yüzden iyi egitim görememis insanlari elestirmesini dogru bulmuyorum.
Ibrahim Tatlises bu isin icinden Urfa'da Oxford var da biz mi gitmedik deyip cikmisti. Yani cahilliginden utanmayarak, komplex yapmamisti.

FT'de birak o kadar zekayi adam goz gore gore rezil oluyor burnunun dikine gidecem derken, sonra hala kabadayilik yapip, dedigim dedik otturdugum duduk diyor. Ingilizce ogrendim bakin diyecegine, ozur dilemeyi ogrendim bakin deyip insanlari oyle etkilemeyi denesin bir de.

Siz de bu adami okuma sansina sahip olmayan garip yerine koyup, sapi sama karistiriyorsunuz. Adam, boynu bukuk olup, Ingilizce ogrenip de gecimini saglamaya calismiyor ki. Hava atacam diye, gere gere ortalikta dolanirken, bakin bir de Ingilizce'yi bile soktum siz daha benle alay edin, istifa filan deyin demeye getiriyor. Kafasina gore dalga geciyor.

Bir de bunu Yunanlilarla konusurken yapiyor. Yunanlilarin ana dili Ingilizce degil. UEFA'nin ana dili de Ingilizce degil. Turkiye'nin ki de degil. Garip degil mi ortaya atlayip, hemen hemen olmayan bir Ingilizceyle hem de o duzeyde basin toplantisi duzenlemek.

Ha elitlik yapilirsa karsi cikin, aferim o zaman derim ama kazmayi da kilifina koymayi becerin bu arada. Yoksa boyle cikar, cizmeye calisir adami.

Cok sempatiniz varsa FT'ye su Ingilizce soylediklerini tercume edin de ne demis biz de anlayalim.

Posted: Thu Oct 25, 2007 6:37 pm
by Tuba Girit
Insanin 35-40 yasindan sonra bir hatta iki yabanci dil ogrenmesi gercekten takdir edilecek bir olay. Tabi ki kimse ondan kusursuz iki dilde de konusmasini beklemiyor. Ben bu ulkede 7 yildir yasiyorum hala cok hatali konusuyorum. Ama sorun ingilizceyi hatali konusmasi degil, tavirlari. Basin toplantisinin bir kismini canli dinledim. Yabanci bir gazeteci bir soru sordu, tam ne dedigini duymadim. Terim “ parliamo italiano, parliamo inglese” dedi kasim kasim kasilarak. Ha dedim biz bu maci kazanamiycaz. Bizim ki yine ucuyor havalarda. Basin toplantisinin devamini seyretmedim sinirden. Senin bu ukalaligin kime. Boyle laf edersen, bu elestirileri de hak edersin. Kimse senin bildigin dil sayisi ile ilgilenmiyor orada, senin mac ile ilgili dusuncelerinin, taktilerinin ne oldugunu ogrenmeye calisiyor, degerli olanlar onlar. Yoksa istersen 10 dilde bulbul gibi saka kime ne.

Annemin arada soyledigi bir lafi vardir, bal iken balik yagi oldun diye. Tam Terim’i anlatiyor.

Sevgiler,
Tuba

Posted: Thu Oct 25, 2007 6:58 pm
by Ali Gursel
Murat Kara wrote: Siz de bu adami okuma sansina sahip olmayan garip yerine koyup, sapi sama karistiriyorsunuz. Adam, boynu bukuk olup, Ingilizce ogrenip de gecimini saglamaya calismiyor ki. Hava atacam diye, gere gere ortalikta dolanirken, bakin bir de Ingilizce'yi bile soktum siz daha benle alay edin, istifa filan deyin demeye getiriyor. Kafasina gore dalga geciyor.

Bir de bunu Yunanlilarla konusurken yapiyor. Yunanlilarin ana dili Ingilizce degil. UEFA'nin ana dili de Ingilizce degil. Turkiye'nin ki de degil. Garip degil mi ortaya atlayip, hemen hemen olmayan bir Ingilizceyle hem de o duzeyde basin toplantisi duzenlemek.

Ha elitlik yapilirsa karsi cikin, aferim o zaman derim ama kazmayi da kilifina koymayi becerin bu arada. Yoksa boyle cikar, cizmeye calisir adami.

Cok sempatiniz varsa FT'ye su Ingilizce soylediklerini tercume edin de ne demis biz de anlayalim.
Murat,

Bu kadar mi zulfu yare dokundu yahu elitist davranmak, arada herkese olur, hayatta herkes her tutumunda, her postunda ornek olmak zorunda falan degildir, eger kendini Nelson Mandela falan zannetmiyorsa tabii.

Terim'i okuma sansi olmayan garip yerine koymaktan bahsetmissin. Biliyorsan Terim'in gecmisini, ailesini falan yaz biz de aydinlanalim, belki Adana'da zengin bir ailenin oglum hangi okulda oumak istersin, Tarsus Amerikan mi, Istanbul'da Robert Kolej mi diye sorulurken, hayir, illa da futbol, gonlumde yatan Adana Demirspor diyen cocugudur, o zaman tesekkur eder hatta ozur dileriz, ama aydinlanmis oluruz, sen de paylas bu bilgileri.

Lisan ogrenmek hayatin belli bir doneminde olur, bir yabanci dil bilenler icin dahi belli bir yastan sonra ikinci, ucuncu, dorduncuyu ogrenmek zordur. Hele belli bir yasa sifir yabanci dil ile geldiysen oradan sonra yabanci dil ogrenme (yani iyi konusacak sekilde ogrenme) sansin yok gibidir. O yuzden hele bir de Terim'in cocuklugu doneminde Anadolu'da lisan ogrenmek son derece sansli kucuk bir azinligin sahip oldugu bir imkandi. Ileride basarili, zengin olarak falan da geri gelmeyecek bir imkan. Bu yuzden kendi bu imkanlara sahip olup Terim'in Ingilizcesi ile dalga gecen herkes elitistlik yapiyordur. Bu yorumumdan, adamin toplantiya bakip yahu tercuman kullansa daa iyi olurmus demeyi ayiriyorum tabii.

Yunanlilarla ingilizce konusmaya calismasindaki gariplik ne, Yunanca mi konusmasi lazimdi ya da UEFA lisani diye Fransizca mi? Yunanistan'la Dunya Kupasi'nda oynasak FIFA Ingilizcekullaniyor diye o zaman OK mi olacak Ingilizce'yi denemesi? Ingilizce dunyanin en yaygin yabanci dili, yani en cok konusulan ana lisan sonrasi lisan, pek cok yerde insanlar iletisim kurmak icin kullaniyorlar. Ben Turkum, yurt disinda bir Yunanliya rastlayinca ilk denedigim lisan Ingilizce oluyor, benim de acaba hangi kurum icin buradayim, onun ana lisanini deneyeyim demem lazim?

Dediklerini cok anlamak istiyorsan tercumeye ihtiyacin oldugunu sanmam, yazdiklarindan Terim'in aklini okudugun belli oluyor, o kelimelerden de anlarsin.

Ali

Posted: Fri Oct 26, 2007 1:07 am
by Murat Kara
Ali Gursel wrote:Bu yuzden kendi bu imkanlara sahip olup Terim'in Ingilizcesi ile dalga gecen herkes elitistlik yapiyordur.
Konu Terim'in Ingilizcesi degil, o Ingilizceyi durup dururken nasil ve neden kullandigi.

Adam Ingiltereye gider, sen de yaninda olursun, yol yordam bulur, o zaman vay canina herif kirkindan sonra ne guzel sokmus Ingilizceyi dersin ve takdir edersin.

Aksi takdirde adamin tarihine bakarsin, kisiligine bakarsin ve ona gore not verirsin. Eger tanri muamelesi yapiliyorsa adama ve adam da kendini tanri saniyorsa, o zaman yere indirmeye calisirsin.
Ali Gursel wrote:Bu kadar mi zulfu yare dokundu yahu elitist davranmak, arada herkese olur, hayatta herkes her tutumunda, her postunda ornek olmak zorunda falan degildir, eger kendini Nelson Mandela falan zannetmiyorsa tabii.
Nelson Mandela'nin elitist oldugunu nereden cikardin simdi Ali. Bak dictionary.com ne diyor: elitist=consciousness of or pride in belonging to a select or favored group. Adam beyazlarin elitligine karsi savasti zamaninda. Buradan olsa olsa FT'ye elitci diyebiliriz.

Posted: Fri Oct 26, 2007 10:47 am
by Ali Gursel
Murat Kara wrote:
Ali Gursel wrote:Bu yuzden kendi bu imkanlara sahip olup Terim'in Ingilizcesi ile dalga gecen herkes elitistlik yapiyordur.
Konu Terim'in Ingilizcesi degil, o Ingilizceyi durup dururken nasil ve neden kullandigi.

Adam Ingiltereye gider, sen de yaninda olursun, yol yordam bulur, o zaman vay canina herif kirkindan sonra ne guzel sokmus Ingilizceyi dersin ve takdir edersin.

Aksi takdirde adamin tarihine bakarsin, kisiligine bakarsin ve ona gore not verirsin. Eger tanri muamelesi yapiliyorsa adama ve adam da kendini tanri saniyorsa, o zaman yere indirmeye calisirsin.
Ali Gursel wrote:Bu kadar mi zulfu yare dokundu yahu elitist davranmak, arada herkese olur, hayatta herkes her tutumunda, her postunda ornek olmak zorunda falan degildir, eger kendini Nelson Mandela falan zannetmiyorsa tabii.
Nelson Mandela'nin elitist oldugunu nereden cikardin simdi Ali. Bak dictionary.com ne diyor: elitist=consciousness of or pride in belonging to a select or favored group. Adam beyazlarin elitligine karsi savasti zamaninda. Buradan olsa olsa FT'ye elitci diyebiliriz.
Konu Terim'in hareketlerinin nasil elestirildigi. Ingilizcesi ile dalga gecmek ve Ilgilizce kullanmasini elestirmek arasinda fark var Murat, bunu ozellikle belirtmeye calistim. Ama tekrar edeyim, kendileri "nisbeten" imtiyazli yerlerden gelip, Terim'in (ya da bu imtiyaza sahip olmayan herhangi birinin) yabanci dil becerisi ile dalga gecenler elitistlik yapiyordur.

Sanirim Terim'in kisiligi benim ne dedigimi anlatmami engelliyor, farkli ornek vereyim. Tekerlekli sandalyede biri dunya tango yarismasina katilir, dans edemez ise, bu adam kafayi mi yemis, bu yarismada ne isi var diye elestirirsin. Yok adama bakip, muhahahaha, herif muzik calarken kagni gibi hareket etti dersen yaptigin bence bel alti olur hele kendin saglamsan. Bu arada ornek lutfen canavar gibi hissettirmesin, gorusumu anlatmak icin paralel olarak kullandim, yoksa bu tip seyleri hepimiz zaman zaman yapiyoruzdur tahminim, cok vicdanlilarimiz disinda (Nelson Mandela gibi, yani Nelson Mandela gibi vicdani ile taninan anlaminda, nelson Mandela gibi elitist taninan degil).

Ben bu tip konularda hassas olmak gerektigine inaniyorum. Terim ile dalga gecen kendi de pek iyi lisan konusamayan , benzer sartlardan gelen bir insan olsa bence cok da onemi olmaz ama o imtiyaza sahip kisiler yapinca bana haksizlik varmis gibi geliyor. Belki de cok duygusal bakiyorumdur, kim bilir?

Nelson mandela'yi elitist ornegi olarak kullanmadim. Mesajim sanaydi, insan bir lafinda, bir postunda elitist olabilir, birilerine haksizlik yapabilir vesaire, buna isaret edildiginde bu kadar tepki vermek icin kendini kusursuz, ya da bu konularda Nelson Mandela gibi goruyor olmak lazim demek istedim. Ama yine de sagol dictionary.com bilgileri icin, maksat ogrenmek. :D

Bu arada konu su lisan ile dalga gecme iken, hemen cok sevdigim bir GS lisesi fikrasi yazayim, ama maalesef az bir seviyede de olsa Fransizca bilmeyi gerektiriyor, bilmeyenler affetsin:

Iki Galatasaray Liseli Paris'tedirler ve bulusmaya karar verirler, biri digerini evine davet eder ve bulusma saati geldiginde davet edilen digerinin evine gidip kapiyi calar ve su konusma gecer:

- Qui?
- Je.
- Qui je?
- Me je.
- Gel lan iceri.

Tercumesi cok zor ama belki soyle olurdu Ingilizcesi (Turkceye tercumesinin mumkun olmadigini dusunuyorum, yapabilen olursa bravo tabii):

- Who?
- I.
- Who I?
- Me I.
- Gel lan iceri.

Forumun GS Liselilerinin affina siginalim tabii.

Ali

Posted: Fri Oct 26, 2007 6:13 pm
by Cengiz Akgun
Birakin Allah askina su Terim'i demistim. Terim elbette fakirlikten gelip dusunde padisah oldu. 20 kusur yasinda Turkiyede benim diyen adamin almadigi paralari gordu GS'da. Aklini kullandi hicbir zaman aptal biri degil. Ama kendini yetistirmek isteyen adam yani icinde olan kisi, degil Ingilizce uc dort dil ogrenirdi onun yerinde olsa. O Mujde Ar bilmem nenin pesinde kosmayi tercih etti. Ayni Avrupaya gidip futbol oynayacagim diyen bircok zirvanin yaptiklari gibi tek kelime ogrenmeden donen var. Biri de Belezoglu. Kufur ve firlamaliginin ustune koyma disinda ne ogrendi acaba dersiniz Avrupadaki yasam surecinde?

Terim'in bir yasantisina bakin. Elbette 40'indan sonra saz calmak zordur. Ama milyonlari hamuduyla goturen biri meram etse istedigi dili ogrenir. Aksani olur ama zirvalamaz.

Ikincisi soylendigi gibi Terim'in yabanci dilde demec verme zorunlulugu da yok. Gecen ben gordugumde yaninda Rumca bilen cevirmen oturuyordu. Aslinda diplomaside de bu boyle. Istedigin kadar iyi bil yabanci dili. Kendini bilenler mensup olduklarin milletin haysiyeti ve serefi icin basbakanlar cumhuraskanlari baskanlar olsalar bile kendi dillerinde demec vermeyi yeglerler uluslararasi toplantilarda. Ozal gibi kafa goz yarmazlar. Hele karisi yelloz Semra Ozal gibi eline mikrofunu alip prenses Diana ve kraliyet ailesi onunde Kanuni Sultan Suleyman icin "law maker" deyimini "love maker" diye okuyup dunyaya kendilerini guldurmezler. Besiktas'ta konakta beslemelikten cumhurbaskani karisi olursan durum boyle olur. Bu beslemelere hakaret degildir. Iclerinde hanimindan gorup hanim efendi olanlarda cikar. Yeter ki iclerinde olsun.

Terim'in ki de buna benzer asagi yukari. Boylelerine carikli erkan-i harp derler. Neydim ne oldum diye kendini bilemeyenlerdir. Ortada bir ayip varsa ona gulenler degil kendine guldurendedir. Elbette Allahin garibani cat pat konusmaya kalksa yabanci dili ne yapsin iste bu kadar ogrenmis yine de helal olsun diyerek saygi ile karsilarsin. Daha Turkceyi dogru durust konusmaktan aciz ama yuzbinlerce dolarlik Italyan arabasi ve modasi takip eden sonradan gormusun yaptigi gaflara gulunur.

Posted: Fri Oct 26, 2007 7:05 pm
by Ali Gursel
Ama milyonlari hamuduyla goturen biri meram etse istedigi dili ogrenir. Aksani olur ama zirvalamaz.
Tek bir ornek ver, tartismayi kapatayim. Az paradan, imtiyazli siniftan gelmeyip, belli bir yastan sonra bir tane lisani ogrenen (mecburen bir yerde yasayarak degil ha), seni kendi kisisel tanidigin da olsa raziyim, ama de ki su adam 40indan sonra ogrendi su dili diye.
Istedigin kadar iyi bil yabanci dili. Kendini bilenler mensup olduklarin milletin haysiyeti ve serefi icin basbakanlar cumhuraskanlari baskanlar olsalar bile kendi dillerinde demec vermeyi yeglerler uluslararasi toplantilarda. Ozal gibi kafa goz yarmazlar. Hele karisi yelloz Semra Ozal gibi elini mikrofunu alip prenses Diana ve kraliyet ailesi onunde Kanuni Sultan Suleyman icin "law maker" deyimini "love maker" diye okuyup dunyaya kendilerini guldurmezler. Besiktas'ta konakta beslemelikten cumhurbaskani karisi olursan durum boyle olur. Bu beslemelere hakaret degildir. Iclerinde hanimindan gorup hanim efendi olanlarda cikar. yeter ki iclerinde olsun. Terim'in ki de buna benzer asagi yukari.
Zurnanin zirt dedigi yer burasi (bu lafa bu forumdan cok alistim) iste. Oyle degil Cengizcigim, bugun Terim'le dalga gecen kesim ya da buyuk cogunlugu (imtiyazli, annesi babasi cocugunu koleje yollama luksune sahip, batililasmis, genellikle de gecmisi solcu, Murat'a tas atmadan duramam, yani kendi degilse bile ailesi CHP sempatizani) Turkce konusan basbakan ve cumhurbaskanlarina da bakip "vay cahil, ayip, memleket rezil oldu (daha ciddi durumlarda elden gider), nasil konusamaz Ingilizce?" der.

Cunku o basbakan, cumhurbaskani kendi grubundan degildir (sinifindan mi deseydik?), tipki Terim'in olmadigi gibi.

Tarihini bilmiyorum ama 50lerde ya da 60larda bir gazete bir yaz baslik atmis: Halk Plajlara Akin Edince Vatandas Denize Giremedi diye. Ozal'a, konak beslemesine, Terim'e gosterilen tepki hep bizim gibi vatandas degil, halktan olmalarindandir. Bu is Turkiye'yi (ve daha bir suru toplumu) bolup mutsuz eder ama cogu zaman farkinda dahi olmayiz.

Ha, halk kismi ile ilgili romantik olamayacak kadar ileri yasim. Guc ellerinde oldugu zaman en vatandas kadar kendilerine vatandas oluyorlar, bu is de boyle gelip gider. Hatta eminim sosyal Darwinciler falan bakip herkesin kendi yakiniyla vatandas olup, kalani halk yapip dislamasinin evrim icin faydasindan dem de vururlar, yararlidir boyle bakmak, dalgani gecip horlamak.

Ama muhim olan adini dogru koymak, Terim bizim icin icimizde ki "oteki"lerden. Ingilizce falan konusmaya kalkarsa dalga mevzu olur, denize girmek, yabanci dil konusmak vatandasin ayricaligidir, halkin degil. Elitizmin dictionary.com tanimina uyar mi bilmem ama tam boyle bir sey elitist olmak, konussa kabahat, konusmasa kabahat.

Daha da ilginci, vatandasin Ingilizcesi de ne derece matahtir kim bilir. Su meshur law-maker lafini tercume edip hazirlayip konak beslemesine veren yuksek mekanlarda bir vatandastir muhtemelen. Kanuni icin law-maker mi daha uygun law-giver mi acep diye dusunmus mudur acep hic?


Ali

Posted: Fri Oct 26, 2007 8:17 pm
by Cengiz Akgun
Ali Gursel wrote:
Ama milyonlari hamuduyla goturen biri meram etse istedigi dili ogrenir. Aksani olur ama zirvalamaz.
Tek bir ornek ver, tartismayi kapatayim. Az paradan, imtiyazli siniftan gelmeyip, belli bir yastan sonra bir tane lisani ogrenen (mecburen bir yerde yasayarak degil ha), seni kendi kisisel tanidigin da olsa raziyim, ama de ki su adam 40indan sonra ogrendi su dili diye.

Ali
Neye ornek verecem anlamadim? Bir suru vardir kendini kurtardiktan sonra gelistiren insan. Dil de ogrenir universiteye de gider meslek sahibi de olur 40'indan sonra boyle zengin olunca.

Senin anlamak istemedigin burada karsilastirilanlar ogremeyi okuyup kendini gelistirmek icin degil yarim yamalak ogrenmesine ragmen ogrendim sanip hava atmak amaci ile kafa goz yarmakta olanlar. Kimse Terim dil bilmiyor diye gulmedi. Biliyorum diye ortaya cikip kafa goz yarmasina guluyor. Adam kendini bilmiyor diyorlar burada ona gulenler. Kendini bilen adam ne kadar bildigini bilir. Fakir olmak kenar kose mahalleden cikmak ayip degil. Kendini kurtardiktan sonra ne yaptigin onemli. Yarim yamalak bildigi ile adama sirket yoneticiligin konusunda filan seminer verdirirsen zaten adam ben neymisim diye dolasir. Aciklarini goremez. Elbette ona bu payeyi verenler bu tafrayi da cekeceklerdir.

Posted: Sat Oct 27, 2007 7:16 am
by Murat Kara
Hay allah uzamis gitmis konu. Cengiz usenmemis tane tane anlatmis.

Bari bu kadar yazi bosa gitmesin, bir seyler ogrenelim.

Sevgili Ali, sen illa da ben bu 'olayi' kategorize edecem diyorsan, soyle katagorize edilebilir. (Nedense millet olarak kategorize etmeye cok merakliyiz)

FT icin suraya bakabilirsin.

Benim icin suraya.

Kendin icin de suraya bakabilirsin.

Bu arada elitizm siyasi bir deyim ve icerigi oldukca genis. Her zaman oldugu gibi vikipedi (daha da iyisi wikipedia) guzel bir baslangic yeri: http://tr.wikipedia.org/wiki/Elitizm

Bu kelimenin tam olarak anlamini ogrenmek aslinda cok iyi bir sey. Insana baska seyleri dusunmesi icin firsat veriyor.

Not: Ben kendimde FT ile alay etme hakkini goruyorum cunku o benimle her seferinde (bilerek yada bilmeyerek) alay ediyor. Bulundugu konumda bunu yapmaya hakki yok. Kendini bilmek zorunda.

Sunu da soyleyeyim: 1999-2000 yillarinda Terim basariya kosarken ve cikip dobra dobra konusup onundeki politik engelleri tek tek devirirken, cok hosuma gidiyordu. Anadolunun bagrindan gelerek tepedeki kendine bilmezlere cok guzel ders veriyor ve dis geciriyordu.

Ama 2000 yilinda basari geldiginde de, o FT'ye destanlar duzulen ortamda, UEFA kupasinda Hagi'nin FT'den daha cok payi vardir diyen de bendim. Ben futboldan cok da anlamama ragmen adamin bu isi cok da bilmedigi ortadaydi. Yoksa SL guruplarindan hic cikamamis olmasini aciklamak zor olurdu.

Neyse, bu baska bir tartisma konusu ama soylemek istedigim su ki FT su anda turk futboluna cok zarar vermekte ve gitmesi lazim. Basin basin olsa bu Ingilizce konusma olayini on plana cikarip, emdigi sutu burnundan getirirdi ve bu da 'bir garibanla' dalga gecmek olmazdi. Ama nerede bizde oyle bir basin.

Posted: Sat Oct 27, 2007 11:42 am
by Ali Gursel
Murat Kara wrote:Hay allah uzamis gitmis konu. Cengiz usenmemis tane tane anlatmis.

Bari bu kadar yazi bosa gitmesin, bir seyler ogrenelim.

Sevgili Ali, sen illa da ben bu 'olayi' kategorize edecem diyorsan, soyle katagorize edilebilir. (Nedense millet olarak kategorize etmeye cok merakliyiz)

FT icin suraya bakabilirsin.

Benim icin suraya.

Kendin icin de suraya bakabilirsin.

Bu arada elitizm siyasi bir deyim ve icerigi oldukca genis. Her zaman oldugu gibi vikipedi (daha da iyisi wikipedia) guzel bir baslangic yeri: http://tr.wikipedia.org/wiki/Elitizm

Bu kelimenin tam olarak anlamini ogrenmek aslinda cok iyi bir sey. Insana baska seyleri dusunmesi icin firsat veriyor.

Not: Ben kendimde FT ile alay etme hakkini goruyorum cunku o benimle her seferinde (bilerek yada bilmeyerek) alay ediyor. Bulundugu konumda bunu yapmaya hakki yok. Kendini bilmek zorunda.

Sunu da soyleyeyim: 1999-2000 yillarinda Terim basariya kosarken ve cikip dobra dobra konusup onundeki politik engelleri tek tek devirirken, cok hosuma gidiyordu. Anadolunun bagrindan gelerek tepedeki kendine bilmezlere cok guzel ders veriyor ve dis geciriyordu.

Ama 2000 yilinda basari geldiginde de, o FT'ye destanlar duzulen ortamda, UEFA kupasinda Hagi'nin FT'den daha cok payi vardir diyen de bendim. Ben futboldan cok da anlamama ragmen adamin bu isi cok da bilmedigi ortadaydi. Yoksa SL guruplarindan hic cikamamis olmasini aciklamak zor olurdu.

Neyse, bu baska bir tartisma konusu ama soylemek istedigim su ki FT su anda turk futboluna cok zarar vermekte ve gitmesi lazim. Basin basin olsa bu Ingilizce konusma olayini on plana cikarip, emdigi sutu burnundan getirirdi ve bu da 'bir garibanla' dalga gecmek olmazdi. Ama nerede bizde oyle bir basin.
Sevgili Murat,

Kategorizasyon (Turkcesi nedir emin degilim aslinda, gruplama, siniflandirma falan olabilir) herhangi bir konuda bilgi uretiminde bulunmak istiyorsan kullanmaya mecbur oldugun bir mantiksal islemdir. Kategorizasyon kendi basina kotu bir sey olmayip, bugun sosyal bilim dedigin calismanin temelini olusturur. Bak mesela asagida linkini de verdigim Wikipedia kategorizasyon icin ne diyor:

Kategorizasyon fikir ve nesnelerin taninip, farkliliklarinin gorulup anlasildiklari surectir.

Bu da link: http://en.wikipedia.org/wiki/Categorization

Sanirim senin soylemek istedigin ya da soylediginde gizli olan bazi kategorizasyonlarin seni tatmin edecek saglamlikta olmadigi. Bak ona da kendimce hemen bir ornek vereyim, hatta sagolasin, kendi postunda var:
Ben futboldan cok da anlamama ragmen adamin bu isi cok da bilmedigi ortadaydi. Yoksa SL guruplarindan hic cikamamis olmasini aciklamak zor olurdu.
Bak burada bir kategorizasyon var, SL gruplarindan cikamayan hocalar futboldan anlamiyordur gibi (mesela FB ile Daum, Shaktar ile Lucescu). Halbuki kategorileri boyle yapacagimiza SL grubuna kacinci torbadan girmis, o siralarda ne kadar Avrupa tecrubesi varmis takiminin falan diye daha alt kategorilere de bakip, Lucescu Terim'in aldigi UEFA puanlari ile ust torbalara yukselmis bir takima Jardel'in eklenmesiyle gruplardan cikabilmistir. Halbuki ayni Lucescu en az GS kadar kadrosu olan Shaktar ile dorduncu CL sezonuna girmis, henuz hala ancak agaca cikmaktadir da diyebilirsin.

Yani bence bir fikre kategorizasyon deyip gecmek sebep gostermeden, herhangi bir destek ileri surmeden sonuc onermektir. Tabii ki yazimda kategorizasyonlar var, ama onemli olan saglamlar mi?

Neyse, son bir kategorizasyon ornegi daha vereyim: Su Terim ilk zamanlar basarili olurken onu cok destekliyordum sozu de yukarida tanimladigim imtiyazli kesimin tipik reflekslerinden biridir. Yani adam kendine cizilen sinirlar icinde kalirsa ne ala, oradan cikip Ingilizce konusmaya falan kalkarsa celallenir bizim kesim desem?

Bu da kategorizasyon, tabii hepsi gibi elestiriye acik.

Ali