Transferlerimiz gercekten tez konusu mu?
Posted: Fri Aug 29, 2008 9:12 pm
Transferlerimiz gercekten tez konusu mu?
Bir gun G.Saray’a Kewell, Meira,De Sanctis ve Baros gibi 4 ismi tek bir transfer doneminde, ustelikte gayet makul fiyatlarla getirecek yonetim icin elestiride bulunabilecegimi ben de dusunmezdim. Ama bence birseylerde, bir yerlerde yanlis olan sanki birsey var gibi. Transfer sezonunun kapanmasina kisa bir sure kala belki yeni yabanci transferlerin ve transfer politikamizin gozden gecirilmesi, irdelenmesi yararli olabilir diye dusunuyorum.
Transfer politikamizi yonlendiren Adnan Polat, Adnan Sezgin ve Haldun Ustunel’in son 3 yildaki konuyla ilgili calismalarina baktigimizda gercekten de her yil artan bir kaliteyle ilerlenildigi gercegini göz ardi etmemek lazim.
2006-2007 sezonu transfer doneminde alinan oyuncular olarak aklimda Carrusca ve Inamoto kalmis. Diger isimleri tek tek yazmayacagim ancak yerlilerden Mehmet Topal’la Okan Buruk bu donemde gelenlerden. Zaten cok hareketli bir donem degildi diyebiliriz. Gerets teknik direktorumuzdu.
2007-2008 sezonu ise transfer acisindan oldukca hareketli gecti diyebiliriz. Kalli Feldkamp’in teknik direktor oldugunu hatirliyoruz . Onun beraberinde getirdigi gurbetciler Serkan ve Baris ile Cezayirli Bouzid hemen aklimiza geliyor. Dikkat ceken transferler ise Lincoln ve Linderoth transferleriydi. Nonda bu donemin iyi denk gelen transferlerinden. Servet, Hakan Balta, Emre Gungor (ara transferde geldi) ise alinan yerli transferlerdendi.
2008-2009 sezonu, yani bu donemde ise belkide G.Saray’in ayni anda isim yapmis oyuncu alma konusunda tavan yaptigi bir donem diyebiliriz. Kewell, Meira, De Sanctis, Baros.. Bu isimlere bakip, gectigimiz 4 yil boyunca her yil sadece 1 tanesini alsak bile o yil buyuk is yaptik diyebilecegimiz tum bu adamlar neredeyse son 3 hafta icinde kadromuza katildilar. Takimin basina ise bir onceki sezonun aksine bu kez cok genc bir Alman hoca Michael Skibbe getirildi.
Simdi yukaridaki bu 3 yillik tabloya bakip Transfer Politikamizdan biraz objektif sonuclar cikaralim.
-Transferi yonlendiren ekibin 3. yilinda 3. yabanci Teknik Direktorle calisiyoruz. Hatta gecen yilki Cevat Guler donemiyle birlikte toplam 4 Teknik ekiple calisilmis oluyor.
Skibbe’nin sozlesmesinin 1+1 yillik oldugu ve Sampiyonlar Ligi’nden elenmemiz goz onunde bulundurulursa, ligde ve/veya UEFA’da olasi bir hayal kirikligi ile yonetimin Teknik Direktor degistirme karnesine de bakilirsa Aslantepe bittiginde yani seneye takimin basinda baska bir Teknik Direktor olacak demek yanlis olmaz degil mi?.
Yukarida ozellikle yabanci oyuncu transferlerinde son 3 yil icerisinde kalite olarak gozle gorulur bir artis var ancak ya Teknik Direktor kalitesi? Gerets, Feldkamp, Skibbe.. Elbette kabul etmeyen cikabilir ama bence Teknik Direktor kalitemiz yabanci oyuncu transferinin tersine hizla cakiliyor.
-Diger bir konuda yabanci transferlerimiz. Bu seneyi tartismak belki erken ancak son 2 yilda alinan yabancilara bakarak bir yorum yapmak mumkun.
Inamoto ve Carrusca bu yonetimin ilk transferleri. G.Saray’in kesinliklikle capinda olmayan 2 oyuncu ve bugun birsekilde ikiside kadroda yoklar. Sonucta basarisiz transferlerdi. Kendisine layik gorulen bu transferlerle basarili olamayan Gerets ise basarisiz bulunarak gonderildi.
Gecen yilki yabanci transferlerine baktigimizda Lincoln, Linderoth, Bouzid ve Nonda’yi goruyoruz. Bu 4 isimden sadece Nonda beklentileri karsiladi demek sanirim dogru olur. Bouzid zaten Feldkamp’in cok ucuza, ya tutarsa diye getirdigi bir isimdi ve fayda-maliyet analizi yapilsa yararli oldu bile denilebilir ama ya Lincoln ve Linderoth? Zaten parayi bunlara gommedik mi? Karsiligini hala alabilmis degiliz. Bu 2 transferde ben Transfer Ekibimize 2 soru sormak isterdim. Yani gercekten bu Transfer ekibi bir politika, plan kapsaminda takimin gelecegini planliyorsa bu sorularin cevaplarini dusunmus olmaliydi.
-Lincoln; futbolun defansif yonunde olmayan, Schalke’den cani isterse oynar istemezse yatar diye sattigi bir adami aliyorsunuz ama hocayi Feldkamp yapiyorsunuz. Bu iki kisinin futbol mantalitesinin temelden birbirine uygun olmadigi onceden bilinmeliydi.
-Linderoth; bu oyuncu kalcasinda kemik buyumesi oldugu gerekcesiyle ameliyat oldu diye biliyorum. Yani alindiktan sonra kazara bir diz sakatligi filan yasayarak takimdan ayri kalmis degil. Elbette gerek kalite gerekse insanlik olarak Tobias iyi biri ancak Kopenhag’tayken ortaya cikan bu sakatligini bize gelene kadar profesyonelce acikca ortaya koymadigi ve transferden belli bir sure sonra ameliyat oldugunu hepimiz gorduk. Demek ki saglik problemi olan bir oyuncu almisiz hala da kendini bulamadigi ortada.
Sonucta gecen sene Nonda haric yabanci transferlerimizden beklenen faydayi goremedigimiz ortada. Yine sezonun son 6 haftasi kala Teknik Direktor gonderiliyor ama takima onun getirdigi Baris gibi Serkan gibi oyuncularin kritik katkilariyla , Cevat Hoca ve ekibinin sakinligiyle belki bir daha asla olmayacak sekilde sampiyonluk kazaniliyor. Sezonda isteneni veremeyenler kim? Lincoln ve Linderoth. Ozetle transferleri yapan ekip faturayi yine Teknik Direktore kesiyor.
BU SEZON BASINDA 4 TEMEL SORUN VARDI.
-Sagbek konusu
Transfer Politikamizin bu yilki kismina bakarsak bence yine buyuk tutarsizlik ve hatalar var. Neden? Daha Hagi’nin teknik direktor oldugu donemden sagbek sorunu bu takimda mevcuttu. Hatirlayin Cihan Haspolatli’nin sagbek yapilmasiyla olay daha bir belirgin hal almisti. Gecen yil ise Ugur Ucar daha sakatlanmadan da baktigimizda elimizde ne yapacagi bilinmeyen Ugur’dan baska sagbek yoktu. Solbek mevkiine ise Volkan alinmisti, zaten Ferhat vardi ve Anıl bile sol bek oynayabiliyordu. Daha olmadi Orhan Ak yedek olarak dusunulebilirdi derken Hakan Balta transferin son gunlerinde alindi. Ferhat gitti vesaire . Hakan gercekten yararli bir isim oldu ama madem oyle bastan niye o alinmadi? Zamanlamasini da hatirlarsaniz cok tuhafti. Manisa ile deplasmanda oynadik,Hakan Balta karsi takimin oyuncusu ve geri donerken bizim takimin ucagiyla Istanbul’a sozlesme imzalamaya geldi. UEFA’ya listeler verilmisti ve grup maclarinda oynayamadi vesaire.
Takimda sagbek sorunu solbek sorunundan bu kadar daha acilken yapilan tercihler zamanlama olarak bence yanlisti. Bu sene ise bu bolgeye bir ilave daha yapilarak Alparslan Erdem alindi ki bu oyuncuyu Milli takima secilmeden takibe basladigim icin soyluyorum “iyi bir isim”. Ama neden inadina solbek alip hic sagbek almiyorsunuz kardesim diye haykirmak istiyorum. Ugur Ucar gecen sezondan beri sakatti, Sabri’nin sagbekligi zaten gecen sezondan sorgulandi. Ustelik simdi o da sakatlandi ve elimizde “3” solbek ama “0” saglam sagbek var, Emre Gungor’u, Linderoth’u, Baris’i sagbek yapmaya calisiyoruz. Tuhaf degil mi?
-Kaleci konusu
Gecen sezon burada kaleci konusunda bir hayli tartismistik, sanirim pek cogunuz hala bunu hatirliyordur. Esasen Aykut’u da Orkun’a gore daha iyi ama G.Saray icin yetersiz buldugumu dile getirmistim. Isaksson, Jaaskelainen, Sorensen gibi isimlerin durumlari bizim icin uygun gibiydi ancak “De Sanctis alindi”. İyi bir kaleci olabilir ama yillardir yedek olan bir kaleci. Italya’nin Hayrettin’i demek istemiyorum ama isin gercegi biraz oyle. Neredeyse Udinese disinda kaiyerinin buyuk bir kismini yedek kulubesinde gecirmis diyebiliriz. Sevilla’da yedek, Milli Takimda yedek. Bize daha hazir bir kaleci lazimdi. Hele hele bu kadar gec yapilan bir transfer olunca mutlaka mac eksigi olmayan birinin alinmasi en dogrusuydu. Geldiginde hazir degildi ve bu nedenlerle halen oynatilamiyor . Ozetle G.Saray kaleci transferini yapmis gibi gozukuyorsa da “COK GEC” yapmistir, ismi bilinen ama hazir olmayan bir kaleci getirmistir ve bugun CL’deki basarisizligin temel nedenlerinden biri de budur.
-Teknik Direktor Konusu
G.Saray’in sezon basindaki bir diger temel sorunu dogal olarak Teknik Direktor meselesiydi. Sammer’le gorusuldu, Alain Perrin icin cok beklenildi. Bu esnada Skibbe tesisleri gezdi Antalya’ya tatile yollandi ama “Transfer ekibi” bir yandan Sammer’e bir yandan da Perrin’e tekliflerini iletiyordu. Sonucta baktilar ki Sammer hakikaten gelmesi mumkun degil, Perrin ise O.Lyon’dan alacagi tazminati kaybetmemek icin kovulmayi bekliyor. Skibbe’ye gel sozlesme yapacagiz dediler, takima 3. veya 4. tercih oldugu cumle aleme belli edilerek ve vakitte kaybedilerek teknik direktor yapildi.
-Forvet Konusu
Skibbe gelince bu kez Lincoln’un istedigi bir tarzda oynayacagimizi dusundum. Zira Lincoln, 4-2-3-1 gibi bir taktikte 3’lunun ortasinda daha anlamli olabilecek bir oyuncu. 4-4-2’de kesinlikle verimsiz. Lincoln gitmediyse ve elinizde Arda varken Kewell’i da aliyorsaniz 4-4-2 oynamaniz zaten imkansizdir. Skibbe’nin Bayer Leverkusen’de de 4-2-3-1 oynatmasi bir bakima bana tum bu yukarida yazdigim transfer hatalarina ve yanlis zamanlamalarina ragmen “galiba alinan oyuncular bir plan dahilinde getiriliyor” diye dusundurttu. Yani birileri bu takim bu taktikle oynamasi icin sunlar alinmali gibi bir calismayla transfer yapiliyor diye bir beklentim olmustu ama o da ne ! forvete Milan Baros geldi. Klasik bir futbol izleyicisi olsam, belki de bunca ismin uzerine bir de Milan Baros gelse mutluluktan havaya ucmam lazimdi. Ama ben iste o zaman kesinlikle anladim ki transferde sagbek ve kaleci acil lazimken, sol acik ve stoper transferiyle ise baslamamizin da, HITMAN tarzi bir golcu lazimken Baros’un alinmasi da tamamen plansiz bir calismanin urunleri. Ismi markalasmis alinabilecek oyunculardan bir liste olusturulmus ama birlikte ne turde bir taktikle oynarlar, elimizdeki Teknik Direktorun futbol anlayisiyla paralel mi bu isimler diye dusunen maalesef yokmus. Milan Baros belki bir donem Liverpool’da sakatliklarin cok olmasi nedeniyle tek forvet gibi oynadi ama futbol tarzi kesinlikle buna uygun degil. 4-2-3-1’de tek forvet oynayacak adamin cok golcu olmasi lazim. Milan Baros hic bir zaman cok golcu olmadi. Sirti kaleye donuk oynayan turde biri degil, aralara kacan hizli forvet turunde biri. Belki Turkiye Liginde golcu gibi olabilir ama Avrupa icin bu duzende kesin kabiz bir takim halini aliriz. Milan Baros klasik 4-4-2’nin ilerde hareketli olan forvetidir. Yani forvetimiz artik Umit Karan- Milan Baros olmak durumunda. Kewell, Arda ve Lincoln’u de dusundugumuzde bu takimdan Lincoln kesilir ve takim artik 4-4-2 oynar. O halde transferde Lincoln gibi buyuk bir maliyet kadar yanlislik yapilmis oluyor. Performans olarak zaten beklenenin cok altinda olan Lincoln’un bence artik bu takimda istenilen sekilde oynamasi cok zor.
Cozum yok mu?
Aslinda tek bir operasyon bizi bu durumdan cikarabilir. Ocak Transfer doneminde Lincoln’u Borusia Dortmund’a verip karsiliginda Nuri Sahin ve Patrick Owomoyela’yi almaliyiz. Nuri Sahin bilindigi uzere sol ayakli, oyun kurma yetenegi olan ama defansif yonden de yararli genc bir oyuncu. Gecen yil Feyenoord’ta oldukca basariliydi. Zaten hepimiz taniyoruz Nuri’yi cok fazla anlatmaya gerek yok. 4-4-2’de ortasahanin ortasinda oynayabilecek biri. Owomoyela ise bir donem Alman Milli Takiminin sagbekiydi. Halen 28 yasinda olan Owomoyela Werder Bremen’de son donem yedek kaldigi icin olsa gerek bu yil B.Dortmund’un yolunu tuttu. Onlarda Philip Degen’i Liverpool’a kaptirdiklarindan boyle bir oyuncuya ihtiyaclari vardi ama ellerinde baska alternatifleri de var. Tabii transferi mantikli kilan baska nedenlerde var Lincoln’un Almanya’da pazari olmasi, Dortmund’lu Dede’nin kankasi olmasi yani sira gerek Skibbe, gerekse yardimci antrenorumuz Boekamp gibi iki eski Dortmund’lu ile bu konu halledilebilir
Meira Transferi.
Kesinlikle cok iyi bir transfer. Ustelik Servet’e teklifler geliyordu ve kendisi de Avrupa’ya gitmek istedigini belirtmisti. Ama Servet satilmadi peki simdi ne olacak? 2000 yili kadromuzdaki defansi hatirlayin. Bir tane nispeten kisa ama savasci ve hizli oyuncu ile bir tane uzun ve oyunu iyi kuran oyuncu yanyanaydi. Bulent Korkmaz ve Popescu . Birbirlerini tamamliyorlardi. Song ve Servet ikilisine bakarsak Bulent’in rolu kesinlikle Song’ta ve gecen yil zaman zaman Servet’in oyun kurmaya, gol atmaya olan cabasini da gordugumuze gore fiziki benzerlikle Popescu o oluyor. Zaten Song’un Afrika Kupasina gitmesi Emre Gungor’un gelmesiyle G.Saray Bulent Korkmaz’in karbon kopyasini da bulmus oldu. Meira’yi kesinlikle Popescu’nun benzeri oldugunu hepimiz kabul edersek dogru formul “Emre Gungor-Meira” seklinde olusuyor. Peki sizce Servet kadrodayken bu mumkun mu? Hayir. O halde iki tane agir adami Meira-Servet’i yan yana koyacaksiniz ve sonucta ikisinin arasina atilan toplarda birinden biri agir kalacak ve rakip forvetler kalecimizle birebir kalacak. Her iki Steau Bukres maclarinda olan bu degil miydi? İste bu da transferlerdeki planlama eksikligini ortaya koyan baska bir ornek.Servet yasi itibariyle 26-27 ve tam satisinin yapilmasi gereken donemdeydi.
Ozetin ozetinin ozeti
CL’den elenmemizin nedeni sezon basindan beri varolan sorunlarin giderilmemesi.
-Teknik Direktorun gec gelmesi, takimi ve oynatacagi futbolu henuz kendisinin de bilememesi
-Hazir durumda olan bir Kaleci alinmayisi, alinanin mac eksiginin bulunmasi dogal olarak CL elemelerinde yararlanilamamasi
-Takimda 3 tane solbek olmasina ragmen 1 tane saglam sagbek olmadigi sezon basindan beri bilinmesine ragmen sorunun CL oncesi giderilememesi.
-Hakan Sukur’u yollarken ne kadar magrursak yerine de adami biran once almaliydik. Aldik mi? CL’den sonra alindi ve alinan iyi bir oyuncu ama tek forvet oynayacak turde degil.
Maalesef transferlerimiz belli bir teknik, taktik, futbol anlayis kapsaminda degerlendirilmeden ustelik zamanlama olarak dogru sirayla yapilmadigi cok acik. Yeni sezonda sampiyon olacagimizdan suphem yok ama transferde alinan yildizlarin pariltisinin CL’den elenmemizin asil nedeninin ne oldugunu gormemize engel olmamali. Ustelik hala devam eden sorunlar var.
Bir gun G.Saray’a Kewell, Meira,De Sanctis ve Baros gibi 4 ismi tek bir transfer doneminde, ustelikte gayet makul fiyatlarla getirecek yonetim icin elestiride bulunabilecegimi ben de dusunmezdim. Ama bence birseylerde, bir yerlerde yanlis olan sanki birsey var gibi. Transfer sezonunun kapanmasina kisa bir sure kala belki yeni yabanci transferlerin ve transfer politikamizin gozden gecirilmesi, irdelenmesi yararli olabilir diye dusunuyorum.
Transfer politikamizi yonlendiren Adnan Polat, Adnan Sezgin ve Haldun Ustunel’in son 3 yildaki konuyla ilgili calismalarina baktigimizda gercekten de her yil artan bir kaliteyle ilerlenildigi gercegini göz ardi etmemek lazim.
2006-2007 sezonu transfer doneminde alinan oyuncular olarak aklimda Carrusca ve Inamoto kalmis. Diger isimleri tek tek yazmayacagim ancak yerlilerden Mehmet Topal’la Okan Buruk bu donemde gelenlerden. Zaten cok hareketli bir donem degildi diyebiliriz. Gerets teknik direktorumuzdu.
2007-2008 sezonu ise transfer acisindan oldukca hareketli gecti diyebiliriz. Kalli Feldkamp’in teknik direktor oldugunu hatirliyoruz . Onun beraberinde getirdigi gurbetciler Serkan ve Baris ile Cezayirli Bouzid hemen aklimiza geliyor. Dikkat ceken transferler ise Lincoln ve Linderoth transferleriydi. Nonda bu donemin iyi denk gelen transferlerinden. Servet, Hakan Balta, Emre Gungor (ara transferde geldi) ise alinan yerli transferlerdendi.
2008-2009 sezonu, yani bu donemde ise belkide G.Saray’in ayni anda isim yapmis oyuncu alma konusunda tavan yaptigi bir donem diyebiliriz. Kewell, Meira, De Sanctis, Baros.. Bu isimlere bakip, gectigimiz 4 yil boyunca her yil sadece 1 tanesini alsak bile o yil buyuk is yaptik diyebilecegimiz tum bu adamlar neredeyse son 3 hafta icinde kadromuza katildilar. Takimin basina ise bir onceki sezonun aksine bu kez cok genc bir Alman hoca Michael Skibbe getirildi.
Simdi yukaridaki bu 3 yillik tabloya bakip Transfer Politikamizdan biraz objektif sonuclar cikaralim.
-Transferi yonlendiren ekibin 3. yilinda 3. yabanci Teknik Direktorle calisiyoruz. Hatta gecen yilki Cevat Guler donemiyle birlikte toplam 4 Teknik ekiple calisilmis oluyor.
Skibbe’nin sozlesmesinin 1+1 yillik oldugu ve Sampiyonlar Ligi’nden elenmemiz goz onunde bulundurulursa, ligde ve/veya UEFA’da olasi bir hayal kirikligi ile yonetimin Teknik Direktor degistirme karnesine de bakilirsa Aslantepe bittiginde yani seneye takimin basinda baska bir Teknik Direktor olacak demek yanlis olmaz degil mi?.
Yukarida ozellikle yabanci oyuncu transferlerinde son 3 yil icerisinde kalite olarak gozle gorulur bir artis var ancak ya Teknik Direktor kalitesi? Gerets, Feldkamp, Skibbe.. Elbette kabul etmeyen cikabilir ama bence Teknik Direktor kalitemiz yabanci oyuncu transferinin tersine hizla cakiliyor.
-Diger bir konuda yabanci transferlerimiz. Bu seneyi tartismak belki erken ancak son 2 yilda alinan yabancilara bakarak bir yorum yapmak mumkun.
Inamoto ve Carrusca bu yonetimin ilk transferleri. G.Saray’in kesinliklikle capinda olmayan 2 oyuncu ve bugun birsekilde ikiside kadroda yoklar. Sonucta basarisiz transferlerdi. Kendisine layik gorulen bu transferlerle basarili olamayan Gerets ise basarisiz bulunarak gonderildi.
Gecen yilki yabanci transferlerine baktigimizda Lincoln, Linderoth, Bouzid ve Nonda’yi goruyoruz. Bu 4 isimden sadece Nonda beklentileri karsiladi demek sanirim dogru olur. Bouzid zaten Feldkamp’in cok ucuza, ya tutarsa diye getirdigi bir isimdi ve fayda-maliyet analizi yapilsa yararli oldu bile denilebilir ama ya Lincoln ve Linderoth? Zaten parayi bunlara gommedik mi? Karsiligini hala alabilmis degiliz. Bu 2 transferde ben Transfer Ekibimize 2 soru sormak isterdim. Yani gercekten bu Transfer ekibi bir politika, plan kapsaminda takimin gelecegini planliyorsa bu sorularin cevaplarini dusunmus olmaliydi.
-Lincoln; futbolun defansif yonunde olmayan, Schalke’den cani isterse oynar istemezse yatar diye sattigi bir adami aliyorsunuz ama hocayi Feldkamp yapiyorsunuz. Bu iki kisinin futbol mantalitesinin temelden birbirine uygun olmadigi onceden bilinmeliydi.
-Linderoth; bu oyuncu kalcasinda kemik buyumesi oldugu gerekcesiyle ameliyat oldu diye biliyorum. Yani alindiktan sonra kazara bir diz sakatligi filan yasayarak takimdan ayri kalmis degil. Elbette gerek kalite gerekse insanlik olarak Tobias iyi biri ancak Kopenhag’tayken ortaya cikan bu sakatligini bize gelene kadar profesyonelce acikca ortaya koymadigi ve transferden belli bir sure sonra ameliyat oldugunu hepimiz gorduk. Demek ki saglik problemi olan bir oyuncu almisiz hala da kendini bulamadigi ortada.
Sonucta gecen sene Nonda haric yabanci transferlerimizden beklenen faydayi goremedigimiz ortada. Yine sezonun son 6 haftasi kala Teknik Direktor gonderiliyor ama takima onun getirdigi Baris gibi Serkan gibi oyuncularin kritik katkilariyla , Cevat Hoca ve ekibinin sakinligiyle belki bir daha asla olmayacak sekilde sampiyonluk kazaniliyor. Sezonda isteneni veremeyenler kim? Lincoln ve Linderoth. Ozetle transferleri yapan ekip faturayi yine Teknik Direktore kesiyor.
BU SEZON BASINDA 4 TEMEL SORUN VARDI.
-Sagbek konusu
Transfer Politikamizin bu yilki kismina bakarsak bence yine buyuk tutarsizlik ve hatalar var. Neden? Daha Hagi’nin teknik direktor oldugu donemden sagbek sorunu bu takimda mevcuttu. Hatirlayin Cihan Haspolatli’nin sagbek yapilmasiyla olay daha bir belirgin hal almisti. Gecen yil ise Ugur Ucar daha sakatlanmadan da baktigimizda elimizde ne yapacagi bilinmeyen Ugur’dan baska sagbek yoktu. Solbek mevkiine ise Volkan alinmisti, zaten Ferhat vardi ve Anıl bile sol bek oynayabiliyordu. Daha olmadi Orhan Ak yedek olarak dusunulebilirdi derken Hakan Balta transferin son gunlerinde alindi. Ferhat gitti vesaire . Hakan gercekten yararli bir isim oldu ama madem oyle bastan niye o alinmadi? Zamanlamasini da hatirlarsaniz cok tuhafti. Manisa ile deplasmanda oynadik,Hakan Balta karsi takimin oyuncusu ve geri donerken bizim takimin ucagiyla Istanbul’a sozlesme imzalamaya geldi. UEFA’ya listeler verilmisti ve grup maclarinda oynayamadi vesaire.
Takimda sagbek sorunu solbek sorunundan bu kadar daha acilken yapilan tercihler zamanlama olarak bence yanlisti. Bu sene ise bu bolgeye bir ilave daha yapilarak Alparslan Erdem alindi ki bu oyuncuyu Milli takima secilmeden takibe basladigim icin soyluyorum “iyi bir isim”. Ama neden inadina solbek alip hic sagbek almiyorsunuz kardesim diye haykirmak istiyorum. Ugur Ucar gecen sezondan beri sakatti, Sabri’nin sagbekligi zaten gecen sezondan sorgulandi. Ustelik simdi o da sakatlandi ve elimizde “3” solbek ama “0” saglam sagbek var, Emre Gungor’u, Linderoth’u, Baris’i sagbek yapmaya calisiyoruz. Tuhaf degil mi?
-Kaleci konusu
Gecen sezon burada kaleci konusunda bir hayli tartismistik, sanirim pek cogunuz hala bunu hatirliyordur. Esasen Aykut’u da Orkun’a gore daha iyi ama G.Saray icin yetersiz buldugumu dile getirmistim. Isaksson, Jaaskelainen, Sorensen gibi isimlerin durumlari bizim icin uygun gibiydi ancak “De Sanctis alindi”. İyi bir kaleci olabilir ama yillardir yedek olan bir kaleci. Italya’nin Hayrettin’i demek istemiyorum ama isin gercegi biraz oyle. Neredeyse Udinese disinda kaiyerinin buyuk bir kismini yedek kulubesinde gecirmis diyebiliriz. Sevilla’da yedek, Milli Takimda yedek. Bize daha hazir bir kaleci lazimdi. Hele hele bu kadar gec yapilan bir transfer olunca mutlaka mac eksigi olmayan birinin alinmasi en dogrusuydu. Geldiginde hazir degildi ve bu nedenlerle halen oynatilamiyor . Ozetle G.Saray kaleci transferini yapmis gibi gozukuyorsa da “COK GEC” yapmistir, ismi bilinen ama hazir olmayan bir kaleci getirmistir ve bugun CL’deki basarisizligin temel nedenlerinden biri de budur.
-Teknik Direktor Konusu
G.Saray’in sezon basindaki bir diger temel sorunu dogal olarak Teknik Direktor meselesiydi. Sammer’le gorusuldu, Alain Perrin icin cok beklenildi. Bu esnada Skibbe tesisleri gezdi Antalya’ya tatile yollandi ama “Transfer ekibi” bir yandan Sammer’e bir yandan da Perrin’e tekliflerini iletiyordu. Sonucta baktilar ki Sammer hakikaten gelmesi mumkun degil, Perrin ise O.Lyon’dan alacagi tazminati kaybetmemek icin kovulmayi bekliyor. Skibbe’ye gel sozlesme yapacagiz dediler, takima 3. veya 4. tercih oldugu cumle aleme belli edilerek ve vakitte kaybedilerek teknik direktor yapildi.
-Forvet Konusu
Skibbe gelince bu kez Lincoln’un istedigi bir tarzda oynayacagimizi dusundum. Zira Lincoln, 4-2-3-1 gibi bir taktikte 3’lunun ortasinda daha anlamli olabilecek bir oyuncu. 4-4-2’de kesinlikle verimsiz. Lincoln gitmediyse ve elinizde Arda varken Kewell’i da aliyorsaniz 4-4-2 oynamaniz zaten imkansizdir. Skibbe’nin Bayer Leverkusen’de de 4-2-3-1 oynatmasi bir bakima bana tum bu yukarida yazdigim transfer hatalarina ve yanlis zamanlamalarina ragmen “galiba alinan oyuncular bir plan dahilinde getiriliyor” diye dusundurttu. Yani birileri bu takim bu taktikle oynamasi icin sunlar alinmali gibi bir calismayla transfer yapiliyor diye bir beklentim olmustu ama o da ne ! forvete Milan Baros geldi. Klasik bir futbol izleyicisi olsam, belki de bunca ismin uzerine bir de Milan Baros gelse mutluluktan havaya ucmam lazimdi. Ama ben iste o zaman kesinlikle anladim ki transferde sagbek ve kaleci acil lazimken, sol acik ve stoper transferiyle ise baslamamizin da, HITMAN tarzi bir golcu lazimken Baros’un alinmasi da tamamen plansiz bir calismanin urunleri. Ismi markalasmis alinabilecek oyunculardan bir liste olusturulmus ama birlikte ne turde bir taktikle oynarlar, elimizdeki Teknik Direktorun futbol anlayisiyla paralel mi bu isimler diye dusunen maalesef yokmus. Milan Baros belki bir donem Liverpool’da sakatliklarin cok olmasi nedeniyle tek forvet gibi oynadi ama futbol tarzi kesinlikle buna uygun degil. 4-2-3-1’de tek forvet oynayacak adamin cok golcu olmasi lazim. Milan Baros hic bir zaman cok golcu olmadi. Sirti kaleye donuk oynayan turde biri degil, aralara kacan hizli forvet turunde biri. Belki Turkiye Liginde golcu gibi olabilir ama Avrupa icin bu duzende kesin kabiz bir takim halini aliriz. Milan Baros klasik 4-4-2’nin ilerde hareketli olan forvetidir. Yani forvetimiz artik Umit Karan- Milan Baros olmak durumunda. Kewell, Arda ve Lincoln’u de dusundugumuzde bu takimdan Lincoln kesilir ve takim artik 4-4-2 oynar. O halde transferde Lincoln gibi buyuk bir maliyet kadar yanlislik yapilmis oluyor. Performans olarak zaten beklenenin cok altinda olan Lincoln’un bence artik bu takimda istenilen sekilde oynamasi cok zor.
Cozum yok mu?
Aslinda tek bir operasyon bizi bu durumdan cikarabilir. Ocak Transfer doneminde Lincoln’u Borusia Dortmund’a verip karsiliginda Nuri Sahin ve Patrick Owomoyela’yi almaliyiz. Nuri Sahin bilindigi uzere sol ayakli, oyun kurma yetenegi olan ama defansif yonden de yararli genc bir oyuncu. Gecen yil Feyenoord’ta oldukca basariliydi. Zaten hepimiz taniyoruz Nuri’yi cok fazla anlatmaya gerek yok. 4-4-2’de ortasahanin ortasinda oynayabilecek biri. Owomoyela ise bir donem Alman Milli Takiminin sagbekiydi. Halen 28 yasinda olan Owomoyela Werder Bremen’de son donem yedek kaldigi icin olsa gerek bu yil B.Dortmund’un yolunu tuttu. Onlarda Philip Degen’i Liverpool’a kaptirdiklarindan boyle bir oyuncuya ihtiyaclari vardi ama ellerinde baska alternatifleri de var. Tabii transferi mantikli kilan baska nedenlerde var Lincoln’un Almanya’da pazari olmasi, Dortmund’lu Dede’nin kankasi olmasi yani sira gerek Skibbe, gerekse yardimci antrenorumuz Boekamp gibi iki eski Dortmund’lu ile bu konu halledilebilir
Meira Transferi.
Kesinlikle cok iyi bir transfer. Ustelik Servet’e teklifler geliyordu ve kendisi de Avrupa’ya gitmek istedigini belirtmisti. Ama Servet satilmadi peki simdi ne olacak? 2000 yili kadromuzdaki defansi hatirlayin. Bir tane nispeten kisa ama savasci ve hizli oyuncu ile bir tane uzun ve oyunu iyi kuran oyuncu yanyanaydi. Bulent Korkmaz ve Popescu . Birbirlerini tamamliyorlardi. Song ve Servet ikilisine bakarsak Bulent’in rolu kesinlikle Song’ta ve gecen yil zaman zaman Servet’in oyun kurmaya, gol atmaya olan cabasini da gordugumuze gore fiziki benzerlikle Popescu o oluyor. Zaten Song’un Afrika Kupasina gitmesi Emre Gungor’un gelmesiyle G.Saray Bulent Korkmaz’in karbon kopyasini da bulmus oldu. Meira’yi kesinlikle Popescu’nun benzeri oldugunu hepimiz kabul edersek dogru formul “Emre Gungor-Meira” seklinde olusuyor. Peki sizce Servet kadrodayken bu mumkun mu? Hayir. O halde iki tane agir adami Meira-Servet’i yan yana koyacaksiniz ve sonucta ikisinin arasina atilan toplarda birinden biri agir kalacak ve rakip forvetler kalecimizle birebir kalacak. Her iki Steau Bukres maclarinda olan bu degil miydi? İste bu da transferlerdeki planlama eksikligini ortaya koyan baska bir ornek.Servet yasi itibariyle 26-27 ve tam satisinin yapilmasi gereken donemdeydi.
Ozetin ozetinin ozeti
CL’den elenmemizin nedeni sezon basindan beri varolan sorunlarin giderilmemesi.
-Teknik Direktorun gec gelmesi, takimi ve oynatacagi futbolu henuz kendisinin de bilememesi
-Hazir durumda olan bir Kaleci alinmayisi, alinanin mac eksiginin bulunmasi dogal olarak CL elemelerinde yararlanilamamasi
-Takimda 3 tane solbek olmasina ragmen 1 tane saglam sagbek olmadigi sezon basindan beri bilinmesine ragmen sorunun CL oncesi giderilememesi.
-Hakan Sukur’u yollarken ne kadar magrursak yerine de adami biran once almaliydik. Aldik mi? CL’den sonra alindi ve alinan iyi bir oyuncu ama tek forvet oynayacak turde degil.
Maalesef transferlerimiz belli bir teknik, taktik, futbol anlayis kapsaminda degerlendirilmeden ustelik zamanlama olarak dogru sirayla yapilmadigi cok acik. Yeni sezonda sampiyon olacagimizdan suphem yok ama transferde alinan yildizlarin pariltisinin CL’den elenmemizin asil nedeninin ne oldugunu gormemize engel olmamali. Ustelik hala devam eden sorunlar var.