Basketbol ve Voleybol Dallari
Moderator: Staff
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Bekledigim gibi Valencia cok rahat bir sekilde yenmis bizim Cafe Crown erkek takimini. Herhalde bu grupta yenebilecekleri bir takim yok gibi. Yine de iyi. FB ve BJK Avrupadan cok daha once elenip gruplara bile kalamadilar.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Benim icin pek fazla bir sey ifade etmeyen ama burada buyuk ovunme konusu olan tekerlekli basket sampiyonasinda basari kazanan klubun bir oyuncunun sebeb oldugu bir kazanin tazminatinin nasil bir rezillige donusmesinin oykusu burada.
http://m.milliyet.com.tr/ArticleDetail. ... ID=1198446
http://m.milliyet.com.tr/ArticleDetail. ... ID=1198446
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Yavuz Kocaömer - GALATASARAY'ın Türk sporuna verdiği zarar
2009 yılının Mayıs ayında Almanya'nın Wetzlar kentinde Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonlar Kupası finalleri yapılıyor. Ve Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı Avrupa Şampiyonu oluyor.
Müsabakaların ikinci gününde Galatasaraylı bir sporcumuzun otel odasında t-shirtünü lambanın üzerine koyması ve lambayı da açık unutması üzerine odada yangın çıkıyor. Şehir itfaiyesi gelip yangını söndürüyor. Daha sonra Galatasaray Kulübü'nün orada bulunan yetkilileri, çıkacak raporlar sonunda tüm masrafları ödemeyi kabul ediyorlar.
Wetzlar kentinin savcılığı ve itfaiye raporlarının sonucunda hasar tespiti yapılıyor ve 26.000 ( yirmialtı bin) EURO'luk bir rakam ortaya çıkıyor. Bu da Galatasaray Kulübü'ne bildiriliyor.
Aradan aylar geçiyor, muhtelif zamanlardaki uyarılara rağmen Galatasaray Kulübü konunun incelendiğini belirterek ödemeye yanaşmıyor.
Daha sonra Wetzlar'daki otel Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu Avrupa bölümüne başvurarak yardım istiyor ve Başkan Jan Berteling, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Veysel Gülpınar'a bir mail göndererek taahhüt edilen bu bedelin bir ay içinde ödenmesini, aksi takdirde Galatasaray'ın bu yıl ve önümüzdeki yıl Avrupa Kupaları'ndan men edileceğini belirtiyor. Aylardır parayı ödemeye yanaşmayan Galatasaray Kulübü'nün antrenörü bir mail göndererek paranın hemen ödeneceğini belirtiyor ve geçen hafta havale yapılıyor.
Sakın şimdi Galatasaray Kulübü'nün profesyonel yöneticileri 'Rapor gelmedi, şu belge eksikti, bu belge eksikti' demesin. Tüm belge ve taahhütlerin kopyaları elimizde. Zararı bizlere.
Sonuç, Türk sporu uluslararası bir federasyon nezdinde yara alıyor. Sorumlusu kim ? Galatasaray Kulübü. Ayrıca uluslararası alanda muhatap olan Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bu ilişkilerde yara alıyor. 'İşte Türkler zoru görünce öderler' lafı Almanya'da ve Avrupa'da konuşuluyor.
Yürüyen basketbol da yaşanan çirkin olaylardan sonra tekerlekli sandalye basketbolunda Avrupa ve Kainat Şampiyonu olmuş bir takımın kulübü, bazı konu ile ilgili profesyonellerin ve idarecilerin vurdumduymazlığı yüzünden bu hale geliyor. Ve Türkiye' ye yazık oluyor !
-----------
Yazıyı koydum. Ortada bir rezillik falan yok (bu yazıyı adam yerine koyup buraya asmayı saymazsak tabii).
Önce böyle bir yazıyı ciddiye almak için, bunu yazanın, uluslararası federasyon nezdinde ne ceza çıktığını veya ne müeyyide uygulandığını yazması lazım.
Yangın ne zaman çıkmış, tespit ne zaman yapılmış, yazılar ne zaman gelmiş, havale ne zaman yapılmış, bunlar hiç yok.
Ne var?
"Türkler zoru görünce öderler" lafı Almanya'da ve Avrupa'da konuşuluyormuş.
Bu gerizekalı yazının bütün dayanağı bu.
Kulüp yetkililerinin zararın sebebini, mahiyetini resmi raporlardan öğrenmek istemeleri normal değil.
"Konuşuluyormuş" diye yazıp üstüne "Galatasaray'ın Türk Sporuna Verdiği Zarar" diye döşenmek normal.
Bu otelin işyeri hasar sigortası yok mu, buradan gelecek belgeler ve talepler istenmiş olamaz mı?
Kulüp yetkilileri, raporlar çıksın, masrafları ödeyelim demişler. Bundan doğal ne olabilir? Belgeler gelince de her sağlıklı işletme gibi bir inceleyecekler. İncelemişler ve ödemişler.
Yazıda ne milletlerarası federasyondan gönderilen bir ihtar yazısından bahsediliyor, ne Galatasaray'a uygulanan bir yaptırımdan. Varsa, Yavuz Kocaömer bunu göstersin.
Yani bir yerlerde Galatasaray aleyhine bir yazı çıksın da irinimizi kusalım.
Antu zihniyet.
Bu arada, Adnan Polat'ın çaycısının sigortasının da 3 gün yatırılmadığı söyleniyormuş, başkanı haftaya Yedikule'de zindana atacaklarmış.
Hadi, azıcık sevindirik olun diye yazdım.
2009 yılının Mayıs ayında Almanya'nın Wetzlar kentinde Avrupa Tekerlekli Sandalye Basketbol Şampiyonlar Kupası finalleri yapılıyor. Ve Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı Avrupa Şampiyonu oluyor.
Müsabakaların ikinci gününde Galatasaraylı bir sporcumuzun otel odasında t-shirtünü lambanın üzerine koyması ve lambayı da açık unutması üzerine odada yangın çıkıyor. Şehir itfaiyesi gelip yangını söndürüyor. Daha sonra Galatasaray Kulübü'nün orada bulunan yetkilileri, çıkacak raporlar sonunda tüm masrafları ödemeyi kabul ediyorlar.
Wetzlar kentinin savcılığı ve itfaiye raporlarının sonucunda hasar tespiti yapılıyor ve 26.000 ( yirmialtı bin) EURO'luk bir rakam ortaya çıkıyor. Bu da Galatasaray Kulübü'ne bildiriliyor.
Aradan aylar geçiyor, muhtelif zamanlardaki uyarılara rağmen Galatasaray Kulübü konunun incelendiğini belirterek ödemeye yanaşmıyor.
Daha sonra Wetzlar'daki otel Uluslararası Tekerlekli Sandalye Basketbol Federasyonu Avrupa bölümüne başvurarak yardım istiyor ve Başkan Jan Berteling, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Veysel Gülpınar'a bir mail göndererek taahhüt edilen bu bedelin bir ay içinde ödenmesini, aksi takdirde Galatasaray'ın bu yıl ve önümüzdeki yıl Avrupa Kupaları'ndan men edileceğini belirtiyor. Aylardır parayı ödemeye yanaşmayan Galatasaray Kulübü'nün antrenörü bir mail göndererek paranın hemen ödeneceğini belirtiyor ve geçen hafta havale yapılıyor.
Sakın şimdi Galatasaray Kulübü'nün profesyonel yöneticileri 'Rapor gelmedi, şu belge eksikti, bu belge eksikti' demesin. Tüm belge ve taahhütlerin kopyaları elimizde. Zararı bizlere.
Sonuç, Türk sporu uluslararası bir federasyon nezdinde yara alıyor. Sorumlusu kim ? Galatasaray Kulübü. Ayrıca uluslararası alanda muhatap olan Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bu ilişkilerde yara alıyor. 'İşte Türkler zoru görünce öderler' lafı Almanya'da ve Avrupa'da konuşuluyor.
Yürüyen basketbol da yaşanan çirkin olaylardan sonra tekerlekli sandalye basketbolunda Avrupa ve Kainat Şampiyonu olmuş bir takımın kulübü, bazı konu ile ilgili profesyonellerin ve idarecilerin vurdumduymazlığı yüzünden bu hale geliyor. Ve Türkiye' ye yazık oluyor !
-----------
Yazıyı koydum. Ortada bir rezillik falan yok (bu yazıyı adam yerine koyup buraya asmayı saymazsak tabii).
Önce böyle bir yazıyı ciddiye almak için, bunu yazanın, uluslararası federasyon nezdinde ne ceza çıktığını veya ne müeyyide uygulandığını yazması lazım.
Yangın ne zaman çıkmış, tespit ne zaman yapılmış, yazılar ne zaman gelmiş, havale ne zaman yapılmış, bunlar hiç yok.
Ne var?
"Türkler zoru görünce öderler" lafı Almanya'da ve Avrupa'da konuşuluyormuş.
Bu gerizekalı yazının bütün dayanağı bu.
Kulüp yetkililerinin zararın sebebini, mahiyetini resmi raporlardan öğrenmek istemeleri normal değil.
"Konuşuluyormuş" diye yazıp üstüne "Galatasaray'ın Türk Sporuna Verdiği Zarar" diye döşenmek normal.
Bu otelin işyeri hasar sigortası yok mu, buradan gelecek belgeler ve talepler istenmiş olamaz mı?
Kulüp yetkilileri, raporlar çıksın, masrafları ödeyelim demişler. Bundan doğal ne olabilir? Belgeler gelince de her sağlıklı işletme gibi bir inceleyecekler. İncelemişler ve ödemişler.
Yazıda ne milletlerarası federasyondan gönderilen bir ihtar yazısından bahsediliyor, ne Galatasaray'a uygulanan bir yaptırımdan. Varsa, Yavuz Kocaömer bunu göstersin.
Yani bir yerlerde Galatasaray aleyhine bir yazı çıksın da irinimizi kusalım.
Antu zihniyet.
Bu arada, Adnan Polat'ın çaycısının sigortasının da 3 gün yatırılmadığı söyleniyormuş, başkanı haftaya Yedikule'de zindana atacaklarmış.
Hadi, azıcık sevindirik olun diye yazdım.
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Ufuk Sezekkaplan wrote:
Önce böyle bir yazıyı ciddiye almak için, bunu yazanın, uluslararası federasyon nezdinde ne ceza çıktığını veya ne müeyyide uygulandığını yazması lazım.
Yangın ne zaman çıkmış, tespit ne zaman yapılmış, yazılar ne zaman gelmiş, havale ne zaman yapılmış, bunlar hiç yok.
.
Ben bu yaziyi Kayserinin yaptigini bizimkiler yapar mi lafina karsilik Ali Turan konusunda astim. Sonra baskette olanlarla ilgili diye cunku ayni yonetimdi buraya ekeledim. Yazida yangin'in ne zaman ciktigi ve neden ciktigi ve GS klubunun zarari tazmin edecegini kabulu var zamani filan gosterilerek belirtilmis.. Okumadan ne malum filan deme bir kere. Yangin 6 ay once cikmis. Her yer Turkiye degil, Bir hafta icinde zarar tespit ediip klube bildirilmistir. Orasi Almanya.Buna kimsenin suphesi olmasin. Burada evimin catisi delindi (agac dali yapti) ertesi gunu sigorta kac para zarar var yazili bildirdi. Zarar bildirldigi halde ve belli bir sure bekledlemisler; odemeyi yapmadiklari icin uluslararasi organizasyona bas vurmuslar. Onlarda bu para odenmez ise bu takimi turnuvaya almayacagiz diye klupten umudu kestikleri icin direk Turkiyedeki federasyonu tehdit etmek zorunda kalmislar. Sonra para gecen hafta odenmis. Yani kol bukmek zorunda kalmislar araya uluslararasi ve Turkiyedeki federasyon da girmis.. Yazan elimde tarihleri ile belgeler var demis. Elimize gec gecti filan demesinler cikarir gostererim diye de meydan okumus. . Neden bunlari yazisinda aciklamamis (belki kosesinde yeri kisitli) orasi beni ilgilendirmiyor. GS klubu bize iftira atti biz belgeler elimize gecer gecmez hemen odeme yaptik diye seni avukat tutsun madem bu kadar heveslisin
Ortada ceza filan yok sadece oderiz denilip geciktirilerek federasyonlara aktarilan bir bas agrisi var.
Ali Turan konusunda soyledigim gibi Uefa da dosyasi en kabarik Turk klubu GS (belki de BJK da yetisti). En son Umit Karan da icerde bir miktar param kaldi diyenlerden. Var mi bunlara da bir itirazin?
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Bu yazıda kulübe bir itham var, elbette bunun dayanaklarını görmek benim hakkım. Bir hafta içinde bildirilmiştir ne demek, sen gazetecisin (bunu yazana diyorum) elinde bin tane imkan var, açar ilgilisi ile konuşur, yerel ve milletlerarası federasyondan adamları bulur teyit edersin. İlkokul 2iki öğrencileri duvar gazetesi çıkarırken 5 n 1 k diye öğrendiler artık.Cengiz Akgun wrote: Her yer Turkiye degil, Bir hafta icinde zarar tespit ediip klube bildirilmistir. Orasi Almanya. Buna kimsenin suphesi olmasin.
Var mı böyle ortada ceza yokken, yaptırım yokken sallamak.
Gazetecilikte de yorumculukta da "miştir - mıştır" olmaz.
Beni ilgilendiriyor.Cengiz Akgun wrote: Neden bunlari yazisinda aciklamamis (belki kosesinde yeri kisitli) orasi beni ilgilendirmiyor
Galatasaray'ın Türk Sporuna verdiği zarar diye sallarken yer işgal ediyor da bunu belgesini mi koyamayacak. Hem unutmayın, Milliyet gazetesi en az sizin kadar Galatasaray'dan nefret ediyor, öyle bir belge olsa, özel ek yapıp metro girişlerinde bedava dağıtırlar. Sanki bilmediğimiz adamlar.
E var tabi. Ümit Karan Galatasaray'a ne vermiş önce onun hesabını çıkartsın. 2 sezon sırtüstü yatıp kazandığı paralarla, Maçka'da koko kulübü işletirken mi bu hesaplar aklına gelmiş. İçeride parası kaldıysa, gitsin icraya versin. Ne duruyor?Cengiz Akgun wrote: En son Umit Karan da icerde bir miktar param kaldi diyenlerden. Var mi bunlara da bir itirazin?
O da sizi avukat tutar, nasılda ucunda Galatasaray'a saldırmak olduğu için yazarsınız bir mişli geçmiş zaman dilekçesi, olur biter.
Ayıptır. Ampute takımı, bu camianın bayan basketbol takımı ile birlikte iki yüzakından biridir. Siz önem vermediğinizi söylüyorsunuz, çok önem verenler var, onlara saygı duyun.
-
- Posts: 2581
- Joined: Tue Oct 22, 2002 9:18 pm
- Location: Virginia, USA
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Ribery rezilliginin yaninda bu devede kulak kalir - buralarda affet ama unutma derler - ben ne yazikki Ribery rezaletini ne unutacagim nede affedecegim.Cengiz Akgun wrote:Benim icin pek fazla bir sey ifade etmeyen ama burada buyuk ovunme konusu olan tekerlekli basket sampiyonasinda basari kazanan klubun bir oyuncunun sebeb oldugu bir kazanin tazminatinin nasil bir rezillige donusmesinin oykusu burada.
http://m.milliyet.com.tr/ArticleDetail. ... ID=1198446
Tekerlekli sandalye basketbol takimina gelince - bence tabiiki kazanilan basarilar kutlanmali ve bu kutlamalar o sporcular icin isin tuzu biberi. Daha onemli olan o takimin ve o subenin GS da varolusu - klubun bu sporculara yaptigi yatirim. O insanlar bu spor sayesinde hayata tutunan insanlar, takim arkadasligi, bir olusumun parcasi olmak onlari zor sartlarda hayata bagliyor - kendilerine aynada bakip acimak, uzulmek, depresyona girip neden ben demek yerine yapici birseylerin parcasi olup hem kendi kendilerine saygilarini artiriyorlar hem de kendi yazgilarini paylasan diger insanlara hatta saglam insanlara bile ornek oluyorlar.
Kazanilan basarilar bu subenin devami icin onemli - onlar uluslararasi basarilar kazandikca gazeteler onlari yazacak, gazeteler yazip yer ayirdikca birileri onlara sponsor olacak - sponsorluklar geldikce sube devam edecek ve bu insanlar kendilerine saygi kazanmaya ve digerlerine ornek olmaya devam edecek.
GS Spor klubunun bugune bugun belkide yaptigi en guzel is bu subeye yatirim ve basari devam etmesi icin cok onemli - o yuzden bence takimda kac yabanci olduguna bakip burun kivirmadan destek olalim - kaybedecek ne var?
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Ne bayan takimi ne erkek takimi (buna voleybol da dahil) ne de tekerlekli sandalye takimi sahadaki 5 oyuncudan 3'u yabanci (hatta 4 tane ile oynandi bu meret) olmasi yuzunden beni heyacana garkedip sevindirmiyor. GSTV'den izliyorum. Zorla degil ya. Bu soylediklerim sadece GS icin degil butun Turkiyedeki klupler icin gecerli. O yuzden onemsemiyorum dedim. Bu benim kendi gorusum. Buna benzer bir aciklamayi da futbol takimi icin de yaptim. Simdiki 6 kislik yabanci kontenjani da bana gore cok. Dort'den fazlasi takimin benligini bozup Dunya karmasi haline getirince maci o gozle izliyorum. Bu kuresel acilimin bir sonucudur filan diye cok bilmiscesine yazip cizenler olacak ve bunu bana anlatmaya calisacaklardir. Bunu saygiyla karsilarim. Adam gibi tartismak isterlerse hay hay onu da yaparim. Ingilterede Arsenal sahaya 11 yabanci ile cikabilir. Ispanyada takimlar Dunya karmasi olarak boy gosteribilirler ama bu uluslar Dunya arenasinda ulusal takimlari ile de basarililar. Ispanya ayni sekilde basketde de boyle. Bunun yabancilarin bir pozitif etkisi olarak ben malasef pek goremiyorum. Cunku bu ulkelerden en az hala daha 18-20 hunerli kisileri bir araya gelip uluslararasi turnuvada basa bas mucadele edip basaridan basariya kosuyorlar. Bu onlara yabancilar gelmeden de boyleydi yabancilar geldikten sonra da boyle. Bu yuzden de yabanci sinirinin boku cikarlimamali gorsundeyim.
Simdi gelelim benim yazdiklarima kafayi siyirtip burada benimle dalasmak icin firsat arayanlara olacak son sozume. Bundan once bunu yapan iki paraliklara yaptigim gibi (bunun Ingilizcede de guzel bir karsiligi var. "two-bit") once kale (kaale) almam ve gormemezlige gelirim. Ama devam edip cizmeyi devamli asma konusunda dur durak bilmeden saldirildiginda burada sizden oncekilerin akibeti neyse yine o olur. Bu ne bir tehdit ne de bir ihtar. Sadece gecmiste olanlarin kisa bir ozeti.
Bunu soyledikten sonra Ufuk'a olan cevabim su. Benim oyle su gazete GS'in dusmanidir filan gibi daha cocukluktan kurtulamamis "ocu var ocu" gibi paranoya ayaklarina karnim tok. Hicbir gazete herhangi bir spor klubune dusmanlik gudecek kadar kafayi siyirtmadi daha. Boyle bir sey yapmak tamamen amaci para kazanmak olan ticari bir kurulusun temel amaci disinda. Evet Milliyet'de, orda surada ayakustu masa basi sacma sapan haberleri gordugumde gulup geciyorum. Onlari buraya bile getirmiyorum. Bu sadece GS icin degil butun sansasyon yapilacagi sanilan diger takimlar icinde ayni dozda yapilmakta . Gozlemledigim bir ozellikte bunlarin imzasiz yazilar olmasi. Yukardaki yaziyi mal bulmus gibi de asmadim. Turgut Uyar'la is ahlaki konusunda Kayseri bunu yapti GS klubu bunu yapar mi tartismasi uzerine bir ornek olarak astim.
Yazida soylenenler madde madde sunlar:
1) GS Mayis ayinda tekerlikli sandelye turnuvasinda birinci oldugunda o turnuvanin ikinci gunu GS oyuncusunun bulundugu odada dikkatsizce t-shrtunu lambaya atip (herhalde kurutmak filan mi istedi, kimbilir) tutusturmasi ile yangin cikiyor. (yer ve zaman acikca belirtilmis)
2) Yangini sondurmeye gelen itfayiye yanginin cikis sebebni derhali tesbit edince (daha takim orada iken muhakkak) oradaki otel zararin tazmin edilmesini istiyorlar. (yine yer ve zaman belli)
3) GS klubu bunu kabul ediyor. (bunun olduguna suphe eden varsa neden diye bence o aciklamali)
4) Klube zarar resmi yoldan bildiriliyor (bu da yalan olamaz)
5) Aradan aylar gecmesine ragmen klup parayi odemeyince bu paranin odenmesi icin turnuvayi duzenleyen Uluslararasi Organizasyondan yardim isteniyor (bu yazarin iddasi)
6) Bu organizasyon Turkiyedeki federasyonu bu zarar tazmin ettirmesi icin tehdit ediyor (bu turnuvaya bir daha katilamazsiniz filan gibi. Bu da yazarin iddiasi)
7) Turkiyedeki Federasyon klube bu zararin odenmesi icin isteginden sonra yazida iddia edildigi gibi zoru goren GS klubu neredeyse 8 ay sonra (Haziran-Subat) gecen hafta parayi havale ediyor. (adam paranin gittigini neredeyse gunu ile biliyor. Bunlari bilmese bu sekilde yazmasinin hicbir anlami yok. Yani yine zamani gostermis)
Ustelik bu yaziyi yazan (altinda imzasi da var) sadece Ufuk gibilerinin degil GS klubunden de birilerinin cikip "bu belegeler elimize gec geldi filan demesinler" diye acik acik soyleyip "tum belgeler elimde gerekirse ispat ederim" diye de meydan da okuyor. Bu da cabasi.
Yazar yalan ve iftira etti ise yapilacak bir suru kanuni yontem var. En azindan ikiye bir asilsizdir diye asilanlar gibi bu da resmi siteden yalanlanir. "Biz belgeler elimize gecer gecmez odedik" derler. O zaman Omer her kimse elindeki belgeleri cikarip gosterir ya da gostermez. Bunlar benimle ilgili degil artik. Ama bana sorarsaniz bunda dogruluk payi nedir diye buyuk bir ihtimal ile dogrudur derim. Cunku adamlarin ne yaptiklari senelerce gozler onunde. Basketbolda yaptiklari hayasizlikta bile neredeyse zeytinyagi gibi uste ciktilar. GS yaptigi is; acaba agirdan alirsak bu is unutulur mu gibi her zamanki is paraya geldi mi yapilan mizikcilik. Olayin zarari, eger bu adamin dedikleri harfi harfine dogru ise, ilk basta marka degeri diye zart zurt atilip tutulan GS'in sayginligidir. Turkiye'ye olan zarari geciniz. Ikiye bir sampiyon oldugun turnuvada oyuncunun cikardigi yanginin zararini odeyecegim diye kabul ettigin halde odemekte zorluk cikarip oraya buraya sikayet ediliyorsun. "Biz buna alistik. Uefa'ya illallah dedirttik ne var bunda ceza alinmamis ya" deniliyorsa bunda (en azindan benle) fazla tartisilacak bir sey yok. Milliyet'de orda Omer bilmem kim de orda. Hangi belgeyi gormek istiyorsaniz yalancisin diye basvurun kendisine gostersin size.
Simdi gelelim benim yazdiklarima kafayi siyirtip burada benimle dalasmak icin firsat arayanlara olacak son sozume. Bundan once bunu yapan iki paraliklara yaptigim gibi (bunun Ingilizcede de guzel bir karsiligi var. "two-bit") once kale (kaale) almam ve gormemezlige gelirim. Ama devam edip cizmeyi devamli asma konusunda dur durak bilmeden saldirildiginda burada sizden oncekilerin akibeti neyse yine o olur. Bu ne bir tehdit ne de bir ihtar. Sadece gecmiste olanlarin kisa bir ozeti.
Bunu soyledikten sonra Ufuk'a olan cevabim su. Benim oyle su gazete GS'in dusmanidir filan gibi daha cocukluktan kurtulamamis "ocu var ocu" gibi paranoya ayaklarina karnim tok. Hicbir gazete herhangi bir spor klubune dusmanlik gudecek kadar kafayi siyirtmadi daha. Boyle bir sey yapmak tamamen amaci para kazanmak olan ticari bir kurulusun temel amaci disinda. Evet Milliyet'de, orda surada ayakustu masa basi sacma sapan haberleri gordugumde gulup geciyorum. Onlari buraya bile getirmiyorum. Bu sadece GS icin degil butun sansasyon yapilacagi sanilan diger takimlar icinde ayni dozda yapilmakta . Gozlemledigim bir ozellikte bunlarin imzasiz yazilar olmasi. Yukardaki yaziyi mal bulmus gibi de asmadim. Turgut Uyar'la is ahlaki konusunda Kayseri bunu yapti GS klubu bunu yapar mi tartismasi uzerine bir ornek olarak astim.
Yazida soylenenler madde madde sunlar:
1) GS Mayis ayinda tekerlikli sandelye turnuvasinda birinci oldugunda o turnuvanin ikinci gunu GS oyuncusunun bulundugu odada dikkatsizce t-shrtunu lambaya atip (herhalde kurutmak filan mi istedi, kimbilir) tutusturmasi ile yangin cikiyor. (yer ve zaman acikca belirtilmis)
2) Yangini sondurmeye gelen itfayiye yanginin cikis sebebni derhali tesbit edince (daha takim orada iken muhakkak) oradaki otel zararin tazmin edilmesini istiyorlar. (yine yer ve zaman belli)
3) GS klubu bunu kabul ediyor. (bunun olduguna suphe eden varsa neden diye bence o aciklamali)
4) Klube zarar resmi yoldan bildiriliyor (bu da yalan olamaz)
5) Aradan aylar gecmesine ragmen klup parayi odemeyince bu paranin odenmesi icin turnuvayi duzenleyen Uluslararasi Organizasyondan yardim isteniyor (bu yazarin iddasi)
6) Bu organizasyon Turkiyedeki federasyonu bu zarar tazmin ettirmesi icin tehdit ediyor (bu turnuvaya bir daha katilamazsiniz filan gibi. Bu da yazarin iddiasi)
7) Turkiyedeki Federasyon klube bu zararin odenmesi icin isteginden sonra yazida iddia edildigi gibi zoru goren GS klubu neredeyse 8 ay sonra (Haziran-Subat) gecen hafta parayi havale ediyor. (adam paranin gittigini neredeyse gunu ile biliyor. Bunlari bilmese bu sekilde yazmasinin hicbir anlami yok. Yani yine zamani gostermis)
Ustelik bu yaziyi yazan (altinda imzasi da var) sadece Ufuk gibilerinin degil GS klubunden de birilerinin cikip "bu belegeler elimize gec geldi filan demesinler" diye acik acik soyleyip "tum belgeler elimde gerekirse ispat ederim" diye de meydan da okuyor. Bu da cabasi.
Yazar yalan ve iftira etti ise yapilacak bir suru kanuni yontem var. En azindan ikiye bir asilsizdir diye asilanlar gibi bu da resmi siteden yalanlanir. "Biz belgeler elimize gecer gecmez odedik" derler. O zaman Omer her kimse elindeki belgeleri cikarip gosterir ya da gostermez. Bunlar benimle ilgili degil artik. Ama bana sorarsaniz bunda dogruluk payi nedir diye buyuk bir ihtimal ile dogrudur derim. Cunku adamlarin ne yaptiklari senelerce gozler onunde. Basketbolda yaptiklari hayasizlikta bile neredeyse zeytinyagi gibi uste ciktilar. GS yaptigi is; acaba agirdan alirsak bu is unutulur mu gibi her zamanki is paraya geldi mi yapilan mizikcilik. Olayin zarari, eger bu adamin dedikleri harfi harfine dogru ise, ilk basta marka degeri diye zart zurt atilip tutulan GS'in sayginligidir. Turkiye'ye olan zarari geciniz. Ikiye bir sampiyon oldugun turnuvada oyuncunun cikardigi yanginin zararini odeyecegim diye kabul ettigin halde odemekte zorluk cikarip oraya buraya sikayet ediliyorsun. "Biz buna alistik. Uefa'ya illallah dedirttik ne var bunda ceza alinmamis ya" deniliyorsa bunda (en azindan benle) fazla tartisilacak bir sey yok. Milliyet'de orda Omer bilmem kim de orda. Hangi belgeyi gormek istiyorsaniz yalancisin diye basvurun kendisine gostersin size.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1333
- Joined: Tue Feb 22, 2005 11:33 am
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Bir zarar varsa, o zarara neden olan olayla zarar arasında bağlantı olması gerekir.
Bu gibi olaylarda bilmediğimiz birçok faktör olabilir. Otelin uyarı sistemi çalışmamış olabilir, zarar kısmen veya tamamen sigortadan alınmış olabilir, zarar o bahsedilen olaydan kaynaklanmamış dahi olabilir. Otelin denetim gibi bir kusuru varsa, Galatasaray'ın ödeyeceği tazminat düşer.
Milliyet yazarının anlattığında bunlar yok. Böyle olaylarda afaki inandırıcılık olmaz, belge olur. Ortada bir maç analiz edilmiyor çünkü, açık isnat var. Suçladığı kurum Galatasaray, yaptığı suçlama Galatasaray'ın Türk Sporunu Dünya'da Rezil Etmesi.
Bunun devamında yorum olmaz, biz gazeteci olarak Galatasaray'ın yangın sebebiyle ne kadar tazminat ödemesi gerektiğini belgelersin, daha sonra geç ödediğini, daha sonra bu gecikmede haksız olduğunu (geç ödeme konusunda kulübün haklı olmadığını nereden biliyoruz) en sonunda da Galatasaray'a yaptırım uygulandığını gösterirsin.
Sen bir kurumsan, Basın Ahlak yasaları ile bağlıysan ve karşındaki bilmem kaç milyonluk camianın temsil ettiği bir kurumu böyle küçük düşürmeyi göze alıyorsan, tabii ki bunu belgeleyeceksin.
Bu gibi olaylarda bilmediğimiz birçok faktör olabilir. Otelin uyarı sistemi çalışmamış olabilir, zarar kısmen veya tamamen sigortadan alınmış olabilir, zarar o bahsedilen olaydan kaynaklanmamış dahi olabilir. Otelin denetim gibi bir kusuru varsa, Galatasaray'ın ödeyeceği tazminat düşer.
Milliyet yazarının anlattığında bunlar yok. Böyle olaylarda afaki inandırıcılık olmaz, belge olur. Ortada bir maç analiz edilmiyor çünkü, açık isnat var. Suçladığı kurum Galatasaray, yaptığı suçlama Galatasaray'ın Türk Sporunu Dünya'da Rezil Etmesi.
Bunun devamında yorum olmaz, biz gazeteci olarak Galatasaray'ın yangın sebebiyle ne kadar tazminat ödemesi gerektiğini belgelersin, daha sonra geç ödediğini, daha sonra bu gecikmede haksız olduğunu (geç ödeme konusunda kulübün haklı olmadığını nereden biliyoruz) en sonunda da Galatasaray'a yaptırım uygulandığını gösterirsin.
Sen bir kurumsan, Basın Ahlak yasaları ile bağlıysan ve karşındaki bilmem kaç milyonluk camianın temsil ettiği bir kurumu böyle küçük düşürmeyi göze alıyorsan, tabii ki bunu belgeleyeceksin.
Üslubu beyan, ayniyle insan.Cengiz Akgun wrote: Simdi gelelim benim yazdiklarima kafayi siyirtip burada benimle dalasmak icin firsat arayanlara olacak son sozume. Bundan once bunu yapan iki paraliklara yaptigim gibi...
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Arkadaslar defalarca söyledim burda insanlar kimsenin istedikleri yorumu yapaacak diye birsey olamaz. (Su yabanci sayisi ile ilgili dusunduklerimi son paragrafa birakayim). Anlayamiyorum neden cabuk kiziyorsunuz gercekten anlayamiyorum, hem de sevdigim aklina guvendigim insanlar konu futbol olunca göstergeleri bozuluyor kuru gunesli havada giden arabanin birden silecekleri calismasi, farlarinin yanmasi gibi böyle anlam veremedigim bir durum oluyor.
Cengiz abiyi tanimayan kendisini cok yanlis yorumluyor. Aslinda bu duruma sasirmiyorum o yuzden internet usslubunu pek kafaya takmayin diyorum cunku insanlarin hangi tonda ve mimiklerle yazdigini anlamak cok zor bu yuzden millet birbirini cok yanlis anliyor siberalemde. Onun uslubu internet ustunden sert gibi gözukuyor, kendisi ile konusunca bambaska birisi. Bakin size bir örnek vereyim: Ben de bazen uzunca bir mektup atiyorum bir konuda bekliyorum ki detayli cevap versin, halimi hatrimi sorsun, bazen gelen cevap su oluyor: 'HAYIR'! Kut diye yani cekic kafaya iniyor, hani insan bekliyor Kerem karedesim bu öyle degil söyle olacak falan....Ama az ve öz : 'HAYIR' Ben de az bucuk insan sarrafi sayilirim en basta epey kizdigim zamanlar oldu hatta kavga da ettik ama sonra yillar boyunca taniyinca son derece durust ve mantigi ile hareket eden bana göre saglam insan degerleri olan birisi, böyle olmasa kendisi ile diyalogum olmazdi. Kendisine yasi sagligi ile bindirilince, 'kimse seni istemiyor' falan denilince uzuluyorum acikcasi bunu acikca ifade edeyim, burda baska bir arkadasima yapilsa gene uzulurum. Sirf yanlis anlasildigi ve kendisine baska bir gözle bakildigi icin yapiliyor. Acikcasi bana göre surda okunmasi kendine has uslubu ile en zevkli kisi. Dediklerinin buyuk cogunluguna katiliyorum da. Oysa ben ayni seyleri deyince bana kizmiyorsunuz cunku ben biraz daha kasiyorum araya iyi uslup falan sokmak icin. Cengiz abi kasmiyor ustte yazdigim gibi icine hislerini katmadan yaziyor öyle olunca bizim gibi akdenizden gelen insanlara ters gelebiliyor. Sunu da unutmayin kac tane 'canim cicim, Ahmetcim' diye yazan adamin adeta yilan gibi soktuguna, samimiyetsizligine de sahit oldum eminim sizler de olmussunuzdur. Oysa soguk gibi gözuken insanlarin yeri gelince nasil yardimsever ve empati sahibi oldugunu da gördum bu dunyada. Hep söyledigim seydir, bir insanin bilincinde olup biten 1. sahis subjektif nitelikleri olan bir surec. Ucuncu sahsin bunu tamamen bilmesi olanaksiz, kullandigi kelimelere ve davranislarina bakarak kendimize göre o kisinin bilincinde olup biteni yorumlamaya calisiyoruz ama bu insani buyuk yanilgilara goturebiliyor. Bu dedigimin altini özellikle ciziyorum o yuzden karsimdaki insanlar hayatimda hep yargilamaktan kacindim (karsisindakine karsi son derece acimasiz ve saygisiz olmadigi surece). Sizlere de bunu dusunmenizi tavsiye ederim.
Gelelelim su yabanci meselesine: Ben bunu defalarca dedim, Bosman kurallari ile benim futbol zevkim gitti. Arsenal 11 yabanci ile oynuyor, Fatih Terim cuvalla maas oluyor, bunlari elestirince 'efendim pazar ekonomisi', 'futbol endustriyellesti' 'sen de caga ayak udur' falan aciklamalari beni hic mi hic ikna etmiyor. Benim icin de heyecani yok böyle 7 yabanci bilmemne ile oynayinca. Bu isler amatör olsa cok daha haz alirim. Sporun metalasmasi ve gittikce ilk amacindan kopmasi benim ilgimi sogutuyor. O yuzden artik GS'in falan ne yaptigi bende cok ama cok buyuk heyyecan uyandirmiyor ama tabii FB ile falan karsilastirinca kendi kaynaklarina en deger veren klup Turkiye'de. Cunku kendi kaynaklarindan yetistirmek zor olani. Soyle bir analoji kullanayim: yelken mi, surat motoru mu? Benim icin yelken zira doga ile mucadele var, zorluklara gogus germe, ruzgarin yonune gore yelkeni ayarlama var ve bu ugurda kendini asmak var. Ayni kendi kaynaklarindan oyuncu yetistiren klup gibi. Surat motoru ise FB'i cagristiriyor futbolda. Otur kicinin ustune ver gazi, hic bir caba yok, kolayciliga yatma ooohhh suyundan da koy.
Cengiz abiyi tanimayan kendisini cok yanlis yorumluyor. Aslinda bu duruma sasirmiyorum o yuzden internet usslubunu pek kafaya takmayin diyorum cunku insanlarin hangi tonda ve mimiklerle yazdigini anlamak cok zor bu yuzden millet birbirini cok yanlis anliyor siberalemde. Onun uslubu internet ustunden sert gibi gözukuyor, kendisi ile konusunca bambaska birisi. Bakin size bir örnek vereyim: Ben de bazen uzunca bir mektup atiyorum bir konuda bekliyorum ki detayli cevap versin, halimi hatrimi sorsun, bazen gelen cevap su oluyor: 'HAYIR'! Kut diye yani cekic kafaya iniyor, hani insan bekliyor Kerem karedesim bu öyle degil söyle olacak falan....Ama az ve öz : 'HAYIR' Ben de az bucuk insan sarrafi sayilirim en basta epey kizdigim zamanlar oldu hatta kavga da ettik ama sonra yillar boyunca taniyinca son derece durust ve mantigi ile hareket eden bana göre saglam insan degerleri olan birisi, böyle olmasa kendisi ile diyalogum olmazdi. Kendisine yasi sagligi ile bindirilince, 'kimse seni istemiyor' falan denilince uzuluyorum acikcasi bunu acikca ifade edeyim, burda baska bir arkadasima yapilsa gene uzulurum. Sirf yanlis anlasildigi ve kendisine baska bir gözle bakildigi icin yapiliyor. Acikcasi bana göre surda okunmasi kendine has uslubu ile en zevkli kisi. Dediklerinin buyuk cogunluguna katiliyorum da. Oysa ben ayni seyleri deyince bana kizmiyorsunuz cunku ben biraz daha kasiyorum araya iyi uslup falan sokmak icin. Cengiz abi kasmiyor ustte yazdigim gibi icine hislerini katmadan yaziyor öyle olunca bizim gibi akdenizden gelen insanlara ters gelebiliyor. Sunu da unutmayin kac tane 'canim cicim, Ahmetcim' diye yazan adamin adeta yilan gibi soktuguna, samimiyetsizligine de sahit oldum eminim sizler de olmussunuzdur. Oysa soguk gibi gözuken insanlarin yeri gelince nasil yardimsever ve empati sahibi oldugunu da gördum bu dunyada. Hep söyledigim seydir, bir insanin bilincinde olup biten 1. sahis subjektif nitelikleri olan bir surec. Ucuncu sahsin bunu tamamen bilmesi olanaksiz, kullandigi kelimelere ve davranislarina bakarak kendimize göre o kisinin bilincinde olup biteni yorumlamaya calisiyoruz ama bu insani buyuk yanilgilara goturebiliyor. Bu dedigimin altini özellikle ciziyorum o yuzden karsimdaki insanlar hayatimda hep yargilamaktan kacindim (karsisindakine karsi son derece acimasiz ve saygisiz olmadigi surece). Sizlere de bunu dusunmenizi tavsiye ederim.
Gelelelim su yabanci meselesine: Ben bunu defalarca dedim, Bosman kurallari ile benim futbol zevkim gitti. Arsenal 11 yabanci ile oynuyor, Fatih Terim cuvalla maas oluyor, bunlari elestirince 'efendim pazar ekonomisi', 'futbol endustriyellesti' 'sen de caga ayak udur' falan aciklamalari beni hic mi hic ikna etmiyor. Benim icin de heyecani yok böyle 7 yabanci bilmemne ile oynayinca. Bu isler amatör olsa cok daha haz alirim. Sporun metalasmasi ve gittikce ilk amacindan kopmasi benim ilgimi sogutuyor. O yuzden artik GS'in falan ne yaptigi bende cok ama cok buyuk heyyecan uyandirmiyor ama tabii FB ile falan karsilastirinca kendi kaynaklarina en deger veren klup Turkiye'de. Cunku kendi kaynaklarindan yetistirmek zor olani. Soyle bir analoji kullanayim: yelken mi, surat motoru mu? Benim icin yelken zira doga ile mucadele var, zorluklara gogus germe, ruzgarin yonune gore yelkeni ayarlama var ve bu ugurda kendini asmak var. Ayni kendi kaynaklarindan oyuncu yetistiren klup gibi. Surat motoru ise FB'i cagristiriyor futbolda. Otur kicinin ustune ver gazi, hic bir caba yok, kolayciliga yatma ooohhh suyundan da koy.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Isvecten bana Amerikadaki is hayati, interview stratejisi,vize filan konusunda bildiklerimi sorup danistiginda etraflica soyledigim ve bana bu soylediklerin cok isime yaradi diyen Kerem Domanic'ti galiba. Karistirmisim. Ihtiyarlik iste.
Bundan sonra sonra soz. Tezic'in sorularina uzun olsun diye "hem evet hem de hayir" diye cevaplandiracagim.
Bundan sonra sonra soz. Tezic'in sorularina uzun olsun diye "hem evet hem de hayir" diye cevaplandiracagim.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1734
- Joined: Mon Jan 10, 2005 9:02 pm
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Biliyorum Cengiz abi bir cok konuda yardimci oldun. Ben ufak bir ornek verdim insanlar bu net uslubunu bazen neden sert algilayabiliyorlar diye. Ustte yazdiginda ellbette sarkasm var ama dedigim gibi iki boyutlu ortamda bircok yazilan anlasilmiyor karsindaki tarafindan baskasi olsa cekici yedim diye algilar.
“You have power over your mind - not outside events. Realize this, and you will find strength.”
― Marcus Aurelius, Meditations
― Marcus Aurelius, Meditations
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
FB'li bir yoneticinin hakemler hakkindaki aciklamalari, bilmem kimin baskan adayi olmasi, Maradona'nin Servet'e kazma demesi (Ispanyolca ne demis acaba "piqueta" falan mi?) falan derken Erkek takiminin bu sefer de Efes Pilsen'i yenmesi gume gitmis:
Kulubun ana sayfasinda bile bu basariyla ilgili bir resim koymak yerine derginin tanitimini koymuslar.
Her ne kadar yabanci sayisinin fazlaligi sevince bir miktar golge dusurse de, maliyeti rakiplerine nazaran daha dusuk olan bu takimin ligdeki en guclu rakiplerini yenerek yoluna devam etmesi takdire sayan.
Kulubun ana sayfasinda bile bu basariyla ilgili bir resim koymak yerine derginin tanitimini koymuslar.
Her ne kadar yabanci sayisinin fazlaligi sevince bir miktar golge dusurse de, maliyeti rakiplerine nazaran daha dusuk olan bu takimin ligdeki en guclu rakiplerini yenerek yoluna devam etmesi takdire sayan.
Galatasaray Cafe Crown 89 - Efes Pilsen 76
http://www.galatasaray.org/basketbol/er ... r/6366.php
Galatasaray Cafe Crown, Beko Basketbol Ligi 21. Hafta mücadelesinde, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda, Efes Pilsen ile karşılaştı. Mücadele, takımımızın 89-76 üstünlüğü ile tamamlandı.
Maça Jasaitis ve Caner'in üçlükleri ile başlayan Galatasaray Cafe Crown, çeyrekte 1,5 dakika dolarken 6-2 öne geçti.Devam eden bölümde Efes Pilsen, Kasun ve Sinan ile sayılar buldu ve çeyrekte 5 dakika 8-8 geçildi. Karşılıklı basketlerle devam eden çeyrekte son 2 dakikaya 18-16 takımımızın üstünlüğü ile girildi. Kalan sürede, Jasaitis, Wilkinson ve Evren'le sayılar bulan Galatasaray Cafe Crown, ilk çeyreği 26-18 önde tamamladı.
İkinci çeyreğe hızlı başlayan Efes Pilsen ilk dakika dolarken skoru 26-23'e getirdi. Oyunda dengeyi kuran takımımız, çeyrekte 3 dakikayı 30-26 önde geçti. İki takımın da sert savunma yaptığı ikinci çeyrekte son 2,5 dakikaya 34-33 girildi. Efes Pilsen, çeyreğin sonunda bulduğu iki üçlükle soyunma odasına 38-42 önde girdi.
Maçta ikinci yarıya Jasaitis ve Caner'in sayılarıyla başlayan Galatasaray Cafe Crown, çeyrekte 1,5 dakika dolarken skoru 46-42'ye getirdi. Toparlanan Efes Pilsen, Nachbar, Kasun ve Shumpert ile bulduğu sayılarla çeyrekte 3,5 dakika dolarken skoru 49-49'a getirdi. Takımımız, Wilkinson, Caner ve Jasaitis ile bulduğu sayılarla çeyreğin bitimine 4,5 dakika kala skoru 59-51'e getirdi. Devam eden bölümde, Caner ve Rancik ile sayılar bulan Galatasaray Cafe Crow, çeyreğin bitimine 3 dakika kala skoru 64-53'e getirdi. Başarılı oyununu sürdüren takımımız son çeyreğe 69-55 önde girdi.
Son çeyrekte de üstün bir mücadele eden ve rakibinin ataklarına karşılık veren Galatasaray Cafe Crown, müsabakadan 89-76 galip ayrıldı.
PERİYOTLAR:
1. ÇEYREK: 26-18
2. ÇEYREK: 12-24
3. ÇEYREK: 31-13
4. ÇEYREK: 20-21
Galatasaray Cafe Crown
Darius Washington: 14 S, 1 R, 1 A
Caner Toplaoğlu: 9 S, 2 R, 4 A
Mike Wilkinson: 17 S, 10 R, 2 A
Radoslav Rancik: 15 S, 3 R, 2 A
Evren Büker: 10 S, 5 R, 4 A
Can Akın: 1 R, 1 A
Simas Jasaitis: 24 S, 6 R, 2 A
Fatih Solak: 1 R
Efes Pilsen
Mario Kasun: 17 S, 6 R
Charles Smith: 13 S, 2 R, 2 A
Preston Shumpert: 7 S, 3 R, 1 A
Kerem Tunçeri: 3 S, 3 R, 5 A
Marvis Thornton: 7 S, 2 R, 1 A
Kaya peker: 2 S, 4 R, 1 A
Bostjan Nachbar: 8 S, 4 R, 1 A
Ermal Kurtoğlu: 6 S, 1 R
Sinan Güler: 9 S, 2 R, 4 A
Ender Arslan: 4 S, 1 A
-
- Moderator
- Posts: 13009
- Joined: Tue Oct 22, 2002 7:47 am
- Location: New Jersey /USA
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Eray,
Bir iki hafta once FB ifade aldigi icin bir ara buyulenmisler gibi fulan denilen ust uste alinan yenilgilerin ustune bir cizik cekildi. Yani buyu bozuldu.
Yabanci sayisi boyle oldukca cikma (cakma degil) ABD eskisi takimin arkadasin yoksa GS nelli olmadigi icin seyircuyi de BJk ya da FB maci olmayinca seyirci de gitmiyor. Bir ikinci sorun bir arada olunca herturlu ayilik salonda sergilendigi icin karsi tarafin seyircisi salona alinmiyor. Yine de ayiligin onune gecemiyorlar. Bu sefer ayilar karsi takimin oyuncularina saldiriyorlar.
Diger maclarda ise kimesecikler yok. Salonda basket ayakkabisi cayirtisi ve oyuncularin bagirisi TV'den seyredenlerin evini dolduruyor. Hele bayanlari haykirislari Sulukule alemlerindeki gibi. Basketi battal etmisler Turkiye'de anlayacagin.
Bir iki hafta once FB ifade aldigi icin bir ara buyulenmisler gibi fulan denilen ust uste alinan yenilgilerin ustune bir cizik cekildi. Yani buyu bozuldu.
Yabanci sayisi boyle oldukca cikma (cakma degil) ABD eskisi takimin arkadasin yoksa GS nelli olmadigi icin seyircuyi de BJk ya da FB maci olmayinca seyirci de gitmiyor. Bir ikinci sorun bir arada olunca herturlu ayilik salonda sergilendigi icin karsi tarafin seyircisi salona alinmiyor. Yine de ayiligin onune gecemiyorlar. Bu sefer ayilar karsi takimin oyuncularina saldiriyorlar.
Diger maclarda ise kimesecikler yok. Salonda basket ayakkabisi cayirtisi ve oyuncularin bagirisi TV'den seyredenlerin evini dolduruyor. Hele bayanlari haykirislari Sulukule alemlerindeki gibi. Basketi battal etmisler Turkiye'de anlayacagin.
Cengiz Akgun
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
"Asrın, yeni bir umdesi var, hak kapanındır
Söz haykıranın, mantık ise şarlatanındır.
Geçmez ele bir paye kavuk sallamayınca
Kürsi-i liyakat pezevenk, puşt olanındır.”
N. Tevfik 1940.
-
- Posts: 1755
- Joined: Tue Oct 22, 2002 10:32 pm
- Location: Yesilyurt - Ist
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
FB Acibadem Bayan Voleybol takimini tebrik ederim. Bu sene Cannes da yapilacak FinalFour a kaldilar. Kadro tercihleri zaten bu turnuvaya katilmak icin sekillendirilmisti ve hedefe ulastilar.
FinalFour da yari final maclar 3-4 Nisan, final ve ucunluk ise 11 ve 10 Nisan da oynanacak. FB Acibadem tahmin ediyorum ilk macini Bergamo ile oynayacak( Piccinini nin takimi). FinalFour da Turk takiminin birincilik kurusune cikmasini cok isterim, ama Piccinini yasadigi surece ne spor yaparsa yapsin ben bu hatuna tutkuluyum kazanmasini isterim! GS dahi olsa- cok zor olmak ile beraber- buyuk bir ihtimal Piccinini yi tutardim.
Maclar ile ilgili bilgiyi asagidaki linkten takip edebilirsiniz. Bergamo 2010 Final Four a katilabilmek icin Scavolini Pesaro yu elemis. Gectigimiz sene seyrettigim maclarinda nefesim tutulmustu, sahane bir voleybol maci izledim. FinalFour a diger Italyan takimi Novara da katiliyor. Izleme sansi olan bu maclari kacirmasin.
http://www.cev.lu/mmp/online/website/home/index_EN.html
2009/2010 CEV Indesit Champions League
Luxembourg, March 11, 2010. In what was expected to be the real highlight of the Playoffs 6, Volley BERGAMO finally seized the night in Pesaro to qualify for the final four in Cannes and try to back up last year’s victory in the French Riviera. The stellar team around Francesca Piccinini reversed the outcome of the first game played last week in Bergamo to score a 3:1 that opens the door for the finals to play there the compatriots of Asystel NOVARA. FenerbahceAcibadem ISTANBUL of Turkey outclassed once again the Russians of Zarechie ODINTSOVO to walk through the Playoffs of the CEV Indesit Champions League without losing any single set in a total of four matches. Katya Gamova & Co. will be an extremely hard opponent for the hosts of RC CANNES in the second semifinal match scheduled for next April 3 at the Palais des Victoires.
FinalFour da yari final maclar 3-4 Nisan, final ve ucunluk ise 11 ve 10 Nisan da oynanacak. FB Acibadem tahmin ediyorum ilk macini Bergamo ile oynayacak( Piccinini nin takimi). FinalFour da Turk takiminin birincilik kurusune cikmasini cok isterim, ama Piccinini yasadigi surece ne spor yaparsa yapsin ben bu hatuna tutkuluyum kazanmasini isterim! GS dahi olsa- cok zor olmak ile beraber- buyuk bir ihtimal Piccinini yi tutardim.
Maclar ile ilgili bilgiyi asagidaki linkten takip edebilirsiniz. Bergamo 2010 Final Four a katilabilmek icin Scavolini Pesaro yu elemis. Gectigimiz sene seyrettigim maclarinda nefesim tutulmustu, sahane bir voleybol maci izledim. FinalFour a diger Italyan takimi Novara da katiliyor. Izleme sansi olan bu maclari kacirmasin.
http://www.cev.lu/mmp/online/website/home/index_EN.html
2009/2010 CEV Indesit Champions League
Luxembourg, March 11, 2010. In what was expected to be the real highlight of the Playoffs 6, Volley BERGAMO finally seized the night in Pesaro to qualify for the final four in Cannes and try to back up last year’s victory in the French Riviera. The stellar team around Francesca Piccinini reversed the outcome of the first game played last week in Bergamo to score a 3:1 that opens the door for the finals to play there the compatriots of Asystel NOVARA. FenerbahceAcibadem ISTANBUL of Turkey outclassed once again the Russians of Zarechie ODINTSOVO to walk through the Playoffs of the CEV Indesit Champions League without losing any single set in a total of four matches. Katya Gamova & Co. will be an extremely hard opponent for the hosts of RC CANNES in the second semifinal match scheduled for next April 3 at the Palais des Victoires.
"Adnan Sezgin'in attığı her imzanın altına ben imzamı atarım. Bu mesleği en iyi bilen adam." ADNAN POLAT
"Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı."
"Biri, vişneye çalan koyuca tatlı bir kırmızı, öteki de, içinde turuncudan iz taşıyan tok bir sarı."
-
- Posts: 3605
- Joined: Sat Jan 15, 2005 11:06 pm
- Location: Izmir
Re: Basketbol ve Voleybol Dallari
Resmi siteden:
Final Four Heyecanı Başlıyor
Mücadele ettiği GM Capital Challenge Cup turnuvasında son dört takım arasına kalmayı başaran Galatasaray Bayan Voleybol Takımı'nın, Final Four'daki ilk maçı 20 Mart Cumartesi günü.
Dresdner SC takımının evsahipliğini üstlendiği Challange Cup Final Four mücadelesi 20 Mart Cumartesi günü Almanya'nın Dresdner kentinde başlıyor. Zorlu bir eleme sisteminden sonra Final Four'a kalmayı başaran takımlar ise, Almanya'dan Dresdner SC, Belçika'dan Asterix Kieldrecht, Polonya'dan Gwardia Wroclaw ve Galatasaray oldu.
Final Four'da ilk günün ilk karşılaşmasında Galatasaray, Belçika temsilcisi Asterix Keildrecht ile karşılaşacak. İkinci karşılaşmada ise evsahibi Dresdner SC, Polonya temsilcisi Gwardia Wroclaw ile oynayacak. Final Four'un ikinci gününde ise ilk günün galipleri kupa için salona çıkacaklar.
Challenge Cup 2010 Final Four
20.03.2010 / 15:00 (TSİ 16:00) / Galatasaray - Asterix Kieldrecht
20.03.2010 / 17:30 (TSİ 18:30) / Dresdner Sc - Gwardia Wroclaw
21.03.2010 / 15:00 (TSİ 16:00) / İlk günün mağlupları
21.03.2010 / 17:30 (TSİ 18:30) / Final
Final Four Heyecanı Başlıyor
Mücadele ettiği GM Capital Challenge Cup turnuvasında son dört takım arasına kalmayı başaran Galatasaray Bayan Voleybol Takımı'nın, Final Four'daki ilk maçı 20 Mart Cumartesi günü.
Dresdner SC takımının evsahipliğini üstlendiği Challange Cup Final Four mücadelesi 20 Mart Cumartesi günü Almanya'nın Dresdner kentinde başlıyor. Zorlu bir eleme sisteminden sonra Final Four'a kalmayı başaran takımlar ise, Almanya'dan Dresdner SC, Belçika'dan Asterix Kieldrecht, Polonya'dan Gwardia Wroclaw ve Galatasaray oldu.
Final Four'da ilk günün ilk karşılaşmasında Galatasaray, Belçika temsilcisi Asterix Keildrecht ile karşılaşacak. İkinci karşılaşmada ise evsahibi Dresdner SC, Polonya temsilcisi Gwardia Wroclaw ile oynayacak. Final Four'un ikinci gününde ise ilk günün galipleri kupa için salona çıkacaklar.
Challenge Cup 2010 Final Four
20.03.2010 / 15:00 (TSİ 16:00) / Galatasaray - Asterix Kieldrecht
20.03.2010 / 17:30 (TSİ 18:30) / Dresdner Sc - Gwardia Wroclaw
21.03.2010 / 15:00 (TSİ 16:00) / İlk günün mağlupları
21.03.2010 / 17:30 (TSİ 18:30) / Final
Konsantrasyon, concentration, concentracion
nefvakfi.org
nefvakfi.org