2006 Dunya Kupasi - Almanya

[Tolga Girici]

Brezilya'nin Fransa'dan yedigi gol ve belki de maci kaybetmesinin sirrini acilayan cok guzel bir calismayi asagidaki adreste bulabilirsiniz.

http://www.manyrivers.org.uk/roberto.htm

[Mehmet Gorgen]

Brezilya'nin Fransa'dan yedigi gol ve belki de maci kaybetmesinin sirrini acilayan cok guzel bir calismayi asagidaki adreste bulabilirsiniz.

http://www.manyrivers.org.uk/roberto.htm

Şimdi Roberto carlos'un fener'e gelmesini daha çok istemeye başladım

[Ismail Gezer]

Güzel maç oluyor. İtalya daha çok hücum ediyor.

Mustafa Denizli'nin TD'liğini beğenmeyen bir insanım ama yorumculuğu Şenol Güneşten sonra ballı kaymak gibi..

Son 2 dakikada İtalya müthiş ataklar yaptı. Biri direkte patladı.

Riberry şimdiye kadar yan pas+geri pas+hatalı pas yaptı..

[Mehmet Gorgen]

Güzel maç oluyor. İtalya daha çok hücum ediyor.

Mustafa Denizli'nin TD'liğini beğenmeyen bir insanım ama yorumculuğu Şenol Güneşten sonra ballı kaymak gibi..

..

Aynen doğru.Bu ayki futbol extra dergisinde Abdullah ercan her teknik direktörden birşeyler öğrendim fakat sadece şenol güneş'ten birşey öğrenmedim diyordu.

Bakalım italya kupayı alabilecek mi?

Hakem de maşallah tek kelimeyle hatasız maç yönetiyor.Süper arjantinli Elizondo..

[Ismail Gezer]

Fransa bastırıyor, İtalya savunmada biraz..

İtalya kupayı kazanırda ona rağmen şike iddiaları tam anlamıyla hukuki çerçevede bir neticeye ulaşırsa, spor tarihine altın harflerle yazılırlar, liglerinde dönen onca pisliğe rağmen!

Riberry 2 önemli gol pozisyonuna girdi. Maçta varlığını hissetirdiği nadir anlardandı, işi bitirebilirdi.. Ve oyundan çıkıyor..

Uzatmalar İtalya daha iyi oynar diyordu herkes ama Fransa daha sağlam hücumlar geliştirdi..

Zidane çok haklı bir şekilde kırmızıyı gördü! Psikolojisi'nin iyi olmadığı belli! Son maçta kırmızı görmesi kötü oldu!

Ve İTALYA DÜNYA ŞAMPİYONU!

Bakalım İtalyada neler olacak

Türkiye olsa 'bize bu mutluluğu yaşatan evlatlarımıza şike isnat edenler vatan hainidir' olurdu

[Baris Tokat]

Ne yaptin be Zidane? Muhtesem bir kariyer böyle mi bitirilir? Sen takimini finale tasi ondan sonra, ülkeni dünya sampiyonlugundan et. Materazzi mutlaka anani manani diye birseyler söyledi ki Zidane'in tepkisi bu kadar sert oldu.

Ama onun gibi büyük bir futbolcu bu gibi provokasyona alisik olmali. Verebilecegi en iyi cevap dünya kupasini kaldirmak olurdu. Centilmen, sakin futbolcu imajini son macinda sildi. Yazik, bu görüntüler artik hafizalardan silinmeyecek.

Gördügüm kadariyla madalya törenine de katilmiyor. Utanc, sucluluk duygusu ve hayal kirikligi yasiyor olmali...

Turnuva boyunca oynadigi futbolla Italya sampiyonlugu haketmedi. Akillarda kalan Avustralya'ya karsi son bes saniyede haksiz bir penalti. Ukrayna ceyrek finalde cikabilecek en kolay takimdi. Almanya'ya karsi en iyi maclarini cikardilar, fakat yine son dakika gollerle gectiler, yani eze eze üstün oynayarak bu maci da kazanamadilar. Final maci da Fransa'nin hakkiydi, ama Zidane...(see above)

Fransa, Arjantin veya Almanya'ya daha cok yakisirdi sampiyon olmak.

Football rears up it's ugly head

[Hasan Tezcan]

Hayitimin en kötu dunya sampiyonasina sahit oldum. Hakem facialari ile
dolu musabakalar. Final de bile hata ustune hata yapildi. Verilen penalti
mesela...

Bir ust hakeme ihtiyac var kesin, mac göruntuleri suzen, orta hakemi
gerektiginde uyaran bir yetkili. Ayrica hakemi kandirmaya yönelik
hareketlerde bulunan sahis ilerde agir cezarlandirilmali, bana sorarsaniz
cezasi kirmizi kart olmali.

Neticede son derece sönuk ve ahlaksiz bir dunya sampiyonasi yasadik.
Böyle bir sampiyonaya Italya yakisir

[Cengiz Akgun]

Sevemedim bu herifleri hayatim boyunca. Ne zaman gucleri yetmese bir $ekilde bir pu$tlukla sonuca giderler. Kar$i tarafin bu tur psikolojik bozukluklarinidan cok guzel yararlanirlar. Brezilya ve Arjantin'i bir kenara koyun (cunku karaketer olarak ayni olsalar da bu i$in piri olduklari icin kendileri tokezlemezse buna ihtiyaclari pek olmaz) Ispanyadan tut Italyasina Meksikadan tut $ili ve Bolivyasina kadar bu boyledir. Onun icin Latin futbolu dediklerinde tuylerim urperir.

Z. Zidane. Yaziklar olsun birader. Gecen gun efendiliginden bahsediyordum. Sen kalk bir cuval inciri bu $ekilde berbat et. Birak olmu$ anana, 7 sulalene kufur bile etse gulup gececegin yerde birkac milyar kisinin gozleri onunde bu $ekilde rezil olmak herkese nasip olmazdi. Tarih yaziyor derken tarihe yazilmak buna derler i$te. Hadi $imdi emekli ol artik. Adin anildikca bu adice attigin kafa gozler onune gelecek. Pele, Maradona, Beckenbauer, Cruyff, Platini sinifina giriyor derken arka kapidan bu $ekilde cikmak icin aklini peynir ekmekle yemen gerekirdi. Seni beyinsiz seni. Bu kadar kolay demek icindeki pisligi kusman. Adam sahada yatirip tecavuz etmege kalksa bu yapilmazdi. Yazik cok ama cok yazik. Adin efsanele$ecek iken ibretle anilacak Dunyada.

[Mert Tokman]

Kupayi en cok hakeden Lippi oldu. Kupa da iddiali takimlarin TD'leri icinde en iyisi Lippi idi... Takiminin potansiyelini bilerek ve bundan en ust duzeyde faydalanarak kupayi kazandi. Yaptigi herhangi bir degisiklik, oynattigi oynatmadigi herhangi bir oyuncu, veya oyun duzeni hakkinda kimse bir kusur bulabilir mi? Belki Gilardino yerine Inzaghi'ye daha cok sans verebilirdi - hepsi o...

Fransa TD'si bugun yine kordu... Henry'nin kaleye yuzu donukken driplingleri ile ne kadar tehlikeli oldugu bu kadar barizken, ceza sahasi icine kelye arkasi donuk oynayabilen bir hedef golcu koymamasi Fransa'nin gol pozisyonu uretememesine yol acti... Henry'i Malouda veya Ribery yerine kanatlardan birine dogru cekse, Trezeguet'i ortaya koysa Fransa bugun kupanin sahibi olacakti... Uzatmalarin ikinci deversinde sonunda uyandi ama cok gecti - bir de ustune Zidane'in garip herketi eklenince is bitti...

Gecen Avrupa Sampiyonasin da Yunanistan, bu sefer Italya... "Hucum etmek mac kazandirir, ama savunma sampiyonluk kazandirir" lafi bir kere daha dogrulandi - her ne kadar sevmesekte...

[Murat Gökcigdem]

Ne topcular varmis....Bence turnuvanin MVP'si (Italyanin kaptani) hakikaten en saglam defans oyuncusu olarak goze carpti...

[Cengiz Akgun]

...
Fransa TD'si bugun yine kordu... Henry'nin kaleye yuzu donukken driplingleri ile ne kadar tehlikeli oldugu bu kadar barizken, ceza sahasi icine kelye arkasi donuk oynayabilen bir hedef golcu koymamasi Fransa'nin gol pozisyonu uretememesine yol acti... ...

Italyanlarin bu kadar kotu olaniecegine o da inanamadi da ondan. Henry iyi futbolcu olabilir ama ceza sahasi icinde cok fantazi yapma pe$inde. Topu bu kadar ayaginda tutuncada pas veremiyor cunku her taftan gelip onu arkasi yanini kapatiyorlar. Bizim Hasan $a$'in yapmak istediklerini yapiyor. Elbette kiyas kabul etmz ama sonucat gol konusunda ayni kapiya cikiyor.

Bir de iyi bir kalecinin nelere kadir oldugunu bir kere daha gorduk. tafarrel sayesinde GS jayatinda gorup gorecegi tek bir Avrupa kupasini aldi. Bugun de Italyanlar. Zidane'nin i$te artik atti ve devle$ti denilen kafasini inanilmaz guzellikte cikardi. Taffi'de Henry'nin boyle bir kafasini cikarmi$ti. Herkez nasil cikardi diye sordu. Ba$ta Henry olmak uzere. Belkide bu moral bozuklugu ile adamim kafayi bozup kafa oyle atilmaz boyle atilir diye herifin kalbine atti ikincisini.

[Cengiz Akgun]

Ne topcular varmis....Bence turnuvanin MVP'si (Italyanin kaptani) hakikaten en saglam defans oyuncusu olarak goze carpti...

Almanlari onunde diz cokturdu Carnavaro. Bugun sahada Almanlar yoksa onun sayesinde oldu. Tek ba$ina demeyim ama Guttuso ile beraber adamlari deli etti. Gelip gelip kayalara vuran dalgalar gibi onunde kopuk gibi sonduler. Bu durumu eli belinde seyreden "Ballack the salak"'i sahada tutuan bugun Almanyanin sevgilisi Klinsmann'inda rolu az degil. Guttuzo da kemik gibi. Ama onda biraz kasaplikta var yildiriyor kar$isindakini torpu gibi torpuleyerek. Mert'inde dedigi gibi savunmaya dayali oyun negatif etki yapiyor insanin ustunde. Bir de boyle ince ince kiyimlar ve ahlaksizliklar i$in icine girdi mi bu canim oyunun icine ediliyor.

[Can Baysan]

Buzdağına çarptın mı bilmiyorum
ama Titanik
gibi oldu batışın
bir sen vardın çünkü
şiirin dört bacalı şairi
(...)

Sunay Akın (üstadı Cemal Süreya anısına)

---------------------------------------------------------

"Futbolda tarihteki en dramatik anlar" listesini oluşturmaya meraklı futbol alimleri, 2006 Dünya Kupası final maçından "Zizou'nun rakibine salladığı hayli acımasız bir kafayla, kendine olabilecek en nankör vedayı yapması" konusunu işlerse, ne yapıp edip Sunay Akın'ın bu şiirini altına not olarak düşmelidirler.

"General" dedik, "Fransa'nın geç de olsa kıymetini bildiği altın çocuk" dedik...

Zinadine Zidane, zorlu hayat hikayesinin iniş çıkışlarının kendisine kattığı olgunluğuna yakışmayan bu hareketiyle hem kendine "hatırlanmak istenmeyecek" bir vedayı layık gördüğünü gösterdi, hem de takımına saygısı olmayan bir iş adamı gibi davrandı ve ülkesinin 8 yıllık Dünya Kupası hayalini bir anlamda yaktı, kül etti. Fransa, seri penaltı atışlarında onun "sniper" gibi ayaklarından çıkan bir penaltıyla kupaya ulaşabilirdi.

Düne kadar Fransızların son 10 yıllık kısa tarihinin yegane ulusal sevgilisi olma gururunu üniformasında taşıyan Zinedine Zidane bugünden sonra, idrarında doping bulunmasının ertesinde turnuvadan kapı dışarı edilen Maradona gibi mi anılacaktır, yoksa Eski Kıta'nın çim sahalarına topu nakış gibi dokumuş bir son 20 yılın en "ayağına top yakışan" adamı olarak mı? Bunu hep beraber göreceğiz.

Şimdiden söyleyebileceğimiz tek söz var, o da MFÖ'nün bir şarkısında gizli:

-Nasıl da gittin insafsız, böyle bırakılmaz ki!

* * *

2000 UEFA Kupası final maçında hırçın bir hareket sonrası kırmızı kartla kendini saha dışında bulan Hagi'nin yüzdürdüğü gemi Galatasaray, eksikliğine rağmen direnmiş, nihayetinde penaltı atışları sonrası "yüzü gülen taraf" olarak Kopenhag kentine veda etmişti.

2006'nın en büyük futbol olayının veda prömiyerinde Fransa iyi bir oyunculuk çıkarmasına rağmen, ulusu, Zidane'ın bu makus hareketini "Oscar'lı aktörün yaşadığı set talihsizliği"ymiş gibi içine sindirebilecek mi? Kayıp kupanın adisyonu ona mı havale edilecek, yoksa -belki de 6 yıl önceki trajik finalden beri kendisini takip eden ve "Çizme" civarlarından geldiği sanılan ahlara ve bedduaların mistik gücüne mağlup olmuş- Trezeguet'e mi ödettirilecek?

Eğer öyle yaparlarsa çok büyük hata eder Fransızlar. Atıştan bir saniye önce Juventuslu oyuncunun düşüncesinde topu kalecinin yetişemeyeceği, kalenin "tavan" diye tabir ettiğimiz alanına çarptırıp ağlara yollamak vardı. Olmadı. Dünya Kupası, onun kaçırdığı yegane penaltıyla İtalyanların ellerinde gitti. Aynı adam, 6 yıl önceki finalde attığı altın golle "makarnacılar"ın Avrupa şampiyonluğunu bilinmeyen bir tarihe ertelemişti.

* * *

Ben Domenech'in yerinde olsam, böyle bir yitirişe fazla kafamı takmazdım.

Topa sahip olan, oyunu rakip sahaya yıkan, generallerinin iyi komuta ettiği, bulduğu az ama öz gol pozinlarını değerlendiremese de kalesinde pozisyon vermeyen, penaltılarda "tek penaltılık" farkla kupayı elinden kaçırmış takımın çalıştırıcısı olsam ben çok üzülmezdim şahsen.

(Lakin İtalyan oyuncularının ve teknik heyetinin madalya töreni ve ardından havai fişekli kupa kutlamaları boyunca ayakta çöküp kaldı. Lippi'nin, oyuncularıyla beraber coştuğu curcunada, o değil kendisi olsun isterdi tabii ki.)

Dönüşte Champs-Elysess'te takımımı bağrına basmayı bekleyen on binlere şöyle seslenirdim:

-Bu takım sizin ummayacağınız bir dereceye ulaştı, finali de kahrolası bir şanssızlık sonucu yitirdi. Takdir edeceğiniz gibi; en az İtalyanlar kadar biz de bu kupayı hakettik.

Domenech bundan sonra göreve devam ederse ilk işi, artık kadrosuna koyamayacağı Zidane'ın boşluğunu mevcut kadro içerisinde karınca kararınca bir takım oynamalar ve değiştirmeler yaparak doldurmak olmalıdır. Yeni bir "saha içi generali" avına çıkmak mı? Hepimiz biliyoruz ki bir Zidane bulmak kolay değildir, uzun ve meşakkatli bir iştir.

* * *

Katenaçyocuların -2004'ün ardından- bir kez daha evlerine eli dolu dönecek olmalarına üzülüyorum.

Kazanan İtalya oldu ama bu kupanın birden çok "kazanan"ı var... Bunlardan biri de -hadi yine söyleyeyim- Almanya oldu. Klinsmann'ın ekibiyle gerçekleştirdiği futbol devrimini anlamakta zorlananlar, bir zahmet, 2008'i ve 2010'u beklesinler bakalım.

Daha önce de belirttiğim gibi:
-Futbol katili, göz işkencesi katenaçyo, anavatanı İtalya'sına ancak böyle 12 yılda bir güler, ağzına bir parmak bal çalmak adına.
-Hücum futbolunun güzelliklerini yansıtan ekipler ise eninde sonunda "gerçek efsane" olarak tarihe adlarını yazdırırlar.

Aksi olsaydı; Brezilya'nın, Arjantin'in, Hollanda'nın adı sanı ve şanı okunur muydu futbol lügatında?

* * *

Son söz...
"9 Temmuz'da Paris'te olmak vardı" demiştim ya...
Bu lafımı geri alıyorum.

Bir ay süren bu uluslararası ziyafet bittiğine göre; bazılarının, adını "Süper Lig" koydukları kendi züğürt soframıza oturabiliriz. Ayak kaydırmalara, iç çekişmelere, saldırmalara, hazımsızlıklara, bin türlü paçavralığa kaldığımız yerden aynen devam.

Türkiye Futbol Ligi Çöplüğü'ne hoşgeldiniz beyler...

[Ismail Gezer]

Mustafa Denizli'nin yorumculuğunun Şenol Güneşten sonra çok zevk verdiğini söylemiştim. Ama hatalarıda olmadı değil. İş penaltılara kalırsa Fransa alır diyordu mesela Ama yinede Şenol Güneşle kıyaslanmaz! Ö.Üründül bile Şenol'dan iyiydi, blokları falan vardı

[Tolga Girici]

Guzel bir finaldi bence. Gec kaldigim icin ilk penaltiyi goremedim, ama hakem onun disinda gayet iyi yonetti, oyunu fazla durdurmadan, Markus Merk gibi gereksiz kart cikarmadan idare etti. Ama en son Zidane'nin hareketine onun da cok sasirdigindan eminim. Ne yaptin be Zidane? Mac boyunca kufur yedin belki ama yapilacak sey miydi bu? Oyle saglam bir kafa atti ki, once 2 metre acildi, sonra kosarak keci gibi tosladi, rakibin tam kalbine. Cinayete tesebbus gibi bir sey. UEFA finalimizi hatirlatti bana. Zidane once Bulent Korkmaz gibi omuzundan sakatlandi, sonra tedavi olup sakat sakat oyuna girdi, ama o Bulent Korkmaz gibi buyuk kaptan olmak varken, Hagi gibi sinirlerine hakim olamayip trajikomik bir duruma dusmeyi tercih etti. Hagi kadar sansli olmadigi Trezeuet 'in penaltisi direge vurunca belli oldu.

Mactan once kupa Italya'nin hakki diyordum ama mac oynandikca Fransa'nin cok daha hakeden bir oyun oynadigi acikti bana gore. Italyanlar resmen 90 dakikayi cikaramadi, kimse bosa kacmiyordu, kimse hareketlenmiyordu, yorgunluk cokmustu ustlerine. Ama once kalecilerine, sonra da Cannavaro'ya guvendiler ve o guvenleri bosa cikmadi. Buffon penalti kurtaramasa da kalede cok guven verdi. Barthez ise dunyanin en sansli kalecisi bana gore. Hayrettin Demirbas'tan bile kotu bir kalecinin 2 dunya kupasi finali oynamasi enteresan. Hic bir yan topa cikmadi. Italyanlar bir kac korner daha bulsaydi is daha once biterdi.

Italyanlar simdi dunyanin zirvesindeler ama bir hafta sonra kume dusmus kuluplerine geri donecekler, enteresan olacak. Avrupa'nin en iyi kuluplerine gideceklerine suphe yok. Fransa ise hocalarina ragmen bu noktaya iyi geldiler. Zidane'nin cevresindeki 9 adet savasci ile minimum hata yaptilar turnuva boyunca. Ozellikle savunma oyuncularinin mudahaleleri kusursuzdu. Patrick Vieira ayrica mukemmeldi. Eger Fransa kupayi alsaydi bana gore Malouda macin adami olurdu. Bugun surpriz golcu olarak oynadi ve soldan yaptigi her bindirmede etkili oldu. Patrick Vieira'nin sakatlanmasi buyuk sanssizlikti. Ribery ise tecrubesizligine ragmen elinden geleni yapti. Hayal edemeyecegi kadar yuksek bir noktaya ulasti ve o stresi yine iyi kaldirdi. Son dakikalarda yakaladigi pozisyonu bir sekilde kaleye gondermeliydi. Fransa futbolunun gelecegi bir bakima Zidane'nin yerine bir saha ici yonetici bulup bulamayacagina bagli.