forum.cimbom.org

Bugun Ataturk'un olumunun 73. yili.Yine huzunlu bir 10 Kasim.

Yabanci liderlerin, gazetelerin Ataturk hakkinda soyledikleri ve yazdiklari:

http://www.ataturktoday.com/AtaturkWorl ... ribute.htm

Nagehan silligi gibi hicbirinin aklina alt tarfi "Ataturk bir diktatordu" demek gelmemis. Boyle 80 kusur sene once yapip ve yapmayi calistiklarini kucumseyerek elliyle itip bunlarin ne sartlar altinda yapildigini gormeyip demokrasinin d'sinden haberi olmayan bir guruhtan millet ve etrafinda eskiyanin kol gezdigi bir vatanparcasinda devlet kurmanin ne oldugunu kestiremiyen asuftelere aciyarak bakmamak elde mi? Hadi sIkI ise bugunku kulhan beylerine demokrasi nerede, bunca insan sucunu bile bilmeden senelerce icerde diye sorsun bakalim?

Tüm dünyaca dehasına saygı duyulan bir adamı anlayamayan/yanlış anlayan/kendi menfaatleri uğrunda çarpıtarak yorumlayanların çoğunun yine Türk oluşu son derece acıklı bir durum olsa gerek. Atatürk iyi ki bu günleri görmemiş. Bugüne dek okuduklarım arasında en etkileyici olan yorum Lloyd George'un. Savaşı kaybedip hükümeti düşünce o tarihi açıklamayı yapmış kamarada: Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Ne yazık ki o deha bu yüzyılda Türklere denk geldi. Her şeyi hesap ettik ama Mustafa Kemal'i nasıl hesap edebilirdik?

Sözüm ona Kemalist zırvalarla halkın beynini uyuşturan çakma aydınlar, politikacı bozuntuları keşke biraz da olsa Suna Kili, Bülent Tanör, Metin Heper okusalardı. Bakın Metin Heper Türkiye'de devlet geleneği kitabında ne diyor: Atıfta bulunulacak olan devlet, Atatürk'ün yaşamı süresince varolmuş olan devlet değil, onun meydana getirmeye çalıştığı devlettir. Atatürk'ün geliştirmeye gayret ettiği devlet, bugüne kadar yeterli ilgiyi çekmemiş ve/veya tam olarak anlaşılamamış bir konudur. Benzer tespitler İsmail Cem'in Türkiye'de geri kalmışlığın tarihi kitabında da var. Türkiye'de devlet geleneği her anlamda müthiş bir kitaptır. Atatürk'ün döneminde aşkın devlet anlayışından söz etmenin son derece güç olduğunu, tüm iktidarına rağmen kişisel yönetimden kaçındığını, Atatürk'ün asıl amaçlarından birinin, çıkarların değil düşüncelerin çarpısması olduğunu nedenleriyle harika izah eder. Televizyona çıkanların suratına fırlatasım geliyor, oku da öğren diyebilmek için. Mustafa Kemal'i saygıyla anıyoruz.

Nalgehan gibi cahil beyinsizler ortalikta zibil gibi kayniyor. Asil sorun nasil oluyor da bunlar TV ve gazetelerde sozu dinlenen kisiler olarak yer buluyorlar. Ama sadece ShowTV denen kanalin yayin programina goz atmak bu ulkenin ne oldugunu gormek icin yeterli. Para ve eglenceden baska hicbirsey ragbet gormuyor. Kabul edin iste tepeden tirnaga, hangi sosyal ve siyasi kimlige ait oldugunu soylerse soylesin pacalarindan cehalet ve ahmaklik akan, etik degerleri bok cukurunda gezen bir toplumun kose yazari da iste Nalgehan veya Ahmet Hakan gibi hamur kafalardan olusacak, ulkeyi yonetenler de bu degerlerin isigi altinda secilecek.

Su anda krizle bogusan Yunan halkina cok ama cok daha buyuk saygim var, nedense arkadaslarim da Yunanistan, Latin Amerika gibi yerlerden oluyor. Gerek felsefi, gerek edebi birikimleri ile bizim fersah fersah otemizde yerler iste.

Simdi dusunuyorumda aklim basima yeni geliyor. Babannenm ve dedemin evinde altin rengi cerceveli Mustafa Kemal Ataturk imzali Atanin birresmi vardi. Twit dedikleri bir ceket giymis basindaki saclari seyrelmis ve fotografin altinda da su sozleri yer aliyordu.

"Benim naciz vucudum elbet bir gun toprak olacaktir, ama Turkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktir."

Dedem ben dorduncu sinifta iken oldu. Babaannem her milli bayramda balkondan buyukce birbayrak sallandirirdi. Sonradan vazgecildi. Bizim evde M. Kemal'in resmi yoktu. Kaniksamistik herhalde. Luzum gormediler. Ama Istiklal savasinda cocuk olan bu insanlar bu adami unutamadilar. Babaannem anneannem dedelim eski Turkce ogrenmislerde mektepde. Ama harf ve alfebe devriminden sonra acilan kurslarda "basogretmen" fotografinda gosterildigi gibi yeniden okumayi yazmayi ogrenmislerdi. Soyle bir dusunuyordumda uc kisiyi onune alip hadi sil bastan yeni birsey yapalim diye kimseye birsey yaptiracagmdan buyik kuskum oldugu bir zamanda bu insanlara yeni harflerle okuma yazma ogretiyorsunuz. Amerikada hala eski Ingiliz olcu birimlerinden vazgecilemiyeip hedef gosterilen 1980 yilindan sonra tamamen vazgecildigini dusunuyorum da bu adam bu isi nasil yapabildigine hala sasiyorum. Annem bir zamanlar aktarmali gelirken Avrupa hava alanlarinda gidecegi kapi ve ucagi sip diye bulunca ruhuna fatiha okumasi da aklima geliyor.

Evet diktatordu. Gestapo gibi gizli servis kurup evinde resmi olmayanlari iceri almisligi da olmaliydi bu devrimleri yaparken.

Aziz Nesin'e hak veririm Ataturk soy ismini almamali fikrinden dolayi. Ama Amerikada Washington, B, Franklin, Adams,filan gibi insanlara da devletimizi kuran babalarimiz diye ilk okulda okutuyorlar. Founding Fathers yani. Belki de Nesin'le beraber hakszilik yapiyoruz.

Onun en uzuldugum yani ise son zamanlarin etrafina toplanan vede belkide vakitsiz olumune sebeb olan dalkavuklarina kanmasi olmustur. Icki ve sigara icin "Iciniz pasam siz Conkbayirinda kursuna gogus gerdiniz. Rakidan sigardan size ne zarar gelebilir ki" diyerek zaafindan istifade eden soytarilari gercek dostlarina tercih etmesi en aciklisi.

Kavramlarin icini dusunmeden kisilere dayanarak yorum yazan agiz isahli cahil köse yazarlarinin mantar gibi firlardigi ulkemizde Bekir Coskun bu cahil ve asagiliklara kösesinden seslenmis.
------------------------------------------------------------------
ATATURK DIKTATORDU
Onun için damadına kalkıp devletin parası ile gazete televizyon grubu aldı da kimse sesini çıkartamadı…
*
Mesela bu Meclis… Sülalen karşı çıkarken canını dişine takıp “diktatör” dediğin Atatürk açtı bu Meclis’i…
Yasaları yapsın diye…
Ama sen; açık meclisi yok sayarak, daha geçen gün KHK’lerle kanunları kendisi yapanı yalıyorsun, arsız…
*
Atatürk diktatördü!..
O yıllarda Almanya ve Avusturya’dan kaçan tam 142 bilim adamı, birçok Batı ülkesi dururken Türkiye’ye gelip ilimlerini sürdürebilmişlerdi… Ama daha on gün önce “bilim özgürlüğü yok edildi” diye 50 bilim adamımız TÜBA’dan istifa etti, senin ileri demokratın elinden…
Gazetelerde yazamadılar, televizyonlarda söyleyemediler bile korkularından…
İnsan biraz utanır…
*
Bir test yap istersen…
Çık sokağa şu sözcükleri bağır, bak bakalım insanların aklına kim geliyor:
“Korku…”
“Gemicik…”
“Kayıp trilyon…”
“Evrakta sahtecilik…”
“Villa, mücevherat, ticaret…”
“Hapisteki gazeteciler…”
“Bağımlı yargı…”
“Baskı…”
“Nefret…”
“Faşizm…”
*
Çık dene, diktatörü gör…
*
Bugün 10 Kasım…

Hayatta olmayan, silinmek istenen, hakaret edilen, artık hiçbir yaptırım gücü bulunmayan “diktatör” için bir millet sokaklara dökülüp onu özlemle, saygıyla, minnetle anacak…
Onun için ağlayanları göreceksin…
İstersen herhangi bir köy kahvesine girip ona bir laf söyle, başına geleni göreceksin…
Senin “Atatürk diktatördü” diyerek yalakalık yaptığın, altmış koruma arasında sokağa çıkamazken…
*
Şimdi mi aklına geldi Atatürk’ün diktatör olduğu?…
Üç çeyrek asır sonra…
Ama daha dünkü hukuksuzluğu, baskıyı, tehdidi, korkuyu duymadın…

Mesela; yazılmamış kitapların suç sayıldığından, gazete patronlarına yazar kovdurulduğundan, ayağa kalkmayanların hapse atıldığından, hırsızlık dosyasının kapağını açan savcıların sürülmesinden, muhalefet şerhi koyan hâkimlerin gönderilmesinden, yargının iktidara bağlanmasından, insanların yatak odalarına kamera sokulmasından, on binlerce insanın telefonlarının dinlenmesinden haberin olmadı…
*
Çünkü…
Utanman yok…

Bekir iyi demis yosmaya. Fazla soylenecek bir sey birakmamis.

3 gun sonra Ataturk'un olum yildonumu. Anisina bir konser duzenlenmis. Anne tarafim cok sevdiginden, ben de Turk sanat muzigini ve eski bestekarlarin eserlerini dinleyerek buyudum. Istanbul'da olup gitmek vardi.

http://www.sozcu.com.tr/2015/kultur-san ... er-977609/

Fatih Hoca ve futbolcularimizdan anma mesaji:

https://www.youtube.com/watch?v=iKvAACkhj6k