Page 26 of 32

Posted: Thu Oct 18, 2007 1:01 am
by Cengiz Akgun
Ozan Ersoy wrote:
Baris Tokat wrote:

Benim gördügüm kadariyla cagdas futbol anlayisiyla, gencligiyle ve bundan ziyade efendi, entellektüel kisiligiyle sadece bir tane TD var TR'de, o da kovuldu.
Yok kalsin. Bugun Terim'i elestirdigin boyuna orta yaptirmanin en kralini o da yaptirdi hem de 1.60'lik Nihat'la Gokdeniz'in kafasina tam 60 kusur kere. Hem de ayni takima ayni hocaya karsi 2 sene once. Ersun Yanal'da hava var, civa yok. Bana gore balonun en onde gideni Ankaraspor'dan 1 milyon 750 milyon dolar senelik maas istemis antrenor olarak is teklif ettiklerinde. Yok dedim devenin pabucu. Ne yapmista bu parayi ister bilen yok.
Al benden de o kadar. Aman kalsin. I$te karnesi onun. GB ile ilk senesi di$inda ne halt edebildi. Bir Hakan 4ukur yetti ona zaten. Ha 2 M ister Isteyenin bir yuzu kara orneginde oldugu gibi.
Ozan Ersoy wrote: Bugunku Yunanistan takiminin buyuk cogunlugunun Ingiltere-Almanya-Italya-Ispanya'da oynadigini unutmayin. Hani bizimkiler nerede oynuyor. Kici kirik Emre'yle Tuncay forma yuzu goreceklerde biz gorecegiz.
Bunu NTV'nin adam diye para verip gelip tuttugu Gunduz Tekin Onay'in salak ogluna biri anlativersin. Mac sonrasi yorumlarda ikiye bir Yunanistan Yildiz denecek oyuncular yok ama malasef bizi yenmesini bildiler filan diyerek senin saydigin o iki kici kirigi hala adam yerine koymasina ve bunu da orada spor muduru olarak oturana anlatmak lazim. Al tek tek Yunanlilar yildiz konusunda Avrupada ba$ari ile oynayan adamlar. Emre ve Tuncay kizakta yatiyor. Hamit'i Halili'i saymiyorum bile. Bu adamlar Turkiyeden cikma adamlar degil. Zaten bu takim Avrupa 4ampiyonluguna itse Terimle ayni ilk gittikleri gbi sifir puanla doneceklerdir. Terim'i bugun ben olsam kapi di$ari eder
bir ay sonraki maca yeni TD ile giderdim. Avrupa 2008 Turkiye icin bitmi$tir.

Ozan Ersoy wrote: Ridvan bu isi bulunabilecek yabancilar kadar iyi yapar, benim nacizane gorusum. Bu is tam ona uyan cuk oturan bir is.

Ozan Ersoy
Bak katildigim bir nokta daha sana. Artik her pazar sadece Ridvan'in yorumlarini dinliyorum. Ne ileri al geri cikar var ne de bir $amata ile densizlik. Adam bu i$i biliyor ama neden bu TD'lik i$Inde ba$arili olamadi hala anlami$ degilim. Ben bir adim daha ileri gidip Terim'e verdigim parayi ikiye bolup $u anda bo$ta duran Aykut ile ikisini bu takimin ba$ina koyar Norvec'e onlarla giderdim. Baktim ba$arili oluyorlar Mlli takimi bunlara teslim ederdim.

Ha bir de offside konusu var. Ben hc saliselik filan bir durum gormedim. Adam topa vurmadan bizimkiler one ko$mu$lar bir degil iki Yunanli bariz offside da. Ama hizzalarinda yan hakem yok. Nerede bilmiyorum. Varsa golu koysunlar bakalim yine.

Posted: Thu Oct 18, 2007 4:50 am
by Mehmet Cirak
Beyler, Ridvan teknik yonden olabilir ama ilk kotu sonucta yok edilecektir. Kaldi ki futbolculardan tanidiklari, arkadaslari, kollayacaklari falan olacaktir. Kaldi ki biz teknik direktorumuzde "karizma" arayan garip bir millettiz. Fazla riske gerek yok, taze bir teknik direktor, futbolculara objektif bakabilecek, form durumuna gore kadro olusturabilecek bir adam lazim. Gecmisteki basarilari bilen adam her zaman Emre'den, Tumer'den medet umabilir. Yabanci, disiplinli iyi bir taktisyen ise bunlari takmaz. Milli takimin basinda Kalli olsa kadroyu boyle mi kurardi? Kiciyla gulmustur, bu maca...

Yazik cok yazik. Ridvan iyi bir adam ama belki bu nesil yok olduktan sonra cok daha rahat teknik direktorluk yapabilir, su anda kaldiramaz. Turk futbolu gocuk durumda, Ridvan tartismalariyla da vakit kaybedecek zaman yok. Ben de boyle dusunuyorum. Yoksa Ridvan cok daha iyi bir taktikle oynardi bugun. Karakter olarak da gayet duzgun birisi...

Posted: Thu Oct 18, 2007 9:22 am
by Tolga Girici
Uzun sure sonra evimden TV'den canli mac izledim, izlemez olaydim. Macin en iyisi yorumcu Ridvan'di. BUrada TDlik icin gundeme getirenler olmus. Ridvan Dilmen'de uzun sureli dirayet, sabir, disiplin olmadigi icin kulup takimlarinda yapamiyor, ama milli takim dediginiz gibi ona daha uygun.

Dun gercekten cok uzuldum, Terim'e sinirlenemedim bile, ama cok acidim. Gercekten felaket bir bitiris yapti futbol kariyerine. Buradan toparlamasi cok zor. BU takim nasil bu kadar kotu oynar anlamiyorum. Sanki Fatih Terim basimizdan gitsin der gibi oynadilar. Dunku mac sonu roportajlarini izlemedim, ama ben olsam istifa ederim.

Ridvan'dan sonra macin en iyisi Volkan'di. En nefret ettigim de Gokhan UNal oldu. Insan mac boyu bir olumlu hareket yapar, aldigi her topu kaptirdi, harcadi. Hakan girer girmez iki pozisyonda ders verdi. Iki tane gol atmamiz isten bile degildi Hakan sayesinde ama olmadi. Eger bize milli takimda sans verilmiyor, hep Hakan oynuyor diyen forvetler varsa dun Gokhan'in oynadigi gibi oynamamalarini tavsiye ederim. Umit Karan da hakeme oynadi surekli ama o oyunda kalsa daha iyiydi.

ONun disinda takim genel olarak acinasi durumdaydi. Yunanistan'in intikami aci oldu, helal olsun, kusursuz savunma yaptilar. Ilk yari guya biz bastirdik ama kaleyi bulan sutumuz yok, adamlarin 3 tane bariz pozisyonu vardi. Eger bu disiplini surdururlerse yine Avrupa'da derece yaparlar.

Posted: Thu Oct 18, 2007 10:44 am
by Ali Erdogan
Yillardir bu kadar kotu bir futbol, kotu bir milli takim izledigimi hatirlamiyorum.. Bircok sey yazilabilir hepside dogrudur ama butun adresler hocaya cikiyor..

Ben hocanin basin toplantisina katilsaydim sunu sorardim: Kesin kazanmamiz gereken bu macta gol atabilmek icin ne gibi bir taktik verdiniz bu takima, haftaboyu ne calistiniz?..

Ben dun milli takimin herhangi bir planli atak uygulamaya calistigini dusunmuyorum.. Olmadigini zaten gorduk de, bir sey yapmaya cabalayan bile gormedik.. Belli bir sistem olmayinca, Allah ne verdiyse, ruzgar nerden eserse sacma sapan atak yapmaya calistik..

Ne yaptigi, ne yapmak istedigi belli olmayan bir takim daha varmidir acaba dunya uzerinde.. Inanilir gibi degil..

Kadro bastan yanlisti.. Niye Hamit - Topuz ile baslamadik sag tarafta.. Hamit Bayern de bile sagbek oynamiyor ve muthis oynuyor..Topuz Moldova macinda takimin belki de en iyisiydi.. Hicbir tarafi islemeyen bir takimda belki bir sag kanat varyasyonlari ile tehlike bulabilirdik.. Gokdeniz i sag aciga hapsederek yanlis yaptik..TS da oynadigi gibi serbest biraksak etkili olabilirdi.. Aslinda macin basinda bunun isaretlerini de verdi..

Halbuki ilk 20-25 dk baskili basladik.. Ben umitlendim acikcasi.. Ama megerse baski falan hikaye imis, Yunan in geride kabul etmesiymis hersey.. Sonra baktilar ki bunlarda hicbir sey yok, adamlar takir takir oynadilar hem de hic sikmadan.. Biraz ciddi biraz dikkatli olsalar cok cok buyuk bir rezalet yasanabilirdi..

Aslinda ozellikle deginmeyecektim ama dun aksam Ozan olumlu birseyler yazmis Gokhan in bir pozisyonu ile ilgili.. Gokhan dun aksam olumlu bir sey yazilacak en son futbolcudur.. Tek olumlu hareketi Ozan in da belirttigi pozisyon.. Ama o pozisyonda da o kadar kotu vurdu ki, ben keske yaninda kacan Umit e verseydi dedim.. Bu pozisyon disinda abartmadan soyluyorum butun toplari rakibe verdi, butun mucadeleleri kaybetti.. Ve oyunda 90 dk kaldi.. Ilerde ne gibi bir asama kaydedip nasil oynar bilemiyorum ama bu haliyle milli takim formasini giymis olmasi ulkem adina bir acizlik.. Asil acz olan, Hakan in su bitmis halini bile bize aratmalari..

Hoca kadro ve oyuncu secimlerinde her mac ayri sacmaliyor.. Milli takim kariyeri boyunca sadece attigi iki gol disinda hicbir varlik gosteremeyen Gokhan oyunda.. Aylardir sakat Tumer kendi takiminda antremana bile cikip cikmadigi belli degilken her mac kurtarici olarak oyunda.. I.Uzulmez gibi hizli olmaktan baska hicbir ozelligi olmayan bir futbolcu her mac sahada.. Skor degistirebilecek oyuncularimiz Hamit sagbeke Gokdenizi sagkanat hapsedilmis.. Hic bir taktigimiz yok.. Telas, panik girla.. Boyle bir takim nasil basarili olabilir?..

Bir de bazi oyuncularimiz kendi takimlarinda ki performansina yaklasamiyorlar, o enteresan.. Bu Aurelio bir tane pasi da ileri veremiyor.. Fener de ileri cikan, sut ceken, pozisyona giren, surpriz goller atan Aurelio yerine tek ozelligi mucadele, top kapma olan siradan bir onlibero var sahada.. Keza Hamit.. Tamam herzaman sagbek oynamiyorsun.. Ama oynamisligin, basarili olmuslugun var.. Bir cok kez adam kacirdigi gibi, bir tane sut bile cekemedi..

Tuncay i, Emre yi zaten yazmiyorum.. Kadroda olmalari normal olabilir ama bu kadar israr niye.. Niye bir hareket getirecek Serdar Ozkan olmaz bu takimda?..

Sabaha kadar yazariz hatalari, oyunculari.. Ama bu seyirciye de bu milli takim layik.. Yuhlamak da neyin nesi hem takimi hem milli marsi.. Kim gelip oynamak ister bu baski altinda.. Mesela siz Baris olsaniz Alman mi Turk milli takimini mi secerdiniz?.. Zaten takima pozitif anlamda hicbir katkilari yok.. Ne hakemi etkileme, ne oyuncuyu tesvik, varsa yoksa garip garip tezahuratlar..

Bitirirken takimin diger Gokhan ina deginmek isterim.. Yani elinden geleni yapti gol yedirmek icin.. Bu kadar hatayi bir mac icine sigdirarak yeni bir rekora imza atti.. Servet e falan yukleniyoruz da bazen, ama Servet bunun yaninda Cannavaro, Nesta..

Norvec i yener miyiz?.. Normal bir mac olsa takim normal havasinda olsa umutlu olurdum.. Ama bu haliyle bu takimin herhangi bir maci kazanmasi cok zor.. Acil olarak havayi tersine dondurecek bir icraat lazim.. Mesela Terim in gonderilmesi.. Ridvan Dilmen in belki yaninda takimdaki havayi degistirebilecek baska hocalarla bilrikte bir donem icinde olsa isbasi yapmasi su durumdan daha kotu olamaz.. Cunku Terim de kendini kaybetmis.. Akli baska yerlerde, medyada, tribunde, ama sahada degil..

Posted: Thu Oct 18, 2007 12:04 pm
by Ali Gursel
Bence sorunlar hocadan falan değil, daha doğrusu esas sorun orada değil. Sorun çok daha temel: bu hocanın yıllar önce kurduğu bir kadro ile güzel fakat arkası olmayan başarılar yaklaladık (Aziz Yıldırım tesadüf derken acaba bunu mu diyordu?). Bunu böyle görmek yerine Türk futbolu patladı, çatladı gibi fikirlere kapıldık, kendimizi Almanya, Hollanda, İtalya, Brezilya gibi ekol sandık. Başka postlarda geçen milli geride kalmışlık duygumuz da yardım etti, esaret bitti, artık biz de dünya deviyiz dedik, bir çiçekle bahar geldi zannettik.

Şimdi artık işin renginin öyle olmadığı anlaşıldı. Bir ekolu olmayan, arada bir hasbelkader kişisel yetenekleri gelişmiş oyuncular bir araya gelirse başarı kazanabilecek bir futbol ülkesiyiz, hoca Terim de olsa, Yanal da, Güneş de, Rıdvan da.

Bunun ilacı ya Yunanistan’ın yaptığı gibi yabancı bir hoca ile sabrederek bir ekol oturtmaktır (o zaman bu grupta 10 maçta 25 puan alacak hale gelebilirsiniz) ya da bu olayı böyle kabul edip bu minval devam etmek.

Ekol dediğim nedir? Ben futbol adamı değilim panzerler, la jugo bonito, total futbol, catenaccio falan değil, ama çok basit bir ayrım önereyim, ikiye bölelim: futbolda başarıyı topa sahip olarak, oyuna hükmederek kazananlar, Brezilya, Almanya hatta Hollanda tipi ekoller diyelim (bunların kendi farklarını şimdilik bir yana bırakalım) bir de topu rakibe verip, halinden memnun kazanmayı bilenler diyelim, tabii ki İtalya, önemli ölçüde Arjantin, artık ciddi futbol ülkesi olma yolunda Yunanistan ve de mesela geçenlerde bizi özel maçta paçavra eden Romanya (ki Yunanistan ve Romanya Euro 2008i garantilediler).

Bu şekilde gruplamaya itiraz edenlere tek söyleyeceğim şu: her maçın sonunda bir topla oynama yüzdesi olur, takımları basitçe çoğunlukla 50% üstünde olanlar ve de altında olanlar diye ikiye ayırın, araştırmadım ama yukarıda yazdığım ülkeler bu şekilde ayrılacaklardır tahminim. Fransızlar konusunda emin değilim daha karışım gibiler. İngilizler futbolları çok farklı olmakla beraber muhtemelen birinci gruptadır.

Biz neredeyiz? Biz de birinci gruptayız. Yani topa sahip olarak, oyuna hükmederek maç kazanmaya çalışan. Hocadan falan önce, Türk milli takımına yön verecek insanın burada bir karar vermesi lazım, bir istisna kadro dışında bize uyan stil gerçekten bu mu, futbolcularımızın fiziksel ve teknik özellikleri bu gruba girmeye mi müsait. Cevabı bilmiyorum, bizde ne Brezilya tekniği (ve de artık fiziği) ne Alman fiziği (ve de iyi zamanlarında Alman tekniği) var. Ama bizde İtalyanların hinliği, oyun zekası, fırsatçılığı, defans disiplini de yok.

En iyi zamanımızda orta sahayı boğan, rakibi bozan, sonra ya bireysel yeteneklerin boş alan bulması, uzaktan şut atması (Tuncay, Tümer, İlhan Mansız) ile gol bulan ya da ısrarla üzerine top yolladığın bir pivotun oyunu rakip ceza sahasına yıkarak yarattığı fırsatlardan (Hakan) gol bulan bir takımız.

Defansımız iki yöntem için de daimi problemli. Birinci yöntemi seçip saldırısak karşımızda biraz akıllı oynayan bir takım tarla gibi boş alanlar buluyor. Çünkü bu tip takımlarda orta saha hatta ileri uç defansa sürekli katkı yapıyor ve de hücüm güçleri defanslarını rahatlatıyor ama bizde ikisi de ya yok, ya da tesadüfen oluyor (aslında bizden olmayan Aurelio hariç). Herkes Servet kötü mü derken ben şunu düşünüyorum: Cannavaro ya da Nesta bu kadar açık alanda karşılarında hızlı ve becerikli forvet bulunca ne oluyor sanki, Servet’ten daha mı başarılı oluyorlar (cevap tabii ki hayır, yiyip golü oturuyorlar aşağı). Ama İtalyan, dünkü Yunanistan tipi topu rakibe verip yaslanmak da bir defans becerisi istiyor, özellikle rakip gelip orta yaptıkça hava toplarında ne yapacağını bilen kaleciler ve de Ulubatlı Hasan edasıyla zafer peşinde ileri çıkmayacak disipline sahip defans oyuncuları.

Yani defansımız iki ekolü de oynayacak durumda değil, forvetimizde birinciyi bir müddet yapacak bir adam vardı yaşlandı gidiyor ve yıllardır yerine yenisini, benzerini koyamıyoruz.

Şu anda yıldızlarımız kimler, Hamit, Arda, Tuıncay, Aurelio, Tümer, Nihat, Karan, Gökhan, Topuz belki Mehmet Yıldız, , Gökdeniz vs. Şimdi düşünelim, Terim dün doğru terihleri yapsa ve Topuz takımda olsa sağ bek olarak, Tuncay’ın yerine Arda başlasa, ikinci yarıda Karan kalıp Gökhan-Hakan değişikliği olsa, Gökdeniz oyuna sonradan, biraz daha yorulmuş Yunan defansına karşı girse ne olurdu? Belki hasbelkader bir puan hatta bir galibiyet alırdık ama yukarıdaki bütün sorular baki kalırdı.

Sorun Terim değil, sorun bizim futbol kimliğimiz ve yıllar geçtikçe üzerimize manevi yük olmaya başlayan, gerçekleri görmemizi engelleyen Mayıs 2000 ve de Temmuz 2002. Ben yabancı hoca isterim, Rehhagel’in yaptığı ortada, Yunanistan bizden çok ileri gitmiş futbol olarak. Bunu bir Türk’e yaptırmazlar (yapacak kapasitesi olsa bile, ki o kapasitesi olan en önemli adam kendi ruhunun girdabına kapılmış gitmekte) saygın bir yabancı (ki Ozan’ın dediği doğru, artık iyileri milli takımlara bakmıyor ama en iyisi bulunmalı, Hiddink üç takım götürdü dünya kupalarına, dört oluversin) gelip bir kaç yıl kalmalı.

Biz sonuçta muhtemelen topu ayağında tutan takım olarak kalmayı seçeceğiz (ciğerleri geliştirmek kafaları değiştirmekten daha kolay bence) ama onun için de çok çok fırın ekmek yememiz lazım. Bir yandan da GS’ı izleyelim, belki herşey yolunda giderse ne olacağını orada görebiliriz.

Posted: Thu Oct 18, 2007 12:27 pm
by Ali Erdogan
Adas sonuna kadar katiliyorum yazdiklarina.. Ulkemizin her konusunda varolan sistemsizlik, duzensizlik, ilkesizlik futbolda da fazlasiyla var.. Federasyonu, basini, seyircisi, futbolcusu..

O getirdigin Hiddink i zamaninda begenmeyip yollayan da bu ulke.. Bir iki kupaya katilmama, bir iki husran sonucunda yine kuyusunu kazacak teknik direktorunden basin mensubuna o kadar insan var ki bu ulkede.. Zaten gaza gelmeye musait yurttasimizla birlikte iki gunde adam "ben nereye geldim" der..

Bir de isin icinden cikamadigim bir taraf daha var.. Belki bir mantikli aciklama yapan cikar.. Bu Yunan, Moldova, Malta macinida oynayan bu takim, bu hoca, bu futbolcular, dunya sampiyonu Italya ya karsi, dunyanin en iyi takimi Brezilya ya karsi onlardan daha iyi oynayanda..

Uzun vadede senin yazdiklarina sonuna kadar katiliyorum.. Ama su 2 maclik bolum icin RADIKAL BIR SEY YAPMAK lazim.. Bu havayi degistirmek lazim.. En iyi hareket Terim im hemen bugun gonderilmesi veya istifasidir.. Ridvan li yeni bir heyet bu periyod icin basa gecmeli.. Sampiyonaya gitmek cok onemli.. Brezilya, Italya maclari bana sampiyonada birseyler yapabilecegimiz konusunda umut veriyor..

Posted: Thu Oct 18, 2007 12:39 pm
by Celal Gürcüoglu
Tek suclu Terim'dir bence. Hem GS'in muthis dususune hemde milli takimin durumuna sebeb olan. Neden?

Bir hoca dusunun elinde butun imkanlari var; tesisinden en iyi oyunculari secmesine, hatta devsirme futbolcu bile yapma imkani var. En onemlisi ulkenin guvendigi, gecmisinde yaptiklari ile buyuk basarilara imza atmanin getirdigi muthis bir kredisi var.

Ben GS'in 2. Terim donemindede ayni seyi soylemistim, simdi de soyluyorum.

Terim eger ilk basa geldiginde sunu deseydi. "Arkadaslar, milli takima artik yeni genc oyuncularla devam edicez. Bu uzun bir surec. 2008'e gidemeyebiliriz. Biraz sabir ve hos goru istiyorum". Vallahi billahi bugunku tepkilerin 10'da 1'i olmazdi Terim'e. Derdik ki bu takim gelecegin takimi olacak. Bir sistemi olacak. Ne yaptigini bilen bir takim olacak. Tecrube kazanacak. Ayni seyi GS'da iken de derdik. Terim bunlarin HICBIRINI yapmadigi gibi kendi takiminda oynamayan yasli oyunculari bile takima cagirdi. Selcuk Inan'i Moldova macina ilk kez milli olarak degil, gecen seneki bilmem ne macina koyacaktin ki Moldova macinda istedigin verimi versin sana.

Onun icindir ki bu basarizlik Terim'in eseridir ve artik gitmelidir. 2008'e gidersekte gitmelidir ama gidecegini hic sanmiyorum. Ancak 2008'e gidemezsek o da belki...

Ridvan olayinda biraz kararsizim. Illaki Turk hoca ise Ridvan'a katilirim ama yabanci, ama iyi yabanci daha iyi olur bence. Ali Gursel'in dedigi Hiddink gibi mesela. Bu tip hocalarin disinda yabanci gelecekse, Turk olmasinda fayda var.

Posted: Thu Oct 18, 2007 1:37 pm
by Burak Fenercioglu

Posted: Thu Oct 18, 2007 2:08 pm
by Hasan Tezcan
Bence ingilizcesini bayagi gelistirmis :D

Tuncay, Emre gibileri ile sahaya cikarsan böyle tökezlersin...

Posted: Thu Oct 18, 2007 2:36 pm
by Celal Gürcüoglu
Hasan Tezcan wrote:Bence ingilizcesini bayagi gelistirmis :D

Tuncay, Emre gibileri ile sahaya cikarsan böyle tökezlersin...
Onlarida zaten Ingilterede oynuyor diye cikarmis :)

Saka bir yana, kendini bu anlamda cat pat olsa bile gelistirmesini takdir etmek lazim. Italyanca'da var; nasil bilmiyorum ama Ingilizcesinden daha iyidir herhalde (insallah).

Birazda futbol bilgisini cogaltip gazini azaltsaydi cok super olacakti kanimca...

"in the tabela" komik bayagi :)

Posted: Thu Oct 18, 2007 3:11 pm
by Murat Kara
Golu yemeden az once bir ara baktım 4 Yunanli ucer metre arayla durmuslar baklava şeklinde kendi orta sahalarının sagında, yurumeye bile tenezzul etmiyorlar ve bizimkiler vızır vızır onların arasında top ceviriyor. Top bes metre ileri gidiyor, on metre geri sonra on metre ileri, sonra geri, sonra ileri, Yunanlıların arasında dolanıyor ama bir yere gittiği yok... Adamlar da oyle seyrediyor bunları.

Rıdvan güzel laf etti sağlıklı spor yaparak pozisyon bie vermediler bize dedi. Sebebi bu baklava işinde yatmakta sanırım.

Bir zamanlar RM'nin baklava sistemi vardı. Bizim FT ona ozendi herhalde ama yanlış anlamış bu baklava olayını. İbrahim Tatlısese gidip sorsun da bari temelinden başlasın bu baklava olayına. Sonra da otursun yesin zıkkımlanana kadar tek başına bir odada.

Posted: Thu Oct 18, 2007 4:39 pm
by Savas Macun
Isimleri tartismanin bir faydasi yok artik.Sistem olunca isimler fark eder ama sistem olmayan yerde hasbelkader kahraman olanlardan medet umunca boyle bir sonuc kacinilmaz.

Fatih Terim ve Mustafa Denizli cok tartisiliyor, tartisilmaya devam edilecek.Ikisi de bu ulkede hic yasanmamislari yasattiklari icin gereginden fazla deger gordu.Yeterli egitim veya altyapilari varmiydi tartisilir cunku olmayan bir mekanizmanin urunuyduler.

Kisa vade cozum futbolun tepesinden baslamak.Yonetenler degismeli,zihniyet degismeli.Milli Takimin basarisizligi her ne kadar onlarin sucu degilmis gibi gozuksede bu ortamin yaratilmasinda katkilari cok fazla.

Senes Erzik gibi icraatlari partizan zihniyetle tartisilmayacak birisinin basa gelmesi lazim.Onun bilgi ve tecrubesi ile delegelerin rant taleplerine cevap vermeden tum alt kurullari bastan duzenlemesi lazim.

Milli Takim hocasinin kim oldugu onemli degil yeter ki denetlensin, yetkileri belirlensin ve devlet politikasi gibi ulkenin futboldaki en yetkili kurumun prensip ve ilkelerine sadik kalsin.

Bu prensip ve ilkelerin olusturulmasi da saygin ve tartisilmayacak isimle baslamali ancak en onemlisi onun sistemini en az 20-30 yil devam ettirecek bir nesil yetistirmesi lazim.


Yoksa kim TD olursa olsun, hangi futbolcu milli takimda oynarsa oynasin degisen hic bir sey olmayacak.

Insallah gruptan cikamayiz cunku cikarsak tum bunlar unutulacak.Herkesin direnci kirildi ve saglikli bir baslangic ve yeniden yapilanma adina bu en mukemmel firsattir her ne kadar Avrupa Sampiyonasini katilmayi kurban etsekte.

Savas

Posted: Thu Oct 18, 2007 4:42 pm
by Ozan Ersoy
Ali Erdogan wrote:
Aslinda ozellikle deginmeyecektim ama dun aksam Ozan olumlu birseyler yazmis Gokhan in bir pozisyonu ile ilgili.. Gokhan dun aksam olumlu bir sey yazilacak en son futbolcudur.. Tek olumlu hareketi Ozan in da belirttigi pozisyon.. Ama o pozisyonda da o kadar kotu vurdu ki, ben keske yaninda kacan Umit e verseydi dedim.. Bu pozisyon disinda abartmadan soyluyorum butun toplari rakibe verdi, butun mucadeleleri kaybetti.. Ve oyunda 90 dk kaldi.. Ilerde ne gibi bir asama kaydedip nasil oynar bilemiyorum ama bu haliyle milli takim formasini giymis olmasi ulkem adina bir acizlik.. Asil acz olan, Hakan in su bitmis halini bile bize aratmalari..
Ilk yarida iki tane yarim pozisyonumuz var. Ikisi de Gokhan'in kisisel becerisinden. Birinde havalardan seken topu yayin orada onune indirdi. Bakti onu kapali, soluna alip kisa bir depar atti. Carprazdan vuracakken yerde yatarak cok iyi kapadilar. Otekisinde orta sahadan alip 30 metre surdu stoperi calimlayip onunu bosaltti, vurusu isabetsizdi. Baska da bir sey yok. Ikisi de kendi cabasi. Bu tip hareketleri Hakan'dan gormeyeli o kadar uzun zaman oldu ki.

Hakan'i birakin benim GS'da Hakan'dan daha verimli oldugunu dusundugum Umit Karan bile ilk 45 dakika oradan buraya dolasti, ama pozisyona giremedi. Cunku Umit'e servis yapilmasi gerekiyor. Umit ceza alani topcusu. Gokhan'la Umit'i karsilastirin, birakin Hakan'i.

Ikinci yarida pili bitikti Gokhan'in. Ben olsam Umit'i tutar, ikinci yarida 60. dakikada Hakan'i sokardim. Onun sebebi de Gokhan 3 gunde bir mac en son ne zaman yapti acaba? Hem de bu milli takimlar seviyesinde maclar. 6 ay once mi, 1 sene once mi, 2 sene once mi? 3 gunde bir maci kaldiramadi, ikinci yarida hali de kalmadi. Kayseri'de kaldikca bu boyle devam eder. Gokhan'in o takimdan ayrilmak icin ciddi sekilde restini cekmesi gerekiyor.

GS'in onu kapali ve Durum fena

Ben diyorum bu Hakan gidecek GS'in onu acilacak ama durum gosteriyor ki Hakan'in laneti uzun yillar devam edecek. Yaniliyorum. GS'in onu acilmayacak. Yarin obur gun Gokhan gelecek, cocuk topu alip 30 metre surup, calimini atip bu sefer ayagina oturtup doksana takacak ama hala insanlar Hakan gibi pres yapmiyor, carpraz kosu yapmiyor diyecekler. Servet topu sisiriyor ama Gokhan kafayla indiremiyor diyecekler. Dunya futbolu tersine gidiyor ama bizimkiler Mersin'e gitmeye devam edecekler.

Gokhan, Mehmet, Ali, Veli gelecek 25 gol atacaklar senede ama yaranamayacaklar. En son ligde Hakan'in 20'nin uzerinde gol attigi seneye bakiyorum: 1997-1998 sezonu. Tami tamamina 10 sene olmus.

Nasil Jardel harcandi, Gokhan da, Ali de Veli de harcanacak. GS yeni Hakan'i bulmak icin leblebi gibi santrafor degistirecek, milyonlarca dolar para harcayacak. Hakan'in stigmasi uzun yillar surecek.

Ozan Ersoy

Posted: Thu Oct 18, 2007 5:03 pm
by Ali Erdogan
Ozan Ersoy wrote:

Ilk yarida iki tane yarim pozisyonumuz var. Ikisi de Gokhan'in kisisel becerisinden. Birinde havalardan seken topu yayin orada onune indirdi. Bakti onu kapali, soluna alip kisa bir depar atti. Carprazdan vuracakken yerde yatarak cok iyi kapadilar. Otekisinde orta sahadan alip 30 metre surdu stoperi calimlayip onunu bosaltti, vurusu isabetsizdi. Baska da bir sey yok. Ikisi de kendi cabasi. Bu tip hareketleri Hakan'dan gormeyeli o kadar uzun zaman oldu ki.

Hakan'i birakin benim GS'da Hakan'dan daha verimli oldugunu dusundugum Umit Karan bile ilk 45 dakika oradan buraya dolasti, ama pozisyona giremedi. Cunku Umit'e servis yapilmasi gerekiyor. Umit ceza alani topcusu. Gokhan'la Umit'i karsilastirin, birakin Hakan'i.

Ikinci yarida pili bitikti Gokhan'in. Ben olsam Umit'i tutar, ikinci yarida 60. dakikada Hakan'i sokardim. Onun sebebi de Gokhan 3 gunde bir mac en son ne zaman yapti acaba? Hem de bu milli takimlar seviyesinde maclar. 6 ay once mi, 1 sene once mi, 2 sene once mi? 3 gunde bir maci kaldiramadi, ikinci yarida hali de kalmadi. Kayseri'de kaldikca bu boyle devam eder. Gokhan'in o takimdan ayrilmak icin ciddi sekilde restini cekmesi gerekiyor.

GS'in onu kapali ve Durum fena

Ben diyorum bu Hakan gidecek GS'in onu acilacak ama durum gosteriyor ki Hakan'in laneti uzun yillar devam edecek. Yaniliyorum. GS'in onu acilmayacak. Yarin obur gun Gokhan gelecek, cocuk topu alip 30 metre surup, calimini atip bu sefer ayagina oturtup doksana takacak ama hala insanlar Hakan gibi pres yapmiyor, carpraz kosu yapmiyor diyecekler. Servet topu sisiriyor ama Gokhan kafayla indiremiyor diyecekler. Dunya futbolu tersine gidiyor ama bizimkiler Mersin'e gitmeye devam edecekler.

Gokhan, Mehmet, Ali, Veli gelecek 25 gol atacaklar senede ama yaranamayacaklar. En son ligde Hakan'in 20'nin uzerinde gol attigi seneye bakiyorum: 1997-1998 sezonu. Tami tamamina 10 sene olmus.

Nasil Jardel harcandi, Gokhan da, Ali de Veli de harcanacak. Hakan'in stigmasi uzun yillar surecek.

Ozan Ersoy
Bir kere GS in onu falan kapali degil.. Gokhan gelirse kapatmaya calisir ama ne oldugu kisa zamanda anlasilir..

Onunu kapattilar dedigin pozisyonu seni okuyunca hatirladim.. Gol pozisyonu falan olmadigi icin heralde aklimda kalmamis..
Bir kere sunda anlasalim.. Ben Gokhan Unal icin futbolcu degil demedim.. Yani top surebilir, sut cekebilir hatta bunlari iyide yapabilir..Ama ne milli takimda ne GS da oynayacak potansiyel yok.. Dun aksamda bunun herkes tarafindan anlasildigini goruyorum..

Dun 2 pozisyonundan bahsetmisin ama geri kalaninda ayagina gelen tum toplari kaybetmesini, tum ikili mucadeleleri kaybetmesini, ayakta dahi kalamamasini gormemissin heralde.. "Digerleri ne oynadi ki Gokhan oynasin" diyebilirsin.. Digerlerinin iyi oldugu maclari, zamanlari gorduk.. Ama Gokhan dan daha birsey goremedik.. Gorebilecegimizi de sanmiyorum..

Posted: Thu Oct 18, 2007 5:30 pm
by Fatih Mutlu
yahu amma abarttiniz gokhan'in pozisyonu. duyan da orta sahadan aldi, apardi kopardi, onune geledi calima dizdi sanacak. o pozisyonda rakibin orta sahasi bosalmisti. gokhan orta yuvarlagin onunde topu aldi, ceza sahasi onune kadar zaten karsisina kimse cikmadi. normal bir sekilde topu surdu. sonra, tuncay ofsaytta beklemese ona verecekti belki de. o anda, pozisyondaki tek olumlu hareketini yapti. sut cekmesin veya pas atmasin diye onune atlayan yunanli oyuncuya calimi atti. hepsi bu. sonraki vurusu ise, baskasi yapsa 'taca gitti' diye nitelendirilebilecek kotulukteydi.

diyorum, eger galatasaray bu adam bonservis falan verip alirsa buyuk kazik yemis olur.