Ali Gursel wrote:Sevgili Murat, once benimle uslup konusunda en ufak bir cekinme olmasin, cevaptan da gorecegin gibi utangac ya da alingan degilim.
Sevgili Ali,
Benim bilgisayar fena carpildi viruse ve uc dort gundur gece gunduz onunla ugrastim. Sonunda herseyini kaybetmis bir culsuz gibi ama basi dik bir sekilde Windows'u kovdum evden ve Linux'un virussuz kollarina attim kendimi.
Bu arada baska birsey yapamadim elbette. Ne cok alet edevat varmis install edecek! O nedenle senin yaziya soz verdigim sekilde yanit da yazamadim.
Neyse gelelim sadede. Maclar basladi ve bu konularin heyecani azaldi ama onemli bazi noktalara deginmissin yanitinda. O nedenle ustun koru de olsa yanit vermek lazim. (Sana referanslar filan verecektim ama simdi ozeti yazayim, referans istersen PM'le beni. Asagida yazacaklarimin tumu gunluk gazetelerden, vs'den derleme denebilir.)
Oncelikle bu cagda nerde yasarsan yasa siyaseti takip etmek mumkun. Ozellikle benim gibi dunyayi kurtarmaya soyunmus olanlarin dunya siyasetini ve tabiiki en basta ABD siyasetini takip etmeme luksu olamaz. Bu anlamda senin orada yasiyor olman ile benim yasamiyor olmam cok onemli degil. Ilgi seviyesi ve siyasette hangi noktalara yogunlasmak gerektigini gorebilmek yakinda olmaktan daha onemli.
Bunu soylerken uzman oldugum izlenimi vermek amacinda degilim. Ancak ABD siyaseti hakkinda ve daha da onemlisi ABD siyasetinin dunya siyaseti icersindeki yeri hakkinda bir iki laf edebilecek duzeydeyim.
Bir de tabii olayin uzaktan bakarak daha net gorulebilmesi durumu var. Icerdeyken cok sey gozden kacabiliyor. Bunu Turkiye'ye her gittigimde gozlemliyorum. Oradayken saglikli analiz yapmak daha zor oluyor. Siyasi hava, gazeteler, TV'ler surekli bombardimana tutuyor insani. ABD'deki baskidan bahsederken bu tur bir baskiyi kastedmistim. Yalnizca ABD'de harcanan paranin boyutlarina bile baksak bu bombardiman olayinin ciddiyetini anlamak zor degil. Diger ulkelerde de var ama bu derece organize degiller. O nedenle ABD halki en buyuk baskiyi yiyor propaganda acisindan.
Bir baska baski da onyillardir surdurulen egitim politikalari. Resmen halki siyasi acidan aptallastirmak uzere egitim veriliyor. Bu nedenle sadece halka suc atmak insafsizlik olur. Bu durumda o halkin siyasi reflekslerine bakmak lazim. O da tarihe bakmak demek. Bazi halklar boyle mesela. Durum cok ciddiye binmeden ciddi adim atamiyorlar. Ama attilarmi da tam atiyorlar adimi.
Senin yanitinda soylediklerin ozetle milyonlarin soyledigi seyler. Mesela Michael Moore tipi adamlar da soyluyor. Yani tez su: Demokrat Parti tekrar canlandirilabilir ve baski uygulanarak sokaktaki insanin cikarlarini tekrar savunacak hale gelebilir.
Ben Demokrat Parti ile Cumhuriyetci Parti birbirine yakin yada ayni demiyorum.
Ayni zumrenin cikarlarini savunuyorlar diyorum. Bu zumre de dunyaya hukmetmek istiyor ve cikarlari bu yonde. Bunun faturasini da ABD halkina kesmek istiyor. Bunun bir de adi var: emperyalist proje. Bu laf bir coklarina itici gelebilir veya klise gelebilir ama bu terminoloji yuz yillik bir olguyu tanimliyor. (Mesela Matematik icersinde integral yerine baska birsey kullanmak dusunulemez, onun gibi birsey.)
Simdi bu zumre cok acik bir sekilde Demokrat Partiyi ele gecirmis durumda. Birak Bush'u filan daha 1998 yilinda Irak'a saldirabilmek icin gerekli yasayi Clinton yonetimi cikartmisti. Balkanlardaki emperyalist savasi organize eden de yine Clinton yonetimi idi. Simdi cikip digerlerini okay Bush'u ise canavar gibi gostermeye kalkmak goz boyamak olur. Herifin yaptigi sadece bu projeleri daha ileri bir asamaya tasimaktan ibaret.
Yine Demokrat Parti bu zumreye cok ise yaradigini gostermek icin taklalar atmakta. Iste, savasi durdurmak soyle dursun daha da siddetlenmesini engellemek konusunda hic bir ciddi adim atmiyorlar. Neden? Cunku hizmet ettikleri kesime bunu aciklayamazlar da ondan.
Demokratlar halktan baskiyi yiyince bu yaptiklarindan vaz gecer mi? Bazi kosullar altinda (mesela Irak'ta tam bir yenilgi durumunda) suyun uzerine cikmak icin vaz gecermis gibi hamleler yapacaklardir. Ama bunlarin hic biri samimi olamayacak ve tek amac bir sonraki macera icin kredi toplamak olacaktir. Cunku zaman macera zamani.
Mesela Rumsfeld'in durmuna bak. Adam diyordu ki, bak kardesim eger dunyayi ele gecirecekseniz bunu modernize olmus ve az sayida asker kullanan birliklerle yapmak durumundasiniz. Yoksa ABD halkinin yarisini askere alacak haliniz yok, kalkip gidecek orada burada konuslanacak! Eger bu modeli oturtamazsaniz bosuna heveslenmeyin. Ben size bu modeli Irak'ta oturturum ondan sonra gorun bakin nasil dunya ele gecirilirmis seyredin. Yok bu modeli oturtamaz isek o zaman dunyayi bu sekilde kesfetme maceraniz baslamadan biter.
Bu nedenle Rumsfeld sonuna kadar inat etti. Simdi Demokratlar ortaya sirtlan gibi cikip diyorlar ki aney aney dunyaya rezil olduk, birakalim dunyada hakimiyet kuracak orduyu insa etmeyi, kendimizi su Irak rezaletinden kurtaralim. Iste Irak'ta kazanmak icin recete budur diyorlar. Diplomasi yapalim vs diyorlar. Bunlari kime diyorlar, elbette ABD halkina degil, kendi patronlarina diyorlar.
Bir diger ornek de Al Gore. Adam onca yil iktidari paylasti ve onun doneminde kuresel isinma konusunda hic bir gozle gorulur duzelme olmadi ABD'de, Simdi adam dalga gecer gibi cikmis film filan yapiyor, vaaz veriyor! Hayret birsey birader, sanki herkes salak! Bunlar hep caresizlik isaretleri, ben sana soyleyeyim.
Ha Demokrat Parti tabaninda ne oluyor? Orada bir hareketlenme var ancak parti mekanizmasi bu hareketlenmeye karsi tam bir cephe almis durumda. Dean'e karsi yapilan kampanya da bu mekanizmanin ne kadar verimli calisabilecegi cikti ortaya. Bu durumda bu kohnemis parti mekanizmasindan medet ummak abes degil mi?
Demokrat Parti dunyanin en eski partisi ve oyle iki gunde yikilmaz denebilir ama boyle bir yapi onumuzdeki donemde ortaya cikacak calkantilari gogusleyebilecek bir yapi asla degil. Demokrat Parti en guclu doneminde (Roosevelt donemi) dahi o zumreye karsi cok zorlandi. O zumre Demokrat Partiye is vermezse, Demokrat Parti issiz kalir. Oyleki ABD'deki sendikalardan bile daha ici curumus durumda. Ki, ABD'deki sendikalar dunyanin en kokusmus muesseleri arasindalar.
Bu nedenle yeni bir parti kurmaya calismak ve insanlari Demokrat Parti hayalinden vazgecirmek tek cozum, eger ABD halki istediklerini liderlerine yaptirabilmek istiyorsa. Bu parti de Demokrat Partinin hizmet ettigi zumreden tamamen bagimsiz, halkin cikarlarina hizmet eden bir yapi olmak zorunda.
Neyse yeter bu kadar Demokrat Parti muhabbeti.
ABD'de muhtemel bir askeri diktatorlugun ispati imkansiz bir teori oldugunu soyluyorsun. Eger ima ettigin gibi siyaseti yakindan takip ediyorsan bunu soylemene sasirmak lazim. Cunku ABD'de son bes yildir Baskanlik diktasinin alt yapisi olusturuldu, polis devleti haline geldi ABD neredeyse. Teror yasalari altinda, habeas corpus yok edildi. Ikinci, Ucuncu, Besinci ve Ondorduncu Amendmentler sistematik bir sekilde ihlal edildi. Supreme Court bunlara meydan okumayacak adamlarla dolduruldu. Telefonlarin dinlenmesi, banka hesaplarina bakilmasi normal seylermis gibi gorulmeye baslandi. Daha gecende mektuplarin acilip okunmasinin yasal oldugunu savunuyordu amcamlar. Bunlar olurken Demokrat Parti ne yapiyor? Perdenin arkasindan pis pis siritiyor, oh be filanca yasayi da bizim yapmamiza gerek kalmadi diye.
ABD siyasi yasaminda ilk kez is basindaki (daha emekli olmamis) askeri figurler siyasi demecler vermeye basladilar.
Iki dunya savasi oldu bu yukarida saydiklarimin hic biri yapilmadi. Japonlari toplayip kamplara attilar ama bunun icin yasalar degismedi, haklar ilelebet tehdit edilmedi. Tersine savatan hemen sonra yasalara dayanarak Japonlar serbest kaldilar.
(Askeri diktatorluk kurmayi becerebilirler mi? Benim sahsi gorusum: beceremezler ve ABD halki bunlari onune katip bir guzel kovalar. Ama bunun olabilmesi icin Demokrat Parti'den bagimsiz bir sekilde organize olmalari sart.)
Gunumuzde farkli olan nedir? Farkli olan ABD ekonomik hegamonyasinin gorece olarak azalmasidir. Bu nedenle askeri cozumler on plana cikiyor. Askeri cozumleri on plana cikaran butun rejimler, yani halka maceralarin faturasini kesen butun rejimler, baski rejimlerine donusurler. Yoksa bu faturalari odeyenler dislerini gostermeye baslar ve sosyal patlamalar yasanir. Ozellikle gelismis ulkelerde bu cok daha belirgin olur cunku gelismis ulkeleri savunacak 'dis gucler' bulmak daha zordur. Mesela, Turkiye'de ABD destekli askeri darbe olur ama ABD'de bu boyle olmaz. Almanya'da daha once oldugu gibi olayin alt yapisini hazirlamak icin yillar suren uzun ugraslar verilir.
ABD'nin bu acidan ozel bir konumu olamaz.
Cengiz Akgun wrote:Hrant Dink'in katilinin emniyette Turk bayragi ve M. Kemal'in "vatan Topragi Kutsaldir kaderin terk Edilemez" sozu ve imzasinin onunde fotografini cekip saga sola mesaj vermeye kalkan mendeburlar ile M. Kemal du$manlari olup bu ulkeye zarar veren mendeburlarlardan hicbir farklari yok benim gozumde. Hatta daha da a$agilklar. Ben du$man olanlari bu tur gibi ona dost oldugunu ileri surup ve bu vatan icin cali$tiklarini soyleyenlere yeglerim. Cunku oburlerinin ne bok yemege cali4tiklari ortada. Eger bu vatan ve ulusu kurtarmak adi altinda bu i$ler turlu canilerin eline kaldi ise yazik hakikaten.
Bugunku gazetelerde Dink'in katilinin MHP ve derin devlet ile isliskisi su yuzune cikmis gorunuyor. Ilk asamada ki 'sokaktaki deli adam' soylentileri de bos cikmis oluyor boylece.
Cengiz, gecende 1990'larin sonunda turancilar ile Kemalistler baristi diye not dusmustum buraya. Ataturk turancilik hayalini cope atip Anadolu ile yetinince cok bozulmustu herifler. Ama simdi gecti artik o kotu gunler. Turkiye cumhuriyeti ('Kemalist' ordusu en onde olmak uzere) Yurtta Sulh Cihanda Sulh sloganini cope atti, Afganistan'a asker gonderdi, Lubnan'a asker gonderdi. Dunya degismisti, boyle pasif siyasetlere yer yoktu artik. Etki alanini genisletmek lazimdi. Iste MHP artik pek seviyor Kemalistleri. O nedenle buna sasirmamak lazim.
Bir diger yanilgi da gunumuzun ulusal kurtulus hareketlerini eski ulusal kurtulus hareketleri ile karistirmak olur. Eskiden bir cok ulusal kurtulus hareketi emperyalizme karsi hareketlerdi. Bugun ise emperyalizmin yaninda yer alan hareketler. Iste Arafat'indan tut Saddam'ina kadar hepsi emperyalist devletlerle anlasabilmek icin ugrasip durdular. Tabii trajedinin haddi hesabi olmuyor bu durumda.