Page 7 of 9

Posted: Mon Jun 25, 2007 4:22 pm
by Ozan Ersoy
Ali Gursel wrote:
Sevgili Murat, o nasıl hesap öyle :D brüt 7 milyon ise, vergi de 35% ise vergi eder 7 x 35% = 2.45 melyon, Lincoln'e kalır vergiden sonra 4.55 melyon (rakamları biraz da Ozan'ı matematiğimle etkilemek için yazdım :D ). Yani Lincoln 2.5 değil 4.5 milyon kazanıyor olur.

Ortada bir tam vergi ödeme gibi hatalı bir varsayım olsa dahi hesap tutmuyor yani Lincoln her halukarda hesap hatası yapmış.
Valla yazacaktim ben de simdi, "bu nasil hesap" diye. Bu bizim Kara da muhendisdi hatirladigim kadariyla. %65 vergiyi nereden buldu acaba? Sanki kapitalist duzende cok para kazananlara uygulanmasi gerektigini dusundugu, kalbindeki gizli rakami yazmis gibi. %65 yetmez, %90 olsun, herkes esit olsun. :lol:

Ali: Cok etkilendim. Cidden...

Adnan Sezgin de seninle ayni seyleri demis. Lincoln "yanlis hesap yapmis, sozlesmede butun rakamlar yaziyor, bunlari da federasyona verdik" demis.

***

Basinin bu 7 milyon Euro olayina kartal gibi atlamasina dikkat cekerim. Su anda anti-GS medya bu transferin cuk oturdugunu, cok onemli faydalari olacagini, hatta fiyatinin bile cok iyi oldugunu biliyor. Tek umitleri GS'in odeme sikintisi yasamasi ve Lincoln'un alacagi paranin takimin huzurunu ve uyumunu bozmasi Sene boyunca surekli bunu pisirip pisirip sunacaklar.

Bunu onlemek icin iki sartin yerine gelmesi gerekiyor.

1) GS'in odemelerde mumkun oldugunca abartmadan, zamaninda hareket etmesi (3-5 gun gecikme olabilir ama bir iki ay degil)
2) Lincoln'un sene sonunda gol+asist toplaminda 30 gol gibi bir rakama ulasacak oranda oynamasi. Yuruyerek oynayan Alex ortalama 40 golle oynuyorsa, Lincoln'un en az 30'a ulasmasi buyuk olasilik. Eger Lincoln yatarsa takimda huzursuzluk cikar. Diger futbolcular aldigi parayi sorun ederler. Ama bunun olacagini sanmiyorum.

Ozan Ersoy

Posted: Mon Jun 25, 2007 4:32 pm
by Murat Kara
Ali Gursel wrote:
Murat Kara wrote:
Görkem KIRGIZ wrote:Bu bence giç gerçekçi bir haber değil. Galatasaray'ın hiç bir futbolcuya yılda ödeyecek 7 milyon euro parası yok. Böyle bir şeyin imkanı yok. Bir yerde 2,5 milyon euro ödenecek diye okumuştum ama o da gerçekçi değil bana kalırsa. Benim tahminim, yıllık 3,5 - 4 milyon euro gibi bir ücret ödenecek.
Su andaki vergi orani tavani yaklasik %35 sanirim. Yabancilara belki daha fazladir bilemiyorum.

Buradan hesapla 7 milyonun neti 2.5 milyon Euro Lincoln'un eline gececek yaklasik olarak demek ki. Bu da basinda yazilanlarla ortusuyor.

Lincoln hesap hatasi yapmis Adnan Sezgin'e gore. Hesap hatasi degil bos bogazlik yapmis demek istedi herhalde. Adamin hesabi dogru. Adnan amca 1000 YTL vergi ile hallederiz diye dusunurken, simdi kan beynine sicramis anlasilan.

Hile hurda yapamayacak simdi, kafasi ona bozuluyordur. Yoksa cikip herkesin onunde Lincoln'e catmazdi. Demek iyi ogrenememis isin inceliklerini. Pazarlik bittikten sonra, bak evladim Turkiye'de bu isler....diye baslamasi gerekirdi.

Bu arada bu saftirik Lincoln ile tek bir sezon bitmez ben size soyleyeyim. Tamam super bir 10 numara lazim takima ama firlama Hagi gibi birisinin olmasi da ayri bir gereklilik. Ne zaman yatacak bu adamin ilk taksidi? O tarihe kadar FB ve BJK maclarini yapmis olsak bari.
Sevgili Murat, o nasıl hesap öyle :D brüt 7 milyon ise, vergi de 35% ise vergi eder 7 x 35% = 2.45 melyon, Lincoln'e kalır vergiden sonra 4.55 melyon (rakamları biraz da Ozan'ı matematiğimle etkilemek için yazdım :D ). Yani Lincoln 2.5 değil 4.5 milyon kazanıyor olur.

Ortada bir tam vergi ödeme gibi hatalı bir varsayım olsa dahi hesap tutmuyor yani Lincoln her halukarda hesap hatası yapmış.
Burada saat gece yarisini gecti. Lazin ahi tuttu herhale.

Posted: Mon Jun 25, 2007 4:41 pm
by Murat Kara
Ozan Ersoy wrote:Adnan Sezgin de seninle ayni seyleri demis. Lincoln "yanlis hesap yapmis, sozlesmede butun rakamlar yaziyor, bunlari da federasyona verdik" demis.
Umarim yanlis hesaptir. Yalan hesap olmasindan iyidir boylesi, Butun kluplere peskes cekilen bunca vergi soygunculugundan sonra, Lincoln gibi bir saftirikle, Adnan Sezgin gibi bir kurdu yan yana koyunca hangisinin sozune inanilir diye sormak lazim.

Posted: Mon Jun 25, 2007 6:00 pm
by Ali Gursel
Ozan Ersoy wrote:
Ali Gursel wrote:Ali: Cok etkilendim. Cidden...
Bak ben de bundan cok etkılendim, ben de ciddiyim, yani bir mühendis için çok çok iyi. :D

Ali

Posted: Mon Jun 25, 2007 11:07 pm
by Ismail Gezer
Lincoln İstanbulda. Çok sayıda taraftar var karşılayan.
Yönetim istifa diye bağırmışlar.
Aralarında kavga çıkmış.
Kadınlar falanda var, karşılayanlar arasında.
Bizim millet cep telefonu sokak defilesindeki mankenlerin, sahildeki bikinili kızların birde futbolcuların resimlerini çekmek için kullanıyor, daha çok :D
Gerçekten anormal bir kalabalık var..
Ya beş maç ceza az bu mallara ya!
İlk tezahürat: LINCOLN FENERİN ANASINI....K!

Posted: Mon Jun 25, 2007 11:24 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Linderoth hesabi, yine koluna giren polis'i azarliyor gibi gorunuyordu sanki Adnan Sezgin. 3500 kisi karsilamis, haliyle onca kisinin iceri girmesine izin verilmiyor diye polisle tartismalar olup, havaalaninda camlar filan kirilmis. Gormemis'in yildizi olmusa donduk yaw! Etten duvar arasinda havaalanindan cikmak zorunda kalan Lincoln biraz saskin olsa da, yine de arada mutlu tepkisini veriyordu taraftarlara, zafer isaretleriyle.

Image

Posted: Mon Jun 25, 2007 11:57 pm
by Ozan Kaya
Kadikoy Canavari Istanbul semalarinda! :twisted:

Posted: Tue Jun 26, 2007 5:37 am
by Ozan Ersoy
Bilmece bulmaca..

Bu resimde Lincoln'u bulana Karayuplerde bir hafta tatil..

Ipucu: Ben bulamadim.



Image



Bu resimde bulana bir sise gazoz ve de polim.

Ipucu: Ben buldum. Herkes ileri baktigina gore orada bir yerde olmali.

Image

Yorumsuz...

Image

Posted: Tue Jun 26, 2007 6:20 am
by Cengiz Akgun
Kerem Tezic wrote:GS lisesinde yatili iken (simdi nasil bilmiyorum) carsamba gunleri kapuska nohut cikardi. Genelde acliktan anamiz agladigindan etud bitis zili ile sinif kapisi bomba sesi ile duvara carpar Carl Lewis'ten nizili yemekhaneye kosardik. Yemekhanede usta bu aksam yemek ne var dedigimizde alnimizin ortasina 'gapuskha nohut'u yer ve bön bön ya masaya gecer ya da kedi buyuklugunde farelerin cirit attigi okul ambarindan sogan alir, yan bakkaldan sicak ekmek ismarlatip sogani ekmegin arasinda yerdik. Lincoln'u lisede yatirsinlar ne uyum sorunu yasar ne kondisyon ve depar. Haftada bir kuru fasulye pilav verirler, cuma gunleri rozbif, GS pilavi ustune tulumba tatlisi arada damak tadini da cikartir. Haa olur da klup bu sene haciz ustune haciz yerse ambara talim etip, cavuslar hamaminda kese atmak da var.

* Bu arada Meksika'nin burritos ve quesadillas'i iyi diye biliyorum. Brezilya'da yemek nasil bilmem ama muzik konusunda tangocu Arjantin ile beraber favori ulkem. Milton Nascimento'yu, Flora Purim'i, Airto'yu, Tania Maria'yi ve daha nicelerini bagrindan cikartmis, özellikle fuzyon cazcilar icin cennettir ve hayatta en gormek istedigim ikinci ulke, ilk sirada Buenos Aires yuzunden Arjantin var.
Bir an Kabata$ lisesini anlatiyorsun sandim. Gerci sizin ortaokul ile yan yana idik. Lise bire gelen aptallar (buna ben de dahildim) daha kedi buyuklugunde farleri gormedikleri icin bazen ak$am cikan kiymali ku4ba$ili tala$ borekleri ba$ka masadan araklarlar bunlarida tabure ustune koyar ve masa altia gizler sabah kahvaltiya saklarlardi. Sicanlari gordukten sonra bu i4ten vaz gecerlerdi.

Kabata$ da ben okurken yemekler iyi cikadi. 10 ki$ilik masalarda karavana usulu yemek yenirdi. Kucuklerin masasina lise 3'den agabey verirlerdi ki emegi adaletli dagitsin diye. O gelmeden yemege el suremezlerdi. Ben de boyle agabeylik yaptim. Ama beklemenin bir suresi vardi. Kapiya yakin ilk masalari talan etmeye cali$an az hergele ile bogu$madik. Bir de yemekhane nobeti vardi. Ucuncu siniflar tutardi. Iki ki$i o gun derslere ve ilk etude girmez yemegin dagitilmasina nazaret ederlerlerdi. Bu iki ki$iye tam karavana ile yemek cikar yediklerini tika basa yerler geri kalanini kendi normal masalarina getirirlerdi. O gun o masada $olen olurdu. Ben son senemde iki uc kere yemek nobeti tuttum. Birinde yogurtlu kebaba rastladimdi. Tabi karpuz ve kavunda ciktiginda normal masama bayram ettirdimdi.

Cocuk gibi ozledim o gunleri. Hic bitmeyecek gibi gelmi$ti o uc sene $imdi ke$ke o gunlere donebilsem. Ya$adiginiz gunun kiymetini bilin diye bo$una dememi$ler. Ak$am yemeginden sonra Saray yavrusu binalarin en az iki bucuk adam yuksekligindeki dershane kapilarini acar ve kar$ilikli iki dershane arasinda Rugby ile Amerikan futbolu kari$imi bir oyun oynardik. Topta sirada kicimiz acimazsin diye kullandigimiz minderlerden yapilirdi. O tahta siralarda gunde neredeyse 12 saat otururduk. Ilk etud sabah 7'de ba$lar. 8:30 da kahvalti. 9'da ilk derse girer 12'de yemek molasi. 1'de ogleden sonraki ilk ders ba$lar. 3:30 dersler biter ak$am 5'de ikinci etud ba$lar. 4'de beton ustunde plastik topla Kabat$ yatili superligi ba$lardi. 5 alti yerde futbola benzer bir $eyler oynardik. Leblebi gibi bele$i hic kacirmazdim. 5'de ilk etud olur. Yarim saat teri kurutmakla gecerdi. 7'de Ak$am yemegi. 7:30'da son etud. 9'da yatakhaneye. 10'da yatak. Sabah 6'da kaldirirlardi. Bizimde kantin vardi. Kuru fasulyaye di$i basmayanlar ceyrek ekmee sucuklu ka4arli tost yaptirir yerlerdi. Ben kapsuka ciktigini hatirlamiyorum. ddim ya Kabata4'da yemekler guzeldi. Okul aile birligine teberru adina epey para sogu4lerlerdi kayitlar zamani. Paranin buyuk bir kismi mutfaga giderdi.

Baharda ogle tatillerinde basket sahasinda siniflar arasi gercek turnuva olurdu. Gunduzlulerde katilirdi. Bu UEFA $ampiyanasi gibi olurdu. Oyle plastik topla degil kucuk me$in topla ve bu i$i bilenlerle oynanirdi. Be$er ki$ilik takimlarla eleme usulu her gun ogle arasi 20'serden 40 dakikalik maclarla $ampiyon belirlenirdi. Kabiliyetim o kadar olmadigi icin siniflarin ilk be$ine giremedim hic. Kisa boylu uc dort kivrak adam adamin belini kirarlardi. Belki bu calim i$ine o zamandan beri gicik kaptim kimbilir. Ucuncu sinifta (adamin isimini hatirlamiyorum) lakabi arap olan bebe ruhi bir gunduzlu cocuk vardi. Topu ayagina yapi$tirir gibi alir giderdi. Onun sayesinde son sinifta $ampiyon olmu$tu bizim sinif ki bu adam birinci sinifta iken bile az gorulmu$ bir $ekilde birinci sinifi $ampiyn yapmi$ti Lise uctekileri yenerek. Her turlu sertlige ve alengire ragmen ucuncu siniftakiler adamla ba$a cikamadilardi. Sonra siniflar buyudukce alt siniflar birle$ince ucuncu sinifta benimle ayni sinifa geldi. Galiba ikinci sinifta iken kil payi $ampiyonlugu kacrmi$ti. Degilse adam uc sene ust uste $ampiyon olacakti. Hali gozumun onune geldi. Nersinden baksan hicbir atletik yapisi olmayan adamin biri idi. Paytak paytak yururdu. Ha bu BJK'li kerata Muhammed gibi idi lise 3'de adam. Lise ucteyim dese kimse inanmazdi zaten.

Posted: Tue Jun 26, 2007 6:25 am
by Tolga Girici
Açıklama

Yeni transferimiz Lincoln’un İstanbul’a gelişi sırasında, taraftarlarımızın göstermiş olduğu yakın ilgiden dolayı teşekkür ediyoruz.

Galatasaray Spor Kulübü’nde uygulanmakta olan imza töreni prosedürü, medyaya yöneliktir.. Dolayısıyla diğer tüm futbolcularımızda olduğu gibi, ayrıcalık tanımamak adına, bugün Florya’da yapılacak olan Lincoln’un imza töreni, yalnızca medyaya yönelik olarak yapılacaktır.

Taraftarlarımızın anlayışından dolayı teşekkür ederiz.

Galatasaray Spor Kulübü
Bu habere sevindim. Gazetelerde helikopter melikopter diye okuyorduk, bize hic yakismazdi, gormemisin transferi olmus gibi. Diger oyunculara da ayip olurdu.

Posted: Tue Jun 26, 2007 6:56 am
by Tolga Girici
Kerem Tezic wrote:GS lisesinde yatili iken (simdi nasil bilmiyorum) carsamba gunleri kapuska nohut cikardi. Genelde acliktan anamiz agladigindan etud bitis zili ile sinif kapisi bomba sesi ile duvara carpar
Amerika'da her tarafa yayilan Chipotle fast food zincirinin en onemli urunu de yufkanin icine durum yapilan kuru fasulye pilav ve et (biftek veya tavuk). Burrito deniyor, Ilk geldigimizde baya yerdik sonradan baydi. Bizdeki en kotu yapilmis kuru fasulye pilav bile ondan daha iyidir. Lincoln burada kuru fasulye pilava doyacak. Okul yemeklerinden konu acilmisken, Odtu'de pazartesileri mutlaka fasulye-pilav veya bezelye-pilav cikardi. Ogrenciler arasinda "milli takim" olarak adlandirilirdi :) Bizim lisenin de en meshur yemegi kiymali yumurtaydi, yumurtanin beyazi kiymanin uzerinde saydam bir tabaka olustururdu, o yuzden de "PVC" adiyla anilirdi. Ne kadar ac olsam da yemedim o yemegi.

Posted: Tue Jun 26, 2007 10:18 am
by Soner Özaltındere
Sonunda geldi...Üzerimizden ölü toprağını atıyoruz yavaş yavaş. Bu adamları getirtmek ne akdar büüyk işse elimizde tutabilmekte o kadar önemli.Sanki altı,yedi sene öncesine döner gibi oldu takım çok güzel ama bu sefer mali açıdan bazı şeyleri umarım doğru yapıyorlardır. Büyük transferleri sürekli kılabilecek mali kaynakları oluşturabilme adına da doğru şeyler yapıldığına artık inanmak istiyorum. Kamuoyunda yarataılmış olan Galatasaray eşittir altından kalkılmaz dünya kadar borç görünümünden artık sıyrılmalıyız diye düşünüyorum. Birazda olayın arka yüzünden bakarsak bu transferler sanırım başkanımızın 2008 martında ki kongrede kendisine prestij kazandırması ve camiadaki negatif ve olumsuz havayı kendi lehine çevirebilmesi açısından da artık bir mecburiyet haline gelmişti.Her ne kadar Galatasarayda başkanların gelmesi gitmesi futbol takımının aldığı sonuçlarla ilgili değildir densen de geçen seneki gibi bir takımla bence gelecek senenin martındaki seçimde çok zorlanırdı, belki de kaybederdi. Böyle bir atılım kendi adına bir mecburiyet haline gelmişti, hatta bu işi bir stadla süsleyemediği ve güçlü mali kaynaklar yaratımadığı sürece de benim gözümde bu transferler önümüzdeki iki sene bize güzel mutluluklar yaşatmaktan ileri geçmez. Fakat ben bu yönetimden stad yapımının dışında mali anlamda da ciddi, kalıcı ve zarar değil kar getirecek ciddi adımlar bekliyorum, yapabileceklerine inanıyorum, inanmak istiyorum.

Posted: Tue Jun 26, 2007 10:53 am
by Ozan Kaya
Ozan Ersoy wrote:Bilmece bulmaca..

Bu resimde Lincoln'u bulana Karayuplerde bir hafta tatil..

Ipucu: Ben bulamadim.







Bu resimde bulana bir sise gazoz ve de polim.

Ipucu: Ben buldum. Herkes ileri baktigina gore orada bir yerde olmali.

Yorumsuz
Adam nerdeyse helak olacakmis. Suratina biber gazi yiyip kalp krizi gecirenler, uzerinden arabayla gecilenler ve camla kesilen vatandaslar. Tamam bu isi gosterisli yapacaksin en azindan bir organizasyon yap. Simdiden adamin omzu sakatlanmis izdihamda diyorlar hadi hayirlisi.

Posted: Tue Jun 26, 2007 12:08 pm
by Ali Gursel
Omuzu sakatlamissa iyi, cekip cukunu koparmadigimiza dua edelim.

Bunlar sacma isler, adamin daha geldigi gun bu kadar dengesini bozmaya gerek yok, daha onemlisi taraftarin dengesi bozulmus. Simdi GS kazara ilk ic saha macini kaybetse bu adamlar ne yapacak diye endise ediyor insan. Yonetim bu konuda ne yapabilir emin degilim ama GS icin potansiyel tehlike bu, beklentileri iyi ayarlamak lazim. Bu arada Lincoln'e bir kac sakin gun yasatilir da adam havaalanina inisini bir garip olay olarak geride birakir umalim. Ciragan da uyanip sabah bogaza bakmak hosuna gider ama. Ciragan'in ilk konugu (simdi Lincoln'un kaldigi yerde) baba George Bush idi, otel daha baska musterilere acilmadan Turkiye gezisi sirasinda otelin ilk musterisi olmustu Bush, 1991 yilinda.

Ayrica yonetimi ne kadar sevmmez isen sevme oyuncu gelisi sirasinda protesto etmenin anlami ne, aklim karisti.

Cok isimiz var gozuken.

Ali

Posted: Tue Jun 26, 2007 1:34 pm
by Tan Erten
Lincoln imzayi atti, 10 numarali formasiyla poz verdi. Hayirlisi olsun.

Buraya gelmesinde Taffarel'den aldigi olumlu tavsiyelerin de etkisi oldugunu soylemis. Umarim, Taffarel'in burada yasadigi basarilari yasamak Lincoln'e de nasip olsun.

http://www.gazeteport.com/NEWS/GP_032536

Image

İSTANBUL - Sabah saatlerinde sağlık kontrolünden geçen Lincoln, Florya Metin Oktay Tesisleri'nde idman sahasına kurulan platformda kendisini resmen Galatasaraylı yapan imzayı attı.

Lincoln imza töreni öncesi yaptığı açıklamada, İstanbul'a geldiğinden bu yana Galatasaraylı taraftarların kendisine gösterdiği sevgiyi daha önce hiçbir takımda yaşamadığını söyledi.

'HAGİ'NİN YÜZDE 30'U KADAR OYNASAM YETER'
Bir basın mensubunun, ''Hagi'nin yerini doldurabilecek misin?'' şeklindeki sorusunu Lincoln, ''Hagi inanılmaz bir oyuncuydu, onun yüzde 30'u kadar oynayayım benim için yeterli'' dedi.

'TAFFAREL GELMEMDE ETKİLİ OLDU'
Fenerbahçeli oyuncuların bir bölümünü ve hocasını tanıdığını belirten Lincoln, ''Alex'i de tanıyorum ve kendisiyle konuştum'' dedi. Brezilyalı futbolcu, ancak Galatasaray'ı sadece Taffarel'e sorduğunu kaydederek, ''Kendisi benim için baba gibi sayılacak bir insan. Bir takıma gidiyorsanız o takımda oynayan bir oyuncu ile konuşmalısınız, başka bir takımda oynayan oyuncuya sormazsınız. Taffarel'in buraya gelmemdeki önemi büyük'' ifadesini kullandı. Feldkamp ile burada tanıştığını kaydeden Lincoln, ''Bu transfer hakkında kendisinin de etkisi olmuştur. Feldkamp ile çalışacağım için çok mutluyum, ortak bir dilde Almanca anlaşacağız. Kendisi büyük bir hoca ve onunla çalışmaktan mutluluk duyacağım'' diye konuştu. (SPOR SERVİSİ)