Page 4 of 4

Posted: Sat Oct 25, 2008 4:48 pm
by Ismail Gezer
Cim Bom'dan krediye onay
A.A. 25 Ekim 2008

Galatasaray'da kulüp yönetimi, Goldman Sachs Internatinal ile mutabakata varılan 100 milyon dolarlık kredi ve 50 ila 70 milyon dolar arası tahvil ihracı anlaşmasının uygulamaya sokulmasıyla ilgili kongre üyelerinden yetki aldı.

Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda gerçekleştirilen ve yaklaşık 6 saat süren olağanüstü genel kurul toplantısı sonunda üyeler, yönetim kuruluna, söz konusu finans işlemleri ile ilgili sözleşme ve belgeleri kulüp adına müzakere etme, uygun göreceği koşullarda kabul etme, sonlandırma ve akdetme yetkisini oy çokluğuyla verdi.

Kapalı zarf usulüyle gerçekleştirilen oylamaya 503 kişi katılırken, 309 kişinin evet ve 193 kişinin hayır oyu kullandığı, 1 zarfın da boş çıktığı açıklandı.

Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat, oylama sonrası yaptığı teşekkür konuşmasında, “Genel kurulumuz teveccüh göstermiştir. Bizi talep ettiğimiz yetkiyle donatmıştır. Göstermiş olduğunuz güvenden ötürü teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

Galatasaray yönetimi, Goldman Sachs'ın aracılığıyla sağlamayı planladığı krediyi, Sportif A.Ş. ile Futbol A.Ş'nin birleştirilmesinin finansmanıyla kulüp ve iştiraklerinin mevcut banka borçlarının yapılandırılmasında kullanmayı planlıyor.

FARUK BİL'E AZAR

Olağanüstü genel kurul toplantısını yöneten Anıl Büyükeroğlu, kulüp yönetim kurulu üyesi Faruk Bil'i oylamaya geçilen bölümde yavaş davranması nedeniyle azarladı.

Kapalı zarf usulüyle yapılan oylamada ilk olarak yönetim kurulu üyeleri zarflarını kutuya atarken, Faruk Bil'in oy kutusu önünde başkan Adnan Polat'ı beklemesi, Anıl Büyükeroğlu'nu sinirlendirdi.

Büyükeroğlu'nun Faruk Bil'i yüksek bir sesle, “Hadi be kardeşim... Başkan da kullanır” diyerek azarlaması, salonda gülüşmelere neden oldu.

TOPLANTIYA 663 ÜYE KATILDI

Aidatlarını en geç 18 Eylül 2008 tarihine kadar yatırmış olanların katılabildiği kongreye, 663 üyenin geldiği bildirildi.

Toplam 6 bin 315 genel kurul üyesinin kongreye katılım hakkının bulunduğu kaydedilirken, katılımcı sayısının ise 663 olduğu yetkililerce açıklandı.

Posted: Mon Oct 27, 2008 6:58 pm
by Murat Gökcigdem
Galatasaray Aktiflerinin Erimesini Önleyebilecek mi?
27 October 2008
Dunya

Tuğrul AKŞAR

taksar@gmail.com

Giriş ve Sorunun Tanımlanması

"Galatasaray'ın kısa ve orta vadeli problemleri var, ancak kuruluş amacından farklı noktalara gelmiş olan Sportif A.Ş. ve Futbol A.Ş'nin bugünkü mevcudiyeti sürdürülebilir değildir. Galatasaray'ın bundan kurtulması lazımdır. Problem kartopu gibi büyümektedir ve bir noktada sürdürülebilir olmaktan çıkacaktır. Bu problem içinden çıkılmaz hale geldiği gün çözüm aramak yerine, bugünden masaya yatıralım ve çözümü üretelim arzusu içindeyiz"

Bu cümleler Galatasaray başkanı Adnan POLAT'ın 25 Ekim 2008 Cumartesi günü yapılan Galatasaray'ın olağanüstü genel kurulu öncesi gazete manşetlerine yansıyan ifadeleriÖAdnan POLAT'ın da ifade ettiği gibi durum gerçekten vahim bir boyuta ulaşmış durumda.

Henüz bazı divan ve kongre üyeleri olayın ciddiyetini kavrayamamış olmakla birlikte Adnan POLAT, başkan olmanın getirdiği sorumluluğunun farkındaÖve devam ediyor, "Sportif A.Ş. ve Futbol A.Ş'nin birbirine bağlı yapısı her şekilde Galatasaray'ın zararına işliyor. Her yıl 20 milyon dolar civarında nakit açığı veriyoruz. Mevcut sistemle borç yükümüz giderek artıyor ve bu durum gelecek adına kaygı verici bir boyuta geldi. U sorun öyle bir noktaya gelecek ki, elimizdeki en önemli gayrimenkul olan Riva'daki arazimizi satsak dahi, oluşacak borcu ödeyemeyeceğizÖŞimdi oralara gelinmeden çözüm lazım. Bizler bunun için uğraşlar veriyoruz. Problemden kurtulmanın yolu birleşme. Sportif A.Ş'nin halka arz edilmiş hisselerinin SPK'nın onayıyla çağrı marifetiyle hissedarlardan satın alınması lazım. Gerekli kaynak döviz kuruna bağlı olarak 50 ila 100 milyon dolar arasında değişiyor. İki ay önce bunun maliyeti 80 milyon dolar olarak belirlenmişti, ancak bugünkü kur ve hisse senedi fiyatlarıyla maliyet 45-50 milyon dolar gibi gözüküyor. Hemen hemen 25-30 milyon dolar aşağı düştü"

Gerçekten de Adnan POLAT'ın saptamaları çok doğru. Ancak bu saptamaları biz daha önceden yapmış ve Galatasaray'ı, yanlış yoldan döndürmeye çalışmıştık. Nitekim Galatasaray'ın halka arzındaki yanlışlıklara ilişkin daha 2002 yılında halka arz sürecinden itibaren kaleme aldığımız makalelerin yanı sıra, 2005 yılında yayınladığımız Endüstriyel Futbol kitabımızda da konuya dikkat çekmiş ve sorunu

"ÖGalatasaray, Fenerbahçe ve Trabzon Sportif A.Ş.'lerde, giderler kulüpte kalırken; gelirler ise yatırımcı ile paylaşılmaktadır. Bu durum mali yatırımcılar açısından son derece karlı ve verimli bir durum oluşturmasına karşın, kulüpler açısından ciddi bir mali külfete neden olmaktadır. Bu uygulama aslında bu kulüplerin geleceklerinin ipotek altına alınmasından başka bir anlam içermemektedir. Uygulanan bu model ile kulübün sağladığı gelirlerin kulüp dışına temettü olarak transfer edilmesi, zaman içinde kulüp aktiflerinin erimesine neden olacaktır."

Şeklinde öz olarak tanımlamıştık.

Aslında bugün gelinen noktada sadece Galatasaray'ın bu yanlıştan dönme çabası içinde olduğunu görüyoruz. Çünkü sorun en çok Galatasaray'ı yakıyor. Ama şunu unutmayalım ki, bu yanlış halka arz modeli sadece Galatasaray'ın değil, Fenerbahçe ve Trabzonspor'un da başını ağrıtacak gibi görünüyor. Kulüplerimizin şirketleşme ve halka arz modellerindeki ciddi yanlışlıklar, bugün onları içinden çıkılması zor sorunlarla yüz yüze getirdi. Özellikle büyük finansal sıkıntı içindeki kulüplerimizin yanlış şirketleşmeden ve gelir ağırlıklı halka arz modellerinden kaynaklanan hatalarıyla, her yıl milyonlarca doları temettü ödemesi olarak kulüp dışına transfer etmek zorunda kalmaları, orta ve uzun vadede kulübü, aktif varlığı bakımından olumsuz etkileyecek bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor.

Galatasaray'da Sorunun Başlangıcı

Galatasaray Spor Kulübü'nün özellikle profesyonel futbol takımının son yıllarda elde ettiği başarılarının devamını sağlayacak ticari faaliyetlerin yürütülebilmesi amacıyla 1997 yılında Galatasaray Spor Kulübü'nün %99,99 oranında ortaklığı ile Galatasaray Sportif A.Ş. kurulmuş ve Galatasaray Sportif A.Ş. 2 milyon 35 bin YTL olan mevcut ödenmiş sermayesinin %16'sını ortak satışı olmak üzere 14-15 Şubat 2002 tarihinde halka arz etmişti. Öncelikle Galatasaray'ın kurduğu Sportif A.Ş.'ne kulüp, ayni sermaye olarak TV yayın hakları, reklam gelir hakları, forma ve sponsorluk hakları, Avrupa maç gelirleri, ürün satış hakları ve internet gelirlerini koymuş durumdaydı. Yani Ali Sami Yen stadı gelirleri dışında hemen hemen tüm gelirler, bu şirkete devredilmişti. Galatasaray Sportif'in ikinci büyük ortağı olan Ünal AYSAL'ın 2006 Mart'ta elinde bulundurduğu %21,05'lik payı, Nisan ayında 38,6 milyon dolara yabancı fonlara satması üzerine, Kulübün Sportif A.Ş.'deki payı %62,95'e düşmüş; İMKB'de işlem gören hisse oranı da %16'dan %37,05'e yükselmişti.

Bugün Galatasaray Sportif A.Ş.'nin borsa bilgilerine baktığımızda; ödenmiş sermayesinin 2.035.000 YTL olduğunu; halka açıklık oranının %37,05'e yükseldiğini ve 25 Ekim 2008 itibariyle de borsa değerinin 145.878.136 Dolar'a; birim hisse fiyatının da 122 YTL'ne ulaştığını görüyoruz. (Galatasaray'ın kullanmış olduğu kredilerin teminatına vermiş olduğu rehinli hisselerin de borsaya kote edilmesiyle kulübün kontrolü dışına çıkan Sportif A.Ş. hisse oranı %70,92'ye yükselmiştir.)

Galatasaray'ın içinde bulunduğu bu yakıcı sorundan kurtulabilmek için gittiği olağanüstü genel kurul sadece Galatasaray için değil, Türk futbolunun geleceği açısından da son derece önemlidir. Bugün Galatasaray'ın sorunuymuş gibi görünen bu yanlış yapılanma ve bunun neden olduğu aktif erimesi aslında borsaya yanlış bir modelle adım atan diğer iki kulübümüz Fenerbahçe ve Trabzonspor için de kısa ve orta vadede büyük sıkıntı yaratabilecek potansiyele sahiptir.

Temettü dağıtımı=aktif erimesi

Yukarıda anlatılanların ışığında sportif A.Ş.'lerin sermaye yapılarının, ağırlıklı olarak, spor kulüplerinden transfer olunan fonlardan oluşan bir sermaye birikimine dayanmayan dinamik bir gelir akımı olduğunu söyleyebiliriz. Spor kulüplerinin gelirleri bu yapılanma içerisinde sportif A.Ş.'lerin sermaye yapısını oluştururken; bu gelirlerin oluşumunda yapılan giderlerin şirket bünyesi dışında tutulması, yıl sonlarında yüksek temettü gelirlerinin doğmasına neden olmaktadır. (Beşiktaş Spor Kulübü'nün şirketleşme modeli yukarıda ifade ettiğimiz gelir ağırlıklı modelin dışında bir yapılanma olup; kulübün tüm aktif ve pasiflerini kapsamaktadır.)

Bu nedenle gelir ağırlıklı model sürdürülebilir bir model değildir ve zaman içinde kulüp bünyesinde oluşan nakit fonlar, temettü ödemesi altında kulüp dışına transfer edilmektedir. Bu durum ise kulübün aktifinin zaman içinde giderek erimesine (zayıflamasına) neden olmaktadır.

Galatasaray Sportif A.Ş.'nin yanlış şirketleşme ve halka arz modeli sonrasında, finansal anlamda ciddi bir çıkmaza girmesi, Galatasaray'ı yeni arayışların içine itti. Aslında bu arayış çalışmalarının sürpriz olmadığını belirtmekte yarar var. Çünkü mevcut şirket yapılanması ve temettü dağıtım politikası, Adnan POLAT'ın da belirttiği üzere Galatasaray için sürdürülebilir bir durum olarak görünmüyor. Bu dinamiğin sürdürülebilir bir yaklaşım olamayacağını ve sonuçta Galatasaray Spor Kulübünü çok ciddi açmazlara iteceğini gerek 2005'te yayınladığımız ENDÜSTRİYEL FUTBOL'da, gerekse 2006 Haziranın'da Doç.Dr.Kutlu MERİH ile birlikte kaleme alıp yayınladığımız FUTBOL EKONOMİSİ isimli kitaplarımızda değinmiş, yanlış şirket yapılanması ve temettü politikası üzerinde ciddiyetle durulması gerektiği uyarısında bulunmuş ve özetle şu tespiti yapmıştık:

"...Galatasaray ve Fenerbahçe Sportif A.Ş.'lerin dağıttıkları temettü tutarları bugün itibariyle halka arz gelirlerini aşmış durumda. Bu durum net olarak aşağıdaki tabloda da görülüyor. Bu süreçte kulüp dışına transfer olunan temettü bedelleri ise halka arz gelirlerine ulaşmış vaziyette. Üçüncü kişi ya da kurumlara ödenen temettüler, resmi olarak kulüp dışına fon transferi anlamına geliyor. Oysa, kulüp dışına transfer olunan bu bedellerle, kulüplerimiz kendi gereksinimlerini karşılayabilir ve buradan elde olunan kaynaklarla çok iyi transferler yapabilirlerdi. Kulüp dışına temettü ödemesi altında transfer olunan bu bedeller aynı zamanda astronomik bir borçlanma maliyetini oluşturuyor. Yakın bir gelecekte Sportif A.Ş.'lerin kulüp dışına yaptıkları nakit temettü ödemeleri, halka arz gelirlerinin üzerine çıkacaktır. Bu gelişim, yani halka arz gelirinin üzerinde kulüp dışına temettü dağıtımı, bugün hayatın olağan akışına ve realiteye aykırı bir gelişimi ifade ediyor. Bu temettü dağıtım politikasının varacağı kaçınılmaz son, uzun vadede kulübün aktifinin erimesi ve mali bünyenin dışarı aktarılan fonlar nedeniyle giderek zayıflamasıdır. Sermaye piyasalarında hisse senetlerine yatırım yapan hiçbir mali yatırımcıya sene sonunda temettü garantisi verilemez. Aksi halde bu tür enstrümanlar, hisse senedi olmaktan çıkar, gelir ortaklığı senetlerine dönüşürler. Ki bu durum için hisse senedi ihraç etmeye gerek bulunmamaktadır. Daha farklı finansman yöntemleri kullanılarak, kulübe fon tedarik edilebilir."

Galatasaray'ı bugünkü noktaya getiren sorunu sayısal verilerle somut olarak ortaya koyarsak, Galatasaray'ın neden acilen bu sorunun üstesinden gelmesi gerektiğini daha net olarak anlamış oluruz.

Galatasaray Sportif A.Ş. Temettü Dağıtım Tablosu (2002-2007) Sportif A.Ş Halka Arzdan Bu Yana Toplam Brüt Temettü Tutarı Bin(dolar) Yıllık Ortalama Brüt Temettü Tutarı Bin(dolar) Halka Arz gelirleri Bin(dolar) Bugüne Kadar Ödenen Tem./Halka Arz gelirleri (dolar olarak %) Halka Açıklık Oranı (%) Halka Arzdan Bu Yana Üçüncü Kişilere Ödenen Toplam Tutar Bin(dolar) Kulüp Dışına Yapılan Tem. Ödemelerinin Halka Arz Gelirine Oranı (%) GS Sportif A.Ş 116.521 23.304 20.799 460,22 37,05 46.320 98,7

Galatasaray'ın halka arzdan bu yana ödediği temettülere ilişkin oluşturduğumuz tabloyu birlikte değerlendirdiğimizde;


" Galatasaray'ın 2002-07 yılları arasında toplam 116.5 milyon dolarlık temettü dağıttığını;
" Buna göre yıllık dağıtılan ortalama temettü tutarının yaklaşık 23,3 milyon dolar civarında gerçekleştiğini;
" Halka arzdan itibaren geçen beş yıllık süreçte dağıtılan toplam temettü tutarının, halka arz gelirine oranının % 460,22'ye yükseldiğini;
" Beş yıllık süre içinde kulüp dışında, üçüncü kişilere ödenen toplam temettü tutarının 46,3 milyon dolar olarak gerçekleştiğini ve bu tutarın halka arz tutarının %98,7'sine ulaştığını;
" Kulüp dışına transfer olunan yıllık ortalama temettü tutarının 9,2 milyon dolar civarında olduğunu;
" Halka arzdan bu yana geçen beş yıllık süre içinde kulüp dışına transfer olunan temettü tutarı ile halka arz gelirini karşılaştırdığımızda; Galatasaray Sportif A.Ş.'nin beş yıllık süre içinde döviz bazında ortalama yüzde 19,74 gibi astronomik bir faiz oranıyla borçlandığını görüyoruz.


DATE:27-10-08

Posted: Wed Oct 29, 2008 5:39 pm
by Murat Gökcigdem
Galatasaray aktiflerinin erimesini önleyebilecek mi?
841 words
29 October 2008
Dunya

EKO-SPOR / Tuğrul AKŞAR

taksar@gmail.com

İki gündür devam eden yazı dizimizin son günün de GS. Futbol AŞ ile Sportif AŞënin birleşme sürecini kısaca özetlersek;


" 4 Ağustos 2006: Galatasaray Sportif A.Ş. ile Futbol A.Ş.'nin ileride gerçekleştirilmesi düşünülen birleşmesinin ön hazırlık çalışmalarına başlanmasına karar verildi.
" 27 Eylül 2006: Birleşme için İş Yatırım ile bir danışmanlık sözleşmesi imzalandı.
" 29 Aralık 2006: Birleşme işlemlerinin tamamlanabilmesi için gerekli izinleri almak için SPK'ya başvuru yapıldı.
" 26 Nisan 2007: SPK, birleşme başvurusunun diğer ortaklara çağrıda bulunulmasını müteakip değerlendirilmeye alınacağını açıkladı.
" 11 Temmuz 2007: Galatasaray, birleşme çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
" 4 Eylül 2008: Galatasaray, finansman konusunda Goldman Sachs'la anlaştı.


Galatasaray Sportif A.Ş. Hissesi Bu Dönemde Ne Performans Gösterdi

Galatasaray Sportif A.Ş. hisse senedinin 2002 halka arzdan bu yana ortaya mükemmel bir verim koyduğunu; bu nedenle mevcut özkaynak karlılığı bakımından en başarılı hisse olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumu grafik olarak ta aşağıda bilgilerinize sunuyorum.

Kredi Bulunabilecek mi? Maliyet Ne Olacak?

Yaşanılan küresel finansal bunalım bir çok yatırım bankası dahil Goldman Sachs¥ı da vurdu. Bugün yaklaşık 170 milyon Dolar¥lık kredi paketini temin etmek gerçekten çok kolay görünmüyor. Kredinin fiyatından önce bulunabilirliği çok daha öncelikli görünüyor.

Goldman Sachs bilindiği üzere dünyanın en önemli yatırım bankalarından birisiydi. Ancak yaşanılan finansal kriz Amerika'daki önlemler paketi çerçevesinde, Goldman Sachs'tan yatırım bankacılığı statüsünden ticari bankacılığa dönmüş durumda. Bu değişim, Goldman Sachs'ı batmaktan kurtardı. Ancak Amerika'daki finans kurumlarında yaşanan likidite ve sermaye probleminin devam ediyor olması, Galatasaray'ın alacağı krediyi de tehlikeye atmış durumda. Bu nedenle henüz kredi paketi kullanılabilir hale gelmeden, bu kredinin maliyetinden bahsetmek çok anlamlı görünmüyor. Bugünkü maliyetlerle böylesi bir kredinin kullanımı ise gerçekten iki ucu keskin bıçağa benziyor.

Kullanılacak 100 milyon dolarlık kredinin maliyetini bugünden kestirebilmek çok mümkün olmamakla birlikte; ihraç edilecek yaklaşık 70 milyon dolarlık tahvilin de bugün kim tarafından alınacağı endişeleri bulunuyor. Bugünkü ekonomik ve finansal kriz ortamında ihraç edilecek tahvillerin maliyetinin de, kapatılması düşünülen banka kredi maliyetlerinden daha düşük olmayacağını belirtmekte yarar var. Bu nedenle bugünkü ekonomik konjonktürde Galatasaray'ın tahvil ihracı çok mantıklı görülmüyor. Lokal bankalar ile bu yapılandırmayı sağlamak çok daha uygulanabilir görülüyor.

Sonuç

Galatasaray Spor Kulübü'nün bugün içinde bulunduğu finansal sıkıntı ve sorunlar dikkate alındığında, Galatasaray'ın bu hamlesi kulüp için son derece anlamlı ve yararlı bir uygulama olacak gibi görünüyor. Nitekim, Galatasaray Kulübü'nün 2002'den bu yana kulüp dışında üçüncü kişilere dağıttığı temettü tutarının 46 milyon dolara ulaşması, uygulamanın daha baştan sakat doğduğunun bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Çünkü hiçbir şirket bu denli yüksek bir borçlanmayla faaliyetlerini finanse edemez. Galatasaray'ın halka arzdan elde ettiği gelirini, beş yılda ödediği nakit temettülerle sıfırlamasının maliyeti kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir durum değildir. Bugünkü durumda yıllık ortalama 9,2 milyon dolar gibi bir rakamı temettü olarak üçüncü kişilere ödeyen kulübün katlandığı finansman (borçlanma) maliyeti döviz bazında %19,74 gibi inanılmaz bir faiz oranına karşılık geliyor. Bu finans maliyeti kulübün geleceğini ipotek altına alan, orta ve uzun vadede aktifini eriten, sportif ve mali başarının önünü kesen sürdürülemez bir durumdu. Nitekim Galatasaray Spor Kulübü şimdi böyle bir maliyetten kurtulmanın yollarını arıyor, biraz gecikmiş de olsa...Ancak içinde bulunduğumuz ekonomik konjonktür, bu mantıklı ama gecikmiş finansal operasyonun önünü kesiyor. Bir yandan gerekli nakit fonların sağlanması, diğer yandan da sağlanacak kredinin astronomik fiyatları Galatasaray'ın elini kolunu bağlıyor. Bu operasyonun 2007 içinde yapılmış olması Galatasaray'ı gerçekten çok rahatlatacaktı. Bugün böylesi bir operasyon (eğer Goldman Sachs gerekli fonlama olanağını yaratabilirse) gerçekten çok tartışılacağa benziyor. Galatasaray'ın ikinci bir AIG vakası yaşamaması için yönetimin çok daha sağduyulu ve mantıklı hareket etmesi gerekiyor.

Galatasaray Genel Kurulu Futbol AŞ ve Sportif AŞ birleşmesi için yönetime kredi kullanma yetkisi verdi

Galatasaray bir yandan Sportif AŞ ile Futbol AŞ'yi birleştirmek; diğer yandan da bankalara olan yaklaşık 70 milyon dolar tutarındaki borcun da tasfiyesi veya yeniden yapılandırılmasına yönelik olağanüstü genel kurula gitti ve sonuçta genel kurul, yönetime Goldman Sachs Internatinal ile mutabakata varılan 100 milyon dolarlık kredi ve 70 milyon dolara kadar tahvil ihracı anlaşmasının müzakere edilmesi, kabul edilmesi, sonlandırılması ve sözleşme akdedilmesi hususlarında yetki verdi.

Adnan Polat, kredi anlaşmasının uygulamaya sokulmasının Galatasaray'ın geleceği adına büyük önem taşıdığını yinelerken, "Bu, bir çok şampiyonluğa bedel bir konudur. Öncelikli olarak çözülüp geleceğin kurtarılması lazım" ifadesini kullandı. Genel kurul üyelerinin sağlanacak kredinin ne getirip ne götüreceğini iyi tahlil etmeleri gerektiğini söyleyen Polat, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Biz kredi çalışmalarına başlarken dünya böyle değildi, şimdi çok değişti. Yetkiyi alır almaz, hemen yarın kullanmayacağız. Hiç kullanmayabiliriz de. Varsayalım ki bu yetki çıkmadı ve 2-3 ay sonra güzel bir imkan oluştu. Bizim tekrar genel kurula gelip yetki istememiz ve sonra bunu uygulamamız bana göre mümkün değil. Elimizde bu yetkiyle bekleyip, oluşacak fırsatları kullanmak istiyoruz. Daha önce de Riva'daki arazimizin satış yetkisini verdiniz. H‚l‚ kullanmadık o yetkiyi. Kredi için de yine aynı yetkiyi istiyoruz. Neticede bu kredinin gideceği mecra belli. Bu bir çok şampiyonluğa bedel bir konudur. Öncelikli olarak çözülüp geleceğin kurtarılması lazım" şeklinde ifade etti.