Page 9 of 10

Posted: Mon May 21, 2007 5:55 pm
by Yigit Kavurmacioglu
Biliyorum cok zor olacak ve belki de imkansizi istiyorum, cunku gerek bu forumda, gerek F.Bahce ve diger forumlarda yapilan bazi yorumlar esas meseleyi iskalayip, ya mazeret uretiyor ya da intikam beklentisi yaratiyor.

Ama bu konuyu GS ve Ali Sami Yen olaylari cercevesinden cikartmak lazim, nasil ki dun sorun Sukru Saracoglu meselesi degilse!!!

Yillardir gelen pislik birikimi bu hafta sartlar olustugu icin Ali Sami Yen'de patladi ama kimse bana demesin ki bu olay ayni sartlar olustugu anda diger stadlarda da patlamaz, patlar ve malesef daha beteri de olur.

Olay Aziz Yildirim, Ozhan Canaydin, Adnan Polat hadisesi degil kimse kimseyi kandirmasin, gecirilen cinnete kimse kimse tek basina sebep olamaz.

Ctesi gunku macta bir olay gozume carpti. Hasan Sas deli danalar gibi etrafa saldiriyor (tabiri mazur gorun), ne oldu filan derken haber geldi Lugano kufur etmis diye, yine hayretle izliyorum nasil olur boyle bir davranis derken, Lugano'nun "ettigi kufur" ilk macin devre arasinda olmus haberini verdiler yani devere arasini da katarsaniz 20 kusur hafta sonra, Hasan Sas ona tepki veriyormus, buna cinnet kelimesi bile hafif gelir. Yani bu durumda basladi mac, gerisi de oyle geldi.

Eger cozum istiyorsak, bunun yolu basit ama isteyelim. Bunun cozumu G.Saray'a 3, 5, 8, 9 mac ceza vermek degil, o sadece sozde cozum olur daha beter olaylari getirir, ondan sonra olaylar sogur tahkim gelir onu da budar. Ben seyircisiz mac cezasina filan tamamen karsiyim.Bunun cozumu kluplere seyircisiz mac cezasi degil, olay ciktigi anda maci tatil edip, takimi hukmen maglup edip ve puan silmektir.

Ayrica bu olaylara musamaha eden, organize eden yonetici, stat muduru vesaireye para cezasi degil, gerekli hapis cezasi verilmelidir di, bir ise kalkismadan bin kere dusunsunler. Bunun icin klubun sorumlusu gerekli yetkiye ve sorumluluga ayni zamanda sahip olmalidir. Yani davul birinde, tokmak otekisinde durumu olmamalidir. Sahaya madde atani kamerayla tespit edip gerekli para, hapis cezasi da verilmelidir.

Sonuc olarak ya bu son olaydan gerekli dersi alacagiz ve renklerimizi bir kenara birakip bu isi kokunden cozecegiz ya da bu is daha beter yerlere gidecek.

Daha evvel ders almadik malesef, Taksim'de kan dokuldu, Inonu'de adam oldu, Sukru Saracoglu'nda turlu rezaletler oldu ama biz Aziz Yildirim, Adnan Polat , Ergun Gursoy, Mahmut Uslu vesaire dedik onlar olsa olsa batakligin yarattigi sivrisinekler idi, muhim olan batakligi kurutmak, sonrasi cok kolay gelir.

Bugun G.Saray ceza alsin veya az cezayla kurtulsun yaklasimiyla hareket edersek bu ortadaki pislige bir tuy de biz dikeriz. Benden soylemesi..


Selam , sevgiler

YK

Posted: Mon May 21, 2007 6:08 pm
by Tolga Girici
Organize işler bunlar
Harun MUSLU 21 Mayıs 2007
Futbolun utanç gecesinin yaşandığı G.Saray-F.Bahçe derbisinde çıkan olayların arkasındaki Galatasaraylı yöneticiler kim?

İşte taraftarların polise saldırdığı görüntüler

ORGANİZE İŞLER BUNLAR

Tüm Türkiye, futbolun utanç gecesindeki görüntüleri konuşuyor hala. Ali Sami Yen Stadı'nda yaşananlar, hafızalardan bir türlü silinemiyor. Televizyonlarda, gazetelerde ve internet sayfalarında sürekli manşetlerde bu olay. Pek inmeyeceğe de benziyor. Peki ama nasıl oluyor da bu kadar yabancı madde stada girebiliyor? Bu olayın arkasında

kim ya da kimler var? G.Saray kulübünü nasıl etkileyecek bu olay, daha doğrusu yönetime nasıl yansıyacak? Yıllarca oynanan ve ucunda kupalar, şampiyonluklar olan derbilerde bile bunun onda biri kadar olay çıkmazken, ilk kez gazozuna olan bir derbide bu kadar hadise neden çıktı? Hangi yönetici, stadın stratejik yerlerine adamlarını yerleştirerek seyircileri bir orkestra şefi gibi yönetti? Başkan Canaydın'ın maça gelmemesinin arkasındaki sebep, olacakları önceden biliyor olması mıydı? Gelin bu soruları tek tek birlikte yanıtlayalım...

Yaklaşık 14 sene Galatasaray muhabirliği yapmış bir gazeteci olarak ilk kez Ali Sami Yen Stadı'nda seyircileri böylesine çıldırmış gördüğümü belirtmek istiyorum. Bu işi 14 değil 44 senedir yapan ağabeylerim bile belki bu kadarını görmemiştir. Ultraslan'ın ilk kurulduğu gün ben de oradaydım. Ali Sami Yen Stadı'nın karşısındaki otoparkın en üst katında kuruldu Ultraslan, yaklaşık 7 sene önce. Yani G.Saray taraftar topluluğunun liderlerinden, önemli isimlerine kadar bir çok arkadaşım var. Bir çoğunu tenzih ederim ama bu kesinlikle organize bir hareket. Kimse aksini iddia etmeye çalışmasın. Hem de G.Saray yönetiminin içerisinden 2, hatta 3 yöneticinin talimatları doğrultusunda bazı taraftarların organize olmasıyla yapılmış bir harekettir futbolun utanç gecesinde yaşananlar.

Olayların başı ise 14 Mayıs Pazartesi gününe dayanıyor. G.Saray yönetim kurulu üyelerinden biri, diğer bir yönetim kurulu üyesinden aldığı talimatla, maçları sürekli kapalı tribünden izleyen ve kendilerini tribün lideri ilan etmeye çalışan bir gurupla görüşmeler yapmaya başlar. Üzerine basa basa söylüyorum bu kişilerin kesinlikle gerçek Ultraslan
liderleriyle bir alakası yoktur. Amaçları sadece tribünü ele geçirme düşüncesi olan bu gurup, maalesef yöneticilerin de oyununa gelmiştir. Ama kullanıldıklarının farkında bile değildirler.


Hafta içerisinde yapılan bir kaç görüşme ve telefon konuşmalarının ardından yabancı maddelerin stada nasıl sokulacağı, hangi zamanlarda atılacağı, en çok kime atılacağı, hakemin maçı tatil etme ihtimali olursa ne yapılacağı organize edildi. Perşembe ve cuma günü Ultraslan üyelerinin arasına karışan bu kişiler Ali Sami Yen Stadı tribünlerindeki 'Zula' dedikleri yerlere meşale, maytap, ve çeşitli patlayıcı maddeleri yerleştirdiler. Öyleki bu maddelerin bir kısmı, çatı diye tabir edilen yerlere zulalandı. Suların nasıl girdiğini anlatmama gerek olduğunu düşünmüyorum.

Her şey organize edilmişti. Utanç gecesinin figüranları yerlerini almış ve yöneticilerinden komut bekler hale gelmişti. Hele hele yedek kulübesinin hemen yanında duran bir kişi vardı ki, onun maçın başlamasından bir kaç dakika önce numaralı tribünlere dönerek "Biraz daha sıkın dişinizi, bırakın maç başlasın. Sonra tamam" demesi, olayın içerisinde bir çok sürpriz ismin olabileceğini belgeliyordu adeta. Peki ama organize edilen bu olayın tamamı F.Bahçe'ye karşı mı yapıldı? Kesinlikle hayır. Esas amaç başkan Özhan Canaydın'ı tüm camiaya hedef göstermek ve protestolarla kendisini yıpratmaktır. Bunun için de en iyi zemin kesinlikle F.Bahçe derbisidir. Canaydın ise maça gelip gelmeme konusunda kararsızlığını korurken, derbiye iki gün kala, biri tam aktif olmamak kaydıyla üç yöneticinin yaptığı organizasyonu öğrenir ve stada kesinlikle gelmeme kararı alır. Ancak Canaydın, yapılacakların bu kadar büyük olacağını kesinlikle tahmin etmemiştir.

Öyle ki, işi saha içerisinde organize eden yönetici, yabancı maddelerin bir kısmının bulunup el konması üzerine yenilerini stada kendi çabasıyla sokturur. Maçta yaşananları zaten hepimiz hayretler içerisinde izledik. Ve hepimiz
kendimizden utandık. Taraftarların, polisin kaskını çıkartıp çenesine yumruk atabilecek kadar, yine polisimizin kafasına demir, koltuk ya da sert cisimlerle vurabilecek kadar, polisin de taraftara tekme tokat girişebileceği ve biber gazı sıkacağı, hatta silahını kınından çıkarabileceği kadar provake edilmesi nasıl bir zihniyettir. Yapılanlar kesinlikle cahilliktir ve maksadını çok aşmıştır.

Peki ya şimdi ne olacak? Olacağı çok basit. G.Saray'a bir kaç maç ceza gelecek, bir iki yöneticinin ifadelerine baş vurulacak. Bir iki taraftar (olaylarla alakaları olmamalarına rağmen hep aynı isimler alınır) Emniyet Müdürlüğünde göz altına alınacak. Ve sonra yine aynı manzaraları " Sahalarımızda görmek istemediğimiz olaylar" diyerek seyredeceğiz.

Aslında bu olayların ardından G.Saray kulübünün nasıl çalkalandığını biliyor musunuz? Biraz da bunlara değinmek istiyorum. Birincisi Özhan Canaydın " Kendimi hiç bu kadar utanç içerisinde hissetmedim" diyerek büyük bir üzüntü yaşamaktadır. F.Bahçe yönetimine haber yollayarak yaşananlar hakkında kesinlikle hiç bir yöneticinin açıklama yapmamasını ve gerekeni kendisinin en yakın zamanda yapacağını bildirmiştir. Ve Canaydın bu olayı kimlerin, nasıl yaptığını çok iyi bilmektedir. Şu sözü çok net bir şekilde de söylemiştir: " Kimler olduğunu biliyorum. Önce bana ve camiaya hesabını verecek, sonra istifa edecek en son olarak da cezası neyse çekecek". Sessizliğini koruyan başkan Canaydın, çarşamba günü bir açıklama yapacak ve bence çok can yakacak.

Organizasyonun içerisinde hangi yöneticilerin olduğunu bilmek medyumluk gerektirmiyor. Böylesine büyük bir cehaletin yaşandığı anda bazı taraftar gurupları, bir anda olup biteni unutup, bazı isimler için "......... Sen bizim her şeyimizsin" diye nasıl bağırabilir ki! O isimler ise yaşanan utanç gecesinin ardından "Ne yapalım Fenerliler bütü sene bağırıp çağırıp ortamı gerdi. Taraftarımız da dayanamadı" diyerek kendilerini akladıklarını zannediyorlar herhalde. Günümüzde yapılan entrikalar maalesef çok basit düşüncelerin ürünüdür. Kendilerini zeki zanneden bazı yöneticiler,
öylesine basit senaryolarla yola çıkıyorlar ki, kendilerinin ne kadar komik duruma düştüklerini bile fark etmiyorlar. UEFA ve FIFA'da dönen ayak oyunlarının yanında maalesef bizimkiler biraz hafif kalır. Tabir-i caizse bizim akıllı yöneticilerimizin yaptıklarını kulaklarına dökerler. O yüzden Avrupalıların 'Leb demeden leblebiyi anlayabileceğini' unutmayın ve kendinizi daha fazla rezil etmeyin derim. Bir insanın kılına bile gelebilecek zararı, ne koltuk sevdasına ne de 2 kiloluk bir metal parçası kupaya değişmeyin derim...

Posted: Mon May 21, 2007 6:10 pm
by Ozan Ersoy
Yigit Kavurmacioglu wrote:
Bugun G.Saray ceza alsin veya az cezayla kurtulsun yaklasimiyla hareket edersek bu ortadaki pislige bir tuy de biz dikeriz. Benden soylemesi..

YK
Dediklerine uc asagi bes yukari katiliyorum. Bence her kulup soyle bir kac yuz bin dolar yatirip, her stada 100 tane kamera koymali. Kameralardan mac sonrasinda saldirgan tespiti yapilmali. Polis mac aninda tutuklamali, sonra kameralarin cektikleri delil olarak kullanilip, mahkemeye cikarilmali. En az 6 ay 2 seneye kadar hapis cezasi verilmeli. Herkese stad giris kimligi verilmeli, uzerinde resim olan. Bu bir makinada okunabilen bir plastik kart olmali. Bu kimliksiz bilet alinmamali. Biletin uzerinde isim yazmali. Stad girisinde de bilet, stat kimligi ve huviyet cuzdani kontrolu yapilmali, ayni ucaga biner gibi. Fislenenleri, hapis yatanlari stada boylece sokmazsiniz. Toplu halde saldiri yapildiginda puan silinmeli vs.

Ama Yigit senin dediklerin bos. Neden bos biliyor musun? Kadikoydeki ilk mactan sonra Savas'la yazdiklariniz hala burada duruyor. Hala yonetiminizi savunuyor, Ulusoy'dan falan bahsediyordunuz. Ayaginiz takilip dusseniz Aziz Yildirim'dan bulacaksiniz diyordunuz.

Tutarli olacaksin, samimi olacaksin, ondan sonra konus istedigin kadar dinleyelim.

Ozan Ersoy

Posted: Mon May 21, 2007 6:33 pm
by Yigit Kavurmacioglu
Ozan Ersoy wrote: Ama Yigit senin dediklerin bos. Neden bos biliyor musun? Kadikoydeki ilk mactan sonra Savas'la yazdiklariniz hala burada duruyor. Hala yonetiminizi savunuyor, Ulusoy'dan falan bahsediyordunuz. Ayaginiz takilip dusseniz Aziz Yildirim'dan bulacaksiniz diyordunuz.

Tutarli olacaksin, samimi olacaksin, ondan sonra konus istedigin kadar dinleyelim.

Ozan Ersoy
Evet benim yazdiklarim burada duruyor, isteyen gider okur ve kendi kararini verir.

Benim oradaki yazdiklarim verilen cezadaki cifte standarda ve hedef gostermeye karsidir. Bugun de ayni seyi yazarim. Amac ceza degil cozum olmali.

Bana gore senin amacin uzum yemek degil bagciyi dovmek, istedigini dusunmekte serbestsin, boyle devam et benim icin hic bir sakincasi yok.

Yalniz bu konuda sen dedin ben dedim tartismasina devam etmek istemiyorum cunku olan olaylari baska yone cekip dikkat dagitmasin. O yuzden bu konuda sizin yazdiginiz herhangi bir seye cevap vermeyecegim.

Selam ve sevgiler,

Posted: Mon May 21, 2007 6:37 pm
by Savas Macun
Ozan Ersoy wrote:
Ama Yigit senin dediklerin bos. Neden bos biliyor musun? Kadikoydeki ilk mactan sonra Savas'la yazdiklariniz hala burada duruyor. Hala yonetiminizi savunuyor, Ulusoy'dan falan bahsediyordunuz. Ayaginiz takilip dusseniz Aziz Yildirim'dan bulacaksiniz diyordunuz.

Tutarli olacaksin, samimi olacaksin, ondan sonra konus istedigin kadar dinleyelim.

Ozan Ersoy
Buyur Ozan.Soz ucar, yazi kalir.

Ilk Devre mac sonrasi yazdigim yazi asagida...


Macin tek tek posizyonlarina bakilirsa her iki tarafinda da hakem hakkinda cok sikayeti olur.

Mesele bu degil.

Simdi kalkip TFF'in FB'ye seyircililerinin yaptiklari yuzunden mumkun olan en agir cezayi vermesi lazim.Bir yerden baslanmasi lazim.

Gecen hafta Zico demec verirken TS maci sonrasi atilan cisimlerden bahsediyordu, bu hafta bu kendi sahasinda rakibine karsi oldu.

Nihat Ozdemir oyle bir soze basladi ki, sandim atilan cisimlerden dolayi ozur dileyip atanlari kinayacak.Demecin sonuna dogru kuru bir "kinama" lafi edildi.Bu sekilde konusarak cesaret veriyorlar.

Herneyse TFF kendi isiyle mesgul olur kurallari herkese esit uygularsa 1-2 sene icinde bu olaylar en aza iner.Bugun FB'ye ceza verilirse kimsenin sesi cikar mi?cikmaz. Ancak ayni olay baska yerde olur da cezayi keyfine gore kesmezsen o zaman iste sorun cikiyor ortaya.

Ayni sekilde hakem icinde gecerli bu.Bugun Dereli gecen seneki Denizli-FB macinda takili kalmisti cunku o gun geregeini yapamayinca bugunde geregini yapamadi cifte standartci olmamak icin ama haberi yok o macta hakemligi bitmisti bugun de jubilesini yapti.Eyyamin krali vardi.

Tabii bunlar hep yukaridan mudahelerle buralara kadar geldi, bu adamlar ozgur birakilsa kimse hakemleri tartismaz onlarda bu kadar sacmalamazlar.

Hani hep diyoruz ya burasi muz cumhuriyeti mi diye, kurallarin islenmedigi yerde futbol'da muz cumhuriyrtinde oynandigi kadar oynanir bu zihniyetle.

Selamlar
Savas


[/b]

Posted: Mon May 21, 2007 7:37 pm
by Alpay Dedeoglu
Topic basligini '' FB futbol takimina tebrikler, cikan olaylar ve sorumlular icin utanc '' seklinde degistirilmesini talep ediyorum.

Sagduyu talep ederken, bizde yanlis anlamaya sebep olacak genelemelerden kacinalim. Simdi farkettim.

Posted: Mon May 21, 2007 8:10 pm
by Tolga Girici
Bir de soyle bir sey var. BU organizasyonu yapanlar ve yaptiranlar Ozhan Canaydin'in istifa edecegini umarak yaptilarsa, ben Canaydin olsam istifa edecek bile olsam etmem artik. Cunku istifa edersem o zaman bundan sonraki baskanlar icin kotu ornek olurum. Kapali tribundeki butun koltuklari asagi indiren herkes baskani devirebilecek demektir.

Posted: Mon May 21, 2007 8:12 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Tolga Girici wrote:
Organizasyonun içerisinde hangi yöneticilerin olduğunu bilmek medyumluk gerektirmiyor. Böylesine büyük bir cehaletin yaşandığı anda bazı taraftar gurupları, bir anda olup biteni unutup, bazı isimler için "......... Sen bizim her şeyimizsin" diye nasıl bağırabilir ki! O isimler ise yaşanan utanç gecesinin ardından "Ne yapalım Fenerliler bütü sene bağırıp çağırıp ortamı gerdi. Taraftarımız da dayanamadı" diyerek kendilerini akladıklarını zannediyorlar herhalde.
Kim bu lafi gecen yoneticiler?? Canaydin hesaplarini kesecek de demis, Harun Muslu ama, simdiden bir ogrenmis olalim. Ben o lafi gecen tezahuratlari kacirmisim...

Posted: Mon May 21, 2007 8:30 pm
by Tolga Girici
Ozgur Huseyinoglu wrote:
Tolga Girici wrote:
Organizasyonun içerisinde hangi yöneticilerin olduğunu bilmek medyumluk gerektirmiyor. Böylesine büyük bir cehaletin yaşandığı anda bazı taraftar gurupları, bir anda olup biteni unutup, bazı isimler için "......... Sen bizim her şeyimizsin" diye nasıl bağırabilir ki! O isimler ise yaşanan utanç gecesinin ardından "Ne yapalım Fenerliler bütü sene bağırıp çağırıp ortamı gerdi. Taraftarımız da dayanamadı" diyerek kendilerini akladıklarını zannediyorlar herhalde.
Kim bu lafi gecen yoneticiler?? Canaydin hesaplarini kesecek de demis, Harun Muslu ama, simdiden bir ogrenmis olalim. Ben o lafi gecen tezahuratlari kacirmisim...
Oncelikle sunu soylemem lazim, Dogan grubu bazi maclarin naklen yayin haklarini satin alinca (hani Sansal'in yazisinda sikayet ettigi durum) Ozhan Canaydin'i korumak icin bu tur yazilar yaziyor olabilirler. Zaten Ozhan Canaydin'in Dogan grubunu tercih etmesinin sebebi de bu olabilir.

Ama eger bu haber dogruysa bu yoneticiler Haldun Ustunel, ve/veya Adnan Polat olabilir. Daha once "Icimizden biri: Haldun Ustunel" diye pankart acilmisti.

Posted: Mon May 21, 2007 8:46 pm
by Ozgur Huseyinoglu
Tolga Girici wrote:Ama eger bu haber dogruysa bu yoneticiler Haldun Ustunel, ve/veya Adnan Polat olabilir. Daha once "Icimizden biri: Haldun Ustunel" diye pankart acilmisti.
Evet, simdi LigTV'de Altan Tanrikulu, programina baglanan Faruk Suren'in de, Haldun Ustunel'in adini verdigini soyluyordu...

Posted: Mon May 21, 2007 9:09 pm
by Fatih Mutlu
futbola donebilirsek eger, bu mac hakem kararlariyla ince ince galatasaray'in dograndigi mac olmustur:

- macin baslari, umit karan'a sabri'nin sagdan cikardigi top var. umit topu onune alip kaleciyle karsi karsiya kaliyor. ama on side olan umit'e off side bayragi kalkiyor.

- fenerbahce'nin ilk golu: golun oncesinde verilen faul karari yanlis. serkan-orhan mucadelesinde, orhan serkan'dan once topa dokunuyor ve dokundugu top ayhan'a gidiyor.

- durum 1-0 iken edu'nun umit karan'i ceza sahasi icinde omzundan cekip indirmesi penalti ama hakem devam diyor.

- fenerbahce'nin ikinci golu oncesi faul: cihan ve tuncay, ikisi de havada topu almak icin mucadele veriyorlar. cihan vucudunu tuncay'in onune koyuyor. kesin birsey soylemeyecegim, hakemin takdiridir diyorum. benim gorusum burada faul olmadigi seklinde. ama faulu gecelim, kesinlikle sari kartlik bir durum yok. sanirim cihan'dan cok hakem demirlek tribunden gelen 'vur vur' tezahuratinin etkisinde kalmis.

- durum 0-2 iken, ikinci devre, sabri'nin kaleye giden ortasinda serdar topu tutuyor, kalenin 30-40cm icindeyken, topu elleri kale cizgisinin onunde kalacak sekilde tutuyor. ayhan'in geldigini gorunce de iki eliyle topu basi hizasina kaldiriyor. daha ayhan kendisine dokunmadan once topu kalenin icine cekiyor. gol verilmesi gerekir.
http://files-upload.com/238862/serdar.bmp.html

- bir de dakikasini hatirlamiyorum, onceki sayfalarda verilen ozetlerde de gorunmuyor ama edu'nun umit karan'in karnina basmasi var. umit karan'in abartili bir oyunculuk yaptigini kabul etmekle beraber, hareketin kendisinin direkt kirmizi kart oldugunu dusunuyorum.

maalesef, staddaki yonlendirilmis taraftarin geceye kara leke surmesi uzerine, gs'in acikca hakkinin yendigi bu pozisyonlarin lafi bile edilemedi. neticede galatasarayli taraftarin ofkesi, en buyuk zarari da galatasaray'a vermis oldu.

- bugune kadar ozhan canaydin'in bu gorevi birakmasini hep istedim. ama insallah su olaylar uzerine istifa etmez. eger istifa ederse bundan sonra gelecek yonetimler de taraftarin her dedigini yapmaya mecbur kalir.

-yukarida harun muslu'nun yazisi var. acikca bu isin arkasinda uc tane yoneticinin aktif rol oynadigini soylemis. sozumona canaydin carsamba gunu bu isimleri de aciklayan onemli seyler soyleyecekmis. insallah bu laflar "o yoneticilerin kimler oldugunu herkes biliyor" martavallarinin otesine gider, bu isimler aciklanir. eger canaydin aciklamazsa, harun muslu'nun namus borcudur bu isimleri aciklamak. tez zamanda, bir savci bu is icin suc duyurusunda bulunmali ve muslu'nun ifadesine basvurulmalidir. galatasaray, tarihindeki bu karayi lekeyi temizlemek icin, bugune kadar hicbir kulupte gorulmemis, en etkin yontemlerle bu isin uzerine gitmelidir.

- mac oncesi gs kapalisina polisin girmesi ve cikan arbede goruntuleri tum kanallarda yayinlandi. ancak, polisin bu tribune neden girdigine dair herhangi bir aciklama yapilmadi. bugune kadar esine rastlanmamis bir sekilde polisin mac oncesi bu tribune girip taraftari terorize etmesinin sebepleri de kamuoyuna aciklanmalidir.

Posted: Mon May 21, 2007 10:21 pm
by Can Baysan
Alpay Dedeoglu wrote:Topic basligini '' FB futbol takimina tebrikler, cikan olaylar ve sorumlular icin utanc '' seklinde degistirilmesini talep ediyorum.

Sagduyu talep ederken, bizde yanlis anlamaya sebep olacak genelemelerden kacinalim. Simdi farkettim.
Bunu kompleks yapmaya hiç gerek yok Alpay Ağabey...

Cumartesi gecesi, G.Saray için taraftarından yöneticisine, stad idaresinden futbolcusuna kadar boylu boyunca bir utanç gecesi olmuştur.
"Şampiyon'a Alkış" başlığını boşuna atmadım; çirkinliklerin ibresinin tavana vurduğu bir geceyi -futbolsuz olsa da- galip kapatan takım alkışlanmayı haketmiştir.

G.Saray taraftarının elini kolunu bağlayan psikolojik yapının adını "şaşkınlık" diye mi markalamalıyız?

Neyi kastediyorum... "Terör mabedi" olduğundan sıkça bahsettiğimiz Kadıköy'ün sahipleri, tribünleri sarı-kırmızılı ekip için bir uğultu, yuhalama, tepki, sindirme, korkutma odağına çevirirken; bizim tribün çapulcularının ellerinin -maaşallah- ara vermeksizin, yorulmak bilmeksizin çalışmasına karşın, ses ambiansı açısından tepsi içinde sunulmuş bayram şekeri gibi geçti maç Fener adına.

İşin ilginç yanı; G.Saray taraftarının başına çarpan aptallık tuğlası ne kadar hasar yaratmışsa, halâ bu "nefis menü"nün üstüne "Ellerinize sağlık" diye yazan forumlara rastlamak mümkün...

Medyanın etik kantarının topuzuna satırlarıyla ayar üstüne ayar yapmaktan çekinmeyenler, artık holiganlıktan başka futbol sektörüne birşey kazandırmayan bu oluşumların kalemlerinin devletin hakimleri tarafından "kırılmalarını" istemelidirler... (Darağacı ilk olarak Antu'yu ağırlar, şüphesiz)

Posted: Mon May 21, 2007 10:47 pm
by Ersin Taner
Fatih Mutlu wrote: - mac oncesi gs kapalisina polisin girmesi ve cikan arbede goruntuleri tum kanallarda yayinlandi. ancak, polisin bu tribune neden girdigine dair herhangi bir aciklama yapilmadi. bugune kadar esine rastlanmamis bir sekilde polisin mac oncesi bu tribune girip taraftari terorize etmesinin sebepleri de kamuoyuna aciklanmalidir.
Benim medyadan ve başka yerden duyduklarıma(ne kadar doğru bilemiyorum) göre olay şöyle;

Sahaya atılacak maddeler bir gece önceden stada sokulup zulalanıyor, bunu haber alan(medyaya göre zulalatan bir grup yönetici, polise haber veren de taraftarın kendisine de tepki göstereceğini düşünen Canaydın) polis onları almak için kapalıya giriyor ve taraftar zuladaki malları kaptırmamak için polise engel olmaya çalışmasıyla polis dellenip taraftara dalıyor.

Posted: Tue May 22, 2007 1:27 pm
by Alpay Dedeoglu
Sevgili Can,

İlk once signature yerine yazdigin nota guldugumu soylermek isterim. O liseli insallah ben degilimdir :lol: . Bu not bana biraz da''Minibüslerin'' (yani sizin sehirdeki tebirle dolmuslarin) arka yazilarini hatirlatti.

GS icin utanc gecesi diyebilirsin mesela. Nüanslar var, anlam baska tarafa kayiyor. Ayni sekilde Sampiyon klube ve idarecisine alkis degil, futbol takimi oyuncularina tebrik daha dogru ifadeler. Sampiyona alkis FB'nin idarecisinden taraftarina butun yil yaptiklarini onaylamak anlamina gelirki , cikan olaylardan dolayi en az GS seyircisi kadar onlarda suclular.

Ama ben sadece talep eder ve ifadeye katilmadigimi belirtirim. Gerisi senin bilecegin is.



Can Baysan wrote:
Alpay Dedeoglu wrote:Topic basligini '' FB futbol takimina tebrikler, cikan olaylar ve sorumlular icin utanc '' seklinde degistirilmesini talep ediyorum.

Sagduyu talep ederken, bizde yanlis anlamaya sebep olacak genelemelerden kacinalim. Simdi farkettim.
Bunu kompleks yapmaya hiç gerek yok Alpay Ağabey...

Cumartesi gecesi, G.Saray için taraftarından yöneticisine, stad idaresinden futbolcusuna kadar boylu boyunca bir utanç gecesi olmuştur.
"Şampiyon'a Alkış" başlığını boşuna atmadım; çirkinliklerin ibresinin tavana vurduğu bir geceyi -futbolsuz olsa da- galip kapatan takım alkışlanmayı haketmiştir.

G.Saray taraftarının elini kolunu bağlayan psikolojik yapının adını "şaşkınlık" diye mi markalamalıyız?

Neyi kastediyorum... "Terör mabedi" olduğundan sıkça bahsettiğimiz Kadıköy'ün sahipleri, tribünleri sarı-kırmızılı ekip için bir uğultu, yuhalama, tepki, sindirme, korkutma odağına çevirirken; bizim tribün çapulcularının ellerinin -maaşallah- ara vermeksizin, yorulmak bilmeksizin çalışmasına karşın, ses ambiansı açısından tepsi içinde sunulmuş bayram şekeri gibi geçti maç Fener adına.

İşin ilginç yanı; G.Saray taraftarının başına çarpan aptallık tuğlası ne kadar hasar yaratmışsa, halâ bu "nefis menü"nün üstüne "Ellerinize sağlık" diye yazan forumlara rastlamak mümkün...

Medyanın etik kantarının topuzuna satırlarıyla ayar üstüne ayar yapmaktan çekinmeyenler, artık holiganlıktan başka futbol sektörüne birşey kazandırmayan bu oluşumların kalemlerinin devletin hakimleri tarafından "kırılmalarını" istemelidirler... (Darağacı ilk olarak Antu'yu ağırlar, şüphesiz)

Posted: Tue May 22, 2007 6:00 pm
by Cengiz Akgun
Ercan Guven'i neden sevdigimi kanitlayan bir yazisi.

http://www.milliyet.com.tr/2007/05/22/spor/yguven.html