Page 7 of 95

Posted: Wed Dec 27, 2006 2:25 pm
by Osman Kiciman
Görkem bu şarkıyı ilk kez dinledim. Hatta önce yeni mixlenmiş falan sandım. Gerçekten zamanının çok ötesinde :shock: http://en.wikipedia.org/wiki/Tomorrow_Never_Knows

Kerem the Tezic, wikipedia'da da ilk saykodeli örneklerinden olduğundan bahsediliyor... Yalnız remix album Love'da da yer aldı diyor. Bu yorum eski halimi remixi mi anlamadım :roll:

Açıkçası rock gruplarını en az elektronik, bolca akustik halleriyle dinlemekten daha fazla zevk alıyorum. Grup müziğinde Beatles'ın çığır açtığını da kabul etmek lazım. Her ne kadar popüler müziği de başlatmış olsalar da...

60 lı yıllardan dinlediklerim genelde 70lerde altın dönemini yaşayan grupların ilk albumleri. Yes, Moody Blues, Iron Butterfly ilk aklıma gelenler... (Kendimi editleyeyim :D Iron Butterfly 70 lerde pek birşey yapamadı.)

Posted: Wed Dec 27, 2006 6:42 pm
by Tolga Girici
Osman Kiciman wrote:Görkem bu şarkıyı ilk kez dinledim. Hatta önce yeni mixlenmiş falan sandım. Gerçekten zamanının çok ötesinde :shock: http://en.wikipedia.org/wiki/Tomorrow_Never_Knows

Kerem the Tezic, wikipedia'da da ilk saykodeli örneklerinden olduğundan bahsediliyor... Yalnız remix album Love'da da yer aldı diyor. Bu yorum eski halimi remixi mi anlamadım :roll:
Bu sarki orjinal Revolver'daki versiyon. Ilk psychedelic muzik ornegi oldugunu ben de duymustum.

Ayni albumdeki Yellow Submarine de ilk defa "sampling" kullanilan sarki. Yani sampling dedigim, o sarkinin ortasindaki denizcilerin ve denizaltidan gelen seslerin sarkinin icine yerlestirilmesi olayi.

Yine ayni albumde George Harrison'un Love You to adli sarkisindan ilk defa sitar kullanilmis. Gercekten inanilmaz adamlar.

Posted: Thu Dec 28, 2006 9:39 am
by Osman Kiciman
Hazır maç yokken müziğe devam :D Müzik dergisi Rolling Stone, müzik tarihinde çığır açan ve kitleleri peşinden sürükleyen 100 müzisyeni belirlemiş ve ilk sırada da The Beatles! Evet buyrun bakalım...

Oylama, müzik endüstrisinin önde gelen isimleri, eleştirmenler ve dergi editörlerinden oluşan saygın jürinin belirlediği isimler arasında yapıldı. Oylama sonucunda değerlendirme şirketi Ernst and Young'ın oluşturduğu sistemle, tüm zamanların ölümsüz 100 müzisyeni seçildi.

ÜNLÜLERİN KALEMİNDEN EFSANELER..

Rolling Stone dergisinin talebiyle ünlü yıldızlar, listede yer alanlar arasından seçtikleri isimler hakkında yorumlarını yazdı.

Listenin zirvesindeki Beatles topluluğunu yorumlamak da yine bir başka efsane olan Elvis Costello'ya düştü. Satırlarına "Beatles'ı daha 9 yaşındayken duydum. Merseyside'da tatilimi geçirirken bir kız bana onların kargacık burgacık bir şekilde imzalanmış fotoğraflarını gösterdi" diyerek başlayan Costello, gençlik yıllarına imza atan topluluğu yorumladı.

Listenin üçüncü sırasındaki "kral" Elvis'i yorumlamak ise U2 topluluğunun solisti Bono Vox'a nasip oldu. Elvis Presley'nin son yıllarının kendisine hüzün verdiğini anlatan Bono, "Neyse ki Elvis, Amerika kendini yemeden Amerika'yı yedi" sözleriyle Presley'ye günümüzden bir selam gönderdi.

Britney Spears da her vesileyle idolü olduğunu vurguladığı Madonna için, "Özür dilerim ama Madonna ile tanışmayı her zaman ABD Başkanı ile tanışmaya tercih ettim. Madonna bir yıldızın her özelliğine sahip. Bir odaya girdiğinde mutlaka farkedersiniz, kendiyle barışık, hayatı korkmadan yaşayan, kimin ne düşündüğünü ya da söylediğini umursamayan bir insan" sözlerini kullandı.

Listede müzik efsanelerinin yanı sıra, Madonna, Eminem, Michael Jackson, Elton John, Nirvana, Prince, AC/DC, U2, Dr.Dre, Aerosmith gibi 80 ve 90'lı yılların sevilen isimleri de yer buldu.

Rolling Stone dergisinin hazırladığı tüm zamanların ölümsüz 100 müzisyeni şöyle sıralandı:

1- The Beatles
2- Bob Dylan
3- Elvis Presley
4- The Rolling Stones
5- Chuck Berry
6- Jimi Hendrix
7- James Brown
8- Little Richard
9- Aretha Franklin
10- Ray Charles
11- Bob Marley
12- The Beach Boys
13- Buddy Holly
14- Led Zeppelin
15- Stevie Wonder
16- Sam Cooke
17- Muddy Watters
18- Marvin Gaye
19- The Velvet Underground
20- Bo Diddley
21- Otis Redding
22- U2
23- Bruce Springsteen
24- Jerry Lee Lewis
25- Fats Domino
26- The Ramones
27- Nirvana
28- Prince
29- The Who
30- The Clash
31- Johnny Cash
32- Smokey Robinson and the Miracles
33- The Everly Brothers
34- Neil Young
35- Michael Jackson
36- Madonna
37- Roy Orbison
38- John Lennon
39- David Bowie
40- Simon and Garfunkel
41- The Doors
42- Van Morrison
43- Sly and the Family Stone
44- Public Enemy
45- The Byrds
46- Janis Joplin
47- Patti Smith
48- Run-DMC by Chuck D
49- Elton John
50- The Band
51- Howlin' Wolf
52- The Allman Brothers Band
53- Eric Clapton
54- Dr. Dre
55- Grateful Dead
56- Parliament/Funkadelic
57- Aerosmith
58- Sex Pistols
59- Louis Jordan
60- Joni Mitchell
61- Tina Turner
62- Etta James
63- Phil Spector
64- The Kinks
65- Al Green
66- Cream
67- The Temptations
68- Jackie Wilson
69- Carl Perkins
70- The Police
71- Frank Zappa
72- AC/DC
73- Radiohead
74- Hank Williams
75- The Eagles
76- The Shirelles
77- Beastie Boys
78- The Stooges
79- The Four Tops
80- Elvis Costello
81- The Drifters
82- Eminem
83- N.W.A.
84- James Taylor
85- Black Sabbath
86- Tupac Shakur
87- Gram Parsons
88- Miles Davis
89- The Yardbirds
90- Carlos Santana
91- Ricky Nelson
92- Guns'n Roses
93- Booker T. and the MG's
94- Nine Inch Nails
95- Lynyrd Skynyrd
96- Martha and the Vandellas
97- Diana Ross and the Supremes
98- Roxy Music
99- Curtis Mayfield
100- Lee "Scratch" Perry

Posted: Thu Dec 28, 2006 11:15 am
by Kenan Atak
Osman Kiciman wrote:

Rolling Stone dergisinin hazırladığı tüm zamanların ölümsüz 100 müzisyeni şöyle sıralandı:
Osmanim aman gözunu seveyim bu zevksiz eblehlerin listesini kaale almayin. Ulan Eminem denilen zubuk var Madonna var John Coltrane yok. Miles Davis gibi yaraticilikta bir numara bir muzisyen 88. sirada. Asil yeri tartismasiz bir numara veya Coltrane'in ardindan iki numara. Okurken migdem kalkti. Bu höduklerin yuzunden dunyada muzik kulturu kalmadi zaten. Filmde de ayni sey. Tarkovski veya Fassbinder Oscar almaz (almasin da zaten bu zevk fukarasi bulgur tanesi beyinlilerden ama alanlara bakiyorum da peh peh). Bu listeyi dunyanin ezici cogunlugunu olusturan dusuk zeka seviyeli, elinde patlamis misir yiyip look who is talking'e kahkahalarla gulen kucuk burjuva insanoglu icin yapmislar. Neyse aslinda iyi de oldu. Coltrane veya Miles veya Piazzolla ilk ucte olsalar bende bir gariplik var deyip koleksiyonumu atardim. Pink Floyd bile yok!!!! Ne listeymis ama! Allahin dingilleri, allahin köyluleri. Blues'dan bir tek Muddy var. Tek kelimeyle rezalet. Tahmin ettigim gibi Gun's a Roses gibi kucuk burjuvalara hitap eden rezil grup da var.

Evet Beatles'in o parcasi hakikaten harika. Peki neden pscyhedelicte kalmayip populer muzige kendilerini teslim etmisler merak ediyorum. Dinlerken bayildim Görkem'in koydugu o parcaya.

Posted: Thu Dec 28, 2006 11:34 am
by Osman Kiciman
Yok be ne kaale alıcam : Haber olsun diye ... Arkadaştan maille geldi, o da Dream Theater yok yazmış, ona gelene kadar :lol:

Beatles'ın sıkı dinleyicisi değilim ama ilk dönemlerinde daha light, daha poppy takılmışlar sanki. Son dönemleri deneysel, yoresel (Hint ağırlıklı), saykodelik (uyuşturucular sağolsun) vs daha kaliteli. Elenaor rigby, strawberry fields, come together falan ilk döneme göre daha iyiydi.

Aslında genelde gruplarda tersi bir eğilim olur. İlk albumde ya özgün ya da etkilendikleri grubun tarzında takılır, sonra daha ticari kaygılarla popa yaklaşırlar. Beatles tersi ama tabi o dönem koşullarında bakmak lazım. Sadece ABDden ithal blues ve jazz'ın olduğu dönemde piyasaya giriyorlar. Ve yeni dünyaya da kendilerini kabul ettiriyorlar ki, alkış :

Posted: Thu Dec 28, 2006 1:42 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Kerem Tezic wrote:
Osman Kiciman wrote:

Rolling Stone dergisinin hazırladığı tüm zamanların ölümsüz 100 müzisyeni şöyle sıralandı:
Osmanim aman gözunu seveyim bu zevksiz eblehlerin listesini kaale almayin. ... Pink Floyd bile yok!!!! ... Tek kelimeyle rezalet. Tahmin ettigim gibi Gun's a Roses gibi kucuk burjuvalara hitap eden rezil grup da var.
Bu listelerin hazirlanma mantigini ben hic anlamiyorum zaten. En kalabalik kitleye hitap edenler referans aliniyorsa bunun icinde Kiss ve Iron Maiden gibi metal gruplari veya J.M.Jarre gibi solo muzisyenlerin olmasi beklenir.

Yok, yarattiklari toplumsal etkiye ve muzige getirdikleri yenilige bakiliyorsa o zaman Jethro Tull, Pink Floyd, Queen (tarihte ilk video clip'i kim cekti ?), Deep Purple, Black Sabbath, Metallica da olmali. Hatta Rainbow, Quiet Riot, Michael Schenker, Eddie Van Halen...Dunyanin en buyuk turne grubu Rush...Tabii bunlar benim ilgi alanima girenler.

Nirvana gibi sadece solistinin intihar etmesi disinda ve tek single'i disinda bir numarasi olmayan bir grubun veya Gun's & Roses gibi orta duzeyde bir grubun muzik tarihinde ne yeri olabilir anlamak mumkun degil.

O yuzden bu listeleri hic ciddiye almamak lazim. Gecenlerde de Hurriyet'te (bir yabanci dergiye dayanarak) dunya tarihinin en onemli 50 filmi sayiliyordu, baslarda bir yerlerde "Casino Royale" vardi ama "Citizen Kane" veya "Potemkin Zirhlisi" yoktu.

Posted: Thu Dec 28, 2006 2:46 pm
by Osman Kiciman
Ufuk zevklerimiz aynı, ben de saydığın grupları bu listede, hem de üst sıralarda görmek isterdim. Ama insan zevkinin ortası yok ki!.. O listede tüm müzik türleri harmanlanarak oluşturulmuş. Mutlaka pop listelerine bakılmış, yani plak satışlarına. Ama Pink Floyd ve Queen nasıl girememiş enteresan!

26. sıraya Ramones konmuş :shock: Bu grupla ilgili belgesel izlemiştim. Gitarist hiç gitar çalmayı bilmediğini falan söylüyordu. Punk denen en nefret ettiğim, müzikalitenin yerlerde süründüğü türün Sex Pistols'la birlikte en sevileni bu grup! Açıkçası bu sıraya nasıl yerleştirildiğini hafzalam almıyor :roll: Aklıma direk dergi tarafından kıyak geçildiği geliyor :idea:

Nirvana'nın da grunge grubu gibi lanse edilmekle birlikte tarz olarak punk'a yakın olduğu söylenebilir. Ama birçok gruba esin olduğu ve tüm plaklarının çok satıldığını da gözardı etmeyelim... Sadece bir smells like da değildir. En azından ciddi değeri olan bir Newyork unplugged konserleri var. Bu konserde eskilerden çaldıkları sıkı parçalar var... Guns da çok antipatik ama bir döneme damga vurdular. Welcome to the jungle albumu sıkıdır! Ama gerisi boş. Hele parasız kalınca bir araya gelip iki konser, 1 toplama yapmaları feci ötesi ...

Neyse takmamak lazım listelere. Herkesin listesi kendine...

Posted: Thu Dec 28, 2006 5:22 pm
by Eli Hallufgil
1'den 100'e siralamislar da bir tane prog grubu koymamislar. Sanki 66-75 arasi prog rock ortaligi kasip kavurmamis. Bu adamlar da ortalikta muzik yorumcusu olarak dolaniyorlar. Tabii herkesin muzik zevki baskadir ama nasil Eminem, Madonna gibileri bir donemin basarili muzisyenleri olarak listeye koyuyorlar da bir baska donemin efsanelerini gormezden geliyorlar anlam veremiyorum.
Guns 'N' Roses'a da ben sizin kadar yuklenemiyorum. Kurulduklari donemde hair band furyasinin karsisinda durmus, bence basarili da olmus bir grup. Appetite for Destruction, cok iyi bir albumdur.
Osman Abi, Apocalypse'e bakacagim; saolun.

Posted: Fri Dec 29, 2006 12:54 pm
by Ufuk Sezekkaplan
Eli Hallufgil wrote: Guns 'N' Roses'a da ben sizin kadar yuklenemiyorum. Kurulduklari donemde hair band furyasinin karsisinda durmus, bence basarili da olmus bir grup. Appetite for Destruction, cok iyi bir albumdur.
Osman Abi, Apocalypse'e bakacagim; saolun.
Suphesiz haklisin, Gun's cok kaliteli elemanlara sahip bir gruptu; Slash efendiyi hala en iyi 5 gitarcim arasinda sayarim; Izzy Stradlin de iyi bir basciydi. Produktorlerinin de etkisi olsa gerek ilk albumlerinin kompozisyonu mukemmeldi; ilgi duyanlara hala "Use Your Illusion"'lari yol muzigi olarak oneririm. Bununla birlikte grubun bircok iyi bestelerinin cover olmasi ilginctir.

Ama gelmis gecmis listesi yaparken herhalde her ekole ait gruplarin muzik alemine getirdigi devrimlere bakmak lazim. Guns o kapsamda devrimci bir grup degil. Ki ben tarz olarak Beatles muzigini benimsemem ama onun, Pink Floyd'un, Tull'ın, Queen'in, Deep Purple'in, Metallica'nin hatta Depeche Mode'un muzikleri cagina gore bir devrin baslangici. Ornek, Ian Anderson rock muzige flutu kalici olarak sokmustur ve onun uslubu asla bir baskasi tarafindan taklit edilebilememistir. Adam 1968'ten beri ayakta ve bugun bile onun muzigine oykunen oldugunu sanmiyorum.

Acaba 1990'lardan sonra Rock muzik geberdi mi yoksa biz mi yaslandik ?

Posted: Fri Dec 29, 2006 6:50 pm
by Tolga Girici
Görkem KIRGIZ wrote:
Tolga Girici wrote: Yine ayni albumde George Harrison'un Love You to adli sarkisindan ilk defa sitar kullanilmis. Gercekten inanilmaz adamlar.
Tolga abi, bildiğim kadarıyla Harrison sitarı ilk kez 1 yıl önce, yani 1965'te Rubber Soul albümündeki Norwegian Wood isimli şarkıda kullanıyor.
Evet, simdi ben de baktim internetten, haklisin Gorkem.

Posted: Sat Dec 30, 2006 3:14 pm
by Eli Hallufgil
Ufuk Sezekkaplan wrote:
Eli Hallufgil wrote: Guns 'N' Roses'a da ben sizin kadar yuklenemiyorum. Kurulduklari donemde hair band furyasinin karsisinda durmus, bence basarili da olmus bir grup. Appetite for Destruction, cok iyi bir albumdur.
Osman Abi, Apocalypse'e bakacagim; saolun.
Suphesiz haklisin, Gun's cok kaliteli elemanlara sahip bir gruptu; Slash efendiyi hala en iyi 5 gitarcim arasinda sayarim; Izzy Stradlin de iyi bir basciydi. Produktorlerinin de etkisi olsa gerek ilk albumlerinin kompozisyonu mukemmeldi; ilgi duyanlara hala "Use Your Illusion"'lari yol muzigi olarak oneririm. Bununla birlikte grubun bircok iyi bestelerinin cover olmasi ilginctir.


Acaba 1990'lardan sonra Rock muzik geberdi mi yoksa biz mi yaslandik ?
Guns 'N' Roses'in cigir actigini filan iddia etmedim; sadece Kerem Abi biraz fazla yuklenmis bence. Rock muzigin yerlerde surundugu 85-90 doneminin ayakta kalmis gruplarina benim her zaman az da olsa bir saygim vardir. Ama hicbir elemani benim ilk besime girmez.
90'lar kismini da anlayamadim acikcasi. 90'lari mi kastediyorsunuz yoksa 2000'leri mi? Her ikisine de katilmiyorum. Rock muzik acisindan 2000'ler 90'larin bir devamidir; belki alternative ve hardcore biraz daha onem kazanmistir. 90'lar ise tam bir uyanistir. Anglagard, Anekdoten, Flower Kings ve daha bircoklari 70'lar ruhunu yakalamak amaciyla kurulmus ve cok populer olmuslardir. Anglagard'in Hybris'i tam bir bas yapittir.
Eli.

Posted: Mon Jan 15, 2007 10:49 pm
by Kenan Atak
Ozan buraya yumruk havaya. Dun gece Isvec 1. kanali verdi bu konseri simdi youtube'den buldum. Perkusyon'da Airto var. Su gruba bir bakin hele.
Miles gibi karizmatik yuce bir insan gelmis mi bu dunyadan? Ahhh ahhh o 1970'ler, 600,000 kisi izlemis konseri. Simdi olsa ayni yas grubundan 10,000 kisi bulamazsin. Kendisini ölmeden evvel canli izlemistim tuylerim diken diken olmustu. Bir insan kendini bu kadar verir sanatina. O konusurken ki kisik sesine de hastayim Miles'in.
http://www.youtube.com/watch?v=vnFhnscKRXQ

Posted: Mon Jan 15, 2007 10:59 pm
by Kenan Atak
Bu da 60'lardan. Bastaki kisi efsane Ron Carter.
Sen tanrimisin Miles? Bu adami seviyorum, bu adami seveni de seviyorum. Ulan su ABD'e Miles'ci bir baskan bulsaniza. Dunyayi degistirir vallahi.
http://www.youtube.com/watch?v=FxaYVVge ... ed&search=

Bu da olmeden onceki son yillari. Dokturuyor yahu.
http://www.youtube.com/watch?v=ag8ZFBWr ... ed&search=

Ooooffff offff
http://www.youtube.com/watch?v=48aPXCsI ... ed&search=

Posted: Mon Jan 15, 2007 11:49 pm
by Ozan Ersoy
Kerem Tezic wrote:Ozan buraya yumruk havaya.
Alem adamsin Kerem'cim vesselam. Senin Miles'ini kim ne yapsin yahu? Millet sevismekle degil savasmakla mesgul, dunya bu halde farkinda degil misin, Isvec'lerde gunes mi basina gecti, cozemedim gitti.

NY maceralarini anlatamadim bir turlu. Bir cok uzun olacak gibi geldi, usendim, iki misafirlerimiz vardi, yeni gittiler anca popomuzu koltuga degdirebildik, zaman olmadi. Uc simdi bana "ohh ohh biz burada bogaza inemezken, milletin yasadigi hayata bak" diyeceksiniz cenemi kapayayim dedim.

NYC beklendigi gibi macerolu, kavgali gurultulu, bol bas agrili, girgirli sonunda keyifli gecti. Acaip kalabalik bir gruptuk boyle bir organizasyon icin, biliyorsunuz nerde cokluk orada bokluk. Ama yine de eglenmesini bilen bildi. Yedigin ictigin senin olsun, gezdigini gordugunu anlat derler ya. Valla bizim oldugumuz yerde yedigimiz ictigimiz olayin bas aktorlerinden oldugu icin, onu cikarinca geriye baska bir nane kalmiyor cok fazla. Gecen gun NPR'da cikti, Turkiye'de bir zeki vatandas yemek turlari duzenlemeye, insanlari meshur sehirlere, oralarin da en unlu lokantalarina goturmeye baslamis, bence nefis bir fikir. Aferin ona. Gourmet turizmi buyuk bir olay, daha da buyuyecek.

Neyse israr uzerine Jazz olayindan baslayayim. Valla Jazz'la mesguliyetimiz cok olamadi malesef. Su sebeblerden... Meshur kuluplerin hepsinde biletler tukenmisti, NYC havalarin da guzel olmasindan cok kalabalikti yilbasi zamaninda. Ayrica programlara baktiydim hic hosuma giden birileri calmiyordu bizim oldugumuz zamanlarda o buyuk kuluplerde. Kenny G, David Sanborn, Chris Botti dinlemek isterseniz buyrun ama beni acmazdi. Hatta iyyk diyebilirim asansor muzigine.

Tiyo istiyorsaniz benden, derim ki Blue Note, Vanguard, Lincoln Jazz Center, Cotton Club'in web sitelerine bakip, rezervasyonunuzu onceden yaptirin. Eger yok yaptiramiyorsaniz soyle bir olay var NY'da. Bu meshur kuluplerin kapisina gidiyorsun ve Cancelation line dedikleri siraya giriyorsun. 20 dakika once falan kapilari acip insanlari almaya basliyorlar, iptal eden olursa ya da gelmeyen olursa, yerlerine o siradan insanlari almaya basliyorlar. Ben sansimi Dizzy's Coca Cola Jazz Club'da denemeye karar verdim. Paquito D'riviera ve orkestrasi vardi. Ama kuyruk cok uzun oldugu icin giremedim. Bu arada bu kulup iyi bir yerde. Columbia Square de Time Warner binasinin en ust katinda, guzel bir manzarasi var. Ayni binada bu 500 dolarlik fix menuleriyle meshur Masa Sushi lokantasi da var. Bu kulupde jazz dinlemek oyle pahali degil, adam basi 30-40 dolara cikarsiniz. E ben ne yaptim?

Sagolsun bizim Cirak iyi bir bar biliyordu. Zinc Bar. SoHo'da bir japon lokantasinin alt katinda kucucuk bir yer. Gittik ikimiz digerlerini ekerekten, Richie Flores ve saz arkadaslari Latin Jazz yapiyordu. Acaip spontene oldu, damdan dustuk ve en on sirada masa bulduk. Sabaha kadar oradaydik valla. Flores'in yazdigi muzigi icra ettiler, arada Mongo Santamaria'nin klasikleriyle jam session yaptilar, sanirim o siralarda sehirde calisan en iyi latin jazz gruplarindan biriydi. Flores gibi vurmali aletlerde usta sanatci az gormussunuzdur. Su siralarda yasayanlar arasinda Poncho Sanchez'den sonra en iyilerden biri oldugunu tahmin ediyorum. Piano, saksofon ve trumpetcisi de cok iyiydi. Hic olmazsa jazz acligimizi biraz gidermis olduk. Iyiydi iyi...

Broadway maceralarini, yedigimiz ictigimizi sonra yazariz....

Ozan Ersoy

Posted: Tue Jan 16, 2007 12:08 am
by Kenan Atak
Ozan Ersoy wrote: Sagolsun bizim Cirak iyi bir bar biliyordu. Zinc Bar. SoHo'da bir japon lokantasinin alt katinda kucucuk bir yer. Gittik ikimiz digerlerini ekerekten, Richie Flores ve saz arkadaslari Latin Jazz yapiyordu. Acaip spontene oldu, damdan dustuk ve en on sirada masa bulduk. Sabaha kadar oradaydik valla. Flores'in yazdigi muzigi icra ettiler, arada Mongo Santamaria'nin klasikleriyle jam session yaptilar, sanirim o siralarda sehirde calisan en iyi latin jazz gruplarindan biriydi. Flores gibi vurmali aletlerde usta sanatci az gormussunuzdur. Su siralarda yasayanlar arasinda Poncho Sanchez'den sonra en iyilerden biri oldugunu tahmin ediyorum. Piano, saksofon ve trumpetcisi de cok iyiydi. Hic olmazsa jazz acligimizi biraz gidermis olduk. Iyiydi iyi...

Broadway maceralarini, yedigimiz ictigimizi sonra yazariz....

Ozan Ersoy
Kiskandim vallahi. Zaten Mongo Santamaria'nin ve latin caz'in hastasiyim da. Bu Kenny G falan konusunda hemfikirim. Tamamen algi dunyalari curumus olan bu zamanin insanlarina 'sözum ona' cazi sevdirmek icin cikartmislar smoothjazz falan diyorlar illet oluyorum resmen caza hakaret. Bir daha NY'a giderseniz benim bir bayan arkadas var Knittingfactory'de calisiyor nerde ne caz hangi grup var bilir isi o zaten. NY'a bahar gelmis, Kaliforniya ise 44 F imis. Neyse Broadway'i de yaz. Sizin Bu$ ne dinliyordur acep gercekten merak ediyorum hahaha.