Milli Takimdaki Negatif hava, Fatih Terim Ve Emre...
Moderator: Staff
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Basin Ali'nin dedigi gibi omurgasiz ayni bu toplum gibi sonucta basinda yazanlar bu toplumun uyeleri ve bu toplumun beklentilerine gore haber yapiyorlar. Insanlarin ozel konusmalarini aylarca carsaf carsaf yayinladilar davasi suren insanlari mahkum ettiler simdi TC tarihinin en buyuk yolsuzluk olayinda susuyorlar neyse ki bu sefer Almanya devrede. Spor haberlerinin bu kadar yayinlanmasi, futbolun bu kadar haber yapilmasi, bu bes para etmez futbolcularin TD'un bu kadar yuceltilmesi sadece basinin sucu degil, bu toplumun beklentisine gore haber yapiyorlar, karsilikli bir etkilesim var hic bir sey birbirinden bagimsiz degil. Nasil bir dil aslinda tezatlar sistemi ve bir dildeki kavrama anlam veren o kavramin tezatlari ve farkliliklar ise insanlarin yarattigi kurumlar da oyle.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Ali'cim, okumayalim derken cekincemi cok acik belirttim (hic okumayalim demedim, bu misallar varken bunlar okunmamali dedim). Ama fotospor okuyup da referansi taşa baglarsak, tartismanin zeminini yanlis kurariz gibime geliyoruz.Ali Gursel wrote: Ama sunu vurgulmakta fayda var: "e okumayalim o zaman" tabii ki cozum degil. Zaten her okuyan bu konulari dusunen, bu yargilarda bulunabilecek, bilgi kaynagi bollugu icinde olsa, bizim basini konusmaya gerek olmaz, cunku basin boyel olmaz.
Yani sorun Cengiz'in, Ufuk'un okuyup okumadigi degil ki. Eger bir toplumda yasayacaksan da sirf kendininin okumamasi da cozum degil.
(...)
Okumayalim, e iyi guzel, bir suru insan okuyor, ayni yerde yasiyoruz. Sene 1950 de degil artik, birak ayni sehri, ulkeyi, ayni gezegeni paylasiyoruz.
Cok basit bir ornek, dunyanin en guclu, en zengin ulkesinde halk okumayla, bilgilenmeyle, hukumetiyle ve yaptiklariyla alakasini kesti diye adamin teki sekiz senedir dunyanin icine defi hacet etti. Irak'tan Afganistan'a, Guantanamo'dan Sudan'a dunyanin bir haline bakin.
E ne var biz okumayalim, adamlar hristiyan kanallarinda tanri size sunu bunu emrediyor diye cigliklar atsin, dinlemeyelim, izlemeyelim, aaa bir de bakmisiz George Bush secim kazaniyor ve Irak'i isgal etmek icin Tanri'dan emir aldigini soyluyor, bir daha secim kazaniyor, sekiz sene gecti baskan yardimcisi adayi bir kadin Irak'ta askerler Tanri'nin savasini savasiyor diyor.
Terim'den Turkiye'ye zarar gelmez, futbola dahi zarar gelecegini sanmam.
(...)
Terim'in Tamburaci'ya yaptigi bunlari duzeltir mi? Elbette duzeltmez. Ama bir umut var, belki de tek umut, Emre kolunu gosterir, Terim acar kufreder, bir suru klup antremanlarina, maclarina sokmamaya, roportaj vermemeye baslar, sikayet edince de bakmisin bekledigin tepki gelmiyor. Belki, bir umit, bir ihtimal, ulan biz nerede yanlis yapiyoruz, neden toplum icinde sayginligimiz bu durumda diye dusunurler.
Ali
Otokontrolden kastim su; artik kaynaga ulasmak kolaylasti. İyi-kotu dil bilen insanlar icin de nitelikli bilgiye ulasmak cok kolay. Ben eskiden (15-20) once bu ulkede satranc dergisi bulamazdim. Yabanci dergiye uye olamazdim. Simdi internetten her bilgiye amazondan her kaynaga cok daha ucuza ulasiyorum.
Istersen elitizm diyebilirsin ister burnu buyukluk ama kahvehanede fotospor okuyan adamin ne dedigi veya bakis acisi beni ilgilendirmiyor; bunun toplumu etkileme duzeyinin cok ama cok az oldugunu dusunuyorum.
Futbol gibi halki ilgilendiren kurumlar, bana gore ustyapi kurumlaridir. Bunu kahvehane seyircisi belirleyemez. O zaman ustyapi formatlarini da asagiya gore degil, olmasi gereken gore uyarlamak lazim.
Olmasi gereken nedir? FIFA veya UEFA kriterleri, uluslararasinda kabul goren, test edilmis kural ve regulasyonlar.
Ki bu konuda cok ciddi gelismeler var son 20 yildir. Bak eski seyirci profili nasil degisti. Meshur Isvicre macinda olaylari cikaranlar icinde bir tek seyirci yoktu.
Stadyumlar.
Degisiyor ve teatrel duzeye geliyor. Artik kaliteli seyirci kaliteli ortama gelmeye basladi. Bir tur pozitif seleksiyon bu.
Degismeyenler:
Simdilik yoneticiler, yonetim tarzlari ve basin. Bunun icinde yine de yoneticiler umut veren bir trende sahipler. Artik Ergun Gursoy veya Ali Sen tipi modeller gitti. Daha planci, projeci, uzun erimli dusunen adamlar var.
Basin ve medya ise en arkadan gelen kurumlar. Cunku yeterli rekabet saglanamamis durumda ve denetim sistemleri bastan yanlis kurgulanmis halde. Bizde RTUK denince anlasilan programlarda kufur, argo falan varsa, bana mudahale etmek mesela.
Egitim politikasi olusturma, cocuklara yonelik yararli zararli yayinlar, halk sagligi ve cevre ile ilgili yayin politikalari basta olmak uzere RTUK'un veya Devletin hicbir organinin bir mudahalesi ve calismasi yok mesela.
Ama zamanla olacak. AB kriterinden olacak, ABD baskisindan olacak, birseylerden olacak.
Sonuc olarak kalitesiz mal ve hizmeti almamak bence bir vatandas sorumlulugu. Bunu cok da es gecmemek lazim.
Unutmayalim, maclara gidenler milyonlar ama tuketim potansiyeli olanlar cok az. Basin tuketiciye gore hareket eder; isin icinde Lig TV'sinden, Audi reklamina, sifreli kanalindan, plazma tivisine cok genis bir yuksek tuketim potansiyeli var.
Spor medyasi eskiden kahvehaneye gore hareket ediyordu. Simdi alan degistiriyor ve degistirmek zorunda.
Yumurta topuk meselesine gelirsek. O bir istisna ve gidici. Ama giderken efsane olmamasi gerekiyor.
Ben onu bir tur "Tanrinin kirbaci" gibi goremiyorum maalesef. Basinin seviyesini yukari cekmiyor ki daha da dibe vurduruyor. Bak kac gundur basinda konusulan adamlara, Tanburaci, Davulcu, Tavernaci, icinde bir akilli adam var mi? Bircok kaliteli adam yok ama.
Yumurta topuktan bu ulkeye zarar gelir. Adam mahalle macinda kavga cikarmiyor. Isvicre macinda, Hırvatistan macinda, Belcika macinda cikiyor. Hep basrolde. Hep konusuyor. Hep hakli.
Onun sahsinda sen-ben- Turk insani bir algilama yaratiyoruz. Ben de diyorum ki beni bu adam temsil edemez, etmemeli.
Buradan da soyluyorum. Bu adam burada kaldikca ben milli takimi desteklemem, macini seyretmem ve dahi sevmem.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Bu tur vukuatlari var ama o zaman boyle her yaptigi gazetelerde sayfa sayfa yazilmazdi. Digerlerine gore de karsilastirilirsa cok asiri gundem dolduracak olaylari vardi diyemem. Mujde Ar'a cok yangindi ama bilmem Mujde o zaman bunun burnuna osurdu mu? Pavyonda (ya da gazino derlerdi) Mujde yuzunden kavga cikardigini hatirlarim. Bakmayin siz bugun Mujde de ben kimdenim diye gecinirse de zamaninda az buz tezgahdan gecmedi degil. O isin raconu bu idi zaten. Kabul eder bu gercegi.Levent Guntay wrote:Babamin yalancisiyim. Fatih Terim 70'lerde en bickin zamaninda, bar (ya da pavyon) basip kavga cikartmis, ortaligi bayagi bir dagitmis. Konu da kiz meselesiymis galiba. Artik gazeteler mi yazmis, yoksa kulaktan kulaga mi yayilmis bilmiyor.
...
Yumurta topuk (hani kizin basini bos birakirsan ya davulcuya ya zurnaciya ya da futbolcuya varir hesabi) bugunku karisi ile evlenince bu islerden elini etegini cekti. Muhakkak karisinin mazbut ailesi buyuk bir ugras verdi ama dinletemedi kizina. Yanlis hatilamiyorsam karisi kolej filan da mezunu. Oyle Isvicrede filan okuyanlar cinsinden. Kulturlu nir kadin ama gonul dustu bir boka o da mis gibi koka hesabi. Gerci bugun paraya bogdu aileyi belkide gordunuz mu bak filan da diyordur o zamanlar kendisine karsi koyan ailesine.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 169
- Joined: Thu Aug 14, 2008 11:58 pm
- Location: Los Angeles
Bence bunun kana kan dise disle alakasi yok. Bir tarafta oturdugu yerden yalan haber yaratarak suc isleyen bir kitle var ve islenen bu sucun karsisinda dogru duzgun bir yaptirim neredeyse yok. Herkes basinin bir blok olarak hareket etmedigini biliyordur sanirim. Buradaki yazilarin adresi cok acik. Ufuk Sezekkaplan’in da yazdigi gibi okunan spor yazarlari da vardir tabii ki ama bir elin parmaklarini gecmez diye tahmin ediyorum. Kendi acimdan Ibrahim Altinsay’i da eklemek isterim o listeye.Murat Kara wrote: Kana-kan dise-dis mantigi islemez. Basina anladigi dilden konusmak diye birsey yok aslinda. Cunku basin bir kisi degil.
“Okumama” argumanina ise katilmiyorum. Benim, senin, onun okumasi/okumamasi onemli degil. Birileri okuyor ki bu tip yayinlar devam ediyor hayatina. Bunu sadece spor basini icin soylemiyorum. Ayrica, yalan haber en buyuk gazetelerde bile var. Bir soru, hangi haberin yalan oldugunu nasil bileceksiniz? Dogru duzgun bir yaptirim olmadigi icin kimse cekinmiyor yalan haber yapmaktan. Bir yerlerde okumustum soyle bir oneri getirmislerdi “Tekzip, yalan haberin yayinlanmis oldugu sayfada ve ayni puntolarla yayinlansin”. Bilmiyorum, cok mantiksiz degil sanki.
Fatih Terim’e gelince, Levent Guntay da yazmis yukarida, benim babamin soyledigi de tipatip ayni seyler. 7’sinde neyse 70’inde ayni hikayesi. Genc bir futbolcuyken daha kavga cikartmalar, kafa atmalar, hakeme tukurmeler ne ararsan Fatih Terim’de. UEFA kupasini aldiktan sonra bile babam hala sevemedi su adami. Simdi ne kadar hakli oldugu cikti ortaya, o zaman anlayamamistim neden bu kadar hoslanmadigini. Bunun parayi bulup yoldan cikmakla falan ilgisi yok bence. Adam boyle bir karakter. Zengin de olsa fakir de olsa, hava alaninda ucak beklerken gorup baktiginda “Ne var lan bir seye mi baktin” diyen bir tip, her mahallede var bir tane bunlardan. Fatih Terim son zamanlarda boyle olmadi. Onu mevcut sistem buraya getirdi, surekli hatalarini hos gorerek. Sistemin sorgulanmasi lazim o zaman. Eksi sozlukten bir alinti:
“bir mersin idman yurdu macinda, mersin atagina ofsayt kaldirmayan yan hakemin uzerine yurumesini, tartaklamasini, hirsini alamayip bir de hakemin yuzune kocaman bir tukuruk gondermesini. son senesinde hakeme fiili saldiridan oyle bir ceza almasi gerekiyordu ki, o cezayi alsaydi, kurallara gore teknik direktor olma hakki yok oluyordu, allem ettiler, kallem ettiler cezasini indirdiler, jubilesini yapti, kurslari bitirdi, calistirici oldu..."
Fatih Terim boyle bir karakter diye basinin durumunu hos gorecek hali yok kimsenin. Ornegin Hincal Uluc bu adamlari tanimiyor mu? O Emre’yle ilgili yazdigi yaziyi Belcika macindan sonra yazamaz miydi? Yazi sikintisi mi ceker bir kac gun gec yazsa? Ama bunlarin huyunu cok iyi bildiginden oltaya getirdi iste bunlari. N’oldu sonra, ortalik toz duman. Olmasi gerekliydi demiyorum, ama Hincal Uluc bunun olacagini bile bile yazdi bu yaziyi. Cok bencilce bir hareket. Ondan sonra Fatih Terim bu yaziya tepki gosterdi, sonra Osman Tanburaci “gundem degistirme” hocam tadinda bir yazi yazdi. Sonraki olaylar malum. Ben de isterim Arsene Wenger gibi bir teknik direktor olsun takimin basinda. Ama Fatih Terim’in malzemesi bu iste. Onu buraya bu ulke, bu sistem getirdi. Simdi, “bu adam cok degisti, cok agresiflesti, artik taniyamiyoruz kendisini” sozu bana anlamsiz geliyor. Ben de isterim daha farkli insanlar temsil etsin ulkemi (her alanda). Ama neysen onunla temsil ediliyorsun galiba, su yolunu buluyor bir sekilde.
-
- Posts: 29
- Joined: Thu Jan 30, 2003 12:23 am
- Location: Istanbul
- Contact:
Aziz Yıldırım'ın bugün Fenerbahçe TV'de yaptığı program bence basın-kulüpler ya da milli takım arasındaki ilişki adına önemli bir adımdı.
http://www.sporx.com/futbol/superlig/125223/
Gazetelerden birer temsilciyi karşılarına aldı ve sordukları tüm sorulara cevap verdi. Cevaplarken basına da ince mesajlar gönderdi, hatta bazen direkt yüklendi. Futbolu en az sizin kadar iyi biliyorum bile dedi hatta bir ara.
Bu tavrın diğer kulüp yöneticileri ve teknik direktörler tarafından da takınılması gerektiğini düşünüyorum. Olabildiğince şeffaf, nispeten düzeyli eleştirilere anında cevap veren, eleştiri yapanı da böylece düşünmeye iten bir tavır... Yani Fatih Terim'in küfürlü savaşı yerine karşındakini cevaplarıyla ezen, psikolojik bir savaş asıl gerekli olan..
http://www.sporx.com/futbol/superlig/125223/
Gazetelerden birer temsilciyi karşılarına aldı ve sordukları tüm sorulara cevap verdi. Cevaplarken basına da ince mesajlar gönderdi, hatta bazen direkt yüklendi. Futbolu en az sizin kadar iyi biliyorum bile dedi hatta bir ara.
Bu tavrın diğer kulüp yöneticileri ve teknik direktörler tarafından da takınılması gerektiğini düşünüyorum. Olabildiğince şeffaf, nispeten düzeyli eleştirilere anında cevap veren, eleştiri yapanı da böylece düşünmeye iten bir tavır... Yani Fatih Terim'in küfürlü savaşı yerine karşındakini cevaplarıyla ezen, psikolojik bir savaş asıl gerekli olan..
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Yani Yildirim telefon acip kufur etmez adami boyle TV onunde madara eder demek istiyorsun herhelde. Az mi kufur etti Saracoglu'nun koridorlarinda Kameramanlarla gazetecilere. Az mi kovaladi bunlari onune katarak. Yildirim'in Terim'den fazlasi vardir eksigi yoktur bu kufur konusunda. Kendimiz kandirmayalim. Yildirimdan cok daha korktuklari icin yirtar bu konuda.Ahmet Yavuz wrote:Aziz Yıldırım'ın bugün Fenerbahçe TV'de yaptığı program bence basın-kulüpler ya da milli takım arasındaki ilişki adına önemli bir adımdı.
http://www.sporx.com/futbol/superlig/125223/
Gazetelerden birer temsilciyi karşılarına aldı ve sordukları tüm sorulara cevap verdi. Cevaplarken basına da ince mesajlar gönderdi, hatta bazen direkt yüklendi. Futbolu en az sizin kadar iyi biliyorum bile dedi hatta bir ara.
Bu tavrın diğer kulüp yöneticileri ve teknik direktörler tarafından da takınılması gerektiğini düşünüyorum. Olabildiğince şeffaf, nispeten düzeyli eleştirilere anında cevap veren, eleştiri yapanı da böylece düşünmeye iten bir tavır... Yani Fatih Terim'in küfürlü savaşı yerine karşındakini cevaplarıyla ezen, psikolojik bir savaş asıl gerekli olan..
Last edited by Cengiz Akgun on Sat Sep 13, 2008 8:41 pm, edited 1 time in total.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 29
- Joined: Thu Jan 30, 2003 12:23 am
- Location: Istanbul
- Contact:
Doğru, zamanında etmiştir, belki hala ediyordur. Ama sanki son 1 yıldır biraz daha rahat davranıyor, daha sakin gibi... FBTV'deki programda da bazı şeyleri aştığını söylüyor.Cengiz Akgun wrote:Yani Yildirim telefon acip kufur etmez adami boyle TV onunde madara eder demek istiyorsun herhelde. Az mi kufur etti Saracoglu'nun koridorlarinda Kameramanlarla gazetecilere. Az mi kovaladi bunlari onune katarak. Yildirim'in Terim'den fazlasi vardir eksigi yoktur bu kufur konusunda. Kendimiz kandirmayalim. Yildirimdan cok daha korktuklari icin yirtar bu konuda.Ahmet Yavuz wrote:Aziz Yıldırım'ın bugün Fenerbahçe TV'de yaptığı program bence basın-kulüpler ya da milli takım arasındaki ilişki adına önemli bir adımdı.
http://www.sporx.com/futbol/superlig/125223/
Gazetelerden birer temsilciyi karşılarına aldı ve sordukları tüm sorulara cevap verdi. Cevaplarken basına da ince mesajlar gönderdi, hatta bazen direkt yüklendi. Futbolu en az sizin kadar iyi biliyorum bile dedi hatta bir ara.
Bu tavrın diğer kulüp yöneticileri ve teknik direktörler tarafından da takınılması gerektiğini düşünüyorum. Olabildiğince şeffaf, nispeten düzeyli eleştirilere anında cevap veren, eleştiri yapanı da böylece düşünmeye iten bir tavır... Yani Fatih Terim'in küfürlü savaşı yerine karşındakini cevaplarıyla ezen, psikolojik bir savaş asıl gerekli olan..
Aziz Yıldırım'ı savunmuyorum, nelerine şahit olduk adamın. Diğer taraftan her şeye rağmen olumlu adım attı diyorum bu kez. İletişim böyle bir şeydir. Doğru uygulandığında geçmişi yanlışlarla dolu, en karaktersiz adama bile istediği sonucu aldırır. Ama şuursuz saldırı düşmanını bilemekten başka bir işe yaramaz. İşe biraz yöntem katmak gerekir.
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Yumurta topuk hakkinda
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/988 ... 1&sz=61724
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/988 ... 1&sz=61724
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Bu da bir baskasi. Bu arada Bilgin Gokberk hakkinda dusunceleriniz nelerdir? Bu adam cok antipatik futboldan da pek anlamiyor ama cok degisik bakis acilari var.
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx ... eID=990099
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx ... eID=990099
-
- Posts: 1606
- Joined: Wed Jan 30, 2008 8:30 pm
- Location: Atlanta USA
2 not
1. Fatih Terim'in ermenistan macindan sonraki basin toplantisini terk etme videosunu yeni izledim. Cep telefonu calinca hisimla kalkip gitti. Bunu heryede yapabilir ama koskoca Turkiye Cumhurbaskan'i nin butun islerini birakip potansiyel olum tehlikesini goze alarak geldigi bir yerde, hersey cok iyi gitmisken, bunu yapmaya hakki yok. Iki tarafta bu kadar caba harcarken cep telefonu caldi diye bunu yapamaz.
2. Osman Abi'yi (Tamburaci, okuldan buyugum oldugu icin abi diyorum) ariyip kufretmesi normal. Bence eger Emre- Hincal ve Terim ile Belcika teknik direktoru arasindaki hadise olmasa idi, bu is su yuzune cikmazdi bu kadar. Bir dugmeye basildi, ve Terim kendi kuyusunu kazdi.
1. Fatih Terim'in ermenistan macindan sonraki basin toplantisini terk etme videosunu yeni izledim. Cep telefonu calinca hisimla kalkip gitti. Bunu heryede yapabilir ama koskoca Turkiye Cumhurbaskan'i nin butun islerini birakip potansiyel olum tehlikesini goze alarak geldigi bir yerde, hersey cok iyi gitmisken, bunu yapmaya hakki yok. Iki tarafta bu kadar caba harcarken cep telefonu caldi diye bunu yapamaz.
2. Osman Abi'yi (Tamburaci, okuldan buyugum oldugu icin abi diyorum) ariyip kufretmesi normal. Bence eger Emre- Hincal ve Terim ile Belcika teknik direktoru arasindaki hadise olmasa idi, bu is su yuzune cikmazdi bu kadar. Bir dugmeye basildi, ve Terim kendi kuyusunu kazdi.
Kar yagdi yaktigim ateslere
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Murat Cekem
Icimdeki korku bir isyan
Beni anlaticak kadar, yanliz degil sokaklar
yorgun degil yagmurlar
Murat Cekem
-
- Posts: 2313
- Joined: Thu Oct 24, 2002 2:35 am
- Location: Falls Church, VA, USA
Biraz gecikmeli olsa da, gecmisteki olaylar yuzunden degil de, yeni bahanelerle olsa da, bu abukluk duzeltilmis. Ve Terim Hincal'in dedigine gelmis oldu bir yerde, aslinda sirf boyle olmamasi icin bile bunu yapmayabilirdi ama, hayret....Ozgur Huseyinoglu wrote:Mac ozetlerinde, torenlerde Emre'yi kaptan gorunce dumura ugramistim. Servet, Tuncay, Semih filan duruken, onun olmasi abuk yani...
Alintida yine klasik basinimin desteksiz ufurmeleri, bahane yaratmalari filan vardir muhtemelen ama, en azindan, bu FIFA odulunde TFF temsilcilerinden biri olarak Tuncay'in kaptan gorevinde gidiyor olmasinin haberini ben de duymus, ve sasirmis/sevinmistim.
Milliyet wrote:Terim, Emre'yi sildi
Sürekli tartışılan Belözoğlu, sonunda ‘babası’ Terim’in de sabrını taşırdı.
Milli pazubant bundan böyle Tuncay Şanlı’nın kolunda olacak.
FATİH Terim Milli Takım kaptanını değiştirdi. Terim pazubandı Emre Belözoğlu’ndan alarak İngiltere’de futbol yaşantısını başarıyla sürdüren Tuncay Şanlı’ya verdi.
Vatan Gazetesi'nden Tayfun Bayındır'ın haberine göre olay FIFA’nın Türkiye'ye verdiği 2008 Fair-Play ödül töreni öncesi patlak verdi. FIFA’dan gelen yazı üzerine Futbol Federasyonu’nun kaptan olarak bir oyuncumuzu ödül törenine davet etmesiyle birlikte yetkililer Fatih Terim’i arayarak “Hocam kaptanımız Emre Belözoğlu. Törene o mu gidecek?” diye sordular. Aldıkları cevap ise oldukça ilginçti: “Bundan sonra kaptanımız Tuncay Şanlı. Törene o gitsin.” FATİH Terim’in bu seçimi üzerine İngiltere’de oynayan Tuncay Şanlı’ya kulübü Middlesbrough’dan özel izin istendi. Gelen izin üzerine Tuncay İngiltere’den Zürih’e geçerek ödül törenine katıldı. Emre Belözoğlu’ndan kaptanlığın alınmasının altında ise son dönemlerde F.Bahçeli oyuncunun çevresiyle girdiği çirkin diyaloglar yatıyor . Fatih Terim’in bunları göz önüne alarak Milli Takım kaptanlığını ilişkileri daha düzeyli ve tüm Türkiye’de sempati ile izlenen Tuncay Şanlı’ya verdiği öğrenildi. Terim’in bu değişimle hem ulusal hem de uluslararası arenada Milli Takım’ın arkasındaki desteği büyütmeyi planladığı federasyona yakın kaynaklardan sızan haberler arasında.
TERİM’İN öz oğlu gibi sevdiği Emre’den pazubandını almasının altında son iki ayda yaşanan şiddet içerikli tartışmaların yattığı iddia ediliyor. Emre’nin önce Denizli’de bir taraftar ile yumruk yumruğa kavga etmesi sonra da Konya’da Mevlana Türbesi çıkışında bir gazeticiye “Seni sabaha kadar döverim” demesi zaten tartışılan oyuncunun kaptanlığı kaybetmesine yol açtı. Bilindiği gibi Emre İsviçre maçı olaylarında da başrolü oynamış FIFA tarafından cezalandırılmıştı. Emre Belözoğlu daha sonra Macaristan maçında da basın tribününe doğru el hareketi yapmış ve bu durum Türk medyası tarafından kınanmıştı. Ayrıca Emre’nin artık Terim tarafından gözü kapalı olarak Milli Takım’a çağırılmayacağı, sergileyeceği performansın ön planda tutulacağı öğrenildi
Özgür