diyarbakir aslinda ilk olaylarda -hani su uc maccik cezayla yirttigi- cok daha agir bir cezayi haketmisti. onlarca insan tribunden sahaya indi, rakip futbolcular dovuldu. savas alanina dondu saha. ve bu skandal gibi olay, uc mac seyircisiz gibi saka gibi bir cezayla gecistirildi ki diyarbakirin ilk vukuati degildi bu. ama iste, sen boyle odul gibi ceza verirsen, yuzunu bulan astarini istemeye utanmaz. gider soyunma odasinda hakemi de dover. bu saatten sonra diyarbakira verilen cezanin pek bir onemi yok. cezanin dogrulugunu-yanlisligini tartismanin da pek tutarli tarafi yok. o kadar eyyam yapilmis ki onceden, bu cezaya gerekce gosterecek elle tutulur saglam bir kriter kalmadi artik.Mehmet Gorgen wrote: açıkçası bir ayının yaptıklarından bu ceza verilecekse Süper ligde enaz 5-6 takım böyle cezalar almalıydı. Ayıya veya yöneticiye ceza vereceğine tüm takıma ceza vermek ne kadar doğru? O zaman o takımda futbolcu veya TD olarak ne yapsan boşuna. Benim esasında haksızlığa uğradığından kasttettiğim TD ve futbolculardı.
malesef td ve futbolcular haksizliga ugruyor, ama malesef bu saatten sonra hem adaleti saglayip, hem de kurunun yaninda yasin yanmasini engelleyecek bir ceza mumkun degil. adamin yoneticisine ceza veriyorsun, kulup yonetimi, federasyona kufur eder gibi, sahaya dalip rakip yuncuyu tekmelemekten hak mahrumiyeti cezasi almis o yoneticiyi akreditasyonla seyircisiz maca aliyor.