Page 5 of 12
Posted: Thu Jun 28, 2007 11:38 am
by Ismail Gezer
Arda'nın hali bana hiçde normal gelmiyor. Uluorta sevişen tek bir futbolcu hatırlamıyorum. Sergen, jipin için Aslı'sını kucağına alır pozlar verirdi ama o bile bu kadar ileri gitmedi, kadıki futbol kariyeride ortada..
Valla ben o pozların içinde yeralmak, tüm Türkiyeye reklam olmak istemezdim. Sevişeceksen içeri gir kardeşim! Gündeme gelmek isteyen ünlü sanatçılarımız yediği naneleri andırıyor!
Dakka 60'da Arda'nmın nefesi kesilince artık nasıl nasıl yorum yapılacağını kestirmek zor değil
20 yaşında bir insanın sevgilisi olabilir, ama uluorta sevişmezse iyi eder! Ünlü bir futbolcu olmasa bile! Bende yaparım aynısını, çekerseler çeksinler diyebilen varsa, saygı duyarım
Posted: Thu Jun 28, 2007 12:31 pm
by Hasan Tezcan
Ismail Gezer wrote:Arda'nın hali bana hiçde normal gelmiyor. Uluorta sevişen tek bir futbolcu hatırlamıyorum.
Nasil uluorta??? Fotoraf kalitesini görmuyormusun...
Neyse Arda isini ciddiye almasi gerekiyor, balayi dönemi bitti. Fizik ve kafa
olarak kendisini hazirlamasi gerekiyor. Taraftarin, yöneticilerin ve takim
arkadaslarinin beklentilerini karsilamasi acisindan söyluyorum, ve ayrica su
an bence eksigi fazlasinda cok ...
Posted: Thu Jun 28, 2007 1:08 pm
by Ismail Gezer
Hasan Tezcan wrote:Ismail Gezer wrote:Arda'nın hali bana hiçde normal gelmiyor. Uluorta sevişen tek bir futbolcu hatırlamıyorum.
Nasil uluorta??? Fotoraf kalitesini görmuyormusun...
Fotoğrafın kalitesi birşey ifade etmiyor. Aynı kalitesiz fotoğrafların bir başka örneğini gösterebilir misin? Bir başkası için?
Tatil beldelerinde böyle resimler çekmek için fırsat kollayan magazincilere rağmen, başka bir futbolcu'nun bu tür bir fotoğrafını gördüğümü hatırlamıyorum. Kaldıki, artık herkesin elinde telefon, plajlarda bol bol resim çekiyor. Dikkat etmek lazım! Açık havadayız ama etrafta kimse görünmüyor hadi biraz yiyişek dersen, böyle çekerler adamı ansızın!
Hem doktorlar sıcak havada sevişmek kalp krizine yol açabilir diyor
Gölgede yapın ne yapacaksanız kardeşim...
Arda mutlu mudur şimdi? Kafası buna takılmışmıdır takılmamış mıdır? Fotoğrafın kalitesine bakın, ben masumum diyor mudur? Hiç sanmam..
Posted: Thu Jun 28, 2007 2:38 pm
by Ali Gursel
Ismail Gezer wrote:Hasan Tezcan wrote:Ismail Gezer wrote:Arda'nın hali bana hiçde normal gelmiyor. Uluorta sevişen tek bir futbolcu hatırlamıyorum.
Nasil uluorta??? Fotoraf kalitesini görmuyormusun...
Fotoğrafın kalitesi birşey ifade etmiyor. Aynı kalitesiz fotoğrafların bir başka örneğini gösterebilir misin? Bir başkası için?
Tatil beldelerinde böyle resimler çekmek için fırsat kollayan magazincilere rağmen, başka bir futbolcu'nun bu tür bir fotoğrafını gördüğümü hatırlamıyorum. Kaldıki, artık herkesin elinde telefon, plajlarda bol bol resim çekiyor. Dikkat etmek lazım! Açık havadayız ama etrafta kimse görünmüyor hadi biraz yiyişek dersen, böyle çekerler adamı ansızın!
Hem doktorlar sıcak havada sevişmek kalp krizine yol açabilir diyor
Gölgede yapın ne yapacaksanız kardeşim...
Arda mutlu mudur şimdi? Kafası buna takılmışmıdır takılmamış mıdır? Fotoğrafın kalitesine bakın, ben masumum diyor mudur? Hiç sanmam..
Sevgili İsmail, adamın biri teknesinde denizin ortasında biriyle öpüşürken görüntülenmiş, resmi çekende kabahat yok, onu basan editörde kabahat yok, bunu basan gazeteyi alarak bu tip haberciliğe prim verende kabahat yok, Arda'nın kabahati var öyle mi?
Ben Arda olsam son derece mutlu olurdum. Yiyişedursun, canı nerede isterse. Bu memleket inşallah artık insanların içlerinden bir öpüşmek gelince içerilere girmek zorunda kalacağı hale gelmemiştir.
Posted: Thu Jun 28, 2007 4:26 pm
by Ozan Ersoy
Ali Gursel wrote:
Ben Arda olsam son derece mutlu olurdum. Yiyişedursun, canı nerede isterse. Bu memleket inşallah artık insanların içlerinden bir öpüşmek gelince içerilere girmek zorunda kalacağı hale gelmemiştir.
Geldi geldi. Memleket ne hale geldi. Sicaktan kafayi disari cikaramiyorsun galiba. Biraz cik dolas be Ali. Atla bir arabaya soyle Fatih, maltepe, kartal, sariyer, umraniye, uskudar, ikitelli, beyazit (liste uzayip gider) turlayiver.
Arda'ya gelince... Turk futbolcusunun daha once gectigi yollari ve onlara neler oldugunu hatirlayinca, i$killenmemek elde degil. Alman'a Ingiliz'e bir sey olmaz. Adam gider bir iki bira icer, sevgilisiyle sevisir, saat 11 de yatar, antrenmanina cikar, haftasonu dokturur. Dozunu, miktarini, saatini bilir. Bizimki bilmez. Bokunu cikarir. Sabahlar, iki saat uykuyla, kafa hala bulanikken calismaya gelir. Mac gunu oncesi partiler duzenler. Alman'i Ingiliz'i fahiselere bok pusure para yedirmez. Bizimki ne buldum delisi olur, paralari ona buna salak gibi kaptirir, finansal ucuruma duser, gelecegini tehlikeye atar.
Arda dunku cocuk. Bu hatunlar onu donlarinda sallarlar. Zaten resimdeki kiz da buyuk gozukuyor ondan. Hic 19-20 yasindaki bir kiz gibi durmuyor.
O yuzden performansa gore para vermek bence de iyi fikir. Bu sene oyle 60. dakikada kesilmek, sahada 10 dakika oynayip, 80 dakika yurumek yok. Serkan Calik'a kaptirir formayi gorur gununu.
O da yetmezse Adnan abiler yakinda kulagindan cekerler.
Ozan Ersoy
Posted: Thu Jun 28, 2007 5:28 pm
by Ismail Gezer
Ali Gursel wrote:
Sevgili İsmail, adamın biri teknesinde denizin ortasında biriyle öpüşürken görüntülenmiş, resmi çekende kabahat yok, onu basan editörde kabahat yok, bunu basan gazeteyi alarak bu tip haberciliğe prim verende kabahat yok, Arda'nın kabahati var öyle mi?
Ben Arda olsam son derece mutlu olurdum. Yiyişedursun, canı nerede isterse. Bu memleket inşallah artık insanların içlerinden bir öpüşmek gelince içerilere girmek zorunda kalacağı hale gelmemiştir.
Ali abi, gazeteciler (ki bu tür resimleri çekenler gazeteci falan değil) benim gözümde zaten suçludur, hele magazin gazetecilerinden iğrenirim. O yüzden Ümit Davala bir gazeteciyi dövdüğünden tüm kalbimle destek vermiştim
Gazeteci %99 suçlu bile olsa bu beni ilgilendirmez! Beni Arda ilgilendirir. Arda'nın hatası varmı ona bakarım.
Arda İstanbullu dedik, anadoludan gelip, ne oldum delisi olan, barlarda kusan olay çıkaran zibidilere benzemez dedik ama hayal kırıklığına uğradığımı itiraf edeyim..
Yıldızı parlayan futbolcuları ağına düşürmek için fırsat bekleyen karılar var bu piyasada.
Herşey bir yana, önemli olan Arda'nın kendini nasıl hissettiğidir!
Arda kendine kızıyorsa sorun var demektir! Arda gazeteciye ve bu resimleri yayınlayanlara kızıyorsa sorun var demektir. Bunları umursamıyor, tam konsantre hazırlıklara devam edebiliyorsa bence sorun yok demektir. Ki öyle olacağını hiiiç sanmıyorum.. Gazetelere malzeme olmasa bile, bu yaşta hatun işlerini zararsız atlatabilen pek futbolcu hatırlamıyorum..
Posted: Thu Jun 28, 2007 5:55 pm
by Ali Gursel
Ali Gursel wrote:Ozan Ersoy wrote:Ali Gursel wrote:
Ben Arda olsam son derece mutlu olurdum. Yiyişedursun, canı nerede isterse. Bu memleket inşallah artık insanların içlerinden bir öpüşmek gelince içerilere girmek zorunda kalacağı hale gelmemiştir.
Geldi geldi. Memleket ne hale geldi. Sicaktan kafayi disari cikaramiyorsun galiba. Biraz cik dolas be Ali. Atla bir arabaya soyle Fatih, maltepe, kartal, sariyer, umraniye, uskudar, ikitelli, beyazit (liste uzayip gider) turlayiver.
Arda'ya gelince... Turk futbolcusunun daha once gectigi yollari ve onlara neler oldugunu hatirlayinca, i$killenmemek elde degil. Alman'a Ingiliz'e bir sey olmaz. Adam gider bir iki bira icer, sevgilisiyle sevisir, saat 11 de yatar, antrenmanina cikar, haftasonu dokturur. Dozunu, miktarini, saatini bilir. Bizimki bilmez. Bokunu cikarir. Sabahlar, iki saat uykuyla, kafa hala bulanikken calismaya gelir. Mac gunu oncesi partiler duzenler. Alman'i Ingiliz'i fahiselere bok pusure para yedirmez. Bizimki ne buldum delisi olur, paralari ona buna salak gibi kaptirir, finansal ucuruma duser, gelecegini tehlikeye atar.
Arda dunku cocuk. Bu hatunlar onu donlarinda sallarlar. Zaten resimdeki kiz da buyuk gozukuyor ondan. Hic 19-20 yasindaki bir kiz gibi durmuyor.
O yuzden performansa gore para vermek bence de iyi fikir. Bu sene oyle 60. dakikada kesilmek, sahada 10 dakika oynayip, 80 dakika yurumek yok. Serkan Calik'a kaptirir formayi gorur gununu.
O da yetmezse Adnan abiler yakinda kulagindan cekerler.
Ozan Ersoy
Ozan sen hiç mi 19 olmadın, çocuk futbolcu olmuş yahu papaz okuluna girmemiş. 19 yaşında her çocuk yanında kendinden biraz büyük kendini donunda sallayacak birilerini ister. Haklı olarak ister çünkü hiç sallanmayayım, hep yaşıtım iyi aile kızlarıyla elele tutuşup yıldızlara bakayım diyen ileride çok daha kötü sallanır. Arda biraz sallansın, kafası çalışıyorsa ve de Adnanlar cidden göz kulak oluyorsa zarar görmeden kapatır işi. Nolur elimizi kalbimize koyalım, hangimiz Arda olsak o hatun bizi biraz salıncakta sallasın istemezdik?
İsmailciğim, bu dediklerim sana da, Arda için en iyisi o dediğin kadınları bir an önce tanıması hem de iyi tanıması olur. Hayatı öğrenir. İncil'de bir yerde tanrım beni ayartma, şeytana uydurma der. Kimdi unuttum bu cümleye referans yaparak, tanrım beni ayart, şeytana uydur demiş.
Sonunda ikinci grup her bakımdan daha karlı bence de. Hayatta geri dönemk mümkün olsa ben o yaşlarda iyi aile kızlarıyla geçirdiğim vakti azaltıp biraz daha kötü niyetli kadın tanımak isterdim.
İstanbul'un semtleri konusunda tepkim zaten biraz da senin bahsettiğin olaya Ozan. Ama benim ailem dört kuşak öteden Eyüp'lüdür. Şimdi Fatih Çarşamba'da öpüşse ben de oha derim ama adam güneyde denizde, orası da sorun olacaksa yanmışız biz.
Posted: Thu Jun 28, 2007 6:13 pm
by Ismail Gezer
Ali Gursel wrote:
Ozan sen hiç mi 19 olmadın, çocuk futbolcu olmuş yahu papaz okuluna girmemiş. 19 yaşında her çocuk yanında kendinden biraz büyük kendini donunda sallayacak birilerini ister. Haklı olarak ister çünkü hiç sallanmayayım, hep yaşıtım iyi aile kızlarıyla elele tutuşup yıldızlara bakayım diyen ileride çok daha kötü sallanır. Arda biraz sallansın, kafası çalışıyorsa ve de Adnanlar cidden göz kulak oluyorsa zarar görmeden kapatır işi. Nolur elimizi kalbimize koyalım, hangimiz Arda olsak o hatun bizi biraz salıncakta sallasın istemezdik?
İsmailciğim, bu dediklerim sana da, Arda için en iyisi o dediğin kadınları bir an önce tanıması hem de iyi tanıması olur. Hayatı öğrenir. İncil'de bir yerde tanrım beni ayartma, şeytana uydurma der. Kimdi unuttum bu cümleye referans yaparak, tanrım beni ayart, şeytana uydur demiş.
Sonunda ikinci grup her bakımdan daha karlı bence de. Hayatta geri dönemk mümkün olsa ben o yaşlarda iyi aile kızlarıyla geçirdiğim vakti azaltıp biraz daha kötü niyetli kadın tanımak isterdim.
İstanbul'un semtleri konusunda tepkim zaten biraz da senin bahsettiğin olaya. Ama benim ailem dört kuşak öteden Eyüp'lüdür. Şimdi Fatih Çarşamba'da öpüşse ben de oha derim ama adam güneyde denizde, orası da sorun olacaksa yanmışız biz.
Ali abi, İstanbul sıcaklarına fazla maruz kaldın galiba
Herkes inanılmaz ümitlenmişken "Yeni sezon için muhtemel problemler" diye konu başlığı açtın, şimdi ilk ciddi sorun emaresini görmezden geliyorsun, biraz sallansın diyorsun, sence bu takımın futbolcularının sallanması için şartlar müsait mi? Burdaki hadiseyi öpüşme olarak adlandırmakta hafif kaçar yani
Orda öpüşen (yada yiyişen
) sen yada ben olsam kimse takmaz. Haber olmayacağımız gibi, resmimizi çeken bile çıkmaz. Ama Arda için bunun geçerli olmadığını ikimizde biliyoruz. Arda bir kızla güneşlenirken görülürse haber olur, yiyişirken yakalanırsa sürmanşet olur..
Muhtemelen akıllanmıştır ve bir dahada böyle bir habere konu olmayacaktır. Ama hazırlık maçlarından itibaren iyi bir performans sergileyemezse bu resimleri tekrar tekrar gözüne sokarlar adamın.
Valla kendi bilir! Senin dediğini yaparda 'Şu artniyetli hatunların tadına bakayım biraz' derse, futbol yıldızı olamaz ama reklam yıldızı olarak başarılı olabilir belki
Bizde senin dediklerini yapıpta aynı zamanda başarılı olmuş pek futbolcu gelmiyor aklıma, hafızam zayıf sanırım
Posted: Thu Jun 28, 2007 6:37 pm
by Alpay Dedeoglu
Görkem KIRGIZ wrote:İsmail, anlamakta güçlük çekiyorum. Bir kere fotoğraftaki kızın artniyetli olduğunu nasıl anladık hemen? Sevişen kız, illa namussuz ve artniyetli mi oluyor yani? 20 yaşındaki adamın uçkuru takım için büyük bir problemse vay bizim halimize.
Problem su : Uluorta yapmasi mi, yoksa yapmasi mi?
Uluorta degil, bodrumun bir koyunda , teknede cekilmis.
Sonra zaten gazeteciyi farkedince basmis gitmisler.
Ardayi alisveris merkezinde cok gordum . Hep yaninda annesi/ailesi falan olurdu. Hatta cok da dogal, esofmanla falan dolanirdi. Yani havalanma falan yok. Havali olanlar baskalari.
Sonra Arda Trakyali ve de Istanbullu. Yani bu tip seylere daha acik
bir kulturden ve cevreden geliyor. Sonradan gorme ve sapitma olma ihtimali daha az.
Performansini aksatmazsa yapacak. Sonra o bizim efsane kadroda ,
bazi dini butun bilinenler gizli kapakli bircok sey yapmislardi,
ama sahaya cikinca takir takir oynarlardi.
Bu arada yeyisme gibi gencligimizde kullandigimiz argo kelimeyi kullanan Ali Gursel'e hem tebrikler, hem de ''yuh be kardesim, bu kadar mi dogru'' kullanilir'' derim.
Posted: Thu Jun 28, 2007 6:44 pm
by Ali Gursel
Alpay Dedeoglu wrote:
Bu arada yeyisme gibi gencligimizde kullandigimiz argo kelimeyi kullanan Ali Gursel'e hem tebrikler, hem de ''yuh be kardesim, bu kadar mi dogru'' kullanilir'' derim.
Tebrikler İsmail'e Alpay, sanırım şimdiki adıyla önsevişme gibi birşey oldu bu, ama deyim bence de yerinde olmuş.
İsmail, sıcaklara maruz kalma lafına deminden beri gülüyorum, ama cidden konunun özüne dönersek ben hala Arda'nın bir teknede "önsevişme" faaliyetlerinde bulunmasını sezon için önemli risk olarak görmüyorum.
Arda'nın nefesi ve gücü, bunu 90 dakikaya yayması, bol kepçeyle aldığı yeteneği biraz fazla abartan bır kültürde yaşamaktan dolayı çalışma ihtiyacını küçümseyerek yetenekli ama vasat kalmış pek çok oyuncudan biri olarak kalma riski falan bana hep daha ciddi geliyor. İyi kanat oyuncusu olmak çok çok zordurArda'nın da daha çok işi var.
Posted: Fri Jun 29, 2007 3:42 pm
by Ismail Gezer
Adnan Sezgin'den Ümit Karan'a İlişkin Açıklamalar
Galatasaray Profesyonel Futbol Takımının sözleşmeli oyuncusu Ümit Karan'ın Fenerbahçe ile anlaştığı iddiaları üzerine Futbol A.Ş Genel Müdürü, bugün bir açıklama yaptı.
Galatasaray Futbol A.Ş Genel Müdürü Adnan Sezgin, Volkan Yaman'ın imza töreni sonrasında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Sadece Ümit Karan olayı için değil, diğer futbolcular için de geçerli olan görüşmemizi açıklamak istiyorum. Kulüplerle futbolcular arasında iş sözleşmesi yapılır ve futbolcumuzun bize, bizim de futbolcumuzla karşılıklı sorumluluklarımız vardır. Ümit Karan Galatasaray'ın 3 sene daha oyuncusudur ve bu sözleşme de federasyondadır ve tescil edilmiştir. Biz hep şunu söyledik, bir futbolcu bir kulüpten ayrılmak istiyorsa ve bir başka kulüp oyuncumuzu istiyorsa, bize başvurur. Bize hiç bir teklif gelmedi, Ümit ile sabah konuştum, ben gitmek istiyorum diye bir şey söylemedi. Biz Galatasaray'da her şeyiyle oynayacak oyuncularla çalışmak isteriz."
Teknik Direktörümüz Karl Heinz Feldkamp'ın Ümit Karan'ı sabah idmanına almamasıyla ilgili Adnan Sezgin, "Ümit'in kafası karışmış olabilir, kafasını toplaması adına Hoca onu idmana almamış olabilir. Belki kafasını toplar ve öğleden sonraki idmana katılır. Ümit Karan adına menajeri Fenerbahçe ile böyle bir görüşme yapılmışsa Ümit'in menajerini de uyarıyorum. Sözleşmesi devam eden bir futbolcu adına bir başka kulüple pazarlık yapılmaz. Ümit ile biz Ocak ayında anlaştık. Ümit'in menajeriyle hiç görüşmedim, heralde böyle bir şey olursa bize müracaat eder. Galatasaray büyük bir camia, kişilere bağlı kalamayız. Büyük isek mutlaka her oyuncunun alternatiflerini üretmek zorundayız ama ben Ümit'in gitmek gibi bir şey istediğini hiç düşünmüyorum." dedi.
Daha sonra bazı futbolcularımız hakkındaki soruları yanıtlayan Adnan Sezgin, kaleci Fevzi ile ilgili olarak, "Fevzi ile görüştüm, Antalya ile görüşeceğim dedi. Antalya Kulübü bu sabah mesaj çekmiş, Fevzi, Antalya'ya pek gelmek istemiyor, biz de Fevzi'yi zaten kadromuzda düşünmüyoruz" dedi. Tomas'la ilgili bir soruya da yanıt veren Adnan Sezgin, "Tomas antrenmanlara devam ediyor, onunla görüşeceğiz çünkü benimle görüşmek istemişti. Song ayın 2'sine kadar izinli, bu oyuncuları yollamak gibi bir düşüncemiz şu an için yok" dedi.
galatasaray.org
Resmi Site Resimleri
Posted: Fri Jun 29, 2007 9:44 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Posted: Sat Jun 30, 2007 3:24 am
by Hasan Tezcan
Bence Volkan yilin transferi olabilir, cok efendi birisine benziyor...GS'a da bu
yakisir...milli macta gözume girmisti, hayirli olur insallah.
Posted: Sun Jul 01, 2007 4:03 pm
by Ismail Gezer
Avrupa sıkıntısı
Üzülüyorum! Kendi oyuncularımıza sahip çıkıyor muyuz? Kimi transfer ederseniz edin, bir Tuncay Şanlı kadar takımına yararlı olabilecek mi? Neden bu genç o kadar köşeye sıkıştırıldı? Dışarıya kaçtı... Üstelik sıradan takıma.
Türkiye öyle bir ülke ki, Avrupa Birliği içinde Türk bankaların yabancılara satılması ile başlayan �geleceğin sıkıntıları�nın yanı sıra hâlâ kendi otomobilimizi marka olarak üretemiyor, �isim hakkı� avantajını açıktan rakip ülkelere takdim ediyoruz. Bunun yanı sıra Avrupa�nın �en pahalı akaryakıt fiyatı� ile ülkeler arası rekabete boyun eğen tarımla birlikte ekonomimiz iyice sıkıntıda... Köylülerimizin sesi çıkmıyor nedense. Rekabeti düşünmüyorlar bile... Dört bir tarafımızda petrol çıkarken biz sadece en son Kıbrıs�ın çevresindeki petrol seyircisiyiz... Neden? Bir yerde tuhaf bir �suskunluğumuz� var!
Bugün de durup dururken futbolda manasız bir tartışma başlattık. Avrupa kupalarında FIFA�ya ve UEFA�ya öyle ters düşen yorumlar içerisindeyiz ki, sporun bugünkü başarı yapısında bize neler kazandırabileceğinin farkında değiliz. Çalkantılar içinde dengemizi kaybediyoruz.
Bakıyoruz, G.Saray ilk kez bir 3. dünya ülke takımı olarak hem UEFA Kupası�nı hem de Süper Kupa�yı kazanıyor. O günlerde eski UEFA Başkanı İsveçli Johansson bile �Ben G.Saraylıyım� dedi. Neden? Çünkü UEFA�nın büyük bir sıkıntısı var. Futbolun dünya çapındaki ticaretin yüzde 5�ini temsil etmesi iştah açıyor. Avrupa�nın gelişmiş ülkelerinden oluşan 14�ler adı altında sözde üst düzey yıldız takımlar grubu, bu dev geliri aralarındaki maçlarla bölüşmek istiyorlar. Ama G.Saray ilk kez Süper Kupa�yı kazanınca o zaman ki UEFA Başkanı Johansson �Ben G.Saraylıyım� diyerek kendini bu baskılardan sıyırdı.
�BİZİM� ÜVEY EVLATLAR
Dahası var; ABD Başkanı Bush neden İstanbul�a geldiğinde �Ben G.Saray Üniversitesi�nde konuşurum� dedi? Türkiye�deki G.Saray kültürünün toplumsal sempatisine sığındı. Çünkü ona ihtiyacı vardı. Çünkü o günlerde G.Saray adı tüm dünyada çınlıyordu.
Bugün de F.Bahçe sempatisi ayakta. Ama biz üzülüyoruz. Çünkü Türkiye yeni bir hatanın eşiğinde. Roberto Carlos öyle bir şovla karşılandı ki, yabancılar bile ajanslarda �şaşırdıklarını� duyurdular. Bu kez gazetelerde tartışma �G.Saray�ın Lincoln�ü Roberto Carlos�a karşı� diye şekillendi. Ben de üzüldüm. Zamansız buldum.
Bir de eski Beşiktaşlı Sergen örneği var. Hangi Beşiktaşlı�ya sorarsanız sorun, �O hâlâ imparator�. Sergen Yalçın Beşiktaş�a dönmek için dünden razı ama yönetimden çıt çıkmıyor! Nedir bunlar? Kendi ülkende yabancılaşma örnekleri!
Aynı durum geçen yıl Ümit Karan�ın sorunu değil miydi? Feldkamp, Hakan geçen sene hemen hemen hiç oynamadığı halde Ümit�e üvey evlat muamelesi yapıldığını düşünmüyor bile! Anlatılmamış. Geçen yıl Türkiye�deki en estetik ve seyri hoş golü sakın unutmayın... O golü Ümit Karan Liverpool�a attı. Hem de bir anda tersten gelen topa röveşata ile. Kalli bunu da bilsin...
Türkiye yabancılara her konuda biraz fren yaptırtmalı. Avrupa Birliği bile bizi �yedek� görüyor.. En azından spor dersimizi iyi çalışarak Avrupa�da gündemde kalabiliriz. Gençlerimizi buna inandıralım. Ben bu konuda Tuncay�ı merak ediyorum. Emre�nin tecrübesinden ders alsın. Aklı başında adamdır. Sorumluluğunu bilsin.
Doğan KOLOĞLU
VATAN
Ümit'i seven ve her daim savunan biri olarak, Liverpool'a attığı rövaşata golü bir türlü hatırlayamadım. Bir rövaşata golü atılmıştı ama onu yiyen bizdik. Benmi hatırlayamıyorum Ümit'in bu golünü, yoksa Doğan dede bunadı mı?
Posted: Sun Jul 01, 2007 6:53 pm
by Sinan Edil
Ümit iki tane kafa golü taktı diye hatırlıyorum ama Crouch'un golü süperdi. Crouch'u ne zaman seyretsem bu kazma ne arıyor sahada diyorum ama şaşırtıp güzel goller atıyor. Bizim eski Dominique Iorfa'nın gelişmiş olanı
Sinan