Transferlerimiz gercekten tez konusu mu?

Forum Galatasaray Spor Kulubu ve Turk sporu hakkinda ayrintili haberler, yorum ve analizler, ogretici arastirmalar ve diger onemli spor olaylari hakkinda bilgi akisini saglamak, yazilanlari saglikli bir yapi cercevesinde dunyadaki butun Galatasarayli arkadaslar ve diger sporseverler ile paylasmak amaciyla kurulmustur.

Moderator: Staff

Ercan Arslan
Posts: 368
Joined: Sun Jul 29, 2007 5:46 pm

Transferlerimiz gercekten tez konusu mu?

Post by Ercan Arslan »

Transferlerimiz gercekten tez konusu mu?


Bir gun G.Saray’a Kewell, Meira,De Sanctis ve Baros gibi 4 ismi tek bir transfer doneminde, ustelikte gayet makul fiyatlarla getirecek yonetim icin elestiride bulunabilecegimi ben de dusunmezdim. Ama bence birseylerde, bir yerlerde yanlis olan sanki birsey var gibi. Transfer sezonunun kapanmasina kisa bir sure kala belki yeni yabanci transferlerin ve transfer politikamizin gozden gecirilmesi, irdelenmesi yararli olabilir diye dusunuyorum.

Transfer politikamizi yonlendiren Adnan Polat, Adnan Sezgin ve Haldun Ustunel’in son 3 yildaki konuyla ilgili calismalarina baktigimizda gercekten de her yil artan bir kaliteyle ilerlenildigi gercegini göz ardi etmemek lazim.

2006-2007 sezonu transfer doneminde alinan oyuncular olarak aklimda Carrusca ve Inamoto kalmis. Diger isimleri tek tek yazmayacagim ancak yerlilerden Mehmet Topal’la Okan Buruk bu donemde gelenlerden. Zaten cok hareketli bir donem degildi diyebiliriz. Gerets teknik direktorumuzdu.

2007-2008 sezonu ise transfer acisindan oldukca hareketli gecti diyebiliriz. Kalli Feldkamp’in teknik direktor oldugunu hatirliyoruz . Onun beraberinde getirdigi gurbetciler Serkan ve Baris ile Cezayirli Bouzid hemen aklimiza geliyor. Dikkat ceken transferler ise Lincoln ve Linderoth transferleriydi. Nonda bu donemin iyi denk gelen transferlerinden. Servet, Hakan Balta, Emre Gungor (ara transferde geldi) ise alinan yerli transferlerdendi.

2008-2009 sezonu, yani bu donemde ise belkide G.Saray’in ayni anda isim yapmis oyuncu alma konusunda tavan yaptigi bir donem diyebiliriz. Kewell, Meira, De Sanctis, Baros.. Bu isimlere bakip, gectigimiz 4 yil boyunca her yil sadece 1 tanesini alsak bile o yil buyuk is yaptik diyebilecegimiz tum bu adamlar neredeyse son 3 hafta icinde kadromuza katildilar. Takimin basina ise bir onceki sezonun aksine bu kez cok genc bir Alman hoca Michael Skibbe getirildi.

Simdi yukaridaki bu 3 yillik tabloya bakip Transfer Politikamizdan biraz objektif sonuclar cikaralim.

-Transferi yonlendiren ekibin 3. yilinda 3. yabanci Teknik Direktorle calisiyoruz. Hatta gecen yilki Cevat Guler donemiyle birlikte toplam 4 Teknik ekiple calisilmis oluyor.

Skibbe’nin sozlesmesinin 1+1 yillik oldugu ve Sampiyonlar Ligi’nden elenmemiz goz onunde bulundurulursa, ligde ve/veya UEFA’da olasi bir hayal kirikligi ile yonetimin Teknik Direktor degistirme karnesine de bakilirsa Aslantepe bittiginde yani seneye takimin basinda baska bir Teknik Direktor olacak demek yanlis olmaz degil mi?.

Yukarida ozellikle yabanci oyuncu transferlerinde son 3 yil icerisinde kalite olarak gozle gorulur bir artis var ancak ya Teknik Direktor kalitesi? Gerets, Feldkamp, Skibbe.. Elbette kabul etmeyen cikabilir ama bence Teknik Direktor kalitemiz yabanci oyuncu transferinin tersine hizla cakiliyor.

-Diger bir konuda yabanci transferlerimiz. Bu seneyi tartismak belki erken ancak son 2 yilda alinan yabancilara bakarak bir yorum yapmak mumkun.

Inamoto ve Carrusca bu yonetimin ilk transferleri. G.Saray’in kesinliklikle capinda olmayan 2 oyuncu ve bugun birsekilde ikiside kadroda yoklar. Sonucta basarisiz transferlerdi. Kendisine layik gorulen bu transferlerle basarili olamayan Gerets ise basarisiz bulunarak gonderildi.

Gecen yilki yabanci transferlerine baktigimizda Lincoln, Linderoth, Bouzid ve Nonda’yi goruyoruz. Bu 4 isimden sadece Nonda beklentileri karsiladi demek sanirim dogru olur. Bouzid zaten Feldkamp’in cok ucuza, ya tutarsa diye getirdigi bir isimdi ve fayda-maliyet analizi yapilsa yararli oldu bile denilebilir ama ya Lincoln ve Linderoth? Zaten parayi bunlara gommedik mi? Karsiligini hala alabilmis degiliz. Bu 2 transferde ben Transfer Ekibimize 2 soru sormak isterdim. Yani gercekten bu Transfer ekibi bir politika, plan kapsaminda takimin gelecegini planliyorsa bu sorularin cevaplarini dusunmus olmaliydi.

-Lincoln; futbolun defansif yonunde olmayan, Schalke’den cani isterse oynar istemezse yatar diye sattigi bir adami aliyorsunuz ama hocayi Feldkamp yapiyorsunuz. Bu iki kisinin futbol mantalitesinin temelden birbirine uygun olmadigi onceden bilinmeliydi.

-Linderoth; bu oyuncu kalcasinda kemik buyumesi oldugu gerekcesiyle ameliyat oldu diye biliyorum. Yani alindiktan sonra kazara bir diz sakatligi filan yasayarak takimdan ayri kalmis degil. Elbette gerek kalite gerekse insanlik olarak Tobias iyi biri ancak Kopenhag’tayken ortaya cikan bu sakatligini bize gelene kadar profesyonelce acikca ortaya koymadigi ve transferden belli bir sure sonra ameliyat oldugunu hepimiz gorduk. Demek ki saglik problemi olan bir oyuncu almisiz hala da kendini bulamadigi ortada.

Sonucta gecen sene Nonda haric yabanci transferlerimizden beklenen faydayi goremedigimiz ortada. Yine sezonun son 6 haftasi kala Teknik Direktor gonderiliyor ama takima onun getirdigi Baris gibi Serkan gibi oyuncularin kritik katkilariyla , Cevat Hoca ve ekibinin sakinligiyle belki bir daha asla olmayacak sekilde sampiyonluk kazaniliyor. Sezonda isteneni veremeyenler kim? Lincoln ve Linderoth. Ozetle transferleri yapan ekip faturayi yine Teknik Direktore kesiyor.

BU SEZON BASINDA 4 TEMEL SORUN VARDI.

-Sagbek konusu

Transfer Politikamizin bu yilki kismina bakarsak bence yine buyuk tutarsizlik ve hatalar var. Neden? Daha Hagi’nin teknik direktor oldugu donemden sagbek sorunu bu takimda mevcuttu. Hatirlayin Cihan Haspolatli’nin sagbek yapilmasiyla olay daha bir belirgin hal almisti. Gecen yil ise Ugur Ucar daha sakatlanmadan da baktigimizda elimizde ne yapacagi bilinmeyen Ugur’dan baska sagbek yoktu. Solbek mevkiine ise Volkan alinmisti, zaten Ferhat vardi ve Anıl bile sol bek oynayabiliyordu. Daha olmadi Orhan Ak yedek olarak dusunulebilirdi derken Hakan Balta transferin son gunlerinde alindi. Ferhat gitti vesaire . Hakan gercekten yararli bir isim oldu ama madem oyle bastan niye o alinmadi? Zamanlamasini da hatirlarsaniz cok tuhafti. Manisa ile deplasmanda oynadik,Hakan Balta karsi takimin oyuncusu ve geri donerken bizim takimin ucagiyla Istanbul’a sozlesme imzalamaya geldi. UEFA’ya listeler verilmisti ve grup maclarinda oynayamadi vesaire.

Takimda sagbek sorunu solbek sorunundan bu kadar daha acilken yapilan tercihler zamanlama olarak bence yanlisti. Bu sene ise bu bolgeye bir ilave daha yapilarak Alparslan Erdem alindi ki bu oyuncuyu Milli takima secilmeden takibe basladigim icin soyluyorum “iyi bir isim”. Ama neden inadina solbek alip hic sagbek almiyorsunuz kardesim diye haykirmak istiyorum. Ugur Ucar gecen sezondan beri sakatti, Sabri’nin sagbekligi zaten gecen sezondan sorgulandi. Ustelik simdi o da sakatlandi ve elimizde “3” solbek ama “0” saglam sagbek var, Emre Gungor’u, Linderoth’u, Baris’i sagbek yapmaya calisiyoruz. Tuhaf degil mi?

-Kaleci konusu

Gecen sezon burada kaleci konusunda bir hayli tartismistik, sanirim pek cogunuz hala bunu hatirliyordur. Esasen Aykut’u da Orkun’a gore daha iyi ama G.Saray icin yetersiz buldugumu dile getirmistim. Isaksson, Jaaskelainen, Sorensen gibi isimlerin durumlari bizim icin uygun gibiydi ancak “De Sanctis alindi”. İyi bir kaleci olabilir ama yillardir yedek olan bir kaleci. Italya’nin Hayrettin’i demek istemiyorum ama isin gercegi biraz oyle. Neredeyse Udinese disinda kaiyerinin buyuk bir kismini yedek kulubesinde gecirmis diyebiliriz. Sevilla’da yedek, Milli Takimda yedek. Bize daha hazir bir kaleci lazimdi. Hele hele bu kadar gec yapilan bir transfer olunca mutlaka mac eksigi olmayan birinin alinmasi en dogrusuydu. Geldiginde hazir degildi ve bu nedenlerle halen oynatilamiyor . Ozetle G.Saray kaleci transferini yapmis gibi gozukuyorsa da “COK GEC” yapmistir, ismi bilinen ama hazir olmayan bir kaleci getirmistir ve bugun CL’deki basarisizligin temel nedenlerinden biri de budur.

-Teknik Direktor Konusu

G.Saray’in sezon basindaki bir diger temel sorunu dogal olarak Teknik Direktor meselesiydi. Sammer’le gorusuldu, Alain Perrin icin cok beklenildi. Bu esnada Skibbe tesisleri gezdi Antalya’ya tatile yollandi ama “Transfer ekibi” bir yandan Sammer’e bir yandan da Perrin’e tekliflerini iletiyordu. Sonucta baktilar ki Sammer hakikaten gelmesi mumkun degil, Perrin ise O.Lyon’dan alacagi tazminati kaybetmemek icin kovulmayi bekliyor. Skibbe’ye gel sozlesme yapacagiz dediler, takima 3. veya 4. tercih oldugu cumle aleme belli edilerek ve vakitte kaybedilerek teknik direktor yapildi.

-Forvet Konusu

Skibbe gelince bu kez Lincoln’un istedigi bir tarzda oynayacagimizi dusundum. Zira Lincoln, 4-2-3-1 gibi bir taktikte 3’lunun ortasinda daha anlamli olabilecek bir oyuncu. 4-4-2’de kesinlikle verimsiz. Lincoln gitmediyse ve elinizde Arda varken Kewell’i da aliyorsaniz 4-4-2 oynamaniz zaten imkansizdir. Skibbe’nin Bayer Leverkusen’de de 4-2-3-1 oynatmasi bir bakima bana tum bu yukarida yazdigim transfer hatalarina ve yanlis zamanlamalarina ragmen “galiba alinan oyuncular bir plan dahilinde getiriliyor” diye dusundurttu. Yani birileri bu takim bu taktikle oynamasi icin sunlar alinmali gibi bir calismayla transfer yapiliyor diye bir beklentim olmustu ama o da ne ! forvete Milan Baros geldi. Klasik bir futbol izleyicisi olsam, belki de bunca ismin uzerine bir de Milan Baros gelse mutluluktan havaya ucmam lazimdi. Ama ben iste o zaman kesinlikle anladim ki transferde sagbek ve kaleci acil lazimken, sol acik ve stoper transferiyle ise baslamamizin da, HITMAN tarzi bir golcu lazimken Baros’un alinmasi da tamamen plansiz bir calismanin urunleri. Ismi markalasmis alinabilecek oyunculardan bir liste olusturulmus ama birlikte ne turde bir taktikle oynarlar, elimizdeki Teknik Direktorun futbol anlayisiyla paralel mi bu isimler diye dusunen maalesef yokmus. Milan Baros belki bir donem Liverpool’da sakatliklarin cok olmasi nedeniyle tek forvet gibi oynadi ama futbol tarzi kesinlikle buna uygun degil. 4-2-3-1’de tek forvet oynayacak adamin cok golcu olmasi lazim. Milan Baros hic bir zaman cok golcu olmadi. Sirti kaleye donuk oynayan turde biri degil, aralara kacan hizli forvet turunde biri. Belki Turkiye Liginde golcu gibi olabilir ama Avrupa icin bu duzende kesin kabiz bir takim halini aliriz. Milan Baros klasik 4-4-2’nin ilerde hareketli olan forvetidir. Yani forvetimiz artik Umit Karan- Milan Baros olmak durumunda. Kewell, Arda ve Lincoln’u de dusundugumuzde bu takimdan Lincoln kesilir ve takim artik 4-4-2 oynar. O halde transferde Lincoln gibi buyuk bir maliyet kadar yanlislik yapilmis oluyor. Performans olarak zaten beklenenin cok altinda olan Lincoln’un bence artik bu takimda istenilen sekilde oynamasi cok zor.


Cozum yok mu?


Aslinda tek bir operasyon bizi bu durumdan cikarabilir. Ocak Transfer doneminde Lincoln’u Borusia Dortmund’a verip karsiliginda Nuri Sahin ve Patrick Owomoyela’yi almaliyiz. Nuri Sahin bilindigi uzere sol ayakli, oyun kurma yetenegi olan ama defansif yonden de yararli genc bir oyuncu. Gecen yil Feyenoord’ta oldukca basariliydi. Zaten hepimiz taniyoruz Nuri’yi cok fazla anlatmaya gerek yok. 4-4-2’de ortasahanin ortasinda oynayabilecek biri. Owomoyela ise bir donem Alman Milli Takiminin sagbekiydi. Halen 28 yasinda olan Owomoyela Werder Bremen’de son donem yedek kaldigi icin olsa gerek bu yil B.Dortmund’un yolunu tuttu. Onlarda Philip Degen’i Liverpool’a kaptirdiklarindan boyle bir oyuncuya ihtiyaclari vardi ama ellerinde baska alternatifleri de var. Tabii transferi mantikli kilan baska nedenlerde var Lincoln’un Almanya’da pazari olmasi, Dortmund’lu Dede’nin kankasi olmasi yani sira gerek Skibbe, gerekse yardimci antrenorumuz Boekamp gibi iki eski Dortmund’lu ile bu konu halledilebilir

Meira Transferi.

Kesinlikle cok iyi bir transfer. Ustelik Servet’e teklifler geliyordu ve kendisi de Avrupa’ya gitmek istedigini belirtmisti. Ama Servet satilmadi peki simdi ne olacak? 2000 yili kadromuzdaki defansi hatirlayin. Bir tane nispeten kisa ama savasci ve hizli oyuncu ile bir tane uzun ve oyunu iyi kuran oyuncu yanyanaydi. Bulent Korkmaz ve Popescu . Birbirlerini tamamliyorlardi. Song ve Servet ikilisine bakarsak Bulent’in rolu kesinlikle Song’ta ve gecen yil zaman zaman Servet’in oyun kurmaya, gol atmaya olan cabasini da gordugumuze gore fiziki benzerlikle Popescu o oluyor. Zaten Song’un Afrika Kupasina gitmesi Emre Gungor’un gelmesiyle G.Saray Bulent Korkmaz’in karbon kopyasini da bulmus oldu. Meira’yi kesinlikle Popescu’nun benzeri oldugunu hepimiz kabul edersek dogru formul “Emre Gungor-Meira” seklinde olusuyor. Peki sizce Servet kadrodayken bu mumkun mu? Hayir. O halde iki tane agir adami Meira-Servet’i yan yana koyacaksiniz ve sonucta ikisinin arasina atilan toplarda birinden biri agir kalacak ve rakip forvetler kalecimizle birebir kalacak. Her iki Steau Bukres maclarinda olan bu degil miydi? İste bu da transferlerdeki planlama eksikligini ortaya koyan baska bir ornek.Servet yasi itibariyle 26-27 ve tam satisinin yapilmasi gereken donemdeydi.


Ozetin ozetinin ozeti

CL’den elenmemizin nedeni sezon basindan beri varolan sorunlarin giderilmemesi.

-Teknik Direktorun gec gelmesi, takimi ve oynatacagi futbolu henuz kendisinin de bilememesi
-Hazir durumda olan bir Kaleci alinmayisi, alinanin mac eksiginin bulunmasi dogal olarak CL elemelerinde yararlanilamamasi
-Takimda 3 tane solbek olmasina ragmen 1 tane saglam sagbek olmadigi sezon basindan beri bilinmesine ragmen sorunun CL oncesi giderilememesi.
-Hakan Sukur’u yollarken ne kadar magrursak yerine de adami biran once almaliydik. Aldik mi? CL’den sonra alindi ve alinan iyi bir oyuncu ama tek forvet oynayacak turde degil.

Maalesef transferlerimiz belli bir teknik, taktik, futbol anlayis kapsaminda degerlendirilmeden ustelik zamanlama olarak dogru sirayla yapilmadigi cok acik. Yeni sezonda sampiyon olacagimizdan suphem yok ama transferde alinan yildizlarin pariltisinin CL’den elenmemizin asil nedeninin ne oldugunu gormemize engel olmamali. Ustelik hala devam eden sorunlar var.
Last edited by Ercan Arslan on Fri Aug 29, 2008 10:12 pm, edited 2 times in total.
İlker Yenice
Posts: 9
Joined: Tue Jun 26, 2007 2:34 pm

Post by İlker Yenice »

Seneye buyuk bir ihtimal Lucescu takimin basinda olucak, Skippe ile yapilan anlasmanin kisa olmasinin sebebi bu. Bu yil icin cok istendi ama Lucescu'nun sozlesmesinin devam etmesi ve birakilmak istenmemesinden dolayi bu gerceklesmedi.
Ercan Arslan
Posts: 368
Joined: Sun Jul 29, 2007 5:46 pm

Post by Ercan Arslan »

İlker Yenice wrote:Seneye buyuk bir ihtimal Lucescu takimin basinda olucak, Skippe ile yapilan anlasmanin kisa olmasinin sebebi bu. Bu yil icin cok istendi ama Lucescu'nun sozlesmesinin devam etmesi ve birakilmak istenmemesinden dolayi bu gerceklesmedi.
aslinda yazimin son cumlesi "boylesi bir karma takimi anca Lucescu adam eder, onun da seneye sozlesmesi bitiyormus, derhal onumuzdeki yil icin anlasilmali" olacakti. Ancak "daha 2 macla Skibbe'yi yolladin, oynattigi futbolu gorduk, Lucescu da yaramaz" diyenler olur diye 6 ay aradan sonra attigim bu mesajla ortami cok fazla bulandirmak istemedim. Yalniz biraz once up'lanan baska bir baslikta gordum ki ortam zaten sicakmis . Neyse bu konuya ilgi duyanlarin fikirlerini okumak benim icin iyi olurdu.
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Fazla paran olmayinca malasef istedigini degil buldugunu almak zorunda kaliyorsun. Ben Baros'u filan pek seyretmedim. Gecen sene mi evvelsi sene mi EPL ozetlerini yakaliyordum Amerikada. Simdi baska bir kanalda galiba. .Oyle donerek sert sutlar atabilen biri olarak gordumdu. Ama istatistikleri nedir bilmiyorum. Arastiracak da degilim. Nasilsa alindi iste artik. Adam Avrupa kupasinda da oynamadi. Gorgen'in dedigine gore Hakan Sukur biciminde kah gununde kah gununde olmayan bir adam imis. Yani eldeki uc forvetden cikacak bir gol icin kabiz olunacak dedi. Bu da hic ic acici bir haber degil.

Kaleci konusunda da oyle aradilar taradilar paralarina gore bu adam cikti. Sag bek konusuna gelince nasilsa uydurulur kafasindalar ve eldeki paraya gore disarda adam bulamiyorlar. Hepsi bu olsa gerek.

Uzun uzadiya emek verilerek yazilmis bir yazi.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Mehmet Gorgen
Staff Member
Posts: 6562
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:19 pm
Location: Bakirkoy-Ist
Contact:

Post by Mehmet Gorgen »

Açıkçası benim düşüncem bu saatten sonra yönetimin 1-2 başarısızlıkta TD'yi gönderebileceğini düşünüyorum. Sene sonuna kadar dayanacaklarını pek düşünmüyorum. Malesef Skibbe bana hiç ümit vermiyor.

Bundan sonra Skibbe'nin kaç hafta sonra kovulacağını ile ilgili tahminler başlar.

Sene sonuna kadar yine cevat hoca'ya kalabiliriz.

İnşallah yanılırım..

Transferler konusunda ise bence bu sene yönetim elinden gelenin fazlasını yapmıştır.Carrusca Bouzid vs skandallardan sonra bence doğru yolu bulmaya başladılar.

Ayrıca servet meira ikisi de uzun ve ağır adamlar beraber oynayamazlar tezine de katılmıyorum.


M.united da vidic ve ferdinand uzun adamlar öyle hızlı olduklarını da düşünmüyorum ama zamanlamaları ve iyi pozisyon aldıklarından dünyanın en iyi 2'li defansı olarak kabul ediliyorlar.
Last edited by Mehmet Gorgen on Fri Aug 29, 2008 10:53 pm, edited 1 time in total.
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Mehmet Gorgen wrote:Açıkçası benim düşüncem bu saatten sonra yönetimin 1-2 başarısızlıkta TD'yi gönderebileceğini düşünüyorum. Sene sonuna kadar dayanacaklarını pek düşünmüyorum. Malesef Skibbe bana hiç ümit vermiyor.

Bundan sonra Skibbe'nin kaç hafta sonra kovulacağını ile ilgili tahminler başlar.

Sene sonuna kadar yine cevat hoca'ya kalabiliriz.

İnşallah yanılırım..

Transferler konusunda ise bence bu sene yönetim elinden gelenin fazlasını yapmıştır.Carrusca Bouzid vs skandallardan sonra bence doğru yolu bulmaya başladılar.
Aranilan oyuncular bulundu mu sorusu hale havada Gorgen. Meira disinda gelenler marazli. Devamli sakatlik icindeler. Bugun de Nonda'dan bahsediliyor. Nonda Carsamba gunu ne yapti da bugun antremanda sakatlandi. Ben bir kere antremanda sakatlandi isini anlamiyorum. Ne bicim antremandir bu oyuncu sakatlayacak. Ortada olan gercek adamin marazli olmasi ve bunun da eskiden gecirdigi agir bir sakatligindan gelmesi. GS'yin transfer ettigi butun yabancilar Baros ve Meira haric bu durumdalar. Lincoln, Kewell, ve Nonda. Bu adamlar saglikli olsalar GS alamazdi. Durum boyle olunca bu adamlar her bir zorlanmada kendilerini koyuveriyorlar ve koyuverecekler de.

Saglikli yemesini icmesini bilen bir futbolcunun kendine bakiyorsa sakatlanmasi ya acemilikten ya da aptalliktan olur. Elbette kotu bir sansiz tekme yemesi gibi olaylar olmadikca. Neden Hagi sakatlanmiyordu? Neden Hakan Sukur 37 yasinda oynayacam diye aglayip sizliyordu dersin?
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Ismail Gezer
Posts: 6299
Joined: Thu Mar 30, 2006 6:35 pm
Location: Alisamiyene 10 dk
Contact:

Post by Ismail Gezer »

Mehmet Gorgen wrote:Açıkçası benim düşüncem bu saatten sonra yönetimin 1-2 başarısızlıkta TD'yi gönderebileceğini düşünüyorum. Sene sonuna kadar dayanacaklarını pek düşünmüyorum. Malesef Skibbe bana hiç ümit vermiyor.

Bundan sonra Skibbe'nin kaç hafta sonra kovulacağını ile ilgili tahminler başlar.

Sene sonuna kadar yine cevat hoca'ya kalabiliriz.

İnşallah yanılırım..
Skibbe'yi güç bela buldular. Herkes biliyorki birinci tercih değildi, hatta ikinci bile değildi. Bir-iki maç sonra Skibbeyi kovarsak spor aleminde çok kötü bir ünümüz olur valla :D

Kadro hazır olmayabilir ama taktik zekası üst düzeyde bir hocamız olsaydı, kötü oynasakta kazanmasını becerebilirdik. Bende ümitli değilim Skibbe'den. Umarım Kayseri maçını sorunsuz geçer ve lide verilecek arada yaralarımızı sararız ve Skibbe kendisine güvenmeyenleri yanıltır :)
Ercan Arslan
Posts: 368
Joined: Sun Jul 29, 2007 5:46 pm

Post by Ercan Arslan »

sevgili Mehmet, Cengiz abinin mesajindan bir alinti yaparak yazmam lazim..
Gorgen'in dedigine gore Hakan Sukur biciminde kah gununde kah gununde olmayan bir adam imis.
sanirim sadece gol kacirma kismiyla ilgili bir benzetmeydi bu yaptigin. Zira Hakan Sukur'un belirgin ozelliklerinin basinda hava hakimiyeti ve kafa golleri vardi. Baros boyle bir oyuncu degil. Esasen 2-3 gomlek kademe indirerek ornek verirsek. Bize Bobo alinmasini beklerken Holosko geldi. Gerci Besiktas Holosko'yu da ortanin sagina almis durumda ama benim kastettigim Manisa'da oynadigi pozisyon.

Baros gercekten cok hizli, aralara kacan, adam gecen ceza sahasi disindan sok sutlarla gol atan iyi bir oyuncu. Ama 2. forvet olarak oynar bu adam. Dolayisiyla bizim bu adamla tek forvet oynamamiz dogru degil..

Meira ve Servet'in birlikte oynayip oynayamama tezini bugunden sonra ligde sadece belli bir gucun uzerinde olan takimlarla yaptiklari maclara bakarak ya da UEFA CUP mucadelesine gore ele alalim. Steau maclarinin ikisinide tekrar izlersen ne demek istedigimin net ortada oldugunu goreceksin aslinda.

Cevat hoca olayi bence bir kez daha olmaz G.Saray'da. Olursa bu teknik direktorluk muessesesine zarar verir. Kasten isten anlamayan adamlar getiriliyor bile denilebilir.
Salih Bora
Posts: 785
Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm

Post by Salih Bora »

İlker Yenice wrote:Seneye buyuk bir ihtimal Lucescu takimin basinda olucak, Skippe ile yapilan anlasmanin kisa olmasinin sebebi bu. Bu yil icin cok istendi ama Lucescu'nun sozlesmesinin devam etmesi ve birakilmak istenmemesinden dolayi bu gerceklesmedi.
Aman almayayım.
Biz o günleri de yaşadık efendim.
Sosyal yaşamın içindeki "kör ölür badem gözlü olur" kuralı burada da işliyor. Adam şehir efsanesi oldu.
Lucescu'ya dair kafamda hiçbir iyi hatıra yok. Hem de hiç.
Mesela, tarihi Fenerbahçe-Galatasaray maçı öncesi futbolcuların gelip "Biz Jardel'i istemiyoruz" diye diklenmesine göz yuman Lucescu'ydu.
Nasıl göz yummasın? İpleri başından itibaren o kadar salarsan, sonra toparlayamazsın ki.
Birisi demişti galiba: Lucescu sayesinde, gaza basacakken, vitesi geriye aldık... Ne kadar doğru bir saptama.
Hızlı, yan paslı olsa bile atik, sistemli, her oyuncunun ayrı bir görevi olan, göze hoş gelen futbol oynayan takımdan, Jardel'e doldurmayı taktik bilen takıma iki ay gibi kısa bir sürede geçtiğimizi nasıl unuturuz?
Ne zaman Avrupa'da başarısız sonuçlar alınsa, ki son zamanlarda normal sayılıyor artık, taraftar içinde birileri mutlaka Lucescu'nun adını yâdeder durur.
Lucescu olsaymış, bizi mutlaka gruptan çıkarırmış...
O Lucescu değil miydi tarihin en kolay grubundan Sturm Graz'a zar zor beraberliği garantileyip, adamların son 5 dakika fırıl fırıl top çevirmesiyle ikinci tura çıkan?
O Lucescu değil miydi Galatasaray'a derbi ve Avrupa maçlarında deplasman fobisine sokan? Sturm Graz'dan 3, Monaco'dan 4 yiyen? Fener'e Kadıköy'de yenilme serisini başlatan?
Elindeki iyi kadrolarla ilk sene şampiyon yapamadı. Ki asrın kadrosuydu.
İkinci sene, burun farkıyla olduk. Neden ikinci sene'deki kadro küçümsenir. O oyuncuların hangisi bugünkü Galatasaray takımında oynamaz? Sergen oynar, Perez oynar, Fleurquin oynar, Capone oynar...
Kısır ve çağdışı futbolu bize garantili oyun diye izletti.
Sonra da bizden çıkıp Beşiktaş'a yapacağını yaptı... 101. yıllarında mahvetti.
Shaktar Donesk'e gitti, bir kere olsun gruplardan çıkarabildi mi?
İstemez, kalsın.
Bazı arkadaşların burun kıvırdığı Mustafa Denizli'ye bile razıyım yani.
Şimdi hatırladım... Lucescu'lu bir iyi tortu kalmış aklımda... Köpekli, atlı birşey söyleyip Beşiktaşlı ukalalara ağzının payını vermişti ya, o.
AYRILMAZ İKİLİ
Mehmet Gorgen
Staff Member
Posts: 6562
Joined: Tue Oct 22, 2002 9:19 pm
Location: Bakirkoy-Ist
Contact:

Post by Mehmet Gorgen »

Ercan Arslan wrote:sevgili Mehmet, Cengiz abinin mesajindan bir alinti yaparak yazmam lazim..
Gorgen'in dedigine gore Hakan Sukur biciminde kah gununde kah gununde olmayan bir adam imis.
sanirim sadece gol kacirma kismiyla ilgili bir benzetmeydi bu yaptigin. .
aynen öyle. Hatta Cengiz abinin i" 3 kabız'dan 1 gol bekleyeceğiz" ifadesine katıldığımı söylemiştim.
Ercan Arslan
Posts: 368
Joined: Sun Jul 29, 2007 5:46 pm

Post by Ercan Arslan »

Salih bey ben G.Saray'da yakin gecmiste 2 teknik direktore yanlis yapildigini dusunmusumdur. 1 tanesi Lucescu digeri de Gerets. Bu iki adam da her zaman bizim maddi olarak sıkıntılı donemlerimizde bulunup, sorun cikarmayip sampiyonluklar kazndirmislardir. 2. Terim doneminde yapilan transferleri ve harcanan parayi dusununce sorunun aslinda nerde oldugu ortaya cikiyor. Herneyse umarim G.Saray seneye bir kac yil kendisini calistirabilecek bir hocaya sahip olur diyorum.

Mehmetcim, gol atma konusunda dedigin gibi Baros'ta en az elimzdekiler kadar sorunlu ama onu iyi degerlendirecek taktigi bulursak cok yararli olabilir. G.Saray'in elindeki kadroya gore cift forvet oynayacak yapiya donmesi sart.

Aslinda ben bu baslikta transfer edilen isimlerin guzelliginden cok ne kadar bilincli ve planli yapildigini tartisalim istemistim. Konu sanki 2009 sezonu teknik direktorune dogru kayiyor.
Levent Guntay
Posts: 614
Joined: Tue Oct 22, 2002 5:02 pm
Location: Maryland, USA

Post by Levent Guntay »

Ercan bey cok detayli bir yazi yazmis. Her konuda katilmasam da genelde dogru gozlemler yapmis. Futbolu ve kulubu biraz dikkatli takip eden cogu kisi bu sonuclara varabilir. Tabii burada iki gorus akla geliyor.

Birincisi "Olaya disardan bakanlar(bizler) bazen ne olup bittiginin daha farkinda. Icerdekiler ve teknik direktorler kulup ici politika, kisitli imkanlar, plansizlik programsizlik, egoism, sov yapma, adam kayirmacilik, kendine fazla guvenme gibi sebeplerden rasyonel olmayan kararlar veriyorlar. "

Ikincisi "Bizler gibi buraya yazanlar disaridan ahkam kesiyor. Biz her seyi bilmiyoruz, kulup yonetmek cok zor, takim kurup sahaya cikarmak cok zor. Bunlar isin icinde pismis ve egitimini almis kisiler. Kulubu yonetenler ve antrenorler her sartta ellerinden gelenin en iyisini yapiyorlar, ve biz bilmeden bos bos atip tutuyoruz."

Ozetlemek gerekirse ya kulup ve antrenorler acikca irrasyonel sacma sapan kararlar alabiliyorlar, ya da rasyonel kararlar aliyorlar ama elimizde yeterli enformasyon olmadigindan bize oyle geliyor.

Ben acikcasi birinci goruse daha cok inaniyorum.

Mesela, Aziz Yildirim gibi uyanik ve sozde futbolu bilen bir adam muzmin sakat, ve tembel oldugu bariz Emre gibi birine nasil olur da bir cuval dolusu para doker. Aklim almiyor. Egoizm mi sov yapma mi? Bilmiyorum.

Kalli'nin gecen sezon cikardigi sacma sapan kadrolarin yerini ne zaman akli basinda kadrolar aldi, takim rahat sonuclar almaya basladi sampiyon oldu.

Yazin milli maclardan once kadro ve sahaya cikarilan takim konusunda Fatih Terim cok ciddi yanlislar yapti. Bunlarin ne kadar yanlis oldugu konusunda burda herkes hemfikirdi. Ne zaman ki FT bu yanlislardan dondu takim acildi iyi futbol oynamaya basladi. FT'nin yaptigi kismen adam kayirmacilik, kismen asiri guven.

Ben butun bunlarin sebebinin kulupte profesyonel bir yonetim tarzinin olmamasina bagliyorum. Bir sirkette buyuk bir hata yapildiginda kelleler ucar. Turkiye'deki spor kuluplerinde boyle bir durum yok. Transferde ise hala son dakika manevralariyla hareket ediliyor.

Teknik direktorlerin ise bazen oyuncu secimlerinde kafalari karisabiliyor. Belki de oyuncularin antreman performanslari yaniltabiliyor. Belki kulupten baski var, sunu oynat diye. belki surpriz yapmak istiyorlar, fazla risk aliyorlar, belki oyuncu deniyorlar, vs.

Artik bu sezon olan oldu. Taslarin yerine oturmasini bekleyecegiz artik. Bekleyelim gorelim.
Ozan Ersoy
Posts: 3764
Joined: Wed Oct 23, 2002 4:18 am
Location: NC, USA

Post by Ozan Ersoy »

Ercan Arslan wrote:
Meira ve Servet'in birlikte oynayip oynayamama tezini bugunden sonra ligde sadece belli bir gucun uzerinde olan takimlarla yaptiklari maclara bakarak ya da UEFA CUP mucadelesine gore ele alalim. Steau maclarinin ikisinide tekrar izlersen ne demek istedigimin net ortada oldugunu goreceksin aslinda.
Hic sasirmadim cunku Ercan Arslan gecen sene sadece kafayi Orkun'a degil Servet'e de takmisti. Servet'in GS'a yakismadigini Turkiye'deki en kotu stoperlerden biri oldugunu, eninde sonunda GS'i cok kotu yakacagini yaziyordu. Oyle israrliydi ki bu konuda GS yonetiminin tarihi hata yaptigini yerine stoper alinmasini uc yazidan birinde vurgulamaktan cekinmiyordu. Eh sene sonunda Servet yalnizca GS'in degil butun ulkedeki en iyi stoperlerden biri oldugunu cumle aleme kanitlamakta kalmadi ve milli takimda da iki bacagi, beli, sirti sakat olsa da oynatilmasi mutlaka gerekli adam hale geliverdi. Servet olmasaydi gecen sene GS'in sampiyon olmasi neredeyse olanaksizdi. Yani bir tek Ozan Ersoy yanilmiyor demek ki Ercan Arslan da yaniliyor.

Ama tabii aslinda kimse yanilmiyor. Simdi "Meira'yla Servet yanyana oynamaz, cok agirlar" sonucuna donustugu icin olay yanilma diye bir sey olmadigini acikca goruyoruz.

Meira ile Servet yanyana oynar mi? Valla su ana kadar oynamayacaklarina dair hic bir veri yok elimizde. Yedigimiz hic bir golu bunlarin yavasligindan yemedik. Meira ile Emre mutlaka firsat bulacaklardir. Servet bu seneyi 3-4 kulvarda surekli goturemez. Meira da goturemeyecek. Ama gormeden, "bu adamlar beraber olmaz" deyip, o ikilinin daha iyi olmadigi kararini hayali, farazi sekilde veremeyiz. Bu ikisi yeterince hizli olmasa bile aciklarini baska sekilde kapatabilirler, toplamda cok basarili olabilirler. Baska bir ikili ile GS'in yedigi gol sayisi cok daha fazla olabilir. Ayrica daha 3. maclarini yaptilar beraber. Birinde de savunmada oynamadilar. Biraz zaman verilmeli, yavas yavas birbirleriyle anlasip anlasmadiklari gorulmeli.

Bu arada kisisel olarak bu forum gecmisimde yasadigim en rezil, en kotu anlarina vesile (arac neden degil) olan, carpik curuk temellere oturmus sanal arkadasliklarin cokmesini saglayan Ercan Arslan'in su son gunlerde yasadigimiz olaylarin ustune gelmesi de beni sasirtmadi. Cok buyuk rastlantidir eminim.

Elbet herkesin yeri var burada... Hosgelmis... Beyaz sayfa acalim, mutlaka bulusacagimiz bir kac nokta vardir. Bak Lucescu konusunda ayni dusuncedeymisiz ama Lucescu geri gelse, burada kiminle ne tartismalara girmek zorunda kalacaginin farkinda degil. ;)

Ozan Ersoy
Cengiz Akgun
Moderator
Posts: 13009
Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
Location: New Jersey /USA

Post by Cengiz Akgun »

Ercan Aslan bana burada astigi yazidan sonra mesaj atarak "eyvah ben ne yaptim. 6 aydir buraya yazi yazmiyordum. Bukres macindan sonra yavas yavas is arasina sikistirdigim bir yazimi buradaki diger yazilari okumadan astim. Ama anladigim kadari ile bir kavganin uzerine geldim. Simdi bana Akbaba dondu diyecekler, Ne yapsam. Yine bir sure yazmasam iyi olacak" gibi bir mesaj atmis. Ben de kendisine 6 ay da bir buraya gelirse boyle dusunenler mutlaka olacagini ve burdaki durumun kendisini bu derece baglamasina izin vermemesini soyledim. Kim ne dusunurse dusunsun dedim.

Ustelik yazdigi yazida kavga dogus ile alakasi olan bir yazida degil. Ilerde yazacagi yazilarda kisisel dalaslara girmedikten sonra boyle emek verdigi bir yaziyi silmeye kalkmasi ve yine kaybolup gitmesi bu (kendi deyisi ile) Akbaba yaftasini daha da pekistirecegi ortada. Madem burada yazmak ve fikirlerini tartismaya acmak istemis bunu her sart altinda yapmali. Bunu herhalde kendisi de soyleyebilirdi. Ben bir tesaduf oldugunu ve Ozan'in da dedigi gibi burada herkese yer oldugunu tekrar soylemek istedim kendisine acikca buradan. Belliki bu iki uc gunluk durumun ustune gelmesi onda da bir hayli sIkIntI yaratmIs.
Last edited by Cengiz Akgun on Sat Aug 30, 2008 3:55 am, edited 2 times in total.
Cengiz Akgun

"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
Salih Bora
Posts: 785
Joined: Thu Jun 14, 2007 10:47 pm

Post by Salih Bora »

Ercan Arslan wrote:Salih bey ben G.Saray'da yakin gecmiste 2 teknik direktore yanlis yapildigini dusunmusumdur. 1 tanesi Lucescu digeri de Gerets. Bu iki adam da her zaman bizim maddi olarak sıkıntılı donemlerimizde bulunup, sorun cikarmayip sampiyonluklar kazndirmislardir. 2. Terim doneminde yapilan transferleri ve harcanan parayi dusununce sorunun aslinda nerde oldugu ortaya cikiyor. Herneyse umarim G.Saray seneye bir kac yil kendisini calistirabilecek bir hocaya sahip olur diyorum.
Aslında tartışılmasını istediğiniz konu transferler ama ne de olsa teknik direktör için de bir takımın en önemli transferi diyebiliriz.
Ben şahsen Galatasaray'ın Türkiye Ligi'ni birinci bitirmesini hiçbir zaman kaydadeğer bir başarı olarak algılamadım.
Türkiye Ligi dünyanın kaç ülkesinde seyrediliyor ki?
Bir... O da biz.
Oysa bu akşam oynanan Manchester United-Zenit Süper Kupa Finali'ni? Milyonlarca insanın izlediğine eminim.
Daha küçük bir alana inelim... Inter-Roma (İtalya Süper Kupası) maçı oynandı geçen pazar. Türk televizyonları maçı veriyordu. Eminim onlarca ülke vermiştir.
Demek ki Inter'in İtalya Süper Kupası'nı kazanarak evrende çıkardığı ses, Galatasaray'ın ardarda aldığı mucize şampiyonluklardan büyüktür.
Lucescu, kısa bir dönem Inter'in başına geçmişti.
Daha sonra Rapid Bükreş... Galatasaray... Beşiktaş... derken Shaktar Donesk.
Haiti'de bir kulübede yaşayan ve futbolu evinin derme çatma anteninden izleyen biri, Lucescu'nun adını Inter'in başındayken duymuştur. Belki Avrupalı Galatasaray'dayken de kulağına çarpmış olabilir... Ama Beşiktaş'ı çalıştırırken Lucescu'nun isminin adamın hayatında ne yeri vardı? Hiç... Aynı şey Shaktar yılları için de geçerli.
Bugün Skibbe'yi tanıyanların sayısı ciddi bir sayı değildir.
Ama Skibbe, eğer olur da Galatasaray'ı ertesi sezon Şampiyonlar Ligi şampiyonu yaparsa, Skibbe ismi Google Search'de en çok aranan isim olur.
Capello da ünlüydü ama Real Madrid gözünün yaşına bakmadı...
Bernd Schuster'i getirdi. Schuster, takımı şampiyon yaptı.
Peki Jürgen Bogs ismini hanginiz bilirsiniz?
Ben söyleyeyim: Jürgen Bogs, Demokratik Almanya Ligi'nde Dinamo Berlin'i şikeyle devlet desteğiyle vs. 10 sene arka arkaya şampiyon yapan teknik direktördür.
Peki sevgili Ercan Abi, Arnavut Ligi'nde geçen yıl kim şampiyon oldu desem?
Türkiye Ligi kuşkusuz Arnavutluk Ligi'nden büyük bir ligdir.
Ama 20 sene önce ikisi arasındaki fark pek azdı.
Bugün ara bayağı açıldı.
Türkiye Ligi de kalitelendi elbet... Ama bir Fransa, bir Almanya ligleri gibi değil.
Fransa'da Olimpik Lyon takımı ŞL'de çeyrek finalden yukarıya gitmemiş. Ama kendi ligini domine etmiş... Al şimdi Lyon'u geçen yıl şampiyon yapan adamı, Galatasaray'ın başına getir... Hiç olur mu?
Demek istiyorum ki Türkiye'de bir kulüp en azından O.Lyon'u geçebilir.
Alman takımlarını da geçer.
O zamana kadar çok yolumuz var.
Fransa, Almanya, hatta İspanya şampiyonu takımların hocalarının bile kim olduğuna bakılmayan yerde, sen kalkıp da Türk işi apoletlere önem verirsen, o zaman Steaua gibilere elenir durursun.
Oysa Türkiye Ligi'nde şampiyonluk, ne Lucescu'nun değerini artırdı, ne de Galatasaray'ın...
AYRILMAZ İKİLİ
Post Reply