forum.cimbom.org

Mehmet Gurdal Cetin wrote:Beni asil ligde oynayacagimiz maclarda rakiplerde bulunan kasaplar endiselendiriyor.Gercekten...

Dusuncelerini paylasiyorum. Sunu ifade etmek istiyorum degerli arkadaslarimizda yukarda belirtmisler.

Galatasarayin basarilari hakikaten calismalarin, disiplinin en onemlisi "back to fundamentals" prensibinin urunu oldugu belli...

Bu anlayisa hayatlarinda bu tur etige ras gelmemis "cay kahve sohbet ve kim kimi taniyor" Federasyonu, kafalarina gore takilan "inconsistent" hakemler, -butun Lig takimlari demiyorum- gozlerinden nefret ve kin akan bazi rakiplerimiz ve basin mesuplari nasil ayak uyduracak onu merak ediyorum?

Macin ozeti burada... http://www.youtube.com/watch?v=zL3tLpvun4M

2. yariyi Arap TVsinden seyredince duyamamistim... Bizim spiker sadece "Kewell...civil civil" la kalmamis, penalti golunden sonraki "Baros... bu da hos" ve frikik golunden sonraki "Keita... GS'in kara simsegi" de mactan once calisilmis gibi duruyor

Bu ara bugunku formalarin arkasinda nasil oluyorda ULKER yazmiyor bu formalarin arkasi daha iyi olmus - daha once arka tarafta parcali olunca isim ve rakamlar tam okunmuyordu.

Mert Tokman wrote: Bu ara bugunku formalarin arkasinda nasil oluyorda ULKER yazmiyor bu formalarin arkasi daha iyi olmus - daha once arka tarafta parcali olunca isim ve rakamlar tam okunmuyordu.

Sanirim sirtta ust kisimda reklam olayi sadece Super Lig maclarini kapsayan bir TFF kurali. UEFA maclarinda takimlarin forma vs. kurallarini UEFA yonetmelikleri belirliyor.

Adamim Azuth gene dokturmus muhteli internet sitelerinde:

#

# tam da işler süper kötü giderken birden "vurun kardaş vurun namus günüdür" diyen, ama ne zaman ki ortalik duruldu, ne zaman ki mürevveh oldun hir gür cikaran insanlara acilim yapildigi günlerde, osmanli'nin en cabbar oldugu, rumeliden baslayip il kata kata avrupaya yayildigi yillarda bile, eflak ve bogdan beyinin akilci tavsiyesi ile "soguk oralar, yok bi bok gitmeyin hiç, avusturyaya dogru gidin" demesi ile siktir ettigi topraklardan, estonya'dan ülkemize misafir gelen levadia tallinn ile galatasaray'in oynadigi, cok afedersiniz galatasaray'in 5 çaktığı musabakadir.. tarih bunu "valla türkler bunlara hiç ugrasmadi gidem yenem mahvedem diye, onlar paşa paşa kendileri geldiler" şeklinde yazabilir. yazarsa eglenceli olur, nihayetinde tarihi galatasaray yazar...

maçtan evvel günlük güneşlik bir ramazan arifesi istanbul'u kavuruyor, insanlar mecidiyeköy'ün yer yüzü cehenneminde yarin nasil oruc tutacaklarini düsünüyor, orada su börekçinin önündeki bir amca "na buradan 5 kat daha sicak cehennem, 5 kat daha gürültülü. 5 kat olmasa bile 3 kat.." diyip milleti korkutuyordu. maç saati yavas yavas gelirken, karaborsacilar senenin ilk satislarini yapiyor, insanlar klubun internet sitesinin verdigi gazla sari kirmizi parcali formalar ile stat'a dolusuyorlardi. estonyali rakip arkadaslar macin baslama vurusundan 2 saat evvel "stadi gorelim bakalim" diyip yesil zemin'e ciktiklarinda direk heyecan yapiyorlardi. nihayetinde bu adamlar senede ortalama 417 seyirciye oynayan insanlar, bizans ordusunu görmüş peygamber ordusu gibi garip olmuslardi (bkz: mute savasi) birisi saskinlikla tribunleri alkislamis, eski acik tarafindan bir delikanli "olm alkislamak estonyada sizin ben cümlenizi... anlaminda" demiş, bu informasyon ile taraftarlar alkislayan iyi niyetli genci yuhlamislardi..

maç başlamak üzereydi ki soyunma odalarının cikisinda sabri yakaladigi bi estonyali oyuncuya armasindaki 1905 rakamini gosteriyor, rakibin 1990 kusurlu kuruluş tarihi ile ellerinin işaret parmaklarini birbirine sürterek dalgasini geciyor, estonyali genc futbolcu "kalimullin" daha orada golu yiyordu. sabri musabakaya hizli baslamisti.. galatasaray bu sene gormeye alisik olacagimiz sekilde yine 6 hucumcuyla sahaya cikiyordu. aydin, keita, arda, baros, servet ve gokhan zan'in ileride etkin olmasini beklemisti rijkaard. galatasaray tercümani mert cetin mactan evvel rijkaard'i yine yanlis tercüme etmis, rijkaard su isterken birden önünde karpuz bulmustu..

her neyse maca gecelim. galatasaray ilk keita'nin iki golu ile öne geçti.. şahsen ben birinde fener maçına bakiyordum hatirlamiyorum. ikinci golde de duran toplarin usta ismi sabri yine ustaligini konusturuyor, ceza alaninin 3-4 metre disinda kullanilan serbest atista keita vursun diye topu inanilmaz bir şekilde, ama insan üstü bir beceri ile durduruyor, keita ya da işte ancak dokunmak kaliyordu.. tabii ki asist sabriye yazilacakti.. sabri golden sonra teknik heyete bakiyor "aman abi yanlis olmasin, simdi boyle boyle asist oluyor cünkü" diyordu.. levadia kalecisinin ise keita'nin sutundan dolayi eli aciyor, içten içe "ulan yine yedik, madem yicen dokunma, hem dokun canın yansin hem ye.. cig koydurayim buna ben aciyi keser!" şeklinde düsünüyordu..

ilk yari 2-0 keita üstünlügü ile biterken, mikrofonlarimiz cenevreye, baglaniyordu.. fener de orada cakmis, gece türk takimlarinin 2/4 basarisi ile devam ediyordu.. hop 15 dakika sonra galatasaray sahaya tekrar cikti. 55. dakikaydi ki anam noluyoruz hop şişst sesleri altinda baroş yere düşüyor, yerden kalktigi gibi penaltiyi gole ceviriyor, tribunlerin baroş'u iteklemeleri yine ayyuka cikiyordu. allah su galatasaray tribunlerinin agzina düsürmesin ama kimseyi.. dedene tezahurat yapsinlar, nineni minciklasin, babana tezahurat yapsinlar anneni kovalasin.. öyle gaz veren seyirciler olmaz arkadas..

arda uzaktan cok klas bir şut deniyor, baroş çıkıp elano oyuna giriyor, kewell aydin'in yerine degisiyor derken galatasaray arada gol atmaya devam ediyordu. kewell gecen sene benzerini ankaragücüne deplasmanda attigi bir golle maci 4-0 a getirirken, perdeyi kapatan golu, ardanin ortasina 5 pasin hemen önünde çok şık bir kafa vurusuyla levadia'li "leitan" atiyor, estonyadan kalkip gelen, bir ton hotel parasi, kebap parasi veren takima galatasaray utanmadan, arlanmadan 5 gol atiyordu..

velhasil ben yakistiramadim. yillar yili veriyorsunuz gazi "aman türk halki misafirperverdir, gözleme ikram eder, cay icirtir" diye sonra gelene 5, gidene 6.. yakismiyor.. daha 3-4 sene evvel bu talinn'de eurovision vesilesi ile ne dostluklar kurulmuş, ne telefonlar alinmis ne facebooklara eklenmisti. simdi noldu? hiiç. turun kapisini aralamismis galatasaray. aralamasaydi keske de dostlugumuz süreydi, dünya türk halkinin misafirperverligini goreydi.. yanlissam yanlissin deyin..

Sevgili Hasan'a açık mektup

Madem forumun herşeyisin. Her sorunuyla ilgileniyorsun.

Sana bi maruzatım olacak.

Şu maç başlıklarını açtığımızda başlıkta font karakter sayı sınırlamasını biraz artırsan diyorum.

Gs geçen seneki gibi 1 gol atmıyor. 4-5 gol atınca 4. ve 5.golü atanı nereye yazacağız diye kara kara düşünüyoruz.Altı gol olursa zaten yandık.

Mesela GS-Talinn maçında 5.golü yazamadım. Yada oyuncuların ismini keita yerine, ke, arda yerine ar, kewell yerine kew diye kısaltarak mı yazalım.

Yok mu bunun bir çözümü ?

Bu da benim maç yorumum,

Her üst tura çıktığımızda bu rakip geçen turdakinden zayıf demeye çalışmayalım."Belki de düşündüğümden farklı olan birşey vardır" deyip GS denen takımın her üst turda daha da iyi oynadığını kabul etmeye başlayalım.

Rijkaard+Neskeens Allah sizden razı olsun. Takımda disiplin var, gol var herşey var. Cross pass'lar tek paslar serbest atıştan gol, duran toptan gol yani ne ararsan var.

Akordu bozan sabri gibi zatları da biz görmezden geliyoruz.

Keita, kewell, elano,arda,baros gibi klas adamlarla oynayınca maç seyretmek bir eğlenceye dönüşüyor.

Bir sonraki maçta lig veya talin deplasmanında Rijkaard'ın yine revizyona gideceğini yine az oynayanları sahaya süreceğini tahmin ediyorum. Nonda'yı ilk 11'e alarak gönül alacağını zannediyorum.
(sanıırm orkun, uğur, emre aşık, emre güngör, barış, m.topal, elano ve nonda sahada olacaklar )

Mehmet Gorgen wrote:Bu da benim maç yorumum,

Her üst tura çıktığımızda bu rakip geçen turdakinden zayıf demeye çalışmayalım."Belki de düşündüğümden farklı olan birşey vardır" deyip GS denen takımın her üst turda daha da iyi oynadığını kabul etmeye başlayalım.

Rijkaard+Neskeens Allah sizden razı olsun. Takımda disiplin var, gol var herşey var. Cross pass'lar tek paslar serbest atıştan gol, duran toptan gol yani ne ararsan var.

Akordu bozan sabri gibi zatları da biz görmezden geliyoruz.

Keita, kewell, elano,arda,baros gibi klas adamlarla oynayınca maç seyretmek bir eğlenceye dönüşüyor.

Bir sonraki maçta lig veya talin deplasmanında Rijkaard'ın yine revizyona gideceğini yine az oynayanları sahaya süreceğini tahmin ediyorum. Nonda'yı ilk 11'e alarak gönül alacağını zannediyorum.
(sanıırm orkun, uğur, emre aşık, emre güngör, barış, m.topal, elano ve nonda sahada olacaklar )

Yazdiklarinla tamamen hem fikirim Gorgen. Azuth yazisi asarak tembellik etmeyipte mac ozeti yazsaydim ayni seyleri yazacaktim muhtemelen.

Antep kotu. Tamamda, 40 derecede , deplasmanda 3 attik. Adamlarin attigi golun bir tanesi jeneriklik , yilda 1 tane atiyorlar, oda bize denk geldi. Penaltida Sabri hediyesi. Bizden sonra Antep gayet diger takimlarlal iyi oynayarak puan aldi.

Denizli kotu. 7 rotasyonla 4 ledik. 1 hafta once volkan inanilmaz kurtaris yapmasaydi ,
FBye surprizi yapiyorlardi.

Topol kotu. Temmuz ayinda Sibiryada.

Netanya kotu. 5 ledik adamlari daha ne olsun.

Talinn kotu. Ulke ligi sampiyonu.namaglup, hic 2 den fazla gol yememis.
Bize ters gelen İskandinav futbolu. Hic yari sahalarindan cikmayip ful defans yapip
5 yediler. Daraltilmis karsi sahada oynarken % 71 top hakimiyetiyle oynadi GS takimi.

Karsi takimlar iyi demiyoruz ama Rıjkardda daha basinda isin. Ceyrek final elemelerindeki
Husein Bolt gibi farktan sonra frene basiyor takim. kademe kademe yukseltiyor grafigi.

Hayir yorumcular olarak karsi takimi ufak goreceginize GSde gecen yildan neler degismis,
Rijkard neleri degisik yaptiriyor , onlardan konusun biraz.

FB belki tempo yapiyor fakat ama her mac Volkanin golluk en az 2 kurtarisi var. Bu arada (belkide fazla/yanlis yuklemeden dolayi ) topa vurmadan patir patir adeleler atiyor FBde. Emre, Topuz, aleks, Deniz darbe almadan sakatlandilar.

Mehmet Gorgen wrote:Sevgili Hasan'a açık mektup


Yok mu bunun bir çözümü ?

Olmaz olur mu vardir. Bu Dunyada bir olume care yok. Hasan'im iftardan sonra bir el atar. Nuhakkak bu hakikaten bir sorun. Ben de Gorgen kendi kalesine gol atanlar GS'li degil diye yazmiyor sanmistim.

BU arada Frank ve Neeskens kisa bir sure icinde farkli olduklarini gosterdiler. Kabulumdur rakipler zayifti mayifti ama bizimkiler de evvelsi seneler zayifti. Almanlarda 5'i ben yemedim bunlar yedi idi.

Ben aslinda bugunlerde gorduklerimi Kalli dede'den de beklemistim dogrusu ama yas farki olunca ugrasmasi zor oluyor. Kizamiyorum. Oyle ya 60 yakin baba olanlarla 25'de baba olmus arasinda enerji konusunda fark var. Soyle yeni ele avuca gelen 60-65lik baba ile bogusunca herifin halini gorunce ulan moruga bak diyor her ne kadar dedesi yasindaki babasi olsa da. Yeni yetme ile alt alta ust uste gelip aman bir tarafimi kirarim diyen babanin disiplini de o kadar zaten. Verecegi cezayi filan eline yuzune bulastirip maskara oluyor. Her ne kadar 60'lik baba tecrubesi coksa da artik dur sus gibi haytalik yapanlari basi goturmuyor hali ile git ve anan ugrassin diyor. Anasi desen zaten 65'lik herifin kara kasina kara gozune bakarak evlenmemis ve de herifin elini ayagini iyice baglayacak buldumcugu (bak bu laf da dagarcigimda baba yadigari zignetlerden biri) simartmak icin dunden hazir. Yani o zaman araya giren AP BP filan gibi disiplin icin ozel toplantilar filan ile isin lackasi cikiyor.

Kalli Hasan Sas'a duduk atti Sabriye kamis atti ama olmadi. Adam esek degil gordu arkasindan oynadillarini. Evet yine cok basite indirgedim, Azut, Azumuth, Zartzurt ayarinda ilmasa da anlamisinizdir gayri ana fikri.

Murat Fahrioglu wrote:
Cengiz Abi, balikcilar A. Bilbao'ya bir Tromso'luk yapmakla mesgul. Deplasmanda 1-0 galipken simdi 1-1 oldu.

"Adnaan" olayi cok komik, adami duymus kadar oldum.

Son bes dakikada 2 gol yemisler Bilbago kilcigi bogazindan cikarmis. Ama Norvec'de ne olur bilmem. Adnaan ile Turkiya bir alemdi. Bundan sonra Arap kanali verirse ben oradan izleyecegim. Tifil mi Tivil mi ne karin agrisi ise cekilmez birader

Not: Milliyet gazetesinden alıntıdır.

Mehmet Gorgen wrote:Bu da benim maç yorumum,

.....Akordu bozan sabri gibi zatları da biz görmezden geliyoruz.......

Ayhan'i seven ve sevmiyenler var. Sevenlerin sundugu bir sav;

'eger Ayhan gercekden kotu olsaydi, bu kadar degisik teknik direktor onu ilk 11'de oynatirmiydi?'

Evet, Ugur cok iyi bir sezon gecirip arka sag pozisyonunu kapmisdi - ki, o sezon bile Sabri acik sag'a aktarildi. Yani, Ayhan'a gosterilen mantik niye Sabriye gosterilmiyor? 'eger Ayhan/Sabri gercekden kotu olsaydi, bu kadar degisik teknik direktor onlari ilk 11'de oynatirmiydi?' Demek ki, Terim, Lucescu, Skibbe ve Rijkaard'in bir bildikleri var. Tek onu kesmeye calisan teknik direktor Feldkamp! Bazilari seceneksizlikden Sabri ilk 11'de diye bilir. O zaman bende drim ki, bu sezon Rijkaardin onayini almadan kimse transfer edilmiyor ve hala bir arka sag oyuncusu alinmadi. Bu da bir gosterge olmasi lagzim. Amacim Sabriye ovmek degil, ama sanki Sabri yeterince analiz edilmiyor gibi. Sabrinin uzun ortalari ve dengesiz top calmalarini hepimiz gozlemliyoruz. Benim aradigim yorumlar, TV karsinda gobek kasiyip goremedigimiz bir sey var mi?

Belki bu konu Sabri adinda ozel bir 'topic' adinda acilabilir, cunku bu konu Sabri ilk 11'de oldukca devam edicek gibi!

Bakin size ilginc bir yorum....

http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/ ... sp?gid=229

m.

Pozisyon sayısı az görünüyor.

Atılan şut sayısıda az. isabetli olanı dahada az... Bunlar kötüye işaret

Macin ilk yarisini seyrettim. Ikinci yari geldigimde mac bitmek uzereydi 5-0 olarak. Ilk yari ilk 20 dakika filan bocalandi. Rakip Tobol'dan ogrendigi gibi kendi sahasinda defans yapiyor gobegi ve yanlari iyi kapatiyordu. Ayhan'a filan fazla vuracak degilim. Ama Kieta kendi becerisi ile o kilidi acamasa ilk yari gol mol filan olacak degildi zaten. Ayhan bu kadar iste bundan fazlasini yapamiyor.

Para olsa simdi Betis'in elden cikartmak istedigi Turk statusunde Aurellio'yu alsalar Rijkaard Ayhan'i adam yoklugundan dolayi sahaya surmez. Yedekte pasa pasa oturtur. Topal'da topla olunca TD'ler Ayhan'dan vazgecemiyorlar hukmu bana gore yanlis. Adam olmayinca elindeki en iyisini oynatacaksin mecuren o da Ayhan o mevkide. Alternatifi var (Topla) ama yok. Bu Ayhan'in iyi oldugunu degil oraya yapacak taransferi yapamayanlarin aczini gosterir. Sabri icinde uzun uzun yazdim. Bu adam sag bek olursa bu kadar olur. Oyle pas filan verip Keita'nin tam istedigi yere top mop atamaz. Boyle bir temel bilgiyi ve beceriyi almis degil cunku. Sabri sag acik oynuyor. Kirk da yilda yerinde mudehale ile girip sutu ile golunu atar. Mac icinde de uc dort tane dogru duzgun sayilan ortayi da yapar.

Ayhanin da onu biraz kalabalik oldu mu topu saga sola kacan bos adam gorerek isabatli pas atmaya casereti yoktur. Topu kapar derler. Top yakinlarinda ise dogrudur kapar. Ama eger arkaya ve yana pas verme durumu yoksa ezer bozar kapmasinin bir avantaji olmaz geneldi. Hic beklenmedik anlarda kirkta yilda kaleyi tutan sut atar. Mumkunse Ayhan'in kacta kac isabetli pas attiginin ve bunun yuzde kaci one dogru olup yuzde kaci geriye ve yana oldugunu bilmek isterim. Al Aurellio bitir isi Ayhan konusunda. Bir de saglam sag bek bulsan GS sirti yere gelemez uzun bir sure.

Adamlar takimimizi birakmislar taraftarimizdan konusuyorlar

http://sport.err.ee/index.php?0597137

Bir haber sayfalarinda ise artik umitimiz kalmadi gibilerinden kisa bir haber gecmis...



Yazili haber ise soyle:

http://sport.err.ee/index.php?0597138

Allahtan Estonyacam kuvvetlidir. Size Murat'i verdigi haberi cevireyim.

Estonia takimi Levadia Tallinn ilk play-off macinda buyuk Galatasaray onunde Istanbul dan 0:5 gibi agir bir kayipla dondu.

Ancak 21, dakikaya kadar dayanan kaleci Martin Kaalma Shamrock Abdelkader Keita 'ya bu dakikada maglup oldu ve devrenin sonunda Abdul kadir tabelda durumu 2:0 yazdirdi.

Bu cumle agir geldi onu ceviremedim.

Ikici yari bir sure bocalayan takim sonunda Milan Baros Czech milli takiminin golcusu penalty kazandirdi ve o da soguk kanli bir sekilde acimadan ucuncuyu yazdi.

Zavalli Shamrock cilesi bitmedi cunku bu sefer Avusturalyali Harry Kewell ortaligi civildatti ve durumu 4-0 yapti ama perdeyi kapayan Vitali Fathi'nin kendi kalesine attigi goldu.

Acinin devami gelecek hafta Tallinn de devam edecek, ama Estonya kluplerinin Avrupada Lavidia'nin arkasindan yarismaya devam etmesi zor gozuktugunu cekinmeden soyleyebiliriz.