forum.cimbom.org

Bugun sakin kafayla bakinca bu takimin teknik acidan en buyuk mimarinin Kalli olmadigini iddia etmek cok zor. Yapilan dogrular hem nicelikte hem nitelikte cok buyuk. Buyuk hocayi bir kere daha anmak istiyorum.

* Sezon basinda calismayip yan yatarak takimin temposunu bozacak oyunculari gondermek. Basta Necati...
* Takima yeniden kazanma hirsini vermek.
* Toplu halde savunma toplu halde hucum etme mantigini islemek
* Sorun ne olursa olsun, kim eksik olursa olsun hic bir zaman son dakikaya kadar yilmama mantigini asilamak
* Calisma azmini, istegini asilamak
* Sene basinda GS ruhuna uyacak oyunculari getirtmek (Baris, Serkan)
* Potansiyeli olan genc oyuncularimiza firsat vererek onlarin oyunlarini gelistirmesine izin vermek (Topal, Ugur)
* Arda gibi 60 dakikalik bir oyuncuyu 90 dakikaya cikarabilmek. Onu takimin lideri, surucusu yapabilmek
* Is disiplini olan, takim icin canini disine takan ve digerlerine gore daha cok deneyimi olanlari surekli onurlandirarak onlarin ornek olmasini saglamak ve oyunlarini gelistirmek (Servet, Ayhan, Umit Karan, Hakan Sukur)
* Otoriteye karsi geleni her ne pahasina olursa olsun cezalandirmak (Sabri)

benim aklima gelenlerden bazilari. Soracaksiniz Kalli kalsaydi sampiyon olur muyduk? Bence cok az ihtimal . Kasimpasa, Antep maclarinda yaptigi ciddi hatalar artik yorgunluktan mi, hastaliktan mi, bezmislikten mi, katir inatciligindan mi hem yonetimde hem takimda ciddi catlaklar olusturmustu. Bunun yarattigi gerginlik takima kotu yansiyordu ve gidisat kotuydu. Ne olacagini hic birimiz kestiremiyorduk. Belki de bunu sezdi ve "bu isi buraya kadar getirdim, mayayi caldim, iki gune kadar yogurt olur, kaymagi da yersiniz, yoksa belki de yogurt kukreyecek ben kalirsam" dedi ve cekti gitti.

Buyuk hoca... Onun yaptiklarini insanlar yavas yavas anlayacaklar. Ozellikle genc oyuncularimiz. Ben yillarca egitim aldim turlu konularda. Spor olsun, muzik olsun, diger sanatlar olsun, meslegim olsun. Hala da aliyorum. Buyuk ustalardan aldiginiz ogutler her zaman beyine aninda islemez. Bazen aylar mevsimler gecer bakmissiniz o buyuk ustanin size gunun birinde dedigini uygular olmussunuz. Sonradan jeton duser hocanin o kulaginiza fisildaginin ne kadar onemli oldugunu anlarsiniz. Mesela buyuk hocalar zamani durdumanin oneminden bahsederler. "2 saniyede olup biteni aslinda beyinde 2 dakikaymis gibi agir cekimde yasayacaksin" derler. Bunu nasil yapacagini bilemez genc adam. Taa ki gun gelir kupa finalinde Arsenal karsisina cikincaya kadar.

Bundan belki 5 sene sonra Firat olsun, PAF'daki Semih olsun, Arda olsun, Servet olsun, Baris olsun kalkan bir kupada, basarili bir macta, Avrupa'da atlanan turda yillar oncesine donecekler Kallli'nin o fisiltilarini duyacaklar ve gozleri isildayacak kim bilir belki de azicik dolacak.


Tesekkurler Karl Heinz Feldkamp...

Galatasaray ve Turk futbolu icin yaptiklarini gercek futbolsever hic bir zaman unutmayacak.

<img src="http://www.uefa.com/multimediafiles/pho ... square.jpg">

Ozan Ersoy

Ozan Ersoy wrote:Bugun sakin kafayla bakinca bu takimin teknik acidan en buyuk mimarinin Kalli olmadigini iddia etmek cok zor. Yapilan dogrular hem nicelikte hem nitelikte cok buyuk. Buyuk hocayi bir kere daha anmak istiyorum
...

Kesinlikle katılıyorum. Şu sağlık problemleri yaşanmasaydı ve sporla ve habercilikle alakası olmayan bir basınımız olmasaydı her şey çok farklı olabilirdi.









Herzlichen Dank für alles Herr Feldkamp.

Ozan Ersoy wrote:Bugun sakin kafayla bakinca bu takimin teknik acidan en buyuk mimarinin Kalli olmadigini iddia etmek cok zor. Yapilan dogrular hem nicelikte hem nitelikte cok buyuk. Buyuk hocayi bir kere daha anmak istiyorum.

Belki biraz ayip/agir kacacak ama eger bunu inkar eden varsa bu kisi benim gozumde futbolun genel olarak ne oldugunu bilmeyen kisidir. Kalli sadece bugunku basarinin mimari degil. Onumuzdeki bircok basarinin mimaridir. Bunu zaman gosterecek.

Bende katılıyorum bende..

Teknik açıdan en büyük katkı Kalli'ye aittir ve Kalli gitmeseydi şampiyonda olamazdık. Varlığıda yokluğu da katkı sağladı..

Takımı kuran, bir kimlik kazandıran o'dur. Zaten futbolcularda maç sonu röportajlarda o'nu unutmadılar. Hatta Akçan'ı bile unutmadılar..

Benim de cok ictenlikle katildigimi bir baslik ve Ozan cok guzel yazmis. Sunu eklemek isterim, Feldkamp'in caldigi maya onumuzdeki yillarda kulubun ekonomik olarak ferahlamasini da sagladi. Bugun kulup hic transfer yapmasa ve altyapidan destek alsa bile yine sampiyonluga oynayanacak gucte (transfer sadece Avrupa dusunulerek yapilmali ama gecen sene biz solbekten, sagbeke, forvet arkasindan kaleciye herkesin mevkiini dusunuyorduk. Bugun nokta transferi tartisiyoruz).

Turkiye'de sadece Galatasaray bu kadar pres yapabiliyor, bu kadar guclu. Ama bu kivama gelmek aci cekmeden olmuyor. Herkes o aciyi cekti, anlayan anladi; bugun Arda'nin, Karan'in ve Ayhan'in olgun oyunundan soz ediyorsak bu bazi mesajlarin zamaninda ve cok saglam verilmesi sayesindedir.

Bence yonetim, Kalli'nin bakisiyla paralel gidemedi. Cunku isin icine maalesef Turk pragmatizmi var. Ama olan oldu artik. 1 yil daha kalsaydi, bu sene sampiyon olamasaydik bile (ki sezon basinda sampiyon olmayacagimiz dusunuluyordu; Roberto Crlos'un geldigi gunleri hatirlayalim) gelecek adina cok yararli olacakti.

Ben 1986 yilnda ogrenciyken Derwall'in hem basin tarafindan hem de bizim taraftar tarafindan nasil linc edilmek istendigini hatirliyorum. Sebebi, Rizespor macinda Arif Kocabiyik yerine, 18 yasindaki Suat Kaya'yi oynatmasi ve o macin 1-0 kaybedilmesiydi. Bir anda sampiyonluktan geride kalmistik. Bu fikri devrim, tipki Ozan'in dedigi gibi yillar sonra anlasildi. Derwall calim atan sirk oyuncusu yerine kosan, baski yapan genc oyuncu tercih etmisti ve 1980'lerin sonunda bunu anlayacak bir adam yoktu Turk futbolunda.

Alman ekolunu bu yuzden seviyorum. Cok somut. Calismaya ve disipline bakiyor. Aci ceken de basarili oluyor.

Acinin yanina Ribery, Luca Toni falan da eklemeye basladilar ama

Neyse, Kalli'nin bu sene yaptiklari GS icin bir devrimin devami niteliginde olabilir ama olup olmayacagina karar verecek olan yonetim.

Ne var yani, alti hafta takimi biz kurduk, sampiyon olduk kafasina giderlerse alti ay sonra Kalli'nin yaptiklarindan eser kalmaz.

Yok, ulan adam bu kadar kisa zamanda neler yapmis, takimi biz kurarken bile sampiyon olabildik diyecek kadar kafalari calisirsa (insan egosu bunu soylemeye kolayla izin vermez, kafa calismasindan kastim o) o zaman hersey farkli olur, Kalli'nin baslattigi surec devam eder.

Bugunku futbolcu piyasasi ve maddi ortamda (Avrupa'da gercek anlamda bir yildizin bonservisi bizim yillik gelirimizden falan fazla olmus durumda) GS'in tek basarili olma sansi yeni Arda ve Topallar cikarip, Servet, Emre alip, arada bir gerekli yerlere gercekten iyi yabancilar almak.

Ama butun bunlardan daha once GS'i 3-5 sene emanet edebilecegi iyi bir hoca bulmak. Arda'nin iyi bir hoca elinden gecirdigi degisim ortada, Topal'in da. Ozan ilk yazdiginda bunun boyle olabilecegini ben hayal demistim, ama olabiliyormus, cocuklarin da hakkini verelim ama Kalli olmadan olmazdi bunlarin hicbiri.

Ama Kalli'nin bu yarim kalan senesinde GS'a en buyuk hediyesi ne sampiyonluk, ne Arda, ne Topal bence. Bu hediye bize basarinin recetesini bir kez daha vermesi oldu. Bizim yonetim umarim bu receteyi dogru okuyacak kadar kafasini calistirir ve derhal cok iyi ve oyuncu yetistirerek takim kuracak bir hoca bulur.

Ama tabii hem recete hem sampiyonluk hem de takima kazandirilan gencler icin cok tesekkurler Herr Feldkamp.

Ali

Kalli'nin bu sezonki sampiyonlukta ve takima bir cok genc oyuncu kazandirilmasinda cok buyuk bir emegi var.Sezon ortasinda begenilmeyen ve yerden yere vurulan Kalli'nin GS'i onemli bir asama kaydetti.Bu takim tecrube ve disiplinli calisma ile daha da iyi yerlere gelebilir.

Her sey icin tesekkurler Kalli.

Çok kısa süre içerisinde takıma yüksek tempolu, tek top oynamaya çalışan bir hüviyet kazandırdı. Seyircisiz maçlarımızı kazanmamızın sebebi budur ve şampiyonluk yolundaki çok önemli bir dezavantajdan yara almadan çıkmamızı da sağlamıştır. Diğer her noktayı zaten yazmış herkez.

Teşekkürler Kalli !

Kalli'nin yaptiklariyla FT ikinci kez geldiginde yaptiklarini karsilastirmak yeter. Hangisi ne kadar bilincli hemen ortaya cikar.

Ne yazik ki Avrupa finallerine ikincisi ile gidiyoruz.

GS daki 2. doneminde ilk donemindeki kadar basarili oldu. Bir sezon oncesi travma geciren takimi yeniden yapilandirip, bir hedefe odaklamasi ve bu hedefi yakalanabilir, erisilebilir hale getirmesi onemlidir.

Kendisine tekrar tesekkuru bir borc biliriz. GS icin civi cakani basimiza tac ediyorsak, Kalli icin soylenecek pek soz kalmiyor.

Umarim yeni yapilanma sureci momentumu aratarak devam eder.

Kalli'ye ben de teşekkürlerimi sunuyorum.

Bunun yanında bir beyfendi gibi GS'ın şampiyonluğuna bir bahane üretmeden tebrik eden ve GS'ın şampiyonluğu hakettiğini söyleyen karşı yakanın TD'si Zico'yu da centilmenliğinden dolayı tebrik ederim.

Yenmek kadar yenilmeyi de kabul etmek gerek.

Hala içine sindiremeyenlere de birkaç tane soda tavsiye ederim.

Merhaba,
okul döneminde, is ve günlük hayatimda olsun degisik milletlerden insanlarla tanismak ve calismak firsatim oldu.
Alman milleti kadar dürüst, caliskan, disiplinli, olan bir millet göremedim.

Bir alman polisine veya memuruna, su isimi hallediver veya simdilik bu hatami görme diyemezsin, rüsvet teklif etmek aklina bile gelmez.

Karsimda oglu , gelini ve torunlari ile kalan 80 yasini geckin bir nine var.
Cöp bidonlarini yavas yavas da olsa disariya cikarir, yerdeki ufak tefek
cöpleri toplar, alisverisden gelindiginde yardim eder.
Emekli olmus diger komsum hafta sonu dahil sabahin erken saatlerinde
bir seyler yapmaya baslarlar. Ben bazen onlarin bu azmini ve calismalarini hayranlikla izliyorum.

Kurallari vardir bunlarin disina cikmazlar. Egitim olsun, is olsun spor olsun son dakikaya kadar calisirlar.

Tabiiki almanlar mükemmel insanlar degil. SAMPIYONLUGUMUZUN bu ilk
gününde diger kismina girmek istemiyorum

Yukarida yazdidiklarim özet bir genellemedir, istisnalar kaideleri bozmaz.

Bu yüzden Almanlar dünyada is ve spor hayatlarinda basarilidirlar.
Karl Heinz Feldkamp da bu özellikleri görebiliriz.

Tesekkürler KarlHeinz Feldkamp.

Hosca Kalin
Birol Önder

Cok iyiydin baba Kalli, cok tesekkur ederiz. Sampilik senin eserin, gitmeseydin
belki önumuzde ki sezon sampi ligi kupasini beraber kaldirirdik...

Disiplininine, ise olan saygisina, presnsiplerine ve en onemlisi bilgisine denecek soz yok. Ama takimin basinda olsa idi bu sampiyonluk gelir mi idi konusunda benim suphelerim cok. Futbolcularla omuz omuza olma, hoca ve ogrenci guvenini ve saygisini yaratamadi. Gidisinden sonra bundan sonrasi artik tufan diye takimda Sabri bile aska geldi, Sampiyon olmasak da olurdu diyenleriniz var. Bence kazin ayagi oyle degil. Bugun ileriye umutla baktiginiz su saatlerde ucuncu olup bir dus kirikligi icinde cogu bu ovdugunuz adami gonderme cabasi icinde olacaktiniz.

Malasef Almanlarin calisma tarzi ve olaya gercekci vefa/cefa demeden bakis acilari ile bizim alaturka hatir gonul adi verilen hissiyatla cakismiyor. Bence bu sene olabilecek en guzel sey oldu. Kalli (yanlislari demeyecegim) uyumsuzlugunun doruga ciktigi bir anda giderek bu takima ve klube yapacagi en iyi seyi yapti. Elbette teknik acidan verdikleri ile son 6 hafta idare edildi. Ama takim neresinden bakasaniz bakin tam bir takim huvviyetinde ve morali duzelmis olarak yapabileceginin en iyisini yapti. Ve bugun Kalliye hakaret yerine ovgu varsa bunda Kalli'nin kanser olmamak icin kesip attigi uzuv gibi kendini bu klupten sokup atma kararinin etkisi cok buyuk.

Terbiyesiz Sabri.

Diyor ki; cok zor gunler gecirdim. Gereksiz yere beni kadro disi biraktilar. Ama herkes gordu beni kadro disi birakan "kisi" nerde ben nerdeyim. Soyleyis tarzida tam dusundugunuz gibi. Insan yasina basina bakarda bari bu tip cahil cahil konusmalar yapmaz. Sen eger bugun orda sampiyonsan senin kadro disi birakilmaninda bunda payi var. Senin belki biraz adam olmaya calisman o "kisi"nin sayesinde. Umarim Sabri'yi bir sekilde yollarlar. Nereye giderse gitsin.