forum.cimbom.org

Burak Ayyildiz wrote:Ha bu arada, Elano'yu siksan siksan bu kadar cikiyor. Lincoln karaktersizinin bile bu sahada golü var. Kendisi yilin bomba falan degil yilin en patlak transferidir.

aynı fikirdeyim. rijkaard'ın ve yönetimin gözünde ne kadar kredisi kaldı merak ediyorum.
takıma hala birşey veremediği gibi hakeme ve sağa sola bağırmaya da başladı. sırf kariyeri için tahammül ediyoruz

Gunah isliyorsunuz benden söylemesi. Macta dökulen Ayhan hakkinda bir satir yok. Kerem'e söylemistim mac öncesi, kabak Elano'nun basinda patlayacak diye. Maci beraber izledik bugun

Macin yorumunu atliyorum. Arda kaybedilir mi bilmem, olur mu olur...sonra öyle super bir oyuncu degil, öyle oldugunu zannetmesin.

Salih Bora wrote:Rijkaard basın toplantısında takımın 10 kişi kalmasından ve Aydın'ın son dakikada kaçırdığı pozisyondan bahsediyor.
İnsan utanır be...

10 senedir o sahada catir catir yeniyorlar. Ondan oncekiler utandi mi ki o utansin? Hem sonra sahaya cikan o degil. Arda'ya gli gli yapan Aziz haline kici ile gulup felsin 20 milton Avro verecem diye lad salmistir basindaki soparlarina.

Eray Tunç wrote:Baros'un tarak kemigi kirilmis, en az 2 ay yok.

Tesekkürler Emre.
Her seneki gibi fener yapacagi mac disi oyunlarini cok iyi calismis.

-Ardaya mactan evvel yapilan olayi görmedim. Olaylar burada baslamis.
-Keitaya atilan Sise ve Carlosun faulü. Bence Carlosa da kirmizi gerekiyordu.
Cünkü yapdirmak istedigi ortada. Ama bizim hakemler bunu görmek istemez.
Keitaya kirmizi Kart verildi, yerde yatan Carlosa tedavi icin gelen Doktor yanagindan öptü.
Bu kadarda olmaz.
-L. Francoya kornerlerde hep gözüne yesil Laser gönderilidi. Bunu gecen sene de yaptilar ama
TFF hic önlem almamis.

Simdi ne olacak, fener ASYye gelecek. GS Taraftari öc almak isteyecek. Yine Pet sisler, sandalyeler havada ucusacak. Yine kirzmizi kartlar ve cazalar gelecek. Dünyanin en büyük derbisiymis.
Dünyanin en büyük futbol rezaleti.

Isterimki 5 sene GS FB maclari Sehircisiz oynansin. Ama hicbir ise yaramazki.

Maci izleyen arkadaslarim Ayhan icin naciz yorumlarinizi alabilirmiyim?
GS'in her zaman oldugu gibi el freni idi. Bu höduk GS'da oynadigi surece ben mac izlemiyorum. Resmen cildirtti her topu ya geri zor olan yerlere atti ya da kaptirdi.
Ayhaannnnnn, topu aldi, amuda kalkti, secdeye yatti, iki calim atti, arkaya bakti, kunde atti, ters yatti, ....Ayhannn Ayhannn her yerde, her derde deva...

Sirk takimi FB'e yenildiysek en buyuk suclusu Arda ile beraber. Balta attigi gole kadar rezildi. Kewell niye oynamadi akil alir gibi degil. Neyse GS gene de toparlanir. FB'nin bence iki atimlik barutu var, beni etkilemediler.

Kerem Tezic wrote:Maci izleyen arkadaslarim Ayhan icin naciz yorumlarinizi alabilirmiyim?
GS'in her zaman oldugu gibi el freni idi. Bu höduk GS'da oynadigi surece ben mac izlemiyorum. Resmen cildirtti her topu ya geri zor olan yerlere atti ya da kaptirdi.
Ayhaannnnnn, topu aldi, amuda kalkti, secdeye yatti, iki calim atti, arkaya bakti, kunde atti, ters yatti, ....Ayhannn Ayhannn her yerde, her derde deva...

Sirk takimi FB'e yenildiysek en buyuk suclusu Arda ile beraber. Balta attigi gole kadar rezildi. Kewell niye oynamadi akil alir gibi degil. Neyse GS gene de toparlanir. FB'nin bence iki atimlik barutu var, beni etkilemediler.

Kerem selam,

Maci izleyemedim ancak izleyen ve goruslerine guvendigim arkadaslarla konustum. Ayhan bugun gercekten kotu oynamis. Sen ve Hasan Tezcan haklisiniz gibi gozukuyor. Maci onun yuzunden mi kaybettik onu bilemeyecegim belki de oyledir. Maci izlediyse yorumlarini begendigim Mehmet'in (Cirak) goruslerini bekliyorum o konuda.

Bu arada golleri izledim ligtv'den. Yine cok kotu goller yemisiz. Kale onunde atilan yerden paslarla yedigimiz bir ve ucuncu golleri acaba Bilica-Lugano ikilisi olsa engeller miydi diye dusundum. Cok kotu adam paylasmisiz. Bu bolgede cok dikkatli olmak gerekir. Sadece uc gole bakarak yorum olmaz belki ama kaleci ve defans da SOS veriyor gibi.

Bir de Baros'a cok uzuldum. Tahminim Nonda iki kuvvetli defans oyuncusunun arasinda kaybolmustur. Baros ise cok hizli ve kendini cok daha iyi bosa cikaran bir oyuncu. Eminim bu macta cok daha etkili olurdu. Haftalardir formsuz olan Arda’nin baslamasini da yadirgadim. Sezona firtina gibi girmisti oysa ki. Daha once Arda ve Elano’nun beraber oynadigi maclarda sol kanat kayboluyordu. Ikisi de “freelancer” mubarek… Gecen hafta faydali ulan ultra-enerjik Baris faydali olabilirdi belki. Yine de “belkilerle” vakit kaybetmeye gerek yok oldu bitti iste. Alt tarafi 5 puan fark var, derbiler bitmis, Avrupa’da devam…

Bir cift sozum de Mehmet Akif'e. Sevgili Mehmet 7-8 yasindaki cocuklar agliyorsa bu iste bir yanlislik yok mu? Ne var bu kadar abartacak. Bu arkadaslar aksam ferrarilerine atlayip bogazdaki evlerine gidecekler. Yarin da 2000 dolarlik Gucci ceketlerle acilisa giderler. Uc bes kurusa muhtac garibanlar niye kendini kaptiriyor bu olaya bu kadar? Garip bir ulkeyiz gercekten. Alt tarafi eglence sektoru, dunyanin sonu degil, Sami Yen’de yener sampiyon oluruz olur biter.

Ayhan her zamanki Ayhan. Peki Almanyadan Brezilyali cikmalari (aslinda bu cakma da) toplarsan hem de premium fiyatina sonuc boyle olur. Elanor'a.(Yakinda ona Elanur diyecegim) Buca macinda dokturecektir. Kaldi mi baska Almanya da Brezilyali
sahtekar?

Bu karşılaşma da Galatasarayın o sahada oynadığı diğer tüm benzerleri gibi tarihe not düşülecek maçlardan yalnızca biri olmuştur. Asla yenilginin mazereti olarak söylemiyorum bunu ama hakem denen zat-ı muhterem tarafından için için oyulmuştur bu müsabaka. Neticede kaybeden yine deplasman takımı olmuştur ve benzer zihniyetteki hakemler bu şekilde yönettiği müddetçe de Galatasaray takımı her maça otomatikman bu anlamda geride başlayacaktır kadıköy'de. 90.dakikaya kadar fenerbahçeli oyunculara sert müdahaleleri, kontrolsüz girişleri vb. nedenlerle tek bir tane sarı kart çıkmayışı, oyuncuların kendilerinden emin istediği anda faul yapmalarına olanak tanımış, kırmızıyı enselerinde hissetmeleri için en ufak bir endişe taşımamalarına vesile olmuştur. Bu maçı izleyenler benim ne demek istediğimi sanırım anlıyorlardır. Detaylara girmeye lüzum görmüyorum. Hakeme gözlük yapan Luganolara, mahalle kabadayısı 30'undan sonra harbi fenerli olan Genç emre'lere, kazım kazım gibi çakallara bu denli müsamaha gösterildiği müddetçe artık kendisine yapılan faullere isyan eden Galatasaraylı ayhan şırrak diye kartı kafasına yer, Baros ciddi şekilde sakatlanır ve ilk hareketinde keita oyundan atılır. Haaa sonunda ne mi olur? İnanılması güç ama Fenerliler gsyi yendik diye tura çıkar, avrupada esamesi okunmaz. Bu devran da böyle döner.

Maci seyretmeyi dusunmuyordum,her sene yasanan olaylari seyretmek istemiyordum acikcasi.Bir de Kadikoy'deki sanssizlik faktoru var.Esim ikna etti;guzel mac olur seyret belki sanssizligi da bu macta kirariz dedi.Oturdum,seyrettim.

Hep ayni degisen bir sey yok.Mac oncesi olaylar,mac sirasinda Emre'nin Baros'a cok sert mudahelede bulunmasi ve Baros'un sakatlanmasi,kalecimizin yuzune tutulan lazer isigi,Carlos'un Keita'ya "tackle"yapmasi ve sinirine hakim olamayan oyuncumuzun kirmizi kart gormesi...

Merak ediyorum,ceza kurulu ne karar verecek olaylar hakkinda...ASY'de olsaydi minimum 3 mac seyircisiz oynardik.

Bugun kotu oynadik,ve kaybettik.Yazacak baska bir sey yok.

Futbolculara bok atmayin, FB macini iyi oynayip kazanacaklar diye bir sey yok.

Yillardir yapilan sistematik bir hareket bu...

Daha maca baslamadan en buyuk silahinin kaptaninin psikolojisini bozdular adam iki top yapamadi.

Macin birinci dakikasinda yildiz santraforun sakatlandi. Sakatlayan O. Cocugu Emre B iki dakika sonra "oy anam diye" yatti tekrarinda seyrettik adama deymemisler bile sonra gulerek kalkti, bunu macin icinde iki kere yapti.

Santraforunun yerine giren adamin maca konsantre olmasi neredeyse bir devre surdu
Yildiz forvetinin kafasina sise attilar, adam maddeyi saha kenarina getirdi gosterdi sari kart gordu, ikinci karti gordugunde faul bize yapildi faulu biz attik adam isyanindan dolayi oyundan atildi.. PENALTIYI konusmayacagim varsa vardir yoksa yoktur.

Hakem de sistematik planin guzel bir parcasi seklinde gorevini yerine getirdi. Olmayan bazi faulleri bizim lehimize vererek kendi embesil beynince oyunu esitlemeye calisti.

BAKIN BURAYA TEKRAR TEKRAR YAZIYORUM. KADIKOY'DE
FB ILE SALT FUTBOL MACI YAPARAK KAZANACAGINIZ MACLAR ANCAK RUYANIZDA OLACAKTIR.

AYNI PSIKOLOJIK BASKIYI KURMADIGINIZ, HEM TAKIMINA HEM TARAFTARININ KALBINE ALLAH KORKUSU SOKMADIGINIZ, TAKIMINI VE OYUNCULARI IRITE ETMEDIGINIZ SURECE KAZANMAMIZ MUMKUN DEGILDIR.

KENDI ILACLARINDAN TATMALARI SAGLANMALI VE IT ILE IT OLUNMALIDIR.

Yok bizim 500 senelik gecmisimiz var , avrupa klubuyuz , iki kupamiz felan var , amacimiz yabancilari yenmek felan monser edebiyati ile bu is yurumez.

Bu is FB 'nin 25 senelik Turkiye kupasi macerasina gider haberiniz olsun.
Futbol bu konuda ikinci plandadir artik, takim iyidir kotudur bunun bir onemi yok. Adam bu taktiklerle stratejilerle seni en kotu zamaninda bile yeniyor.

Bir seyler yapmak artik farz olmustur.

Semihle Volkan en son Ali Sami Yen maçı sonrası böyle olaylar kadıköy de olmuyor demişti.
evet kadıköyde o kadar basitini değil de daha gösterişlisini yapıyorlar bu tür saldırıların.
maç içinde kaç kere gözümüze yan hakemin arkasından bu hakeme gözlerini pörtlede pörtlete
bir yerlerini yırtarcasına küfürler savuran adamlar takıldı. top rakipteyken bize kart göstermenin hesaplarını yapıyor hakemlerde, top bizdeyken kart göstermek yok hiç bir faullerine. hatta nonda yere düşüyor fenerbahçenin ceza sahasının köşesinde bizim oyuncumuz kapıyor duran topu. hakem maçı durduruyor nonda ya sırf kart göstermek için ama bizim posizyonumuz heba oluyor arada. spiker bile önce çift vuruş sanıyor da sonra o bile anlamıyor neler olduğunu.
biz kadıköyde yenile yenile yenmesini öğreniriz ve ne yaparlarsa yapsınlar o sahada galibiyet serisine başlarız da, bare o zamana kadar Ali Sami Yende kaybetmeyelim.

Keita en az 3 mac ceza alacakmis, cezasi Bucaspor ile basliyor. Basinda FB'ye ne ceza gelecegi yazmiyor. Macin basinda hakemlerin herhangibirine tribunler sebebiyle zarar gelirse o mac otomatik tatil olur, yonetmelik boyle. Keita'ya atilan madde sonucunda da macin durmasi ve hakemlerin uyari yaptirip belki de maci bekletmeleri de yonetmelik geregi.

Evet biz de iki kurusluk top oynamadik, belki de yanlis kurulan bir kadro var, belki yine rakibin top oynatmamak gibi ucuz taktiklere siginmasi var ama bunlar yonetmelikler uygulanmasin demek degildir. Cengiz Abi yine kizacak ama FB'ye bu yil cok asiri bir kiyak var. Emre Baros'a oyle bir girdi ki adam savruldu yere basinca ayagi kirildi, sari kart bile yok. Sonra da mac icinde okuz gibi hakeme bagirdi yine kart yok. Ayhan yerde yatirken yaptigi karate hareketi var Ayhan uzerinden atladi ama o hareket temas olmasa bile kirmizi hatta avantaji bile olmaz, olursa da en azindan oyun durunca sari kart olur. Neyse tum detaylari yazmaya gerek yok neticede sert futbola kavga cikmasina pirim veriyor hakemler de federasyon da. Bu is uzun vadede dengelenmiyor da, biz sise attigimizda sakatlanma falan olmadigi halde kac mac ceza almistik, bizim adamlari gayet rahat mactan atiyorlar, 4 kirmizi kartlik mac mesela. Ben hala onun uzun vadede dengelenmesini bekliyorum, ne uzun vadeymis de vadesi daha dolmadi.

Su anda sadece biz degil, rakipler ve hakemler de belirli FB'li oyunculardan korkuyorlar. Federasyon da Aziz Yildirim'dan korkuyor ya da boyle islerine geliyor. Emre, Bilica ve Lugano'dan en az 10 oyuncunun hayatini kaydirmalarini bekliyorum. Her kasti faulden sonra da hakemlere donup "ne var!!" "naaptim?!!" gibi bir de kizacaklar, alt tarafi bir ayagini kirdim, digeri ile sekerek oynasin! Kazim dun Servet gibi adama 4 kez faul yapti 5 dakika icerisinde hem de sert, saniyorum 3 tur ayni faul otomatik sari olmasi lazim eskiden konustugum bir hakem bana oyle demisti. Ama hakem Turk degildi herhalde bizimkiler baska standardlar uyguluyor!!

Bloga yazdim, foruma da geciyorum..

http://galatasarayantreman.blogspot.com ... mubah.html

Kazanmak icin hersey mubah

20.asirda oynanan derbi maclarinda bu atmosfer yoktu, takimlar genelde esit sartlarda mucadele ederlerdi. Her ne oldu ise 17 Mayis 2000'den sonra oldu. Bu tarihte cinnet geciren Fenerbahceliler icin artik Galatasaray "ezeli rakip" statusunden cikip "dusman" haline donustu. UEFA ve akabinde gelen Super kupanin agirligi altinda ezilmeleri sonucunda iclerindeki taraftarlik duygulari iyice nefrete donustu ve son 10 senedir bunu yasiyoruz, ve belki daha da yasayacagiz, ta ki Fenerbahce Avrupa'dan bir kupa getirene kadar..

17 Mayis'tan sonra maddi acidan buyuk hamleler yaptilar, hedefleri Avrupa Sampiyonlar Sampiyonlugu idi, bunun icin her sey yapilacakti. Taraftarlarina endustriyel futbolun kurallarini anlattilar, Fenerium'lar kuruldu, herkes alisveris yapip kulubune katki yapacakti. Akabinde Stadyum insaati basladi, Avrupa Sampiyonlugu icin en gerek sart buydu, 55.000 kisilik muazzam bir stadyum. Bazi kisimlari insaat izni olmadan yapildi ama olsun artik bu yola cikilmisti bir kere.. Galatasaray'in egemenligi ortadan kaldirilacakti, bunun icin de mottolari "basarili olmak ve kazanmak icin hersey mubah" mantigi oldu.

2000 senesinden sonra Kadikoy'de oynanan butun Galatasaray maclarinda iclerindeki kini ve nefreti doktuler, kimi zaman futbolcularimiz dovuldu, kafalarinda yumurtalar patladi, sahaya bicak atildi, taraftarlar boklu su icinde bekletildi, tribundeki koltuklarina tezek konuldu, ustten kafalarina mermer parcalari atildi. Sonucta kazanan hep onlar oldu, yaptiklarin cogu da cezasiz kaldi tabii ki..

Bu sure icinde esas hedefleri olan Avrupa'dan kupa ile gelmeyi hic konusmadilar, cunku gorduler ki o is kolay degil. Sahaya bicak, tribunlere sidik torbasi atip, federasyon ve hakemleri baglamakla olacak bir is degil. Takimin sahaya cikip rakibi alt etmesi lazim oncelikle, tek tek turlari gecip finale gelmesi lazim. Bir iki kere umutlandilar ama sonu hep husran oldu. Sonucta bu isi yapamayacaklarini benimsediler, onlar icin artik hedef Galatasaray'i yenmek oldu. Baskanindan sporcusuna, teknik ekipten taraftarina kadar hedefleri buydu artik. Cunku Galatasaray'i yenince sonuc ve puan durumu ne olursa olsun hersey unutuluyordu, gundem degisiyordu. Bunun icin de mottolari her zaman gecerli idi. "Kazanmak icin hersey mubah, yeter ki yenelim bunlari.."

Dun de Kadikoy'de bu sartlarda yeni bir mac oynandi. Mac onlar icin "bayram" di, bizim icin ise lig maci. Onlar kendilerini mutlak kazanmaya sartlamislardi, ama karsilarindaki takimin kendilerinden ustun olduklarini da biliyorlardi. Bu konuda kendilerinin oynayacagi futbol onemli degildi, futbol planlari rakibi oynattirmamak uzerine kurulmustu yine. Bir kisiye iki kisi basacaklardi, hakemin ilk dudugunden itibaren sarjli ve sert oynayacaklardi. Herkes biliyordu ki macin hakemi 55.000 kisi onunde onlardan birisine kolay kolay kart gosteremezdi, bu isi en iyi antrenorleri biliyordu, takimi buna gore sahaya surmustu. Gerektigi yerde rakip sindirilecek, gerektigi yerde de sinirlendirilecekti.



Daha ise mac baslamadan isinma aninda basladilar. SS stadindaki sindir & sinirlendir dusuncesi Baroni'nin Arda'nin ustune yurumesi ilk tohumlarini vermisti. Bu sirada tribunden attiklari cisim ile yan hakemin basi yarildi, daha mac baslamadan!! Onemli degildi.. "O cismi atan Galatasaraylidir, Arda seyirciyi tahrik etti, yanlislikla oldu", v.s gibi bir bahane bulunurdu nasil olsa..



Bu sartlar altinda mac basladi.. Baslar baslamaz bizde oynadigi zaman icinde en cok kufur ettikleri simdi ise bastaci ettikleri Emre Belezoglu, daha ilk dakikada Milan Baros'un ayagini eline verdi, sedye ile Acibadem Bakirkoy'e gonderdi.. Baros'un ayak tarak kemigi kirilmisti, Emre'ye sari kart bile verilmedi.

Ilk degisikligimizi 4. dakikada yaptik, topu yari sahaya getirdigimizde Fenerli oyuncular bir kisiye iki kisi basiyorlardi. Sertlik, sarj, tekme, tokat onemli degildi, bunlar futbolun icinde olan seylerdi. Akabinde auttan cevrilen bir topta golu buldular, ama ne yazik ki yan hakem dogru olarak golu iptal etmisti, bundan sonra ayni yan hakem SS stadinda ikinci kez gol iptal edemezdi, dolayisi ile Carlos'un off-side pozisyonunu gormezlikten gelip Alex'e golu yazdilar. Hersey istedikleri gibi gidiyordu, akabinde geriye cekilip sert futbola devam edecekler, ama kesinlikle bizim yari sahamizda oyun kurmayacaklardi. Bu kendileri acisindan tehlikeli idi, onemli olan orta sahalarini ve defanslarini cakili tutup kesinlikle pozitif futbol oynamayacaklardi. Rakibe sarj ve baski yapilip, onlar hata yapmaya suruklenecekti, sindirme ve sinirlendirme bu taktigin en buyuk iki unsuru idi.. Sadece taraftar degil seyircileri de oyunun bir parcasi idi.. Keita'ya atilan maddeden sonra Keita bir sure yerde kaldi, akabinde kendisine atilan nesneyi hakemin saskin bakislari arasinda gozlemciye teslim etti. Keita bu hareketi sonunda cezasiz kalamazdi, o kim oluyorda bu sekilde tribunleri tahrik edebilirdi, hakem bu olayi atlamayip Keita'ya hemen sarisini gosterdi. Hakemin vermis oldugu mesaj acikti: "Yapanin yaninda kalir, ustune giden cezalandirilir".



Bu sartlar altinda Baros Acibadem'in yolunu, Keita gozunu tutarken, takim da 45 dakika sonunda soyunma odasinin yolunu tutuyordu. Ikinci yari basladiginda degisen bir sey yoktu. Kazanmak icin hersey mubah mantiginin en sinsi oyuncularindan Alex, kendisini savasta kursun yiyen asker modunda yere birakarak penatiyi hakeme cok guzel bir sekilde yutturmustu. Futbol oynayan herkes Leo Franco'nun Alex'i cekmedigini gormustu, zaten en koyu fenerli Ridvan bile "Alex'e penalti yapildi yerine, Alex penatiyi yaptirdi" lafi ile olaya son noktayi koymustur, ama bunlar onemli degil, Alex ceza sahasi icinde dusmusse bunun sonucunda penalti mutlaka verilmedir. Skor 1-0 iken bu mutlaka verilmelidir ki Fener 2-0'a getirip maci garantiye alsin.



55.dakikada skor 2-0 olmus, rakip acisindan planlar basindan sonuna kadar iyi uygulanmisti. Akabinde olmayacak bir sey oldu 3 dakika icinde Hakan Balta ile golu bulduk. Bundan sonra SS'de panik basladi. Galatasaray ayaga pas yapip oyunu rakip sahaya yikmis ve her gecen dakika bu is can sikmaya baslamisti. Oyun bu sekilde ceryan ederken Sindir & sinirlendir taktigi hatirlandi, sol kanatta pili tukenen Carlos pozisyon sonunda Keita'yi kunde atip durdurmayi basardiktan sonra, suratina yumrugu yemesi sonunda rakibi 10 kisi birakarak gorevini yerine getirmeyi basardi. Hakem zaten Keita'ya kil olmustu onu atarak kendini tatmin etti, Carlos'a da mecburen bir sari kart gosterildi.



Carlos nasil rakibe kunde atmissa, baska bir pozisyonda da Gokhan Gonul rakibine el-ense cekiyordu. Hakem Bunyamin gures kurallarini futbola uygulamayi dusunen birisi olarak bunu da gormemezlikten gelmisti. Daha mac baslamadan uygulanan sindirme & sinirlendirme taktigi mac icinde de son derece guzel uygulanmis, Baros MR odasina, Keita soyunma odasina yollanmisti, kanadi kirik Galatasaray buna ragmen halen sahada top yapmaya calisan bir takim olarak goze carpiyordu. 2.yi atacak durumda iken Aydin ile daha tasa vurduk, mac da orda bitti zaten..

Neticede Fenerbahce bir kere daha rakibini eze eze yenemeyerek 3 puani alan taraf oldu. "Kazanmak icin hersey mubah"'i cok guzel uyguladilar, gun onlarin gunudur, hatta onlara gore bayramdir bugun.. Kutlu olsun..

Bizim ise yolumuz uzun.. Bizim ayimiz olan Mayis'a kadar onumuzde 7 ay var.. Takim icinde cesitli sorunlar var, onlari ayri bir sekilde yazmak lazim.. Devre sonuna kadar minimum puan kaybi ile ilerlememiz lazim.. Neler olacak bekleyip gorecegiz..

17 Mayis 2000 nin FB-GS derbilerinde milat oldugu yorumuna katiliyorum. Bizim ne taraftarimizi ne oyuncumuzu, basina namlu dahi dayasan, boyle bir hirs ve kin ile donatip sahaya surmemize imkan yok. Sakin ola ki bunu kazanma arzusu diye tanimlamayin. Michael Jordan daki kazanma hirsi ve arzusuydu, Lance deki de. SS de olanlar gercekten farkli.

Selim in "UEFA ve akabinde gelen Super kupanin agirligi altinda ezilmeleri sonucunda iclerindeki taraftarlik duygulari iyice nefrete donustu ve son 10 senedir bunu yasiyoruz, ve belki daha da yasayacagiz, ta ki Fenerbahce Avrupa'dan bir kupa getirene kadar.."
yorumuna katilmiyorum.

Papazin cayirinda bu nefret ve kin FB Avrupa dan kupa getirdigi gun degil, GS Avrupa dan ikinci kupayi getirdigi gun bitecek. O asamada fisi cekecegiz. Iddia ediyorum yuzunuze bakip bir iki laf edemeyecekler, selam versen kacacaklar. GS in ne ASY de ne yeni stadinda FB yi farkli yenmesi beni senelerce mutlu ve mesut eder. FB yi yenmegi tabii ki cok isterim. Ama Avrupa dan gelecek bir kupa fark yaratiyor ornegi gozumuzun onunde, cok cok farkli!

GS in hedefledigi yoldan sapmadan ilerlemesi lazim. Kurucularinin koydugu hedef evrenseldir, misyon ve vizyon sahibi bir dunya klubunun amacidir. Hedefin irrasyonel olmadigi ve erisebilinirligi test edilmistir. Daha iyisini daha iyi performans gostererek elde etme amaci ve azimi ile yola devam!

Not: FB nin bu sene kurdugu Bayan Voleybol takiminin hedefi ve amaci , GS klubunun vizyonu ile ortusuyor. Inanmasi zor ama evet bence ortusuyor. Hatirladigim kadariyla ilk defa dogru kadro ile dogru hedefi amacliyorlar. Turkiye de AROMA Bayan Voleybol ligini ciddi domine edeceklerdir, hedef Turkiye ligi degil! Avrupa kupalarindaki performanslarini takip edip, izleyecegim.

yaparsin rakibinden 7 sene önce 52,000 kisilik stadini, doldurursun icine 52,000 tane adrenalin yüklü hayvani, 9'da 9 da yaparsin; 19'da 19 da. Hakemi de etkilersin, rakibini de sicana döndürürsün.

Maçın özeti budur, her sene olan da...
Maçı fenerbahçe semtinde bir arkadaşımın evinde izledim, 2 sokak öteden,evlerin önünden yürüyen bu tanımdakilerin yaptığı tezahuratları duymanız lazımdı,belki aynı şeyler mecidiyeköyde de oluyordur bilmiyorum ama ana avrat koro halinde küfrederek stada giden güruhlar vardı.Saha içinde laserler,konfeti yağmuru vs vs, GS oriented bir takımla karşılaştık ve her zamanki gibi yenildik.

Şu maçta Arda'nın özellikle geçen yıl olanlardan sonra daha aklı başında olması lazımdı,beceremedi.

Keita daha önce de benzer bir yumruk-tokat olayına girmişti bu sefer yakalandı.Carlos yerde yatarken sağlık görevlisine "birşeyim yok.öp geçer" manasında kendini öptürdü,bu çok güzel bir fb özetiydi...

En önemlisi :

Yapılan ayrıntılı muayene ve tetkiklerde sol ayak ikinci ve üçüncü tarak kemiklerinde kırıklar tespit edilen Milan Baros’un...

Çubuklu tosun, neden FT'in en önemli oyuncusuydu anlaşılmıştır heralde?
1.dk da ayak kırabilmek ve kart bile almamak üstün bir profesyonellik ister.

Böyle şeyleri gördükçe yavaş yavaş umrumda olmuyor bu ülkedeki futbol, GS'ın avrupa maçlarını izlerim yeter,en azından insanların oynamaya çalıştığı birşey izlemiş olurum.
Bu hakem,federasyon ve futbolcularla burda bişiler izlemek,destek vermek falan sinir sistemine zararlı.Adam özellikle saha içinde katil olur.O yüzden Keita ve Arda'ya da fazla kızamıyorum.Daha önce de yazmıştım,kadroda en az 1 adet 3.-4. ligden devşirme bir adam bulunduracaksın,mümkünse de ayak kırma ustası olacak...