Page 5 of 7

Posted: Tue Feb 24, 2009 10:10 pm
by Kerem Gulec
Yonetime gercekten bravo. Olaylarin kronolojisi uc asagi bes yukari soyle bana gore:

1- (Agustos) En buyuk basarilarini genc ve mucadeleci oyuncularla elde etmis teknik direktorun eline, yasli ve mucadele etmeyen oyuncular verilir. Amac kisa vadeli basari. Hadi ona da raziyiz.
Bu arada teknik direktorle de bir senelik anlasma yapilir ki, kovulursa fazla olmasin tazminat. Bu da teknik direktore guvenin bir emaresi olsa gerek. Zira Adnan Sezgin’in TD diplomasi varmis, joker gibi kullanilabilir gerekirse.

2- (Birkac mac sonra) Takim defans yapamiyor diye bagrismalar, takima karismalar, taktikler vermeler.

3- (Kasim gibi sanirim) Suc kesin yardimci antrenorluk yapan garibanlarin, yoksa biz super takimiz. Yardimci antrenorleri sutlarsak isler duzelir. Bu arada Skibbe de istifa eder belki, tazminat odemeyiz. Takimi da kendimiz kurariz boylece.

4- (Aralik) Rakipler cok sert oynuyor, adam gibi oynasalar cok pis yeneriz ya hadi neyse.

5- (Ocak) Tek suclu yardimci antrenorler ve sert oynayan rakip degil, ozellikle bozuk sahalar da bizi engellemekte, buyuk komplo soz konusu Galatasaray’in yolunu tikamak icin. Sahanin ustunu kasten kapatmadilar halbuki cok kar yagiyordu.

6- (Ocak-Subat) Bir hakemler eksikti. Hakemler yolumuzu tikiyor, yoksa ortaligi kasip kavururuz. Federasyon akilli ol, Galatasaray Turkiye’dir! Galatasaray’a karsi art niyet var. (Federasyon: Hadi len, dun pesimizde dolasiyordunuz federasyon soyle iyi boyle iyi diye!)
Not: Kulup sitesinden yapilan aciklamayi okudukca anlam bozukluklari ve Turkce yanlislarindan bir GS’li olarak utandim. Bir yazi bu kadar arabesk yazilabilir mi? Neyse,

Bahaneler surer gider, bitmek bilmez…

7- (Bu arada Fenerbahce ve Besiktas da hakem hatalariyla puan kaybeder. Olaylarin sekli degisir.) Galatasaray Kulubu: Hatalar tek Galatasaray’a degil aslinda. Hakemler genelde kotu! Hakemleri egitmek lazim.
Vay be, o zaman gerek var mi bu kadar isyana? Ayrica, yillar yili hakemler uc buyukleri kollamadi mi? Detaylara girmeye bile gerek yok, ne kararlar, ne hakem hatalari gormedik mi uc buyuklerin lehine? Gecen hafta Gaziantep-Besiktas macinda, GA’nin penaltisi verilmedi macta henuz gol yokken ve GA maci 3-0 kaybetti. Teknik direktorleri bu konuya deginmedi bile toplantida. Eger maci GA kazanmis ve BJK, FB veya GS’nin penaltisi verilmemis olsaydi siz senligi gorun.

8- Futbolcular ve Skibbe bu tiyatroyu izlemeye devam eder. Daha once de yazmistim sanirim, TD’yi topal ordek kivamina getir, adim adim otoritesini yok et, sonra da disiplinsiz diye yolla! Inanilmaz.

Ornegin Sabri gecen sene kadro disi kaldi sonra kim/ kimler affettirdi? Futbolcular bu olaylardan sonra neler dusunur? Disiplinsizligin bir yaptirimi olduguna inandirabilir misiniz?

Sanirim insanlarin disiplinden anladiklari, bagirip cagiran, surekli ukalalik yapan bir teknik direktor. Onu da gectim, her kotu sonucta yonetimin cikip bir bahane buldugunu dusunursek, futbolculari sadece ve sadece kazanmaya, bahane uretmemeye odaklandirabilir misiniz?

Sunu da belirteyim, ben bu olaylarin (hakem, saha, vb.) sonuca etki etmedigini iddia etmiyorum. Ancak problem, bu konulara harcanan enerjinin cok fazla olmasi ve bu konularin gundemde cok fazla yer tutarak takimin konsantrasyonunu dagitmasi, odagini sasirmasi. Surekli mazeret uretince, futbolcunun kafasinda dis etkenlerin sahada yaptiklarindan daha onemli oldugu psikolojisi olustu bence. Diger bir deyisle futbolcu da islerin boyle yurudugune yurekten inandi.

Tabii ki buraya kadar dediklerim Turkiye ligi icin gecerli, zira Avrupa’da bu tip bahaneleri kimse yemez. Cikip sonuna kadar aslan gibi savasip, en az rakip kadar mucadele etmezsen maci alamazsin. Ben acikcasi Avrupa kupasi maclarindaki basariyi buna bagliyorum. Saha, hakem gibi faktorler otomatik olarak devre disi.

Yine de Skibbe gibi bir adami Turkiye’ye getirmek bastan hataymis. Bu kadar beyefendi, mantikli konusan, alavere-dalavereyle, entrikayla isi olmayan adam bize uymaz.

Bana gore sonuc:

Artik dis faktorlerden bir bahanemiz kalmadi dolayisiyla teknik direktor gider. Burada enteresan bir durum cikiyor ortaya. Problem sahada mi, hakemde mi, teknik direktorde mi yoksa hepsinde mi? Yoksa problem kafa yapisinda mi? Retroaktif bir sekilde, Kayseri ve Sivas’tan ozur mu dilesek, “meger olay bizim teknik direktordeymis kusura bakmayin, Kocaeli ve Antalya maclarindan sonra dank etti” seklinde. Kendi kafami bile karistirmayi basardim sonunda. Neyse tek istedigim, sartlar ne olursa olsun bahane uretmeyen, kazanmaktan baska hicbir seye enerji harcamayan bir takim. Olmus bitmis olaylarla yatip kalkmanin anlami yok, bir sonraki hedef icin calismak en dogrusu gibi. Umarim Bulent Korkmaz’in da isine karismazlar ikide bir.

Gorevden alindiktan sonra birer “whiner”a donusen bizim TD’lere de ders olur umarim adamin yaptigi aciklamalar. Boekamp isimli yardimci antrenor de kovuldugunda benzer seyler soylemis, yonetim utanip resmi internet sitesinde aciklama yapip, tesekkur etmek zorunda hissetmisti kendini (veya ben oyle algiladim).

Galatasaray boyleyse beklentileri ulke capinda dusurelim bana kalirsa.

Not: Son zamanlarda cok sik okuyamadim forumda yazilanlari, kimseye laf sokmak veya herhangi bir polemik yaratmak gibi bir niyetim yok. Dusuncelerime katilmayan, tam tersini dusunenler vardir eminim. GS liseli, universiteli veya kuluple alakali arkadaslar da lutfen alinmasin.

Posted: Tue Feb 24, 2009 10:55 pm
by Cengiz Akgun
Kerem Gulec wrote:Yonetime gercekten bravo. Olaylarin kronolojisi uc asagi bes yukari soyle bana gore:
...
alakali arkadaslar da lutfen alinmasin.
Bu ayin yazisi olmus Kerem. Tebrik ederim. Ben yazmaya kalksam yanlis anlasilirdi. Yonetimin yaptiklarin bundan guzel tanimlayamazdim. Bravo!

Posted: Tue Feb 24, 2009 11:03 pm
by Kenan Atak
Adasim her zaman oldugu gibi gene akil dolu yazmissin. A'dan Z'ye bu kadar guzel kronolojik olarak özetlenebilirdi.

Posted: Wed Feb 25, 2009 2:47 am
by Eren Akkan
Merhaba arkadaşlar,

Bu forumu 4-5 aydır takip ediyorudum, genel olarak diğer forumlara oranla heyecan-kalite dengesini iyi tutturduğu için. Bu hafta yeni üye oldum, ve bu ilk postum olacak.

Aslında kulübün karmakarışık olduğu bir dönemde olduğumuz için diyecek çok şey var ama tabi en önemlisi bu konu olsa gerk. Açıkçası pazartesi neler olacak diye heyecanla beklerken Büyük Kaptan'ın TD olduğunu ilk bir arkadaşım söylediğinde tokat yemiş gibi oldum, bu kararı hiç beklemiyordum, ve ilk tepkim sezon başı icraatleriyle çok sempatimi kazanan, ama bir o kadar da kuşkuyla baktığım yönetime içimden saydırmak oldu... İlk bakışta bunun tek nedeni BK gibi bence (hiç izleme şerefine erişememiş olsam da) Metin Oktay'dan sonraki GS'ın en büyük sembolünün bu kadar kolay tampon bölge olarak kullanılıp harcanabilmesi idi.

Sezon başında GS'lı her arkadaşımla, çok açık bir gerçek olan bu sezonun GS'ın yakın geleceği açısından en kritik sezonu olduğunu konuşuyordum... ve belki tarihinin en kırılgan sezonu olduğunu. Öyle ki, geçen sene ilk adımları atılan mücadeleci, genç, Türk futbolcular üzerine kurulmuş kadronun üzerine bu sene, benim hatırladığım son 22 senelik Türk futbolunun ismen en kaliteli yabancıları katıldı... (karakter ve futbol etiği olarak da son derece başarılı yabancılar bunlar), ve hepimizin dört gözle beklediği Aslantepe'nin kadrosunun belki de %80-90'ı hazırlandı... Bu kadro kurulurken de müthiş bir risk yönetimi sözkonusuydu, ki sezon başında ŞL'den elenerek ilk melodileri duyulan tehlike çanları ilk ağızdan başkan tarafından dile getirildi... (açıksözlülüğü ve şeffaflığı açısından bu konularda Adnan Polat'ı seviyorum). Şu anda ise artık o çanlar kulağımızı patlatacak derecede yakında hissediliyor, ve en kısa dönemde (ki 3 günlük bir süreden bahsediyorum) günü kurtarmak açısından olabilecek en doğru insanlardan biri, BK'dır. Nedeni ise, çoğu zaman taktik beceriden çok bir çoban vasıtasıyla güdülerek başarıya ulaşan Türk futbolcular ile (bkz. Euro2008), Türkiye'nin 6. haftadan sonra çiftlik olduğunu anlayıp nabza göre şerbet vermeye başlayan yabancıları toparlayacak agresif bir gücün olmasıdır... Bordeaux maçına kadar yapılabilecek tek şey, 'ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!!' demektir, ve bunu BK ilk demeçleriyle ortaya koydu. Gerginlikten kuvvet alıp bunu sahaya yansıtmayı bence GS bu perşembe başarıp, hatta Bordeaux'u çok rahat yenip turu geçecektir...

Bu sezon konusunda... Kayırmacı bir kişiliği olmadığını tahmin ettiğim için BK tarafından tutbolcular arasında bir homojenlik sağlanmaya çalışılacaktır, ki maddi açıdan Türk futbolcular arasında hiçbir uçurum yok, sadece takımda ciddi bir liderlik sorunu var. Bence bunun nedeni de geleneksel olarak takımda 'abi' konseptinin oturmuş, ve en uzun süredir GS'da oynayan (bu durumda Sarbi yakında liderimiz olacak?!?!?) futbolcudan liderlik yapması istenmesi.. Kaptanlık konusu uzun hikaye, ama öncelikle Arda gibi bir doğal lider; ve Servet gibi yönetim, futbolcular, GS taraftarı, hatta eski futbolcusu olmasına rağmen rakip taraftarlar tarafından bile saygı duyulan bir futbolcunun üzerinde yoğunlaşacaktır BK, ve yönetim gerçekten onu tampon olarak görmüyorsa, ciddiye alacak ve bu 2 futbolcu Aslantepe'nin saha içi liderleri olacak. Bunun yanında benim için Aurelio ve Tugay'la birlikte Türk futbolcuları arasında takım futbolunun mayası olan Ayhan'ı her zaman oyunda ön planda tutacak, onun yanında Balta, Güngör, Barış, Topal, -kalırsa- Linderoth, Güven, Aşık gibi adamlarla çok rahat iletişim kuracaktır. Yabancılardan Kewell, De Sanctis, Meira ile bir sorunu olmaz, hatta Baros da ileride alternatifsiz olduğu ve bence TR'ye gelen en iyi yabancı forvetlerden biri olduğu için harcamamaya çalışacaktır (en son o kalitede hatırladıklarım Ferdinand, Nouma ve Ilie'dir). Lincoln konusu büyüüüük bir muamma, sadece hayırlısı diyorum. Nonda ve Karan'dan zaten çoğu GS'li umudunu kesmiştir, Sarbi için ise yeni bir forum bile açılabilir.

Uzun dönemde ise büyük bir kumar oynanmış durumda... Bence şu an kesin bir yargıya kimsenin varması mümkün değil...
1) Ya bu sene içinde 'kadro yapısı' olarak olgunlaşmaya başlayan bir takım ile TD de büyüyecek, tecrübe kazanacak, ve taktisyen olarak hızla kendini geliştirecek... Bu durumda takımın ve kulübün içine tekrar entegre olmuş olacak, ve uzun yıllar ligi domine edip, sportif gelirlerin desteği ile çok sağlam bir ekonomik yapıya kavuşacağız. Bunun sonucunda 2000 yılı öncesindeki o olgun GS kulüp yapısına ve ne olursa olsun sabretmeyi bilen taraftar ve yönetim profiline geri dönülecek...
2) Ya da şu an FB'nin içinde olduğu neo-klasik durum, yani 1 sene ŞL'de çeyrek final oynarken bulutların üzerinde dolaşan, 1 sene sonra ise o başarıları göz ardı edip, ligde GS'ye geçildi diye anlamsız kararlar alan bir kulüp yapısı (taraftar profilini yazmaya gerek yok heralde)...

Şahsi fikrim dediğim gibi bu senenin çok çok çok kritik bir sene olduğu, ve BK'nın şu anki akut halde Lucescu, Feldkamp (veya genç olmasına rağmen Aykut Kocaman) tarzı iyi bir taktisyenden daha başarılı olacağı. Tabi şu anki belirsizlikte bir yönetici gibi kulübün içinde olmadığım için ne kadar objektif olunabilir, onu da siz tahmin edin... En azından bir karar verildiyse az çok Polyannacılık yapmak istiyorum ve BK sayesinde gelecek kısa dönemdeki başarıların takımı toplayacağını düşünüyorum. Bence Skibbe iyi bir taktisyen değildi, BK'nın da öyle olduğunu tahmin etmiyorum, ama günü kurtaracak heyecan, ve camia içi saygısı var.

Yardımcıları konusunda ise Bülent Ünder'in iyi bir yardımcı olduğunu FT döneminden biliyoruz, ayrıca çok kaliteli bir yorumcu olduğunu bizzat spor programlarında görmüştüm. Üstelik karizması yerinde, ve futbol bilgisi muhtemelen Türkiye ligindeki TDlerin yüzde 95inden daha ileride. Ancak BK'ın altında çalışmayı kabul edeceğini hiç sanmam.

Bu arada illa ki kulüp içinden biri gelmeli deniyorsa, uzun dönemde teknik beceri ve taktik bilgi açısından, saha içinde görüldüğü kadarıyla Tugay'ın en başarılı seçim olacağını düşünürdüm... ki yerinde olsam İngiltere'deki oturmuş düzeni bırakıp Türkiye'ye dönmezdim. (Tüm eski futbolculardan TD yapılmaya çalışılması konusunda biri 2025'te Hakan Balta'nın TD olması hakkında bir yorumu vardı, baya güldüm.)

İlk yazı olduğu için biraz ordan biraz burdan çorba edip konuyu dağıtmış olabilirim, yazının uzunluğunun kusruna bakmayın.. Herkese tekrar merhaba.

Eren

Posted: Wed Feb 25, 2009 1:14 pm
by Murat Biricik
Wenzhou, Cin de is gezisi icin bir haftadır bulunuyorum. GS ile ilgili habeleri okumak icin girdim. Kocaeli den 5 yemisiz, Skıbbe gonderilmis ve yeni TD Bulent Korkmaz. Bir haftada bu kadar ne degisebilir?
Daha uc dort hafta evvel bu takımın Antalya kampı sırasında lıgı supurecegi, UEFA Cup takı ilk 16 sonrası rakiplerş degerlendiriliyordu.

Bulent Korkmaz a gonulden basarılar. tecrubesının bu ıs ıcın yeterlı olmadıgını ve zamanlamanın dogru olmadıgını dusunsemde Buyuk kaptan nın bendekı kredısı cok fazl.

Dondugumde hem ıs gezısı sırasında gorduklerımı hem GS da oup bıtenler ıle ılgılı bırkac satır yazarım. Bundan bırkac hafta once yapılan hakemler hakkındakı bıldırı olsun, Skıbbe nın sezon ortasında gonderılmesı konusu olsun, bunlar bır yonetım tarz ve bıcımı. Canaydın nın karsısında Sardan a nıcın oy atmadıgım konusunda bırtakım elestırıler yapılırken Canaydın a oy atanlar sankı bugunlerı onceden gorduler. Canaydın basarılı oldugu ıcın degıl, farklı bir yonetım tarz ve bıcımının GS a uygulunlugu konusunda endıseler oldugu ıcın bırcok kısı farklı oy kullandı.

Buyuk Kaptan a hosgeldın dıyorum. Ispanya deplasmanında sahaya kaptan cıkmadıgı ıcın cok uzulmustum. Seneler sonra ASY e TD mız olarak cıkıyor. Isı cok zor, sadece basarılı degıl cok cok basarılı olmasını gonulden dılıyorum ve ıstıyorum.

Posted: Wed Feb 25, 2009 9:53 pm
by Ozgur Al
Belki baska bir arkadas yazmistir kusura bakmayin.

Adnan POLAT basin toplantisinda 2 yabanci 4 yerli TD adayimiz vardi dedi. Bende merak etim kim bunlar diye aklima gelen bir kac kisi vardi ama Adnan POLAT yonetiminin vizyonu acisindan bir isim var ki benim icin cok onemli. 4 yerli aday arasindan birisi Hikmet KARAMAN mis. Cengiz abinin dedigi gibi bu vizyondaki adamlara kenef bile steslim edilmez. iste haberi de burda...

..................

Korkmaz olmasaydı kim olacaktı?
G.Saray, Korkmaz dışında 5 isim ile daha görüştü. İşte o isimler ve görüşmelerin sonuçları.

FATIH TERIM
İlk akla gelen isimdi. Daha önce de görüşülmüştü. Ancak federasyonun başka takımda çalışmasına izin vermemesi nedeniyle bu konu kapandı.

HAGI
Pazar gecesi Polat Residence?;ta gece geç saatlerde konuşuldu. En az 2.5 yıllık sözleşme ve ağır şartlar öne sürünce uzlaşma sağlanamadı

LUCESCU
S.Donetskh;in UEFA Kupası;nda iddialı bir konumda olması ve kendisine karşı izlenen tutum nedeniyle görevi kabul etmeye sıcak bakmadı.

HIKMET KARAMAN
Saftig;in de yardımcılığını yapan tecrübeli teknik adam, yönetim içinde konuşuldu. Fakat bazı yöneticiler karşı çıktı.

ABDULLAH AVCI
Bülent Korkmaz konusunda problem yaşanması halinde kapısı çalınacak yerli adaydı.

FELDKAMP
Pazar gecesi gerçekleşen toplantıda, takımın sezon sonuna kadar Kalli;ye teslim edilmesi görüşü ortaya atıldı. Ancak bu görüş üzerinde durulmadı

HABER :www.gazetevatan.com

Posted: Wed Feb 25, 2009 10:58 pm
by Cengiz Akgun
Eren Akkan wrote:Merhaba arkadaşlar,
...
Merhabe. Uzun filan degil. Gayet guzel. Devamini bekleriz.

Posted: Thu Feb 26, 2009 1:31 am
by Hasan Tezcan
Cengiz Akgun wrote:
Eren Akkan wrote:Merhaba arkadaşlar,
...
Merhabe. Uzun filan degil. Gayet guzel. Devamini bekleriz.
Hosgeldin Eren.

Posted: Sun Mar 22, 2009 10:44 pm
by Salih Bora
Salih Bora wrote:Yönetim'in hoca tercihlerini anlayamıyorum.
Skibbe efendi kovulduktan sonra umutlanmıştım. Hagi'ye bile razıydım. Gele gele Bülent Korkmaz geldi.
Negatif futbol oynatan bir adam. Gençlerbirliği'nin başındayken bir FB maçını canlı izlemiştim. Takımı erkenden golü bulup 1-0 öne geçince klasik Anadolu takımı hocası mantığıyla gerisin geri çekildi ve 2 gol yedi. Kafa bu, mentalite bu.
Karizması, bir yıldızlar topluluğunu yönetecek düzeyde mi? Bence değil.
Abi olmak, Kaptan olmak başka şey, Teknik Direktör olmak başka şey.
Dilerim yanılırım ve başarılı olur.
Ve dilerim, çömez değil tecrübrli ve aklı başında yardımcılar seçer. Bülent Ünder mesela.
Demişiz... Tarih, 23 Şubat 2009. Daha bir ay geçmemiş. Bir ay içinde geldiğimiz durum ortada.
Eveeeet sevgili Bülent. Durum böyle.
Bu uçağı idare edecek nitelikte bir pilot olamadın. Olacağın da yok.
Senin için, paraşütle indiğin bu uçaktan paraşütle atlama vakti.
Ve uçaktan atlarken yanında götürmen gereken birileri var bu sefer.
Skibbe efendi'nin gidişinde gargaraya getirdiler... Çanlar, bu rezaleti yaşatan tepeden tırnağa herkes için çalıyor bu kez.

Posted: Mon Mar 23, 2009 7:35 am
by Ozgur Ozanguc
Unlu son sozler arsivine buranin Topic'ini ekleyelim.

Yeni Teknik Direktorumuz Bulent Korkmaz.

Herkes filikalara once kadinlar ve cocuklar!!!

Umarim birgun GS yonetimi aciklar NIYE B.K

Posted: Mon Mar 23, 2009 11:50 pm
by Ismail Gezer
Cevat Hoca geçseydi takımın başına daha kötü olmazdı!

Posted: Tue Mar 24, 2009 12:34 am
by Can Ergun
2010 Dünya kupasına katılamazsak ve Fatih Terim istifa ederse,yeni sezonda 3.fatih Terim devrini görebiliriz gibime geliyor.

Posted: Fri Apr 03, 2009 10:48 pm
by Cengiz Akgun

Posted: Fri Apr 03, 2009 11:19 pm
by Salih Bora
Cengiz Akgun wrote:Bu 1 Nisan sakasi filan mi?

http://www.sabah.com.tr/haber,2BCD16F45 ... F5468.html
Öyle bile olsa çok tatsız bir şaka.
Aslında konuşmaya gerek yok. Spor Basını'nın ne mal olduğunu biliyoruz.
Bugün bir gazetede, İspanya maçı sonrası Fatih Terim'in oyunculara söylediği sözler noktası virgülüne kadar haber yapılmış.
Okudum... Terim'in tarzı değil. Muhabir oturmuş, yazmış.
Böyle basına böyle teknik direktör.
Ama ola ki gerçek olursa, ben dahil birçok insan Galatasaray'ı tutmayı bırakır herhalde.

Posted: Sat Apr 04, 2009 12:05 am
by Cengiz Akgun
AP'den incilere devam:

http://www.sabah.com.tr/haber,A17B4D1B7 ... E4EEA.html

Bulent'in arkasindayiz 2009-2010 sonuna kadar kontratimiz var demis.
Bulent'in yerinde olsam enseme bir kamera yerlestirip arkami saglama alirdim. Bunlar kimlerin arkasinda durmadilar ki? Hani su meshur aslanla arkasindaki esek'i konu alan fikradaki gibi.